UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Al-Baqara - Turkish Translation by Celal Y Ld R M


الٓمٓ

Elif - Lam - Mim
Surah Al-Baqara, Verse 1


ذَٰلِكَ ٱلۡكِتَٰبُ لَا رَيۡبَۛ فِيهِۛ هُدٗى لِّلۡمُتَّقِينَ

Iste bu kitab ki onda (Allah tarafından indirildiginde) hic suphe yoktur. Muttaki (Ilahi buyruklara uyup kotuluklerden ve yasaklardan kacınıp korunanları dogru yola irsad eder)
Surah Al-Baqara, Verse 2


ٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡغَيۡبِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَمِمَّا رَزَقۡنَٰهُمۡ يُنفِقُونَ

O korunanlar ki gayb (fizik otesinden verilen ilahi haberler)e inanırlar ; namazı vakitlerinde kılmaya devam ederler; kendilerine rızık olarak verdigimiz nimetlerden (Allah´ın hosnutluguna erismek icin) harcarlar
Surah Al-Baqara, Verse 3


وَٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيۡكَ وَمَآ أُنزِلَ مِن قَبۡلِكَ وَبِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ يُوقِنُونَ

Ve onlar ki, Sana indirilene de, Senden once indirilene de iman ederler. Ahiret´e de ancak onlar kesin bir bilgiyle inanırlar
Surah Al-Baqara, Verse 4


أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَىٰ هُدٗى مِّن رَّبِّهِمۡۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ

Iste bunlar, Rabları tarafından dogru yol uzeredirler ve korktuklarından kurtulup umduklarına kavusanlar da bunlardır
Surah Al-Baqara, Verse 5


إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡهِمۡ ءَأَنذَرۡتَهُمۡ أَمۡ لَمۡ تُنذِرۡهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Suphesiz ki (ey sanı yuce peygamber!) o kufre saplanıp kalanları (inkar ve inadları yuzunden tuttukları yanlıs yolun tehlikeli sonucundan) korkutsan da, korkutmasan da onlara gore birdir; inanmazlar, d
Surah Al-Baqara, Verse 6


خَتَمَ ٱللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ وَعَلَىٰ سَمۡعِهِمۡۖ وَعَلَىٰٓ أَبۡصَٰرِهِمۡ غِشَٰوَةٞۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ عَظِيمٞ

Allah (degismiyen sunneti geregi) onların kalblerini, kulaklarını muhurlemistir. Gozleri uzerinde de bir perde ve onlar icin buyuk bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 7


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَبِٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَمَا هُم بِمُؤۡمِنِينَ

Insanlardan oyleler de var ki, inanmadıkları halde Allah´a ve ahiret gunune inandık derler
Surah Al-Baqara, Verse 8


يُخَٰدِعُونَ ٱللَّهَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَمَا يَخۡدَعُونَ إِلَّآ أَنفُسَهُمۡ وَمَا يَشۡعُرُونَ

(Zanlarınca) Allah´ı ve iman edenleri aldatırlar. Halbuki ancak kendilerini aldatırlar da farkında bile olmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 9


فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ فَزَادَهُمُ ٱللَّهُ مَرَضٗاۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمُۢ بِمَا كَانُواْ يَكۡذِبُونَ

Kalblerinde hastalık vardır. Allah da onların hastalıgını artırmıstır.. Yalan soylemelerine karsılık onlara elem verici bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 10


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ لَا تُفۡسِدُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ قَالُوٓاْ إِنَّمَا نَحۡنُ مُصۡلِحُونَ

Hem onlara : «Yeryuzunde fesad cıkarmayın» denildiginde, «biz ancak ıslah edicileriz» derler
Surah Al-Baqara, Verse 11


أَلَآ إِنَّهُمۡ هُمُ ٱلۡمُفۡسِدُونَ وَلَٰكِن لَّا يَشۡعُرُونَ

Haberiniz olsun ki, onlar, onlardır ancak fesadcılar, ama farkında degillerdir
Surah Al-Baqara, Verse 12


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ ءَامِنُواْ كَمَآ ءَامَنَ ٱلنَّاسُ قَالُوٓاْ أَنُؤۡمِنُ كَمَآ ءَامَنَ ٱلسُّفَهَآءُۗ أَلَآ إِنَّهُمۡ هُمُ ٱلسُّفَهَآءُ وَلَٰكِن لَّا يَعۡلَمُونَ

Onlara «Olgun insanların inandıgı gibi inanın!» denildigi zaman, «O beyinsizlerin inandıgı gibi inanalım mı ?» derler. Dikkat edin ki, onlar, onlardır asıl beyinsizler; fakat bilmezler
Surah Al-Baqara, Verse 13


وَإِذَا لَقُواْ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَوۡاْ إِلَىٰ شَيَٰطِينِهِمۡ قَالُوٓاْ إِنَّا مَعَكُمۡ إِنَّمَا نَحۡنُ مُسۡتَهۡزِءُونَ

Onlar iman edenlere rastladıkları zaman «inandık» derler. Seytanlarıyla basbasa kaldıkları zaman : «Dogrusu biz sizinle beraberiz. Biz ancak (o mu´minlerle) alay edicileriz,» derler
Surah Al-Baqara, Verse 14


ٱللَّهُ يَسۡتَهۡزِئُ بِهِمۡ وَيَمُدُّهُمۡ فِي طُغۡيَٰنِهِمۡ يَعۡمَهُونَ

Allah onlarla alay eder de kendilerini taskınlıkları icinde bocalar sekilde bırakır
Surah Al-Baqara, Verse 15


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلضَّلَٰلَةَ بِٱلۡهُدَىٰ فَمَا رَبِحَت تِّجَٰرَتُهُمۡ وَمَا كَانُواْ مُهۡتَدِينَ

Iste onlar oyle kimselerdir ki, dogru yola karsılık sapıklıgı satın almıslardır. Bu alıs verisleri kendilerine kar saglamamıstır; dogru yolu da bulmus degillerdir
Surah Al-Baqara, Verse 16


مَثَلُهُمۡ كَمَثَلِ ٱلَّذِي ٱسۡتَوۡقَدَ نَارٗا فَلَمَّآ أَضَآءَتۡ مَا حَوۡلَهُۥ ذَهَبَ ٱللَّهُ بِنُورِهِمۡ وَتَرَكَهُمۡ فِي ظُلُمَٰتٖ لَّا يُبۡصِرُونَ

Onların durumu o kimselere benzer ki, bir ates yakmak isteyip (yakılan) ates cevrelerini aydınlatınca Allah ısıklarını tutup almıs da onları zifiri karanlıklar icinde bırakmıstır. (Boylece onlar) goremez olmuslardır
Surah Al-Baqara, Verse 17


صُمُّۢ بُكۡمٌ عُمۡيٞ فَهُمۡ لَا يَرۡجِعُونَ

Sagırdırlar, dilsizdirler, kordurler. Artık (dogru yola) donmezler
Surah Al-Baqara, Verse 18


أَوۡ كَصَيِّبٖ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فِيهِ ظُلُمَٰتٞ وَرَعۡدٞ وَبَرۡقٞ يَجۡعَلُونَ أَصَٰبِعَهُمۡ فِيٓ ءَاذَانِهِم مِّنَ ٱلصَّوَٰعِقِ حَذَرَ ٱلۡمَوۡتِۚ وَٱللَّهُ مُحِيطُۢ بِٱلۡكَٰفِرِينَ

Veya gokten (sagnak halinde) bosanan, icinde karanlıklar, bir gurleme, bir simsek bulunan siddetli yagmura (tutulmus saskın kimselerin perisan haline) benzerler ki yıldırımın (dehsetinden) olum korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Allah (in kudreti, ilmi ve hukumranlıgı) kafirleri (her tarafından) kusatmıstır
Surah Al-Baqara, Verse 19


يَكَادُ ٱلۡبَرۡقُ يَخۡطَفُ أَبۡصَٰرَهُمۡۖ كُلَّمَآ أَضَآءَ لَهُم مَّشَوۡاْ فِيهِ وَإِذَآ أَظۡلَمَ عَلَيۡهِمۡ قَامُواْۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَذَهَبَ بِسَمۡعِهِمۡ وَأَبۡصَٰرِهِمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Cakan simsek neredeyse onların gozlerini kapıp alır. Onlerini aydınlatınca da onun ısıgında yururler. Uzerlerine karanlık coktugu zaman ise (oldukları yerde) dikilip kalırlar. Allah dileseydi onların isitmelerini de, gozlerini de alıverirdi. Suphesiz ki Allah´ın her seye gucu yeter
Surah Al-Baqara, Verse 20


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱعۡبُدُواْ رَبَّكُمُ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ وَٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Ey insanlar! Sizi de, sizden oncekileri de yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki korunup sakınanlar olabilesiniz
Surah Al-Baqara, Verse 21


ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ فِرَٰشٗا وَٱلسَّمَآءَ بِنَآءٗ وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجَ بِهِۦ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ رِزۡقٗا لَّكُمۡۖ فَلَا تَجۡعَلُواْ لِلَّهِ أَندَادٗا وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Oyle (bir Rab) ki, yeryuzunu size bir dosek, gogu bir kubbe kıldı. Gokten su indirdi ve onunla size (cesitli) meyvelerden (turlu turlu urunlerden) rızık cıkardı. Artık siz de bildiginiz halde (nankorluk ederek) Allah´a (gizli ve asikar) esler (ve benzerler) kosmayın
Surah Al-Baqara, Verse 22


وَإِن كُنتُمۡ فِي رَيۡبٖ مِّمَّا نَزَّلۡنَا عَلَىٰ عَبۡدِنَا فَأۡتُواْ بِسُورَةٖ مِّن مِّثۡلِهِۦ وَٱدۡعُواْ شُهَدَآءَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Eger kulumuz (Muhammed)´a parca parca indirdigimiz (Kur´an)´den suphede iseniz onun benzeri bir sure (tertipleyip meydana) getirin ve Allah´tan baska (size yardımcı olacak, rehber olacak) sahidlerinizi de cagırın, (eger iddianızda) dogru iseniz
Surah Al-Baqara, Verse 23


فَإِن لَّمۡ تَفۡعَلُواْ وَلَن تَفۡعَلُواْ فَٱتَّقُواْ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي وَقُودُهَا ٱلنَّاسُ وَٱلۡحِجَارَةُۖ أُعِدَّتۡ لِلۡكَٰفِرِينَ

Eger (Onun bir benzerini) yapamazsanız ki yapamıyacaksınız da o takdirde kafirler icin hazırlanan yakıtı insanlarla tastan olan atesten korkup sakının
Surah Al-Baqara, Verse 24


وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ أَنَّ لَهُمۡ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ كُلَّمَا رُزِقُواْ مِنۡهَا مِن ثَمَرَةٖ رِّزۡقٗا قَالُواْ هَٰذَا ٱلَّذِي رُزِقۡنَا مِن قَبۡلُۖ وَأُتُواْ بِهِۦ مُتَشَٰبِهٗاۖ وَلَهُمۡ فِيهَآ أَزۡوَٰجٞ مُّطَهَّرَةٞۖ وَهُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Dosdogru iman edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara mujde ver ki, onlara altından ırmaklar akan Cennetler vardır. (Oraya girdikleri zaman) kendilerine oradaki meyveden ne kadar bir rızık verildiginde, «bu daha once de rızıklandıgımız seylerdendir» diyecekler. (Evet) onlara (renk ve cesit bakımından az da olsa dunyadaki veya kendilerine az once sunulan meyvalara) benzer (fakat lezzet ve nefaset bakımından cok farklı ve ustun meyvalar) verilecek. Hem onlar icin orada (dunyada kadınlara arız olan her turlu kusurlardan arınmıs) tertemiz esler vardır ve onlar orada ebedi kalıcılardır
Surah Al-Baqara, Verse 25


۞إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَسۡتَحۡيِۦٓ أَن يَضۡرِبَ مَثَلٗا مَّا بَعُوضَةٗ فَمَا فَوۡقَهَاۚ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ فَيَعۡلَمُونَ أَنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡۖ وَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَيَقُولُونَ مَاذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلٗاۘ يُضِلُّ بِهِۦ كَثِيرٗا وَيَهۡدِي بِهِۦ كَثِيرٗاۚ وَمَا يُضِلُّ بِهِۦٓ إِلَّا ٱلۡفَٰسِقِينَ

Allah suphesiz ki bir sivrisinegi ve ondan (hilkat ve san´at inceligi bakımından) daha buyugunu, (yapı itibariyle daha kucugunu) misal getirmekten cekinmez. Iman edenlere gelince, onlar bunun Rabları tarafından hak oldugunu elbette bilirler. Kufre saplananlar Ise, «Allah bununla misal olarak neyi murad etmistir?» derler. (Allah) bununla (insanları imtihan ederek) bir cogunu (bilgisizlikleri ve nankorlukleri yuzunden) sasırtır. Bir cogunu da (bilgili oldukları ve akıllarını hayra kullandıkları icin) dogru yola iletir. (Fakat) bununla fasıklardan baskasını sasırtmaz
Surah Al-Baqara, Verse 26


ٱلَّذِينَ يَنقُضُونَ عَهۡدَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعۡدِ مِيثَٰقِهِۦ وَيَقۡطَعُونَ مَآ أَمَرَ ٱللَّهُ بِهِۦٓ أَن يُوصَلَ وَيُفۡسِدُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ

fasıklar ki, Allah´ın (Elestu bi-Rabbikum = Ben sizin Rabbınız degil miyim ? hitabındaki veya semavi kitaplarda gelecegi haber verilen son peygambere inanmaları hususundaki) ahdini tevsik ettikten sonra bozarlar. Allah´ın (biraraya getirilip) bitistirilmesini emrettigi (dini, ahlaki, ictimai bagları) keserler ve yeryuzunde fesad cıkarırlar. Iste zararda kalanlar ancak onlardır
Surah Al-Baqara, Verse 27


كَيۡفَ تَكۡفُرُونَ بِٱللَّهِ وَكُنتُمۡ أَمۡوَٰتٗا فَأَحۡيَٰكُمۡۖ ثُمَّ يُمِيتُكُمۡ ثُمَّ يُحۡيِيكُمۡ ثُمَّ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ

Allah´ı nasıl inkar edersiniz?! Halbuki siz oluler (gibi) idiniz de O sizi diriltti. Sonra sizi yine oldurecek, sonra tekrar diriltecek. Sonra da (ahirette) yalnız O´na donduruleceksiniz
Surah Al-Baqara, Verse 28


هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَ لَكُم مَّا فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰٓ إِلَى ٱلسَّمَآءِ فَسَوَّىٰهُنَّ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖۚ وَهُوَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Yeryuzundeki butun seyleri sizin yararınıza yaratan, sonra gokyuzune iradesiyle, saltanatıyla yonetip onları yedi gok halinde saglam bir (sistem ve) duzene koyan O´dur. O her seyi hakkıyla bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 29


وَإِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٞ فِي ٱلۡأَرۡضِ خَلِيفَةٗۖ قَالُوٓاْ أَتَجۡعَلُ فِيهَا مَن يُفۡسِدُ فِيهَا وَيَسۡفِكُ ٱلدِّمَآءَ وَنَحۡنُ نُسَبِّحُ بِحَمۡدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَۖ قَالَ إِنِّيٓ أَعۡلَمُ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

Rabbin (ezeli iradesi Adem´i var kılmayı murad ettiginde) meleklere : «Ben yeryuzunde herhalde (emirlerimi yerine getirecek, Benim adıma konusacak) bir halife var kılacagım» demisti. (Melekler de) «Orada fesad cıkaracak, kanlar dokecek kimse mi yaratacaksın ?! Oysa biz Seni hamdinle tesbih ve Seni takdis ediyoruz» demislerdi. (Allah), «Suphesiz ki Benim bildigimi siz bilmezsiniz» demisti
Surah Al-Baqara, Verse 30


وَعَلَّمَ ءَادَمَ ٱلۡأَسۡمَآءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمۡ عَلَى ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ فَقَالَ أَنۢبِـُٔونِي بِأَسۡمَآءِ هَـٰٓؤُلَآءِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Allah, Adem´e (gerekli olan) butun (esyanın) isimlerini ogretti. Sonra o esyayı meleklere gostererek, (iddianızda) dogrular iseniz, bunların isimlerini Bana haber verin, buyurdu
Surah Al-Baqara, Verse 31


قَالُواْ سُبۡحَٰنَكَ لَا عِلۡمَ لَنَآ إِلَّا مَا عَلَّمۡتَنَآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ

(Melekler de): «Seni tenzih ederiz. Senin bize ogrettiginden baska hicbir bilgimiz yoktur. Suphesiz ki Sen her seyi bilensin, yegane hikmet sahibi de Sensin!» dediler
Surah Al-Baqara, Verse 32


قَالَ يَـٰٓـَٔادَمُ أَنۢبِئۡهُم بِأَسۡمَآئِهِمۡۖ فَلَمَّآ أَنۢبَأَهُم بِأَسۡمَآئِهِمۡ قَالَ أَلَمۡ أَقُل لَّكُمۡ إِنِّيٓ أَعۡلَمُ غَيۡبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَأَعۡلَمُ مَا تُبۡدُونَ وَمَا كُنتُمۡ تَكۡتُمُونَ

(Allah): «Ey Adem! Bunlara onların isimlerini haber ver» buyurdu. Adem onlara sozu edilen esyanın isimlerini haber verince (Allah meleklere): «Size demedim mi, Ben goklerin ve yerin gaybını (gorunmeyen, sizlerce bilinmeyen seylerini de) elbette bilirim ve sizin acıkladıgınızı da, gizli tuttugunuzu da bilirim.» buyurdu
Surah Al-Baqara, Verse 33


وَإِذۡ قُلۡنَا لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ ٱسۡجُدُواْ لِأٓدَمَ فَسَجَدُوٓاْ إِلَّآ إِبۡلِيسَ أَبَىٰ وَٱسۡتَكۡبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Ve Biz meleklere : «Adem´e (saygı yollu) secde edin» dedigimizde, onlar hemen secde ettiler. Yalnız Iblis dayattı, (bunu) kibrine yediremedi de kafirlerden oldu
Surah Al-Baqara, Verse 34


وَقُلۡنَا يَـٰٓـَٔادَمُ ٱسۡكُنۡ أَنتَ وَزَوۡجُكَ ٱلۡجَنَّةَ وَكُلَا مِنۡهَا رَغَدًا حَيۡثُ شِئۡتُمَا وَلَا تَقۡرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Ey Adem! dedik, (artık) sen ve esin cennette sakin olun. Dilediginiz yerde ondan (ondaki nimetlerden) refah ve huzur icinde yeyin. (Ancak) su agaca yaklasmayın, sonra (Hakk´a karsı gelip kendine) zulmedenlerden olursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 35


فَأَزَلَّهُمَا ٱلشَّيۡطَٰنُ عَنۡهَا فَأَخۡرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِۖ وَقُلۡنَا ٱهۡبِطُواْ بَعۡضُكُمۡ لِبَعۡضٍ عَدُوّٞۖ وَلَكُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُسۡتَقَرّٞ وَمَتَٰعٌ إِلَىٰ حِينٖ

(Ne var ki) Seytan onları oradan kaydırdı; ikisini de icinde bulundukları seyden (sonsuz nimetlerden) cıkardı. (Bunun uzerine) Biz de (bundan boyle) kiminiz kiminize dusman olarak (oradan yeryuzune) inin. Sizin icin yeryuzunde (belli) bir sureye kadar bir karargah ve yararlanacagınız sey (ler) vardır, dedik
Surah Al-Baqara, Verse 36


فَتَلَقَّىٰٓ ءَادَمُ مِن رَّبِّهِۦ كَلِمَٰتٖ فَتَابَ عَلَيۡهِۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

(Bu kayma ve kendine zulmetme uzerine buyuk bir pismanlık duyup tevbe eden) Adem, Rabbinden (gelen ve onun kalbine ilka olunan) kelimeleri karsılayıp aldı. Allah da onun tevbesini kabul etti. Cunku tevbeyi cokca kabul eden ve cokca merhamette bulunan ancak O´dur
Surah Al-Baqara, Verse 37


قُلۡنَا ٱهۡبِطُواْ مِنۡهَا جَمِيعٗاۖ فَإِمَّا يَأۡتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدٗى فَمَن تَبِعَ هُدَايَ فَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

(Evet) Inin oradan hepiniz! dedik. Benden size bir hidayet (dogru yolu gosteren kitap ya da peygamber) gelecek olursa, artık kim hidayetime uyarsa, onlara ne bir korku vardır ne de onlar mahzun olurlar
Surah Al-Baqara, Verse 38


وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَآ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

(Bizi) inkar edip ayetlerimizi (varlıgımıza ve birligimize delalet eden belgelerimizi) yalanlayanlara gelince, iste onlar atesin yakın dostu ve arkadaslarıdır, onlar orada ebediyen kalıcıdırlar
Surah Al-Baqara, Verse 39


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَوۡفُواْ بِعَهۡدِيٓ أُوفِ بِعَهۡدِكُمۡ وَإِيَّـٰيَ فَٱرۡهَبُونِ

Ey Israil ogullan! Size ihsan ettigim nimetimi hatırlayın, ahdimi yerine getirin ki Ben de size olan sozumu yerine getireyim ve (ahde vefa etmemekte) ancak Benden korkun
Surah Al-Baqara, Verse 40


وَءَامِنُواْ بِمَآ أَنزَلۡتُ مُصَدِّقٗا لِّمَا مَعَكُمۡ وَلَا تَكُونُوٓاْ أَوَّلَ كَافِرِۭ بِهِۦۖ وَلَا تَشۡتَرُواْ بِـَٔايَٰتِي ثَمَنٗا قَلِيلٗا وَإِيَّـٰيَ فَٱتَّقُونِ

Beraberinizdeki kitap (Tevrat)! tasdik edici olarak indirdigime (Kur´an´a) iman edin. Onu inkar edenlerin ilki siz olmayın ve (sakın) ayetlerimi az (kıymetsiz) bir paha (bayagı bir menfaat) karsılıgında degistirmeyin. Ancak Benden korkup (bu gibi olcusuzluklerden) sakının
Surah Al-Baqara, Verse 41


وَلَا تَلۡبِسُواْ ٱلۡحَقَّ بِٱلۡبَٰطِلِ وَتَكۡتُمُواْ ٱلۡحَقَّ وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Bildiginiz halde hakkı batıla karıstırıp gercegi gizlemeyin
Surah Al-Baqara, Verse 42


وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ وَٱرۡكَعُواْ مَعَ ٱلرَّـٰكِعِينَ

Namazı kılın, zekatı verin, ruku´ edenlerle beraber ruku´ edin
Surah Al-Baqara, Verse 43


۞أَتَأۡمُرُونَ ٱلنَّاسَ بِٱلۡبِرِّ وَتَنسَوۡنَ أَنفُسَكُمۡ وَأَنتُمۡ تَتۡلُونَ ٱلۡكِتَٰبَۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ

Kendi nefslerinizi unutursunuz da insanlara iyilikle mi emredersiniz ?! Halbuki siz Kitap (Tevrat)ı okuyup durursunuz. Artık aklınızı kullanmaz mısınız
Surah Al-Baqara, Verse 44


وَٱسۡتَعِينُواْ بِٱلصَّبۡرِ وَٱلصَّلَوٰةِۚ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلَّا عَلَى ٱلۡخَٰشِعِينَ

(—46) Sabır ve namaz ile (Allah´tan) yardım isteyin. Gerci bu, Allah´a kavusacaklarına ve ancak O´na doneceklerine kesin bilgi (ve inanc) edinen saygılı kimselerden baskasına agır ve sıkıcıdır
Surah Al-Baqara, Verse 45


ٱلَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلَٰقُواْ رَبِّهِمۡ وَأَنَّهُمۡ إِلَيۡهِ رَٰجِعُونَ

(—46) Sabır ve namaz ile (Allah´tan) yardım isteyin. Gerci bu, Allah´a kavusacaklarına ve ancak O´na doneceklerine kesin bilgi (ve inanc) edinen saygılı kimselerden baskasına agır ve sıkıcıdır
Surah Al-Baqara, Verse 46


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَنِّي فَضَّلۡتُكُمۡ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ey Israil ogulları! Size ihsan ettigim nimetimi ve (bir zaman) sizi (n atalarınızı) diger milletlerden ustun kıldıgımı hatırlayın
Surah Al-Baqara, Verse 47


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا لَّا تَجۡزِي نَفۡسٌ عَن نَّفۡسٖ شَيۡـٔٗا وَلَا يُقۡبَلُ مِنۡهَا شَفَٰعَةٞ وَلَا يُؤۡخَذُ مِنۡهَا عَدۡلٞ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Ve hic bir kimsenin hicbir kimse icin birsey odeyemiyecegi, hic kimseden (kafirler hakkında) sefaat kabul olunmayacagı, hicbir kimseden kurtulus akcesi alınmayacagı ve onların yardım olunmayacagı gunden korkup sakının
Surah Al-Baqara, Verse 48


وَإِذۡ نَجَّيۡنَٰكُم مِّنۡ ءَالِ فِرۡعَوۡنَ يَسُومُونَكُمۡ سُوٓءَ ٱلۡعَذَابِ يُذَبِّحُونَ أَبۡنَآءَكُمۡ وَيَسۡتَحۡيُونَ نِسَآءَكُمۡۚ وَفِي ذَٰلِكُم بَلَآءٞ مِّن رَّبِّكُمۡ عَظِيمٞ

Hani size iskencenin en kotusunu tattırıp yuklemekte devam eden, ogullarınızı bogazlayıp kadınlarınızı (kızlarınızı) diri bırakmak isteyen Fir´avn´ın yoldaslarından sizi (atalarınızı) kurtardıgımız zamanı bir hatırlayın! Bunda da size Rabbinizden buyuk bir imtihan vardı
Surah Al-Baqara, Verse 49


