Surah Al-Mumtahana - Turkish Translation by Suleyman Ates
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَتَّخِذُواْ عَدُوِّي وَعَدُوَّكُمۡ أَوۡلِيَآءَ تُلۡقُونَ إِلَيۡهِم بِٱلۡمَوَدَّةِ وَقَدۡ كَفَرُواْ بِمَا جَآءَكُم مِّنَ ٱلۡحَقِّ يُخۡرِجُونَ ٱلرَّسُولَ وَإِيَّاكُمۡ أَن تُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ رَبِّكُمۡ إِن كُنتُمۡ خَرَجۡتُمۡ جِهَٰدٗا فِي سَبِيلِي وَٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِيۚ تُسِرُّونَ إِلَيۡهِم بِٱلۡمَوَدَّةِ وَأَنَا۠ أَعۡلَمُ بِمَآ أَخۡفَيۡتُمۡ وَمَآ أَعۡلَنتُمۡۚ وَمَن يَفۡعَلۡهُ مِنكُمۡ فَقَدۡ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ
Ey inananlar! Benim de dusmanım, sizin de dusmanınız olan kimseleri dost edinmeyin. Onlar size gelen gercegi inkar ettikleri, Rabbiniz Allah'a inandıgınızdan dolayı Elciyi ve sizi (yurdunuzdan) cıkardıkları halde siz onlara sevgi iletiyorsunuz. Benim yolumda cihadetmek ve benim rızamı kazanmak icin (yurdunuzdan) cıktıgınız halde icinizde onlara sevgi (mi) gizilyorsunuz? Oysa ben sizin gizlediginiz ve acıga vurdugunuz her seyi bilirim. Sizden kim bunu yaparsa dogru yoldan sapmıs olur
Surah Al-Mumtahana, Verse 1
إِن يَثۡقَفُوكُمۡ يَكُونُواْ لَكُمۡ أَعۡدَآءٗ وَيَبۡسُطُوٓاْ إِلَيۡكُمۡ أَيۡدِيَهُمۡ وَأَلۡسِنَتَهُم بِٱلسُّوٓءِ وَوَدُّواْ لَوۡ تَكۡفُرُونَ
Onlar sizi ele gecirseler, size dusman olurlar, size ellerini, dillerini kotulukle uzatırlar ve inkar etmenizi isterler
Surah Al-Mumtahana, Verse 2
لَن تَنفَعَكُمۡ أَرۡحَامُكُمۡ وَلَآ أَوۡلَٰدُكُمۡۚ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ يَفۡصِلُ بَيۡنَكُمۡۚ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ
Kıyamet gunu akrabanız ve cocuklarınız size fayda vermez. (Allah) Aranızı ayırır. Allah yaptıklarınızı gormektedir
Surah Al-Mumtahana, Verse 3
قَدۡ كَانَتۡ لَكُمۡ أُسۡوَةٌ حَسَنَةٞ فِيٓ إِبۡرَٰهِيمَ وَٱلَّذِينَ مَعَهُۥٓ إِذۡ قَالُواْ لِقَوۡمِهِمۡ إِنَّا بُرَءَـٰٓؤُاْ مِنكُمۡ وَمِمَّا تَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ كَفَرۡنَا بِكُمۡ وَبَدَا بَيۡنَنَا وَبَيۡنَكُمُ ٱلۡعَدَٰوَةُ وَٱلۡبَغۡضَآءُ أَبَدًا حَتَّىٰ تُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ وَحۡدَهُۥٓ إِلَّا قَوۡلَ إِبۡرَٰهِيمَ لِأَبِيهِ لَأَسۡتَغۡفِرَنَّ لَكَ وَمَآ أَمۡلِكُ لَكَ مِنَ ٱللَّهِ مِن شَيۡءٖۖ رَّبَّنَا عَلَيۡكَ تَوَكَّلۡنَا وَإِلَيۡكَ أَنَبۡنَا وَإِلَيۡكَ ٱلۡمَصِيرُ
Ibrahim'de ve onunla beraber bulunanlarda sizin icin guzel bir ornek vardır; onlar kavimlerine "Biz sizden ve sizin Allah'tan baska taptıklarınızdan uzagız. Sizi(n taptıklarınızı) tanımıyoruz. Siz, bir tek Allah'a inanıncaya kadar sizinle bizim aramızda surekli bir dusmanlık ve nefret belirmistir" demislerdi. Yalnız Ibrahim'in babasına: "Senin icin magfiret dileyecegim, fakat Allah'tan gelecek bir seyi senden savamam" demesi haric. "Rabbimiz, sana dayandık, sana yoneldik. Donus(umuz) sanadır
