UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Al-Furqan - Turkish Translation by Muhammed Esed


تَبَارَكَ ٱلَّذِي نَزَّلَ ٱلۡفُرۡقَانَ عَلَىٰ عَبۡدِهِۦ لِيَكُونَ لِلۡعَٰلَمِينَ نَذِيرًا

Butun insanlıga bir uyarı olsun diye kuluna hakkı batıldan ayırıcı bir olcu indiren (Allah) ne yuce, ne comerttir
Surah Al-Furqan, Verse 1


ٱلَّذِي لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَلَمۡ يَتَّخِذۡ وَلَدٗا وَلَمۡ يَكُن لَّهُۥ شَرِيكٞ فِي ٱلۡمُلۡكِ وَخَلَقَ كُلَّ شَيۡءٖ فَقَدَّرَهُۥ تَقۡدِيرٗا

O ki, goklerin ve yerin egemenligi O´na aittir; soy sop edinmemistir; egemenliginde herhangi bir ortagı yoktur; cunku her seyi yaratan ve her seyi belli bir yasalar orgusune gore duzene koyan O´dur
Surah Al-Furqan, Verse 2


وَٱتَّخَذُواْ مِن دُونِهِۦٓ ءَالِهَةٗ لَّا يَخۡلُقُونَ شَيۡـٔٗا وَهُمۡ يُخۡلَقُونَ وَلَا يَمۡلِكُونَ لِأَنفُسِهِمۡ ضَرّٗا وَلَا نَفۡعٗا وَلَا يَمۡلِكُونَ مَوۡتٗا وَلَا حَيَوٰةٗ وَلَا نُشُورٗا

Hal boyleyken, yine de O´nu bırakıp, hicbir sey yaratmayan, tersine kendileri yaratılmıs bulunan; ne kendilerinden bir darlıgı uzaklastıracak ne de kendilerine bir yarar saglayacak guce sahip olmayan; ne olum uzerinde, ne hayat uzerinde, ne de olumden sonra kalkıs uzerinde herhangi bir etkisi bulunmayan birtakım duzmece tanrılara kulluk ediyorlar
Surah Al-Furqan, Verse 3


وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّآ إِفۡكٌ ٱفۡتَرَىٰهُ وَأَعَانَهُۥ عَلَيۡهِ قَوۡمٌ ءَاخَرُونَۖ فَقَدۡ جَآءُو ظُلۡمٗا وَزُورٗا

Ustelik, hakkı inkara sartlanmıs olanlar: "Bu (Kuran) dogruyu carpıtıp yalanı ve sahteyi ortaya cıkaran baska bir toplulugun yardımıyla o´nun (kendisinden) uydurdugu bir yalandan baska bir sey degildir" deyip duruyorlar
Surah Al-Furqan, Verse 4


وَقَالُوٓاْ أَسَٰطِيرُ ٱلۡأَوَّلِينَ ٱكۡتَتَبَهَا فَهِيَ تُمۡلَىٰ عَلَيۡهِ بُكۡرَةٗ وَأَصِيلٗا

Ayrıca, "Onun, sabah aksam kendisine okunsunlar diye yazdırdıgı eskilerin masalları, efsaneleridir bu!" diyorlar
Surah Al-Furqan, Verse 5


قُلۡ أَنزَلَهُ ٱلَّذِي يَعۡلَمُ ٱلسِّرَّ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ إِنَّهُۥ كَانَ غَفُورٗا رَّحِيمٗا

De ki: "Goklerin ve yerin butun sırlarını bilen (Allah) indirdi onu! Dogrusu O, cok acıyıp esirgeyen gercek bagıslayıcıdır
Surah Al-Furqan, Verse 6


وَقَالُواْ مَالِ هَٰذَا ٱلرَّسُولِ يَأۡكُلُ ٱلطَّعَامَ وَيَمۡشِي فِي ٱلۡأَسۡوَاقِ لَوۡلَآ أُنزِلَ إِلَيۡهِ مَلَكٞ فَيَكُونَ مَعَهُۥ نَذِيرًا

Ama onlar yine de soyle diyorlar: "Bu nasıl peygamber ki (diger olumluler gibi) yiyip iciyor, carsı-pazar dolasıyor? Onunla beraber bir uyarıcı olarak (gorunur) bir melek gonderilseydi ya
Surah Al-Furqan, Verse 7


أَوۡ يُلۡقَىٰٓ إِلَيۡهِ كَنزٌ أَوۡ تَكُونُ لَهُۥ جَنَّةٞ يَأۡكُلُ مِنۡهَاۚ وَقَالَ ٱلظَّـٰلِمُونَ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا رَجُلٗا مَّسۡحُورًا

Yahut kendisine (Allah tarafından) bir hazine verilseydi, yahut (zahmetsiz) yiyip ictigi (tılsımlı) bir bahcesi olsaydı ya!" Ve bu zalimler (birbirlerine): "Eger (Muhammed´e) uyacak olsaydınız, buyulenmis bir adamdan baskasına (uymus, olmazdınız)!" diyorlar
Surah Al-Furqan, Verse 8


