Surah Al-Qiyama - Turkish Translation by Muhammed Esed
لَآ أُقۡسِمُ بِيَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ
Kıyamet Günü´nü tanıklığa çağırırım
Surah Al-Qiyama, Verse 1
وَلَآ أُقۡسِمُ بِٱلنَّفۡسِ ٱللَّوَّامَةِ
İnsan vicdanının kınayan sesini tanıklığa çağırırım
Surah Al-Qiyama, Verse 2
أَيَحۡسَبُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَلَّن نَّجۡمَعَ عِظَامَهُۥ
İnsan, (onu tekrar diriltip) kemiklerini yeniden bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor
Surah Al-Qiyama, Verse 3
بَلَىٰ قَٰدِرِينَ عَلَىٰٓ أَن نُّسَوِّيَ بَنَانَهُۥ
Hayır, kesinlikle! Onu parmak uçlarına kadar yeniden var etmeye kadiriz
Surah Al-Qiyama, Verse 4
بَلۡ يُرِيدُ ٱلۡإِنسَٰنُ لِيَفۡجُرَ أَمَامَهُۥ
Ama yine de insan, önüne serilmiş olan şeyi inkara kalkışır
Surah Al-Qiyama, Verse 5
يَسۡـَٔلُ أَيَّانَ يَوۡمُ ٱلۡقِيَٰمَةِ
ve (istihza ile) sorar: "Şu Kıyamet Günü ne zaman gelecekmiş
Surah Al-Qiyama, Verse 6
فَإِذَا بَرِقَ ٱلۡبَصَرُ
Ama (o Gün,) gözler korku ile açıldığında
Surah Al-Qiyama, Verse 7
وَخَسَفَ ٱلۡقَمَرُ
ve ay karanlığa gömüldüğünde
Surah Al-Qiyama, Verse 8
وَجُمِعَ ٱلشَّمۡسُ وَٱلۡقَمَرُ
ve güneş ile ay bir araya getirildiğinde
Surah Al-Qiyama, Verse 9
يَقُولُ ٱلۡإِنسَٰنُ يَوۡمَئِذٍ أَيۡنَ ٱلۡمَفَرُّ
o Gün insan haykıracak: "(Eyvah!) Nereye kaçayım
Surah Al-Qiyama, Verse 10
كَلَّا لَا وَزَرَ
Hayır! Bir sığınak yok (senin için, ey insan)
Surah Al-Qiyama, Verse 11
إِلَىٰ رَبِّكَ يَوۡمَئِذٍ ٱلۡمُسۡتَقَرُّ
O Gün bütün yolların varış yeri, Rabbinin katı olacak
Surah Al-Qiyama, Verse 12
يُنَبَّؤُاْ ٱلۡإِنسَٰنُ يَوۡمَئِذِۭ بِمَا قَدَّمَ وَأَخَّرَ
O Gün insana, yaptığı ve yapmadığı her şey bildirilecek
Surah Al-Qiyama, Verse 13
بَلِ ٱلۡإِنسَٰنُ عَلَىٰ نَفۡسِهِۦ بَصِيرَةٞ
hayır, aslında insan, kendi aleyhine şahitlik yapacak
Surah Al-Qiyama, Verse 14
وَلَوۡ أَلۡقَىٰ مَعَاذِيرَهُۥ
mazeretler bulup kendi (yaptıkları)nı gizlemeye çalışsa bile
Surah Al-Qiyama, Verse 15
لَا تُحَرِّكۡ بِهِۦ لِسَانَكَ لِتَعۡجَلَ بِهِۦٓ
(Vahyin sözlerini tekrarlarken) dilini hızla oynatıp durma
Surah Al-Qiyama, Verse 16
إِنَّ عَلَيۡنَا جَمۡعَهُۥ وَقُرۡءَانَهُۥ
çünkü onu (senin kalbine) yerleştirmek ve (gerektiğinde) okutturmak Bizim işimizdir
Surah Al-Qiyama, Verse 17
فَإِذَا قَرَأۡنَٰهُ فَٱتَّبِعۡ قُرۡءَانَهُۥ
Böylece, onu telaffuz ettiğimiz zaman, kelimelerini (bütün zihnini vererek) takip et
Surah Al-Qiyama, Verse 18
ثُمَّ إِنَّ عَلَيۡنَا بَيَانَهُۥ
sonra onun anlamını açıklamak da Bize düşer
Surah Al-Qiyama, Verse 19
كَلَّا بَلۡ تُحِبُّونَ ٱلۡعَاجِلَةَ
(Çoğunuz) bu geçici hayatı seviyorsunuz
Surah Al-Qiyama, Verse 20
وَتَذَرُونَ ٱلۡأٓخِرَةَ
ama öteki dünyayı (ve Hesap Günü´nü) hiç düşünmüyorsunuz
Surah Al-Qiyama, Verse 21
وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ نَّاضِرَةٌ
Bazı yüzler o Gün mutlulukla parlayacak
Surah Al-Qiyama, Verse 22
إِلَىٰ رَبِّهَا نَاظِرَةٞ
Rablerine bakarken
Surah Al-Qiyama, Verse 23
وَوُجُوهٞ يَوۡمَئِذِۭ بَاسِرَةٞ
ve o Gün bazı yüzler ümitsizlikle kararacak
Surah Al-Qiyama, Verse 24
تَظُنُّ أَن يُفۡعَلَ بِهَا فَاقِرَةٞ
çatırdatan bir felaketin başlarına gelmek üzere olduğunu bilerek
Surah Al-Qiyama, Verse 25
كَلَّآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلتَّرَاقِيَ
Ne zaman ki, (son nefes, ölen birinin) boğazına gelip düğümlenir
Surah Al-Qiyama, Verse 26
وَقِيلَ مَنۡۜ رَاقٖ
ve insanlar: "(onu kurtaracak) bir hekim yok mu?" diye sorarlar
Surah Al-Qiyama, Verse 27
وَظَنَّ أَنَّهُ ٱلۡفِرَاقُ
kendisi de bilir ki bu ayrılma vaktidir
Surah Al-Qiyama, Verse 28
وَٱلۡتَفَّتِ ٱلسَّاقُ بِٱلسَّاقِ
ve ölüm sancıları ile örülmektedir
Surah Al-Qiyama, Verse 29
إِلَىٰ رَبِّكَ يَوۡمَئِذٍ ٱلۡمَسَاقُ
işte o zaman gidişinin Rabbine doğru olduğunu hisseder
Surah Al-Qiyama, Verse 30
فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ
(Artık son pişmanlık fayda etmez) çünkü (yaşadığı sürece) hakikati kabul etmedi ve (aydınlığa kavuşmak için) namaz kılmadı
Surah Al-Qiyama, Verse 31
وَلَٰكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
tam tersine, hakikati yalanladı ve (ondan) uzaklaştı
Surah Al-Qiyama, Verse 32
ثُمَّ ذَهَبَ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِۦ يَتَمَطَّىٰٓ
ve sonra böbürlenerek geldiği yere döndü
Surah Al-Qiyama, Verse 33
أَوۡلَىٰ لَكَ فَأَوۡلَىٰ
(Ama ey insan, akibetin geliyor her dakika) yakınına, daha da yakınına
Surah Al-Qiyama, Verse 34
ثُمَّ أَوۡلَىٰ لَكَ فَأَوۡلَىٰٓ
yakınına, daha da yakınına
Surah Al-Qiyama, Verse 35
أَيَحۡسَبُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَن يُتۡرَكَ سُدًى
İnsan, başıboş bırakılacağını ve dilediği gibi hareket edebileceğini mi sanır
Surah Al-Qiyama, Verse 36
أَلَمۡ يَكُ نُطۡفَةٗ مِّن مَّنِيّٖ يُمۡنَىٰ
O, bir zamanlar (sadece) akıtılan bir meni damlası değil miydi
Surah Al-Qiyama, Verse 37
ثُمَّ كَانَ عَلَقَةٗ فَخَلَقَ فَسَوَّىٰ
ve sonra döllenmiş hücre; bu safhada Allah (onu) yaratmış ve olması gerektiği gibi şekil vermişti
Surah Al-Qiyama, Verse 38
فَجَعَلَ مِنۡهُ ٱلزَّوۡجَيۡنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلۡأُنثَىٰٓ
ve ondan iki cinsi, erkeği ve dişiyi var etmişti
Surah Al-Qiyama, Verse 39
أَلَيۡسَ ذَٰلِكَ بِقَٰدِرٍ عَلَىٰٓ أَن يُحۡـِۧيَ ٱلۡمَوۡتَىٰ
Öyleyse, Allah, ölüyü hayata yeniden döndüremez mi
Surah Al-Qiyama, Verse 40