Surah Al-Mumtahana, Verse 4
رَبَّنَا لَا تَجۡعَلۡنَا فِتۡنَةٗ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ وَٱغۡفِرۡ لَنَا رَبَّنَآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ
Rabbimiz, bizi inkar edenler icin bir sınav yapma (bizi onların baskı ve iskencesi altına dusurme), bizi bagısla. Rabbimiz, yegane galib, hukum ve hikmet sahibi, ancak Sensin, Sen
Surah Al-Mumtahana, Verse 5
لَقَدۡ كَانَ لَكُمۡ فِيهِمۡ أُسۡوَةٌ حَسَنَةٞ لِّمَن كَانَ يَرۡجُواْ ٱللَّهَ وَٱلۡيَوۡمَ ٱلۡأٓخِرَۚ وَمَن يَتَوَلَّ فَإِنَّ ٱللَّهَ هُوَ ٱلۡغَنِيُّ ٱلۡحَمِيدُ
Andolsun, onlarda sizin icin, Allah'ı ve "Son Gunu" arzu edenler icin guzel bir ornek vardır. Kim yuz cevirirse (bilsin ki) Allah iste zengin, ovguye layık olan O'dur
Surah Al-Mumtahana, Verse 6
۞عَسَى ٱللَّهُ أَن يَجۡعَلَ بَيۡنَكُمۡ وَبَيۡنَ ٱلَّذِينَ عَادَيۡتُم مِّنۡهُم مَّوَدَّةٗۚ وَٱللَّهُ قَدِيرٞۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Belki de Allah sizinle, onlardan dusman olduklarınız arasına bir sevgi koyar. Allah kadirdir. Allah cok bagıslayan, cok esirgeyendir
Surah Al-Mumtahana, Verse 7
لَّا يَنۡهَىٰكُمُ ٱللَّهُ عَنِ ٱلَّذِينَ لَمۡ يُقَٰتِلُوكُمۡ فِي ٱلدِّينِ وَلَمۡ يُخۡرِجُوكُم مِّن دِيَٰرِكُمۡ أَن تَبَرُّوهُمۡ وَتُقۡسِطُوٓاْ إِلَيۡهِمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلۡمُقۡسِطِينَ
Allah sizi, din hakkında sizinle savasmayan ve sizi yurtlarınızdan cıkarmayan kimselere iyilik etmekten, onlara adaletli davranmaktan men'etmez. Cunku Allah, adalet yapanları sever
Surah Al-Mumtahana, Verse 8
إِنَّمَا يَنۡهَىٰكُمُ ٱللَّهُ عَنِ ٱلَّذِينَ قَٰتَلُوكُمۡ فِي ٱلدِّينِ وَأَخۡرَجُوكُم مِّن دِيَٰرِكُمۡ وَظَٰهَرُواْ عَلَىٰٓ إِخۡرَاجِكُمۡ أَن تَوَلَّوۡهُمۡۚ وَمَن يَتَوَلَّهُمۡ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ
Allah sizi, ancak sizinle din hakkında savasan, sizi yurtlarınızdan cıkaran ve cıkarılmanıza yardım eden kimselerle dost olmaktan men'eder. Kim onlarla dost olursa, iste zalimler onlardır
Surah Al-Mumtahana, Verse 9
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا جَآءَكُمُ ٱلۡمُؤۡمِنَٰتُ مُهَٰجِرَٰتٖ فَٱمۡتَحِنُوهُنَّۖ ٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِإِيمَٰنِهِنَّۖ فَإِنۡ عَلِمۡتُمُوهُنَّ مُؤۡمِنَٰتٖ فَلَا تَرۡجِعُوهُنَّ إِلَى ٱلۡكُفَّارِۖ لَا هُنَّ حِلّٞ لَّهُمۡ وَلَا هُمۡ يَحِلُّونَ لَهُنَّۖ وَءَاتُوهُم مَّآ أَنفَقُواْۚ وَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ أَن تَنكِحُوهُنَّ إِذَآ ءَاتَيۡتُمُوهُنَّ أُجُورَهُنَّۚ وَلَا تُمۡسِكُواْ بِعِصَمِ ٱلۡكَوَافِرِ وَسۡـَٔلُواْ مَآ أَنفَقۡتُمۡ وَلۡيَسۡـَٔلُواْ مَآ أَنفَقُواْۚ ذَٰلِكُمۡ حُكۡمُ ٱللَّهِ يَحۡكُمُ بَيۡنَكُمۡۖ وَٱللَّهُ عَلِيمٌ حَكِيمٞ