ٱنظُرۡ كَيۡفَ ضَرَبُواْ لَكَ ٱلۡأَمۡثَٰلَ فَضَلُّواْ فَلَا يَسۡتَطِيعُونَ سَبِيلٗا

(Ey Rasul,) seni benzettikleri seye bak! Zaten onlar bir kere yoldan cıkmıs bulunuyorlar, bir daha da (dogru) yolu bulamayacaklar
Surah Al-Furqan, Verse 9


تَبَارَكَ ٱلَّذِيٓ إِن شَآءَ جَعَلَ لَكَ خَيۡرٗا مِّن ذَٰلِكَ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ وَيَجۡعَل لَّكَ قُصُورَۢا

Dilerse sana, (onların dile getirdigi) bu seylerden daha hayırlısını -iclerinde derelerin, ırmakların cagıldadıgı hasbahceler- verebilecek ve senin icin koskler, konaklar yapabilecek olan (Allah) ne yuce, ne comerttir
Surah Al-Furqan, Verse 10


بَلۡ كَذَّبُواْ بِٱلسَّاعَةِۖ وَأَعۡتَدۡنَا لِمَن كَذَّبَ بِٱلسَّاعَةِ سَعِيرًا

(O inkarcılara gelince;) onlar asıl Son Saat´in (gelecegini) yalanladılar! Oysa, Biz Son Saat gercegini yalanlayanlar icin harlı bir ates hazırlamısızdır
Surah Al-Furqan, Verse 11


إِذَا رَأَتۡهُم مِّن مَّكَانِۭ بَعِيدٖ سَمِعُواْ لَهَا تَغَيُّظٗا وَزَفِيرٗا

O ates uzaktan karsılarına cıkınca onun ofkeli kukremesini ve ugultusunu isitecekler
Surah Al-Furqan, Verse 12


وَإِذَآ أُلۡقُواْ مِنۡهَا مَكَانٗا ضَيِّقٗا مُّقَرَّنِينَ دَعَوۡاْ هُنَالِكَ ثُبُورٗا

ve birbirlerine baglı olarak daracık bir yerden onun icine atıldıkları zaman, orada o an yok olup gitmek icin yakaracaklar
Surah Al-Furqan, Verse 13


لَّا تَدۡعُواْ ٱلۡيَوۡمَ ثُبُورٗا وَٰحِدٗا وَٱدۡعُواْ ثُبُورٗا كَثِيرٗا

(Ama o zaman onlara denecek ki:) "Bugun bir defada yok olup gitmek icin degil, defalarca yok olup gitmek icin yakarın, bakalım
Surah Al-Furqan, Verse 14


قُلۡ أَذَٰلِكَ خَيۡرٌ أَمۡ جَنَّةُ ٱلۡخُلۡدِ ٱلَّتِي وُعِدَ ٱلۡمُتَّقُونَۚ كَانَتۡ لَهُمۡ جَزَآءٗ وَمَصِيرٗا

De ki: "(Simdi soyleyin,) bu mu daha hayırlı, yoksa Allah´a karsı sorumluluk bilinci tasıyanlara bir mukafat ve yerlesme yeri olarak vaad edilen ebedi cennet mi
Surah Al-Furqan, Verse 15


لَّهُمۡ فِيهَا مَا يَشَآءُونَ خَٰلِدِينَۚ كَانَ عَلَىٰ رَبِّكَ وَعۡدٗا مَّسۡـُٔولٗا

O cennet ki, orada istedikleri her seye ulasırlar ve orada sonsuza kadar yasayıp giderler; bu, Rabbinin (insan icin her zaman) istenmeye deger bir vaadidir
Surah Al-Furqan, Verse 16


وَيَوۡمَ يَحۡشُرُهُمۡ وَمَا يَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ فَيَقُولُ ءَأَنتُمۡ أَضۡلَلۡتُمۡ عِبَادِي هَـٰٓؤُلَآءِ أَمۡ هُمۡ ضَلُّواْ ٱلسَّبِيلَ

Fakat (Rabbinin birligini unutan kimselere gelince,) o Gun (Rabbin) onları ve onların Allah yerine kul kole oldukları varlıkları bir araya toplayacak ve (kendilerine tanrısal nitelikler yakıstırılan bu varlıklara): "Bu kullarımı siz mi yoldan cıkardınız, yoksa onların kendileri mi dogru yoldan ayrıldılar?" diye soracak
Surah Al-Furqan, Verse 17


قَالُواْ سُبۡحَٰنَكَ مَا كَانَ يَنۢبَغِي لَنَآ أَن نَّتَّخِذَ مِن دُونِكَ مِنۡ أَوۡلِيَآءَ وَلَٰكِن مَّتَّعۡتَهُمۡ وَءَابَآءَهُمۡ حَتَّىٰ نَسُواْ ٱلذِّكۡرَ وَكَانُواْ قَوۡمَۢا بُورٗا

