Surah Al-Balad - Turkish Translation by Muhammed Esed
لَآ أُقۡسِمُ بِهَٰذَا ٱلۡبَلَدِ
Ben bu beldeyi tanıklığa çağırırım
Surah Al-Balad, Verse 1
وَأَنتَ حِلُّۢ بِهَٰذَا ٱلۡبَلَدِ
senin serbestçe yaşadığın bu beldeyi
Surah Al-Balad, Verse 2
وَوَالِدٖ وَمَا وَلَدَ
ve (tanıklığa çağırırım) anne babayı ve çocukları
Surah Al-Balad, Verse 3
لَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ فِي كَبَدٍ
Gerçek şu ki, Biz insanı acı, sıkıntı ve imtihan (ile yüklü bir hayat)a gönderdik
Surah Al-Balad, Verse 4
أَيَحۡسَبُ أَن لَّن يَقۡدِرَ عَلَيۡهِ أَحَدٞ
İnsan, kimsenin kendi üzerinde güç sahibi olmadığını mı zannediyor
Surah Al-Balad, Verse 5
يَقُولُ أَهۡلَكۡتُ مَالٗا لُّبَدًا
Övünüp duruyor: "Ben, yığınla servet tükettim
Surah Al-Balad, Verse 6
أَيَحۡسَبُ أَن لَّمۡ يَرَهُۥٓ أَحَدٌ
Peki, kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor
Surah Al-Balad, Verse 7
أَلَمۡ نَجۡعَل لَّهُۥ عَيۡنَيۡنِ
Biz ona iki göz vermedik mi
Surah Al-Balad, Verse 8
وَلِسَانٗا وَشَفَتَيۡنِ
Bir dil ve bir çift dudak
Surah Al-Balad, Verse 9
وَهَدَيۡنَٰهُ ٱلنَّجۡدَيۡنِ
ve ona (kötülüğün ve iyiliğin) iki yolunu da göstermedik mi
Surah Al-Balad, Verse 10
فَلَا ٱقۡتَحَمَ ٱلۡعَقَبَةَ
Ama o, sarp yokuşa tırmanmayı denemedi
Surah Al-Balad, Verse 11
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا ٱلۡعَقَبَةُ
Bilir misin nedir o sarp yokuş
Surah Al-Balad, Verse 12
فَكُّ رَقَبَةٍ
(O,) boynunu (günah zincirinden) kurtarmaktır
Surah Al-Balad, Verse 13
أَوۡ إِطۡعَٰمٞ فِي يَوۡمٖ ذِي مَسۡغَبَةٖ
yahut (kendi) aç iken (başkasını) doyurmaktır
Surah Al-Balad, Verse 14
يَتِيمٗا ذَا مَقۡرَبَةٍ
yakını olan bir yetimi
Surah Al-Balad, Verse 15
أَوۡ مِسۡكِينٗا ذَا مَتۡرَبَةٖ
yahut toprağa uzanıp kalmış olan (yabancı) bir yoksulu
Surah Al-Balad, Verse 16
ثُمَّ كَانَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلصَّبۡرِ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلۡمَرۡحَمَةِ
ve imana ermişlerden ve birbirine sabrı ve merhameti tavsiye edenlerden olmaktır
Surah Al-Balad, Verse 17
أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ
İşte böyleleri dürüstlüğe ve erdemliliğe erişmiş olanlardır
Surah Al-Balad, Verse 18
وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِنَا هُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ
Bizim mesajlarımızın doğruluğunu inkara şartlanmış olanlar ise kötülüğe batmış kimselerdir
Surah Al-Balad, Verse 19
عَلَيۡهِمۡ نَارٞ مُّؤۡصَدَةُۢ
üzerlerine salınmış ateş (ile)
Surah Al-Balad, Verse 20