وَإِذۡ فَرَقۡنَا بِكُمُ ٱلۡبَحۡرَ فَأَنجَيۡنَٰكُمۡ وَأَغۡرَقۡنَآ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ وَأَنتُمۡ تَنظُرُونَ

Ve hatırlayın ki sizin icin denizi yarıp sizi kurtardıgımızı; Fir´avn´ in yoldaslarını ise —sizler bakıp dururken— bogdugumuz zamanı
Surah Al-Baqara, Verse 50


وَإِذۡ وَٰعَدۡنَا مُوسَىٰٓ أَرۡبَعِينَ لَيۡلَةٗ ثُمَّ ٱتَّخَذۡتُمُ ٱلۡعِجۡلَ مِنۢ بَعۡدِهِۦ وَأَنتُمۡ ظَٰلِمُونَ

Ve yine Musa´ya (Tevrat verilmek uzere Tur´da kırk gece ibadet edip beklemesi icin) va´dettigimizi (veya va´de verdigimizi) hatırlayın ki siz onun ardından (nefsinize) zulmediciler olarak (Samiri´nin altından yaptıgı) buzagıyı (ilah) edinmistiniz
Surah Al-Baqara, Verse 51


ثُمَّ عَفَوۡنَا عَنكُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ لَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

Sonra bunun ardından da sukredersiniz diye sizi bagıslamıstık
Surah Al-Baqara, Verse 52


وَإِذۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡفُرۡقَانَ لَعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ

Ve hani dogru yola erisesiniz diye Musa´ya kitap ve furkanı vermistik
Surah Al-Baqara, Verse 53


وَإِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦ يَٰقَوۡمِ إِنَّكُمۡ ظَلَمۡتُمۡ أَنفُسَكُم بِٱتِّخَاذِكُمُ ٱلۡعِجۡلَ فَتُوبُوٓاْ إِلَىٰ بَارِئِكُمۡ فَٱقۡتُلُوٓاْ أَنفُسَكُمۡ ذَٰلِكُمۡ خَيۡرٞ لَّكُمۡ عِندَ بَارِئِكُمۡ فَتَابَ عَلَيۡكُمۡۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Musa da kavmine : «Ey milletim! Cidden buzagıyı (Ilah) edinmenizle kendinize zulmettiniz. Derhal (her kusurdan pak ve yuce olan) Yaradanınıza tevbe edin; (nefsinizin kotu arzularını kesin de Allah yolunda) kendinizi oldurun. Bu, Yaradanınız katında sizin icin daha hayırlıdır,» demisti. Bunun uzerine (Allah) tevbenizi kabul buyurmustu. Suphesiz ki O, O´dur tevbeleri cokca kabul eden, O´dur cokca merhamette bulunan
Surah Al-Baqara, Verse 54


وَإِذۡ قُلۡتُمۡ يَٰمُوسَىٰ لَن نُّؤۡمِنَ لَكَ حَتَّىٰ نَرَى ٱللَّهَ جَهۡرَةٗ فَأَخَذَتۡكُمُ ٱلصَّـٰعِقَةُ وَأَنتُمۡ تَنظُرُونَ

Ve hatırlayın ki (sizden temsilci olarak yetmis kisi Musa ile Tur´a cıktıgınızda): «Ya Musa! Biz Allah´ı acıkca meydanda gormedikce sana asla inanmıyacagız...» demistiniz de yıldırım size carpmıstı ve siz de bakıp duruyordunuz
Surah Al-Baqara, Verse 55


ثُمَّ بَعَثۡنَٰكُم مِّنۢ بَعۡدِ مَوۡتِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

(Bir bakıma) olumunuzden sonra da sukredesiniz diye sizi (o baygın halden uyandırıp) kaldırmıstık
Surah Al-Baqara, Verse 56


وَظَلَّلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡغَمَامَ وَأَنزَلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَنَّ وَٱلسَّلۡوَىٰۖ كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡۚ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَٰكِن كَانُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ يَظۡلِمُونَ

Ve (Sina colunde sizi gunesin yakıcı sıcaklıgından korusun diye) ustunuze bulutu golge yapmıs, uzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirmis ve «Size rızık olarak verdiklerimizin iyisinden yeyin,» demistik. (Fakat onlar bu nimetlerin sukrunu yerine getirmeyip nankorluk etmekle) Bize zulmetmemislerdi, ama kendilerine zulmetmislerdi
Surah Al-Baqara, Verse 57


وَإِذۡ قُلۡنَا ٱدۡخُلُواْ هَٰذِهِ ٱلۡقَرۡيَةَ فَكُلُواْ مِنۡهَا حَيۡثُ شِئۡتُمۡ رَغَدٗا وَٱدۡخُلُواْ ٱلۡبَابَ سُجَّدٗا وَقُولُواْ حِطَّةٞ نَّغۡفِرۡ لَكُمۡ خَطَٰيَٰكُمۡۚ وَسَنَزِيدُ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Ve hatırlayın ki, bu sehre (Beytu´l-Makdis´e) girin, dilediginiz yerde ondan (onun nimetlerinden) refah icinde bol bol yeyin. Kapısından da secde ederek (eglip saygı gostererek veya bas yere koyup Hakk´a arz-ı sukranda bulunarak) girin ve «dilegimiz, gunahlarımızın dokulmesidir» deyin. Biz de kusur ve suclarınızı bagıslayalım. Iyilik edenlere (Allah´ı gorurcesine davrananlara nimetlerimizi) daha da artıracagız, demistik
Surah Al-Baqara, Verse 58


فَبَدَّلَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ قَوۡلًا غَيۡرَ ٱلَّذِي قِيلَ لَهُمۡ فَأَنزَلۡنَا عَلَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ رِجۡزٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ بِمَا كَانُواْ يَفۡسُقُونَ

Kendilerine zulmedenler, soylenenleri baska bir sozle degistirdiler. Bu yuzden o zulmedenler uzerine ilahi buyrukların dısına cıkmalarına karsılık gokten kotu bir azab indirdik
Surah Al-Baqara, Verse 59


۞وَإِذِ ٱسۡتَسۡقَىٰ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦ فَقُلۡنَا ٱضۡرِب بِّعَصَاكَ ٱلۡحَجَرَۖ فَٱنفَجَرَتۡ مِنۡهُ ٱثۡنَتَا عَشۡرَةَ عَيۡنٗاۖ قَدۡ عَلِمَ كُلُّ أُنَاسٖ مَّشۡرَبَهُمۡۖ كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ مِن رِّزۡقِ ٱللَّهِ وَلَا تَعۡثَوۡاْ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُفۡسِدِينَ

Yine hatırlayın ki, Musa (colde susuzluktan yok olmaya yuztutan) kavmi icin su istemisti. «Asa´nı tasa vur!» demistik. (O da vurunca) tastan oniki pınar kaynamıstı. (Boylece) her soy su alacagı pınarı bilmisti. (Onlara): «Allah´ın rızkından yeyin, icin (fakat) fesad cıkararak yeryuzunde haddi asmayın (ilahi sınırların dısına tasmayın) denilmisti
Surah Al-Baqara, Verse 60


وَإِذۡ قُلۡتُمۡ يَٰمُوسَىٰ لَن نَّصۡبِرَ عَلَىٰ طَعَامٖ وَٰحِدٖ فَٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُخۡرِجۡ لَنَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلۡأَرۡضُ مِنۢ بَقۡلِهَا وَقِثَّآئِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَاۖ قَالَ أَتَسۡتَبۡدِلُونَ ٱلَّذِي هُوَ أَدۡنَىٰ بِٱلَّذِي هُوَ خَيۡرٌۚ ٱهۡبِطُواْ مِصۡرٗا فَإِنَّ لَكُم مَّا سَأَلۡتُمۡۗ وَضُرِبَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلذِّلَّةُ وَٱلۡمَسۡكَنَةُ وَبَآءُو بِغَضَبٖ مِّنَ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَانُواْ يَكۡفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقۡتُلُونَ ٱلنَّبِيِّـۧنَ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّۚ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَواْ وَّكَانُواْ يَعۡتَدُونَ

Ve hani: «Ey Musa! Biz bir cesit yemek uzerine mumkun degil sabredemeyiz. Artık Rabbine bizim icin dua et de yeryuzunun bitirdigi sebze, hıyar, sarmısak, mercimek ve sogan (gibi) seylerden bize cıkarsın» demistiniz. Musa da «O hayırlı olanı daha adi seylere mi degistirmek istiyorsunuz? Bir sehre inin de sizin istediginiz seyler orada vardır» demisti. (Sonra) onların uzerine zillet ve meskenet vuruldu; Allah´tan bir gazaba ugradılar. Bu da Allah´ın ayet (mu´cize ve acık belge)lerini inkar etmelerinden, haksız yere peygamberleri oldurmelerindendi. (Evet) iste bu, isyan etmelerinden, haddi asmalarından (dolayı) idi
Surah Al-Baqara, Verse 61


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱلَّذِينَ هَادُواْ وَٱلنَّصَٰرَىٰ وَٱلصَّـٰبِـِٔينَ مَنۡ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَعَمِلَ صَٰلِحٗا فَلَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Suphesiz ki, Iman edenler, Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabitlerden kim dosdogru Allah´a, ahiret gunune inanır ve iyi-yararlı amelde bulunursa, artık onlar icin Rableri katında ecirler vardır, onlar uzerinde bir korku da yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklar
Surah Al-Baqara, Verse 62


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ وَرَفَعۡنَا فَوۡقَكُمُ ٱلطُّورَ خُذُواْ مَآ ءَاتَيۡنَٰكُم بِقُوَّةٖ وَٱذۡكُرُواْ مَا فِيهِ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Ve hatırlayın ki, sizden (atalaranızdan) (Tevrat ile dosdogru amel edeceklerine dair) soz almıstık. Tur´u ustunuze kaldırmıs ve koruna-sınız, Allah´a karsı gelmekten sakınasınız diye «Size verdigimiz kitabı kuvvetle (iman ve idrak ciddiyetiyle) tutun, icinde olan (buyrukları) hatırlayın» demistik
Surah Al-Baqara, Verse 63


ثُمَّ تَوَلَّيۡتُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَۖ فَلَوۡلَا فَضۡلُ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡ وَرَحۡمَتُهُۥ لَكُنتُم مِّنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ

Bundan sonra yine yuzcevirmistiniz. Allah´ın size fazl-u rahmeti olmasaydı, nerhalde zarara ugrayanlardan olurdunuz
Surah Al-Baqara, Verse 64


وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلَّذِينَ ٱعۡتَدَوۡاْ مِنكُمۡ فِي ٱلسَّبۡتِ فَقُلۡنَا لَهُمۡ كُونُواْ قِرَدَةً خَٰسِـِٔينَ

Icinizden Cumartesi gununde (ilahi buyrukları ve o gune olan hurmeti cigneyip) tecavuz edenleri elbette bilirsiniz. Biz onlara : «Rahmetten uzak hor ve hakir maymunlar olun!» demistik
Surah Al-Baqara, Verse 65


فَجَعَلۡنَٰهَا نَكَٰلٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهَا وَمَا خَلۡفَهَا وَمَوۡعِظَةٗ لِّلۡمُتَّقِينَ

Iste Biz bu (milletin tutumunu ve baslarına gelen kotu sonucları) kendi devirlerinde yasayanlara ve sonradan gelecek olanlara bir ibret ve takva (Allah´tan korkup kotuluklerden sakınan irfan) sahiplerine bir ogut kıldık
Surah Al-Baqara, Verse 66


وَإِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦٓ إِنَّ ٱللَّهَ يَأۡمُرُكُمۡ أَن تَذۡبَحُواْ بَقَرَةٗۖ قَالُوٓاْ أَتَتَّخِذُنَا هُزُوٗاۖ قَالَ أَعُوذُ بِٱللَّهِ أَنۡ أَكُونَ مِنَ ٱلۡجَٰهِلِينَ

Hatırlayın ki bir vakit de Musa, milletine : «Allah size bir sıgır bogazlamanızı emrediyor» demisti. Onlar (atalarınız): «Bizi alaya mı alıyorsun ?!» demislerdi. O da : «Oyle cahillerden olmaktan Allah´a sıgınırım» demisti
Surah Al-Baqara, Verse 67


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَۚ قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ لَّا فَارِضٞ وَلَا بِكۡرٌ عَوَانُۢ بَيۡنَ ذَٰلِكَۖ فَٱفۡعَلُواْ مَا تُؤۡمَرُونَ

(Oyle ise) bizim icin Rabbine dua et de onun ne oldugunu bize acıklasın, demislerdi. Musa da (aldıgı emri beyanla): «Allah diyor ki: O ne pek kart, ne de pek genc, ikisi ortası bir dinc sıgırdır. Artık emrolundugunuz seyi yerine getirin» demisti
Surah Al-Baqara, Verse 68


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا لَوۡنُهَاۚ قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ صَفۡرَآءُ فَاقِعٞ لَّوۡنُهَا تَسُرُّ ٱلنَّـٰظِرِينَ

Onlar tekrar: «Bizim icin Rabbine dua et de o sıgırın rengi nedir, bize acıklasın» demislerdi. Musa da : «Rabbim buyuruyor ki, hic suphesiz o, bakanların icini acacak sekilde parlak sarı bir sıgırdır» demisti
Surah Al-Baqara, Verse 69


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَ إِنَّ ٱلۡبَقَرَ تَشَٰبَهَ عَلَيۡنَا وَإِنَّآ إِن شَآءَ ٱللَّهُ لَمُهۡتَدُونَ

Onlar yine : «Bizim icin Rabbine dua et de o sıgırın mahiyetini (iyice) bize acıklasın. Cunku tarif edilen sıgır bize (digerlerine) benzer gibi geliyor. Allah dilerse, elbette (bogazlanması emrolunan sıgırı) bulabiliriz» demislerdi
Surah Al-Baqara, Verse 70


قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ لَّا ذَلُولٞ تُثِيرُ ٱلۡأَرۡضَ وَلَا تَسۡقِي ٱلۡحَرۡثَ مُسَلَّمَةٞ لَّا شِيَةَ فِيهَاۚ قَالُواْ ٱلۡـَٰٔنَ جِئۡتَ بِٱلۡحَقِّۚ فَذَبَحُوهَا وَمَا كَادُواْ يَفۡعَلُونَ

Musa da (aldıgı emir uzerine) «Rabbim o, yeri surup ekini sulayarak boyunduruga girmemis bir sıgırdır, salmadır, hic alacası lekesi yoktur, buyuruyor» demisti. Onlar: «Iste simdi hakikatle geldin» demislerdi. Bunun uzerine o sıgırı bogazladılar. Az kalsın bunu yapmıyacaklardı
Surah Al-Baqara, Verse 71


وَإِذۡ قَتَلۡتُمۡ نَفۡسٗا فَٱدَّـٰرَ ٰٔتُمۡ فِيهَاۖ وَٱللَّهُ مُخۡرِجٞ مَّا كُنتُمۡ تَكۡتُمُونَ

Hatırlayın ki, bir zamanlar bir adam oldurmustunuz ve onun hakkında (birbirinizi suclamak suretiyle) cekismistiniz. Allah da sizin gizlediginizi meydana cıkarandır
Surah Al-Baqara, Verse 72


فَقُلۡنَا ٱضۡرِبُوهُ بِبَعۡضِهَاۚ كَذَٰلِكَ يُحۡيِ ٱللَّهُ ٱلۡمَوۡتَىٰ وَيُرِيكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

«Sıgırın bir kısmını oldurulen, adama vurun» demistik. (Vurulunca da o dirilivermisti). Iste boylece Allah oluleri diriltir. Aklınızı iyice kullanasınız diye ayetlerini size gosterir
Surah Al-Baqara, Verse 73


ثُمَّ قَسَتۡ قُلُوبُكُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ فَهِيَ كَٱلۡحِجَارَةِ أَوۡ أَشَدُّ قَسۡوَةٗۚ وَإِنَّ مِنَ ٱلۡحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنۡهُ ٱلۡأَنۡهَٰرُۚ وَإِنَّ مِنۡهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخۡرُجُ مِنۡهُ ٱلۡمَآءُۚ وَإِنَّ مِنۡهَا لَمَا يَهۡبِطُ مِنۡ خَشۡيَةِ ٱللَّهِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Bundan sonra yine kalbleriniz katılastı, tas gibi ve hatta daha da katı oldu. Cunku tastan oylesi var ki, ondan ırmaklar fıskırır, oylesi var ki, yarılıp ondan su cıkar, oylesi de var ki, Allah korkusuyla (ilahi kanunlara boyun egerek) asagı dusup (parcalanır). Allah islediginiz (ve isleyeceginizden habersiz degildir)
Surah Al-Baqara, Verse 74


۞أَفَتَطۡمَعُونَ أَن يُؤۡمِنُواْ لَكُمۡ وَقَدۡ كَانَ فَرِيقٞ مِّنۡهُمۡ يَسۡمَعُونَ كَلَٰمَ ٱللَّهِ ثُمَّ يُحَرِّفُونَهُۥ مِنۢ بَعۡدِ مَا عَقَلُوهُ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ

(Ey Peygamber ve mu´minler! Yahudilerin) size inanmalarını cok mu istiyorsunuz ? Halbuki onlardan bir topluluk Allah´ın Kelamını (Tevrat´ı) dinlerler, ona akıl erdirdikten sonra onu bile bile tahrif ederlerdi
Surah Al-Baqara, Verse 75


وَإِذَا لَقُواْ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَا بَعۡضُهُمۡ إِلَىٰ بَعۡضٖ قَالُوٓاْ أَتُحَدِّثُونَهُم بِمَا فَتَحَ ٱللَّهُ عَلَيۡكُمۡ لِيُحَآجُّوكُم بِهِۦ عِندَ رَبِّكُمۡۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ

Onlar iman edenlerle karsılastıkları zaman, «inandık» derlerdi. Birbirleriyle tenha kaldıkları zaman, «Allah´ın size actıgı seyi, Rabblniz katından size kanıt olarak getirsinler diye mi onlara anlatıyorsunuz? (Buna) aklınız ermiyor mu ?» derlerdi
Surah Al-Baqara, Verse 76


أَوَلَا يَعۡلَمُونَ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعۡلِنُونَ

Bilmezler mi ki, Allah onların gizlediklerini de, acıkladıklarını da elbette bilir
Surah Al-Baqara, Verse 77


وَمِنۡهُمۡ أُمِّيُّونَ لَا يَعۡلَمُونَ ٱلۡكِتَٰبَ إِلَّآ أَمَانِيَّ وَإِنۡ هُمۡ إِلَّا يَظُنُّونَ

Onlardan bir kısmı ummidir (okuyup yazması yoktur); Kitab (Tevrat)! bilmezler, ancak birtakım kuruntuları bilirler. Onlar sadece zan pesindedirler
Surah Al-Baqara, Verse 78


فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ يَكۡتُبُونَ ٱلۡكِتَٰبَ بِأَيۡدِيهِمۡ ثُمَّ يَقُولُونَ هَٰذَا مِنۡ عِندِ ٱللَّهِ لِيَشۡتَرُواْ بِهِۦ ثَمَنٗا قَلِيلٗاۖ فَوَيۡلٞ لَّهُم مِّمَّا كَتَبَتۡ أَيۡدِيهِمۡ وَوَيۡلٞ لَّهُم مِّمَّا يَكۡسِبُونَ

Kitabı elleriyle yazdıktan sonra onu onemsiz bir paha karsılıgında satmak icin, «Bu Allah katındandır» diyenlerin vay haline! Elleriyle yazdıklarından dolayı vay onlara!. Vay, kazanmakta oldukları seyden onlara
Surah Al-Baqara, Verse 79


وَقَالُواْ لَن تَمَسَّنَا ٱلنَّارُ إِلَّآ أَيَّامٗا مَّعۡدُودَةٗۚ قُلۡ أَتَّخَذۡتُمۡ عِندَ ٱللَّهِ عَهۡدٗا فَلَن يُخۡلِفَ ٱللَّهُ عَهۡدَهُۥٓۖ أَمۡ تَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

(Yahudiler) «Ates bize ancak sayılı birkac gun dokunacaktır» dediler. De ki: Allah katından bir soz mu aldınız? ki boyle bir sey varsa, Allah verdigi sozunden asla caymaz Yoksa Allah´a karsı bilmediginiz seyi mi (uydurup) soyluyorsunuz
Surah Al-Baqara, Verse 80


بَلَىٰۚ مَن كَسَبَ سَيِّئَةٗ وَأَحَٰطَتۡ بِهِۦ خَطِيٓـَٔتُهُۥ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Hayır (durum hic de onların anladıgı ve iddia ettigi gibi degildir) kim kotuluk kazanır da isyan ve kufur onu cepecevre kusatırsa, iste onlar cehennemliktirler; onlar orada ebedi kalıcılardır
Surah Al-Baqara, Verse 81


وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Iman edip iyi yararlı amellerde bulunanlar ise, iste onlar cennetliktirler, onlar orada temelli kalanlardır
Surah Al-Baqara, Verse 82


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ لَا تَعۡبُدُونَ إِلَّا ٱللَّهَ وَبِٱلۡوَٰلِدَيۡنِ إِحۡسَانٗا وَذِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَقُولُواْ لِلنَّاسِ حُسۡنٗا وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ ثُمَّ تَوَلَّيۡتُمۡ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنكُمۡ وَأَنتُم مُّعۡرِضُونَ

Hatırlayın ki, Israil ogullarından, «Allah´tan baskasına tapmayın, ana-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara iyilikte bulunun ; insanlara (hitap ederken, onlarla bir konu uzerinde fikir alısverisinde bulunurken) iyi soz soyleyin ; namazı vakitlerinde dosdogru kılın, zekatı verin» diye (bildirmis ve bu hususta gereken) sozu almıstık. Sonra siz pek azınız mustesna olmak uzere yuzcevirdiniz. Sizler zaten donek kimselersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 83


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ لَا تَسۡفِكُونَ دِمَآءَكُمۡ وَلَا تُخۡرِجُونَ أَنفُسَكُم مِّن دِيَٰرِكُمۡ ثُمَّ أَقۡرَرۡتُمۡ وَأَنتُمۡ تَشۡهَدُونَ

Ve hani birbirinizin kanlarını dokmeyin, birbirinizi yurdunuzdan cıkarmayın, diye sizden soz almıstık. Sonra siz de bunu ikrar etmistiniz ve buna hala da sahidlik ediyorsunuzdur
Surah Al-Baqara, Verse 84


ثُمَّ أَنتُمۡ هَـٰٓؤُلَآءِ تَقۡتُلُونَ أَنفُسَكُمۡ وَتُخۡرِجُونَ فَرِيقٗا مِّنكُم مِّن دِيَٰرِهِمۡ تَظَٰهَرُونَ عَلَيۡهِم بِٱلۡإِثۡمِ وَٱلۡعُدۡوَٰنِ وَإِن يَأۡتُوكُمۡ أُسَٰرَىٰ تُفَٰدُوهُمۡ وَهُوَ مُحَرَّمٌ عَلَيۡكُمۡ إِخۡرَاجُهُمۡۚ أَفَتُؤۡمِنُونَ بِبَعۡضِ ٱلۡكِتَٰبِ وَتَكۡفُرُونَ بِبَعۡضٖۚ فَمَا جَزَآءُ مَن يَفۡعَلُ ذَٰلِكَ مِنكُمۡ إِلَّا خِزۡيٞ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۖ وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ يُرَدُّونَ إِلَىٰٓ أَشَدِّ ٱلۡعَذَابِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Sonra siz o kimselersiniz ki, birbirinizi olduruyorsunuz ve icinizden bir kısmını yurtlarından cıkarıyor da aleyhlerinde gunah, dusmanlık ve haksızlıkla biribirinize yardım edip bilesiyorsunuz. (Bununla beraber) onlar size esir olarak gelecek olurlarsa fidyelesir, (kurtulus akcesi alıp verirsiniz). Halbuki onların (yurtlarından) cıkarılması size haram kılınmıstır. Yoksa Kitab´ın bir kısmına inanıyor, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz ? Sizden boyle yapanların cezası, ancak dunyada rusvaylıktır; kıyamet gununde de en siddetli azaba dondurulup ugratılmaktadır. Allah yapageldiginiz seylerden habersiz degildir
Surah Al-Baqara, Verse 85


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا بِٱلۡأٓخِرَةِۖ فَلَا يُخَفَّفُ عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابُ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Iste onlar dunya hayatını ahirete karsılık satın alan kimselerdir. Bunun icin azab onlardan hafifletilmez ve onlar yardım da olunmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 86


وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ وَقَفَّيۡنَا مِنۢ بَعۡدِهِۦ بِٱلرُّسُلِۖ وَءَاتَيۡنَا عِيسَى ٱبۡنَ مَرۡيَمَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدۡنَٰهُ بِرُوحِ ٱلۡقُدُسِۗ أَفَكُلَّمَا جَآءَكُمۡ رَسُولُۢ بِمَا لَا تَهۡوَىٰٓ أَنفُسُكُمُ ٱسۡتَكۡبَرۡتُمۡ فَفَرِيقٗا كَذَّبۡتُمۡ وَفَرِيقٗا تَقۡتُلُونَ

And olsun ki, Musa´ya o kitabı verdik. Ondan sonra da birbiri ardınca peygamberler gonderdik. Meryem oglu Isa´ya da beyyineler (acık belgeler ve mu´cizeler) verdik ve O´ nu Ruhu´l-Kuds (Melek Cebrail) ile de destekledik. (Butun bu peygamberler aynı esas ve cogu aynı seriat uzerine birbirini takip edip Israil ogullarına gonderildigi halde) Size (Ey Yahudiler!) Ne kadar peygamber, nefslerinizin hoslanmayacagı bir buyrukla geldiyse, buyukluk tasladınız. Oyle ki, bir kısmını yalanladınız, bir kısmını da oldurdunuz (ve oldurmeye devam etmek istiyorsunuz)
Surah Al-Baqara, Verse 87