Onlar: "Sınırsız kudret ve yuceliginle Seni tenzih ederiz!" diye cevap verecekler, "Senden baska dostlar, efendiler edinmek bize yakısmazdı! Fakat, (bunlara gelince) Sen bunlara ve babalarına dunya hayatının tadını cıkarmaları icin fırsat verdin; oyle ki, onlar da sonunda (Seni) anmayı busbutun unuttular; cunku bunlar her turlu iyilikten yoksun kimselerdi
Surah Al-Furqan, Verse 18


فَقَدۡ كَذَّبُوكُم بِمَا تَقُولُونَ فَمَا تَسۡتَطِيعُونَ صَرۡفٗا وَلَا نَصۡرٗاۚ وَمَن يَظۡلِم مِّنكُمۡ نُذِقۡهُ عَذَابٗا كَبِيرٗا

(Bunun uzerine, Allah da, musriklere): "Iste (sizin tanrı yerine koydugunuz kimseler, gecmiste) ileri surdugunuz iddiaların yalan oldugunu ortaya koydular" diyecek, "artık ne (hak ettiginiz azabı) savusturabilirsiniz, ne de kendinize bir destek bulabilirsiniz! Cunku icinizden her kim (boyle bir) kotuluk islemisse, ona buyuk bir azap tattıracagız
Surah Al-Furqan, Verse 19


وَمَآ أَرۡسَلۡنَا قَبۡلَكَ مِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ إِلَّآ إِنَّهُمۡ لَيَأۡكُلُونَ ٱلطَّعَامَ وَيَمۡشُونَ فِي ٱلۡأَسۡوَاقِۗ وَجَعَلۡنَا بَعۡضَكُمۡ لِبَعۡضٖ فِتۡنَةً أَتَصۡبِرُونَۗ وَكَانَ رَبُّكَ بَصِيرٗا

(Ey Muhammed,) Biz senden once de yiyip icen, carsıda pazarda dolasan (olumlu) insanların dısında kimseyi elci olarak gondermedik. (Boyle yaparak, ey insanlar,) kiminizi kiminiz icin bir imtihan vesilesi kıldık (ki,) sabredecek misiniz, (bunu kendiniz de goresiniz; yoksa,) Allah zaten her seyi oldugu gibi gormektedir
Surah Al-Furqan, Verse 20


۞وَقَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَرۡجُونَ لِقَآءَنَا لَوۡلَآ أُنزِلَ عَلَيۡنَا ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ أَوۡ نَرَىٰ رَبَّنَاۗ لَقَدِ ٱسۡتَكۡبَرُواْ فِيٓ أَنفُسِهِمۡ وَعَتَوۡ عُتُوّٗا كَبِيرٗا

Fakat Bizim huzurumuza cıkarılacaklarını hic beklemeyen kimseler: "Bize nicin melekler gonderilmedi?", yahut "Neden Rabbimizi gormuyoruz?" diye sorup duruyorlar. Gercek su ki, onlar buyuk bir kustahlıkla (Allah´ın mesajına karsı boylece) burunlarını dikerek kendilerini onulmaz bir buyukluk duygusuna kaptırmıs bulunuyorlar
Surah Al-Furqan, Verse 21


يَوۡمَ يَرَوۡنَ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةَ لَا بُشۡرَىٰ يَوۡمَئِذٖ لِّلۡمُجۡرِمِينَ وَيَقُولُونَ حِجۡرٗا مَّحۡجُورٗا

(Oysa,) melekleri gorecekleri Gun (gelip catınca), o Gun, gunaha gomulup gitmis olanlar icin asla iyi haberler olmayacak; ve (o Gun boyleleri:) "(Vah bize, meger) donusu olmamacasına (Allah´ın rahmetinden) kovulmusuz!" diyecekler
Surah Al-Furqan, Verse 22


وَقَدِمۡنَآ إِلَىٰ مَا عَمِلُواْ مِنۡ عَمَلٖ فَجَعَلۡنَٰهُ هَبَآءٗ مَّنثُورًا

Cunku, Biz (o Gun) butun o edip eyledikleri islerin uzerine varacak ve onları toza topraga cevirecegiz
Surah Al-Furqan, Verse 23


أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِ يَوۡمَئِذٍ خَيۡرٞ مُّسۡتَقَرّٗا وَأَحۡسَنُ مَقِيلٗا

(ama) o Gun, cennetliklere kalınacak yerlerin en iyisi, dinlenilecek yerlerin en guzeli, en rahatı bahsedilecektir
Surah Al-Furqan, Verse 24


وَيَوۡمَ تَشَقَّقُ ٱلسَّمَآءُ بِٱلۡغَمَٰمِ وَنُزِّلَ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ تَنزِيلًا

O Gun ki, gok bulutlarla birlikte, butun yukuyle parcalanacak ve birbiri ardından melekler indirilecektir
Surah Al-Furqan, Verse 25


ٱلۡمُلۡكُ يَوۡمَئِذٍ ٱلۡحَقُّ لِلرَّحۡمَٰنِۚ وَكَانَ يَوۡمًا عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ عَسِيرٗا

o Gun ki, gercek egemenligin (yalnızca) Rahman´a ait oldugu (butun acıklıgıyla ortaya cıkacaktır); ve bunun icindir ki, (o Gun) hakkı inkara sartlanmıs olanlar icin cok zor bir Gun olacaktır
Surah Al-Furqan, Verse 26


