Surah Yusuf Verse 100 - Turkish Translation by Hasan Basri Cantay
Surah Yusufوَرَفَعَ أَبَوَيۡهِ عَلَى ٱلۡعَرۡشِ وَخَرُّواْ لَهُۥ سُجَّدٗاۖ وَقَالَ يَـٰٓأَبَتِ هَٰذَا تَأۡوِيلُ رُءۡيَٰيَ مِن قَبۡلُ قَدۡ جَعَلَهَا رَبِّي حَقّٗاۖ وَقَدۡ أَحۡسَنَ بِيٓ إِذۡ أَخۡرَجَنِي مِنَ ٱلسِّجۡنِ وَجَآءَ بِكُم مِّنَ ٱلۡبَدۡوِ مِنۢ بَعۡدِ أَن نَّزَغَ ٱلشَّيۡطَٰنُ بَيۡنِي وَبَيۡنَ إِخۡوَتِيٓۚ إِنَّ رَبِّي لَطِيفٞ لِّمَا يَشَآءُۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ
Babasını ve anasını tahtının ustune cıkarıb oturtdu. Hepsi onun icin (ona kavusdukları icin) secdeye kapandılar. (Yuusuf) dedi ki: Ey babam, iste bu, evvelce gordugum ru´yanın tehakkukudur. Gercek, Rabbim onu dogru cıkardı. Bana iyilik etdi. Cunku beni zindandan cıkardı. Seytan benimle kardeslerimizin arasını bozduktan sonra da O, sizi colden getirdi. Subhesiz ki Rabbim, dileyecegi seyleri cok guzel, cok ince tedbir edendir. Hakkıyle bilen, tam hikmet saahibi olan Odur»