وَقَالُواْ قُلُوبُنَا غُلۡفُۢۚ بَل لَّعَنَهُمُ ٱللَّهُ بِكُفۡرِهِمۡ فَقَلِيلٗا مَّا يُؤۡمِنُونَ

(Yahudiler) «Kalblerimiz kılıflıdır» (artık hicbir sey te´sir etmez veya kalblerimiz ilim ve Irfanla doludur, baska seye ihtiyacımız yoktur) dediler. Oyle degil, (siz o sozu bırakın). Allah kufurleri sebebiyle onlara lanet etti. Boyle olunca da pek azı iman ederler
Surah Al-Baqara, Verse 88


وَلَمَّا جَآءَهُمۡ كِتَٰبٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٞ لِّمَا مَعَهُمۡ وَكَانُواْ مِن قَبۡلُ يَسۡتَفۡتِحُونَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَلَمَّا جَآءَهُم مَّا عَرَفُواْ كَفَرُواْ بِهِۦۚ فَلَعۡنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ

Allah katından onlara, yanlarındaki kitab (Tevrat)ı tasdik eden (yanlıslarını duzeltip semavi oldugunu bildiren) bir kitab (Kur´an) gelince, ki daha once inkar edenlere karsı boyle bir fetih (yardım kapısının acılmasını) istiyorlardı (Tevrat´da vasfını gorup) tanıdıkları sey (Kur´an ve Hz. Muhammed A.S.) kendilerine gelince, onu inkar ettiler. O sebeple Allah´ın laneti inkar edenler uzerinedir
Surah Al-Baqara, Verse 89


بِئۡسَمَا ٱشۡتَرَوۡاْ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمۡ أَن يَكۡفُرُواْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بَغۡيًا أَن يُنَزِّلَ ٱللَّهُ مِن فَضۡلِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦۖ فَبَآءُو بِغَضَبٍ عَلَىٰ غَضَبٖۚ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٞ مُّهِينٞ

Onlar Allah´ın kendi kullarından diledigi kimselere fazl-u kereminden indirdigi (ayetleri) haset ve azgınlık ile kıskanarak Allah´ın indirdigini inkar etmekle kendilerini ne kotu sey karsılıgında (yok pahasına) sattılar da gazab ustune gazaba ugradılar!. Kafirler icin ezici, horlayıcı bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 90


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ ءَامِنُواْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُواْ نُؤۡمِنُ بِمَآ أُنزِلَ عَلَيۡنَا وَيَكۡفُرُونَ بِمَا وَرَآءَهُۥ وَهُوَ ٱلۡحَقُّ مُصَدِّقٗا لِّمَا مَعَهُمۡۗ قُلۡ فَلِمَ تَقۡتُلُونَ أَنۢبِيَآءَ ٱللَّهِ مِن قَبۡلُ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Onlara: Allah´ın (rahmet olarak) indirdigine (Kur´an´a) inanın, denildigi zaman, «Biz, bize indirilene (Tevrat´a) inanırız» derler ve ondan baskasını inkar ederler. Halbuki (Kur´an) onların yanındakini (Tevrat´ı) tasdik eden hak (bir kitab)dır. De ki: Eger (cidden) mu´minler iseniz bundan once neden Allah´ın peygamberlerini olduruyordunuz
Surah Al-Baqara, Verse 91


۞وَلَقَدۡ جَآءَكُم مُّوسَىٰ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ ثُمَّ ٱتَّخَذۡتُمُ ٱلۡعِجۡلَ مِنۢ بَعۡدِهِۦ وَأَنتُمۡ ظَٰلِمُونَ

(Nerede Tevrat´a baglılık ve imanınız ?) And olsun ki, Musa size apacık mu´cizeler, belgeler getirdi de sonra onun ardından buzagıyı (tanrı) edindiniz; zalim oldugunuz halde (bu gibi kufru gerektiren yola girdiniz)
Surah Al-Baqara, Verse 92


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ وَرَفَعۡنَا فَوۡقَكُمُ ٱلطُّورَ خُذُواْ مَآ ءَاتَيۡنَٰكُم بِقُوَّةٖ وَٱسۡمَعُواْۖ قَالُواْ سَمِعۡنَا وَعَصَيۡنَا وَأُشۡرِبُواْ فِي قُلُوبِهِمُ ٱلۡعِجۡلَ بِكُفۡرِهِمۡۚ قُلۡ بِئۡسَمَا يَأۡمُرُكُم بِهِۦٓ إِيمَٰنُكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

(Ve nerede sozunuzun dogrulugu ki) bir vakit sizden soz almıstık : Tur´u uzerinde yukseltip size verdigimiz (Tevrat)ı sıkı tutun, (buyruklarımızı iyice) dinleyin, demistik. (Ama) onlar (yani atalarınız), «Dinledik ve karsı geldik» demislerdi. Kufurleri sebebiyle buzagıya (tapma) sevgisi (iclerine) sindirilmisti. De ki: Eger mu´minler (oldugunuzu Iddia ediyor) iseniz, imanınız size ne kotu sey emrediyor
Surah Al-Baqara, Verse 93


قُلۡ إِن كَانَتۡ لَكُمُ ٱلدَّارُ ٱلۡأٓخِرَةُ عِندَ ٱللَّهِ خَالِصَةٗ مِّن دُونِ ٱلنَّاسِ فَتَمَنَّوُاْ ٱلۡمَوۡتَ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

(Ey Peygamber!) De ki: Eger ahiret yurdu Allah yanında baska insanlara degil de yalnız size mahsussa, haydi olumu temenni edin, dogru kisilerden iseniz
Surah Al-Baqara, Verse 94


وَلَن يَتَمَنَّوۡهُ أَبَدَۢا بِمَا قَدَّمَتۡ أَيۡدِيهِمۡۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلظَّـٰلِمِينَ

Bunu, elleriyle isleyip onden gonderdikleri (fena amellerinden) dolayı asla temenni etmezler. Allah o zalimleri hakkıyla bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 95


وَلَتَجِدَنَّهُمۡ أَحۡرَصَ ٱلنَّاسِ عَلَىٰ حَيَوٰةٖ وَمِنَ ٱلَّذِينَ أَشۡرَكُواْۚ يَوَدُّ أَحَدُهُمۡ لَوۡ يُعَمَّرُ أَلۡفَ سَنَةٖ وَمَا هُوَ بِمُزَحۡزِحِهِۦ مِنَ ٱلۡعَذَابِ أَن يُعَمَّرَۗ وَٱللَّهُ بَصِيرُۢ بِمَا يَعۡمَلُونَ

And olsun ki, onları (dunya) hayatına karsı diger insanlardan ve (hatta) Allah´a ortak kosanlardan daha duskun ve hırslı bulursun! (O kadar ki) onlardan her biri kendisine bin yıl omur verilmesini ister. Halbuki bu uzun omur ile yasama onu azabdan uzaklastırıcı degildir. Allah isleyegeldiginiz seyleri gorup bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 96


قُلۡ مَن كَانَ عَدُوّٗا لِّـجِبۡرِيلَ فَإِنَّهُۥ نَزَّلَهُۥ عَلَىٰ قَلۡبِكَ بِإِذۡنِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهِ وَهُدٗى وَبُشۡرَىٰ لِلۡمُؤۡمِنِينَ

De ki: Kim Cibril´e dusmansa (bilsin ki) o kendinden onceki kitapları tasdik eden, inananlar icin dogru yolu gosteren ve aynı zamanda mujde olan Kur´an´ı Allah´ın izniyle Senin kalbine indirmistir
Surah Al-Baqara, Verse 97


مَن كَانَ عَدُوّٗا لِّلَّهِ وَمَلَـٰٓئِكَتِهِۦ وَرُسُلِهِۦ وَجِبۡرِيلَ وَمِيكَىٰلَ فَإِنَّ ٱللَّهَ عَدُوّٞ لِّلۡكَٰفِرِينَ

Kim Allah´a, meleklerine, peygamberlerine, Cibril´e ve Mikail´e dusmansa, (bilsin ki) Allah da herhalde o kafirlerin dusmanıdır
Surah Al-Baqara, Verse 98


وَلَقَدۡ أَنزَلۡنَآ إِلَيۡكَ ءَايَٰتِۭ بَيِّنَٰتٖۖ وَمَا يَكۡفُرُ بِهَآ إِلَّا ٱلۡفَٰسِقُونَ

(Ey Peygamber!) And olsun ki. Biz sana (dunya nizamını, toplum duzenini saglayan, hakkı butun acıklıgıyla yansıtan) apacık ayetler indirdik. Onları ancak yoldan cıkan sapıklar inkar eder
Surah Al-Baqara, Verse 99


أَوَكُلَّمَا عَٰهَدُواْ عَهۡدٗا نَّبَذَهُۥ فَرِيقٞ مِّنۡهُمۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Onlar (Yahudiler) ne kadar bir ahidde bulundularsa, iclerinden bir kısmı onu bozup (peygamberlerin ve mursitlerin yuzune) atmadılar mı ? Zaten onların cogu (ahde baglı kalmaz ve) dosdogru iman etmezler
Surah Al-Baqara, Verse 100


وَلَمَّا جَآءَهُمۡ رَسُولٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٞ لِّمَا مَعَهُمۡ نَبَذَ فَرِيقٞ مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ كِتَٰبَ ٱللَّهِ وَرَآءَ ظُهُورِهِمۡ كَأَنَّهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ

Onlara Allah katından yanlarındaki seyi (Kitab´ı) tasdik edici bir peygamber gelince, kendilerine kitab verilenlerden bir kısmı, sanki onu bilmiyorlarmıs gibi. Allah´ın kitabını arkalarına attılar da
Surah Al-Baqara, Verse 101


وَٱتَّبَعُواْ مَا تَتۡلُواْ ٱلشَّيَٰطِينُ عَلَىٰ مُلۡكِ سُلَيۡمَٰنَۖ وَمَا كَفَرَ سُلَيۡمَٰنُ وَلَٰكِنَّ ٱلشَّيَٰطِينَ كَفَرُواْ يُعَلِّمُونَ ٱلنَّاسَ ٱلسِّحۡرَ وَمَآ أُنزِلَ عَلَى ٱلۡمَلَكَيۡنِ بِبَابِلَ هَٰرُوتَ وَمَٰرُوتَۚ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنۡ أَحَدٍ حَتَّىٰ يَقُولَآ إِنَّمَا نَحۡنُ فِتۡنَةٞ فَلَا تَكۡفُرۡۖ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنۡهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِهِۦ بَيۡنَ ٱلۡمَرۡءِ وَزَوۡجِهِۦۚ وَمَا هُم بِضَآرِّينَ بِهِۦ مِنۡ أَحَدٍ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمۡ وَلَا يَنفَعُهُمۡۚ وَلَقَدۡ عَلِمُواْ لَمَنِ ٱشۡتَرَىٰهُ مَا لَهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ مِنۡ خَلَٰقٖۚ وَلَبِئۡسَ مَا شَرَوۡاْ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمۡۚ لَوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ

Seytanların (o bozguncu kotu ruhluların Suleyman´ın mulku hakkında uydurduklarına uydular. Halbuki Suleyman kafir olmadı, fakat o seytanlar (bozguncu ruha sahip olanlar) kafir oldular da insanlara sihir ogretiyorlardı. B a b i l ´de melek (tabiatlı) Harut ve Marut uzerine (sihir ilmi ve benzeri) bir sey indirilmemisti. Zaten o ikisi, «Biz(im bilgimiz sizin icin) bir fitne (imtihan)dır. Sakın (sihir ve buyu ilmini ogrenerek) kafir olmayın!» demedikce hic bir kimseye (sihir) ogretmezlerdi. Fakat (sihir ve buyu meraklıları ve bunları gecim vasıtası yapanlar) o ikisinden, koca ile karısının arasını acacak seyler ogreniyorlardı. Halbuki Allah´ın izni olmadıkca onlar bir kimseye zarar verici olamazlar. (Cunku her olay, Allah´ın kainattaki cari kanunlarına gore meydana gelir). Ve onlar kendilerine zarar verecek, fayda saglamıyacak seyleri ogrenmeye devam ediyorlardı. And olsun ki, onu (sihri, ona ait bilgileri) satın alan kimsenin ahirette bir nasibi olmadıgını biliyorlardı. Onlar kendilerini nasıl da adi, onemsiz sey karsılıgında sattıklarını bir bilselerdi
Surah Al-Baqara, Verse 102


وَلَوۡ أَنَّهُمۡ ءَامَنُواْ وَٱتَّقَوۡاْ لَمَثُوبَةٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ خَيۡرٞۚ لَّوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ

Ve eger onlar (Yahudiler, Peygambere ve Kur´an´a) Inanıp (sihir ve buyuden) sakınmıs olsalardı, Allah katından (kendilerine verilecek) sevap daha hayırlı olurdu. Bunu bir bilselerdi
Surah Al-Baqara, Verse 103


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَقُولُواْ رَٰعِنَا وَقُولُواْ ٱنظُرۡنَا وَٱسۡمَعُواْۗ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٌ أَلِيمٞ

Ey iman edenler! RAINA demeyin, UNZURNA deyin ve guzelce dinleyin. Kafirler icin elem verici bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 104


مَّا يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ وَلَا ٱلۡمُشۡرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيۡكُم مِّنۡ خَيۡرٖ مِّن رَّبِّكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَخۡتَصُّ بِرَحۡمَتِهِۦ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ

Kitap ehlinden inkara sapanlar da, Allah´a ortak kosanlar da Rabbinizden size bir iyilik indirilmesini istemezler. Allah ise rahmetini diledigine tahsis eder. Allah cok buyuk lutuf ve iyilik sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 105


۞مَا نَنسَخۡ مِنۡ ءَايَةٍ أَوۡ نُنسِهَا نَأۡتِ بِخَيۡرٖ مِّنۡهَآ أَوۡ مِثۡلِهَآۗ أَلَمۡ تَعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ

Herhangi bir ayeti nesheder (diger bir ayetle hukmunu kaldırır) veya unutturursak, ondan daha hayırlısını ya da bir benzerini getiririz. Bilmez misin Allah´ın kudreti her seye yeter
Surah Al-Baqara, Verse 106


أَلَمۡ تَعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۗ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ مِن وَلِيّٖ وَلَا نَصِيرٍ

Goklerin ve yerin mulkunun Allah´a ait oldugunu bilmez misin? Size de Allah´tan baska ne bir dost, ne de bir yardımcı vardır
Surah Al-Baqara, Verse 107


أَمۡ تُرِيدُونَ أَن تَسۡـَٔلُواْ رَسُولَكُمۡ كَمَا سُئِلَ مُوسَىٰ مِن قَبۡلُۗ وَمَن يَتَبَدَّلِ ٱلۡكُفۡرَ بِٱلۡإِيمَٰنِ فَقَدۡ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Yoksa siz de daha once Musa´dan soruldugu gibi Peygamberinizi sorguya mı cekmek istiyorsunuz? Kim imanı kufurle degistirirse, herhalde dogru yoldan sapmıs olur
Surah Al-Baqara, Verse 108


وَدَّ كَثِيرٞ مِّنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ لَوۡ يَرُدُّونَكُم مِّنۢ بَعۡدِ إِيمَٰنِكُمۡ كُفَّارًا حَسَدٗا مِّنۡ عِندِ أَنفُسِهِم مِّنۢ بَعۡدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ ٱلۡحَقُّۖ فَٱعۡفُواْ وَٱصۡفَحُواْ حَتَّىٰ يَأۡتِيَ ٱللَّهُ بِأَمۡرِهِۦٓۗ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Kitap ehlinden cogu hak kendilerine apacık belli olduktan sonra sırf iclerindeki hasedden dolayı sizi imanınızdan sonra kufre dondurmeyi cok arzu ederler. Allah´ın (bu husustaki) emri, hukmu gelinceye kadar (onları) bagıslayın ve (olgunluk gosterip) vazgecin. Suphesiz ki Allah´ in kudreti her seye yeter
Surah Al-Baqara, Verse 109


وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَۚ وَمَا تُقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُم مِّنۡ خَيۡرٖ تَجِدُوهُ عِندَ ٱللَّهِۗ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ

Namazı dosdogru kılın, zekatı verin. Kendiniz icin onceden ne gibi bir hayr gonderirseniz Allah katında onu bulacaksınız; suphesiz ki Allah islediklerinizi cok iyi gorup bilir
Surah Al-Baqara, Verse 110


وَقَالُواْ لَن يَدۡخُلَ ٱلۡجَنَّةَ إِلَّا مَن كَانَ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰۗ تِلۡكَ أَمَانِيُّهُمۡۗ قُلۡ هَاتُواْ بُرۡهَٰنَكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

(Yahudilerle Hıristiyanlar) dediler ki: «Yahudi ve Hıristiyan olanlardan baskası elbette Cennet´e giremez.» Bu, onların kuruntularıdır. De ki: (Eger bu iddianızda) dogru kimselerseniz haydi kesin bilgi veren delillerinizi getirin
Surah Al-Baqara, Verse 111


بَلَىٰۚ مَنۡ أَسۡلَمَ وَجۡهَهُۥ لِلَّهِ وَهُوَ مُحۡسِنٞ فَلَهُۥٓ أَجۡرُهُۥ عِندَ رَبِّهِۦ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Hayır, (nereden onu getirebilirler?) Kim Allah´ı gorurcesine (bir duygu tasır da ibadet ve gunluk islerinde) kendini Allah´a verip tam bir teslimiyet gosterirse, iste onun icin Rabbi katında mukafat vardır. Onlar icin hicbir korku yoktur, onlar mahzun da olmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 112


وَقَالَتِ ٱلۡيَهُودُ لَيۡسَتِ ٱلنَّصَٰرَىٰ عَلَىٰ شَيۡءٖ وَقَالَتِ ٱلنَّصَٰرَىٰ لَيۡسَتِ ٱلۡيَهُودُ عَلَىٰ شَيۡءٖ وَهُمۡ يَتۡلُونَ ٱلۡكِتَٰبَۗ كَذَٰلِكَ قَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ مِثۡلَ قَوۡلِهِمۡۚ فَٱللَّهُ يَحۡكُمُ بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ

Yahudiler, «Hıristiyanlar kayde deger bir sey (hak bir din) uzere degillerdir,» dediler. Hıristiyanlar da, «Yahudiler kayde deger bir sey (hak bir din) uzere degillerdir,» dediler. Halbuki her iki taraf da kendilerine ait kitapları okurlar. Boylece bu hususta bilgisi olmayanlar da (takiid yolunu secerek) onların dedigi gibi demeye basladılar. Allah kıyamet gunu ayrılıga dustukleri hususta onlar arasında hukmedecektir
Surah Al-Baqara, Verse 113


وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن مَّنَعَ مَسَٰجِدَ ٱللَّهِ أَن يُذۡكَرَ فِيهَا ٱسۡمُهُۥ وَسَعَىٰ فِي خَرَابِهَآۚ أُوْلَـٰٓئِكَ مَا كَانَ لَهُمۡ أَن يَدۡخُلُوهَآ إِلَّا خَآئِفِينَۚ لَهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَا خِزۡيٞ وَلَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٞ

Allah´ın mescidlerinde O´nun adının anılmasına (ya da namaz kılınıp ibadet edilmesine) engel olup bunu yasaklayan ve onların yıkılıp viran hale gelmesine calısanlardan daha zalim kim (olabilir) ? Bunlar ancak mescidlere endise ve korku icinde girebilirler. Dunyada rusvaylık onlaradır, ahirette de buyuk azab onlar icindir
Surah Al-Baqara, Verse 114


وَلِلَّهِ ٱلۡمَشۡرِقُ وَٱلۡمَغۡرِبُۚ فَأَيۡنَمَا تُوَلُّواْ فَثَمَّ وَجۡهُ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Dogu da Allah´ındır, batı da... Ne yana yonelirseniz Allah´ın vecdi (ilim ve kudreti, hosnudluk ve sevabı) oradadır. Suphesiz ki Allah(ın ilim ve kudreti) cok genistir ve O her seyi bilir
Surah Al-Baqara, Verse 115


وَقَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ وَلَدٗاۗ سُبۡحَٰنَهُۥۖ بَل لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ كُلّٞ لَّهُۥ قَٰنِتُونَ

Hem onlar (Yahudi ve Hıristiyanlar), Allah cocuk edindi, dediler. Allah (bu gibi beseri sıfatlardan) munezzehtir. Bilakis goklerde ve yerde ne varsa hepsi O´na aittir, hepsi de O´na boyun egip buyruguna hazır vaziyettedir
Surah Al-Baqara, Verse 116


بَدِيعُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَإِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ

(Allah) gokleri ve yeri orneksiz yaratandır. O bir seyi (yaratmayı) hukmedip yerine getirmek istedi mi, ona sadece «ol!» der, o da oluverir
Surah Al-Baqara, Verse 117


وَقَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ لَوۡلَا يُكَلِّمُنَا ٱللَّهُ أَوۡ تَأۡتِينَآ ءَايَةٞۗ كَذَٰلِكَ قَالَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِم مِّثۡلَ قَوۡلِهِمۡۘ تَشَٰبَهَتۡ قُلُوبُهُمۡۗ قَدۡ بَيَّنَّا ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يُوقِنُونَ

(Gercegi) bilmeyenler, «Allah bizimle konussa ya..» Veya «bize bir ayet (mu´cize, acık belge) gelse ya..» derler. Bunlardan oncekiler de tıpkı bunların dedikleri gibi demislerdi. Kalbleri ne kadar birbirine benzemis! Hakikati bilip supheden kurtulanlara ayetlerimizi yeterince acıklamısızdır
Surah Al-Baqara, Verse 118


إِنَّآ أَرۡسَلۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ بَشِيرٗا وَنَذِيرٗاۖ وَلَا تُسۡـَٔلُ عَنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡجَحِيمِ

Suphesiz ki Biz Seni bir mujdeci ve (sonucu felaket olacak yolun tehlikesini) haber verip uyarıcı olarak hak ile gonderdik. Cehennemliklerden artık Sen mes´ul degilsin
Surah Al-Baqara, Verse 119


وَلَن تَرۡضَىٰ عَنكَ ٱلۡيَهُودُ وَلَا ٱلنَّصَٰرَىٰ حَتَّىٰ تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمۡۗ قُلۡ إِنَّ هُدَى ٱللَّهِ هُوَ ٱلۡهُدَىٰۗ وَلَئِنِ ٱتَّبَعۡتَ أَهۡوَآءَهُم بَعۡدَ ٱلَّذِي جَآءَكَ مِنَ ٱلۡعِلۡمِ مَا لَكَ مِنَ ٱللَّهِ مِن وَلِيّٖ وَلَا نَصِيرٍ

Ne Yahudiler, ne de Hıristiyanlar, onların dinine uymadıkca Senden asla hosnud olmayacaklar. (Onlara) de ki: Herhalde (Islam´ın ilettigi) yol, Allah´ın dogru yoludur. Sana gelen bunca ilimden sonra (bilfarz) onların heveslerine uyacak olursan, and olsun ki, artık Allah´tan Senin icin ne hakiki bir dost, ne de gercek bir yardımcı vardır
Surah Al-Baqara, Verse 120


ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَتۡلُونَهُۥ حَقَّ تِلَاوَتِهِۦٓ أُوْلَـٰٓئِكَ يُؤۡمِنُونَ بِهِۦۗ وَمَن يَكۡفُرۡ بِهِۦ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ

(Kendilerine kitap verdiklerimizden bilgili ve yetkili) kimseler once onu gercek manada (anlayarak) gonullerine indirerek okurlar. Iste onlar, buna iman ederler. Her kim de onu inkar ederse, onlar da zarara ugrayanların kendileridir
Surah Al-Baqara, Verse 121


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَنِّي فَضَّلۡتُكُمۡ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ey Israil ogulları! Size iyilik ve ihsanda bulundugum (bunca) nimetlerimi ve sizi (bir zamanlar diger) milletlere karsı ustun tuttugumu hatırlayın
Surah Al-Baqara, Verse 122


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا لَّا تَجۡزِي نَفۡسٌ عَن نَّفۡسٖ شَيۡـٔٗا وَلَا يُقۡبَلُ مِنۡهَا عَدۡلٞ وَلَا تَنفَعُهَا شَفَٰعَةٞ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Ve sakının o gunden ki, kimse kimseden yana bir sey odeyemez, kimseden fidye (kurtulus akcesi) kabul olunmaz ve kimseye de (Allah´ın izni olmaksızın) sefaat fayda vermez, onlar yardım da olunmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 123


۞وَإِذِ ٱبۡتَلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ رَبُّهُۥ بِكَلِمَٰتٖ فَأَتَمَّهُنَّۖ قَالَ إِنِّي جَاعِلُكَ لِلنَّاسِ إِمَامٗاۖ قَالَ وَمِن ذُرِّيَّتِيۖ قَالَ لَا يَنَالُ عَهۡدِي ٱلظَّـٰلِمِينَ

Ve hatırlayın o zamanı ki, Rabbi, Ibrahim´i birtakım kelimelerle denemis, o da onları tamamlayıp yerine getirince, (Allah) ona : «Seni insanlara imam (bir rehber, bir onder) yapacagım» demisti. Ibrahim : «Benim neslimden de...» deyince, Allah : «Benim ahdim (imamet ve onderlik rahmetim) zalimlere erismez,» buyurmustu
Surah Al-Baqara, Verse 124


وَإِذۡ جَعَلۡنَا ٱلۡبَيۡتَ مَثَابَةٗ لِّلنَّاسِ وَأَمۡنٗا وَٱتَّخِذُواْ مِن مَّقَامِ إِبۡرَٰهِـۧمَ مُصَلّٗىۖ وَعَهِدۡنَآ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيۡتِيَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلۡعَٰكِفِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ

Ve hani biz Beytullah´ı insanlara donup varılacak toplantı, sevap ve emniyet yeri kılmıstık. Siz de Ibrahim´in makamından bir namazgah edinin! Ve Biz Ibrahim´le Ismail´e: «Evimi tavaf edenler, ibadete kapananlar, ruku ve secde edenler icin tertemiz tutun,» diye vahyettik
Surah Al-Baqara, Verse 125


وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّ ٱجۡعَلۡ هَٰذَا بَلَدًا ءَامِنٗا وَٱرۡزُقۡ أَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ مَنۡ ءَامَنَ مِنۡهُم بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۚ قَالَ وَمَن كَفَرَ فَأُمَتِّعُهُۥ قَلِيلٗا ثُمَّ أَضۡطَرُّهُۥٓ إِلَىٰ عَذَابِ ٱلنَّارِۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ

O vakit Ibrahim, «Rabbim! Burayı emin bir belde eyle, burada oturanları, (onlardan) Allah´a ve ahiret gunune inananları turlu meyvelerle (gıdalarla) rızıklandır» demisti de Allah, «Kufre sapanları da (yasadıkları) az bir sure yararlandırırım da sonra onları Cehennem azabıyla (karsı karsıya kalma) zorunda bırakırım. Varılacak yer ne fenadır!» buyurmustu
Surah Al-Baqara, Verse 126


وَإِذۡ يَرۡفَعُ إِبۡرَٰهِـۧمُ ٱلۡقَوَاعِدَ مِنَ ٱلۡبَيۡتِ وَإِسۡمَٰعِيلُ رَبَّنَا تَقَبَّلۡ مِنَّآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Hani Ibrahim, Beyt-i Serifin temellerini yukseltiyordu da Ismail ile birlikte (soyle dua ediyorlardı): «Ey Rabbimiz! Bunu kabul buyur bizden, suphesiz ki daima Isiten, hakkıyla bilen ancak Sensin
Surah Al-Baqara, Verse 127


رَبَّنَا وَٱجۡعَلۡنَا مُسۡلِمَيۡنِ لَكَ وَمِن ذُرِّيَّتِنَآ أُمَّةٗ مُّسۡلِمَةٗ لَّكَ وَأَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبۡ عَلَيۡنَآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Ey Rabbimiz! Ikimizi Musluman olarak Sana boyun egmekte sabit kıl, soyumuzdan da yalnız Sana teslimiyet gosterip boyun egen bir ummet meydana getir. Bize hac ibadetimizi goster. Tevbelerimizi de kabul buyur. Suphesiz ki tevbeyi en cok kabul eden, en cok merhametli olan Sensin Sen
Surah Al-Baqara, Verse 128


رَبَّنَا وَٱبۡعَثۡ فِيهِمۡ رَسُولٗا مِّنۡهُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَيُزَكِّيهِمۡۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ

Ey Rabbimiz! Onlara kendilerinden bir peygamber gonder ki. uzerlerine Senin ayetlerini okusun, kendilerine kitabı ve hikmeti ogretsin, onları (her turlu sirk ve isyandan) temizlesin. Suphesiz ki Sen cok ustun cok guclu ve yegane hikmet sahibisin
Surah Al-Baqara, Verse 129


وَمَن يَرۡغَبُ عَن مِّلَّةِ إِبۡرَٰهِـۧمَ إِلَّا مَن سَفِهَ نَفۡسَهُۥۚ وَلَقَدِ ٱصۡطَفَيۡنَٰهُ فِي ٱلدُّنۡيَاۖ وَإِنَّهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ لَمِنَ ٱلصَّـٰلِحِينَ

Ibrahim´in dininden ve acmıs oldugu (yuksek ahlak ve saglam sunnet) yolundan, kendini bilmeyen beyinsizden baska kim yuzcevirir? And olsun ki. Biz onu dunyada (peygamberlik ve onderlik gorevi icin) secip begendik, ahirette de herhalde O, (kurtulusa erisen) iyi-yararlı kisilerdendir
Surah Al-Baqara, Verse 130


إِذۡ قَالَ لَهُۥ رَبُّهُۥٓ أَسۡلِمۡۖ قَالَ أَسۡلَمۡتُ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ve hani Rabbin ona: «Teslimiyette devam et!» deyince, o da, «alemlerin Rabbine teslim olup (boyun egdim)» demisti
Surah Al-Baqara, Verse 131


وَوَصَّىٰ بِهَآ إِبۡرَٰهِـۧمُ بَنِيهِ وَيَعۡقُوبُ يَٰبَنِيَّ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصۡطَفَىٰ لَكُمُ ٱلدِّينَ فَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنتُم مُّسۡلِمُونَ

Bunu (dini ve teslimiyeti) Ibrahim kendi ogullarına tavsiye etti. Yakub da tavsiyede bulunarak (dedi ki): «Ogullarım! Allah bu dini sizin icin begenip secmistir. Artık siz de ancak musluman olarak (Hakk´a gonulden baglanıp boyun egerek) can verin.»
Surah Al-Baqara, Verse 132


أَمۡ كُنتُمۡ شُهَدَآءَ إِذۡ حَضَرَ يَعۡقُوبَ ٱلۡمَوۡتُ إِذۡ قَالَ لِبَنِيهِ مَا تَعۡبُدُونَ مِنۢ بَعۡدِيۖ قَالُواْ نَعۡبُدُ إِلَٰهَكَ وَإِلَٰهَ ءَابَآئِكَ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ إِلَٰهٗا وَٰحِدٗا وَنَحۡنُ لَهُۥ مُسۡلِمُونَ

Yoksa (ey Yahudiler ve ey Hıristiyanlar!) Yakub´a olum hazır olunca siz orada bulunuyor muydunuz ? Hani Yakub (o sırada) ogullarına : «Benden sonra neye ibadet edeceksiniz ?» demisti de, onlar da, «Senin Tanrına, babaların Ibrahim, Ismail ve Ishak´ın tek olan Tanrısına ibadet edecegiz; biz ancak O´na teslim olmusuzdur» diye cevap vermislerdi
Surah Al-Baqara, Verse 133


تِلۡكَ أُمَّةٞ قَدۡ خَلَتۡۖ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَلَكُم مَّا كَسَبۡتُمۡۖ وَلَا تُسۡـَٔلُونَ عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

O bir ummetdi ki gelip gecti. Onların kazandıgı kendilerine, sizin kazandıgınız da size aittir. Onların islediklerinden sorulacak degilsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 134


وَقَالُواْ كُونُواْ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰ تَهۡتَدُواْۗ قُلۡ بَلۡ مِلَّةَ إِبۡرَٰهِـۧمَ حَنِيفٗاۖ وَمَا كَانَ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ

(Onların bunca yanlıs ve o nisbette sapık tutumları yetmiyormus gibi bir de) «Yahudi veya Hıristiyan olun ki dogru yolu bulasınız» dediler. De ki: Hayır, (herhalde bir dine uymam gerekiyorsa) Hakk´a dosdogru yonelmis bulunan Ibrahim´in dinine uyarız. O hic bir zaman Allah´a es-ortak kosanlardan olmadı
Surah Al-Baqara, Verse 135


قُولُوٓاْ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيۡنَا وَمَآ أُنزِلَ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطِ وَمَآ أُوتِيَ مُوسَىٰ وَعِيسَىٰ وَمَآ أُوتِيَ ٱلنَّبِيُّونَ مِن رَّبِّهِمۡ لَا نُفَرِّقُ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّنۡهُمۡ وَنَحۡنُ لَهُۥ مُسۡلِمُونَ

Deyiniz ki, biz Allah´a ve bize indirilene, Ibrahim´e, Ismail´e, Ishak´a, Yakub´a ve Esbat´a (Yakub Peygamberin veya Israil´in torunlarına) indirilene ; Musa ve Isa´ya ve (diger) peygamberlere Rableri tarafından verilen (sahife, kitap ve vahy)e iman ettik. Onlardan hic birini digerinden farklı tutmayız. Biz ancak Allah´a boyun egen Muslumanlardanız
Surah Al-Baqara, Verse 136


فَإِنۡ ءَامَنُواْ بِمِثۡلِ مَآ ءَامَنتُم بِهِۦ فَقَدِ ٱهۡتَدَواْۖ وَّإِن تَوَلَّوۡاْ فَإِنَّمَا هُمۡ فِي شِقَاقٖۖ فَسَيَكۡفِيكَهُمُ ٱللَّهُۚ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Eger onlar (Yahudiler ve Hıristiyanlar) sizin iman ettiginiz gibi iman ederlerse herhalde dogru yolu bulurlar. Yok eger yuzcevirecek olurlarsa, ancak ayrı (bir yola) dusmus olurlar. Bu takdirde de Allah onlara karsı Sana yeter ve O, geregi gibi isiten ve bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 137


صِبۡغَةَ ٱللَّهِ وَمَنۡ أَحۡسَنُ مِنَ ٱللَّهِ صِبۡغَةٗۖ وَنَحۡنُ لَهُۥ عَٰبِدُونَ

Allah´ın (degismiyen) boyasına gerekli olun! Boya cihetlyle Allah´tan daha guzel kim ? Biz ancak O´na ibadet ederiz
Surah Al-Baqara, Verse 138


قُلۡ أَتُحَآجُّونَنَا فِي ٱللَّهِ وَهُوَ رَبُّنَا وَرَبُّكُمۡ وَلَنَآ أَعۡمَٰلُنَا وَلَكُمۡ أَعۡمَٰلُكُمۡ وَنَحۡنُ لَهُۥ مُخۡلِصُونَ

De ki: Allah hakkında bizimle tartısıp cekisiyor musunuz? Halbuki O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbinizdir. Bizim islediklerimizin (karsılıgı) bize aittir, sizin islediklerinizin (karsılıgı) size aittir. Biz ancak O´na icten gelen katıksız bir ciddiyet ve samimiyetle baglanmısızdır
Surah Al-Baqara, Verse 139


أَمۡ تَقُولُونَ إِنَّ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطَ كَانُواْ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰۗ قُلۡ ءَأَنتُمۡ أَعۡلَمُ أَمِ ٱللَّهُۗ وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن كَتَمَ شَهَٰدَةً عِندَهُۥ مِنَ ٱللَّهِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Yoksa siz Ibrahim´in, Ismail´ In, Ishak´ın, Yakub ve Esbat (Onun torunlarının Yahudi veya Hıristiyan olduklarını mı soyluyorsunuz ?! De ki: Sizler mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı ? Allah tarafından yanındaki bir sehadeti bilerek saklayandan daha zalim kim olabilir? Allah sizin yapageldikleriniz seylerden hic de gafil degildir)
Surah Al-Baqara, Verse 140


تِلۡكَ أُمَّةٞ قَدۡ خَلَتۡۖ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَلَكُم مَّا كَسَبۡتُمۡۖ وَلَا تُسۡـَٔلُونَ عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Onlar birer ummetdi ki gelip gecti. Onların kazandıkları kendilerinedir; sizin de kazandıklarınız sizedir. Onların yaptıklarından sorumlu tutulmayacaksınız
Surah Al-Baqara, Verse 141


۞سَيَقُولُ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَ ٱلنَّاسِ مَا وَلَّىٰهُمۡ عَن قِبۡلَتِهِمُ ٱلَّتِي كَانُواْ عَلَيۡهَاۚ قُل لِّلَّهِ ٱلۡمَشۡرِقُ وَٱلۡمَغۡرِبُۚ يَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ

Insanlardan kendini bilmeyen beyinsizler, «Muslumanları bulundukları kıbleden ceviren nedir ?» diyecekler. De ki: «Dogu da Allah´ındır, Batı da Allah´ındır. O, kimi dilerse dogru yola iletir
Surah Al-Baqara, Verse 142


وَكَذَٰلِكَ جَعَلۡنَٰكُمۡ أُمَّةٗ وَسَطٗا لِّتَكُونُواْ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ وَيَكُونَ ٱلرَّسُولُ عَلَيۡكُمۡ شَهِيدٗاۗ وَمَا جَعَلۡنَا ٱلۡقِبۡلَةَ ٱلَّتِي كُنتَ عَلَيۡهَآ إِلَّا لِنَعۡلَمَ مَن يَتَّبِعُ ٱلرَّسُولَ مِمَّن يَنقَلِبُ عَلَىٰ عَقِبَيۡهِۚ وَإِن كَانَتۡ لَكَبِيرَةً إِلَّا عَلَى ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُۗ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَٰنَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِٱلنَّاسِ لَرَءُوفٞ رَّحِيمٞ

Ve iste boylece sizi (ifratla tefrit arasında) vasat bir ummet kıldık ki, butun insanlara karsı adalet ornekleri, hak sahitleri olasınız. Peygamber de size hakkıyla sahid olsun. Ustunde durdugun (arzu edip istedigin Beytullah´ı) kıble yapısımız da sırf Peygamber´e uyanları, gerisi gerisine doneceklerden bilip ayırd etmemiz icindir. Her ne kadar bu, Allah´ın dogru yola ilettiklerinden baskasına agır gelirse de (boyledir). Allah imanınızı zayedip bosa cıkaracak degildir. Herhalde Allah, insanlara sefkatla yaklasıp cokca rahmet edendir ; aynı zamanda O cok merhametlidir
Surah Al-Baqara, Verse 143


قَدۡ نَرَىٰ تَقَلُّبَ وَجۡهِكَ فِي ٱلسَّمَآءِۖ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبۡلَةٗ تَرۡضَىٰهَاۚ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَحَيۡثُ مَا كُنتُمۡ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ شَطۡرَهُۥۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ لَيَعۡلَمُونَ أَنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا يَعۡمَلُونَ

Suphesiz ki Biz, yuzunu (ilahi buyrugu bekleyerek) goge dogru cevirip durdugunu goruyoruz. Artık Seni —and olsun ki— hosnud olacagın bir kıbleye donduruyoruz: (Bundan boyle namazda) yuzunu Mescid-i Haram tarafına cevir. Siz de (ey mu´ minler!) nerede bulunursanız (namazda) yuzunuzu oraya dogru cevirin. Kendilerine kitap verilenler bunun Rab´lerinden gelme bir hak oldugunu pek iyi bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz degildir
Surah Al-Baqara, Verse 144


وَلَئِنۡ أَتَيۡتَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ بِكُلِّ ءَايَةٖ مَّا تَبِعُواْ قِبۡلَتَكَۚ وَمَآ أَنتَ بِتَابِعٖ قِبۡلَتَهُمۡۚ وَمَا بَعۡضُهُم بِتَابِعٖ قِبۡلَةَ بَعۡضٖۚ وَلَئِنِ ٱتَّبَعۡتَ أَهۡوَآءَهُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَكَ مِنَ ٱلۡعِلۡمِ إِنَّكَ إِذٗا لَّمِنَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

And olsun ki, kendilerine kitap verilenlere her turlu ayet (delil, belge, kanıt)ı getirsen yine de Senin kıblene uymazlar. (Elbetteki) Sen de onların kıblesine uyacak degilsin. Onların kimi kiminin (Yahudiler, Hıristiyanların, Hıristiyanlar da Yahudilerin) kıblesine zaten uyacak degillerdir. And olsun ki. Sana gelen bunca ilimden sonra kalkar da (farzedelim) onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, suphesiz ki o zaman Sen de zalimlerden olursun
Surah Al-Baqara, Verse 145


ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَعۡرِفُونَهُۥ كَمَا يَعۡرِفُونَ أَبۡنَآءَهُمۡۖ وَإِنَّ فَرِيقٗا مِّنۡهُمۡ لَيَكۡتُمُونَ ٱلۡحَقَّ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ

Kendilerine kitap verdiklerimiz (Yahudiler ile Hıristiyanlar) O´nu (son peygamberi) oz ogullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Bununla beraber onlardan bir kısmı bilip durdukları halde hakkı gizlerler
Surah Al-Baqara, Verse 146


ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُمۡتَرِينَ

Hak daima Rabbin katındandır. Artık supheye dusenlerden olma sakın
Surah Al-Baqara, Verse 147


وَلِكُلّٖ وِجۡهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَاۖ فَٱسۡتَبِقُواْ ٱلۡخَيۡرَٰتِۚ أَيۡنَ مَا تَكُونُواْ يَأۡتِ بِكُمُ ٱللَّهُ جَمِيعًاۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Her milletin bir yonu, yolu ve yontemi vardır ki ona dogru yonelir. Siz ise (ey Muhammed ummeti!) hayırlara yonelip (bu hususta) birbirinizle yarısın. Nerede olursanız olun Allah hepinizi toplayıp bir araya getirecektir. Suphesiz ki Allah´ın her seye kudreti yeter
Surah Al-Baqara, Verse 148


وَمِنۡ حَيۡثُ خَرَجۡتَ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۖ وَإِنَّهُۥ لَلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Her nerede (yola) cıkarsan cık, (namazda) yuzunu Mescid-i Haram´a cevir. Suphesiz ki bu, Rabbin tarafından (verilen) hak (bir emir)dir. Allah yapacaklarınızdan habersiz degildir
Surah Al-Baqara, Verse 149


وَمِنۡ حَيۡثُ خَرَجۡتَ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَحَيۡثُ مَا كُنتُمۡ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ شَطۡرَهُۥ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيۡكُمۡ حُجَّةٌ إِلَّا ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنۡهُمۡ فَلَا تَخۡشَوۡهُمۡ وَٱخۡشَوۡنِي وَلِأُتِمَّ نِعۡمَتِي عَلَيۡكُمۡ وَلَعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ

(Evet, Peygamberim!) Nereden cıkarsan cık (namazda) yuzunu Mescid-i Haram tarafına cevir. Siz de (ey mu´minler!) nerede olursanız olun, yuzunuzu (namazda) o tarafa dogru dondurun; ta ki insanlar icin aleyhinize bir huccet kalmasın; ancak iclerinden zulmedenler haric. Siz artık onlardan korkmayın. Benden korkun; hem size olan nimetimi tamamlayayım; ola ki dogru yolu bulursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 150


كَمَآ أَرۡسَلۡنَا فِيكُمۡ رَسُولٗا مِّنكُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِنَا وَيُزَكِّيكُمۡ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَيُعَلِّمُكُم مَّا لَمۡ تَكُونُواْ تَعۡلَمُونَ

Nitekim icinizden size bir peygamber gonderdik, sizi (ruhunuzun yuceligiyle ters dusen, insanlıgınızın olcusunu zedeleyen, ebedi mutlulugunuza engel olan her kotu seyden) temizler; size kitap ve hikmeti ogretir; size bilmediginiz seyleri ogretip belletir
Surah Al-Baqara, Verse 151


فَٱذۡكُرُونِيٓ أَذۡكُرۡكُمۡ وَٱشۡكُرُواْ لِي وَلَا تَكۡفُرُونِ

O halde anın Beni, anayım sizi; sukredin Bana ve sakın nankorluk etmeyin
Surah Al-Baqara, Verse 152


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱسۡتَعِينُواْ بِٱلصَّبۡرِ وَٱلصَّلَوٰةِۚ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلصَّـٰبِرِينَ

Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile (Hak´tan) yardım isteyin. Suphesiz ki Allah sabredenlerle beraberdir
Surah Al-Baqara, Verse 153


وَلَا تَقُولُواْ لِمَن يُقۡتَلُ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ أَمۡوَٰتُۢۚ بَلۡ أَحۡيَآءٞ وَلَٰكِن لَّا تَشۡعُرُونَ

(Sabredip de) Allah yolunda oldurulenler icin «oluler» demeyin ; bilakis onlar dirilerdir, ama siz farkında degilsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 154


وَلَنَبۡلُوَنَّكُم بِشَيۡءٖ مِّنَ ٱلۡخَوۡفِ وَٱلۡجُوعِ وَنَقۡصٖ مِّنَ ٱلۡأَمۡوَٰلِ وَٱلۡأَنفُسِ وَٱلثَّمَرَٰتِۗ وَبَشِّرِ ٱلصَّـٰبِرِينَ

And olsun ki, sizi biraz korku, biraz aclık ile, biraz da maldan, candan ve urunlerden noksanlık vermekle deneriz. Artık sabredenleri mujdele
Surah Al-Baqara, Verse 155


ٱلَّذِينَ إِذَآ أَصَٰبَتۡهُم مُّصِيبَةٞ قَالُوٓاْ إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّآ إِلَيۡهِ رَٰجِعُونَ

Onlar ki kendilerine bir musibet dokundugu zaman «Biz Allah´a aidiz ve sonunda O´na dondurulecegiz» derler
Surah Al-Baqara, Verse 156


أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَيۡهِمۡ صَلَوَٰتٞ مِّن رَّبِّهِمۡ وَرَحۡمَةٞۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُهۡتَدُونَ

Iste onlar (o sabredip Allah´a baglılık ve teslimiyet gosterenler var ya) onlara, Rab´larından bol magfiretler ve rahmet vardır. Dogru yola erisenler de onlardır
Surah Al-Baqara, Verse 157


۞إِنَّ ٱلصَّفَا وَٱلۡمَرۡوَةَ مِن شَعَآئِرِ ٱللَّهِۖ فَمَنۡ حَجَّ ٱلۡبَيۡتَ أَوِ ٱعۡتَمَرَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِ أَن يَطَّوَّفَ بِهِمَاۚ وَمَن تَطَوَّعَ خَيۡرٗا فَإِنَّ ٱللَّهَ شَاكِرٌ عَلِيمٌ

Suphesiz ki, S a f a ile M e r v e Allah´ın (ibadet yerleri olarak gosterdigi) alametlerdendir. Artık kim Beyt´i (Kabe´yi) hacceder veya umre (niyetiyle) ziyaret ederse, bu ikisini tavaf etmesinde bir sakınca yoktur. Her kim de gonulden (kendisine vacib olmadıgı halde) bir hayr ve iyilik islerse, suphesiz ki Allah (onu mukafatlandırarak) sukrun karsılıgını verendir ve O her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 158


إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكۡتُمُونَ مَآ أَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَٱلۡهُدَىٰ مِنۢ بَعۡدِ مَا بَيَّنَّـٰهُ لِلنَّاسِ فِي ٱلۡكِتَٰبِ أُوْلَـٰٓئِكَ يَلۡعَنُهُمُ ٱللَّهُ وَيَلۡعَنُهُمُ ٱللَّـٰعِنُونَ

Suphesiz ki, indirdigimiz o acık belgeleri ve dogru yolu, Kitab´da insanlara acıkladıktan sonra gizleyenler yok mu, iste onlara hem Allah lanet eder, hem lanetciler lanet eder. Ancak tevbe edip kendini duzeltenler ve hakkı acıklayıp ortaya koyanlar bu lanetin dısında kalır, iste Ben onların tevbesini kabul ederim. (Cunku) tevbeleri cokca kabul eden, genis rahmette bulunan ancak Benim
Surah Al-Baqara, Verse 159


إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُواْ وَأَصۡلَحُواْ وَبَيَّنُواْ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَتُوبُ عَلَيۡهِمۡ وَأَنَا ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Suphesiz ki, indirdigimiz o acık belgeleri ve dogru yolu, Kitab´da insanlara acıkladıktan sonra gizleyenler yok mu, iste onlara hem Allah lanet eder, hem lanetciler lanet eder. Ancak tevbe edip kendini duzeltenler ve hakkı acıklayıp ortaya koyanlar bu lanetin dısında kalır, iste Ben onların tevbesini kabul ederim. (Cunku) tevbeleri cokca kabul eden, genis rahmette bulunan ancak Benim
Surah Al-Baqara, Verse 160


إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَمَاتُواْ وَهُمۡ كُفَّارٌ أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَيۡهِمۡ لَعۡنَةُ ٱللَّهِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجۡمَعِينَ

(Hakkı, dogruyu) inkar edip de inkarcı oldukları halde olenler var ya, iste Allah´ın, meleklerin ve insanların hepsinin laneti onlaradır
Surah Al-Baqara, Verse 161


خَٰلِدِينَ فِيهَا لَا يُخَفَّفُ عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابُ وَلَا هُمۡ يُنظَرُونَ

Lanette devamlı kalıcılardır ; azab onlardan hafifletilmez ve (bir an olsun) azabdan geri bırakılıp bekletilmezler
Surah Al-Baqara, Verse 162


وَإِلَٰهُكُمۡ إِلَٰهٞ وَٰحِدٞۖ لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلرَّحۡمَٰنُ ٱلرَّحِيمُ

Tanrınız tek bir tanrıdır. O´ndan baska tanrı yoktur. O´nun merhameti coktur, rahmeti sonsuzdur
Surah Al-Baqara, Verse 163


إِنَّ فِي خَلۡقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَٱخۡتِلَٰفِ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلۡفُلۡكِ ٱلَّتِي تَجۡرِي فِي ٱلۡبَحۡرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٖ فَأَحۡيَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٖ وَتَصۡرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلۡمُسَخَّرِ بَيۡنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَعۡقِلُونَ

Suphesiz ki, goklerin ve yerin yaratılmasında, gece ile gunduzun birbiri ardınca gelmesinde, insanlara yarar saglayan seylerle denizde akıp giden gemilerde; Allah´ın gokten indirip, oldukten sonra yeri dirilttigi suda ve her canlıyı orada serpistirip yaymasında, gokle yer arasında goreve hazır bekleyen ruzgarların ve bulutların degistirilip dondurulmesinde, aklını kullanan bir topluluk icin nice belgeler ve deliller vardır
Surah Al-Baqara, Verse 164


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَتَّخِذُ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَندَادٗا يُحِبُّونَهُمۡ كَحُبِّ ٱللَّهِۖ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَشَدُّ حُبّٗا لِّلَّهِۗ وَلَوۡ يَرَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ إِذۡ يَرَوۡنَ ٱلۡعَذَابَ أَنَّ ٱلۡقُوَّةَ لِلَّهِ جَمِيعٗا وَأَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعَذَابِ

Insanlardan bir kısmı Allah´ tan baskasını (O´na) denk ve ortak edinirler de Allah´ı sever gibi onları severler. Iman edenlerin ise Allah´ı sevmesi cok daha koklu ve devamlıdır. O zulmedip kendilerine yazık edenler azabı gorecekleri zaman butun kuvvet ve kudretin Allah´a ait oldugunu ve Allah´ın cok siddetli azab edici bulundugunu bir bilselerdi
Surah Al-Baqara, Verse 165


إِذۡ تَبَرَّأَ ٱلَّذِينَ ٱتُّبِعُواْ مِنَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُواْ وَرَأَوُاْ ٱلۡعَذَابَ وَتَقَطَّعَتۡ بِهِمُ ٱلۡأَسۡبَابُ

O zaman uyulanlar azabı gorunce kendilerine uyanlardan uzaklasırlar ve aralarındaki butun baglar kopuverir. Onlara uyanlar ise, «Ah! bir daha bizim icin dunyaya donus olsaydı, bizden uzaklastıkları gibi biz de onlardan uzaklassaydık» derler. Boylece Allah onlara yaptıklarını hasret ve pismanlıklar olarak gosterecektir ve onlar atesten cıkacak da degillerdir
Surah Al-Baqara, Verse 166


وَقَالَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُواْ لَوۡ أَنَّ لَنَا كَرَّةٗ فَنَتَبَرَّأَ مِنۡهُمۡ كَمَا تَبَرَّءُواْ مِنَّاۗ كَذَٰلِكَ يُرِيهِمُ ٱللَّهُ أَعۡمَٰلَهُمۡ حَسَرَٰتٍ عَلَيۡهِمۡۖ وَمَا هُم بِخَٰرِجِينَ مِنَ ٱلنَّارِ

O zaman uyulanlar azabı gorunce kendilerine uyanlardan uzaklasırlar ve aralarındaki butun baglar kopuverir. Onlara uyanlar ise, «Ah! bir daha bizim icin dunyaya donus olsaydı, bizden uzaklastıkları gibi biz de onlardan uzaklassaydık» derler. Boylece Allah onlara yaptıklarını hasret ve pismanlıklar olarak gosterecektir ve onlar atesten cıkacak da degillerdir
Surah Al-Baqara, Verse 167


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ كُلُواْ مِمَّا فِي ٱلۡأَرۡضِ حَلَٰلٗا طَيِّبٗا وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٌ

Ey insanlar! Yeryuzundeki seylerden helal ve temiz olarak yeyin ; seytanın adımlarına uymayın (ona adım uydurmayın). Cunku o size apacık bir dusmandır
Surah Al-Baqara, Verse 168


إِنَّمَا يَأۡمُرُكُم بِٱلسُّوٓءِ وَٱلۡفَحۡشَآءِ وَأَن تَقُولُواْ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

O ancak size kotulugu, hayasızlıgı ve Allah´a karsı bilmediginiz seyleri soylemenizi emreder
Surah Al-Baqara, Verse 169


وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّبِعُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُواْ بَلۡ نَتَّبِعُ مَآ أَلۡفَيۡنَا عَلَيۡهِ ءَابَآءَنَآۚ أَوَلَوۡ كَانَ ءَابَآؤُهُمۡ لَا يَعۡقِلُونَ شَيۡـٔٗا وَلَا يَهۡتَدُونَ

Onlara, «Allah´ın indirdigine uyun» denilince, «hayır biz baba ve dedelerimizi uzerinde buldugumuz seye uyarız» derler. Ya baba ve dedeleri bir sey akledememis ve dogru yolu bulamamıslarsa
Surah Al-Baqara, Verse 170


وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ كَمَثَلِ ٱلَّذِي يَنۡعِقُ بِمَا لَا يَسۡمَعُ إِلَّا دُعَآءٗ وَنِدَآءٗۚ صُمُّۢ بُكۡمٌ عُمۡيٞ فَهُمۡ لَا يَعۡقِلُونَ

Inkara sapıp kufur uzere kalanların durumu, bagırıp cagırmaktan baska bir sey isitmeyen (ve tıpkı davarlara seslenen coban) gibidir. Sagırdırlar, dilsizdirler, kordurler ; bu yuzden akledip anlayamazlar
Surah Al-Baqara, Verse 171


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡ وَٱشۡكُرُواْ لِلَّهِ إِن كُنتُمۡ إِيَّاهُ تَعۡبُدُونَ

Ey iman edenler! Sizi rızıklandıgımız seylerin iyi ve temiz olanından yeyin. Eger yalnız Allah´a tapıp kulluk ediyorsanız O´na sukredin
Surah Al-Baqara, Verse 172


إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَيۡتَةَ وَٱلدَّمَ وَلَحۡمَ ٱلۡخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ بِهِۦ لِغَيۡرِ ٱللَّهِۖ فَمَنِ ٱضۡطُرَّ غَيۡرَ بَاغٖ وَلَا عَادٖ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ

O, ancak size oluyu (olu hayvan etini), kanı, domuz etini; bir de Allah´dan baskası adına bogazlanan hayvanı haram kılmıstır. Ama (aclıktan) darda kalana, (baskasının hakkına el uzatmamak ve zaruret miktarını asmamak sartiyle) gunah yoktur. Suphesiz ki, Allah cok bagıslayan ve cok merhamet edendir
Surah Al-Baqara, Verse 173


إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكۡتُمُونَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلۡكِتَٰبِ وَيَشۡتَرُونَ بِهِۦ ثَمَنٗا قَلِيلًا أُوْلَـٰٓئِكَ مَا يَأۡكُلُونَ فِي بُطُونِهِمۡ إِلَّا ٱلنَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ ٱللَّهُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَلَا يُزَكِّيهِمۡ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Suphesiz ki Allah´ın indirdigi kitaptan bir seyi gizleyip onu az bir degere degistirenler yok mu, iste onlar karınlarında atesten baska bir sey yemezler. Kıyamet gunu Allah onlarla konusmaz, onları temize cıkarmaz (ayıp ve gunahlardan temizlemez); onlara elem verici bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 174


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلضَّلَٰلَةَ بِٱلۡهُدَىٰ وَٱلۡعَذَابَ بِٱلۡمَغۡفِرَةِۚ فَمَآ أَصۡبَرَهُمۡ عَلَى ٱلنَّارِ

Iste onlardır ki dogru yolun karsılıgında sapıklıgı, gunahlardan arınıp temizlenme yerine azabı satın almıslardır. Bunlar atese karsı ne de sabırlıdırlar
Surah Al-Baqara, Verse 175


ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ نَزَّلَ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ ٱخۡتَلَفُواْ فِي ٱلۡكِتَٰبِ لَفِي شِقَاقِۭ بَعِيدٖ

Bu azab, Allah´ın Kitabını hak olarak indirmesindendir. Kitap hakkında ayrılıga dusenler, elbetteki uzak bir ayrılık (derin bir cıkmaz) icindedirler
Surah Al-Baqara, Verse 176


۞لَّيۡسَ ٱلۡبِرَّ أَن تُوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ قِبَلَ ٱلۡمَشۡرِقِ وَٱلۡمَغۡرِبِ وَلَٰكِنَّ ٱلۡبِرَّ مَنۡ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ وَٱلۡكِتَٰبِ وَٱلنَّبِيِّـۧنَ وَءَاتَى ٱلۡمَالَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ ذَوِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينَ وَٱبۡنَ ٱلسَّبِيلِ وَٱلسَّآئِلِينَ وَفِي ٱلرِّقَابِ وَأَقَامَ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَى ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلۡمُوفُونَ بِعَهۡدِهِمۡ إِذَا عَٰهَدُواْۖ وَٱلصَّـٰبِرِينَ فِي ٱلۡبَأۡسَآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَحِينَ ٱلۡبَأۡسِۗ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ صَدَقُواْۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُتَّقُونَ

Yuzlerinizi dogu ve batı yonune cevirmeniz (hakiki imanı yansıtan) iyilik ve erdemlik degildir. Ama (gercek) iyilik ve erdemlik: Allah´a, ahiret gunune, meleklere, kitaba ve peygamberlere inananların, malı —ona olan sevgisiyle— yakınlarına, yetimlere, yoksullara, yolda kalmıslara, dilenenlere, kole ve esirleri kurtarmaya harcayanların, namaz kılan ve zekat verenlerin; andlasıp anlastıkları zaman verdikleri sozu yerine getirenlerin; zorda, darda ve savasın kızıstıgında sabredenlerin (bu. durumları ve imanlaradır. Iste bunlardır dogru olanlar ve bunlardır korunup sakınanlar)
Surah Al-Baqara, Verse 177


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِصَاصُ فِي ٱلۡقَتۡلَىۖ ٱلۡحُرُّ بِٱلۡحُرِّ وَٱلۡعَبۡدُ بِٱلۡعَبۡدِ وَٱلۡأُنثَىٰ بِٱلۡأُنثَىٰۚ فَمَنۡ عُفِيَ لَهُۥ مِنۡ أَخِيهِ شَيۡءٞ فَٱتِّبَاعُۢ بِٱلۡمَعۡرُوفِ وَأَدَآءٌ إِلَيۡهِ بِإِحۡسَٰنٖۗ ذَٰلِكَ تَخۡفِيفٞ مِّن رَّبِّكُمۡ وَرَحۡمَةٞۗ فَمَنِ ٱعۡتَدَىٰ بَعۡدَ ذَٰلِكَ فَلَهُۥ عَذَابٌ أَلِيمٞ

Ey iman edenler! Oldurulenler hakkında size kısas (esit sekilde karsılık = misilleme) farz kılındı : Hurre hur, koleye kole, disiye disi... Bununla beraber kim (oldurulenin) kardesinden az da olsa bagıslanırsa (kısas duser); kendisine orfe uymak ve bagıslayana diyeti guzellikle odemek gerekir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve rahmettir. Artık kim bundan sonra tecavuzde bulunursa, onun icin elem verici bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 178


وَلَكُمۡ فِي ٱلۡقِصَاصِ حَيَوٰةٞ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Hem kısasta, ey akıl sahipleri sizin icin hayat vardır. Ola ki (Allah´tan korkup) sakınırsınız
Surah Al-Baqara, Verse 179


كُتِبَ عَلَيۡكُمۡ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ ٱلۡمَوۡتُ إِن تَرَكَ خَيۡرًا ٱلۡوَصِيَّةُ لِلۡوَٰلِدَيۡنِ وَٱلۡأَقۡرَبِينَ بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُتَّقِينَ

Birinize olum geldiginde, bir hayr (cokca mal) bırakacaksa, ana - babaya, yakınlara uygun ve mesru´ bir bicimde vasiyette bulunması, —Allah´tan korkup kotuluklerden sakınanlara yerine getirilmesi bir hak olmak uzere— size farz kılındı
Surah Al-Baqara, Verse 180


فَمَنۢ بَدَّلَهُۥ بَعۡدَ مَا سَمِعَهُۥ فَإِنَّمَآ إِثۡمُهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ يُبَدِّلُونَهُۥٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Artık vasiyyeti Isittikten sonra onu kim degistirirse, gunah ve vebalı degistirenler uzerinedir. Suphesiz ki Allah isitendir, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 181


فَمَنۡ خَافَ مِن مُّوصٖ جَنَفًا أَوۡ إِثۡمٗا فَأَصۡلَحَ بَيۡنَهُمۡ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Kim de vasiyyet edenin hataya dusup haksızlıga kayacagından veya gunaha gireceginden endise eder de ilgililerin arasını duzeltirse, ona hic bir gunah yoktur. Allah cok bagıslayan ve cok merhamet edendir
Surah Al-Baqara, Verse 182


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Ey iman edenler! Oruc sizden oncekilere farz kılındıgı gibi, size de sayılı gunlerde farz kılındı. Ola ki korunup sakınırsınız
Surah Al-Baqara, Verse 183


أَيَّامٗا مَّعۡدُودَٰتٖۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوۡ عَلَىٰ سَفَرٖ فَعِدَّةٞ مِّنۡ أَيَّامٍ أُخَرَۚ وَعَلَى ٱلَّذِينَ يُطِيقُونَهُۥ فِدۡيَةٞ طَعَامُ مِسۡكِينٖۖ فَمَن تَطَوَّعَ خَيۡرٗا فَهُوَ خَيۡرٞ لَّهُۥۚ وَأَن تَصُومُواْ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Sizden kim hasta ya da yolculuk halinde bulunursa, (tutamadıgı) gunler sayısınca diger gunlerde tutar. (Fazla yaslılıktan veya iyilesmesi umulmayan bir hastalıktan dolayı) oruc tutmaya guc getiremiyenlere bir yoksulu (sabah-aksam) doyuracak fidye gerekir. Kim de gonulden (fidyeyi artırıp) hayr yaparsa, bu onun icin daha iyidir. Bununla beraber oruc tutmanız, eger bilirseniz, sizin icin hayırlıdır
Surah Al-Baqara, Verse 184


شَهۡرُ رَمَضَانَ ٱلَّذِيٓ أُنزِلَ فِيهِ ٱلۡقُرۡءَانُ هُدٗى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَٰتٖ مِّنَ ٱلۡهُدَىٰ وَٱلۡفُرۡقَانِۚ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ ٱلشَّهۡرَ فَلۡيَصُمۡهُۖ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوۡ عَلَىٰ سَفَرٖ فَعِدَّةٞ مِّنۡ أَيَّامٍ أُخَرَۗ يُرِيدُ ٱللَّهُ بِكُمُ ٱلۡيُسۡرَ وَلَا يُرِيدُ بِكُمُ ٱلۡعُسۡرَ وَلِتُكۡمِلُواْ ٱلۡعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا هَدَىٰكُمۡ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

(O Ramazan ayı ki) icinde Kur´an, insanlara dogru yolu gosterici ve dogru yolun, hakkı batıldan, dogruyu egriden ayırıcı belgeleri olarak indirildi. Artık sizden kim bu cıy´a hazır olursa, oruc tutsun. Kim de hasta olur veya yolculuk halinde bulunursa, tutamadıgı gunler sayısınca diger gunlerde (kaza etsin). Allah size kolaylık ister, zorluk istemez. (Bu kolaylıgı) sayıyı tamamlamanız ve size yol gosterip basarılı kıldıgı icin O´nu ululamanız icindir. Ola ki sukredersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 185


وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌۖ أُجِيبُ دَعۡوَةَ ٱلدَّاعِ إِذَا دَعَانِۖ فَلۡيَسۡتَجِيبُواْ لِي وَلۡيُؤۡمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمۡ يَرۡشُدُونَ

Kullarım sana benden sorarlarsa, suphesiz ki Ben (onlara cok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin dilegini kabul ederim. O halde onlar da benim davetime gelsinler ve bana inansınlar (imanlarında devamlılık gostersinler) ki dogruya erismis, saadete kavusmus olsunlar
Surah Al-Baqara, Verse 186


أُحِلَّ لَكُمۡ لَيۡلَةَ ٱلصِّيَامِ ٱلرَّفَثُ إِلَىٰ نِسَآئِكُمۡۚ هُنَّ لِبَاسٞ لَّكُمۡ وَأَنتُمۡ لِبَاسٞ لَّهُنَّۗ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمۡ كُنتُمۡ تَخۡتَانُونَ أَنفُسَكُمۡ فَتَابَ عَلَيۡكُمۡ وَعَفَا عَنكُمۡۖ فَٱلۡـَٰٔنَ بَٰشِرُوهُنَّ وَٱبۡتَغُواْ مَا كَتَبَ ٱللَّهُ لَكُمۡۚ وَكُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ حَتَّىٰ يَتَبَيَّنَ لَكُمُ ٱلۡخَيۡطُ ٱلۡأَبۡيَضُ مِنَ ٱلۡخَيۡطِ ٱلۡأَسۡوَدِ مِنَ ٱلۡفَجۡرِۖ ثُمَّ أَتِمُّواْ ٱلصِّيَامَ إِلَى ٱلَّيۡلِۚ وَلَا تُبَٰشِرُوهُنَّ وَأَنتُمۡ عَٰكِفُونَ فِي ٱلۡمَسَٰجِدِۗ تِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَقۡرَبُوهَاۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ

(Ramazan´da) Oruc (tuttugunuz gunlerin) gecesi kadınlarınıza cinsel yaklasmada bulunmanız size helal kılındı. Onlar sizin icin bir elbise, siz de onlar icin bir elbisesiniz. Allah kendinize olan guveni kotuye kullanacagınızı biliyordu. (Bu hususta) tevbenizi kabul etti, sizi bagısladı. Artık (geceleri) onlara yaklasın ve Allah´ın size yazıp takdir ettigini dileyin. Fecirde beyaz iplik siyah iplikten size secilinceye (gunduzun aydınlıgı, gecenin karanlıgından sıyrılıp ayrılıncaya) kadar yeyin, icin. Sonra da orucu geceye kadar tamamlayın. Mescidlerde itikatta bulundugunuzda kadınlarınıza (geceleri de) cinsel yaklasmada bulunmayın. Bunlar Allah´ın sınırlarıdır; sakın yaklasmayın. Iste Allah ayetlerini boylece insanlara acıklıyor. Ola ki sakınırlar
Surah Al-Baqara, Verse 187


وَلَا تَأۡكُلُوٓاْ أَمۡوَٰلَكُم بَيۡنَكُم بِٱلۡبَٰطِلِ وَتُدۡلُواْ بِهَآ إِلَى ٱلۡحُكَّامِ لِتَأۡكُلُواْ فَرِيقٗا مِّنۡ أَمۡوَٰلِ ٱلنَّاسِ بِٱلۡإِثۡمِ وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Mallarınızı aranızda haksız sebeplerle yemeyin ; insanların mallarından bir kısmını bile bile gunah isleyerek yemeniz icin onu hakimlere (rusvet yolu) aktarmayın
Surah Al-Baqara, Verse 188


۞يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡأَهِلَّةِۖ قُلۡ هِيَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلۡحَجِّۗ وَلَيۡسَ ٱلۡبِرُّ بِأَن تَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلۡبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِنۡ أَبۡوَٰبِهَاۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُونَ

Sana hilallerden soruyorlar, de ki: O, insanların yararına ve bir de Hacc icin vakit olculeridir. Iyilik ve ibadet, evlere arkalarından gelmeniz (girmeniz) degildir, fakat gercek iyilik, kotuluklerden sakınıp korunan kimsenin (bu olcu ve anlamda olan) iyiligidir. Ve artık evlere kapılarından girin. Allah´tan korkup O´nunla korunun ki, kurtulusa eresiniz
Surah Al-Baqara, Verse 189


وَقَٰتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ ٱلَّذِينَ يُقَٰتِلُونَكُمۡ وَلَا تَعۡتَدُوٓاْۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلۡمُعۡتَدِينَ

Sizinle savasanlarla Allah yolunda savasın. Asırı gitmeyin. Cunku Allah asırı gidenleri sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 190


وَٱقۡتُلُوهُمۡ حَيۡثُ ثَقِفۡتُمُوهُمۡ وَأَخۡرِجُوهُم مِّنۡ حَيۡثُ أَخۡرَجُوكُمۡۚ وَٱلۡفِتۡنَةُ أَشَدُّ مِنَ ٱلۡقَتۡلِۚ وَلَا تُقَٰتِلُوهُمۡ عِندَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ حَتَّىٰ يُقَٰتِلُوكُمۡ فِيهِۖ فَإِن قَٰتَلُوكُمۡ فَٱقۡتُلُوهُمۡۗ كَذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Size savas acanları nerede yakalarsanız oldurun ve sizi cıkardıkları yerden onları cıkarın. Fitne adam oldurmekten daha kotudur. (Yalnız) Mescid-i Haram yanında onlar sizinle savasmadıkca siz de onlarla savasmayın; ama orada sizi oldurmeye kalkısırlarsa, siz de onları oldurun. Inkarcıların cezası iste boyledir
Surah Al-Baqara, Verse 191


فَإِنِ ٱنتَهَوۡاْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Eger inkardan (ya da savastan) vazgecerlerse, suphesiz ki, Allah cok bagıslayan ve cok merhamet edendir
Surah Al-Baqara, Verse 192


وَقَٰتِلُوهُمۡ حَتَّىٰ لَا تَكُونَ فِتۡنَةٞ وَيَكُونَ ٱلدِّينُ لِلَّهِۖ فَإِنِ ٱنتَهَوۡاْ فَلَا عُدۡوَٰنَ إِلَّا عَلَى ٱلظَّـٰلِمِينَ

Fitne kalmayıncaya ve din yalnız Allah´a ait oluncaya kadar onlarla savasın; vazgecerlerse artık dusmanlık ancak zalimlere karsıdır
Surah Al-Baqara, Verse 193


ٱلشَّهۡرُ ٱلۡحَرَامُ بِٱلشَّهۡرِ ٱلۡحَرَامِ وَٱلۡحُرُمَٰتُ قِصَاصٞۚ فَمَنِ ٱعۡتَدَىٰ عَلَيۡكُمۡ فَٱعۡتَدُواْ عَلَيۡهِ بِمِثۡلِ مَا ٱعۡتَدَىٰ عَلَيۡكُمۡۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلۡمُتَّقِينَ

Hurmetli ay hurmetli ay´a karsılıktır. Hurmetler birbirine denktir. O halde kim size saldırırsa siz de ona —size saldırdıgının misliyle— saldırın. Bir de (bu hususta da) Allah´tan korkun ve bilin ki, Allah kotuluklerden kacınıp kendisinden korkanlarla beraberdir
Surah Al-Baqara, Verse 194


وَأَنفِقُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا تُلۡقُواْ بِأَيۡدِيكُمۡ إِلَى ٱلتَّهۡلُكَةِ وَأَحۡسِنُوٓاْۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Allah yolunda (mallarınızı belli bir olcuye gore) harcayın; kendi elinizle (kendinizi) tehlikeye atmayın ve (ozellikle) iyilikte bulunun, (islerinizi) iyi yararlı olcu ve anlamda yapın ; cunku Allah suphesiz ki iyilikte bulunanları, iyi yararlı is yapanları sever
Surah Al-Baqara, Verse 195


وَأَتِمُّواْ ٱلۡحَجَّ وَٱلۡعُمۡرَةَ لِلَّهِۚ فَإِنۡ أُحۡصِرۡتُمۡ فَمَا ٱسۡتَيۡسَرَ مِنَ ٱلۡهَدۡيِۖ وَلَا تَحۡلِقُواْ رُءُوسَكُمۡ حَتَّىٰ يَبۡلُغَ ٱلۡهَدۡيُ مَحِلَّهُۥۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوۡ بِهِۦٓ أَذٗى مِّن رَّأۡسِهِۦ فَفِدۡيَةٞ مِّن صِيَامٍ أَوۡ صَدَقَةٍ أَوۡ نُسُكٖۚ فَإِذَآ أَمِنتُمۡ فَمَن تَمَتَّعَ بِٱلۡعُمۡرَةِ إِلَى ٱلۡحَجِّ فَمَا ٱسۡتَيۡسَرَ مِنَ ٱلۡهَدۡيِۚ فَمَن لَّمۡ يَجِدۡ فَصِيَامُ ثَلَٰثَةِ أَيَّامٖ فِي ٱلۡحَجِّ وَسَبۡعَةٍ إِذَا رَجَعۡتُمۡۗ تِلۡكَ عَشَرَةٞ كَامِلَةٞۗ ذَٰلِكَ لِمَن لَّمۡ يَكُنۡ أَهۡلُهُۥ حَاضِرِي ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Hacc ve Umre´yi Allah icin tamamlayın. Bundan alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen kurbanı gonderin. Kurban yerine ulasıncaya kadar baslarınızı tıras etmeyin. Sizden hasta olan veya basında bir eziyet ve rahatsızlıgı bulunan kimseye (Kurban yerine varmadan tıras olursa, bunun icin) oruc ya da sadaka ya da kurbanlardan bir fidye (kurtulus akcesi) vacib olur. Guven icinde olursanız, her kim Hacc´a kadar Umre´den yararlanmak isterse, ona da kurbandan kolay geleni kesmek gerekir. Bunu bulamayan kimseye ise, uc gun Hacc´da, yedi de evinize dondugunuzde oruc tutmak gerekir ki, bunlar tam on gundur. Bu, ailesi (evi ve cocukları) Mescid-i Haram´da olmayanlar icindir. Allah´tan korkup kotuluklerden sakının ve bilin ki, Allah´ın cezası siddetlidir
Surah Al-Baqara, Verse 196


ٱلۡحَجُّ أَشۡهُرٞ مَّعۡلُومَٰتٞۚ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ ٱلۡحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِي ٱلۡحَجِّۗ وَمَا تَفۡعَلُواْ مِنۡ خَيۡرٖ يَعۡلَمۡهُ ٱللَّهُۗ وَتَزَوَّدُواْ فَإِنَّ خَيۡرَ ٱلزَّادِ ٱلتَّقۡوَىٰۖ وَٱتَّقُونِ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ

Hacc bilinen aylardır (Sevval, Zilka´de, Zilhicce); kim o aylarda hacc´ı (ihrama girerek, sesini telbiye ile = Lebbeyk nidasıyla yukseltip) kendine farz ederse, artık ne cinsi yaklasma ve benzeri davranıslar, ne ser´i sınırı asma, ne sovusme tartısma, ne de surtusme ve kavga vardır. Hayırdan ne islerseniz Allah onu bilir. Azık edinin. Dogrusu azıgın hayırlısı takva (Allah´tan saygı ile korkup kotuluklerden sakınmak)dır. Ve (ancak) Benden korkun ey akıl sahipleri
Surah Al-Baqara, Verse 197


لَيۡسَ عَلَيۡكُمۡ جُنَاحٌ أَن تَبۡتَغُواْ فَضۡلٗا مِّن رَّبِّكُمۡۚ فَإِذَآ أَفَضۡتُم مِّنۡ عَرَفَٰتٖ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ عِندَ ٱلۡمَشۡعَرِ ٱلۡحَرَامِۖ وَٱذۡكُرُوهُ كَمَا هَدَىٰكُمۡ وَإِن كُنتُم مِّن قَبۡلِهِۦ لَمِنَ ٱلضَّآلِّينَ