وَيَوۡمَ يَعَضُّ ٱلظَّالِمُ عَلَىٰ يَدَيۡهِ يَقُولُ يَٰلَيۡتَنِي ٱتَّخَذۡتُ مَعَ ٱلرَّسُولِ سَبِيلٗا

o Gun ki, (vaktiyle) haksızlıgı kendisine yol edinmis olan kisi ellerini kemirip, "Ah, n´olurdu, Rasul´un gosterdigi yolu tutmus olsaydım!" diyecek
Surah Al-Furqan, Verse 27


يَٰوَيۡلَتَىٰ لَيۡتَنِي لَمۡ أَتَّخِذۡ فُلَانًا خَلِيلٗا

Vah bana, n´olurdu, falancayı kendime dost edinmemis olsaydım
Surah Al-Furqan, Verse 28


لَّقَدۡ أَضَلَّنِي عَنِ ٱلذِّكۡرِ بَعۡدَ إِذۡ جَآءَنِيۗ وَكَانَ ٱلشَّيۡطَٰنُ لِلۡإِنسَٰنِ خَذُولٗا

Gercekte, bana uyarıcı, hatırlatıcı mesaj geldikten sonra, beni (Allah´ı) hatırlamaktan o uzaklastırdı!" Zaten, Seytan (iste boyle) yalnız ve caresiz bırakır insanı
Surah Al-Furqan, Verse 29


وَقَالَ ٱلرَّسُولُ يَٰرَبِّ إِنَّ قَوۡمِي ٱتَّخَذُواْ هَٰذَا ٱلۡقُرۡءَانَ مَهۡجُورٗا

Ve (o gun) Rasul: "Ey Rabbim!" diyecek, "Kavmimden (bazıları) bu Kuran´ı gozden cıkarılacak bir sey olarak gordu
Surah Al-Furqan, Verse 30


وَكَذَٰلِكَ جَعَلۡنَا لِكُلِّ نَبِيٍّ عَدُوّٗا مِّنَ ٱلۡمُجۡرِمِينَۗ وَكَفَىٰ بِرَبِّكَ هَادِيٗا وَنَصِيرٗا

Iste bu (senin cagında oldugu) gibi, biz her nebiye gunaha gomulup gitmis kimseler icinden dusmanlar cıkardık; bununla birlikte, sana yol gosterici ve yardımcı olarak Rabbin yeter
Surah Al-Furqan, Verse 31


وَقَالَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَوۡلَا نُزِّلَ عَلَيۡهِ ٱلۡقُرۡءَانُ جُمۡلَةٗ وَٰحِدَةٗۚ كَذَٰلِكَ لِنُثَبِّتَ بِهِۦ فُؤَادَكَۖ وَرَتَّلۡنَٰهُ تَرۡتِيلٗا

Imdi, hakkı inkara sartlanmıs olan kimseler: "Kuran ona bir butun olarak bir kerede indirilseydi ya!" diyorlar. Oysa, Biz onu (sana) boyle tutarlı bir butun olusturacak sekilde belli bir duzen icinde agır agır vahyediyoruz ki onunla senin kalbini pekistirelim
Surah Al-Furqan, Verse 32


وَلَا يَأۡتُونَكَ بِمَثَلٍ إِلَّا جِئۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ وَأَحۡسَنَ تَفۡسِيرًا

Bunun icindir ki, hangi soruyla karsına cıkarlarsa cıksınlar, Biz sana mutlaka asıl dogru olan neyse onu ve en guzel acıklamayı getirmekteyiz
Surah Al-Furqan, Verse 33


ٱلَّذِينَ يُحۡشَرُونَ عَلَىٰ وُجُوهِهِمۡ إِلَىٰ جَهَنَّمَ أُوْلَـٰٓئِكَ شَرّٞ مَّكَانٗا وَأَضَلُّ سَبِيلٗا

(Oyleyse, hakkı inkara kalkısan o kimselere soyle ki) yuzleri ustune suruler halinde cehenneme tıkılacak olanlar (var ya); (ote dunyadaki) yerleri en kotu olanlar ve halen (dogru) yoldan en fazla sapmıs bulunanlar iste boyleleridir
Surah Al-Furqan, Verse 34


وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ وَجَعَلۡنَا مَعَهُۥٓ أَخَاهُ هَٰرُونَ وَزِيرٗا

Gercek su ki, (Muhammed´den cok once) Biz Musa´ya da kitap verdik ve kardesi Harun´u gorevinde o´na yardımcı kıldık
Surah Al-Furqan, Verse 35


فَقُلۡنَا ٱذۡهَبَآ إِلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا فَدَمَّرۡنَٰهُمۡ تَدۡمِيرٗا

ve onlara: "Siz ikiniz mesajlarımızı yalanlayan (su toplumu uyarmay)a gidin!" dedik. Ama sonunda, o (gunahkar toplumun) insanlarını kırıp gecirdik
Surah Al-Furqan, Verse 36


