Surah Yusuf Verse 100 - Turkish Translation by Muhammed Esed
Surah Yusufوَرَفَعَ أَبَوَيۡهِ عَلَى ٱلۡعَرۡشِ وَخَرُّواْ لَهُۥ سُجَّدٗاۖ وَقَالَ يَـٰٓأَبَتِ هَٰذَا تَأۡوِيلُ رُءۡيَٰيَ مِن قَبۡلُ قَدۡ جَعَلَهَا رَبِّي حَقّٗاۖ وَقَدۡ أَحۡسَنَ بِيٓ إِذۡ أَخۡرَجَنِي مِنَ ٱلسِّجۡنِ وَجَآءَ بِكُم مِّنَ ٱلۡبَدۡوِ مِنۢ بَعۡدِ أَن نَّزَغَ ٱلشَّيۡطَٰنُ بَيۡنِي وَبَيۡنَ إِخۡوَتِيٓۚ إِنَّ رَبِّي لَطِيفٞ لِّمَا يَشَآءُۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ
Ve ana babasını en yuksek onur katına cıkardı; ve onlar(ın hepsi) O´nun onunde hurmet ve tazimle yere kapandılar. Bunun uzerine (Yusuf:) "Ey babacıgım!" dedi, "Vaktiyle gordugum ruyanın gercek anlamı buydu demek; ve Rabbim onu gerceklestirdi. O beni hapisten cıkarmakla ve Seytan benimle kardeslerimin arasını actıktan sonra sizi(n hepinizi) colden cıkar(arak bana ulastır)makla bana lutfetti. Gercek su ki, benim Rabbim, olmasını istedigi seyi akıl, sır yetmez yollarla gerceklestirir. Cunku O dogru hukum ve hikmetle edip eyleyen mutlak ve sınırsız bilgi sahibidir