Rabbinizden (ticaret amacıyla) kar ve yarar istemenizde size bir gunah yoktur. Arafat´tan akıp geldiginizde Mes´ar-i Haram yanında Allah´ı anın. O sizi nasıl dogruya eristirdiyse siz de O´nu oylece anın ; her ne kadar bundan once sapık kimselerdendiniz (ama simdi dogru yola eristirildiniz)
Surah Al-Baqara, Verse 198


ثُمَّ أَفِيضُواْ مِنۡ حَيۡثُ أَفَاضَ ٱلنَّاسُ وَٱسۡتَغۡفِرُواْ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Sonra insanların akıp geldigi yerden (Islam birligini, ´ Tevhid Inancı´nın derin anlam ve hikmetini dusunerek) akıp gelin ve Allah´tan gunahlarınızın bagıslanmasını dileyin. Suphesiz Allah cok bagıslayan ve cok merhamet edendir
Surah Al-Baqara, Verse 199


فَإِذَا قَضَيۡتُم مَّنَٰسِكَكُمۡ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ كَذِكۡرِكُمۡ ءَابَآءَكُمۡ أَوۡ أَشَدَّ ذِكۡرٗاۗ فَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِي ٱلدُّنۡيَا وَمَا لَهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ مِنۡ خَلَٰقٖ

Hacc ile ilgili ibadetinizi yerine getirince babalarınızı andıgınız gibi ya da daha guclu ve icli bir anısla Allah´ı anın.. Insanlardan kimi, «Rabbimiz! bize Dunya´da ver» der. Artık onun icin Ahiret´te bir nasip yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 200


وَمِنۡهُم مَّن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِي ٱلدُّنۡيَا حَسَنَةٗ وَفِي ٱلۡأٓخِرَةِ حَسَنَةٗ وَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ

Kimi de, «Rabbimiz! bize Dunya´da da iyilik ve guzellik ver, Ahiret´te de iyilik ve guzellik ver ve bizi Cehennem atesinden koru» der
Surah Al-Baqara, Verse 201


أُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمۡ نَصِيبٞ مِّمَّا كَسَبُواْۚ وَٱللَّهُ سَرِيعُ ٱلۡحِسَابِ

Iste bunlara kazandıklarından nasip var. Allah ise hesabı cabuk gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 202


۞وَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ فِيٓ أَيَّامٖ مَّعۡدُودَٰتٖۚ فَمَن تَعَجَّلَ فِي يَوۡمَيۡنِ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِ وَمَن تَأَخَّرَ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۖ لِمَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّكُمۡ إِلَيۡهِ تُحۡشَرُونَ

Ve sayılı gunlerde Allah´ı anın.. Kim iki gunde (Mina´dan ayrılmak icin) acele ederse, ona hicbir gunah yoktur. Kim de geri kalırsa, ona da hicbir gunah yoktur. (Tabii bu) Allah´tan korkup gunahlardan sakınan icindir. Artık Allah´tan korkun ve bilin ki herhalde siz O´na hasrolunacaksınız
Surah Al-Baqara, Verse 203


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يُعۡجِبُكَ قَوۡلُهُۥ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَيُشۡهِدُ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا فِي قَلۡبِهِۦ وَهُوَ أَلَدُّ ٱلۡخِصَامِ

Insanlardan oylesi var ki, dunya hayatı hakkındaki sozu begenmene yol acar ve kalbinde olana Allah´ı sahit tutar. Halbuki o (din) dusmanlıgı gudenlerin en azılısıdır
Surah Al-Baqara, Verse 204


وَإِذَا تَوَلَّىٰ سَعَىٰ فِي ٱلۡأَرۡضِ لِيُفۡسِدَ فِيهَا وَيُهۡلِكَ ٱلۡحَرۡثَ وَٱلنَّسۡلَۚ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلۡفَسَادَ

Is basına gecince de yeryuzunde bozgunculuk cıkarmaya, ekini ve nesli yok etmeye calısır. Allah bozguncuları hic sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 205


وَإِذَا قِيلَ لَهُ ٱتَّقِ ٱللَّهَ أَخَذَتۡهُ ٱلۡعِزَّةُ بِٱلۡإِثۡمِۚ فَحَسۡبُهُۥ جَهَنَّمُۖ وَلَبِئۡسَ ٱلۡمِهَادُ

Ona, Allah´tan kork, denilince onur ve gururu tutar da kendisini gunaha iter. Artık ona Cehennem yeter; orası ne kotu yataktır
Surah Al-Baqara, Verse 206


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَشۡرِي نَفۡسَهُ ٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ رَءُوفُۢ بِٱلۡعِبَادِ

Insanlardan oylesi de var ki, Allah´ın hosnutlugunu dileyerek canını feda eder. Allah ise kullarına cok sefkatli ve cok merhametlidir
Surah Al-Baqara, Verse 207


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱدۡخُلُواْ فِي ٱلسِّلۡمِ كَآفَّةٗ وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ

Ey iman edenler! Hep birden (Allah´a itaat ve O´na kul olmanın derin anlam ve hikmetini anlayarak) sulh ve selamete girin.. Seytanın adımlarına uymayın. Suphesiz ki o, sizin apacık dusmanınızdır
Surah Al-Baqara, Verse 208


فَإِن زَلَلۡتُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡكُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ فَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Size bunca belgeler geldikten sonra kayarsanız, biliniz ki, Allah cok ustun ve cok gucludur; yegane hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 209


هَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّآ أَن يَأۡتِيَهُمُ ٱللَّهُ فِي ظُلَلٖ مِّنَ ٱلۡغَمَامِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ وَقُضِيَ ٱلۡأَمۡرُۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرۡجَعُ ٱلۡأُمُورُ

Onlar Allah´ın buluttan golgelikler icinde meleklerle gelivermesini ve isin hemen bitiriverilmesini mi bekliyorlar ? (Halbuki) isler (eninde sonunda) ancak Allah´a dondurulur
Surah Al-Baqara, Verse 210


سَلۡ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ كَمۡ ءَاتَيۡنَٰهُم مِّنۡ ءَايَةِۭ بَيِّنَةٖۗ وَمَن يُبَدِّلۡ نِعۡمَةَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُ فَإِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Sor Israil ogullarına, onlara nice nice acık belge verdik. Kendisine Allah´ın nimeti geldikten sonra kim onu degistirirse, suphesiz ki Allah´ın azabı pek siddetlidir
Surah Al-Baqara, Verse 211


زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا وَيَسۡخَرُونَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۘ وَٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ فَوۡقَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۗ وَٱللَّهُ يَرۡزُقُ مَن يَشَآءُ بِغَيۡرِ حِسَابٖ

Inkarcılara dunya hayatı pek suslendi. Inananlarla alay ediyorlar. Oysa Allah´tan korkup gunah ve kotuluklerden sakınanlar Kıyamet gunu onların (bircok derecelerle) ustundedir. Allah diledigine (nimetler kapısını acıp) hesapsız rızık verir
Surah Al-Baqara, Verse 212


كَانَ ٱلنَّاسُ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗ فَبَعَثَ ٱللَّهُ ٱلنَّبِيِّـۧنَ مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ وَأَنزَلَ مَعَهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّ لِيَحۡكُمَ بَيۡنَ ٱلنَّاسِ فِيمَا ٱخۡتَلَفُواْ فِيهِۚ وَمَا ٱخۡتَلَفَ فِيهِ إِلَّا ٱلَّذِينَ أُوتُوهُ مِنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ بَغۡيَۢا بَيۡنَهُمۡۖ فَهَدَى ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لِمَا ٱخۡتَلَفُواْ فِيهِ مِنَ ٱلۡحَقِّ بِإِذۡنِهِۦۗ وَٱللَّهُ يَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٍ

Insanlar tek bir ummet idi. (Dusunce ve inanc ayrılıklarına dustukleri icin) Allah, peygamberleri mujdeciler ve uyarıcılar olarak gonderdi ; insanların ayrılıga dustukleri konularda, aralarında hukum vermek icin beraberlerinde hak kitaplar indirdi. Ancak ne var ki kitap verilenler kendilerine acık belgeler geldikten sonra aralarındaki ihtiras yuzunden onda ayrılıga dustuler. Bu nedenle Allah kendi izniyle inananları (digerlerinin) ayrılıga dustukleri hak ve hakikate eristirdi. Allah diledigi kimseyi dogru yola ulastırır
Surah Al-Baqara, Verse 213


أَمۡ حَسِبۡتُمۡ أَن تَدۡخُلُواْ ٱلۡجَنَّةَ وَلَمَّا يَأۡتِكُم مَّثَلُ ٱلَّذِينَ خَلَوۡاْ مِن قَبۡلِكُمۖ مَّسَّتۡهُمُ ٱلۡبَأۡسَآءُ وَٱلضَّرَّآءُ وَزُلۡزِلُواْ حَتَّىٰ يَقُولَ ٱلرَّسُولُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ مَتَىٰ نَصۡرُ ٱللَّهِۗ أَلَآ إِنَّ نَصۡرَ ٱللَّهِ قَرِيبٞ

Yoksa siz, kendinizden once gelenlerin benzer durumu basınıza gelmeden Cennet´e gireceginizi mi sandınız ?! Onlara ezici uzucu sıkıntı ve zorluklar gelip dokundu da sarsıldıkca sarsıldılar, o kadar ki Peygamber ve Onunla beraber olan inanmıslar: «Allah´ın yardımı ne zaman ?!» diyecek duruma gelmislerdi. Haberiniz olsun ki, Allah´ın yardımı elbette yakındır
Surah Al-Baqara, Verse 214


يَسۡـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَۖ قُلۡ مَآ أَنفَقۡتُم مِّنۡ خَيۡرٖ فَلِلۡوَٰلِدَيۡنِ وَٱلۡأَقۡرَبِينَ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَٱبۡنِ ٱلسَّبِيلِۗ وَمَا تَفۡعَلُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٞ

Sana neyi harcayacaklarını soruyorlar, de ki: Hayırdan sarfedeceginiz, ana baba, en yakınlar, yetimler, duskunler ve yolda kalmıslar icindir. Hayırdan ne islerseniz, suphesiz ki Allah onu bilir
Surah Al-Baqara, Verse 215


كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِتَالُ وَهُوَ كُرۡهٞ لَّكُمۡۖ وَعَسَىٰٓ أَن تَكۡرَهُواْ شَيۡـٔٗا وَهُوَ خَيۡرٞ لَّكُمۡۖ وَعَسَىٰٓ أَن تُحِبُّواْ شَيۡـٔٗا وَهُوَ شَرّٞ لَّكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ وَأَنتُمۡ لَا تَعۡلَمُونَ

Savas (insani duygularınızın gelismesinden ve ilahi rahmeti yansıtan bir ummet olmanızdan dolayı), hoslanmadıgınız halde, size farz kılındı. Umulur ki hoslanmadıgınız bir sey sizin icin hayırlı olabilir; sevip hoslandıgınız bir sey de sizin icin serr olabilir. Allah bilir, siz bilmezsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 216


يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلشَّهۡرِ ٱلۡحَرَامِ قِتَالٖ فِيهِۖ قُلۡ قِتَالٞ فِيهِ كَبِيرٞۚ وَصَدٌّ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ وَكُفۡرُۢ بِهِۦ وَٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ وَإِخۡرَاجُ أَهۡلِهِۦ مِنۡهُ أَكۡبَرُ عِندَ ٱللَّهِۚ وَٱلۡفِتۡنَةُ أَكۡبَرُ مِنَ ٱلۡقَتۡلِۗ وَلَا يَزَالُونَ يُقَٰتِلُونَكُمۡ حَتَّىٰ يَرُدُّوكُمۡ عَن دِينِكُمۡ إِنِ ٱسۡتَطَٰعُواْۚ وَمَن يَرۡتَدِدۡ مِنكُمۡ عَن دِينِهِۦ فَيَمُتۡ وَهُوَ كَافِرٞ فَأُوْلَـٰٓئِكَ حَبِطَتۡ أَعۡمَٰلُهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Sana hurmetli ay (Receb) den ondaki savastan soruyorlar, de ki: Hurmetli ay´da savas buyuk bir gunahtır. (Ama) Allah yolundan alıkoymak, onu inkar etmek ve Mescid-i Haram´a girmelerine engel olmak, halkını oradan cıkarmak, Allah katında daha buyuk bir gunahtır. Fitne adam oldurmekten daha buyuk (bir suc ve gunah)tır. Onlar (Allah ve Peygamberini inkar edenler, Islam´ı din olarak kabul etmeyenler) gucleri yetse sizi dininizden dondurunceye kadar durmadan savasırlar. Sizden kim dininden doner de kafir oldugu halde olurse, artık boylelerinin amelleri Dunya´da da, Ahiret´te de bosa gitmistir ve iste cehennemlikler ve orada devamlı kalıcılar bunlardır
Surah Al-Baqara, Verse 217


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱلَّذِينَ هَاجَرُواْ وَجَٰهَدُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ أُوْلَـٰٓئِكَ يَرۡجُونَ رَحۡمَتَ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Suphesiz ki, iman edenler, Allah yolunda yurdunu terkedip butun gucleriyle Allah yolunda savasanlar yok mu, iste onlar Allah´ın rahmetini umarlar. Allah ise cok bagıslayan ve cok merhamet edendir
Surah Al-Baqara, Verse 218


۞يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡخَمۡرِ وَٱلۡمَيۡسِرِۖ قُلۡ فِيهِمَآ إِثۡمٞ كَبِيرٞ وَمَنَٰفِعُ لِلنَّاسِ وَإِثۡمُهُمَآ أَكۡبَرُ مِن نَّفۡعِهِمَاۗ وَيَسۡـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَۖ قُلِ ٱلۡعَفۡوَۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَتَفَكَّرُونَ

Sana hamr (alkollu icki)" den ve kumardan soruyorlar. De ki: Ikisinde de hem buyuk gunah, hem insanlar icin (bazı) faydalar vardır; ama gunahları (ve zararları) yararlarından daha buyuktur. Ve Sana (Allah icin, O´nun yolunda) neyi harcayacaklarını soruyorlar; de ki: Artanı... Boylece Allah (Dunya ve Ahiret hakkında) dusunesiniz diye size ayetlerini acıklıyor
Surah Al-Baqara, Verse 219


فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِۗ وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡيَتَٰمَىٰۖ قُلۡ إِصۡلَاحٞ لَّهُمۡ خَيۡرٞۖ وَإِن تُخَالِطُوهُمۡ فَإِخۡوَٰنُكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ ٱلۡمُفۡسِدَ مِنَ ٱلۡمُصۡلِحِۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَأَعۡنَتَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Hem sana yetimlerden soruyorlar, de ki: Onlardan yana isleri duzeltmek (onların yararına hayırlı tesebbuslerde bulunmak) daha hayırlıdır. Eger onlarla bir arada yasarsanız, artık onlar kardeslerinizdir. Allah (islerini duzenleyip yetimleri yetistirmeyi, faydalı birer insan yapmayı) bozanı duzeltenden ayırd edip bilir. Allah dileseydi sizi (bu hususta daha agır bir sorumluluk altına sokup) sıkıntıya ugratabilirdi. Suphesiz ki, Allah yegane ustun ve sonsuz hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 220


وَلَا تَنكِحُواْ ٱلۡمُشۡرِكَٰتِ حَتَّىٰ يُؤۡمِنَّۚ وَلَأَمَةٞ مُّؤۡمِنَةٌ خَيۡرٞ مِّن مُّشۡرِكَةٖ وَلَوۡ أَعۡجَبَتۡكُمۡۗ وَلَا تُنكِحُواْ ٱلۡمُشۡرِكِينَ حَتَّىٰ يُؤۡمِنُواْۚ وَلَعَبۡدٞ مُّؤۡمِنٌ خَيۡرٞ مِّن مُّشۡرِكٖ وَلَوۡ أَعۡجَبَكُمۡۗ أُوْلَـٰٓئِكَ يَدۡعُونَ إِلَى ٱلنَّارِۖ وَٱللَّهُ يَدۡعُوٓاْ إِلَى ٱلۡجَنَّةِ وَٱلۡمَغۡفِرَةِ بِإِذۡنِهِۦۖ وَيُبَيِّنُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ

Allah´a ortak kosup inkar icinde bulunan kadınlarla —iman edinceye kadar— evlenmeyin. Inanan bir cariye, Allah´a ortak kosan bir kadından —bu sizi imrendirse bile— herhalde hayırlıdır. Allah´a ortak kosup inkar icinde bulunan erkeklerle —iman edinceye kadar— Musluman kadınları evlendirmeyin. Herhalde inanan bir kole —sizin hosunuza gitse bile— Allah´a ortak kosan (hur) bir adamdan hayırlıdır. Iste onlar (sizi) atese cagırırlar. Allah ise kendi izniyle Cennet´e ve magfirete (gunahları temizleyip bagıslanmaya) cagırır da ayetlerini, ibret ve ogut alsınlar diye insanlara (boylece) acıklar
Surah Al-Baqara, Verse 221


وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡمَحِيضِۖ قُلۡ هُوَ أَذٗى فَٱعۡتَزِلُواْ ٱلنِّسَآءَ فِي ٱلۡمَحِيضِ وَلَا تَقۡرَبُوهُنَّ حَتَّىٰ يَطۡهُرۡنَۖ فَإِذَا تَطَهَّرۡنَ فَأۡتُوهُنَّ مِنۡ حَيۡثُ أَمَرَكُمُ ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلتَّوَّـٰبِينَ وَيُحِبُّ ٱلۡمُتَطَهِّرِينَ

Sana kadınların ay halinden de soruyorlar, de ki: O bir eza (kadını sıkıcı, erkegi tiksindirici, fakat kadın icin yararlı) bir seydir. Bu sebeple ay halinde iken kadınlardan uzak durun ; temizlenmelerine kadar onlara yaklasmayın. Iyice temizlendikleri zaman Allah´ın size emrettigi yerden (ureme organından) onlara yaklasın. Suphesiz ki Allah cokca tevbe edenleri ve iyice temizlenenleri sever
Surah Al-Baqara, Verse 222


نِسَآؤُكُمۡ حَرۡثٞ لَّكُمۡ فَأۡتُواْ حَرۡثَكُمۡ أَنَّىٰ شِئۡتُمۡۖ وَقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُمۡۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّكُم مُّلَٰقُوهُۗ وَبَشِّرِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ

Kadınlarınız sizin (urun veren, insan yetistiren) tarlanızdır; tarlanıza nasıl (ve ne zaman) isterseniz geliniz. Bir de kendiniz icin onceden (guzel ve yararlı) amelleri sunun; Allah´tan korkun; O´na elbette kavusacagınızı bilin. Ve Sen, inananları mujdele
Surah Al-Baqara, Verse 223


وَلَا تَجۡعَلُواْ ٱللَّهَ عُرۡضَةٗ لِّأَيۡمَٰنِكُمۡ أَن تَبَرُّواْ وَتَتَّقُواْ وَتُصۡلِحُواْ بَيۡنَ ٱلنَّاسِۚ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Iyilik etmeniz, Allah´tan korkup gunah ve kotulukden sakınmanız ve insanların arasını duzeltmeniz icin Allah´ı yeminlerinizle engel yapmayın. Allah isiten ve bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 224


لَّا يُؤَاخِذُكُمُ ٱللَّهُ بِٱللَّغۡوِ فِيٓ أَيۡمَٰنِكُمۡ وَلَٰكِن يُؤَاخِذُكُم بِمَا كَسَبَتۡ قُلُوبُكُمۡۗ وَٱللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٞ

Allah sizi, bilmeyerek rasgele yaptıgınız yeminlerinizden dolayı sorumlu tutmaz. Ama kalblerinizin kasdettigi yeminlerden dolayı sorumlu tutar. Allah cok bagıslayan ve cok merhamet edendir
Surah Al-Baqara, Verse 225


لِّلَّذِينَ يُؤۡلُونَ مِن نِّسَآئِهِمۡ تَرَبُّصُ أَرۡبَعَةِ أَشۡهُرٖۖ فَإِن فَآءُو فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Kadınlarına cinsi yaklasmada bulunmamaya yemin edenlere dort ay beklemek gerekir. Sayet erkekler (bu sure bitmeden keffaret verip karılarına) donerlerse, suphesiz ki, Allah cok bagıslayan ve cok merhamet edendir
Surah Al-Baqara, Verse 226


وَإِنۡ عَزَمُواْ ٱلطَّلَٰقَ فَإِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Yok eger bosamaya azmederlerse, (o takdirde bosayabilirler.) Suphesiz ki Allah her seyi isiten ve bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 227


وَٱلۡمُطَلَّقَٰتُ يَتَرَبَّصۡنَ بِأَنفُسِهِنَّ ثَلَٰثَةَ قُرُوٓءٖۚ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَن يَكۡتُمۡنَ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ فِيٓ أَرۡحَامِهِنَّ إِن كُنَّ يُؤۡمِنَّ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۚ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِي ذَٰلِكَ إِنۡ أَرَادُوٓاْ إِصۡلَٰحٗاۚ وَلَهُنَّ مِثۡلُ ٱلَّذِي عَلَيۡهِنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۚ وَلِلرِّجَالِ عَلَيۡهِنَّ دَرَجَةٞۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Bosanan kadınlar kendi kendilerine uc ay hali (ya da ay halinden uc temizlenme) beklerler. Allah´ın onların dolyatagında yarattıgını gizlemeleri kendilerine helal olmaz ; Allah´a ve Ahiret gunune inanıyorlarsa bunu gizlemezler. Kocaları barısmak, arayı duzeltmek istiyorlarsa, belirlenen bekleme suresi (iddet) icinde eslerini geri almaya daha haklıdırlar. Kadınların erkekler uzerinde, erkeklerin de kadınlar uzerinde orfe uygun denk hakları vardır. Ne var ki erkeklerin onlar uzerinde bir ustun derecesi mevcuttur. Allah elbette cok ustundur, cok gucludur ve hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 228


ٱلطَّلَٰقُ مَرَّتَانِۖ فَإِمۡسَاكُۢ بِمَعۡرُوفٍ أَوۡ تَسۡرِيحُۢ بِإِحۡسَٰنٖۗ وَلَا يَحِلُّ لَكُمۡ أَن تَأۡخُذُواْ مِمَّآ ءَاتَيۡتُمُوهُنَّ شَيۡـًٔا إِلَّآ أَن يَخَافَآ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِۖ فَإِنۡ خِفۡتُمۡ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَا فِيمَا ٱفۡتَدَتۡ بِهِۦۗ تِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَعۡتَدُوهَاۚ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ ٱللَّهِ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

Bosama iki keredir. (Ondan sonra kadını) ya orfe uygun tutmak, ya da kendisine iyilikte bulunarak salıvermektir. Onlara (orf ve adete uygun) verdiginizden bir sey (geri) almanız size helal olmaz. Ancak karı koca Allah´ın (evlilik hakkında) cizdigi sınırları yerine getirip ayakta tutamıyacaklarından korkar ve siz de onların bu sınırları koruyup ayakta tutamıyacaklarmdan endise ederseniz, (bu durumda) kadının ayrılmak icin (orfe uygun) hakkından vazgecmesinde ikisi icin de bir vebal yoktur. Iste bunlar Allah´ın koydugu sınırlar (yasalar)dır; onları haksızlık yaparak asmayın. Kim artık Allah´ın sınırlarını asarsa, onlar evet onlar zalimlerin kendileridir
Surah Al-Baqara, Verse 229


فَإِن طَلَّقَهَا فَلَا تَحِلُّ لَهُۥ مِنۢ بَعۡدُ حَتَّىٰ تَنكِحَ زَوۡجًا غَيۡرَهُۥۗ فَإِن طَلَّقَهَا فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَآ أَن يَتَرَاجَعَآ إِن ظَنَّآ أَن يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِۗ وَتِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ يُبَيِّنُهَا لِقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ

Eger koca, karısını (iki defa bosadıktan sonra ucuncu defa bosarsa), artık o kadın baska biriyle evlenmedikce ona helal olmaz. Bu ikinci koca da onu bosarsa, Allah´ın koymus oldugu sınırları koruyup ayakta tutabileceklerini umarlarsa eski karı kocanın birbirine donup yeniden evlenmelerinde ikisine de bir gunah yoktur. Iste bu, bilen bir topluluk icin Allah´ın acıkladıgı sınırlardır
Surah Al-Baqara, Verse 230


وَإِذَا طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمۡسِكُوهُنَّ بِمَعۡرُوفٍ أَوۡ سَرِّحُوهُنَّ بِمَعۡرُوفٖۚ وَلَا تُمۡسِكُوهُنَّ ضِرَارٗا لِّتَعۡتَدُواْۚ وَمَن يَفۡعَلۡ ذَٰلِكَ فَقَدۡ ظَلَمَ نَفۡسَهُۥۚ وَلَا تَتَّخِذُوٓاْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ هُزُوٗاۚ وَٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتَ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡ وَمَآ أَنزَلَ عَلَيۡكُم مِّنَ ٱلۡكِتَٰبِ وَٱلۡحِكۡمَةِ يَعِظُكُم بِهِۦۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Bir de kadınları bosadıgınızda ser´i bekleme suresini bitirmek uzere iken onları ya orfe uygun iyilik olculeri icinde tutun, ya da orfe uygun iyilik olculeri icinde bırakın; haklarına tecavuz icin zararlarına (sakın) tutmayın. Kim boyle yaparsa, kendine yazık etmis olur. Allah´ın size olan nimetlerini ve size ogut vermek icin uzerinize indirdigi Kitap ve hikmeti dusunun. Allah´tan korkun, bilin ki Allah her seyi yeterince bilir
Surah Al-Baqara, Verse 231