وَقَوۡمَ نُوحٖ لَّمَّا كَذَّبُواْ ٱلرُّسُلَ أَغۡرَقۡنَٰهُمۡ وَجَعَلۡنَٰهُمۡ لِلنَّاسِ ءَايَةٗۖ وَأَعۡتَدۡنَا لِلظَّـٰلِمِينَ عَذَابًا أَلِيمٗا

Ve Nuh toplumunu da, rasuller(den birin)i yalanladıklarında sulara gomuverdik; boylece onları butun insanlık icin ibret yaptık; cunku Biz butun zalimler icin cok can yakıcı bir azap hazırlamısızdır
Surah Al-Furqan, Verse 37


وَعَادٗا وَثَمُودَاْ وَأَصۡحَٰبَ ٱلرَّسِّ وَقُرُونَۢا بَيۡنَ ذَٰلِكَ كَثِيرٗا

Ve ´Ad toplumunu, Semud toplumunu, Ress halkını ve bunların arasında (gelip gecen) daha nice (gunahkar) nesilleri (topluca cezalandırdık)
Surah Al-Furqan, Verse 38


وَكُلّٗا ضَرَبۡنَا لَهُ ٱلۡأَمۡثَٰلَۖ وَكُلّٗا تَبَّرۡنَا تَتۡبِيرٗا

oysa, her birine uyarıcı dersler vermistik; ama (bunlara aldırıs etmeyince) hepsini yerle bir ettik
Surah Al-Furqan, Verse 39


وَلَقَدۡ أَتَوۡاْ عَلَى ٱلۡقَرۡيَةِ ٱلَّتِيٓ أُمۡطِرَتۡ مَطَرَ ٱلسَّوۡءِۚ أَفَلَمۡ يَكُونُواْ يَرَوۡنَهَاۚ بَلۡ كَانُواْ لَا يَرۡجُونَ نُشُورٗا

Bu (Bizim mesajlarımızı inkar edenler) o cezalandırıcı yagmura tutulan sehri gormus olmalılar; peki orada olup biteni fark etmediler mi? Hayır, bunlar olumden sonra kalkısı beklemiyorlar
Surah Al-Furqan, Verse 40


وَإِذَا رَأَوۡكَ إِن يَتَّخِذُونَكَ إِلَّا هُزُوًا أَهَٰذَا ٱلَّذِي بَعَثَ ٱللَّهُ رَسُولًا

Bunun icindir ki, (ey Muhammed,) ne zaman senden soz etseler, mutlaka, "Allah´ın bize rasul olarak gonderdigi kisi bu mu?" diyerek, seni alay, eglence konusu yapıyorlar
Surah Al-Furqan, Verse 41


إِن كَادَ لَيُضِلُّنَا عَنۡ ءَالِهَتِنَا لَوۡلَآ أَن صَبَرۡنَا عَلَيۡهَاۚ وَسَوۡفَ يَعۡلَمُونَ حِينَ يَرَوۡنَ ٱلۡعَذَابَ مَنۡ أَضَلُّ سَبِيلًا

Eger onlara sıkıca sarılmasaydık, bizi neredeyse tanrılarımızdan uzaklastıracaktı!" (diyorlar.) Fakat (kendilerini bekleyen) azabı gordukleri zaman (dogru) yoldan uzaklasan kisilerin kim oldugunu ogrenecekler
Surah Al-Furqan, Verse 42


أَرَءَيۡتَ مَنِ ٱتَّخَذَ إِلَٰهَهُۥ هَوَىٰهُ أَفَأَنتَ تَكُونُ عَلَيۡهِ وَكِيلًا

Sen hic kendi heva ve heveslerini tanrılastıran (birin)i dusundun mu? Imdi, boyle birinden de sen mi sorumlu olacaksın
Surah Al-Furqan, Verse 43


أَمۡ تَحۡسَبُ أَنَّ أَكۡثَرَهُمۡ يَسۡمَعُونَ أَوۡ يَعۡقِلُونَۚ إِنۡ هُمۡ إِلَّا كَٱلۡأَنۡعَٰمِ بَلۡ هُمۡ أَضَلُّ سَبِيلًا

yoksa sen onlardan cogunun (senin ulastırdıgın mesajı) dinlediklerini ve akıllarını kullandıklarını mı sanıyorsun? Hayır hayır, koyun surusu gibidir onlar: dogru yoldan hic mi hic haberleri yok
Surah Al-Furqan, Verse 44


أَلَمۡ تَرَ إِلَىٰ رَبِّكَ كَيۡفَ مَدَّ ٱلظِّلَّ وَلَوۡ شَآءَ لَجَعَلَهُۥ سَاكِنٗا ثُمَّ جَعَلۡنَا ٱلشَّمۡسَ عَلَيۡهِ دَلِيلٗا

Gormez misin (ey insanoglu), Rabbin golgeyi (aksama dogru) nasıl uzatıyor; eger dileseydi, hic suphesiz onu oldugu gibi bırakırdı; fakat sonra golgeye gunesi yol gosterici kılmısızdır
Surah Al-Furqan, Verse 45


