Surah Al-Fajr - Turkish Translation by Muhammed Esed
وَٱلۡفَجۡرِ
Şafağı düşün
Surah Al-Fajr, Verse 1
وَلَيَالٍ عَشۡرٖ
ve on geceyi
Surah Al-Fajr, Verse 2
وَٱلشَّفۡعِ وَٱلۡوَتۡرِ
Çok olanı ve Tek olanı düşün
Surah Al-Fajr, Verse 3
وَٱلَّيۡلِ إِذَا يَسۡرِ
Kendi yolunda akıp giden geceyi düşün
Surah Al-Fajr, Verse 4
هَلۡ فِي ذَٰلِكَ قَسَمٞ لِّذِي حِجۡرٍ
Düşün bütün bunları; bunlarda, akıl sahipleri için hakikatin sağlam bir kanıtı yok mudur
Surah Al-Fajr, Verse 5
أَلَمۡ تَرَ كَيۡفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ
Bilmez misin Rabbin neler yaptı Ad (halkın)a
Surah Al-Fajr, Verse 6
إِرَمَ ذَاتِ ٱلۡعِمَادِ
çok sütunlu İrem (halkına)
Surah Al-Fajr, Verse 7
ٱلَّتِي لَمۡ يُخۡلَقۡ مِثۡلُهَا فِي ٱلۡبِلَٰدِ
ki bütün o topraklarda bir benzeri inşa edilmemişti
Surah Al-Fajr, Verse 8
وَثَمُودَ ٱلَّذِينَ جَابُواْ ٱلصَّخۡرَ بِٱلۡوَادِ
Ve vadide kayaları oymuş olan Semud (halkın)a
Surah Al-Fajr, Verse 9
وَفِرۡعَوۡنَ ذِي ٱلۡأَوۡتَادِ
Ve (pek çok) çadır direğine sahip Firavun´a
Surah Al-Fajr, Verse 10
ٱلَّذِينَ طَغَوۡاْ فِي ٱلۡبِلَٰدِ
(Onlar) toprakları üzerinde hak ve adalet sınırlarını aştılar
Surah Al-Fajr, Verse 11
فَأَكۡثَرُواْ فِيهَا ٱلۡفَسَادَ
ve orada büyük bir yozlaşma ve çürümeye sebep oldular
Surah Al-Fajr, Verse 12
فَصَبَّ عَلَيۡهِمۡ رَبُّكَ سَوۡطَ عَذَابٍ
işte bu yüzden Rabbin onları azap kırbacından geçirdi
Surah Al-Fajr, Verse 13
إِنَّ رَبَّكَ لَبِٱلۡمِرۡصَادِ
çünkü Rabbin, şüphesiz, her zaman gözetleyip durmaktadır
Surah Al-Fajr, Verse 14
فَأَمَّا ٱلۡإِنسَٰنُ إِذَا مَا ٱبۡتَلَىٰهُ رَبُّهُۥ فَأَكۡرَمَهُۥ وَنَعَّمَهُۥ فَيَقُولُ رَبِّيٓ أَكۡرَمَنِ
İnsana gelince, ne zaman Rabbin onu, cömertliğiyle ve hoşnut olacağı bir hayat bağışlamakla denese, "Rabbim, bana karşı (ne kadar) cömertmiş!" der
Surah Al-Fajr, Verse 15
وَأَمَّآ إِذَا مَا ٱبۡتَلَىٰهُ فَقَدَرَ عَلَيۡهِ رِزۡقَهُۥ فَيَقُولُ رَبِّيٓ أَهَٰنَنِ
ama geçim vasıtalarını daraltarak onu denediği zaman ise, "Rabbim beni küçük düşürdü!" di(ye sızlanı)r
Surah Al-Fajr, Verse 16
كَلَّاۖ بَل لَّا تُكۡرِمُونَ ٱلۡيَتِيمَ
Ama hayır, hayır, (ey insanlar, bütün yaptıklarınızı ve yapmadıklarınızı bir düşünün:) siz yetime karşı cömert değilsiniz
Surah Al-Fajr, Verse 17
وَلَا تَحَـٰٓضُّونَ عَلَىٰ طَعَامِ ٱلۡمِسۡكِينِ
muhtaçları doyurmaya birbirinizi teşvik etmiyorsunuz
Surah Al-Fajr, Verse 18
وَتَأۡكُلُونَ ٱلتُّرَاثَ أَكۡلٗا لَّمّٗا
(başkalarının) mirasını açgözlülükle yiyip bitiriyorsunuz
Surah Al-Fajr, Verse 19
وَتُحِبُّونَ ٱلۡمَالَ حُبّٗا جَمّٗا
ve sınırsız bir sevgiyle malı mülkü seviyorsunuz
Surah Al-Fajr, Verse 20
كَلَّآۖ إِذَا دُكَّتِ ٱلۡأَرۡضُ دَكّٗا دَكّٗا
Peki, (Hesap Günü nasıl davranacaksınız,) yeryüzü ardarda sarsılıp paramparça olduğunda
Surah Al-Fajr, Verse 21
وَجَآءَ رَبُّكَ وَٱلۡمَلَكُ صَفّٗا صَفّٗا
ve Rabbin(in haşmeti) ortaya çıktığında ve melekler (gerçek hüviyetleriyle) saf saf olduklarında
Surah Al-Fajr, Verse 22
وَجِاْيٓءَ يَوۡمَئِذِۭ بِجَهَنَّمَۚ يَوۡمَئِذٖ يَتَذَكَّرُ ٱلۡإِنسَٰنُ وَأَنَّىٰ لَهُ ٱلذِّكۡرَىٰ
İşte o Gün cehennem (gözönüne) getirilip konacak; o Gün insan (yaptığı ve yapmadığı her şeyi) hatırlayacak ama bu hatırlamanın ne faydası olacak ona
Surah Al-Fajr, Verse 23
يَقُولُ يَٰلَيۡتَنِي قَدَّمۡتُ لِحَيَاتِي
O, "Ah, keşke (gelecek) hayatım için önceden bir hazırlık yapsaydım!" diyecek
Surah Al-Fajr, Verse 24
فَيَوۡمَئِذٖ لَّا يُعَذِّبُ عَذَابَهُۥٓ أَحَدٞ
Hiç kimse Allah´ın o Gün (günahkarlara verdiği) azap gibi azap veremez
Surah Al-Fajr, Verse 25
وَلَا يُوثِقُ وَثَاقَهُۥٓ أَحَدٞ
ve hiç kimse O´nun gibi bağlarla bağlayamaz
Surah Al-Fajr, Verse 26
يَـٰٓأَيَّتُهَا ٱلنَّفۡسُ ٱلۡمُطۡمَئِنَّةُ
(Ama dürüst ve erdemlilere,) "Ey iç huzuruna ermiş olan insanoğlu!" (diye seslenecek Allah)
Surah Al-Fajr, Verse 27
ٱرۡجِعِيٓ إِلَىٰ رَبِّكِ رَاضِيَةٗ مَّرۡضِيَّةٗ
Rabbine O´ndan hoşnut kalmış ve (O´nu) hoşnut etmiş olarak dön
Surah Al-Fajr, Verse 28
فَٱدۡخُلِي فِي عِبَٰدِي
gir, öyleyse Benim (öteki sadık) kullarımla birlikte
Surah Al-Fajr, Verse 29
وَٱدۡخُلِي جَنَّتِي
gir cennetime
Surah Al-Fajr, Verse 30