وَإِذَا طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا تَعۡضُلُوهُنَّ أَن يَنكِحۡنَ أَزۡوَٰجَهُنَّ إِذَا تَرَٰضَوۡاْ بَيۡنَهُم بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ ذَٰلِكَ يُوعَظُ بِهِۦ مَن كَانَ مِنكُمۡ يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۗ ذَٰلِكُمۡ أَزۡكَىٰ لَكُمۡ وَأَطۡهَرُۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ وَأَنتُمۡ لَا تَعۡلَمُونَ

Kadınları bosadıgınızda ser´i bekleme suresi sona erince aralarında orfe uygun iyilik olculeri icinde anlastıkları takdirde, kocalarıyla evlenmelerine engel olmayın. Bununla sizden Allah´a ve Ahiret gunune inananlara ogut veriliyor. Bu sizin icin daha uygun ve daha pak ve nezihtir. Allah bilir, siz bilmezsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 232


۞وَٱلۡوَٰلِدَٰتُ يُرۡضِعۡنَ أَوۡلَٰدَهُنَّ حَوۡلَيۡنِ كَامِلَيۡنِۖ لِمَنۡ أَرَادَ أَن يُتِمَّ ٱلرَّضَاعَةَۚ وَعَلَى ٱلۡمَوۡلُودِ لَهُۥ رِزۡقُهُنَّ وَكِسۡوَتُهُنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۚ لَا تُكَلَّفُ نَفۡسٌ إِلَّا وُسۡعَهَاۚ لَا تُضَآرَّ وَٰلِدَةُۢ بِوَلَدِهَا وَلَا مَوۡلُودٞ لَّهُۥ بِوَلَدِهِۦۚ وَعَلَى ٱلۡوَارِثِ مِثۡلُ ذَٰلِكَۗ فَإِنۡ أَرَادَا فِصَالًا عَن تَرَاضٖ مِّنۡهُمَا وَتَشَاوُرٖ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَاۗ وَإِنۡ أَرَدتُّمۡ أَن تَسۡتَرۡضِعُوٓاْ أَوۡلَٰدَكُمۡ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ إِذَا سَلَّمۡتُم مَّآ ءَاتَيۡتُم بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ

Analar cocuklarını, baba, sut emzirme suresinin tamamlanmasını istiyorsa, iki tam yıl emzirirler. Anaların yiyecek ve giyecekleri orfe uygun bicimde, cocuk kendisine ait olan babaya gerekir. Herkese ancak gucune (mali yapısına) gore sorumluluk yuklenir. Ne anne cocugundan dolayı, ne de cocuk kendisine ait olan baba cocugundan dolayı zarara ugratılsın. Varise dusen de aynı seydir. Ana ile baba aralarında danısarak ve karsılıklı anlasarak cocugu (iki yıl tamamlanmadan) memeden kesmek isterlerse, kendilerine bir gunah yoktur. Cocuklarınızı sut anne tutarak emzirmek isterseniz, emzirme ucretini orfe uygun olcu ve miktarda verdiginiz takdirde uzerinize yine bir vebal yoktur. Allah´tan (bu hususta da) korkun; bilin ki Allah elbette yaptıklarınızı gorup bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 233


وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوۡنَ مِنكُمۡ وَيَذَرُونَ أَزۡوَٰجٗا يَتَرَبَّصۡنَ بِأَنفُسِهِنَّ أَرۡبَعَةَ أَشۡهُرٖ وَعَشۡرٗاۖ فَإِذَا بَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِيمَا فَعَلۡنَ فِيٓ أَنفُسِهِنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ

Sizden olenlerin geriye bıraktıkları esleri, kendi kendilerine dort ay on gun beklerler; bekleme suresini doldurunca artık kendi haklarında orfe uygun mesru bicimde yaptıkları seylerden dolayı size gunah ve sorumluluk yoktur. Allah ne yaparsanız bilir
Surah Al-Baqara, Verse 234


وَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِيمَا عَرَّضۡتُم بِهِۦ مِنۡ خِطۡبَةِ ٱلنِّسَآءِ أَوۡ أَكۡنَنتُمۡ فِيٓ أَنفُسِكُمۡۚ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمۡ سَتَذۡكُرُونَهُنَّ وَلَٰكِن لَّا تُوَاعِدُوهُنَّ سِرًّا إِلَّآ أَن تَقُولُواْ قَوۡلٗا مَّعۡرُوفٗاۚ وَلَا تَعۡزِمُواْ عُقۡدَةَ ٱلنِّكَاحِ حَتَّىٰ يَبۡلُغَ ٱلۡكِتَٰبُ أَجَلَهُۥۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ فَٱحۡذَرُوهُۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ حَلِيمٞ

Bu durumda olan kadınlara evlenme isteginizi kapalı bir sekilde cıtlatmanızda, ya da icinizde gizli tutmanızda size bir vebal yoktur. Allah bilir ki onları herhalde anımsıyacaksınız; ama mesru sozler dısında kendileriyle gizlice soylesmeyin; gerekli ser´i bekleme suresi sona ermeyince nikah akdine kalkısmayın. Bilin ki, Allah icinizde olanları (icinizden gecenleri) bilir. Artık Allah´tan korkup sakının ve yine bilin ki, Allah cok bagıslayan ve cok yumusak ve incelik yansıtan sabır sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 235


لَّا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ إِن طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ مَا لَمۡ تَمَسُّوهُنَّ أَوۡ تَفۡرِضُواْ لَهُنَّ فَرِيضَةٗۚ وَمَتِّعُوهُنَّ عَلَى ٱلۡمُوسِعِ قَدَرُهُۥ وَعَلَى ٱلۡمُقۡتِرِ قَدَرُهُۥ مَتَٰعَۢا بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Kendileriyle cinsel yaklasmada bulunmadıgınız ya da bir mehir takdir etmediginiz kadınları bosarsanız, uzerinize bir gunah ve sorumluluk yoktur. Eli genis olan kendi olcusune, eli dar olan da kendi olcusune gore, orfe uygun bir fayda ile onlara yarar saglayın. Bu (daha cok) iyilik sevenler, iyilikte bulunmak isteyenler uzerine bir haktır
Surah Al-Baqara, Verse 236


وَإِن طَلَّقۡتُمُوهُنَّ مِن قَبۡلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ وَقَدۡ فَرَضۡتُمۡ لَهُنَّ فَرِيضَةٗ فَنِصۡفُ مَا فَرَضۡتُمۡ إِلَّآ أَن يَعۡفُونَ أَوۡ يَعۡفُوَاْ ٱلَّذِي بِيَدِهِۦ عُقۡدَةُ ٱلنِّكَاحِۚ وَأَن تَعۡفُوٓاْ أَقۡرَبُ لِلتَّقۡوَىٰۚ وَلَا تَنسَوُاْ ٱلۡفَضۡلَ بَيۡنَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ

Eger cinsel yaklasmada bulunmadan once onları bosar ve kendilerine bir mehir de belirlememisseniz, bunun yarısı onların hakkıdır; megerki kadınlar bu hakkı bagıslamıs olsunlar veya nikah akdi elinde bulunan erkek affetsin. Ama (ey erkekler !) sizin bagıslamanız takvaya daha yakındır. Bir de aranızdaki ustunluk ve iyiligi, fazilet olcusunu unutmayın. Suphesiz ki Allah yaptıklarınızı gorup bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 237


حَٰفِظُواْ عَلَى ٱلصَّلَوَٰتِ وَٱلصَّلَوٰةِ ٱلۡوُسۡطَىٰ وَقُومُواْ لِلَّهِ قَٰنِتِينَ

Namazlara, ozellikle orta namaza (ya da daha ustun olan namaza) devam edin, onu gerektigi gibi koruyun ve Allah´a saygı ve korku dolu bir gonul ile el baglayıp durun
Surah Al-Baqara, Verse 238


فَإِنۡ خِفۡتُمۡ فَرِجَالًا أَوۡ رُكۡبَانٗاۖ فَإِذَآ أَمِنتُمۡ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ كَمَا عَلَّمَكُم مَّا لَمۡ تَكُونُواْ تَعۡلَمُونَ

Eger (dusman ve benzeri bir tehlikeden korkar da belirlenen sekilde huzurda duramazsanız) yaya ya da suvari olarak (namazı kılın). Korkuyu atıp guvene kavustugunuzda, size bilmediginiz seyleri ogrettigi gibi Allah´ı anın, namazı yine (belirlenen sekilde) kılmaya devam edin
Surah Al-Baqara, Verse 239


وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوۡنَ مِنكُمۡ وَيَذَرُونَ أَزۡوَٰجٗا وَصِيَّةٗ لِّأَزۡوَٰجِهِم مَّتَٰعًا إِلَى ٱلۡحَوۡلِ غَيۡرَ إِخۡرَاجٖۚ فَإِنۡ خَرَجۡنَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِي مَا فَعَلۡنَ فِيٓ أَنفُسِهِنَّ مِن مَّعۡرُوفٖۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Sizden olup de kadınlarını geriye bırakanlar, kadınları icin evlerinden cıkarılmaksızın yılına kadar gecimlerini karsılayacak bir intifa´ vasiyyet etsinler. Bununla beraber evlerinden cıkarlarsa kendi haklarında orfe uygun mesru bicimde yaptıklarından artık size hicbir sorumluluk yoktur. Allah cok ustundur, cok gucludur ve hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 240


وَلِلۡمُطَلَّقَٰتِ مَتَٰعُۢ بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُتَّقِينَ

Bosanan kadınlara da orfe uygun bir yarar saglanması, Allah´tan korkup gunah ve kotuluklerden sakınanlar uzerine bir haktır
Surah Al-Baqara, Verse 241


كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

Allah boylece size ayetlerini acıklıyor; ola ki aklınızı kullanırsınız
Surah Al-Baqara, Verse 242


۞أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ خَرَجُواْ مِن دِيَٰرِهِمۡ وَهُمۡ أُلُوفٌ حَذَرَ ٱلۡمَوۡتِ فَقَالَ لَهُمُ ٱللَّهُ مُوتُواْ ثُمَّ أَحۡيَٰهُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَشۡكُرُونَ

Sayıları binlerce oldugu halde olum korkusuyla ulkelerinden cıkanları gormedin mi? O sebeple Allah onlara «Olun!» dedi. Sonra da onları diriltti. Suphesiz ki Allah insanlara karsı merhamet, sefkat ve yardım edicidir. Ne var ki insanların cogu sukretmezler
Surah Al-Baqara, Verse 243


وَقَٰتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Allah yolunda savasın, bilin ki Allah elbette isitir ve bilir
Surah Al-Baqara, Verse 244


مَّن ذَا ٱلَّذِي يُقۡرِضُ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا فَيُضَٰعِفَهُۥ لَهُۥٓ أَضۡعَافٗا كَثِيرَةٗۚ وَٱللَّهُ يَقۡبِضُ وَيَبۡصُۜطُ وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ

Kimdir ki Allah´a (faizsiz, karsılıksız) odunc versin de, Allah onu kat kat artırıp cogaltsın?! Allah (sasmayan kanunu ve sunneti geregi) hem sıkıp daraltır, hem acıp genisletir ve ancak O´na donduruleceksiniz
Surah Al-Baqara, Verse 245


أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلۡمَلَإِ مِنۢ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ مِنۢ بَعۡدِ مُوسَىٰٓ إِذۡ قَالُواْ لِنَبِيّٖ لَّهُمُ ٱبۡعَثۡ لَنَا مَلِكٗا نُّقَٰتِلۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِۖ قَالَ هَلۡ عَسَيۡتُمۡ إِن كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِتَالُ أَلَّا تُقَٰتِلُواْۖ قَالُواْ وَمَا لَنَآ أَلَّا نُقَٰتِلَ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَقَدۡ أُخۡرِجۡنَا مِن دِيَٰرِنَا وَأَبۡنَآئِنَاۖ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقِتَالُ تَوَلَّوۡاْ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنۡهُمۡۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلظَّـٰلِمِينَ

Musa´dan sonra Israil ogulları´nın ileri gelenlerini gormedin mi? Hani peygamberlerinden birine: «Bize bir hukumdar gonder (ta´yin et) de Allah yolunda savasalım,» demislerdi. O da : «Ya bir de savas size farz kılınır da savasmayacak olursanız?!» demisti. Onlar: «Bize ne olmus da Allah yolunda savasmıyalım; gercekten yurtlarımızdan cıkarılıp ailemizden ayrı bırakıldık» diyerek (bu hususta kararlı olduklarını bildirmislerdi). Bunun uzerine savas onlara farz kılınınca, pek azından baskası (savasmaktan) yuzcevirdiler. Allah ise zalimleri cok iyi bilir
Surah Al-Baqara, Verse 246


وَقَالَ لَهُمۡ نَبِيُّهُمۡ إِنَّ ٱللَّهَ قَدۡ بَعَثَ لَكُمۡ طَالُوتَ مَلِكٗاۚ قَالُوٓاْ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ ٱلۡمُلۡكُ عَلَيۡنَا وَنَحۡنُ أَحَقُّ بِٱلۡمُلۡكِ مِنۡهُ وَلَمۡ يُؤۡتَ سَعَةٗ مِّنَ ٱلۡمَالِۚ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصۡطَفَىٰهُ عَلَيۡكُمۡ وَزَادَهُۥ بَسۡطَةٗ فِي ٱلۡعِلۡمِ وَٱلۡجِسۡمِۖ وَٱللَّهُ يُؤۡتِي مُلۡكَهُۥ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Peygamberleri onlara : «Iste Allah size Talut´u hukumdar gonderdi !» dedi. «AA! ona bizim uzerimize hukumdar olma (yetki ve hakkı) neden ? Hukumdarlıga biz ondan daha cok hak sahibiyiz (ve layıkız); hem ona mal (ve servetce) bir bolluk da verilmis degil» dediler. Peygamber (onların haksız tepkisine karsı) dedi ki: «Suphesiz ki Allah onu sizin uzerinize secmis ve ona bilgide ve vucutta bir gelisme ve ustunluk vermistir. Allah mulku (saltanat ve hukumranlıgı) diledigine verir. Allah (mulk ve kudret cihetlyle) cok genistir; O her seyi bilendir.»
Surah Al-Baqara, Verse 247


وَقَالَ لَهُمۡ نَبِيُّهُمۡ إِنَّ ءَايَةَ مُلۡكِهِۦٓ أَن يَأۡتِيَكُمُ ٱلتَّابُوتُ فِيهِ سَكِينَةٞ مِّن رَّبِّكُمۡ وَبَقِيَّةٞ مِّمَّا تَرَكَ ءَالُ مُوسَىٰ وَءَالُ هَٰرُونَ تَحۡمِلُهُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗ لَّكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Hem peygamberleri onlara dedi ki: «Onun hukumdarlıgının alameti, T a b u t ´un size gelmesidir ki onda Rabbinizden bir gonul yatıskanlıgı, Musa ve Harun hanedanından kalma bazı (tarihi) esya vardır; melekler onu tasıyıp getirecektir. Suphesiz ki bunda sizin icin —eger inanmıs kimselerseniz— acık belge ve ogut vardır.»
Surah Al-Baqara, Verse 248


فَلَمَّا فَصَلَ طَالُوتُ بِٱلۡجُنُودِ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ مُبۡتَلِيكُم بِنَهَرٖ فَمَن شَرِبَ مِنۡهُ فَلَيۡسَ مِنِّي وَمَن لَّمۡ يَطۡعَمۡهُ فَإِنَّهُۥ مِنِّيٓ إِلَّا مَنِ ٱغۡتَرَفَ غُرۡفَةَۢ بِيَدِهِۦۚ فَشَرِبُواْ مِنۡهُ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنۡهُمۡۚ فَلَمَّا جَاوَزَهُۥ هُوَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ قَالُواْ لَا طَاقَةَ لَنَا ٱلۡيَوۡمَ بِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦۚ قَالَ ٱلَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلَٰقُواْ ٱللَّهِ كَم مِّن فِئَةٖ قَلِيلَةٍ غَلَبَتۡ فِئَةٗ كَثِيرَةَۢ بِإِذۡنِ ٱللَّهِۗ وَٱللَّهُ مَعَ ٱلصَّـٰبِرِينَ

T a I u t orduyla beraber (isleri duzene koyup sehirden) ayrılıp cıkınca dedi ki: «Suphesiz Allah bir ırmakla sizi deneyecektir; ondan su icen benden degildir; sadece ondan tatmayan bendendir. Ancak eliyle bir avuc alanlar mustesnadır (onlara izin vardır). Onlardan pek azının dısında digerleri o sudan (doyasıya) ictiler. Ne vakit ki T a I u t ve beraberindeki mu´minler ırmagı gectiler, (saglam bir iman ve irfan sahibi olmayanlar), «Bugun C a I u t ´a ve ordusuna karsı (durup savasacak) gucumuz yoktur» dediler. Allah´a kavusacaklarını kesinlikle bilenler ise, «Nice az topluluk, cok topluluga —Allah´ın Izniyle— ustun gelmistir; Allah sabredenlerle beraberdir» diyerek (teslimiyet ve tevekkul gosterdiler)
Surah Al-Baqara, Verse 249


وَلَمَّا بَرَزُواْ لِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦ قَالُواْ رَبَّنَآ أَفۡرِغۡ عَلَيۡنَا صَبۡرٗا وَثَبِّتۡ أَقۡدَامَنَا وَٱنصُرۡنَا عَلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Onlar (o teslimiyet gosteren mu´minler) Calut´a ve onun ordusuna karsı (savasmak uzere) cıkınca (soyle duada bulunup) dediler ki: «Rabbimiz ! Uzerimize sabır (guc ve kudretini) bosalt (tıpkı bolca yagan yagmur gibi). Ayaklarımızı (savas alanında, dusman karsısında) saglam ve sabit tut ve bize, Inkar ve haksızlık icinde bulunan millete karsı yardım et!»
Surah Al-Baqara, Verse 250


فَهَزَمُوهُم بِإِذۡنِ ٱللَّهِ وَقَتَلَ دَاوُۥدُ جَالُوتَ وَءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلۡمُلۡكَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَعَلَّمَهُۥ مِمَّا يَشَآءُۗ وَلَوۡلَا دَفۡعُ ٱللَّهِ ٱلنَّاسَ بَعۡضَهُم بِبَعۡضٖ لَّفَسَدَتِ ٱلۡأَرۡضُ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ ذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ve az sonra onları —Allah´ın izniyle— bozguna ugratıp dagıttılar. (Inanmıslar saftında yer alan) Davud ise Calut´u oldurdu. Allah da ona mulk ve hikmeti (saltanat ve peygamberligi bir arada) verdi ve dilediginden bazı seyler ona ogretti. Eger Allah insanların (azgınlık ve taskınlıgını) birbirleriyle savmasaydı, yeryuzunun duzeni herhalde bozulur, kargasalık ortalıgı kaplardı. Ama Allah milletlere karsı fazl-u kerem sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 251


تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ نَتۡلُوهَا عَلَيۡكَ بِٱلۡحَقِّۚ وَإِنَّكَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ

Iste bunlar Allah´ın ayetleridir ! Onları sana butun gercegiyle okuyoruz. Suphesiz ki sen gonderilen Resullerdensin
Surah Al-Baqara, Verse 252


۞تِلۡكَ ٱلرُّسُلُ فَضَّلۡنَا بَعۡضَهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖۘ مِّنۡهُم مَّن كَلَّمَ ٱللَّهُۖ وَرَفَعَ بَعۡضَهُمۡ دَرَجَٰتٖۚ وَءَاتَيۡنَا عِيسَى ٱبۡنَ مَرۡيَمَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدۡنَٰهُ بِرُوحِ ٱلۡقُدُسِۗ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقۡتَتَلَ ٱلَّذِينَ مِنۢ بَعۡدِهِم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ وَلَٰكِنِ ٱخۡتَلَفُواْ فَمِنۡهُم مَّنۡ ءَامَنَ وَمِنۡهُم مَّن كَفَرَۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقۡتَتَلُواْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَفۡعَلُ مَا يُرِيدُ

Iste bu peygamberlerin kimini kiminden ustun kıldık ; onlardan, Allah´ın kendileriyle soylestigi kimseler vardır ve bir kısmının da derecelerini yukseltmistir. Meryem oglu Isa´ya acık belgeler verdik ve onu Ruhulkuds (Melek Cebrail) ile destekledik. Eger Allah dileseydi bunların arkasından gelen (ummet)ler kendilerine acık belgeler geldikten sonra artık birbirlerini oldurmezlerdi. Ama (her seye ragmen) ayrılıp surtustuler : Kimi iman etti, kimi kufre saptı; fakat Allah dileseydi birbirlerini oldurmezlerdi. Ne var ki Allah diledigini isler
Surah Al-Baqara, Verse 253


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقۡنَٰكُم مِّن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَ يَوۡمٞ لَّا بَيۡعٞ فِيهِ وَلَا خُلَّةٞ وَلَا شَفَٰعَةٞۗ وَٱلۡكَٰفِرُونَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

Ey iman edenler! Icinde hicbir alım-satım, icten dostluk ve sefaatin olmadıgı gun gelmeden once sizi rızıklandırdıgımızdan (Allah icin, Allah yolunda) harcayın. Inkarcılar ise hep o haksızlıkta bulunanlardır
Surah Al-Baqara, Verse 254


ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلۡحَيُّ ٱلۡقَيُّومُۚ لَا تَأۡخُذُهُۥ سِنَةٞ وَلَا نَوۡمٞۚ لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ مَن ذَا ٱلَّذِي يَشۡفَعُ عِندَهُۥٓ إِلَّا بِإِذۡنِهِۦۚ يَعۡلَمُ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُمۡۖ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيۡءٖ مِّنۡ عِلۡمِهِۦٓ إِلَّا بِمَا شَآءَۚ وَسِعَ كُرۡسِيُّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَۖ وَلَا يَـُٔودُهُۥ حِفۡظُهُمَاۚ وَهُوَ ٱلۡعَلِيُّ ٱلۡعَظِيمُ

Allah ki, O´ndan baska hicbir ilah yoktur, ancak O vardır; hep diridir O; yarattıklarını kudretiyle tedbiriyle tutup duran O; ne uyuklama tutar O´nu, ne de uyku...... Goktekiler ve yerdekiler O´nun. Izni olmaksızın O´nun katında sefaat edecek olan kim? Yarattıklarının onunde ne var, arkalarında ne var bilir. Onlar ise O´nun dilediginden baska, ilminden hicbir sey kavrayamazlar. Kursu´su (yuce kudret ve saltanatı) gokleri ve yeri kusatıp kaplamıstır. Her ikisini gorup gozetmek O´na agır gelmez. O, cok yuce ve cok buyuktur
Surah Al-Baqara, Verse 255


لَآ إِكۡرَاهَ فِي ٱلدِّينِۖ قَد تَّبَيَّنَ ٱلرُّشۡدُ مِنَ ٱلۡغَيِّۚ فَمَن يَكۡفُرۡ بِٱلطَّـٰغُوتِ وَيُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ فَقَدِ ٱسۡتَمۡسَكَ بِٱلۡعُرۡوَةِ ٱلۡوُثۡقَىٰ لَا ٱنفِصَامَ لَهَاۗ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Dinde hicbir zorlama yoktur. Suphesiz dogru egriden, hak batıldan, hidayet dalaletten, hayır serden, iman kufurden (ayrılıp) acıkca ortaya cıkmıstır. Artık kim Hakk´a yonelir de ilahi sınırları asan sapıklık ve bilgisizligi, azgınlık ve asırılıgı tanımıyarak Allah´a inanırsa, gercekten o kopmak nedir bilmeyen en saglam kulpa tutunup yapısmıstır. Allah her seyi isitir ve bilir
Surah Al-Baqara, Verse 256


ٱللَّهُ وَلِيُّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يُخۡرِجُهُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَوۡلِيَآؤُهُمُ ٱلطَّـٰغُوتُ يُخۡرِجُونَهُم مِّنَ ٱلنُّورِ إِلَى ٱلظُّلُمَٰتِۗ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Allah, Iman edenlerin dost ve yardımcısıdır; onları karanlıklardan aydınlıga cıkarır. Inkar edenlerin dost ve yardımcıları sapık azgınlardır, batılı temsil edenlerdir. Onları aydınlık (hak dinin nurun)dan karanlıklara cıkarırlar. Iste onlar Cehennem yaranlarıdır ve onlar orada ebedi kalıcılardır
Surah Al-Baqara, Verse 257


أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِي حَآجَّ إِبۡرَٰهِـۧمَ فِي رَبِّهِۦٓ أَنۡ ءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلۡمُلۡكَ إِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّيَ ٱلَّذِي يُحۡيِۦ وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا۠ أُحۡيِۦ وَأُمِيتُۖ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَأۡتِي بِٱلشَّمۡسِ مِنَ ٱلۡمَشۡرِقِ فَأۡتِ بِهَا مِنَ ٱلۡمَغۡرِبِ فَبُهِتَ ٱلَّذِي كَفَرَۗ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Kendisine Allah (kendi hikmet ve sunneti geregi) mulk verdi diye (olcusuzluk ve asırılık gostererek) Ibrahim ile Rabbi hakkında huccet getirme yarısına kalkısıp tartısanı gormedin mi ? Ibrahim ona : «Benim Rabbim hem diriltir, hem oldurur» deyince, o: «Ben de diriltir ve oldururum» demisti. Ibrahim bu defa : «Allah suphesiz ki gunesi dogudan getiriyor, haydi sen onu batıdan getir» deyince, o kufreden sapık sasırıp kalmıs (cevap veremez olmustu). Oyle ya, Allah haksızlık icinde olan milleti, dogru yolu bulmada basarılı kılmaz
Surah Al-Baqara, Verse 258