Ey inananlar, mu'min kadınlar goc ederek size geldigi zaman, onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eger onların (gercekten) inanmıs olduklarını anlarsanız, onları kafirlere geri dondurmeyin. Ne bu(kadı)nlar onlara helaldir; ne de onlar bunlara helal olurlar. Onların (bu kadınlara) harcadıkları(mehirleri)ni onlara verin. Ucretlerini kendilerine verdiginiz takdirde bu(kadı)nlarla evlenmenizde sizin icin bir gunah yoktur. Kafir kadınların ismetlerini (nikah baglarını) tutmayın (onları salıverin ve kafirlere katılan kadınlara) harcadıgınız(mehri)i isteyin. Onlar da (size katılan kadınlarına) harcadıklarını istesinler. Bu size Allah'ın hukmudur. Aranızda (boyle) hukmediyor. Allah bilendir, hukum ve hikmet sahibidir
Surah Al-Mumtahana, Verse 10
وَإِن فَاتَكُمۡ شَيۡءٞ مِّنۡ أَزۡوَٰجِكُمۡ إِلَى ٱلۡكُفَّارِ فَعَاقَبۡتُمۡ فَـَٔاتُواْ ٱلَّذِينَ ذَهَبَتۡ أَزۡوَٰجُهُم مِّثۡلَ مَآ أَنفَقُواْۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ ٱلَّذِيٓ أَنتُم بِهِۦ مُؤۡمِنُونَ
Eger esleriniz(e sarfettiginiz mehirler)den herhangibir sey kafirlere gider de, sonra (onlardan da size kacan kadınlar cıkar ve bu kez mehir odeme) sıra(sı) size gelirse esleri giden (mu'minlere) harcadıklarının mislini verin. Inandıgınız Allah'a karsı gelmekten sakının
Surah Al-Mumtahana, Verse 11
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّبِيُّ إِذَا جَآءَكَ ٱلۡمُؤۡمِنَٰتُ يُبَايِعۡنَكَ عَلَىٰٓ أَن لَّا يُشۡرِكۡنَ بِٱللَّهِ شَيۡـٔٗا وَلَا يَسۡرِقۡنَ وَلَا يَزۡنِينَ وَلَا يَقۡتُلۡنَ أَوۡلَٰدَهُنَّ وَلَا يَأۡتِينَ بِبُهۡتَٰنٖ يَفۡتَرِينَهُۥ بَيۡنَ أَيۡدِيهِنَّ وَأَرۡجُلِهِنَّ وَلَا يَعۡصِينَكَ فِي مَعۡرُوفٖ فَبَايِعۡهُنَّ وَٱسۡتَغۡفِرۡ لَهُنَّ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ
Ey peygamber, inanmıs kadınlar sana gelip Allah'a hicbir seyi ortak kosmamaları, hırsızlık etmemeleri, zina etmemeleri, cocuklarını oldurmemeleri, elleriyle ayakları arasında bir iftira uydurup getirmemeleri, iyi bir iste sana karsı gelmemeleri hususunda sana bi'at ederlerse onların bi'atlerini ve onlar icin Allah'tan magfiret dile. Suphesiz Allah, cok bagıslayan, cok esirgeyendir
Surah Al-Mumtahana, Verse 12
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَتَوَلَّوۡاْ قَوۡمًا غَضِبَ ٱللَّهُ عَلَيۡهِمۡ قَدۡ يَئِسُواْ مِنَ ٱلۡأٓخِرَةِ كَمَا يَئِسَ ٱلۡكُفَّارُ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡقُبُورِ
Ey inananlar, Allah'ın kendilerine gazabettigi; kafirlerin mezarlık halkından umudu kestigi gibi ahiretten umudu kesmis olan bir topluluk ile dostluk etmeyin
Surah Al-Mumtahana, Verse 13