Surah Al-Balad - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
لَآ أُقۡسِمُ بِهَٰذَا ٱلۡبَلَدِ
Hayır, bu şehre (Kutsal Mekke´ye) and olsun
Surah Al-Balad, Verse 1
وَأَنتَ حِلُّۢ بِهَٰذَا ٱلۡبَلَدِ
Sen bu şehirde yerli olarak oturmuşsundur. (Bu şehir sana daha lâyık ve daha helâldir)
Surah Al-Balad, Verse 2
وَوَالِدٖ وَمَا وَلَدَ
Babaya da, doğan çocuğuna da and olsun
Surah Al-Balad, Verse 3
لَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ فِي كَبَدٍ
Ki biz insanı (kendine has) sıkıntı ve zorluk içinde (yaratıp) meydana getirdik
Surah Al-Balad, Verse 4
أَيَحۡسَبُ أَن لَّن يَقۡدِرَ عَلَيۡهِ أَحَدٞ
O, kendisine hiç kimsenin güç getiremiyeceğini mi sanır
Surah Al-Balad, Verse 5
يَقُولُ أَهۡلَكۡتُ مَالٗا لُّبَدًا
Yığın yığın mal sarfedip tükettim, diyor
Surah Al-Balad, Verse 6
أَيَحۡسَبُ أَن لَّمۡ يَرَهُۥٓ أَحَدٌ
Onu hiç gören olmadı mı sanıyor
Surah Al-Balad, Verse 7
أَلَمۡ نَجۡعَل لَّهُۥ عَيۡنَيۡنِ
Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi
Surah Al-Balad, Verse 8
وَلِسَانٗا وَشَفَتَيۡنِ
Biz ona iki göz, bir dil, iki dudak vermedik mi
Surah Al-Balad, Verse 9
وَهَدَيۡنَٰهُ ٱلنَّجۡدَيۡنِ
(Doğru ve eğri olmak üzere) iki de yol göstermedik mi
Surah Al-Balad, Verse 10
فَلَا ٱقۡتَحَمَ ٱلۡعَقَبَةَ
Ama o sarp geçidi geçmeye katlanmadı
Surah Al-Balad, Verse 11
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا ٱلۡعَقَبَةُ
Sarp geçidin ne olduğunu bilir misin
Surah Al-Balad, Verse 12
فَكُّ رَقَبَةٍ
Bir köle ya da esirin bağını çözüp hürriyetine kavuşturmaktır
Surah Al-Balad, Verse 13
أَوۡ إِطۡعَٰمٞ فِي يَوۡمٖ ذِي مَسۡغَبَةٖ
Veya açlık gününde (kıtlık zamanında) hısım sayılan bir yetime veya yere serilmiş (bitkin, kimsesiz) bir yoksula yedirmektir
Surah Al-Balad, Verse 14
يَتِيمٗا ذَا مَقۡرَبَةٍ
Veya açlık gününde (kıtlık zamanında) hısım sayılan bir yetime veya yere serilmiş (bitkin, kimsesiz) bir yoksula yedirmektir
Surah Al-Balad, Verse 15
أَوۡ مِسۡكِينٗا ذَا مَتۡرَبَةٖ
Veya açlık gününde (kıtlık zamanında) hısım sayılan bir yetime veya yere serilmiş (bitkin, kimsesiz) bir yoksula yedirmektir
Surah Al-Balad, Verse 16
ثُمَّ كَانَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلصَّبۡرِ وَتَوَاصَوۡاْ بِٱلۡمَرۡحَمَةِ
Sonra da birbirlerine sabır ve merhamet tavsiye eden mü´minlerden olmaktır
Surah Al-Balad, Verse 17
أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ
İşte bunlar sağ tarafta yerlerini alanlardır
Surah Al-Balad, Verse 18
وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ بِـَٔايَٰتِنَا هُمۡ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ
Âyetlerimizi inkâr edenler ise sol tarafta yerlerini alanlardır
Surah Al-Balad, Verse 19
عَلَيۡهِمۡ نَارٞ مُّؤۡصَدَةُۢ
Ve üzerlerine kapılan kapanmış bir ateş
Surah Al-Balad, Verse 20