ثُمَّ قَبَضۡنَٰهُ إِلَيۡنَا قَبۡضٗا يَسِيرٗا

ve sonra da onu yavas yavas Kendimize cekmekteyiz
Surah Al-Furqan, Verse 46


وَهُوَ ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلَّيۡلَ لِبَاسٗا وَٱلنَّوۡمَ سُبَاتٗا وَجَعَلَ ٱلنَّهَارَ نُشُورٗا

Sizin icin geceyi bir ortu, uykuyu bir dinlenme hali kılan ve her (yeni) gunun (sizin icin, adeta) yeni bir dirilis olmasını saglayan O´dur
Surah Al-Furqan, Verse 47


وَهُوَ ٱلَّذِيٓ أَرۡسَلَ ٱلرِّيَٰحَ بُشۡرَۢا بَيۡنَ يَدَيۡ رَحۡمَتِهِۦۚ وَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ طَهُورٗا

Rahmetinin onunden ruzgarları mujdeci olarak gonderen O´dur. Evet, boylece gokten tertemiz suyu Biz indiriyoruz
Surah Al-Furqan, Verse 48


لِّنُحۡـِۧيَ بِهِۦ بَلۡدَةٗ مَّيۡتٗا وَنُسۡقِيَهُۥ مِمَّا خَلَقۡنَآ أَنۡعَٰمٗا وَأَنَاسِيَّ كَثِيرٗا

ki onunla olu topragı yesertip canlandıralım ve yine onunla, hayvan olsun, insan olsun, yarattıgımız nice canlıyı suya kavusturalım
Surah Al-Furqan, Verse 49


وَلَقَدۡ صَرَّفۡنَٰهُ بَيۡنَهُمۡ لِيَذَّكَّرُواْ فَأَبَىٰٓ أَكۡثَرُ ٱلنَّاسِ إِلَّا كُفُورٗا

Gercek su ki, Biz butun bunları insanların gozu onune hep seregelmisizdir ki, belki ders alıp akıllarında tutarlar; ama insanların cogu, nankorlukte direnmektedir
Surah Al-Furqan, Verse 50


وَلَوۡ شِئۡنَا لَبَعَثۡنَا فِي كُلِّ قَرۡيَةٖ نَّذِيرٗا

Eger dileseydik, (onceki caglarda oldugu gibi) her topluma (ayrı) bir uyarıcı gonderirdik
Surah Al-Furqan, Verse 51


فَلَا تُطِعِ ٱلۡكَٰفِرِينَ وَجَٰهِدۡهُم بِهِۦ جِهَادٗا كَبِيرٗا

bunun icindir ki, sen hakkı inkara sartlanmıs olan kimselere uyma; tersine, bu (ilahi mesajın) ısıgında onlara karsı butun gucunu ortaya koyarak buyuk bir direnc ve caba goster
Surah Al-Furqan, Verse 52


۞وَهُوَ ٱلَّذِي مَرَجَ ٱلۡبَحۡرَيۡنِ هَٰذَا عَذۡبٞ فُرَاتٞ وَهَٰذَا مِلۡحٌ أُجَاجٞ وَجَعَلَ بَيۡنَهُمَا بَرۡزَخٗا وَحِجۡرٗا مَّحۡجُورٗا

Iki buyuk su kutlesini -ki bunlardan biri tatlı ve susuzlugu giderici, digeri tuzlu ve acıdır- birbirine salıveren ve ikisinin arasına bir engel, karısmalarını onleyen bir perde koyan O´dur
Surah Al-Furqan, Verse 53


وَهُوَ ٱلَّذِي خَلَقَ مِنَ ٱلۡمَآءِ بَشَرٗا فَجَعَلَهُۥ نَسَبٗا وَصِهۡرٗاۗ وَكَانَ رَبُّكَ قَدِيرٗا

Ve insanı (iste bu) sudan yaratan ve onu soy sop ve evlilik yoluyla kazanılan yakınlık, baglılık (duygusuyla) donatan O´dur; (evet,) cunku Rabbin sınırsız kudret Sahibidir
Surah Al-Furqan, Verse 54


وَيَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَا يَنفَعُهُمۡ وَلَا يَضُرُّهُمۡۗ وَكَانَ ٱلۡكَافِرُ عَلَىٰ رَبِّهِۦ ظَهِيرٗا

Ama yine de bazı insanlar, Allah´ı bırakıp, kendilerine ne yarar ne de zarar ulastırmaya gucu olmayan seylere tapınıp duruyorlar; zaten (gercek) kafir de, Rabbine sırtını donen kisidir
Surah Al-Furqan, Verse 55


وَمَآ أَرۡسَلۡنَٰكَ إِلَّا مُبَشِّرٗا وَنَذِيرٗا

Bununla birlikte, (ey Peygamber,) Biz seni yalnızca bir mujdeci ve uyarıcı olarak gonderdik
Surah Al-Furqan, Verse 56


قُلۡ مَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍ إِلَّا مَن شَآءَ أَن يَتَّخِذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ سَبِيلٗا

