Surah Maryam - Turkish Translation by Adem Ugur
كٓهيعٓصٓ
Kaf. Ha. Ya. Ayn. Sad
Surah Maryam, Verse 1
ذِكۡرُ رَحۡمَتِ رَبِّكَ عَبۡدَهُۥ زَكَرِيَّآ
(Bu,) Rabbinin, Zekeriyya kuluna rahmetinin anılmasıdır
Surah Maryam, Verse 2
إِذۡ نَادَىٰ رَبَّهُۥ نِدَآءً خَفِيّٗا
Hani o, gizli bir sesle Rabbine niyaz etmisti
Surah Maryam, Verse 3
قَالَ رَبِّ إِنِّي وَهَنَ ٱلۡعَظۡمُ مِنِّي وَٱشۡتَعَلَ ٱلرَّأۡسُ شَيۡبٗا وَلَمۡ أَكُنۢ بِدُعَآئِكَ رَبِّ شَقِيّٗا
Rabbim! dedi, benden (vucudumdan), kemiklerim zayıfladı, sacım basım agardı. Ve ben, Rabbim, sana (ettigim) dua sayesinde hic bedbaht olmadım
Surah Maryam, Verse 4
وَإِنِّي خِفۡتُ ٱلۡمَوَٰلِيَ مِن وَرَآءِي وَكَانَتِ ٱمۡرَأَتِي عَاقِرٗا فَهَبۡ لِي مِن لَّدُنكَ وَلِيّٗا
Dogrusu ben, arkamdan is basına gececek olan yakınlarımdan endise ediyorum. Karım da kısırdır. Tarafından bana bir veli (ogul) ver
Surah Maryam, Verse 5
يَرِثُنِي وَيَرِثُ مِنۡ ءَالِ يَعۡقُوبَۖ وَٱجۡعَلۡهُ رَبِّ رَضِيّٗا
Ki o bana varis olsun; Ya´kub hanedanına da varis olsun. Rabbim, onu rızana layık kıl
Surah Maryam, Verse 6
يَٰزَكَرِيَّآ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَٰمٍ ٱسۡمُهُۥ يَحۡيَىٰ لَمۡ نَجۡعَل لَّهُۥ مِن قَبۡلُ سَمِيّٗا
(Allah soyle buyurdu:) Ey Zekeriyya! Biz sana bir ogul mujdeleriz ki, onun adı Yahya´dır. Daha once ona kimseyi adas yapmadık
Surah Maryam, Verse 7
قَالَ رَبِّ أَنَّىٰ يَكُونُ لِي غُلَٰمٞ وَكَانَتِ ٱمۡرَأَتِي عَاقِرٗا وَقَدۡ بَلَغۡتُ مِنَ ٱلۡكِبَرِ عِتِيّٗا
Zekeriyya: Rabbim! dedi, karım kısır oldugu, ben de ihtiyarlıgın son sınırına vardıgım halde, benim nasıl oglum olabilir
Surah Maryam, Verse 8
قَالَ كَذَٰلِكَ قَالَ رَبُّكَ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٞ وَقَدۡ خَلَقۡتُكَ مِن قَبۡلُ وَلَمۡ تَكُ شَيۡـٔٗا
Allah: Oyledir, dedi; Rabbin: O bana kolaydır. Daha once, sen hicbir sey degilken seni de yaratmıstım, buyurdu
Surah Maryam, Verse 9
قَالَ رَبِّ ٱجۡعَل لِّيٓ ءَايَةٗۖ قَالَ ءَايَتُكَ أَلَّا تُكَلِّمَ ٱلنَّاسَ ثَلَٰثَ لَيَالٖ سَوِيّٗا
O: Rabbim! dedi, (cocugum olacagına dair) bana bir isaret ver. Allah: Sana isaret, sapasaglam oldugun halde uc gun insanlarla konusamamandır, buyurdu
Surah Maryam, Verse 10
فَخَرَجَ عَلَىٰ قَوۡمِهِۦ مِنَ ٱلۡمِحۡرَابِ فَأَوۡحَىٰٓ إِلَيۡهِمۡ أَن سَبِّحُواْ بُكۡرَةٗ وَعَشِيّٗا
Bunun uzerine Zekeriyya, mabetten kavminin karsısına cıkarak onlara: "Sabah aksam tesbihte bulunun" diye isaret verdi
Surah Maryam, Verse 11
يَٰيَحۡيَىٰ خُذِ ٱلۡكِتَٰبَ بِقُوَّةٖۖ وَءَاتَيۡنَٰهُ ٱلۡحُكۡمَ صَبِيّٗا
Ey Yahya! Kitab´a (Tevrat´a) vargucunle sarıl! (dedik) ve henuz sabi iken ona (ilim ve) hikmet verdik
Surah Maryam, Verse 12
وَحَنَانٗا مِّن لَّدُنَّا وَزَكَوٰةٗۖ وَكَانَ تَقِيّٗا
Tarafımızdan ona kalp yumusaklıgı ve temizlik de (verdik). O, cok sakınan bir kimse idi
Surah Maryam, Verse 13
وَبَرَّۢا بِوَٰلِدَيۡهِ وَلَمۡ يَكُن جَبَّارًا عَصِيّٗا