أَوۡ كَٱلَّذِي مَرَّ عَلَىٰ قَرۡيَةٖ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَىٰ عُرُوشِهَا قَالَ أَنَّىٰ يُحۡيِۦ هَٰذِهِ ٱللَّهُ بَعۡدَ مَوۡتِهَاۖ فَأَمَاتَهُ ٱللَّهُ مِاْئَةَ عَامٖ ثُمَّ بَعَثَهُۥۖ قَالَ كَمۡ لَبِثۡتَۖ قَالَ لَبِثۡتُ يَوۡمًا أَوۡ بَعۡضَ يَوۡمٖۖ قَالَ بَل لَّبِثۡتَ مِاْئَةَ عَامٖ فَٱنظُرۡ إِلَىٰ طَعَامِكَ وَشَرَابِكَ لَمۡ يَتَسَنَّهۡۖ وَٱنظُرۡ إِلَىٰ حِمَارِكَ وَلِنَجۡعَلَكَ ءَايَةٗ لِّلنَّاسِۖ وَٱنظُرۡ إِلَى ٱلۡعِظَامِ كَيۡفَ نُنشِزُهَا ثُمَّ نَكۡسُوهَا لَحۡمٗاۚ فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُۥ قَالَ أَعۡلَمُ أَنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Veya catıları cokup altı ustune gelmis bir sehre ugrayan kimseyi gormedin mi? «Allah burayı olumunden sonra nasıl diriltecek ?» demisti. Bunun uzerine Allah o kimseyi yuz yıl olu bıraktıktan sonra diriltmisti ve: «Ne kadar (olu vaziyette) kaldın ?» diye sormustu. O da : «Ya bir gun, ya da bir gunden az bir zaman kaldım» diye cevap vermisti. Allah ona : «Hayır, yuz yıl kaldın ; oyle iken yiyecegine ve icecegine bak, henuz bozulmamıstır; bir de merkebine dikkat et! Ve hem bunlar seni insanlara (canlı bir) ibret ve ogut belgesi kılmamız icindir. Bir de o kemiklere bak, nasıl biraraya getirip yerli yerince duzene koyuyoruz, sonra da onlara et giydiriyoruz. Ne vakit ki (hakk) ona (bu suretle) apacık (bir defa daha) belli oldu, dedi ki: «Artık biliyorum ki, Allah´ın gercekten gucu her seye yeter (kalbim iyice buna inanıp yatıstı).»
Surah Al-Baqara, Verse 259


وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّ أَرِنِي كَيۡفَ تُحۡيِ ٱلۡمَوۡتَىٰۖ قَالَ أَوَلَمۡ تُؤۡمِنۖ قَالَ بَلَىٰ وَلَٰكِن لِّيَطۡمَئِنَّ قَلۡبِيۖ قَالَ فَخُذۡ أَرۡبَعَةٗ مِّنَ ٱلطَّيۡرِ فَصُرۡهُنَّ إِلَيۡكَ ثُمَّ ٱجۡعَلۡ عَلَىٰ كُلِّ جَبَلٖ مِّنۡهُنَّ جُزۡءٗا ثُمَّ ٱدۡعُهُنَّ يَأۡتِينَكَ سَعۡيٗاۚ وَٱعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Bir vakit de Ibrahim: «Rabbim ! Oluleri nasıl diriltirsin, bana goster ?» demisti. Allah ona : «Inanmadın mı ?» buyurmustu. O da : «Hayır, inandım (ve inanıyorum) fakat kalbim yatıssın diye (arzuluyorum)» demisti. Allah : (Oyle ise) kuslardan dort tane tut da onları kendine alıstırıp cevir ve parcalayıp her parcasını bir dagın uzerine koy, sonra da onları cagır, kosarak sana gelirler. Bil ki Allah cok ustundur, cok gucludur ve yegane hikmet sahibidir,» buyurmustu
Surah Al-Baqara, Verse 260


مَّثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنۢبَتَتۡ سَبۡعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنۢبُلَةٖ مِّاْئَةُ حَبَّةٖۗ وَٱللَّهُ يُضَٰعِفُ لِمَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Mallarını Allah yolunda harcayanların misali, yedi basak bitiren, her basagında yuz tane bulunan bir tohuma benzer. Allah diledigi kimseye (feyiz ve bereketini) kat kat artırır. Allah bol bol comertce verendir ; her seyi bilir
Surah Al-Baqara, Verse 261


ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ ثُمَّ لَا يُتۡبِعُونَ مَآ أَنفَقُواْ مَنّٗا وَلَآ أَذٗى لَّهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Onlar ki mallarını Allah yolunda harcar sonra da harcadıklarının arkasından basa kakmaz, gonul incitmezler, onlar icin Rabları katında ecir vardır; onlara bir korku da yoktur ve onlar uzulmeyeceklerdir
Surah Al-Baqara, Verse 262


۞قَوۡلٞ مَّعۡرُوفٞ وَمَغۡفِرَةٌ خَيۡرٞ مِّن صَدَقَةٖ يَتۡبَعُهَآ أَذٗىۗ وَٱللَّهُ غَنِيٌّ حَلِيمٞ

Guzel tatlı bir soz ve bagıslama (kusur gormeme), pesine eziyet takılan bir sadakadan hayırlıdır. Allah (her seyden) gani (doygun)dir ve halim (lutuf ile muamele edip incitmeyen, aceleci olmayan)dır
Surah Al-Baqara, Verse 263


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تُبۡطِلُواْ صَدَقَٰتِكُم بِٱلۡمَنِّ وَٱلۡأَذَىٰ كَٱلَّذِي يُنفِقُ مَالَهُۥ رِئَآءَ ٱلنَّاسِ وَلَا يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۖ فَمَثَلُهُۥ كَمَثَلِ صَفۡوَانٍ عَلَيۡهِ تُرَابٞ فَأَصَابَهُۥ وَابِلٞ فَتَرَكَهُۥ صَلۡدٗاۖ لَّا يَقۡدِرُونَ عَلَىٰ شَيۡءٖ مِّمَّا كَسَبُواْۗ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Ey iman edenler! Allah´a ve Ahiret gunune inanmayıp malını insanlara gosteris icin harcayan kimse gibi, sadakalarınızı basa kakmak ve gonul incitmekle bosa cıkarmayın. Cunku onun misali, kaygan bir kayaya benzer ki, uzerinde azıcık toprak vardır, derken ona siddetli bir yagmur dokunur da dazlak bırakır; isleyegeldikleri hic bir seye karsılık (bir sevap ve mukafat) kazanmaya guc getiremezler. Allah inkarcıları dogru yola eristirmez
Surah Al-Baqara, Verse 264


وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمُ ٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِ ٱللَّهِ وَتَثۡبِيتٗا مِّنۡ أَنفُسِهِمۡ كَمَثَلِ جَنَّةِۭ بِرَبۡوَةٍ أَصَابَهَا وَابِلٞ فَـَٔاتَتۡ أُكُلَهَا ضِعۡفَيۡنِ فَإِن لَّمۡ يُصِبۡهَا وَابِلٞ فَطَلّٞۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ

Allah´ın hosnutlugunu isteyerek ve kendilerini (iman ve Islam, hurriyet ve bagımsızlık vadisinde) koklestirip saglam bir duzeye eristirmek icin mallarını harcayanların misali, yuksekce bir arazideki guzel bahceye benzer ki, ona bol bol yagmur dokunmus da yemislerini iki kat vermistir. Ona bol bol yagmur dokunmasa bile bir cisenti (dokunmak yeter). Allah isleye geldiklerinizi gorup bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 265


أَيَوَدُّ أَحَدُكُمۡ أَن تَكُونَ لَهُۥ جَنَّةٞ مِّن نَّخِيلٖ وَأَعۡنَابٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ لَهُۥ فِيهَا مِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ وَأَصَابَهُ ٱلۡكِبَرُ وَلَهُۥ ذُرِّيَّةٞ ضُعَفَآءُ فَأَصَابَهَآ إِعۡصَارٞ فِيهِ نَارٞ فَٱحۡتَرَقَتۡۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَتَفَكَّرُونَ

Sizden biriniz ister mi ki, hurmalık ve uzumlukten guzel bir bahcesi olsun, icinden ırmaklar aksın ; orada kendisinin her cesit meyvası bulunsun da yaslılık gelip catsın ve (is goremez aciz) zayıf cocukları olsun, derken o bahceye atesli bir kasırga dokunuversin de bahce oldugu gibi yansın ? Iste Allah iyice dusunesiniz diye size ayetlerini boylece acıklar
Surah Al-Baqara, Verse 266


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنفِقُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا كَسَبۡتُمۡ وَمِمَّآ أَخۡرَجۡنَا لَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِۖ وَلَا تَيَمَّمُواْ ٱلۡخَبِيثَ مِنۡهُ تُنفِقُونَ وَلَسۡتُم بِـَٔاخِذِيهِ إِلَّآ أَن تُغۡمِضُواْ فِيهِۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ

Ey iman edenler! Kazandıklarınızın iyi-temiz olanından ve yerden size cıkardıklarımızdan (Allah icin muhtaclara) harcayın. Kendinizin goz yummadan alıcısı olmadıgınız bayagı-kotu seyleri vermeye kalkmayın. Allah´ın (her seyden) doygun ve ovulmeye layık oldugunu bilin
Surah Al-Baqara, Verse 267


ٱلشَّيۡطَٰنُ يَعِدُكُمُ ٱلۡفَقۡرَ وَيَأۡمُرُكُم بِٱلۡفَحۡشَآءِۖ وَٱللَّهُ يَعِدُكُم مَّغۡفِرَةٗ مِّنۡهُ وَفَضۡلٗاۗ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Seytan sizi fakirlikle tehdid edip korkutur, cimrilik ve hayasızlıga tesvik eder. Allah Ise kendi katından bir magfiret ve fazla (bir kar) va´deder. Allah´ın lutfu ihsanı boldur, O her seyi bilir
Surah Al-Baqara, Verse 268


يُؤۡتِي ٱلۡحِكۡمَةَ مَن يَشَآءُۚ وَمَن يُؤۡتَ ٱلۡحِكۡمَةَ فَقَدۡ أُوتِيَ خَيۡرٗا كَثِيرٗاۗ وَمَا يَذَّكَّرُ إِلَّآ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ

Allah hikmeti diledigine verir. Kime hikmet verilmisse, gercekten ona cokca hayır verilmistir. Bunu da ancak akıl sahipleri dusunup anlar
Surah Al-Baqara, Verse 269


وَمَآ أَنفَقۡتُم مِّن نَّفَقَةٍ أَوۡ نَذَرۡتُم مِّن نَّذۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُهُۥۗ وَمَا لِلظَّـٰلِمِينَ مِنۡ أَنصَارٍ

Nafakadan ne harcadınız veya adaktan ne adadınızsa elbette Allah onu bilir. Zalimlerin yardımcıları yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 270


إِن تُبۡدُواْ ٱلصَّدَقَٰتِ فَنِعِمَّا هِيَۖ وَإِن تُخۡفُوهَا وَتُؤۡتُوهَا ٱلۡفُقَرَآءَ فَهُوَ خَيۡرٞ لَّكُمۡۚ وَيُكَفِّرُ عَنكُم مِّن سَيِّـَٔاتِكُمۡۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ

Sadakaları acıkca verirseniz o ne guzel! Eger onu gizler de oylece fakirlere verirseniz, bu sizin icin daha hayırlıdır ve (Allah bu sebeple) gunahlarınızdan bir kısmını orter (de bagıslar). Allah yaptıklarınızdan elbette haberlidir, (onları yeterince bilir)
Surah Al-Baqara, Verse 271


۞لَّيۡسَ عَلَيۡكَ هُدَىٰهُمۡ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَهۡدِي مَن يَشَآءُۗ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَلِأَنفُسِكُمۡۚ وَمَا تُنفِقُونَ إِلَّا ٱبۡتِغَآءَ وَجۡهِ ٱللَّهِۚ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ يُوَفَّ إِلَيۡكُمۡ وَأَنتُمۡ لَا تُظۡلَمُونَ

Onları dogru yola iletip eristirmek sana gerekmez, (senin gorev sınırına girmez). Ama Allah diledigi kimseyi dogru yola eristirir. Hayır (ve iyilik)den ne harcarsanız bunun yararı kendinizedir. Zaten siz ancak Allah rızasını gozeterek harcarsınız. Hayırdan ne harcarsanız karsılıgı tastamam verilir ve siz haksızlıga ugramıs olmazsınız
Surah Al-Baqara, Verse 272


لِلۡفُقَرَآءِ ٱلَّذِينَ أُحۡصِرُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ لَا يَسۡتَطِيعُونَ ضَرۡبٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ يَحۡسَبُهُمُ ٱلۡجَاهِلُ أَغۡنِيَآءَ مِنَ ٱلتَّعَفُّفِ تَعۡرِفُهُم بِسِيمَٰهُمۡ لَا يَسۡـَٔلُونَ ٱلنَّاسَ إِلۡحَافٗاۗ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٌ

(Sadakalarınızı), kendilerini Allah yoluna adayıp yeryuzunde dolasmayan (kapı kapı gezmiyen) fakirlere (verin) ki, onlar yuzsuyu dokmediklerinden, durumlarını bilmeyen, onları zengin sanır. Onları (siz Allah yolunda olanlar) cehrelerinden tanırsınız ; insanlardan yuzsuzluk ederek Istemezler. (Evet) hayırdan ne harcarsanız suphesiz ki Allah onu bilir
Surah Al-Baqara, Verse 273


ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُم بِٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ سِرّٗا وَعَلَانِيَةٗ فَلَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Onlar ki. mallarını gece gunduz, gizli ve acık (hayır Isleyerek) harcarlar, iste onların ecir (karsılık verilecek mukafat)ları Rabları katındadır. Onlar uzerine bir korku yoktur ve onlar uzulmeyeceklerdir de
Surah Al-Baqara, Verse 274


ٱلَّذِينَ يَأۡكُلُونَ ٱلرِّبَوٰاْ لَا يَقُومُونَ إِلَّا كَمَا يَقُومُ ٱلَّذِي يَتَخَبَّطُهُ ٱلشَّيۡطَٰنُ مِنَ ٱلۡمَسِّۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّمَا ٱلۡبَيۡعُ مِثۡلُ ٱلرِّبَوٰاْۗ وَأَحَلَّ ٱللَّهُ ٱلۡبَيۡعَ وَحَرَّمَ ٱلرِّبَوٰاْۚ فَمَن جَآءَهُۥ مَوۡعِظَةٞ مِّن رَّبِّهِۦ فَٱنتَهَىٰ فَلَهُۥ مَا سَلَفَ وَأَمۡرُهُۥٓ إِلَى ٱللَّهِۖ وَمَنۡ عَادَ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Riba (= faiz) yiyenler, (kabirlerinden) ancak Seytan carpmıs kimse gibi kalkarlar. Bu, onların «Alım-satım da faiz gibidir», demelerindendir. Halbuki Allah alım-satımı helal, faizi haram kılmıstır. Artık bundan boyle kime Rabbinden bir ogut gelir de faizden vazgecerse, gecmisi kendisine, isi hakkındaki hukum ise Allah´a aittir. Kim de faize doner, once oldugu gibi faizcilik yapmaya tekrar baslarsa, iste onlar Cehennemliktir, orada hep kalıcılardır
Surah Al-Baqara, Verse 275


يَمۡحَقُ ٱللَّهُ ٱلرِّبَوٰاْ وَيُرۡبِي ٱلصَّدَقَٰتِۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ كَفَّارٍ أَثِيمٍ

Allah faizi, bereketini gidererek hep azaltır; sadakaları ise bereketlendirip arttırır. Hem Allah cok inkarcı hicbir gunahkarı sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 276


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَوُاْ ٱلزَّكَوٰةَ لَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Suphesiz ki iman edip yararlı islerde bulunan, namazı kılıp zekatı verenlerin mukafat ve sevapları Rabları katındadır. Hem onlara hicbir korku da yoktur ve onlar uzulmeyeceklerdir de
Surah Al-Baqara, Verse 277


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَذَرُواْ مَا بَقِيَ مِنَ ٱلرِّبَوٰٓاْ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Ey iman edenler! Allah´tan korkun, faizden arta kalanı bırakın eger gercekten inanmıssanız (Rabbinizin emrine uyun)
Surah Al-Baqara, Verse 278


فَإِن لَّمۡ تَفۡعَلُواْ فَأۡذَنُواْ بِحَرۡبٖ مِّنَ ٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦۖ وَإِن تُبۡتُمۡ فَلَكُمۡ رُءُوسُ أَمۡوَٰلِكُمۡ لَا تَظۡلِمُونَ وَلَا تُظۡلَمُونَ

Yok eger boyle yapmazsanız, artık Allah´a ve Peygamberine karsı savas actıgınızı bilin. Eger tevbe edip (faizcilikten vazgecerseniz) ana sermayeniz sizindir. Artık ne haksızlık eder, ne de haksızlıga ugramıs olursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 279


وَإِن كَانَ ذُو عُسۡرَةٖ فَنَظِرَةٌ إِلَىٰ مَيۡسَرَةٖۚ وَأَن تَصَدَّقُواْ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Eger borclu sıkıntıda ise, onu, bir kolaylık bulununcaya kadar beklemek (uygun olur). (Alacagınızı) sadaka olarak bagıslarsanız sizin icin —eger bilirseniz— daha hayırlıdır
Surah Al-Baqara, Verse 280


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا تُرۡجَعُونَ فِيهِ إِلَى ٱللَّهِۖ ثُمَّ تُوَفَّىٰ كُلُّ نَفۡسٖ مَّا كَسَبَتۡ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ

Allah´a donduruleceginiz ve sonra da herkese kazandıgının (karsılıgı) eksiksiz verilecegi gunden (o gundeki hesaptan) korkun
Surah Al-Baqara, Verse 281


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا تَدَايَنتُم بِدَيۡنٍ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمّٗى فَٱكۡتُبُوهُۚ وَلۡيَكۡتُب بَّيۡنَكُمۡ كَاتِبُۢ بِٱلۡعَدۡلِۚ وَلَا يَأۡبَ كَاتِبٌ أَن يَكۡتُبَ كَمَا عَلَّمَهُ ٱللَّهُۚ فَلۡيَكۡتُبۡ وَلۡيُمۡلِلِ ٱلَّذِي عَلَيۡهِ ٱلۡحَقُّ وَلۡيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥ وَلَا يَبۡخَسۡ مِنۡهُ شَيۡـٔٗاۚ فَإِن كَانَ ٱلَّذِي عَلَيۡهِ ٱلۡحَقُّ سَفِيهًا أَوۡ ضَعِيفًا أَوۡ لَا يَسۡتَطِيعُ أَن يُمِلَّ هُوَ فَلۡيُمۡلِلۡ وَلِيُّهُۥ بِٱلۡعَدۡلِۚ وَٱسۡتَشۡهِدُواْ شَهِيدَيۡنِ مِن رِّجَالِكُمۡۖ فَإِن لَّمۡ يَكُونَا رَجُلَيۡنِ فَرَجُلٞ وَٱمۡرَأَتَانِ مِمَّن تَرۡضَوۡنَ مِنَ ٱلشُّهَدَآءِ أَن تَضِلَّ إِحۡدَىٰهُمَا فَتُذَكِّرَ إِحۡدَىٰهُمَا ٱلۡأُخۡرَىٰۚ وَلَا يَأۡبَ ٱلشُّهَدَآءُ إِذَا مَا دُعُواْۚ وَلَا تَسۡـَٔمُوٓاْ أَن تَكۡتُبُوهُ صَغِيرًا أَوۡ كَبِيرًا إِلَىٰٓ أَجَلِهِۦۚ ذَٰلِكُمۡ أَقۡسَطُ عِندَ ٱللَّهِ وَأَقۡوَمُ لِلشَّهَٰدَةِ وَأَدۡنَىٰٓ أَلَّا تَرۡتَابُوٓاْ إِلَّآ أَن تَكُونَ تِجَٰرَةً حَاضِرَةٗ تُدِيرُونَهَا بَيۡنَكُمۡ فَلَيۡسَ عَلَيۡكُمۡ جُنَاحٌ أَلَّا تَكۡتُبُوهَاۗ وَأَشۡهِدُوٓاْ إِذَا تَبَايَعۡتُمۡۚ وَلَا يُضَآرَّ كَاتِبٞ وَلَا شَهِيدٞۚ وَإِن تَفۡعَلُواْ فَإِنَّهُۥ فُسُوقُۢ بِكُمۡۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۖ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱللَّهُۗ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Ey iman edenler! Birbirinize belirli bir sureye kadar borclandıgınızda, onu yazın ; aranızdan dogrulukla tanınmıs bir katip de kendisine Allah´ın ogrettigi gibi yazmaktan cekinmesin, yazsın. Bir de uzerinde hak bulunan (borclu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah´tan korksun, (borcundan ve vadesinden) bir sey eksiltmesin. Eger borclu (malını dusunmeden ya da bilmeden harcayan) bir bon veya zayıf ya da yazdıramıyacak kadar acizse, velisi dogruluk olculeri icinde yazdırsın ve erkeklerinizden iki de sahid tutun ; eger ikisi de erkek olarak bulunamıyorsa, o takdirde sahidlerden razı olacagınız bir erkek, biri unutunca digerinin ona hatırlatması icin iki kadın (tutun). Sahidler cagrıldıklarında kacınmasınlar. Borc az olsun cok olsun onu vadesine kadar yazmaktan usenmeyin. Bu, Allah katında adalet olcu ve anlamına daha uygundur; sahidlik icin en saglam ve supheye dusmemeniz icin de en yakın olanıdır. Ancak aranızda hemen devredeceginiz pesin bir ticaret (alım-satım) ise, o takdirde bunu yazmamanızda size bir vebal yoktur. (Yazmalarında ise bir sakınca soz konusu degildir). Alım satımda bulundugunuzda da sahid tutun, yazana da, sahidlik edene de zarar verilmesin, (gerekirse ikisinin de mesaisi degerlendirilsin). Eger zarar verirseniz, herhalde bu sizin dogru yoldan cıkmanız olur. Allah´tan korkun ; Allah size (en dogrusunu) ogretiyor. Allah her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 282


۞وَإِن كُنتُمۡ عَلَىٰ سَفَرٖ وَلَمۡ تَجِدُواْ كَاتِبٗا فَرِهَٰنٞ مَّقۡبُوضَةٞۖ فَإِنۡ أَمِنَ بَعۡضُكُم بَعۡضٗا فَلۡيُؤَدِّ ٱلَّذِي ٱؤۡتُمِنَ أَمَٰنَتَهُۥ وَلۡيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥۗ وَلَا تَكۡتُمُواْ ٱلشَّهَٰدَةَۚ وَمَن يَكۡتُمۡهَا فَإِنَّهُۥٓ ءَاثِمٞ قَلۡبُهُۥۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ عَلِيمٞ

Eger yolculuk halinde iseniz ve bir katip de bulamıyorsanız, o takdirde alınan bir rehin yeter. Ama eger birbirinize karsı guven besliyorsanız, guvenilen kimse uzerindeki emaneti (ve borcu) odesin ; Rabbi olan Allah´tan korksun. Bir de sahitligi gizlemeyin. Onu kim gizlerse, herhalde kalbi gunahkardır. Allah islediklerinizi bilir
Surah Al-Baqara, Verse 283


لِّلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ وَإِن تُبۡدُواْ مَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ أَوۡ تُخۡفُوهُ يُحَاسِبۡكُم بِهِ ٱللَّهُۖ فَيَغۡفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُۗ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ

Goklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah´ındır. Icinizdekini acıklasanız da, gizleseniz de Allah onunla sizi hesaba ceker, sonra da diledigini bagıslar, diledigine azab eder. Allah´ın kudreti her seye yeter
Surah Al-Baqara, Verse 284


ءَامَنَ ٱلرَّسُولُ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيۡهِ مِن رَّبِّهِۦ وَٱلۡمُؤۡمِنُونَۚ كُلٌّ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَمَلَـٰٓئِكَتِهِۦ وَكُتُبِهِۦ وَرُسُلِهِۦ لَا نُفَرِّقُ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّن رُّسُلِهِۦۚ وَقَالُواْ سَمِعۡنَا وَأَطَعۡنَاۖ غُفۡرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيۡكَ ٱلۡمَصِيرُ

Peygamber, Rabbinden indirilene iman etti; mu´minler de hepsi de Allah´a, O´nun meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandılar ve: «Peygamberlerinden hic birini (digerinden) ayırd etmeyiz» dediler ve «Isittik, itaat ettik ey Rabbimiz ! magfiretini dileriz, varısımız ancak Sanadır» derler
Surah Al-Baqara, Verse 285


لَا يُكَلِّفُ ٱللَّهُ نَفۡسًا إِلَّا وُسۡعَهَاۚ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَعَلَيۡهَا مَا ٱكۡتَسَبَتۡۗ رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذۡنَآ إِن نَّسِينَآ أَوۡ أَخۡطَأۡنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحۡمِلۡ عَلَيۡنَآ إِصۡرٗا كَمَا حَمَلۡتَهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلۡنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِهِۦۖ وَٱعۡفُ عَنَّا وَٱغۡفِرۡ لَنَا وَٱرۡحَمۡنَآۚ أَنتَ مَوۡلَىٰنَا فَٱنصُرۡنَا عَلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Allah her kisiyi ancak gucunun yetecegiyle mukellef tutar; herkesin kazandıgı (iyilik ve guzellik) kendi yararınadır; yuklendigi (kotuluk ve vebal) kendi zararınadır. Ey Rabbimiz ! Unutacak ya da yanılacak olursak bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bize, bizden oncekilere yukledigin agır bir yuku yukleme. Ey Rabbimiz! Guc getiremiyecegimiz seyi bize tasıtma. Bizi affet, bizi bagısla, bize merhamet et.. Sensin Mevlamız (yegane sahibimiz, koruyucumuz ve yakın dostumuz).. Artık kafir milletlere karsı bize yardım et
Surah Al-Baqara, Verse 286


Author: Celal Y Ld R M


<< Surah 1
>> Surah 3

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai