Surah Al-Mumtahana - Turkish Translation by Gultekin Onan
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَتَّخِذُواْ عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمۡ أَوۡلِيَآءَ تُلۡقُونَ إِلَيۡهِم بِٱلۡمَوَدَّةِ وَقَدۡ كَفَرُواْ بِمَا جَآءَكُم مِّنَ ٱلۡحَقِّ يُخۡرِجُونَ ٱلرَّسُولَ وَإِيَّاكُمۡ أَن تُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ رَبِّكُمۡ إِن كُنتُمۡ خَرَجۡتُمۡ جِهَٰدٗا فِي سَبِيلِي وَٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِيۚ تُسِرُّونَ إِلَيۡهِم بِٱلۡمَوَدَّةِ وَأَنَا۠ أَعۡلَمُ بِمَآ أَخۡفَيۡتُمۡ وَمَآ أَعۡلَنتُمۡۚ وَمَن يَفۡعَلۡهُ مِنكُمۡ فَقَدۡ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ
Ey inananlar, benim de dusmanım, sizin de dusmanınız olanları veliler edinmeyin! Siz onlara karsı sevgi yoneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size gelene kufretmisler, rabbiniz olan Tanrı´ya inanmanızdan dolayı elciyi de, sizi de (yurtlarınızdan) surup cıkarmıslardır. Eger siz, benim yolumda cihad etmek ve benim rızamı aramak amacıyla cıkmıssanız (nasıl) onlara karsı hala sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve acıga vurduklarınızı bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artık o elbette yolun ortasından sasırıp sapmıs olur
Surah Al-Mumtahana, Verse 1
إِن يَثۡقَفُوكُمۡ يَكُونُواْ لَكُمۡ أَعۡدَآءٗ وَيَبۡسُطُوٓاْ إِلَيۡكُمۡ أَيۡدِيَهُمۡ وَأَلۡسِنَتَهُم بِٱلسُّوٓءِ وَوَدُّواْ لَوۡ تَكۡفُرُونَ
Eger sizi ele gecirecek olurlarsa, size dusman kesilirler, ellerini ve dillerini kotulukle size uzatırlar. Onlar sizin kufretmenizi icten arzu etmislerdir
Surah Al-Mumtahana, Verse 2
لَن تَنفَعَكُمۡ أَرۡحَامُكُمۡ وَلَآ أَوۡلَٰدُكُمۡۚ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ يَفۡصِلُ بَيۡنَكُمۡۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ
Ne yakın akrabalarınız, ne cocuklarınız kıyamet gunu size bir yarar saglayamaz. (Tanrı) Sizin aranızı ayıracaktır. Tanrı, yaptıklarınızı gorendir
Surah Al-Mumtahana, Verse 3
قَدۡ كَانَتۡ لَكُمۡ أُسۡوَةٌ حَسَنَةٞ فِيٓ إِبۡرَٰهِيمَ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ إِذۡ قَالُواْ لِقَوۡمِهِمۡ إِنَّا بُرَءَـٰٓؤُاْ مِنكُمۡ وَمِمَّا تَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ كَفَرۡنَا بِكُمۡ وَبَدَا بَيۡنَنَا وَبَيۡنَكُمُ ٱلۡعَدَٰوَةُ وَٱلۡبَغۡضَآءُ أَبَدًا حَتَّىٰ تُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ وَحۡدَهُۥٓ إِلَّا قَوۡلَ إِبۡرَٰهِيمَ لِأَبِيهِ لَأَسۡتَغۡفِرَنَّ لَكَ وَمَآ أَمۡلِكُ لَكَ مِنَ ٱللَّهِ مِن شَيۡءٖۖ رَّبَّنَا عَلَيۡكَ تَوَكَّلۡنَا وَإِلَيۡكَ أَنَبۡنَا وَإِلَيۡكَ ٱلۡمَصِيرُ
Ibrahim ve onunla birlikte olanlarda size guzel bir ornek vardır. Hani kendi kavimlerine demislerdi ki: "Biz, sizlerden ve Tanrı´nın dısında taptıklarınızdan gercekten uzagız. Sizi tanımıyoruz / yadsıyoruz (keferna). Sizinle aramızda, siz Tanrı´ya bir olarak inanıncaya kadar ebediyen bir dusmanlık ve bir kin bas gostermistir." Ancak Ibrahim´in babasına: "Sana bagıslanma dileyecegim, ama Tanrı´dan gelecek herhangi bir seye karsı senin icin gucum yetmez." demesi haric. "Ey rabbimiz, biz sana tevekkul ettik ve ´icten sana yoneldik´. Donus sanadır
Surah Al-Mumtahana, Verse 4
رَبَّنَا لَا تَجۡعَلۡنَا فِتۡنَةٗ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ وَٱغۡفِرۡ لَنَا رَبَّنَآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Rabbimiz, bizi kufredenler icin bir fitne (deneme konusu) kılma ve bizi bagısla rabbimiz. Suphesiz sen, ustun ve guclusun, hukum ve hikmet sahibisin
Surah Al-Mumtahana, Verse 5
لَقَدۡ كَانَ لَكُمۡ فِيهِمۡ أُسۡوَةٌ حَسَنَةٞ لِّمَن كَانَ يَرۡجُواْ ٱللَّهَ وَٱلۡيَوۡمَ ٱلۡأٓخِرَۚ وَمَن يَتَوَلَّ فَإِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡغَنِيُّ ٱلۡحَمِيدُ
Andolsun, onlarda sizlere, Tanrı´yı ve ahiret gununu umud edenlere guzel bir ornek vardır. Kim yuz cevirecek olursa, artık suphesiz Tanrı, Ganiydir, Hamiddir
Surah Al-Mumtahana, Verse 6
۞عَسَى ٱللَّهُ أَن يَجۡعَلَ بَيۡنَكُمۡ وَبَيۡنَ ٱلَّذِينَ عَادَيۡتُم مِّنۡهُم مَّوَدَّةٗۚ وَٱللَّهُ قَدِيرٞۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Belki Tanrı, sizlerle onlardan kendilerine karsı dusmanlık besledikleriniz arasında bir sevgi bagı kılar. Tanrı, guc yetirendir. Tanrı, cok bagıslayandır, cok esirgeyendir
Surah Al-Mumtahana, Verse 7
لَّا يَنۡهَىٰكُمُ ٱللَّهُ عَنِ ٱلَّذِينَ لَمۡ يُقَٰتِلُوكُمۡ فِي ٱلدِّينِ وَلَمۡ يُخۡرِجُوكُم مِّن دِيَٰرِكُمۡ أَن تَبَرُّوهُمۡ وَتُقۡسِطُوٓاْ إِلَيۡهِمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلۡمُقۡسِطِينَ
Tanrı, sizinle din konusunda savasmayan, sizi yurtlarınızdan surup cıkarmayanlara iyilik yapmanızdan ve onlara adaletli davranmanızdan sizi sakındırmaz. Cunku Tanrı, adalet yapanları sever
Surah Al-Mumtahana, Verse 8
إِنَّمَا يَنۡهَىٰكُمُ ٱللَّهُ عَنِ ٱلَّذِينَ قَٰتَلُوكُمۡ فِي ٱلدِّينِ وَأَخۡرَجُوكُم مِّن دِيَٰرِكُمۡ وَظَٰهَرُواْ عَلَىٰٓ إِخۡرَاجِكُمۡ أَن تَوَلَّوۡهُمۡۚ وَمَن يَتَوَلَّهُمۡ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ
Tanrı, ancak din konusunda sizinle savasanları, sizi yurtlarınızdan surup cıkaranları ve surulup cıkarılmanız icin arka cıkanları dost edinmenizden sakındırır. Kim onları dost edinirse, artık onlar zalimlerin ta kendileridir
Surah Al-Mumtahana, Verse 9
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا جَآءَكُمُ ٱلۡمُؤۡمِنَٰتُ مُهَٰجِرَٰتٖ فَٱمۡتَحِنُوهُنَّۖ ٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِإِيمَٰنِهِنَّۖ فَإِنۡ عَلِمۡتُمُوهُنَّ مُؤۡمِنَٰتٖ فَلَا تَرۡجِعُوهُنَّ إِلَى ٱلۡكُفَّارِۖ لَا هُنَّ حِلّٞ لَّهُمۡ وَلَا هُمۡ يَحِلُّونَ لَهُنَّۖ وَءَاتُوهُم مَّآ أَنفَقُواْۚ وَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ أَن تَنكِحُوهُنَّ إِذَآ ءَاتَيۡتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّۚ وَلَا تُمۡسِكُواْ بِعِصَمِ ٱلۡكَوَافِرِ وَسۡـَٔلُواْ مَآ أَنفَقۡتُمۡ وَلۡيَسۡـَٔلُواْ مَآ أَنفَقُواْۚ ذَٰلِكُمۡ حُكۡمُ ٱللَّهِ يَحۡكُمُ بَيۡنَكُمۡۖ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٞ
Ey inananlar, inanclı (kadın)lar hicret ederek size geldikleri zaman, onları imtihan edin. Tanrı, onların inanclarını daha iyi bilendir. Sayet (gercekten) inanclı (kadın)lar olduklarını bilip ogrenirseniz, artık sakın onları kafirlere geri cevirmeyin. (Cunku) Ne bunlar onlara helaldir, ne onlar bunlara helaldir. Onlara (kafir kocalarına kendileri icin) harcadıklarını verin. Onlara (hicret eden mumin kadınlara) ucretlerini (mehirlerini) verdiginiz takdirde onları nikahlamanızda size bir gucluk yoktur. Kafir (kadın)ların ismetlerini (nikahlarını) tutmayın ve (onlar icin) harcadıklarınızı isteyin. Onlar da (mumin kadınlara) harcadıklarını istesinler. Bu, Tanrı´nın hukmudur; sizin aranızda hukmeder. Tanrı, bilendir, hukum ve hikmet sahibidir
Surah Al-Mumtahana, Verse 10
وَإِن فَاتَكُمۡ شَيۡءٞ مِّنۡ أَزۡوَٰجِكُمۡ إِلَى ٱلۡكُفَّارِ فَعَاقَبۡتُمۡ فَـَٔاتُواْ ٱلَّذِينَ ذَهَبَتۡ أَزۡوَٰجُهُم مِّثۡلَ مَآ أَنفَقُواْۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ ٱلَّذِيٓ أَنتُم بِهِۦ مُؤۡمِنُونَ
Ve eger eslerinizden (kafirlere kacmalarından dolayı) herhangi bir sey kafirlere gecer, boylece siz de (savasta onları yenip) ganimete kavusursanız, esleri (kacıp) gidenlere (mehir olarak) harcama yaptıklarının bir mislini verin. Kendisine inanclı oldugunuz Tanrı´dan sakının
Surah Al-Mumtahana, Verse 11
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ إِذَا جَآءَكَ ٱلۡمُؤۡمِنَٰتُ يُبَايِعۡنَكَ عَلَىٰٓ أَن لَّا يُشۡرِكۡنَ بِٱللَّهِ شَيۡـٔٗا وَلَا يَسۡرِقۡنَ وَلَا يَزۡنِينَ وَلَا يَقۡتُلۡنَ أَوۡلَٰدَهُنَّ وَلَا يَأۡتِينَ بِبُهۡتَٰنٖ يَفۡتَرِينَهُۥ بَيۡنَ أَيۡدِيهِنَّ وَأَرۡجُلِهِنَّ وَلَا يَعۡصِينَكَ فِي مَعۡرُوفٖ فَبَايِعۡهُنَّ وَٱسۡتَغۡفِرۡ لَهُنَّ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ey Peygamber, inanclı (kadın)lar, Tanrı´ya hicbir seyi ortak kosmamak, hırsızlık yapmamak, zina etmemek, cocuklarını oldurmemek, elleri ve ayakları arasında bir iftira duzup uydurmamak (gayri mesru olan bir cocugu kocalarına dayandırmamak), maruf (iyi, guzel ve yararlı bir is) konusunda isyan etmemek uzere sana biat etmek amacıyla geldikleri zaman, onların biatlarını kabul et ve onlar icin Tanrı´dan magrifet iste! Suphesiz Tanrı cok bagıslayandır, cok esirgeyendir
Surah Al-Mumtahana, Verse 12
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَتَوَلَّوۡاْ قَوۡمًا غَضِبَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمۡ قَدۡ يَئِسُواْ مِنَ ٱلۡأٓخِرَةِ كَمَا يَئِسَ ٱلۡكُفَّارُ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡقُبُورِ
Ey inananlar, Tanrı´nın kendilerine karsı gazablandıgı bir kavmi veli edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkından umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmislerdir
Surah Al-Mumtahana, Verse 13