Ana babasına cok iyi davranırdı; o, isyankar bir zorba degildi
Surah Maryam, Verse 14
وَسَلَٰمٌ عَلَيۡهِ يَوۡمَ وُلِدَ وَيَوۡمَ يَمُوتُ وَيَوۡمَ يُبۡعَثُ حَيّٗا
Dogdugu gun, olecegi gun ve diri olarak kabirden kaldırılacagı gun ona selam olsun
Surah Maryam, Verse 15
وَٱذۡكُرۡ فِي ٱلۡكِتَٰبِ مَرۡيَمَ إِذِ ٱنتَبَذَتۡ مِنۡ أَهۡلِهَا مَكَانٗا شَرۡقِيّٗا
(Resulum!) Kitap´ta Meryem´i de an. Hani o, ailesinden ayrılarak dogu tarafında bir yere cekilmisti
Surah Maryam, Verse 16
فَٱتَّخَذَتۡ مِن دُونِهِمۡ حِجَابٗا فَأَرۡسَلۡنَآ إِلَيۡهَا رُوحَنَا فَتَمَثَّلَ لَهَا بَشَرٗا سَوِيّٗا
Meryem, onlarla kendi arasına bir perde cekmisti. Derken, biz ona ruhumuzu gonderdik de o, kendisine tastamam bir insan seklinde gorundu
Surah Maryam, Verse 17
قَالَتۡ إِنِّيٓ أَعُوذُ بِٱلرَّحۡمَٰنِ مِنكَ إِن كُنتَ تَقِيّٗا
Meryem dedi ki: Senden, cok esirgeyici olan Allah´a sıgınırım! Eger Allah´tan sakınan bir kimse isen (bana dokunma)
Surah Maryam, Verse 18
قَالَ إِنَّمَآ أَنَا۠ رَسُولُ رَبِّكِ لِأَهَبَ لَكِ غُلَٰمٗا زَكِيّٗا
Melek: Ben, yalnızca, sana tertemiz bir erkek cocuk bagıslamam icin Rabbinin bir elcisiyim, dedi
Surah Maryam, Verse 19
قَالَتۡ أَنَّىٰ يَكُونُ لِي غُلَٰمٞ وَلَمۡ يَمۡسَسۡنِي بَشَرٞ وَلَمۡ أَكُ بَغِيّٗا
Meryem: Bana bir insan eli degmedigi, iffetsiz de olmadıgım halde benim nasıl cocugum olabilir? dedi
Surah Maryam, Verse 20
قَالَ كَذَٰلِكِ قَالَ رَبُّكِ هُوَ عَلَيَّ هَيِّنٞۖ وَلِنَجۡعَلَهُۥٓ ءَايَةٗ لِّلنَّاسِ وَرَحۡمَةٗ مِّنَّاۚ وَكَانَ أَمۡرٗا مَّقۡضِيّٗا
Melek: Oyledir, dedi; (zira) Rabbin buyurdu ki: Bu bana kolaydır. Cunku biz, onu insanlara bir delil ve kendimizden bir rahmet kılacagız. Bu, hukum ve karara baglanmıs (ezelde olup bitmis) bir is idi
Surah Maryam, Verse 21
۞فَحَمَلَتۡهُ فَٱنتَبَذَتۡ بِهِۦ مَكَانٗا قَصِيّٗا
Meryem ona hamile kaldı. Bunun uzerine onunla (karnındaki cocukla) uzak bir yere cekildi
Surah Maryam, Verse 22
فَأَجَآءَهَا ٱلۡمَخَاضُ إِلَىٰ جِذۡعِ ٱلنَّخۡلَةِ قَالَتۡ يَٰلَيۡتَنِي مِتُّ قَبۡلَ هَٰذَا وَكُنتُ نَسۡيٗا مَّنسِيّٗا
Dogum sancısı onu bir hurma agacına (dayanmaya) sevketti. "Keske, dedi, bundan once olseydim de unutulup gitseydim
Surah Maryam, Verse 23
فَنَادَىٰهَا مِن تَحۡتِهَآ أَلَّا تَحۡزَنِي قَدۡ جَعَلَ رَبُّكِ تَحۡتَكِ سَرِيّٗا
Asagısından (Isa yahut melek) ona soyle seslendi: "Tasalanma! Rabbin senin alt yanında bir su arkı vucuda getirmistir
Surah Maryam, Verse 24
وَهُزِّيٓ إِلَيۡكِ بِجِذۡعِ ٱلنَّخۡلَةِ تُسَٰقِطۡ عَلَيۡكِ رُطَبٗا جَنِيّٗا
Hurma dalını kendine dogru silkele ki, uzerine taze, olgun hurma dokulsun
Surah Maryam, Verse 25
فَكُلِي وَٱشۡرَبِي وَقَرِّي عَيۡنٗاۖ فَإِمَّا تَرَيِنَّ مِنَ ٱلۡبَشَرِ أَحَدٗا فَقُولِيٓ إِنِّي نَذَرۡتُ لِلرَّحۡمَٰنِ صَوۡمٗا فَلَنۡ أُكَلِّمَ ٱلۡيَوۡمَ إِنسِيّٗا
Ye, ic. Gozun aydın olsun! Eger insanlardan birini gorursen de ki: Ben, cok merhametli olan Allah´a oruc adadım; artık bugun hicbir insanla konusmayacagım
Surah Maryam, Verse 26
فَأَتَتۡ بِهِۦ قَوۡمَهَا تَحۡمِلُهُۥۖ قَالُواْ يَٰمَرۡيَمُ لَقَدۡ جِئۡتِ شَيۡـٔٗا فَرِيّٗا
Nihayet onu (kucagında) tasıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: Ey Meryem! Hakikaten sen igrenc bir sey yaptın
Surah Maryam, Verse 27
يَـٰٓأُخۡتَ هَٰرُونَ مَا كَانَ أَبُوكِ ٱمۡرَأَ سَوۡءٖ وَمَا كَانَتۡ أُمُّكِ بَغِيّٗا
Ey Harun´un kız kardesi! Senin baban kotu bir insan degildi; annen de iffetsiz degildi
Surah Maryam, Verse 28
فَأَشَارَتۡ إِلَيۡهِۖ قَالُواْ كَيۡفَ نُكَلِّمُ مَن كَانَ فِي ٱلۡمَهۡدِ صَبِيّٗا
Bunun uzerine Meryem cocugu gosterdi. "Biz, dediler, besikteki bir sabi ile nasıl konusuruz
Surah Maryam, Verse 29
قَالَ إِنِّي عَبۡدُ ٱللَّهِ ءَاتَىٰنِيَ ٱلۡكِتَٰبَ وَجَعَلَنِي نَبِيّٗا
Cocuk soyle dedi: "Ben, Allah´ın kuluyum. O, bana Kitab´ı verdi ve beni peygamber yaptı
Surah Maryam, Verse 30
وَجَعَلَنِي مُبَارَكًا أَيۡنَ مَا كُنتُ وَأَوۡصَٰنِي بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱلزَّكَوٰةِ مَا دُمۡتُ حَيّٗا
Nerede olursam olayım, O beni mubarek kıldı; yasadıgım surece bana namazı ve zekatı emretti
Surah Maryam, Verse 31
وَبَرَّۢا بِوَٰلِدَتِي وَلَمۡ يَجۡعَلۡنِي جَبَّارٗا شَقِيّٗا
Beni anneme saygılı kıldı; beni bedbaht bir zorba yapmadı
Surah Maryam, Verse 32
وَٱلسَّلَٰمُ عَلَيَّ يَوۡمَ وُلِدتُّ وَيَوۡمَ أَمُوتُ وَيَوۡمَ أُبۡعَثُ حَيّٗا
Dogdugum gun, olecegim gun ve diri olarak kabirden kaldırılacagım gun esenlik banadır
Surah Maryam, Verse 33
ذَٰلِكَ عِيسَى ٱبۡنُ مَرۡيَمَۖ قَوۡلَ ٱلۡحَقِّ ٱلَّذِي فِيهِ يَمۡتَرُونَ
Iste, hakkında suphe ettikleri Meryem oglu Isa -hak soz olarak- budur
Surah Maryam, Verse 34
مَا كَانَ لِلَّهِ أَن يَتَّخِذَ مِن وَلَدٖۖ سُبۡحَٰنَهُۥٓۚ إِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ
Allah´ın bir evlat edinmesi, olur sey degildir. O, bundan munezzehtir. Bir ise hukmettigi zaman, ona sadece "Ol!" der ve hemen olur
Surah Maryam, Verse 35
وَإِنَّ ٱللَّهَ رَبِّي وَرَبُّكُمۡ فَٱعۡبُدُوهُۚ هَٰذَا صِرَٰطٞ مُّسۡتَقِيمٞ
(Isa sunu da soyledi:) Muhakkak ki Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Oyle ise O´na kulluk ediniz. Iste dogru yol budur
Surah Maryam, Verse 36
فَٱخۡتَلَفَ ٱلۡأَحۡزَابُ مِنۢ بَيۡنِهِمۡۖ فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ مِن مَّشۡهَدِ يَوۡمٍ عَظِيمٍ
Sonra guruplar kendi aralarında ayrılıga dustuler. Buyuk gune sahit olundugu zamanda vay o kafirlerin haline
Surah Maryam, Verse 37
أَسۡمِعۡ بِهِمۡ وَأَبۡصِرۡ يَوۡمَ يَأۡتُونَنَا لَٰكِنِ ٱلظَّـٰلِمُونَ ٱلۡيَوۡمَ فِي ضَلَٰلٖ مُّبِينٖ
Onlar, bizim huzurumuza cıkacakları gun (baslarına gelecek olanları) ne iyi duyarlar ve ne iyi gorurler (bir gorsen)! Fakat o zalimler bugun acık bir sapıklık icindedirler
Surah Maryam, Verse 38
وَأَنذِرۡهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡحَسۡرَةِ إِذۡ قُضِيَ ٱلۡأَمۡرُ وَهُمۡ فِي غَفۡلَةٖ وَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ
(Resulum!) Sen onları pismanlık ve uzuntu gunu hakkında uyar. Cunku onlar bir gafletin icine dalmıs oldukları halde ve henuz iman etmemisken (bakarsın) is olup bitmistir
Surah Maryam, Verse 39
إِنَّا نَحۡنُ نَرِثُ ٱلۡأَرۡضَ وَمَنۡ عَلَيۡهَا وَإِلَيۡنَا يُرۡجَعُونَ
Yeryuzune ve onun uzerindekilere ancak biz varis oluruz (her sey gider, biz kalırız) ve onlar ancak bize dondurulurler
Surah Maryam, Verse 40
وَٱذۡكُرۡ فِي ٱلۡكِتَٰبِ إِبۡرَٰهِيمَۚ إِنَّهُۥ كَانَ صِدِّيقٗا نَّبِيًّا
Kitap´ta Ibrahim´i an. Zira o, sıdkı butun bir peygamberdi
Surah Maryam, Verse 41
إِذۡ قَالَ لِأَبِيهِ يَـٰٓأَبَتِ لِمَ تَعۡبُدُ مَا لَا يَسۡمَعُ وَلَا يُبۡصِرُ وَلَا يُغۡنِي عَنكَ شَيۡـٔٗا
Bir zaman o babasına dedi ki: Babacıgım! Duymayan, gormeyen ve sana hicbir fayda saglamayan bir seye nicin taparsın
Surah Maryam, Verse 42
يَـٰٓأَبَتِ إِنِّي قَدۡ جَآءَنِي مِنَ ٱلۡعِلۡمِ مَا لَمۡ يَأۡتِكَ فَٱتَّبِعۡنِيٓ أَهۡدِكَ صِرَٰطٗا سَوِيّٗا
Babacıgım! Hakikaten sana gelmeyen bir ilim bana geldi. Oyle ise bana uy ki, seni duz yola cıkarayım
Surah Maryam, Verse 43
يَـٰٓأَبَتِ لَا تَعۡبُدِ ٱلشَّيۡطَٰنَۖ إِنَّ ٱلشَّيۡطَٰنَ كَانَ لِلرَّحۡمَٰنِ عَصِيّٗا
Babacıgım! Seytana kulluk etme! Cunku seytan, cok merhametli olan Allah´a asi oldu
Surah Maryam, Verse 44
يَـٰٓأَبَتِ إِنِّيٓ أَخَافُ أَن يَمَسَّكَ عَذَابٞ مِّنَ ٱلرَّحۡمَٰنِ فَتَكُونَ لِلشَّيۡطَٰنِ وَلِيّٗا
Babacıgım! Allah tarafından sana azap dokunup da seytanın yakını olmandan korkuyorum
Surah Maryam, Verse 45
قَالَ أَرَاغِبٌ أَنتَ عَنۡ ءَالِهَتِي يَـٰٓإِبۡرَٰهِيمُۖ لَئِن لَّمۡ تَنتَهِ لَأَرۡجُمَنَّكَۖ وَٱهۡجُرۡنِي مَلِيّٗا
(Babası:) Ey Ibrahim! dedi, sen benim tanrılarımdan yuz mu ceviriyorsun? Eger vazgecmezsen, andolsun seni taslarım! Uzun bir zaman benden uzak dur
Surah Maryam, Verse 46
قَالَ سَلَٰمٌ عَلَيۡكَۖ سَأَسۡتَغۡفِرُ لَكَ رَبِّيٓۖ إِنَّهُۥ كَانَ بِي حَفِيّٗا
Ibrahim: Selam sana (esen kal) dedi, Rabbimden senin icin magfiret dileyecegim. Cunku O bana karsı cok lutufkardır
Surah Maryam, Verse 47
وَأَعۡتَزِلُكُمۡ وَمَا تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَأَدۡعُواْ رَبِّي عَسَىٰٓ أَلَّآ أَكُونَ بِدُعَآءِ رَبِّي شَقِيّٗا
Sizden de, Allah´ın dısında taptıgınız seylerden de uzaklasıyor ve Rabbime yalvarıyorum. Umulur ki (senin icin) Rabbime dua etmemle bedbaht (emegi bosa gitmis) olmam
Surah Maryam, Verse 48
فَلَمَّا ٱعۡتَزَلَهُمۡ وَمَا يَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ وَهَبۡنَا لَهُۥٓ إِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَۖ وَكُلّٗا جَعَلۡنَا نَبِيّٗا
Nihayet Ibrahim onlardan ve Allah´tan baska taptıkları seylerden uzaklasıp bir tarafa cekildigi zaman biz ona Ishak ve Ya´kub´u bagısladık ve her birini peygamber yaptık
Surah Maryam, Verse 49
وَوَهَبۡنَا لَهُم مِّن رَّحۡمَتِنَا وَجَعَلۡنَا لَهُمۡ لِسَانَ صِدۡقٍ عَلِيّٗا
Onlara rahmetimizden bagısta bulunduk; kendilerine haklı ve yuksek bir sohret nasip ettik
Surah Maryam, Verse 50
وَٱذۡكُرۡ فِي ٱلۡكِتَٰبِ مُوسَىٰٓۚ إِنَّهُۥ كَانَ مُخۡلَصٗا وَكَانَ رَسُولٗا نَّبِيّٗا
(Resulum!) Kitap´ta Musa´yı da an. Gercekten o ihlas sahibi idi ve hem resul, hem de nebi idi
Surah Maryam, Verse 51
وَنَٰدَيۡنَٰهُ مِن جَانِبِ ٱلطُّورِ ٱلۡأَيۡمَنِ وَقَرَّبۡنَٰهُ نَجِيّٗا
Ona Tur´un sag tarafından seslendik ve onu, fısıldasan kimse kadar (kendimize) yaklastırdık
Surah Maryam, Verse 52
وَوَهَبۡنَا لَهُۥ مِن رَّحۡمَتِنَآ أَخَاهُ هَٰرُونَ نَبِيّٗا
Rahmetimizin bir sonucu olarak ona kardesi Harun´u bir peygamber olarak armagan ettik
Surah Maryam, Verse 53
وَٱذۡكُرۡ فِي ٱلۡكِتَٰبِ إِسۡمَٰعِيلَۚ إِنَّهُۥ كَانَ صَادِقَ ٱلۡوَعۡدِ وَكَانَ رَسُولٗا نَّبِيّٗا
(Resulum!) Kitap´ta Ismail´i de an. Gercekten o, sozune sadıktı, resul ve nebi idi
Surah Maryam, Verse 54
وَكَانَ يَأۡمُرُ أَهۡلَهُۥ بِٱلصَّلَوٰةِ وَٱلزَّكَوٰةِ وَكَانَ عِندَ رَبِّهِۦ مَرۡضِيّٗا
Halkına namazı ve zekatı emrederdi; Rabbi nezdinde de hosnutluk kazanmıs bir kimse idi
Surah Maryam, Verse 55
وَٱذۡكُرۡ فِي ٱلۡكِتَٰبِ إِدۡرِيسَۚ إِنَّهُۥ كَانَ صِدِّيقٗا نَّبِيّٗا
Kitapta Idris´i de an. Hakikaten o, pek dogru bir insan, bir peygamberdi
Surah Maryam, Verse 56
وَرَفَعۡنَٰهُ مَكَانًا عَلِيًّا
Onu ustun bir makama yucelttik
Surah Maryam, Verse 57
أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ أَنۡعَمَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِم مِّنَ ٱلنَّبِيِّـۧنَ مِن ذُرِّيَّةِ ءَادَمَ وَمِمَّنۡ حَمَلۡنَا مَعَ نُوحٖ وَمِن ذُرِّيَّةِ إِبۡرَٰهِيمَ وَإِسۡرَـٰٓءِيلَ وَمِمَّنۡ هَدَيۡنَا وَٱجۡتَبَيۡنَآۚ إِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتُ ٱلرَّحۡمَٰنِ خَرُّواْۤ سُجَّدٗاۤ وَبُكِيّٗا۩
Iste bunlar, Allah´ın kendilerine nimetler verdigi peygamberlerden, Adem´in soyundan, Nuh ile birlikte (gemide) tasıdıklarımızdan, Ibrahim ve Israil (Ya´kub) ´in soyundan, dogruya ulastırdıgımız ve seckin kıldıgımız kimselerdendir. Onlara, cok merhametli olan Allah´ın ayetleri okundugunda aglayarak secdeye kapanırlardı
Surah Maryam, Verse 58
۞فَخَلَفَ مِنۢ بَعۡدِهِمۡ خَلۡفٌ أَضَاعُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَٱتَّبَعُواْ ٱلشَّهَوَٰتِۖ فَسَوۡفَ يَلۡقَوۡنَ غَيًّا
Nihayet onların pesinden oyle bir nesil geldi ki, bunlar namazı bıraktılar; nefislerinin arzularına uydular. Bu yuzden ileride sapıklıklarının cezasını cekecekler
Surah Maryam, Verse 59
إِلَّا مَن تَابَ وَءَامَنَ وَعَمِلَ صَٰلِحٗا فَأُوْلَـٰٓئِكَ يَدۡخُلُونَ ٱلۡجَنَّةَ وَلَا يُظۡلَمُونَ شَيۡـٔٗا
Ancak tevbe edip, iman eden ve iyi davranısta bulunan kimseler harictir. Bunlar, cennete, girecekler. Ve hic bir haksızlıga ugratılmayacaklardır
Surah Maryam, Verse 60
جَنَّـٰتِ عَدۡنٍ ٱلَّتِي وَعَدَ ٱلرَّحۡمَٰنُ عِبَادَهُۥ بِٱلۡغَيۡبِۚ إِنَّهُۥ كَانَ وَعۡدُهُۥ مَأۡتِيّٗا
O cennet, cok merhametli olan Allah´ın, kullarına gıyaben vadettigi Adn cennetleridir. Suphesiz O´nun vadi yerini bulacaktır
Surah Maryam, Verse 61
لَّا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوًا إِلَّا سَلَٰمٗاۖ وَلَهُمۡ رِزۡقُهُمۡ فِيهَا بُكۡرَةٗ وَعَشِيّٗا
Orada bos soz degil, hos soz duyarlar. Ve orada, sabah aksam kendilerine ait rızıkları vardır
Surah Maryam, Verse 62
تِلۡكَ ٱلۡجَنَّةُ ٱلَّتِي نُورِثُ مِنۡ عِبَادِنَا مَن كَانَ تَقِيّٗا
Kullarımızdan, takva sahibi kimselere verdigimiz cennet iste budur
Surah Maryam, Verse 63
وَمَا نَتَنَزَّلُ إِلَّا بِأَمۡرِ رَبِّكَۖ لَهُۥ مَا بَيۡنَ أَيۡدِينَا وَمَا خَلۡفَنَا وَمَا بَيۡنَ ذَٰلِكَۚ وَمَا كَانَ رَبُّكَ نَسِيّٗا
Biz ancak Rabbinin emri ile ineriz. Onumuzde, arkamızda ve bunlar arasında olan her sey O´na aittir. Senin Rabbin unutkan degildir
Surah Maryam, Verse 64
رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا فَٱعۡبُدۡهُ وَٱصۡطَبِرۡ لِعِبَٰدَتِهِۦۚ هَلۡ تَعۡلَمُ لَهُۥ سَمِيّٗا
goklerin, yerin ve ikisi arasındaki seylerin Rabbidir. Su halde O´na kulluk et; O´na kulluk etmek icin sabırlı ve metanetli ol. O´nun bir adası (benzeri) oldugunu biliyor musun? (Asla benzeri yoktur)
Surah Maryam, Verse 65
وَيَقُولُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَءِذَا مَا مِتُّ لَسَوۡفَ أُخۡرَجُ حَيًّا
Insan der ki: "Oldugum zaman sahi diri olarak (kabrimden) cıkarılacak mıyım
Surah Maryam, Verse 66
أَوَلَا يَذۡكُرُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَنَّا خَلَقۡنَٰهُ مِن قَبۡلُ وَلَمۡ يَكُ شَيۡـٔٗا
Insan dusunmez mi ki, daha once o hicbir sey olmadıgı halde biz kendisini yaratmısızdır
Surah Maryam, Verse 67
فَوَرَبِّكَ لَنَحۡشُرَنَّهُمۡ وَٱلشَّيَٰطِينَ ثُمَّ لَنُحۡضِرَنَّهُمۡ حَوۡلَ جَهَنَّمَ جِثِيّٗا
Oyle ise, Rabbine andolsun ki, muhakkak surette onları seytanlarla birlikte mahserde toplayacagız; sonra onları diz ustu cokmus vaziyette cehennemin cevresinde hazır bulunduracagız
Surah Maryam, Verse 68
ثُمَّ لَنَنزِعَنَّ مِن كُلِّ شِيعَةٍ أَيُّهُمۡ أَشَدُّ عَلَى ٱلرَّحۡمَٰنِ عِتِيّٗا
Sonra her milletten, rahman olan Allah´a en cok asi olanlar hangileri ise cekip ayıracagız
Surah Maryam, Verse 69
ثُمَّ لَنَحۡنُ أَعۡلَمُ بِٱلَّذِينَ هُمۡ أَوۡلَىٰ بِهَا صِلِيّٗا
Sonra, orayı boylamaya daha cok mustahak olanları elbette biz daha iyi biliriz
Surah Maryam, Verse 70
وَإِن مِّنكُمۡ إِلَّا وَارِدُهَاۚ كَانَ عَلَىٰ رَبِّكَ حَتۡمٗا مَّقۡضِيّٗا
Icinizden, oraya ugramayacak hicbir kimse yoktur. Bu, Rabbin icin kesinlesmis bir hukumdur
Surah Maryam, Verse 71
ثُمَّ نُنَجِّي ٱلَّذِينَ ٱتَّقَواْ وَّنَذَرُ ٱلظَّـٰلِمِينَ فِيهَا جِثِيّٗا
Sonra biz, Allah´tan sakınanları kurtarırız; zalimleri de diz ustu cokmus olarak orada bırakırız
Surah Maryam, Verse 72
وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتُنَا بَيِّنَٰتٖ قَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لِلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَيُّ ٱلۡفَرِيقَيۡنِ خَيۡرٞ مَّقَامٗا وَأَحۡسَنُ نَدِيّٗا
Kendilerine ayetlerimiz ayan beyan okundugu zaman inkar edenler, iman edenlere: Iki topluluktan hangisinin (hangimizin) mevki ve makamı daha iyi, meclis ve toplulugu daha guzeldir? dediler
Surah Maryam, Verse 73
وَكَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّن قَرۡنٍ هُمۡ أَحۡسَنُ أَثَٰثٗا وَرِءۡيٗا
Onlardan once de, esya ve gorunus bakımından daha guzel olan nice nesiller helak ettik
Surah Maryam, Verse 74
قُلۡ مَن كَانَ فِي ٱلضَّلَٰلَةِ فَلۡيَمۡدُدۡ لَهُ ٱلرَّحۡمَٰنُ مَدًّاۚ حَتَّىٰٓ إِذَا رَأَوۡاْ مَا يُوعَدُونَ إِمَّا ٱلۡعَذَابَ وَإِمَّا ٱلسَّاعَةَ فَسَيَعۡلَمُونَ مَنۡ هُوَ شَرّٞ مَّكَانٗا وَأَضۡعَفُ جُندٗا
De ki: Kim sapıklıkta ise, cok merhametli olan Allah ona muhlet versin! Nihayet kendilerine vadolunan seyi -ya azabı (muminler karsısında yenilgiyi) veya kıyameti- gordukleri zaman, mevki ve makamı daha kotu ve askeri daha zayıf olanın kim oldugunu ogreneceklerdir
Surah Maryam, Verse 75
وَيَزِيدُ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ٱهۡتَدَوۡاْ هُدٗىۗ وَٱلۡبَٰقِيَٰتُ ٱلصَّـٰلِحَٰتُ خَيۡرٌ عِندَ رَبِّكَ ثَوَابٗا وَخَيۡرٞ مَّرَدًّا
Allah, dogru yola gidenlerin hidayetini artırır. Surekli kalan iyi isler, Rabbinin nezdinde hem mukafat bakımından daha hayırlı, hem de akıbetce daha iyidir
Surah Maryam, Verse 76
أَفَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي كَفَرَ بِـَٔايَٰتِنَا وَقَالَ لَأُوتَيَنَّ مَالٗا وَوَلَدًا
(Resulum!) Ayetlerimizi inkar eden ve "Muhakkak surette bana mal ve evlat verilecek" diyen adamı gordun mu
Surah Maryam, Verse 77
أَطَّلَعَ ٱلۡغَيۡبَ أَمِ ٱتَّخَذَ عِندَ ٱلرَّحۡمَٰنِ عَهۡدٗا
O, gaybı mı bildi, yoksa Allah´ın katından bir soz mu aldı
Surah Maryam, Verse 78
كَلَّاۚ سَنَكۡتُبُ مَا يَقُولُ وَنَمُدُّ لَهُۥ مِنَ ٱلۡعَذَابِ مَدّٗا
Kesinlikle hayır! Biz onun soyledigini yazacagız ve azabını uzattıkca uzatacagız
Surah Maryam, Verse 79
وَنَرِثُهُۥ مَا يَقُولُ وَيَأۡتِينَا فَرۡدٗا
Onun dedigine biz varis oluruz, (malı ve evladı bize kalır); kendisi de bize yapayalnız gelir
Surah Maryam, Verse 80
وَٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ ءَالِهَةٗ لِّيَكُونُواْ لَهُمۡ عِزّٗا
Onlar, kendilerine bir itibar ve kuvvet (vesilesi) olsun diye Allah´tan baska tanrılar edindiler
Surah Maryam, Verse 81
كَلَّاۚ سَيَكۡفُرُونَ بِعِبَادَتِهِمۡ وَيَكُونُونَ عَلَيۡهِمۡ ضِدًّا
Hayır, hayır! (Taptıkları), onların ibadetlerini tanımayacaklar ve onlara hasım olacaklar
Surah Maryam, Verse 82
أَلَمۡ تَرَ أَنَّآ أَرۡسَلۡنَا ٱلشَّيَٰطِينَ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ تَؤُزُّهُمۡ أَزّٗا
(Resulum!) Gormedin mi? Biz, kafirlerin uzerine, kendilerini iyice (isyankarlıga) sevkeden seytanları gonderdik
Surah Maryam, Verse 83
فَلَا تَعۡجَلۡ عَلَيۡهِمۡۖ إِنَّمَا نَعُدُّ لَهُمۡ عَدّٗا
Oyle ise onlar hakkında acele etme. Biz onlar icin (gunlerini) teker teker sayıyoruz
Surah Maryam, Verse 84
يَوۡمَ نَحۡشُرُ ٱلۡمُتَّقِينَ إِلَى ٱلرَّحۡمَٰنِ وَفۡدٗا
Takva sahiplerini heyet halinde cok merhametli olan Allah´ın huzurunda toplayacagımız gun
Surah Maryam, Verse 85
وَنَسُوقُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ إِلَىٰ جَهَنَّمَ وِرۡدٗا
Gunahkarları da susuz olarak cehenneme surecegiz
Surah Maryam, Verse 86
لَّا يَمۡلِكُونَ ٱلشَّفَٰعَةَ إِلَّا مَنِ ٱتَّخَذَ عِندَ ٱلرَّحۡمَٰنِ عَهۡدٗا
O gun Rahman (olan Allah)´ın nezdinde soz ve izin alandan baskalarının sefaata gucleri yetmeyecektir
Surah Maryam, Verse 87
وَقَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَلَدٗا
Rahman cocuk edindi dediler
Surah Maryam, Verse 88
لَّقَدۡ جِئۡتُمۡ شَيۡـًٔا إِدّٗا
Hakikaten siz, pek cirkin bir sey ortaya attınız
Surah Maryam, Verse 89
تَكَادُ ٱلسَّمَٰوَٰتُ يَتَفَطَّرۡنَ مِنۡهُ وَتَنشَقُّ ٱلۡأَرۡضُ وَتَخِرُّ ٱلۡجِبَالُ هَدًّا
Bundan dolayı, neredeyse gokler catlayacak, yer yarılacak, daglar yıkılıp dusecektir
Surah Maryam, Verse 90
أَن دَعَوۡاْ لِلرَّحۡمَٰنِ وَلَدٗا
Rahman´a cocuk isnadında bulunmaları yuzunden
Surah Maryam, Verse 91
وَمَا يَنۢبَغِي لِلرَّحۡمَٰنِ أَن يَتَّخِذَ وَلَدًا
Halbuki cocuk edinmek Rahman´ın sanına yakısmaz
Surah Maryam, Verse 92
إِن كُلُّ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ إِلَّآ ءَاتِي ٱلرَّحۡمَٰنِ عَبۡدٗا
Goklerde ve yerde olan herkes istisnasız, kul olarak Rahman´a gelecektir
Surah Maryam, Verse 93
لَّقَدۡ أَحۡصَىٰهُمۡ وَعَدَّهُمۡ عَدّٗا
O, bunların hepsini kusatmıs ve sayılarını tesbit etmistir
Surah Maryam, Verse 94
وَكُلُّهُمۡ ءَاتِيهِ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فَرۡدًا
Bunların hepsi de kıyamet gununde O´nun huzuruna tek basına (yapayalnız) gelecektir
Surah Maryam, Verse 95
إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ سَيَجۡعَلُ لَهُمُ ٱلرَّحۡمَٰنُ وُدّٗا
Iman edip de iyi davranıslarda bulunanlara gelince, onlar icin cok merhametli olan Allah, (gonullerde) bir sevgi yaratacaktır
Surah Maryam, Verse 96
فَإِنَّمَا يَسَّرۡنَٰهُ بِلِسَانِكَ لِتُبَشِّرَ بِهِ ٱلۡمُتَّقِينَ وَتُنذِرَ بِهِۦ قَوۡمٗا لُّدّٗا
(Resulum!) Biz Kur´an´ı, sadece, onunla Allah´tan sakınanları mujdeleyesin ve siddetle karsı cıkan bir toplulugu uyarasın diye senin dilinle (indirilip okutarak) kolaylastırdık
Surah Maryam, Verse 97
وَكَمۡ أَهۡلَكۡنَا قَبۡلَهُم مِّن قَرۡنٍ هَلۡ تُحِسُّ مِنۡهُم مِّنۡ أَحَدٍ أَوۡ تَسۡمَعُ لَهُمۡ رِكۡزَۢا
Biz, onlardan once nice nesilleri helak ettik. Sen, onlardan herhangi birinden (bir varlık emaresi) hissediyor veya onlara ait cılız bir ses isitiyor musun
Surah Maryam, Verse 98