De ki: "Bunun icin sizden, dileyen kimsenin Rabbine giden yolu bulmasından baska bir karsılık istemiyorum
Surah Al-Furqan, Verse 57


وَتَوَكَّلۡ عَلَى ٱلۡحَيِّ ٱلَّذِي لَا يَمُوتُ وَسَبِّحۡ بِحَمۡدِهِۦۚ وَكَفَىٰ بِهِۦ بِذُنُوبِ عِبَادِهِۦ خَبِيرًا

Oyleyse, ebediyyen olmeyecek olan o mutlak diri varlıga guven ve O´nun sınırsız kudret ve yuceligini ovgulerle an, ki kimse kullarının gunahlarından O´nun kadar haberdar degildir
Surah Al-Furqan, Verse 58


ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٖ ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰ عَلَى ٱلۡعَرۡشِۖ ٱلرَّحۡمَٰنُ فَسۡـَٔلۡ بِهِۦ خَبِيرٗا

Gokleri, yeri ve bu ikisi arasında var olan her seyi altı evrede yaratan ve kudret ve hukumranlık tahtına kurulan O´dur, O: Rahman / sınırsız Bagıs (Kayra) Sahibi! O´nu (Kendisinden), O her seyden Haberdar Olan´dan sor
Surah Al-Furqan, Verse 59


وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱسۡجُدُواْۤ لِلرَّحۡمَٰنِ قَالُواْ وَمَا ٱلرَّحۡمَٰنُ أَنَسۡجُدُ لِمَا تَأۡمُرُنَا وَزَادَهُمۡ نُفُورٗا۩

Hal boyleyken, onlara "Rahman onunde secdeye varın" denildiginde, "Rahman da neymis (ya da kimmis?) Simdi biz senin buyurdugun seyin onunde mi secdeye varalım yani?" derler; ve boylece (senin cagrın) onların nefretini artırır
Surah Al-Furqan, Verse 60


تَبَارَكَ ٱلَّذِي جَعَلَ فِي ٱلسَّمَآءِ بُرُوجٗا وَجَعَلَ فِيهَا سِرَٰجٗا وَقَمَرٗا مُّنِيرٗا

Goge buyuk takım yıldızları serpistiren, ve yine oraya (parlak) bir ısık kaynagı ve ay (gibi) bir aydınlatıcı yerlestiren (Allah) ne yuce, ne comerttir
Surah Al-Furqan, Verse 61


وَهُوَ ٱلَّذِي جَعَلَ ٱلَّيۡلَ وَٱلنَّهَارَ خِلۡفَةٗ لِّمَنۡ أَرَادَ أَن يَذَّكَّرَ أَوۡ أَرَادَ شُكُورٗا

Ve, hatırda tutmak isteyen, yani sukretmek isteyen kimseler icin (varlıgına, birligine isaret olmak uzere) geceyle gunduzun birbiri ardınca gelmesini saglayan da O´dur
Surah Al-Furqan, Verse 62


وَعِبَادُ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلَّذِينَ يَمۡشُونَ عَلَى ٱلۡأَرۡضِ هَوۡنٗا وَإِذَا خَاطَبَهُمُ ٱلۡجَٰهِلُونَ قَالُواْ سَلَٰمٗا

Rahman´ın has kulları ki, onlar yeryuzunde tevazu ve vekar icinde yururler ve ne zaman kotu niyetli, dar kafalı kimseler kendilerine laf atacak olsa, (sadece) selam! derler
Surah Al-Furqan, Verse 63


وَٱلَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمۡ سُجَّدٗا وَقِيَٰمٗا

Onlar ki, gecenin derinliklerinde secdeye vararak ve kıyama durarak, Rablerini anarlar
Surah Al-Furqan, Verse 64


وَٱلَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا ٱصۡرِفۡ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَۖ إِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا

Ve onlar ki, "Ey Rabbimiz!" derler, "Cehennem azabını bizden uzaklastır; cunku onun cektirecegi azap, gercekten, pek korkunc, pek yaralayıcı olacaktır
Surah Al-Furqan, Verse 65


إِنَّهَا سَآءَتۡ مُسۡتَقَرّٗا وَمُقَامٗا

gercekten, o ne kotu bir yer, o ne kotu bir durak
Surah Al-Furqan, Verse 66


وَٱلَّذِينَ إِذَآ أَنفَقُواْ لَمۡ يُسۡرِفُواْ وَلَمۡ يَقۡتُرُواْ وَكَانَ بَيۡنَ ذَٰلِكَ قَوَامٗا

Ve onlar ki, baskaları icin harcadıkları zaman, ne sacıp savururlar, ne de cimrilik yaparlar; bu ikisi arasında her zaman bir orta yol bulundugunu (bilirler)
Surah Al-Furqan, Verse 67


وَٱلَّذِينَ لَا يَدۡعُونَ مَعَ ٱللَّهِ إِلَٰهًا ءَاخَرَ وَلَا يَقۡتُلُونَ ٱلنَّفۡسَ ٱلَّتِي حَرَّمَ ٱللَّهُ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَلَا يَزۡنُونَۚ وَمَن يَفۡعَلۡ ذَٰلِكَ يَلۡقَ أَثَامٗا

Ve onlar ki, Allah´la beraber, asla birtakım duzmece tanrılara yalvarıp yakarmazlar; ve hukuki bir gerekce olmadıkca Allah´ın dokunulmaz kıldıgı cana kıymazlar ve zina etmezler. Cunku (bilirler ki,) bunlardan herhangi birini isleyen kimse, bir kotuluge bulasmıs olmakla (kalmayacak)
Surah Al-Furqan, Verse 68


يُضَٰعَفۡ لَهُ ٱلۡعَذَابُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَيَخۡلُدۡ فِيهِۦ مُهَانًا

(fakat) Kıyamet Gunu´nde boyle birinin cekecegi azap kat kat artacak ve o Gun asagılık bir durumda kalakalacaktır
Surah Al-Furqan, Verse 69


إِلَّا مَن تَابَ وَءَامَنَ وَعَمِلَ عَمَلٗا صَٰلِحٗا فَأُوْلَـٰٓئِكَ يُبَدِّلُ ٱللَّهُ سَيِّـَٔاتِهِمۡ حَسَنَٰتٖۗ وَكَانَ ٱللَّهُ غَفُورٗا رَّحِيمٗا

Su kadar ki, pisman olup dogru yola donen, inanıp durust ve erdemli davranıslar ortaya koyan kimseler bunun dısındadır; bundan oturu, (onceki) kotu hallerini Allah´ın iyi hallere donusturdugu kimseler iste boyleleridir; cunku Allah cok acıyıp esirgeyen gercek bagıslayıcıdır
Surah Al-Furqan, Verse 70


وَمَن تَابَ وَعَمِلَ صَٰلِحٗا فَإِنَّهُۥ يَتُوبُ إِلَى ٱللَّهِ مَتَابٗا

Zaten kim ki tevbe eder ve (sonra da) durustce, erdemlice davranırsa, geregi uzere Allah´a yonelen iste odur
Surah Al-Furqan, Verse 71


وَٱلَّذِينَ لَا يَشۡهَدُونَ ٱلزُّورَ وَإِذَا مَرُّواْ بِٱللَّغۡوِ مَرُّواْ كِرَامٗا

Onlar ki, yalan ve asılsız olandan yana sehadet etmezler; bos ve anlamsız seylerle (ugrasan kimselere) rastladıkları zaman yanlarından vekarla gecip giderler
Surah Al-Furqan, Verse 72


وَٱلَّذِينَ إِذَا ذُكِّرُواْ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمۡ لَمۡ يَخِرُّواْ عَلَيۡهَا صُمّٗا وَعُمۡيَانٗا

Ve onlar ki, kendilerine Rablerinin mesajları hatırlatıldıgı zaman, korler(in) ve sagırlar(ın yaptıgı) (gibi) (dusunup anlamadan) onların uzerine ususmezler
Surah Al-Furqan, Verse 73


وَٱلَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبۡ لَنَا مِنۡ أَزۡوَٰجِنَا وَذُرِّيَّـٰتِنَا قُرَّةَ أَعۡيُنٖ وَٱجۡعَلۡنَا لِلۡمُتَّقِينَ إِمَامًا

Ve onlar ki, "Ey Rabbimiz!" diye niyaz ederler, "Bize goz nuru olacak esler ve cocuklar bahset; bizi Sana karsı sorumluluk bilinci tasıyan kimseler icin ornek ve oncu yap
Surah Al-Furqan, Verse 74


أُوْلَـٰٓئِكَ يُجۡزَوۡنَ ٱلۡغُرۡفَةَ بِمَا صَبَرُواْ وَيُلَقَّوۡنَ فِيهَا تَحِيَّةٗ وَسَلَٰمًا

Iste bunlar, gucluklere gogus germelerinden oturu (cennette) ustun bir makamla mukafatlandırılıp orada dirlik ve esenlik nidalarıyla karsılanacak olan kimselerdir
Surah Al-Furqan, Verse 75


خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ حَسُنَتۡ مُسۡتَقَرّٗا وَمُقَامٗا

(ve onlar) orada sonsuza kadar yasayıp gideceklerdir; bu ne guzel bir varıs yeri, bu ne ustun bir makam
Surah Al-Furqan, Verse 76


قُلۡ مَا يَعۡبَؤُاْ بِكُمۡ رَبِّي لَوۡلَا دُعَآؤُكُمۡۖ فَقَدۡ كَذَّبۡتُمۡ فَسَوۡفَ يَكُونُ لِزَامَۢا

(Inananlara) de ki: "Dua ve yonelisiniz O´na olan inancınız icin degilse, Rabbim size nicin deger versin?" (Ve inkarcılara da de ki:) "Gercek su ki, siz (Allah´ın mesajını) yalanladınız: artık bu (gunah) yakanızı bırakmayacaktır
Surah Al-Furqan, Verse 77


Author: Muhammed Esed


<< Surah 24
>> Surah 26

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai