UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Al-Baqara - Turkish Translation by Tefhim Ul Kuran


الٓمٓ

Elif, Lam Mim
Surah Al-Baqara, Verse 1


ذَٰلِكَ ٱلۡكِتَٰبُ لَا رَيۡبَۛ فِيهِۛ هُدٗى لِّلۡمُتَّقِينَ

Bu, kendisinde suphe olmayan, muttakiler icin de kılavuz olan bir kitaptır
Surah Al-Baqara, Verse 2


ٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡغَيۡبِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَمِمَّا رَزَقۡنَٰهُمۡ يُنفِقُونَ

Ki onlar, gayba inanırlar, namazı dosdogru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler
Surah Al-Baqara, Verse 3


وَٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيۡكَ وَمَآ أُنزِلَ مِن قَبۡلِكَ وَبِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ يُوقِنُونَ

Ve (yine) onlar, sana indirilene, senden once indirilenlere iman ederler ve ahirete de kesin bir bilgiyle inanırlar
Surah Al-Baqara, Verse 4


أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَىٰ هُدٗى مِّن رَّبِّهِمۡۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ

Iste bunlar, Rablerinden olan bir hidayet uzeredirler ve kurtulusa erenler de bunlardır
Surah Al-Baqara, Verse 5


إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡهِمۡ ءَأَنذَرۡتَهُمۡ أَمۡ لَمۡ تُنذِرۡهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Suphesiz, kufredenleri uyarıp korkutsan da, uyarmayıp korkutmasan da, onlar icin farketmez; iman etmezler
Surah Al-Baqara, Verse 6


خَتَمَ ٱللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ وَعَلَىٰ سَمۡعِهِمۡۖ وَعَلَىٰٓ أَبۡصَٰرِهِمۡ غِشَٰوَةٞۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ عَظِيمٞ

Allah, onların kalplerini ve kulaklarını muhurlemistir; gozlerinin uzerinde de perdeler vardır. Ve buyuk azab onlarındır
Surah Al-Baqara, Verse 7


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَبِٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَمَا هُم بِمُؤۡمِنِينَ

Insanlardan oyleleri vardır ki: «Biz Allah´a ve ahiret gunune iman ettik.» derler; oysa onlar inanmıs degildirler
Surah Al-Baqara, Verse 8


يُخَٰدِعُونَ ٱللَّهَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَمَا يَخۡدَعُونَ إِلَّآ أَنفُسَهُمۡ وَمَا يَشۡعُرُونَ

(Sozde) Allah´ı ve iman edenleri aldatırlar. Oysa onlar, yalnızca kendilerini aldatmaktadırlar da suurunda degildirler
Surah Al-Baqara, Verse 9


فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ فَزَادَهُمُ ٱللَّهُ مَرَضٗاۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمُۢ بِمَا كَانُواْ يَكۡذِبُونَ

Kalplerinde hastalık vardır. Allah da hastalıklarını arttırmıstır. Yalan soylemekte olduklarından dolayı, onlar icin acıklı bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 10


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ لَا تُفۡسِدُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ قَالُوٓاْ إِنَّمَا نَحۡنُ مُصۡلِحُونَ

Kendilerine: «Yeryuzunde fesat cıkarmayın» denildiginde: «Biz yalnızca ıslah edicileriz» derler
Surah Al-Baqara, Verse 11


أَلَآ إِنَّهُمۡ هُمُ ٱلۡمُفۡسِدُونَ وَلَٰكِن لَّا يَشۡعُرُونَ

Haberiniz olsun; gercekten, asıl fesatcılar bunlardır, ama suurunda degildirler
Surah Al-Baqara, Verse 12


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ ءَامِنُواْ كَمَآ ءَامَنَ ٱلنَّاسُ قَالُوٓاْ أَنُؤۡمِنُ كَمَآ ءَامَنَ ٱلسُّفَهَآءُۗ أَلَآ إِنَّهُمۡ هُمُ ٱلسُّفَهَآءُ وَلَٰكِن لَّا يَعۡلَمُونَ

Ve (yine) kendilerine: «Insanların iman ettigi gibi siz de iman edin» denildiginde: «Dusuk akıllılar (beyinsizler) ın iman ettigi gibi mi iman edelim?» derler. Bilin ki, gercekten asıl dusuk akıllılar kendileridir: ama bilmezler
Surah Al-Baqara, Verse 13


وَإِذَا لَقُواْ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَوۡاْ إِلَىٰ شَيَٰطِينِهِمۡ قَالُوٓاْ إِنَّا مَعَكُمۡ إِنَّمَا نَحۡنُ مُسۡتَهۡزِءُونَ

Iman edenlerle karsılastıkları zaman: «Iman ettik» derler. Seytanlarıyla basbasa kaldıklarında ise, derler ki: Suphesiz, sizinle beraberiz. Biz (onlarla) yalnızca alay edicileriz.»
Surah Al-Baqara, Verse 14


ٱللَّهُ يَسۡتَهۡزِئُ بِهِمۡ وَيَمُدُّهُمۡ فِي طُغۡيَٰنِهِمۡ يَعۡمَهُونَ

Allah da onlarla alay eder ve tugyan (azgınca taskınlık) ları icinde saskınca dolasmalarına (belli bir) sure verir
Surah Al-Baqara, Verse 15


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلضَّلَٰلَةَ بِٱلۡهُدَىٰ فَمَا رَبِحَت تِّجَٰرَتُهُمۡ وَمَا كَانُواْ مُهۡتَدِينَ

Iste bunlar, hidayete karsılık sapıklıgı satın almıslardır; fakat bu alısverisleri bir yarar saglamamıs; hidayeti de bulmamıslardır
Surah Al-Baqara, Verse 16


مَثَلُهُمۡ كَمَثَلِ ٱلَّذِي ٱسۡتَوۡقَدَ نَارٗا فَلَمَّآ أَضَآءَتۡ مَا حَوۡلَهُۥ ذَهَبَ ٱللَّهُ بِنُورِهِمۡ وَتَرَكَهُمۡ فِي ظُلُمَٰتٖ لَّا يُبۡصِرُونَ

Bunların ornegi, ates yakan adamın ornegine benzer; (ki onun atesi) cevresini aydınlattıgı zaman, Allah onların aydınlıgını giderir ve goremez bir sekilde karanlıklar icinde bırakıverir
Surah Al-Baqara, Verse 17


صُمُّۢ بُكۡمٌ عُمۡيٞ فَهُمۡ لَا يَرۡجِعُونَ

(Onlar) Sagırdırlar, dilsizdirler, kordurler. Bundan dolayı donmezler
Surah Al-Baqara, Verse 18


أَوۡ كَصَيِّبٖ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فِيهِ ظُلُمَٰتٞ وَرَعۡدٞ وَبَرۡقٞ يَجۡعَلُونَ أَصَٰبِعَهُمۡ فِيٓ ءَاذَانِهِم مِّنَ ٱلصَّوَٰعِقِ حَذَرَ ٱلۡمَوۡتِۚ وَٱللَّهُ مُحِيطُۢ بِٱلۡكَٰفِرِينَ

Ya da (bunlar) karanlıklar, gok gurultusu ve simsek(ler) le yuklu, gokten siddetli bir yagmur fırtınasına tutulmus gibidirler ki, yıldırımların saldıgı dehsetle; olum korkusundan parmaklarıyla kulaklarını tıkarlar. Ama Allah kafirleri cepecevre kusatıcıdır
Surah Al-Baqara, Verse 19


يَكَادُ ٱلۡبَرۡقُ يَخۡطَفُ أَبۡصَٰرَهُمۡۖ كُلَّمَآ أَضَآءَ لَهُم مَّشَوۡاْ فِيهِ وَإِذَآ أَظۡلَمَ عَلَيۡهِمۡ قَامُواْۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَذَهَبَ بِسَمۡعِهِمۡ وَأَبۡصَٰرِهِمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Cakan simsek, neredeyse gozlerini kapıverecek; onlerini her aydınlattıgında (biraz) yururler, uzerlerine karanlık basıverince de kalakalırlar. Allah dileseydi, isitmelerini de gormelerini de gideriverirdi. Hic suphe yok Allah, herseye guc yetirendir
Surah Al-Baqara, Verse 20


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱعۡبُدُواْ رَبَّكُمُ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ وَٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Ey insanlar, sizi ve sizden oncekileri yaratan Rabbinize kulluk ediniz ki sakınasınız
Surah Al-Baqara, Verse 21


ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ فِرَٰشٗا وَٱلسَّمَآءَ بِنَآءٗ وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجَ بِهِۦ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ رِزۡقٗا لَّكُمۡۖ فَلَا تَجۡعَلُواْ لِلَّهِ أَندَادٗا وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

O, sizin icin yeryuzunu bir dosek, gokyuzunu bir bina kıldı. Ve gokten yagmur indirerek bununla sizin icin (cesitli) urunlerden rızık cıkardı. Oyleyse (butun bunları) bile bile Allah´a esler kosmayın
Surah Al-Baqara, Verse 22


وَإِن كُنتُمۡ فِي رَيۡبٖ مِّمَّا نَزَّلۡنَا عَلَىٰ عَبۡدِنَا فَأۡتُواْ بِسُورَةٖ مِّن مِّثۡلِهِۦ وَٱدۡعُواْ شُهَدَآءَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Eger kulumuza indirdigimiz (Kur´an) den suphedeyseniz, bu durumda, siz de bunun benzeri olan bir sure getirin. Ve eger dogru sozluler iseniz, Allah´tan baska sahitlerinizi (kendilerine guvendiginiz yardımcılarınızı) cagırın
Surah Al-Baqara, Verse 23


فَإِن لَّمۡ تَفۡعَلُواْ وَلَن تَفۡعَلُواْ فَٱتَّقُواْ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي وَقُودُهَا ٱلنَّاسُ وَٱلۡحِجَارَةُۖ أُعِدَّتۡ لِلۡكَٰفِرِينَ

Ama yapamazsanız -ki kesin olarak yapamıyacaksınız- bu durumda kafirler icin hazırlanmıs ve yakıtı insanlar ve taslar olan atesten sakının
Surah Al-Baqara, Verse 24


وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ أَنَّ لَهُمۡ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ كُلَّمَا رُزِقُواْ مِنۡهَا مِن ثَمَرَةٖ رِّزۡقٗا قَالُواْ هَٰذَا ٱلَّذِي رُزِقۡنَا مِن قَبۡلُۖ وَأُتُواْ بِهِۦ مُتَشَٰبِهٗاۖ وَلَهُمۡ فِيهَآ أَزۡوَٰجٞ مُّطَهَّرَةٞۖ وَهُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

(Ey Muhammed) iman edip salih amellerde bulunanları mujdele. Gercekten onlar icin altlarından ırmaklar akan cennetler vardır. Kendilerine rızık olarak bu urunlerden her yedirildiginde: «Bu daha once de rızıklandıgımızdır» derler, bu birbirinin benzeri olarak onlara sunulmustur. Onda, onlar icin tertemiz esler vardır ve onlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar
Surah Al-Baqara, Verse 25


۞إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَسۡتَحۡيِۦٓ أَن يَضۡرِبَ مَثَلٗا مَّا بَعُوضَةٗ فَمَا فَوۡقَهَاۚ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ فَيَعۡلَمُونَ أَنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡۖ وَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَيَقُولُونَ مَاذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلٗاۘ يُضِلُّ بِهِۦ كَثِيرٗا وَيَهۡدِي بِهِۦ كَثِيرٗاۚ وَمَا يُضِلُّ بِهِۦٓ إِلَّا ٱلۡفَٰسِقِينَ

Suphesiz Allah, bir sivrisinegi olsun, ondan ustun olanını olsun (herhangi bir seyi) ornek vermekten cekinmez. Boylece iman edenler, kuskusuz bunun Rablerinden hak oldugunu bilirler; kufredenler ise, «Allah, bu ornekle neyi amaclamıstır?» derler. (Oysa Allah,) Bununla bircogunu saptırır, bircogunu da hidayete ulastırır. O bununla ancak fasıkları saptırır
Surah Al-Baqara, Verse 26


ٱلَّذِينَ يَنقُضُونَ عَهۡدَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعۡدِ مِيثَٰقِهِۦ وَيَقۡطَعُونَ مَآ أَمَرَ ٱللَّهُ بِهِۦٓ أَن يُوصَلَ وَيُفۡسِدُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ

Ki (bunlar) Allah´ın ahdini, onu kesin olarak onayladıktan sonra bozarlar, Allah´ın kendisiyle birlestirilmesini emrettigi seyi keserler ve yeryuzunde bozgunculuk (fesad) cıkarırlar. Kayba ugrayanlar, iste bunlardır
Surah Al-Baqara, Verse 27


كَيۡفَ تَكۡفُرُونَ بِٱللَّهِ وَكُنتُمۡ أَمۡوَٰتٗا فَأَحۡيَٰكُمۡۖ ثُمَّ يُمِيتُكُمۡ ثُمَّ يُحۡيِيكُمۡ ثُمَّ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ

Nasıl oluyor da Allah´ı inkar ediyorsunuz? Oysa olu iken sizi O diriltti; sonra yine sizi oldurecek, yine diriltecektir ve sonra yalnızca O´na donduruleceksiniz
Surah Al-Baqara, Verse 28


هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَ لَكُم مَّا فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰٓ إِلَى ٱلسَّمَآءِ فَسَوَّىٰهُنَّ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖۚ وَهُوَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Yerde olanların tumunu sizin icin yaratan O´dur. Sonra goge yonelip (istiva edip) de onları yedi gok olarak duzenleyen O´dur. O, herseyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 29


وَإِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٞ فِي ٱلۡأَرۡضِ خَلِيفَةٗۖ قَالُوٓاْ أَتَجۡعَلُ فِيهَا مَن يُفۡسِدُ فِيهَا وَيَسۡفِكُ ٱلدِّمَآءَ وَنَحۡنُ نُسَبِّحُ بِحَمۡدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَۖ قَالَ إِنِّيٓ أَعۡلَمُ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

Hani Rabbin, Meleklere: «Muhakkak ben, yer yuzunde bir halife var edecegim» demisti. Onlar da: «Biz seni ovup yuceltir ve (surekli) takdis edip dururken, orada fesat cıkaracak ve orada kanlar akıtacak birini mi var edeceksin?» dediler. (Allah:) «Suphesiz, sizin bilmediginizi ben bilirim.» dedi
Surah Al-Baqara, Verse 30


وَعَلَّمَ ءَادَمَ ٱلۡأَسۡمَآءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمۡ عَلَى ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ فَقَالَ أَنۢبِـُٔونِي بِأَسۡمَآءِ هَـٰٓؤُلَآءِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Ve Adem´e isimlerin hepsini ogretti. Sonra onları meleklere yoneltip: «Eger dogru sozluler iseniz, bunları bana isimleriyle haber verin» dedi
Surah Al-Baqara, Verse 31


قَالُواْ سُبۡحَٰنَكَ لَا عِلۡمَ لَنَآ إِلَّا مَا عَلَّمۡتَنَآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ

Dediler ki: «Sen yucesin, bize ogrettiginden baska bizim hic bir bilgimiz yoktur. Gercekten sen, her seyi bilen, hukum ve hikmet sahibi olansın.»
Surah Al-Baqara, Verse 32


قَالَ يَـٰٓـَٔادَمُ أَنۢبِئۡهُم بِأَسۡمَآئِهِمۡۖ فَلَمَّآ أَنۢبَأَهُم بِأَسۡمَآئِهِمۡ قَالَ أَلَمۡ أَقُل لَّكُمۡ إِنِّيٓ أَعۡلَمُ غَيۡبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَأَعۡلَمُ مَا تُبۡدُونَ وَمَا كُنتُمۡ تَكۡتُمُونَ

(Allah:) «Ey Adem, bunları onlara isimleriyle haber ver» dedi. O da, bunları onlara isimleriyle haber verince, (Allah) dedi ki: «Size demedim mi, goklerin ve yerin gaybını gercekten ben bilirim, gizli tuttuklarınızı da, acıga vurduklarınızı da ben bilirim.»
Surah Al-Baqara, Verse 33


وَإِذۡ قُلۡنَا لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ ٱسۡجُدُواْ لِأٓدَمَ فَسَجَدُوٓاْ إِلَّآ إِبۡلِيسَ أَبَىٰ وَٱسۡتَكۡبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Ve meleklere: «Ademe secde edin» dedik de Iblis´ten baska (digerlerinin tumu) secde ettiler. O ise, dayattı ve kibirlendi ve kafirlerden oldu
Surah Al-Baqara, Verse 34


وَقُلۡنَا يَـٰٓـَٔادَمُ ٱسۡكُنۡ أَنتَ وَزَوۡجُكَ ٱلۡجَنَّةَ وَكُلَا مِنۡهَا رَغَدًا حَيۡثُ شِئۡتُمَا وَلَا تَقۡرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Ve dedik ki: «Ey Adem, sen ve esin cennette yerles. Ikiniz de ondan, neresinden dilerseniz, bol bol yiyin; ama su agaca yaklasmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.»
Surah Al-Baqara, Verse 35


فَأَزَلَّهُمَا ٱلشَّيۡطَٰنُ عَنۡهَا فَأَخۡرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِۖ وَقُلۡنَا ٱهۡبِطُواْ بَعۡضُكُمۡ لِبَعۡضٍ عَدُوّٞۖ وَلَكُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُسۡتَقَرّٞ وَمَتَٰعٌ إِلَىٰ حِينٖ

Fakat Seytan, oradan ikisinin ayagını kaydırdı ve boylece onları icinde bulundukları durumdan cıkardı. Biz de: «Kiminiz kiminize dusman olarak inin, sizin icin yeryuzunde belli bir vakte kadar bir yerlesim ve meta vardır» dedik
Surah Al-Baqara, Verse 36


فَتَلَقَّىٰٓ ءَادَمُ مِن رَّبِّهِۦ كَلِمَٰتٖ فَتَابَ عَلَيۡهِۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Derken Adem, Rabbinden (birtakım) kelimeler aldı. (Allah da) Bunun uzerine tevbesini kabul etti. Suphesiz O, tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir
Surah Al-Baqara, Verse 37


قُلۡنَا ٱهۡبِطُواْ مِنۡهَا جَمِيعٗاۖ فَإِمَّا يَأۡتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدٗى فَمَن تَبِعَ هُدَايَ فَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Dedik ki: «Oradan tumunuz inin. Artık, ne zaman size benden bir hidayet gelir de, kim benim hidayetime uyarsa, onlar icin ne bir korku vardır, ne de mahzun olacaklardır.»
Surah Al-Baqara, Verse 38


وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَآ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Kufredip de ayetlerimizi yalanlayanlar ise; onlar, atesin halkıdırlar ve orada suresiz kalacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 39


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَوۡفُواْ بِعَهۡدِيٓ أُوفِ بِعَهۡدِكُمۡ وَإِيَّـٰيَ فَٱرۡهَبُونِ

Ey Israilogulları, size bagısladıgım nimetimi anın ve ahdime baglı kalın, ki ben de ahdinize baglı kalayım. Ve yalnızca benden korkun
Surah Al-Baqara, Verse 40


وَءَامِنُواْ بِمَآ أَنزَلۡتُ مُصَدِّقٗا لِّمَا مَعَكُمۡ وَلَا تَكُونُوٓاْ أَوَّلَ كَافِرِۭ بِهِۦۖ وَلَا تَشۡتَرُواْ بِـَٔايَٰتِي ثَمَنٗا قَلِيلٗا وَإِيَّـٰيَ فَٱتَّقُونِ

Yanınızda olan (Tevrat) ı, dogrulayıcı olarak indirdigime (Kur´an´a) iman edin; onu inkar edenlerin ilki siz olmayın ve ayetlerimi az bir deger karsılıgında degismeyin. Ve yalnızca benden korkun
Surah Al-Baqara, Verse 41


وَلَا تَلۡبِسُواْ ٱلۡحَقَّ بِٱلۡبَٰطِلِ وَتَكۡتُمُواْ ٱلۡحَقَّ وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Hakkı batıl ile ortmeyin ve sizce de bilinirken hakkı gizlemeyin
Surah Al-Baqara, Verse 42


وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ وَٱرۡكَعُواْ مَعَ ٱلرَّـٰكِعِينَ

Namazı dosdogru kılın, zekatı verin ve ruku edenlerle siz de ruku edin
Surah Al-Baqara, Verse 43


۞أَتَأۡمُرُونَ ٱلنَّاسَ بِٱلۡبِرِّ وَتَنسَوۡنَ أَنفُسَكُمۡ وَأَنتُمۡ تَتۡلُونَ ٱلۡكِتَٰبَۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ

Siz, insanlara iyiligi emrediyorken, kendinizi mi unutuyorsunuz? Oysa siz kitabı okumaktasınız. Yine de akıllanmayacak mısınız
Surah Al-Baqara, Verse 44


وَٱسۡتَعِينُواْ بِٱلصَّبۡرِ وَٱلصَّلَوٰةِۚ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلَّا عَلَى ٱلۡخَٰشِعِينَ

Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, suphesiz, ici saygıyla urperenlerin dısında kalanlar icin bir agırlıktır
Surah Al-Baqara, Verse 45


ٱلَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلَٰقُواْ رَبِّهِمۡ وَأَنَّهُمۡ إِلَيۡهِ رَٰجِعُونَ

Onlar, (mu´minler ise), hic suphesiz, Rableriyle karsılasacaklarını ve (yine) hic suphesiz, O´na doneceklerini bilirler
Surah Al-Baqara, Verse 46


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَنِّي فَضَّلۡتُكُمۡ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ey Israilogulları, size bagısladıgım nimetimi ve sizi (bir donem) alemlere ustun kıldıgımı anın
Surah Al-Baqara, Verse 47


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا لَّا تَجۡزِي نَفۡسٌ عَن نَّفۡسٖ شَيۡـٔٗا وَلَا يُقۡبَلُ مِنۡهَا شَفَٰعَةٞ وَلَا يُؤۡخَذُ مِنۡهَا عَدۡلٞ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Ve hic kimsenin, hic kimse adına bir sey odeyemeyecegi, hic kimseden bir sefaatin kabul edilmeyecegi ve hic kimseden bir fidye alınmayacagı ve yardım gorulmeyecegi gunden korkup sakının
Surah Al-Baqara, Verse 48


وَإِذۡ نَجَّيۡنَٰكُم مِّنۡ ءَالِ فِرۡعَوۡنَ يَسُومُونَكُمۡ سُوٓءَ ٱلۡعَذَابِ يُذَبِّحُونَ أَبۡنَآءَكُمۡ وَيَسۡتَحۡيُونَ نِسَآءَكُمۡۚ وَفِي ذَٰلِكُم بَلَآءٞ مِّن رَّبِّكُمۡ عَظِيمٞ

Sizi, en dayanılmaz iskencelere ugrattıklarında, Firavun ailesinin elinden kurtardıgımızı anın. Onlar, kadınlarınızı diri bırakıyorlarken, erkek cocuklarınızı bogazlıyorlardı. Bunda sizin icin Rabbinizden buyuk bir imtihan vardı
Surah Al-Baqara, Verse 49


وَإِذۡ فَرَقۡنَا بِكُمُ ٱلۡبَحۡرَ فَأَنجَيۡنَٰكُمۡ وَأَغۡرَقۡنَآ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ وَأَنتُمۡ تَنظُرُونَ

Ve sizden dolayı denizi ikiye yarıp sizi kurtardıgımızı ve Firavun´un adamlarını -siz seyredip dururken- bogdugumuzu da hatırlayın
Surah Al-Baqara, Verse 50


وَإِذۡ وَٰعَدۡنَا مُوسَىٰٓ أَرۡبَعِينَ لَيۡلَةٗ ثُمَّ ٱتَّخَذۡتُمُ ٱلۡعِجۡلَ مِنۢ بَعۡدِهِۦ وَأَنتُمۡ ظَٰلِمُونَ

Hani Musa ile kırk gece icin sozlesmistik. Ama sonra siz, onun arkasından buzagıyı (tanrı) edinmis ve (boylece) zalimler olmustunuz
Surah Al-Baqara, Verse 51


ثُمَّ عَفَوۡنَا عَنكُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ لَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

Bundan sonra belki sukredersiniz diye sizi bagısladık
Surah Al-Baqara, Verse 52


وَإِذۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡفُرۡقَانَ لَعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ

Ve (yine) hidayete erersiniz diye Musa´ya Kitabı ve Furkanı verdik
Surah Al-Baqara, Verse 53


وَإِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦ يَٰقَوۡمِ إِنَّكُمۡ ظَلَمۡتُمۡ أَنفُسَكُم بِٱتِّخَاذِكُمُ ٱلۡعِجۡلَ فَتُوبُوٓاْ إِلَىٰ بَارِئِكُمۡ فَٱقۡتُلُوٓاْ أَنفُسَكُمۡ ذَٰلِكُمۡ خَيۡرٞ لَّكُمۡ عِندَ بَارِئِكُمۡ فَتَابَ عَلَيۡكُمۡۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Musa, kavmine dedi: «Ey kavmim, gercekten siz, buzagıyı (tanrı) edinmekle kendinize zulmettiniz. Hemen, kusursuzca yaratan (gercek ilah) ınıza tevbe edip nefislerinizi oldurun: bu, yaratıcınız katında sizin icin daha hayırlıdır.» Bunun uzerine (Allah) tevbelerinizi kabul etti. Suphesiz O tevbeleri kabul edendir, esirgeyendir
Surah Al-Baqara, Verse 54


وَإِذۡ قُلۡتُمۡ يَٰمُوسَىٰ لَن نُّؤۡمِنَ لَكَ حَتَّىٰ نَرَى ٱللَّهَ جَهۡرَةٗ فَأَخَذَتۡكُمُ ٱلصَّـٰعِقَةُ وَأَنتُمۡ تَنظُرُونَ

Ve (soyle de) demistiniz: «Ey Musa, biz Allah´ı apacık gorunceye kadar sana inanmayız.» Bunun uzerine siz bakınıp dururken sizi yıldırım carpmıstı
Surah Al-Baqara, Verse 55


ثُمَّ بَعَثۡنَٰكُم مِّنۢ بَعۡدِ مَوۡتِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

Sonra (yine de) belki sukredersiniz diye, sizi olumunuzden sonra dirilttik
Surah Al-Baqara, Verse 56


وَظَلَّلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡغَمَامَ وَأَنزَلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَنَّ وَٱلسَّلۡوَىٰۖ كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡۚ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَٰكِن كَانُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ يَظۡلِمُونَ

Bulutları uzerinize golgelendirdik ve size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Size rızık olarak verdiklerimizin iyisinden yiyin (dedik) . Onlar bize zulmetmediler, ancak kendi nefislerine zulmettiler
Surah Al-Baqara, Verse 57


وَإِذۡ قُلۡنَا ٱدۡخُلُواْ هَٰذِهِ ٱلۡقَرۡيَةَ فَكُلُواْ مِنۡهَا حَيۡثُ شِئۡتُمۡ رَغَدٗا وَٱدۡخُلُواْ ٱلۡبَابَ سُجَّدٗا وَقُولُواْ حِطَّةٞ نَّغۡفِرۡ لَكُمۡ خَطَٰيَٰكُمۡۚ وَسَنَزِيدُ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Ve (yine) hatırlayın, demistik ki: «Su sehre girin ve orada istediginiz yerde bol bol yiyin, yalnızca secde ederek kapısından girerken ´dilegimiz bagıslamandır´ deyin; (biz de) hatalarınızı bagıslayalım; iyilik yapanların (ecirlerini) artıracagız.»
Surah Al-Baqara, Verse 58


فَبَدَّلَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ قَوۡلًا غَيۡرَ ٱلَّذِي قِيلَ لَهُمۡ فَأَنزَلۡنَا عَلَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ رِجۡزٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ بِمَا كَانُواْ يَفۡسُقُونَ

Ama zulmedenler, kendilerine soylenen sozu bir baskasıyla degistirdiler. Biz de o zalimlerin yaptıkları bozgunculuga karsılık, uzerine gokten igrenc bir azab indirdik
Surah Al-Baqara, Verse 59


۞وَإِذِ ٱسۡتَسۡقَىٰ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦ فَقُلۡنَا ٱضۡرِب بِّعَصَاكَ ٱلۡحَجَرَۖ فَٱنفَجَرَتۡ مِنۡهُ ٱثۡنَتَا عَشۡرَةَ عَيۡنٗاۖ قَدۡ عَلِمَ كُلُّ أُنَاسٖ مَّشۡرَبَهُمۡۖ كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ مِن رِّزۡقِ ٱللَّهِ وَلَا تَعۡثَوۡاْ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُفۡسِدِينَ

Hatırlayın; Musa kavmi icin su aramıstı, o zaman biz ona: «Asanı tasa vur» demistik de ondan oniki pınar fıskırmıstı, boylece herkes icecegi yeri bilmisti. Allah´ın verdigi rızıktan yiyin, icin ve yeryuzunde bozgunculuk (fesad) yaparak karısıklık (ve kıskırtıcılık) cıkarmayın
Surah Al-Baqara, Verse 60


وَإِذۡ قُلۡتُمۡ يَٰمُوسَىٰ لَن نَّصۡبِرَ عَلَىٰ طَعَامٖ وَٰحِدٖ فَٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُخۡرِجۡ لَنَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلۡأَرۡضُ مِنۢ بَقۡلِهَا وَقِثَّآئِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَاۖ قَالَ أَتَسۡتَبۡدِلُونَ ٱلَّذِي هُوَ أَدۡنَىٰ بِٱلَّذِي هُوَ خَيۡرٌۚ ٱهۡبِطُواْ مِصۡرٗا فَإِنَّ لَكُم مَّا سَأَلۡتُمۡۗ وَضُرِبَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلذِّلَّةُ وَٱلۡمَسۡكَنَةُ وَبَآءُو بِغَضَبٖ مِّنَ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَانُواْ يَكۡفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقۡتُلُونَ ٱلنَّبِيِّـۧنَ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّۚ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَواْ وَّكَانُواْ يَعۡتَدُونَ

Siz (ise soyle) demistiniz: «Ey Musa, biz bir cesit yemege katlanmayacagız, Rabbine yalvar da, bize yerin bitirdiklerinden bakla, acur, sarmısak, mercimek ve sogan cıkarsın.» (O zaman Musa da) «Hayırlı olanı, su degersiz, seyle mi degistirmek istiyorsunuz? (Oyleyse) Mısır´a inin, cunku (orada) kendiniz icin istediginiz vardır.» demisti. Onların uzerine horluk ve yoksulluk (damgası) vuruldu ve Allah´tan bir gazaba ugradılar. Bu, kuskusuz, Allah´ın ayetlerini tanımazlıkları ve peygamberleri haksız yere oldurmelerindendi: (yine) bu, isyan etmelerinden ve sınırı cignemelerindendi
Surah Al-Baqara, Verse 61


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱلَّذِينَ هَادُواْ وَٱلنَّصَٰرَىٰ وَٱلصَّـٰبِـِٔينَ مَنۡ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَعَمِلَ صَٰلِحٗا فَلَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Suphesiz iman edenler(le) Yahudiler, Hıristiyanlar ve Sabii´ler(den kim) Allah´a ve ahiret gunune iman eder, salih amellerde bulunursa, artık onların Allah katında ecirleri vardır. Ve onlar icin korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 62


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ وَرَفَعۡنَا فَوۡقَكُمُ ٱلطُّورَ خُذُواْ مَآ ءَاتَيۡنَٰكُم بِقُوَّةٖ وَٱذۡكُرُواْ مَا فِيهِ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Sizden kesin bir soz almıs ve Tur dagını ustunuze yukseltmistik (ve demistik ki:) «Size verdigimize sımsıkı yapısın ve onda olanı (hukumleri surekli) hatırlayın: umulur ki sakınırsınız.»
Surah Al-Baqara, Verse 63


ثُمَّ تَوَلَّيۡتُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَۖ فَلَوۡلَا فَضۡلُ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡ وَرَحۡمَتُهُۥ لَكُنتُم مِّنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ

Siz ise, bundan sonra da yuz cevirdiniz. Eger Allah´ın uzerinizdeki fazlı (lutuf ve ihsanı) ve rahmeti olmasaydı, siz gercekten kayba ugrayanlardan olurdunuz
Surah Al-Baqara, Verse 64


وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلَّذِينَ ٱعۡتَدَوۡاْ مِنكُمۡ فِي ٱلسَّبۡتِ فَقُلۡنَا لَهُمۡ كُونُواْ قِرَدَةً خَٰسِـِٔينَ

Andolsun, sizden Cumartesi (gunu) haddi asanları elbette biliyorsunuz. Iste biz, onlara: «Asagılık maymunlar olunuz» dedik
Surah Al-Baqara, Verse 65


فَجَعَلۡنَٰهَا نَكَٰلٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهَا وَمَا خَلۡفَهَا وَمَوۡعِظَةٗ لِّلۡمُتَّقِينَ

Bunu, hem cagdaslarına, hem sonradan gelecek olanlara ´ders verici bir ceza,´ takva sahipleri icin de bir ogud kıldık
Surah Al-Baqara, Verse 66


وَإِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦٓ إِنَّ ٱللَّهَ يَأۡمُرُكُمۡ أَن تَذۡبَحُواْ بَقَرَةٗۖ قَالُوٓاْ أَتَتَّخِذُنَا هُزُوٗاۖ قَالَ أَعُوذُ بِٱللَّهِ أَنۡ أَكُونَ مِنَ ٱلۡجَٰهِلِينَ

Hani Musa kavmine: «Allah, muhakkak sizin bir sıgır kesmenizi emrediyor» demisti. Onlar: «Bizi alaya mı alıyorsun?» demislerdi. (O da) «Cahillerden olmaktan Allah´a sıgınırım» demisti
Surah Al-Baqara, Verse 67


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَۚ قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ لَّا فَارِضٞ وَلَا بِكۡرٌ عَوَانُۢ بَيۡنَ ذَٰلِكَۖ فَٱفۡعَلُواْ مَا تُؤۡمَرُونَ

«Rabbine adımıza yalvar da, bize niteliklerini acıklasın» demislerdi. (O da Rabbine yalvardıktan sonra onlara) Demisti ki: «Suphesiz Allah diyor ki: O ne pek geckin, ne de pek genc, ikisi arası dinc(likte bir sıgır olmalı) dır. Artık emrolundugunuz seyi yerine getirin.»
Surah Al-Baqara, Verse 68


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا لَوۡنُهَاۚ قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ صَفۡرَآءُ فَاقِعٞ لَّوۡنُهَا تَسُرُّ ٱلنَّـٰظِرِينَ

Demislerdi ki: «Rabbine adımıza (bir daha) yalvar da, bize rengini bildirsin.» O da: «(Rabbim) diyor ki: O, bakanların icini ferahlatacak sarı bir inektir» demisti
Surah Al-Baqara, Verse 69


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَ إِنَّ ٱلۡبَقَرَ تَشَٰبَهَ عَلَيۡنَا وَإِنَّآ إِن شَآءَ ٱللَّهُ لَمُهۡتَدُونَ

(Onlar yine:) «Rabbine (bir kere daha) adımıza yalvar da, bize onun niteliklerini acıklasın. Cunku bize gore (bircok) sıgır birbirinin benzeridir. Insaallah (Allah dilerse,) biz dogruya varırız» demislerdi
Surah Al-Baqara, Verse 70


قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ لَّا ذَلُولٞ تُثِيرُ ٱلۡأَرۡضَ وَلَا تَسۡقِي ٱلۡحَرۡثَ مُسَلَّمَةٞ لَّا شِيَةَ فِيهَاۚ قَالُواْ ٱلۡـَٰٔنَ جِئۡتَ بِٱلۡحَقِّۚ فَذَبَحُوهَا وَمَا كَادُواْ يَفۡعَلُونَ

(Bunun uzerine Musa) Dedi ki «O (Rabbim) diyor ki: O, yeri surmek ve ekini sulamak icin boyunduruga alınmayan, salma ve onda alaca olmayan bir inektir.» (O zaman) : «Simdi gercegi getirdin dediler. Boylece inegi kestiler; ama neredeyse (bunu) yapmayacaklardı
Surah Al-Baqara, Verse 71


وَإِذۡ قَتَلۡتُمۡ نَفۡسٗا فَٱدَّـٰرَ ٰٔتُمۡ فِيهَاۖ وَٱللَّهُ مُخۡرِجٞ مَّا كُنتُمۡ تَكۡتُمُونَ

Hani siz bir kisiyi oldurmustunuz de bu konuda birbirinize dusmustunuz. Oysa Allah, sizin gizlediklerinizi acıga cıkaracaktı
Surah Al-Baqara, Verse 72


فَقُلۡنَا ٱضۡرِبُوهُ بِبَعۡضِهَاۚ كَذَٰلِكَ يُحۡيِ ٱللَّهُ ٱلۡمَوۡتَىٰ وَيُرِيكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

Bunun icin de: «Ona (olu cesede, kestiginiz inegin) bir parcasıyla vurun» demistik. Boylece, Allah oluleri diriltir ve size ayetlerini gosterir; belki akıllanırsınız
Surah Al-Baqara, Verse 73


ثُمَّ قَسَتۡ قُلُوبُكُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ فَهِيَ كَٱلۡحِجَارَةِ أَوۡ أَشَدُّ قَسۡوَةٗۚ وَإِنَّ مِنَ ٱلۡحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنۡهُ ٱلۡأَنۡهَٰرُۚ وَإِنَّ مِنۡهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخۡرُجُ مِنۡهُ ٱلۡمَآءُۚ وَإِنَّ مِنۡهَا لَمَا يَهۡبِطُ مِنۡ خَشۡيَةِ ٱللَّهِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Bundan sonra kalpleriniz yine katılastı; tas gibi, hatta daha katı. Cunku taslardan oyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fıskırır, oyleleri vardır ki yarılır, ondan sular cıkar, oyleleri de vardır ki Allah korkusuyla yuvarlanır. Allah yapmakta olduklarınızdan gafil (habersiz) degildir
Surah Al-Baqara, Verse 74


۞أَفَتَطۡمَعُونَ أَن يُؤۡمِنُواْ لَكُمۡ وَقَدۡ كَانَ فَرِيقٞ مِّنۡهُمۡ يَسۡمَعُونَ كَلَٰمَ ٱللَّهِ ثُمَّ يُحَرِّفُونَهُۥ مِنۢ بَعۡدِ مَا عَقَلُوهُ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ

Siz (muslumanlar,) onların (Yahudilerin) size inanacaklarını umuyor musunuz? Oysa onlardan bir bolumu, Allah´ın sozunu isitiyor, (iyice algılayıp) akıl erdirdikten sonra, bile bile degistiriyorlardı
Surah Al-Baqara, Verse 75


وَإِذَا لَقُواْ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَا بَعۡضُهُمۡ إِلَىٰ بَعۡضٖ قَالُوٓاْ أَتُحَدِّثُونَهُم بِمَا فَتَحَ ٱللَّهُ عَلَيۡكُمۡ لِيُحَآجُّوكُم بِهِۦ عِندَ رَبِّكُمۡۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ

Iman edenlerle karsılastıklarında «iman ettik» derler; birbiriyle kendi baslarına kaldıkları zaman ise, derler ki: «Allah´ın size actık (acıkladık) larını, Rabbiniz katında size karsı bir belge olsun diye mi onlarla soylesiyorsunuz? Hala akıllanmayacak mısınız?»
Surah Al-Baqara, Verse 76


أَوَلَا يَعۡلَمُونَ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعۡلِنُونَ

(Peki) Onlar, Allah´ın gizli tuttuklarını da, acıga vurduklarını da bildigini bilmiyorlar mı
Surah Al-Baqara, Verse 77


وَمِنۡهُمۡ أُمِّيُّونَ لَا يَعۡلَمُونَ ٱلۡكِتَٰبَ إِلَّآ أَمَانِيَّ وَإِنۡ هُمۡ إِلَّا يَظُنُّونَ

Onlardan bir bolumu de ummidir. Kitabı bilmezler; (bildikleri) bir suru asılsız seylerden baska degil; bunlar yalnızca zannederler
Surah Al-Baqara, Verse 78


فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ يَكۡتُبُونَ ٱلۡكِتَٰبَ بِأَيۡدِيهِمۡ ثُمَّ يَقُولُونَ هَٰذَا مِنۡ عِندِ ٱللَّهِ لِيَشۡتَرُواْ بِهِۦ ثَمَنٗا قَلِيلٗاۖ فَوَيۡلٞ لَّهُم مِّمَّا كَتَبَتۡ أَيۡدِيهِمۡ وَوَيۡلٞ لَّهُم مِّمَّا يَكۡسِبُونَ

Artık vay hallerine; kitabı kendi elleriyle yazıp, sonra az bir deger karsılıgında satmak icin: «Bu Allah katındandır» diyenlere. Artık vay, elleriyle yazdıklarından dolayı onlara; vay kazanmakta olduklarına
Surah Al-Baqara, Verse 79


وَقَالُواْ لَن تَمَسَّنَا ٱلنَّارُ إِلَّآ أَيَّامٗا مَّعۡدُودَةٗۚ قُلۡ أَتَّخَذۡتُمۡ عِندَ ٱللَّهِ عَهۡدٗا فَلَن يُخۡلِفَ ٱللَّهُ عَهۡدَهُۥٓۖ أَمۡ تَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

Derler ki: «Sayılı gunlerin dısında, ates bize degmeyecektir.» De ki: «Allah katından bir ahid mi aldınız? -ki Allah asla va´dinden donmez- Yoksa Allah´a karsı bilmediginizi mi soyluyorsunuz?»
Surah Al-Baqara, Verse 80


بَلَىٰۚ مَن كَسَبَ سَيِّئَةٗ وَأَحَٰطَتۡ بِهِۦ خَطِيٓـَٔتُهُۥ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Hayır; kim bir kotuluk isler de gunahı kendisini kusatırsa, (artık) onlar, atesin halkıdırlar, orada temelli kalıcıdırlar
Surah Al-Baqara, Verse 81


وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Iman edip salih amellerde bulunanlar, onlar da cennet halkıdırlar, orada temelli kalıcıdırlar
Surah Al-Baqara, Verse 82


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ لَا تَعۡبُدُونَ إِلَّا ٱللَّهَ وَبِٱلۡوَٰلِدَيۡنِ إِحۡسَانٗا وَذِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَقُولُواْ لِلنَّاسِ حُسۡنٗا وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ ثُمَّ تَوَلَّيۡتُمۡ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنكُمۡ وَأَنتُم مُّعۡرِضُونَ

Hani Israilogullarından, «Allah´tan baskasına kulluk etmeyin, anneye-babaya, yakınlara, yetimlere ve yoksullara iyilikle davranın, insanlara guzel soz soyleyin, namazı dosdogru kılın ve zekatı verin» diye kesin soz almıstık. Sonra siz, az bir bolumunuz dısında yuz cevirdiniz ve (hala) cevirmektesiniz
Surah Al-Baqara, Verse 83


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ لَا تَسۡفِكُونَ دِمَآءَكُمۡ وَلَا تُخۡرِجُونَ أَنفُسَكُم مِّن دِيَٰرِكُمۡ ثُمَّ أَقۡرَرۡتُمۡ وَأَنتُمۡ تَشۡهَدُونَ

Hani sizden «Birbirinizin kanını dokmeyin, birbirinizi yurtlarınızdan cıkarmayın» diye kesin soz almıstık. Sonra sizler bunu onaylamıstınız, hala da (buna) sahitlik etmektesiniz
Surah Al-Baqara, Verse 84


ثُمَّ أَنتُمۡ هَـٰٓؤُلَآءِ تَقۡتُلُونَ أَنفُسَكُمۡ وَتُخۡرِجُونَ فَرِيقٗا مِّنكُم مِّن دِيَٰرِهِمۡ تَظَٰهَرُونَ عَلَيۡهِم بِٱلۡإِثۡمِ وَٱلۡعُدۡوَٰنِ وَإِن يَأۡتُوكُمۡ أُسَٰرَىٰ تُفَٰدُوهُمۡ وَهُوَ مُحَرَّمٌ عَلَيۡكُمۡ إِخۡرَاجُهُمۡۚ أَفَتُؤۡمِنُونَ بِبَعۡضِ ٱلۡكِتَٰبِ وَتَكۡفُرُونَ بِبَعۡضٖۚ فَمَا جَزَآءُ مَن يَفۡعَلُ ذَٰلِكَ مِنكُمۡ إِلَّا خِزۡيٞ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۖ وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ يُرَدُّونَ إِلَىٰٓ أَشَدِّ ٱلۡعَذَابِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Sonra (yine) siz, birbirinizi olduruyor, bir bolumunuzu yurtlarından surup -cıkarıyor ve gunah ve dusmanlıkla aleyhlerinde ittifaklar kuruyor ve size esir olarak geldiklerinde onlarla fidyelesiyorsunuz. Oysa onları cıkarmanız, size haram kılınmıstı. Yoksa siz, Kitabın bir bolumune inanıp da bir bolumunu inkar mı ediyorsunuz? Artık sizden boyle yapanların cezası, dunya hayatında asagılık olmaktan baska degildir; kıyamet gununde de azabın en siddetli olanına ugratılacaklardır. Allah, yapmakta olduklarınızdan gafil degildir
Surah Al-Baqara, Verse 85


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا بِٱلۡأٓخِرَةِۖ فَلَا يُخَفَّفُ عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابُ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Iste bunlar, ahirete karsılık dunya hayatını satın alanlardır; bundan dolayı azabları hafifletilmez ve kendilerine yardım edilmez
Surah Al-Baqara, Verse 86


وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ وَقَفَّيۡنَا مِنۢ بَعۡدِهِۦ بِٱلرُّسُلِۖ وَءَاتَيۡنَا عِيسَى ٱبۡنَ مَرۡيَمَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدۡنَٰهُ بِرُوحِ ٱلۡقُدُسِۗ أَفَكُلَّمَا جَآءَكُمۡ رَسُولُۢ بِمَا لَا تَهۡوَىٰٓ أَنفُسُكُمُ ٱسۡتَكۡبَرۡتُمۡ فَفَرِيقٗا كَذَّبۡتُمۡ وَفَرِيقٗا تَقۡتُلُونَ

Andolsun, biz Musa´ya Kitap verdik ve ardından pespese peygamberler gonderdik. Meryem oglu Isa´ya da apacık belgeler verdik ve onu Ruhu´l-Kudus´le teyid ettik. Demek, size ne zaman bir peygamber nefsinizin hoslanmayacagı bir seyle gelse, buyukluk taslayarak bir kısmınız onu yalanlayacak, bir kısmınız da onu oldurecek misiniz
Surah Al-Baqara, Verse 87


وَقَالُواْ قُلُوبُنَا غُلۡفُۢۚ بَل لَّعَنَهُمُ ٱللَّهُ بِكُفۡرِهِمۡ فَقَلِيلٗا مَّا يُؤۡمِنُونَ

Dediler ki: «Bizim kalplerimiz ortuludur.» Hayır; Allah, kufurlerinden dolayı onları lanetlemistir. Bundan dolayı onların pek azı iman eder
Surah Al-Baqara, Verse 88


وَلَمَّا جَآءَهُمۡ كِتَٰبٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٞ لِّمَا مَعَهُمۡ وَكَانُواْ مِن قَبۡلُ يَسۡتَفۡتِحُونَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَلَمَّا جَآءَهُم مَّا عَرَفُواْ كَفَرُواْ بِهِۦۚ فَلَعۡنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ

Allah katından yanlarında olan (Tevrat) ı dogrulayıcı bir Kitap geldigi zaman, -ki bundan once kufredenlere karsı fetih istiyorlardı- iste bilip tanıdıkları gelince, onu inkar ettiler. Artık Allah´ın laneti kafirlerin uzerinedir
Surah Al-Baqara, Verse 89


بِئۡسَمَا ٱشۡتَرَوۡاْ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمۡ أَن يَكۡفُرُواْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بَغۡيًا أَن يُنَزِّلَ ٱللَّهُ مِن فَضۡلِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦۖ فَبَآءُو بِغَضَبٍ عَلَىٰ غَضَبٖۚ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٞ مُّهِينٞ

Allah´ın kularından, diledigine kendi fazlından (peygamberligi) indirmesini ´kıskanarak ve hakka bas kaldırarak´ Allah´ın indirdiklerini tanımamakla, nefislerini ne kotu seye karsılık sattılar. Boylelikle gazab ustune gazaba ugradılar. Kafirler icin alcaltıcı bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 90


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ ءَامِنُواْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُواْ نُؤۡمِنُ بِمَآ أُنزِلَ عَلَيۡنَا وَيَكۡفُرُونَ بِمَا وَرَآءَهُۥ وَهُوَ ٱلۡحَقُّ مُصَدِّقٗا لِّمَا مَعَهُمۡۗ قُلۡ فَلِمَ تَقۡتُلُونَ أَنۢبِيَآءَ ٱللَّهِ مِن قَبۡلُ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Onlara: «Allah´ın indirdiklerine iman edin» denildiginde: «Biz, bize indirilene iman ederiz» derler ve ondan sonra olan (Kur´an) ı inkar ederler. Oysa o (Kur´an), yanlarındaki (Kitabı) dogrulayan bir gercektir. (Onlara) De ki: «Eger inanıyor idiyseniz, daha once ne diye Allah´ın peygamberlerini olduruyordunuz?»
Surah Al-Baqara, Verse 91


۞وَلَقَدۡ جَآءَكُم مُّوسَىٰ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ ثُمَّ ٱتَّخَذۡتُمُ ٱلۡعِجۡلَ مِنۢ بَعۡدِهِۦ وَأَنتُمۡ ظَٰلِمُونَ

Andolsun, Musa size apacık belgelerle geldi. Sonra siz onun arkasından buzagıyı (tanrı) edindiniz. Iste siz (boyle) zalimlersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 92


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ وَرَفَعۡنَا فَوۡقَكُمُ ٱلطُّورَ خُذُواْ مَآ ءَاتَيۡنَٰكُم بِقُوَّةٖ وَٱسۡمَعُواْۖ قَالُواْ سَمِعۡنَا وَعَصَيۡنَا وَأُشۡرِبُواْ فِي قُلُوبِهِمُ ٱلۡعِجۡلَ بِكُفۡرِهِمۡۚ قُلۡ بِئۡسَمَا يَأۡمُرُكُم بِهِۦٓ إِيمَٰنُكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Hani sizden kesin soz almıs ve Tur´u ustunuze yukseltmistik (ve) : «Size verdigimize (Kitaba) sımsıkı yapısın ve dinleyin» (demistik) . Demislerdi ki: «Dinledik ve baskaldırdık.» Kufurleri yuzunden buzagı (tutkusu) kalplerine sindirilmisti. De ki: «Inanıyorsanız, inancınız size ne kotu sey emredip onermektedir?»
Surah Al-Baqara, Verse 93


قُلۡ إِن كَانَتۡ لَكُمُ ٱلدَّارُ ٱلۡأٓخِرَةُ عِندَ ٱللَّهِ خَالِصَةٗ مِّن دُونِ ٱلنَّاسِ فَتَمَنَّوُاْ ٱلۡمَوۡتَ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

De ki: «Eger Allah katında ahiret yurdu, baska insanarın degil de, yalnızca sizin ise, (ve bunda) dogru sozluler iseniz, hemen olumu dileyin (bakalım) .»
Surah Al-Baqara, Verse 94


وَلَن يَتَمَنَّوۡهُ أَبَدَۢا بِمَا قَدَّمَتۡ أَيۡدِيهِمۡۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلظَّـٰلِمِينَ

Oysa onlar, onceden ellerinin takdim ettiklerinden dolayı onu (olumu) hic bir zaman kesin olarak dilemiyeceklerdir. Allah, zalimleri bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 95


وَلَتَجِدَنَّهُمۡ أَحۡرَصَ ٱلنَّاسِ عَلَىٰ حَيَوٰةٖ وَمِنَ ٱلَّذِينَ أَشۡرَكُواْۚ يَوَدُّ أَحَدُهُمۡ لَوۡ يُعَمَّرُ أَلۡفَ سَنَةٖ وَمَا هُوَ بِمُزَحۡزِحِهِۦ مِنَ ٱلۡعَذَابِ أَن يُعَمَّرَۗ وَٱللَّهُ بَصِيرُۢ بِمَا يَعۡمَلُونَ

Andolsun, onları hayata karsı (diger) insanlardan ve sirk kosanlardan (bile) daha tutkun bulursun. (Onlardan) Her biri, bin yıl yasatılsın ister; oysa onun bunca yasaması, onu azabtan kurtarmaz. Allah, onların yapmakta olduklarını gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 96


قُلۡ مَن كَانَ عَدُوّٗا لِّـجِبۡرِيلَ فَإِنَّهُۥ نَزَّلَهُۥ عَلَىٰ قَلۡبِكَ بِإِذۡنِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهِ وَهُدٗى وَبُشۡرَىٰ لِلۡمُؤۡمِنِينَ

De ki: «Cibril´e kim dusman ise, (bilsin ki) gercekten o Kitabı, Allah´ın izniyle kendinden oncekileri dogrulayıcı ve mu´minler icin hidayet ve mujde verici olarak senin kalbine indiren O´dur
Surah Al-Baqara, Verse 97


مَن كَانَ عَدُوّٗا لِّلَّهِ وَمَلَـٰٓئِكَتِهِۦ وَرُسُلِهِۦ وَجِبۡرِيلَ وَمِيكَىٰلَ فَإِنَّ ٱللَّهَ عَدُوّٞ لِّلۡكَٰفِرِينَ

Her kim Allah´a, meleklerine, peygamberlerine, Cibril´e ve Mikail´e dusman ise, artık suphesiz Allah da kafirlerin dusmanıdır.»
Surah Al-Baqara, Verse 98


وَلَقَدۡ أَنزَلۡنَآ إِلَيۡكَ ءَايَٰتِۭ بَيِّنَٰتٖۖ وَمَا يَكۡفُرُ بِهَآ إِلَّا ٱلۡفَٰسِقُونَ

Andolsun (Ey Muhammed), biz sana apacık ayetler indirdik. Bunları fasık olanlardan baskası inkar etmez
Surah Al-Baqara, Verse 99


أَوَكُلَّمَا عَٰهَدُواْ عَهۡدٗا نَّبَذَهُۥ فَرِيقٞ مِّنۡهُمۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Onlar, ne zaman bir ahidde bulunmuslarsa, iclerinden bir bolumu onu atıp bozmadı mı? Hayır, onların cogu iman etmezler
Surah Al-Baqara, Verse 100


وَلَمَّا جَآءَهُمۡ رَسُولٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٞ لِّمَا مَعَهُمۡ نَبَذَ فَرِيقٞ مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ كِتَٰبَ ٱللَّهِ وَرَآءَ ظُهُورِهِمۡ كَأَنَّهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ

Ne zaman onlara Allah katından yanlarındakini dogrulayan bir peygamber gelse, kendilerine kitap verilenlerden bir takımı, sanki kendileri hic bilmiyorlarmıs gibi Allah´ın Kitabını arkalarına attılar
Surah Al-Baqara, Verse 101


وَٱتَّبَعُواْ مَا تَتۡلُواْ ٱلشَّيَٰطِينُ عَلَىٰ مُلۡكِ سُلَيۡمَٰنَۖ وَمَا كَفَرَ سُلَيۡمَٰنُ وَلَٰكِنَّ ٱلشَّيَٰطِينَ كَفَرُواْ يُعَلِّمُونَ ٱلنَّاسَ ٱلسِّحۡرَ وَمَآ أُنزِلَ عَلَى ٱلۡمَلَكَيۡنِ بِبَابِلَ هَٰرُوتَ وَمَٰرُوتَۚ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنۡ أَحَدٍ حَتَّىٰ يَقُولَآ إِنَّمَا نَحۡنُ فِتۡنَةٞ فَلَا تَكۡفُرۡۖ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنۡهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِهِۦ بَيۡنَ ٱلۡمَرۡءِ وَزَوۡجِهِۦۚ وَمَا هُم بِضَآرِّينَ بِهِۦ مِنۡ أَحَدٍ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمۡ وَلَا يَنفَعُهُمۡۚ وَلَقَدۡ عَلِمُواْ لَمَنِ ٱشۡتَرَىٰهُ مَا لَهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ مِنۡ خَلَٰقٖۚ وَلَبِئۡسَ مَا شَرَوۡاْ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمۡۚ لَوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ

Ve onlar, Suleyman´ın mulku (nubuvvet) aleyhinde seytanların uyduklarına uydular. Suleyman ise kufretmedi; ancak seytanlar kufretti. Onlar, insanlara sihiri ve Babil´deki iki melege Harut´a ve Marut´a indirileni ogretiyorlardı. Oysa o ikisi: «Biz, yalnızca bir fitne (denemeden geciren kimse) yiz, sakın kufretme» demedikce hic kimseye (bir sey) ogretmezlerdi. Fakat onlardan erkekle karısının arasını acan seyi ogreniyorlardı. Oysa Allah´ın izni olmadıkca onunla hic kimseye zarar veremezlerdi. Onlar ise, kendilerine zarar verecek ve yarar saglamayacak seyi ogreniyorlardı. Andolsun onlar, bunu satın alanın, ahiretten hic bir payı olmadıgını bildiler; kendi nefislerini karsılıgında sattıkları sey ne kadar kotu; bir bilselerdi
Surah Al-Baqara, Verse 102


وَلَوۡ أَنَّهُمۡ ءَامَنُواْ وَٱتَّقَوۡاْ لَمَثُوبَةٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ خَيۡرٞۚ لَّوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ

Dogrusu eger onlar, iman edip sakınsalardı, sevab(ları) Allah katında gercekten daha hayırlı olurdu; bir bilselerdi
Surah Al-Baqara, Verse 103


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَقُولُواْ رَٰعِنَا وَقُولُواْ ٱنظُرۡنَا وَٱسۡمَعُواْۗ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٌ أَلِيمٞ

Ey iman edenler, «Raina-Bizi gut, bize bak» demeyin, «Unzurna-Bizi gozet» deyin ve dinleyin. Kafirler icin acıklı bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 104


مَّا يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ وَلَا ٱلۡمُشۡرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيۡكُم مِّنۡ خَيۡرٖ مِّن رَّبِّكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَخۡتَصُّ بِرَحۡمَتِهِۦ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ

Kitap Ehlinden olan kafirler ve musrikler, Rabbinizden uzerinize bir hayrın indirilmesini arzu etmezler. Allah ise, diledigine rahmetini tahsis eder. Allah buyuk fazl sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 105


۞مَا نَنسَخۡ مِنۡ ءَايَةٍ أَوۡ نُنسِهَا نَأۡتِ بِخَيۡرٖ مِّنۡهَآ أَوۡ مِثۡلِهَآۗ أَلَمۡ تَعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ

Biz, ondan daha hayırlısını veya bir benzerini getirinceye (kadar) hic bir ayeti neshetmez (hukmunu yururlukten kaldırmaz) veya unutturmayız (ya da geri bıraktırmayız) . Bilmez misin ki Allah, gercekten her seye guc yetirendir
Surah Al-Baqara, Verse 106


أَلَمۡ تَعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۗ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ مِن وَلِيّٖ وَلَا نَصِيرٍ

(Yine) Bilmez misin ki, gercekten goklerin ve yerin mulku Allah´ındır. Ve sizin Allah´tan baska veliniz de yardımcınız da yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 107


أَمۡ تُرِيدُونَ أَن تَسۡـَٔلُواْ رَسُولَكُمۡ كَمَا سُئِلَ مُوسَىٰ مِن قَبۡلُۗ وَمَن يَتَبَدَّلِ ٱلۡكُفۡرَ بِٱلۡإِيمَٰنِ فَقَدۡ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Yoksa daha once Musa´nın sorguya cekildigi gibi, siz de peygamberinizi sorguya mı cekmek istiyorsunuz? Kim imanı kufre degisirse, artık o, dosdogru yolu sapıtmıs olur
Surah Al-Baqara, Verse 108


وَدَّ كَثِيرٞ مِّنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ لَوۡ يَرُدُّونَكُم مِّنۢ بَعۡدِ إِيمَٰنِكُمۡ كُفَّارًا حَسَدٗا مِّنۡ عِندِ أَنفُسِهِم مِّنۢ بَعۡدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ ٱلۡحَقُّۖ فَٱعۡفُواْ وَٱصۡفَحُواْ حَتَّىٰ يَأۡتِيَ ٱللَّهُ بِأَمۡرِهِۦٓۗ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Kitap Ehlinden cogu, kendilerine gercek (hak) apacık belli olduktan sonra, nefislerini (kusatan) kıskanclıktan dolayı, imanınızdan sonra sizi kufre dondurmek arzusunu duydular. Fakat, Allah´ın emri gelinceye kadar onları bırakın ve (onlara) ilismeyin. Hic suphesiz Allah, her seye guc yetirendir
Surah Al-Baqara, Verse 109


وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَۚ وَمَا تُقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُم مِّنۡ خَيۡرٖ تَجِدُوهُ عِندَ ٱللَّهِۗ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ

Dosdogru namazı kılın, zekatı verin; onceden kendiniz icin hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah katında bulacaksınız. Hic suphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 110


وَقَالُواْ لَن يَدۡخُلَ ٱلۡجَنَّةَ إِلَّا مَن كَانَ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰۗ تِلۡكَ أَمَانِيُّهُمۡۗ قُلۡ هَاتُواْ بُرۡهَٰنَكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Dediler ki: «Yahudi veya Hıristiyan olmadıkca, kimse kesin olarak cennete giremez.» Bu, onların kendi kuruntularıdır (ongoruleridir) . De ki: «Eger dogru sozluler iseniz, kesin kanıt (burhan) ınızı getiriniz.»
Surah Al-Baqara, Verse 111


بَلَىٰۚ مَنۡ أَسۡلَمَ وَجۡهَهُۥ لِلَّهِ وَهُوَ مُحۡسِنٞ فَلَهُۥٓ أَجۡرُهُۥ عِندَ رَبِّهِۦ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Hayır, kim iyilik yapıcı olarak, yuzunu (kendini) Allah´a teslim ederse, artık onun Rabbi katında ecri vardır. Onlar icin korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 112


وَقَالَتِ ٱلۡيَهُودُ لَيۡسَتِ ٱلنَّصَٰرَىٰ عَلَىٰ شَيۡءٖ وَقَالَتِ ٱلنَّصَٰرَىٰ لَيۡسَتِ ٱلۡيَهُودُ عَلَىٰ شَيۡءٖ وَهُمۡ يَتۡلُونَ ٱلۡكِتَٰبَۗ كَذَٰلِكَ قَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ مِثۡلَ قَوۡلِهِمۡۚ فَٱللَّهُ يَحۡكُمُ بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ

Yahudiler dedi ki: «Hıristiyanlar bir sey (herhangi bir temel) uzere degillerdir. «; Hıristiyanlar da: «Yahudiler bir sey (herhangi bir temel) uzere degillerdir» dedi. Oysa onlar, Kitabı okuyorlar. Bilmeyen (bilgisiz) ler de, onların soylediklerinin benzerini soylemislerdi. Artık Allah, kıyamet gunu anlasmazlıga dustukleri seyde aralarında hukum verecektir
Surah Al-Baqara, Verse 113


وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن مَّنَعَ مَسَٰجِدَ ٱللَّهِ أَن يُذۡكَرَ فِيهَا ٱسۡمُهُۥ وَسَعَىٰ فِي خَرَابِهَآۚ أُوْلَـٰٓئِكَ مَا كَانَ لَهُمۡ أَن يَدۡخُلُوهَآ إِلَّا خَآئِفِينَۚ لَهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَا خِزۡيٞ وَلَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٞ

Allah´ın mescidlerinde O´nun isminin anılmasını engelleyen ve bunların yıkılmasına caba harcayanlardan daha zalim kimdir? Onların (durumu) iclerine korkarak girmekten baskası degildir. Onlar icin dunyada bir asagılanma, ahirette de buyuk bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 114


وَلِلَّهِ ٱلۡمَشۡرِقُ وَٱلۡمَغۡرِبُۚ فَأَيۡنَمَا تُوَلُّواْ فَثَمَّ وَجۡهُ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Dogu da Allah´ındır, batı da. Her nereye donerseniz Allah´ın yuzu (kıblesi) orasıdır. Suphe yok Allah, kusatandır, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 115


وَقَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ وَلَدٗاۗ سُبۡحَٰنَهُۥۖ بَل لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ كُلّٞ لَّهُۥ قَٰنِتُونَ

Dediler ki: «Allah ogul edindi.» O, (bu yakıstırmadan) yucedir. Hayır, goklerde ve yerde her ne varsa O´nundur, tumu O´na gonulden boyun egmislerdir
Surah Al-Baqara, Verse 116


بَدِيعُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَإِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ

Gokleri ve yeri (bir ornek edinmeksizin) yaratandır. O, bir isin olmasına karar verirse, ona yalnızca «Ol» der, o da hemen oluverir
Surah Al-Baqara, Verse 117


وَقَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ لَوۡلَا يُكَلِّمُنَا ٱللَّهُ أَوۡ تَأۡتِينَآ ءَايَةٞۗ كَذَٰلِكَ قَالَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِم مِّثۡلَ قَوۡلِهِمۡۘ تَشَٰبَهَتۡ قُلُوبُهُمۡۗ قَدۡ بَيَّنَّا ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يُوقِنُونَ

Bilgisizler, dediler ki: «Allah bizimle konusmalı veya bize de bir ayet gelmeli degil miydi?» Onlardan oncekiler de onların bu soylediklerinin benzerini soylemislerdi. Kalbleri birbirine benzesti. Biz, kesin bir bilgiyle inanan bir topluluga ayetleri apacık gostermisiz
Surah Al-Baqara, Verse 118


إِنَّآ أَرۡسَلۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ بَشِيرٗا وَنَذِيرٗاۖ وَلَا تُسۡـَٔلُ عَنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡجَحِيمِ

Suphesiz biz seni bir mujdeci ve bir uyarıcı olarak, hak (Kur´an) ile gonderdik. Sen cehennemin halkından sorumlu tutulmayacaksın
Surah Al-Baqara, Verse 119


وَلَن تَرۡضَىٰ عَنكَ ٱلۡيَهُودُ وَلَا ٱلنَّصَٰرَىٰ حَتَّىٰ تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمۡۗ قُلۡ إِنَّ هُدَى ٱللَّهِ هُوَ ٱلۡهُدَىٰۗ وَلَئِنِ ٱتَّبَعۡتَ أَهۡوَآءَهُم بَعۡدَ ٱلَّذِي جَآءَكَ مِنَ ٱلۡعِلۡمِ مَا لَكَ مِنَ ٱللَّهِ مِن وَلِيّٖ وَلَا نَصِيرٍ

Sen onların dinlerine uymadıkca, Yahudi ve Hıristiyanlar senden kesinlikle hosnut olacak degillerdir. De ki: «Kuskusuz dogru yol, Allah´ın (gosterdigi) dosdogru yoldur.» Eger sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (arzu ve tutku) larına uyacak olursan, senin icin Allah´tan ne bir dost vardır, ne de bir yardımcı
Surah Al-Baqara, Verse 120


ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَتۡلُونَهُۥ حَقَّ تِلَاوَتِهِۦٓ أُوْلَـٰٓئِكَ يُؤۡمِنُونَ بِهِۦۗ وَمَن يَكۡفُرۡ بِهِۦ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ

Kendilerine verdigimiz Kitabı geregi gibi okuyanlar, iste ona iman edenler bunlardır. Kim de onu inkar ederse, artık onlar kayba ugrayanların ta kendileridir
Surah Al-Baqara, Verse 121


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَنِّي فَضَّلۡتُكُمۡ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ey Israilogulları, size bagısladıgım nimetimi ve sizi (bir donem) alemlere muhakkak ustun kıldıgımı anın
Surah Al-Baqara, Verse 122


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا لَّا تَجۡزِي نَفۡسٌ عَن نَّفۡسٖ شَيۡـٔٗا وَلَا يُقۡبَلُ مِنۡهَا عَدۡلٞ وَلَا تَنفَعُهَا شَفَٰعَةٞ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Ve hic kimsenin hic kimse adına bir sey odeyemeyecegi, hic kimseden bir kurtulus karsılıgı (fidye) alınmayacagı ve hic kimseden bir sefaatin kabul edilmeyecegi ve yardım gorulmeyecegi bir gunden korkun
Surah Al-Baqara, Verse 123


۞وَإِذِ ٱبۡتَلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ رَبُّهُۥ بِكَلِمَٰتٖ فَأَتَمَّهُنَّۖ قَالَ إِنِّي جَاعِلُكَ لِلنَّاسِ إِمَامٗاۖ قَالَ وَمِن ذُرِّيَّتِيۖ قَالَ لَا يَنَالُ عَهۡدِي ٱلظَّـٰلِمِينَ

Hani Rabbi, Ibrahim´i birtakım kelimelerle denemeden gecirmisti. O da bunları tam olarak yerine getirmisti. (O zaman Allah Ibrahim´e) : «Seni suphesiz insanlara imam kılacagım» demisti. (Ibrahim) «Ya soyumdan olanlar?» deyince (Allah:) «Zalimler benim ahdime erisemez» demisti
Surah Al-Baqara, Verse 124


وَإِذۡ جَعَلۡنَا ٱلۡبَيۡتَ مَثَابَةٗ لِّلنَّاسِ وَأَمۡنٗا وَٱتَّخِذُواْ مِن مَّقَامِ إِبۡرَٰهِـۧمَ مُصَلّٗىۖ وَعَهِدۡنَآ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيۡتِيَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلۡعَٰكِفِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ

Hani Evi (Ka´beyi) insanlar icin bir toplanma ve guvenlik yeri kıldık. «Ibrahim´in makamını namaz yeri edinin», Ibrahim ve Ismail´e de, «Evi´mi tavaf edenler, itikafa cekilenler ve ruku ve secde edenler icin temizleyin» diye ahid verdik
Surah Al-Baqara, Verse 125


وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّ ٱجۡعَلۡ هَٰذَا بَلَدًا ءَامِنٗا وَٱرۡزُقۡ أَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ مَنۡ ءَامَنَ مِنۡهُم بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۚ قَالَ وَمَن كَفَرَ فَأُمَتِّعُهُۥ قَلِيلٗا ثُمَّ أَضۡطَرُّهُۥٓ إِلَىٰ عَذَابِ ٱلنَّارِۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ

Hani Ibrahim: «Rabbim, bu sehri bir guvenlik yeri kıl ve halkından Allah´a ve ahiret gunune inananları urunlerle rızıklandır» demisti de (Allah:) «Kufredeni de az bir sure yararlandırır, sonra onu atesin azabına ugratırım; ne kotu bir donustur o» demisti
Surah Al-Baqara, Verse 126


وَإِذۡ يَرۡفَعُ إِبۡرَٰهِـۧمُ ٱلۡقَوَاعِدَ مِنَ ٱلۡبَيۡتِ وَإِسۡمَٰعِيلُ رَبَّنَا تَقَبَّلۡ مِنَّآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Ibrahim, Ismail´le birlikte Evin (Ka´benin) sutunlarını yukselttiginde (ikisi soyle dua etmisti:) «Rabbimiz bizden (bunu) kabul et, suphesiz, Sen isiten ve bilensin»
Surah Al-Baqara, Verse 127


رَبَّنَا وَٱجۡعَلۡنَا مُسۡلِمَيۡنِ لَكَ وَمِن ذُرِّيَّتِنَآ أُمَّةٗ مُّسۡلِمَةٗ لَّكَ وَأَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبۡ عَلَيۡنَآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

«Rabbimiz, ikimizi sana teslim olmus (muslumanlar) kıl ve soyumuzdan da sana teslim olmus (musluman) bir ummet (kıl) . Bize ibadet yontemlerini (yer veya ilkelerini) goster ve tevbemizi kabul et. Suphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin.»
Surah Al-Baqara, Verse 128


رَبَّنَا وَٱبۡعَثۡ فِيهِمۡ رَسُولٗا مِّنۡهُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَيُزَكِّيهِمۡۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ

«Rabbimiz, iclerinden onlara bir peygamber gonder, onlara ayetlerini okusun, kitabı ve hikmeti ogretsin ve onları arındırsın. Suphesiz, Sen guclu ve ustun olansın, hukum ve hikmet sahibisin.»
Surah Al-Baqara, Verse 129


وَمَن يَرۡغَبُ عَن مِّلَّةِ إِبۡرَٰهِـۧمَ إِلَّا مَن سَفِهَ نَفۡسَهُۥۚ وَلَقَدِ ٱصۡطَفَيۡنَٰهُ فِي ٱلدُّنۡيَاۖ وَإِنَّهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ لَمِنَ ٱلصَّـٰلِحِينَ

Kendi nefsini asagılık kılandan baska, Ibrahim´in dininden kim yuz cevirir? Andolsun, biz onu dunyada sectik, gercekten ahirette de o salihlerdendir
Surah Al-Baqara, Verse 130


إِذۡ قَالَ لَهُۥ رَبُّهُۥٓ أَسۡلِمۡۖ قَالَ أَسۡلَمۡتُ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

Rabbi ona: «Teslim ol» deyince (o:) «Alemlerin Rabbine teslim oldum» demisti
Surah Al-Baqara, Verse 131


وَوَصَّىٰ بِهَآ إِبۡرَٰهِـۧمُ بَنِيهِ وَيَعۡقُوبُ يَٰبَنِيَّ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصۡطَفَىٰ لَكُمُ ٱلدِّينَ فَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنتُم مُّسۡلِمُونَ

Bunu Ibrahim, oglullarına vasiyet etti, Yakup da: «Ogullarım, suphesiz Allah sizlere bu dini secti, siz de ancak musluman olarak can verin» (diye benzer vasiyette bulundu)
Surah Al-Baqara, Verse 132


أَمۡ كُنتُمۡ شُهَدَآءَ إِذۡ حَضَرَ يَعۡقُوبَ ٱلۡمَوۡتُ إِذۡ قَالَ لِبَنِيهِ مَا تَعۡبُدُونَ مِنۢ بَعۡدِيۖ قَالُواْ نَعۡبُدُ إِلَٰهَكَ وَإِلَٰهَ ءَابَآئِكَ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ إِلَٰهٗا وَٰحِدٗا وَنَحۡنُ لَهُۥ مُسۡلِمُونَ

Yoksa siz, Yakub´un olum anında, orada sahidler miydiniz? O, ogullarına: «Benden sonra kime ibadet edeceksiniz?» demisti de, onlar: «Senin ilahına ve babaların Ibrahim, Ismail ve Ishak´ın ilahı olan tek bir ilaha ibadet edecegiz; bizler ona teslim olmusuz.» demislerdi
Surah Al-Baqara, Verse 133


تِلۡكَ أُمَّةٞ قَدۡ خَلَتۡۖ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَلَكُم مَّا كَسَبۡتُمۡۖ وَلَا تُسۡـَٔلُونَ عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Onlar bir ummetti; gelip gecti. Onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz, onların yaptıklarından sorumlu tutulmayacaksınız
Surah Al-Baqara, Verse 134


وَقَالُواْ كُونُواْ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰ تَهۡتَدُواْۗ قُلۡ بَلۡ مِلَّةَ إِبۡرَٰهِـۧمَ حَنِيفٗاۖ وَمَا كَانَ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ

Dediler ki: «Yahudi veya Hıristiyan olun ki hidayete eresiniz.» De ki: «Hayır, (biz) Hanif (muvahhid) olan Ibrahim´in dini (uzereyiz) ; o musriklerden degildi.»
Surah Al-Baqara, Verse 135


قُولُوٓاْ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيۡنَا وَمَآ أُنزِلَ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطِ وَمَآ أُوتِيَ مُوسَىٰ وَعِيسَىٰ وَمَآ أُوتِيَ ٱلنَّبِيُّونَ مِن رَّبِّهِمۡ لَا نُفَرِّقُ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّنۡهُمۡ وَنَحۡنُ لَهُۥ مُسۡلِمُونَ

Deyin ki: «Biz Allah´a, bize indirilene, Ibrahim, Ismail, Ishak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve Isa´ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hic birini digerinden ayırdetmeyiz ve biz O´na teslim olmuslarız.»
Surah Al-Baqara, Verse 136


فَإِنۡ ءَامَنُواْ بِمِثۡلِ مَآ ءَامَنتُم بِهِۦ فَقَدِ ٱهۡتَدَواْۖ وَّإِن تَوَلَّوۡاْ فَإِنَّمَا هُمۡ فِي شِقَاقٖۖ فَسَيَكۡفِيكَهُمُ ٱللَّهُۚ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Sayet onlar da, sizin inandıgınız gibi inanırlarsa, kuskusuz dogru yolu bulmuslardır; yok eger yuz cevirirlerse, onlar elbette bir (celiski ve) aykırılık icindedirler. Sana ise, onlara karsı Allah yeter. O, isitendir, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 137


صِبۡغَةَ ٱللَّهِ وَمَنۡ أَحۡسَنُ مِنَ ٱللَّهِ صِبۡغَةٗۖ وَنَحۡنُ لَهُۥ عَٰبِدُونَ

Allah´ın boyası; Allah(ın boyasın) dan daha guzel boyası olan kim? Biz (yalnızca) O´na kulluk edenleriz
Surah Al-Baqara, Verse 138


قُلۡ أَتُحَآجُّونَنَا فِي ٱللَّهِ وَهُوَ رَبُّنَا وَرَبُّكُمۡ وَلَنَآ أَعۡمَٰلُنَا وَلَكُمۡ أَعۡمَٰلُكُمۡ وَنَحۡنُ لَهُۥ مُخۡلِصُونَ

De ki: «O bizim de Rabbimiz, sizin de Rabbiniz iken, bizimle Allah hakkında (sozde kanıtlarla) tartısmalara mı giriyorsunuz? Bizim amellerimiz bizim, sizin de amelleriniz sizindir. Biz, O´na gonulden baglanmıs (muhlis) olanlarız.»
Surah Al-Baqara, Verse 139


أَمۡ تَقُولُونَ إِنَّ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطَ كَانُواْ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰۗ قُلۡ ءَأَنتُمۡ أَعۡلَمُ أَمِ ٱللَّهُۗ وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن كَتَمَ شَهَٰدَةً عِندَهُۥ مِنَ ٱللَّهِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Yoksa siz, gercekten Ibrahim´in, Ismail´in, Ishak´ın, Yakub´un ve torunlarının Yahudi veya Hıristiyan olduklarını mı soyluyorsunuz? De ki: «Siz mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı? Allah´tan kendisinde olan bir sehadeti gizleyenden daha zalim olan kimdir? Allah, yapmakta olduklarınızdan gafil olmayandır
Surah Al-Baqara, Verse 140


تِلۡكَ أُمَّةٞ قَدۡ خَلَتۡۖ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَلَكُم مَّا كَسَبۡتُمۡۖ وَلَا تُسۡـَٔلُونَ عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Onlar, bir ummetti, gelip gecti; onların kazandıkları kendilerinin, sizin kazandıklarınız sizindir. Siz, onların yaptıklarından sorumlu tutulmayacaksınız
Surah Al-Baqara, Verse 141


۞سَيَقُولُ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَ ٱلنَّاسِ مَا وَلَّىٰهُمۡ عَن قِبۡلَتِهِمُ ٱلَّتِي كَانُواْ عَلَيۡهَاۚ قُل لِّلَّهِ ٱلۡمَشۡرِقُ وَٱلۡمَغۡرِبُۚ يَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ

Insanlardan birtakım beyinsizler: «Onları daha once uzerinde bulundukları kıblelerinden ceviren nedir?» diyecekler. De ki: «Dogu da Allah´ındır, batı da. Diledigini dosdogru yola yoneltip iletir.»
Surah Al-Baqara, Verse 142


وَكَذَٰلِكَ جَعَلۡنَٰكُمۡ أُمَّةٗ وَسَطٗا لِّتَكُونُواْ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ وَيَكُونَ ٱلرَّسُولُ عَلَيۡكُمۡ شَهِيدٗاۗ وَمَا جَعَلۡنَا ٱلۡقِبۡلَةَ ٱلَّتِي كُنتَ عَلَيۡهَآ إِلَّا لِنَعۡلَمَ مَن يَتَّبِعُ ٱلرَّسُولَ مِمَّن يَنقَلِبُ عَلَىٰ عَقِبَيۡهِۚ وَإِن كَانَتۡ لَكَبِيرَةً إِلَّا عَلَى ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُۗ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَٰنَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِٱلنَّاسِ لَرَءُوفٞ رَّحِيمٞ

Boylece biz sizi, insanlara sahid (ve ornek) olmanız icin vasat bir ummet kıldık; peygamber de uzerinizde bir sahid olsun. Senin uzerinde bulundugun (yonu, Ka´be´yi) kıble yapmamız, peygambere uyanları, iki topugu uzerinde gerisin geri donenlerden ayırdetmek icindir. Dogrusu (bu,) Allah´ın hidayete ulastırdıklarının dısında kalanlar icin buyuk (bir yuk) tur. Allah, imanınızı bosa cıkaracak degildir. Suphesiz, Allah, insanlara sefkat edendir, esirgeyendir
Surah Al-Baqara, Verse 143


قَدۡ نَرَىٰ تَقَلُّبَ وَجۡهِكَ فِي ٱلسَّمَآءِۖ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبۡلَةٗ تَرۡضَىٰهَاۚ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَحَيۡثُ مَا كُنتُمۡ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ شَطۡرَهُۥۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ لَيَعۡلَمُونَ أَنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا يَعۡمَلُونَ

Biz, senin, yuzunu cok defa goge dogru cevirip durdugunu goruyoruz. Simdi elbette seni hosnud olacagın kıbleye cevirecegiz. Artık yuzunu Mescid-i Haram yonune cevir. Her nerede bulunursanız, yuzunuzu onun yonune cevirin. Suphesiz, kendilerine kitap verilenler, tartısmasız bunun Rablerinden bir gercek (hak) oldugunu elbette bilirler. Allah, yapmakta olduklarınızdan gafil olmayandır
Surah Al-Baqara, Verse 144


وَلَئِنۡ أَتَيۡتَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ بِكُلِّ ءَايَةٖ مَّا تَبِعُواْ قِبۡلَتَكَۚ وَمَآ أَنتَ بِتَابِعٖ قِبۡلَتَهُمۡۚ وَمَا بَعۡضُهُم بِتَابِعٖ قِبۡلَةَ بَعۡضٖۚ وَلَئِنِ ٱتَّبَعۡتَ أَهۡوَآءَهُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَكَ مِنَ ٱلۡعِلۡمِ إِنَّكَ إِذٗا لَّمِنَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Andolsun, kendilerine kitap verilenlere her ayeti (delili) getirsen, yine de onlar senin kıblene uymaz; sen de onların kıblelerine uyacak degilsin. (Hatta) Onlardan bir kısmı, bir kısmının kıblesine de uymaz. Andolsun, eger sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (istek ve tutku) larına uyacak olursan, kuskusuz, o zaman zalimlerden olursun
Surah Al-Baqara, Verse 145


ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَعۡرِفُونَهُۥ كَمَا يَعۡرِفُونَ أَبۡنَآءَهُمۡۖ وَإِنَّ فَرِيقٗا مِّنۡهُمۡ لَيَكۡتُمُونَ ٱلۡحَقَّ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ

Kendilerine kitap verdiklerimiz, onu (peygamberi), cocuklarını tanır gibi tanırlar. Buna ragmen iclerinden bir bolumu, bildikleri halde mutlaka gercegi gizlerler
Surah Al-Baqara, Verse 146


ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُمۡتَرِينَ

Gercek (hak) Rabbindendir. Su halde sakın kuskuya kapılanlardan olma
Surah Al-Baqara, Verse 147


وَلِكُلّٖ وِجۡهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَاۖ فَٱسۡتَبِقُواْ ٱلۡخَيۡرَٰتِۚ أَيۡنَ مَا تَكُونُواْ يَأۡتِ بِكُمُ ٱللَّهُ جَمِيعًاۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Herkesin (her toplumun) yuzunu kendisine dogru cevirdigi bir yon vardır. Oyleyse hayırlarda birbirinizle yarısınız. Her nerede olursanız, Allah sizleri bir araya getirecektir. Hic suphesiz Allah, her seye guc yetirendir
Surah Al-Baqara, Verse 148


وَمِنۡ حَيۡثُ خَرَجۡتَ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۖ وَإِنَّهُۥ لَلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Her nereden cıkarsan, yuzunu Mescid-i Haram yonune cevir. Suphesiz bu, Rabbinden olan bir haktır. Allah, yapmakta olduklarınızdan gafil degildir
Surah Al-Baqara, Verse 149


وَمِنۡ حَيۡثُ خَرَجۡتَ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَحَيۡثُ مَا كُنتُمۡ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ شَطۡرَهُۥ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيۡكُمۡ حُجَّةٌ إِلَّا ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنۡهُمۡ فَلَا تَخۡشَوۡهُمۡ وَٱخۡشَوۡنِي وَلِأُتِمَّ نِعۡمَتِي عَلَيۡكُمۡ وَلَعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ

Her nereden cıkarsan, yuzunu Mescid-i Haram yonune cevir. (Siz de) her nerede olursanız yuzunuzu onun yonune cevirin. Oyle ki, onlardan zulmedenlerin dısında insanların, size karsı (kullanabilecekleri) delilleri olmasın. Onlardan korkmayın, benden korkun, uzerinizdeki nimetimi tamamlayayım. Umulur ki hidayete erersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 150


كَمَآ أَرۡسَلۡنَا فِيكُمۡ رَسُولٗا مِّنكُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِنَا وَيُزَكِّيكُمۡ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَيُعَلِّمُكُم مَّا لَمۡ تَكُونُواْ تَعۡلَمُونَ

Oyleki icinizde kendinizden size ayetlerimizi okuyacak, sizi arındıracak, size Kitap ve hikmeti ogretecek ve bilmediklerinizi bildirecek bir peygamber gonderdik
Surah Al-Baqara, Verse 151


فَٱذۡكُرُونِيٓ أَذۡكُرۡكُمۡ وَٱشۡكُرُواْ لِي وَلَا تَكۡفُرُونِ

Oyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) bana sukredin ve (sakın) nankorluk etmeyin
Surah Al-Baqara, Verse 152


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱسۡتَعِينُواْ بِٱلصَّبۡرِ وَٱلصَّلَوٰةِۚ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلصَّـٰبِرِينَ

Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gercekten Allah, sabredenlerle beraberdir
Surah Al-Baqara, Verse 153


وَلَا تَقُولُواْ لِمَن يُقۡتَلُ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ أَمۡوَٰتُۢۚ بَلۡ أَحۡيَآءٞ وَلَٰكِن لَّا تَشۡعُرُونَ

Ve sakın Allah yolunda oldurulenlere «oluler» demeyin; hayır onlar diridirler. Fakat siz bunun suurunda degilsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 154


وَلَنَبۡلُوَنَّكُم بِشَيۡءٖ مِّنَ ٱلۡخَوۡفِ وَٱلۡجُوعِ وَنَقۡصٖ مِّنَ ٱلۡأَمۡوَٰلِ وَٱلۡأَنفُسِ وَٱلثَّمَرَٰتِۗ وَبَشِّرِ ٱلصَّـٰبِرِينَ

Andolsun, biz sizi bir parca korku, aclık ve bir parca mallardan, canlardan ve urunlerden eksiltmekle imtihan edecegiz. Sabır gosterenleri mujdele
Surah Al-Baqara, Verse 155


ٱلَّذِينَ إِذَآ أَصَٰبَتۡهُم مُّصِيبَةٞ قَالُوٓاْ إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّآ إِلَيۡهِ رَٰجِعُونَ

Onlara bir musibet isabet ettiginde, derler ki; «Biz Allah´a ait (kullar) ız ve suphesiz O´na donuculeriz.»
Surah Al-Baqara, Verse 156


أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَيۡهِمۡ صَلَوَٰتٞ مِّن رَّبِّهِمۡ وَرَحۡمَةٞۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُهۡتَدُونَ

Rablerinden (olan bir salat) bagıslanma ve rahmet bunların uzerinedir ve hidayete erenler de bunlardır
Surah Al-Baqara, Verse 157


۞إِنَّ ٱلصَّفَا وَٱلۡمَرۡوَةَ مِن شَعَآئِرِ ٱللَّهِۖ فَمَنۡ حَجَّ ٱلۡبَيۡتَ أَوِ ٱعۡتَمَرَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِ أَن يَطَّوَّفَ بِهِمَاۚ وَمَن تَطَوَّعَ خَيۡرٗا فَإِنَّ ٱللَّهَ شَاكِرٌ عَلِيمٌ

Suphesiz, ´Safa´ ile ´Merve´ Allah´ın isaretlerindendir. Boylece kim Evi (Ka´be´yi) hacceder veya umre yaparsa, artık bu ikisini tavaf etmesinde kendisi icin bir sakınca yoktur. Kim de gonulden bir hayır yaparsa (karsılıgını alır) . Suphesiz Allah, sukrun karsılıgını verendir, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 158


إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكۡتُمُونَ مَآ أَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَٱلۡهُدَىٰ مِنۢ بَعۡدِ مَا بَيَّنَّـٰهُ لِلنَّاسِ فِي ٱلۡكِتَٰبِ أُوْلَـٰٓئِكَ يَلۡعَنُهُمُ ٱللَّهُ وَيَلۡعَنُهُمُ ٱللَّـٰعِنُونَ

Gercek, apacık belgelerden indirdiklerimizi ve insanlar icin Kitapta acıkladıgımız hidayeti gizlemekte olanlar; iste onlara, hem Allah lanet eder, hem de lanet ediciler lanet eder
Surah Al-Baqara, Verse 159


إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُواْ وَأَصۡلَحُواْ وَبَيَّنُواْ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَتُوبُ عَلَيۡهِمۡ وَأَنَا ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Ancak tevbe edenler, (kendilerini) duzeltenler ve (indirileni) acıklayanlar (a gelince) ; artık onların tevbelerini kabul ederim. Ben, tevbeleri kabul edenim, esirgeyenim
Surah Al-Baqara, Verse 160


إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَمَاتُواْ وَهُمۡ كُفَّارٌ أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَيۡهِمۡ لَعۡنَةُ ٱللَّهِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجۡمَعِينَ

Suphesiz, kufredip kafir olarak olenler, Allah´ın, meleklerin ve butun insanların laneti bunların uzerinedir
Surah Al-Baqara, Verse 161


خَٰلِدِينَ فِيهَا لَا يُخَفَّفُ عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابُ وَلَا هُمۡ يُنظَرُونَ

Onda (lanette) temelli kalıcıdırlar, onlardan azab hafifletilmez ve onlar gozetilmezler de
Surah Al-Baqara, Verse 162


وَإِلَٰهُكُمۡ إِلَٰهٞ وَٰحِدٞۖ لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلرَّحۡمَٰنُ ٱلرَّحِيمُ

Sizin ilahınız tek bir ilahtır; O´ndan baska hic bir ilah yoktur; O, bagıslayandır, esirgeyendir
Surah Al-Baqara, Verse 163


إِنَّ فِي خَلۡقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَٱخۡتِلَٰفِ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلۡفُلۡكِ ٱلَّتِي تَجۡرِي فِي ٱلۡبَحۡرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٖ فَأَحۡيَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٖ وَتَصۡرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلۡمُسَخَّرِ بَيۡنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَعۡقِلُونَ

Gercek su ki, goklerin ve yerin yaratılmasında gece ile gunduzun ard arda gelisinde, insanlara yararlı seylerle denizde yuzen gemilerde, Allah´ın yagdırdıgı ve kendisiyle olumunden sonra yeryuzunu dirilttigi suda, her canlıyı orada uretip yaymasında, ruzgarları estirmesinde, gokle yer arasında boyun egdirilmis bulutları evirip cevirmesinde dusunen bir topluluk icin gercekten ayetler vardır
Surah Al-Baqara, Verse 164


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَتَّخِذُ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَندَادٗا يُحِبُّونَهُمۡ كَحُبِّ ٱللَّهِۖ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَشَدُّ حُبّٗا لِّلَّهِۗ وَلَوۡ يَرَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ إِذۡ يَرَوۡنَ ٱلۡعَذَابَ أَنَّ ٱلۡقُوَّةَ لِلَّهِ جَمِيعٗا وَأَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعَذَابِ

Insanlar icinde, Allah´tan baskasını «es ve ortak» tutanlar vardır ki, onlar (bu es ve ortakları), Allah´ı sever gibi severler. Iman edenlerin Allah´a olan sevgisi ise, daha gucludur. O zulmedenler, azaba ugrayacakları zaman, hic tartısmasız butun kuvvetin tumuyle Allah´ın oldugunu ve Allah´ın verecegi azabın gercekten siddetli oldugunu bir bilselerdi
Surah Al-Baqara, Verse 165


إِذۡ تَبَرَّأَ ٱلَّذِينَ ٱتُّبِعُواْ مِنَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُواْ وَرَأَوُاْ ٱلۡعَذَابَ وَتَقَطَّعَتۡ بِهِمُ ٱلۡأَسۡبَابُ

Oyle ki (o gun) kendilerine uyulanlar, kendilerine uyanlardan uzaklasıp kacmıslardır. (Artık) Onlar azabı gormuslerdir ve aralarındaki butun baglar (ve iliskiler) de parcalanıp kopmustur
Surah Al-Baqara, Verse 166


وَقَالَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُواْ لَوۡ أَنَّ لَنَا كَرَّةٗ فَنَتَبَرَّأَ مِنۡهُمۡ كَمَا تَبَرَّءُواْ مِنَّاۗ كَذَٰلِكَ يُرِيهِمُ ٱللَّهُ أَعۡمَٰلَهُمۡ حَسَرَٰتٍ عَلَيۡهِمۡۖ وَمَا هُم بِخَٰرِجِينَ مِنَ ٱلنَّارِ

(O zaman, yonetilip) Uyanlar derler ki: «Eger bize bir kere (daha dunyaya donme) fırsatı verilse(ydi) muhakkak, onların bizden uzaklastıkları gibi, biz de onlardan uzaklasır (onları yuzustu bırakır) dık.» Boylece Allah, onlara butun yaptıklarını onulmaz hasretlerle gosterecektir. Ve onlar atesten de cıkacak degildirler
Surah Al-Baqara, Verse 167


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ كُلُواْ مِمَّا فِي ٱلۡأَرۡضِ حَلَٰلٗا طَيِّبٗا وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٌ

Ey insanlar, yeryuzunde olan seyleri helal ve temiz olarak yiyin ve seytanın adımlarını izlemeyin. Gercekte o, sizin icin apacık bir dusmandır
Surah Al-Baqara, Verse 168


إِنَّمَا يَأۡمُرُكُم بِٱلسُّوٓءِ وَٱلۡفَحۡشَآءِ وَأَن تَقُولُواْ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

O, size yalnızca, kotulugu, cirkin-hayasızlıgı ve Allah´a karsı bilmediginiz seyi soylemenizi emreder
Surah Al-Baqara, Verse 169


وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّبِعُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُواْ بَلۡ نَتَّبِعُ مَآ أَلۡفَيۡنَا عَلَيۡهِ ءَابَآءَنَآۚ أَوَلَوۡ كَانَ ءَابَآؤُهُمۡ لَا يَعۡقِلُونَ شَيۡـٔٗا وَلَا يَهۡتَدُونَ

Ne zaman onlara: «Allah´ın indirdiklerine uyun» denilse, onlar: «Hayır, biz, atalarımızı uzerinde buldugumuz seye (gelenege) uyarız» derler. (Peki) Ya atalarının aklı bir seye ermez ve dogru yolu da bulmamıs idiyseler
Surah Al-Baqara, Verse 170


وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ كَمَثَلِ ٱلَّذِي يَنۡعِقُ بِمَا لَا يَسۡمَعُ إِلَّا دُعَآءٗ وَنِدَآءٗۚ صُمُّۢ بُكۡمٌ عُمۡيٞ فَهُمۡ لَا يَعۡقِلُونَ

Kufre sapanların ornegi cagırma ve bagırmadan baska bir seyi duymayan (duydugu seyin anlamını bilmeyen hayvan) a haykıranın ornegi gibidir. Onlar, sagırdırlar, dilsizdirler, kordurler; bundan dolayı akıl erdiremezler
Surah Al-Baqara, Verse 171


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡ وَٱشۡكُرُواْ لِلَّهِ إِن كُنتُمۡ إِيَّاهُ تَعۡبُدُونَ

Ey iman edenler size rızık olarak verdiklerimizin temiz olanlarından yiyin ve yalnızca O´na kulluk ediyorsanız, (yine yalnızca) Allah´a sukredin
Surah Al-Baqara, Verse 172


إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَيۡتَةَ وَٱلدَّمَ وَلَحۡمَ ٱلۡخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ بِهِۦ لِغَيۡرِ ٱللَّهِۖ فَمَنِ ٱضۡطُرَّ غَيۡرَ بَاغٖ وَلَا عَادٖ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ

O, size oluyu (lesi), kanı, domuz etini ve Allah´tan baskası adına kesilmis olan (hayvan) ı kesin olarak haram kıldı. Fakat kim kacınılmaz olarak muhtac kalırsa, taskınlık (ve saldırı) yapmamak ve haddi asmamak sartıyla (olmeyecek oranda yiyebilir), ona bir gunah yoktur. Gercekten Allah, bagıslayandır, esirgeyendir
Surah Al-Baqara, Verse 173


إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكۡتُمُونَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلۡكِتَٰبِ وَيَشۡتَرُونَ بِهِۦ ثَمَنٗا قَلِيلًا أُوْلَـٰٓئِكَ مَا يَأۡكُلُونَ فِي بُطُونِهِمۡ إِلَّا ٱلنَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ ٱللَّهُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَلَا يُزَكِّيهِمۡ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Allah´ın indirdigi Kitaptan bir seyi gozardı edip saklayanlar ve onunla degeri az (bir seyi) satın alanlar; onların yedikleri, karınlarında atesten baskası degildir. Allah kıyamet gunu onlarla konusmaz ve onları arındırmaz. Ve onlar icin acıklı bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 174


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلضَّلَٰلَةَ بِٱلۡهُدَىٰ وَٱلۡعَذَابَ بِٱلۡمَغۡفِرَةِۚ فَمَآ أَصۡبَرَهُمۡ عَلَى ٱلنَّارِ

Onlar, hidayete karsılık sapıklıgı, bagıslanmaya karsılık azabı satın almıslardır. Atese karsı ne kadar dayanıklıdırlar
Surah Al-Baqara, Verse 175


ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ نَزَّلَ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ ٱخۡتَلَفُواْ فِي ٱلۡكِتَٰبِ لَفِي شِقَاقِۭ بَعِيدٖ

Bu, Allah´ın Kitabı suphesiz hak olarak indirmesindendir. Kitap konusunda anlasmazlıga dusenler ise uzak bir ayrılık icindedirler
Surah Al-Baqara, Verse 176


۞لَّيۡسَ ٱلۡبِرَّ أَن تُوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ قِبَلَ ٱلۡمَشۡرِقِ وَٱلۡمَغۡرِبِ وَلَٰكِنَّ ٱلۡبِرَّ مَنۡ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ وَٱلۡكِتَٰبِ وَٱلنَّبِيِّـۧنَ وَءَاتَى ٱلۡمَالَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ ذَوِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينَ وَٱبۡنَ ٱلسَّبِيلِ وَٱلسَّآئِلِينَ وَفِي ٱلرِّقَابِ وَأَقَامَ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَى ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلۡمُوفُونَ بِعَهۡدِهِمۡ إِذَا عَٰهَدُواْۖ وَٱلصَّـٰبِرِينَ فِي ٱلۡبَأۡسَآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَحِينَ ٱلۡبَأۡسِۗ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ صَدَقُواْۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُتَّقُونَ

Yuzlerinizi dogudan ve batıdan yana cevirmeniz iyilik degildir. Ama iyilik, Allah´a, ahiret gunune, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; ona olan sevgisine ragmen, malı yakınlara, yetimlere, yoksullara, yol ogluna (yolda kalmısa), isteyip dilenene ve kolelere (ozgurlukleri icin) veren; namazı dosdogru kılan, zekatı veren ve ahidlestiklerinde ahidlerine vefa gosterenler ile zorda, hastalıkta ve savasın kızıstıgı zamanlarda (direnip) sabredenler(in tutum ve davranısıdır) . Iste bunlar, dogru olanlardır ve muttaki olanlar da bunlardır
Surah Al-Baqara, Verse 177


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِصَاصُ فِي ٱلۡقَتۡلَىۖ ٱلۡحُرُّ بِٱلۡحُرِّ وَٱلۡعَبۡدُ بِٱلۡعَبۡدِ وَٱلۡأُنثَىٰ بِٱلۡأُنثَىٰۚ فَمَنۡ عُفِيَ لَهُۥ مِنۡ أَخِيهِ شَيۡءٞ فَٱتِّبَاعُۢ بِٱلۡمَعۡرُوفِ وَأَدَآءٌ إِلَيۡهِ بِإِحۡسَٰنٖۗ ذَٰلِكَ تَخۡفِيفٞ مِّن رَّبِّكُمۡ وَرَحۡمَةٞۗ فَمَنِ ٱعۡتَدَىٰ بَعۡدَ ذَٰلِكَ فَلَهُۥ عَذَابٌ أَلِيمٞ

Ey iman edenler, oldurulenler hakkında size kısas yazıldı (farz kılındı) . Ozgure karsı ozgur, koleye karsı kole ve disiye karsı disi. Fakat kimin (hangi katilin) lehinde, onun (maktulun) kardesi (varisi veya velisi) tarafından bagıslanırsa, artık (yapılması gereken) orfe uymak (ve) ona (maktulun varis veya velisine) guzellikle (diyet) odemektir. Bu, Rabbinizden (size) bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim de bundan sonra tecavuzde bulunursa, onun icin elem verici bir azab vardır
Surah Al-Baqara, Verse 178


وَلَكُمۡ فِي ٱلۡقِصَاصِ حَيَوٰةٞ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Ey temiz akıl sahipleri, kısasta sizin icin hayat vardır. Umulur ki sakınırsınız
Surah Al-Baqara, Verse 179


كُتِبَ عَلَيۡكُمۡ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ ٱلۡمَوۡتُ إِن تَرَكَ خَيۡرًا ٱلۡوَصِيَّةُ لِلۡوَٰلِدَيۡنِ وَٱلۡأَقۡرَبِينَ بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُتَّقِينَ

Sizden birinize olum gelip cattıgı zaman, eger geride bir hayır bırakmıssa, anaya, babaya ve yakın akrabaya bilinen (uygun, mesru) bir tarzda vasiyette bulunması -Allah´a karsı gelmekten sakınanlara bir hak olarak- size yazıldı (farz kılındı)
Surah Al-Baqara, Verse 180


فَمَنۢ بَدَّلَهُۥ بَعۡدَ مَا سَمِعَهُۥ فَإِنَّمَآ إِثۡمُهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ يُبَدِّلُونَهُۥٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Bundan boyle kim onu (vasiyeti) isittikten sonra degistirirse, gunahı elbette onu degistirenlerin uzerinedir. Suphesiz Allah, isitendir, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 181


فَمَنۡ خَافَ مِن مُّوصٖ جَنَفًا أَوۡ إِثۡمٗا فَأَصۡلَحَ بَيۡنَهُمۡ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Bunun yanında, kim, vasiyet edenin haksızlıga egilim gostereceginden ya da gunaha gireceginden korkup da ikisinin (tarafların) arasını bulup duzeltirse, artık ona da gunah yoktur. Gercekten Allah, bagıslayandır, esirgeyendir
Surah Al-Baqara, Verse 182


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Ey iman edenler, sizden oncekilere yazıldıgı gibi, oruc, size de yazıldı (farz kılındı) . Umulur ki sakınırsınız
Surah Al-Baqara, Verse 183


أَيَّامٗا مَّعۡدُودَٰتٖۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوۡ عَلَىٰ سَفَرٖ فَعِدَّةٞ مِّنۡ أَيَّامٍ أُخَرَۚ وَعَلَى ٱلَّذِينَ يُطِيقُونَهُۥ فِدۡيَةٞ طَعَامُ مِسۡكِينٖۖ فَمَن تَطَوَّعَ خَيۡرٗا فَهُوَ خَيۡرٞ لَّهُۥۚ وَأَن تَصُومُواْ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

(Oruc) Sayılı gunlerdir. Artık sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadıgı gunler sayısınca baska gunlerde (tutsun) . Zor dayanabilenlerin uzerinde de bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardır) . Kim gonulden bir hayır yaparsa bu da kendisi icin hayırlıdır. Oruc tutmanız, -eger bilirseniz- sizin icin daha hayırlıdır
Surah Al-Baqara, Verse 184


شَهۡرُ رَمَضَانَ ٱلَّذِيٓ أُنزِلَ فِيهِ ٱلۡقُرۡءَانُ هُدٗى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَٰتٖ مِّنَ ٱلۡهُدَىٰ وَٱلۡفُرۡقَانِۚ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ ٱلشَّهۡرَ فَلۡيَصُمۡهُۖ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوۡ عَلَىٰ سَفَرٖ فَعِدَّةٞ مِّنۡ أَيَّامٍ أُخَرَۗ يُرِيدُ ٱللَّهُ بِكُمُ ٱلۡيُسۡرَ وَلَا يُرِيدُ بِكُمُ ٱلۡعُسۡرَ وَلِتُكۡمِلُواْ ٱلۡعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا هَدَىٰكُمۡ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

Ramazan ayı. Insanlar icin hidayet olan ve dogru yolu ve hak ile batılı birbirinden ayıran apacık belgeleri (kapsayan) Kur´an onda indirilmistir. Oyleyse sizden kim bu aya sahid olursa artık onu tutsun. Kim de hasta ya da yolculukta olursa, tutmadıgı gunler sayısınca diger gunlerde (tutsun) . Allah, size kolaylık diler, size zorluk dilemez. (Bu kolaylıgı) sayıyı tamamlamanız ve sizi dogru yola (hidayete) ulastırmasına karsılık Allah´ı buyuk tanımanız icindir. Umulur ki sukredersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 185


وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌۖ أُجِيبُ دَعۡوَةَ ٱلدَّاعِ إِذَا دَعَانِۖ فَلۡيَسۡتَجِيبُواْ لِي وَلۡيُؤۡمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمۡ يَرۡشُدُونَ

Kullarım beni sana soracak olursa, iste Ben (onlara) pek yakınım. Bana dua ettigi zaman dua edenin duasına cevap veririm. Oyleyse, onlar da benim cagrıma cevab versinler ve bana iman etsinler. Umulur ki irsad (dogru yolu bulmus) olurlar
Surah Al-Baqara, Verse 186


أُحِلَّ لَكُمۡ لَيۡلَةَ ٱلصِّيَامِ ٱلرَّفَثُ إِلَىٰ نِسَآئِكُمۡۚ هُنَّ لِبَاسٞ لَّكُمۡ وَأَنتُمۡ لِبَاسٞ لَّهُنَّۗ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمۡ كُنتُمۡ تَخۡتَانُونَ أَنفُسَكُمۡ فَتَابَ عَلَيۡكُمۡ وَعَفَا عَنكُمۡۖ فَٱلۡـَٰٔنَ بَٰشِرُوهُنَّ وَٱبۡتَغُواْ مَا كَتَبَ ٱللَّهُ لَكُمۡۚ وَكُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ حَتَّىٰ يَتَبَيَّنَ لَكُمُ ٱلۡخَيۡطُ ٱلۡأَبۡيَضُ مِنَ ٱلۡخَيۡطِ ٱلۡأَسۡوَدِ مِنَ ٱلۡفَجۡرِۖ ثُمَّ أَتِمُّواْ ٱلصِّيَامَ إِلَى ٱلَّيۡلِۚ وَلَا تُبَٰشِرُوهُنَّ وَأَنتُمۡ عَٰكِفُونَ فِي ٱلۡمَسَٰجِدِۗ تِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَقۡرَبُوهَاۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ

Oruc gecesinde kadınlarınıza yaklasmak size helal kılındı. Onlar, sizin ortuleriniz, siz de onların ortususunuz. Allah, gercekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte oldugunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bagısladı. Artık onlara yaklasın ve Allah´ın sizin icin yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırd edilinceye kadar yiyin, icin, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta oldugunuz zamanlarda da onlara (kadınlarınıza) yaklasmayın. Bunlar, Allah´ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanasmayın. Iste Allah, insanlara ayetlerini boylece acıklar; umulur ki sakınırlar
Surah Al-Baqara, Verse 187


وَلَا تَأۡكُلُوٓاْ أَمۡوَٰلَكُم بَيۡنَكُم بِٱلۡبَٰطِلِ وَتُدۡلُواْ بِهَآ إِلَى ٱلۡحُكَّامِ لِتَأۡكُلُواْ فَرِيقٗا مِّنۡ أَمۡوَٰلِ ٱلنَّاسِ بِٱلۡإِثۡمِ وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Birbirinizin mallarını haksızlıkla yemeyin ve siz, bile bile gunahla insanların mallarından bir bolumunu, yemeniz icin onları hakimlere aktarmayın
Surah Al-Baqara, Verse 188


۞يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡأَهِلَّةِۖ قُلۡ هِيَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلۡحَجِّۗ وَلَيۡسَ ٱلۡبِرُّ بِأَن تَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلۡبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِنۡ أَبۡوَٰبِهَاۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُونَ

Sana, hilalleri (dogus halindeki ayları) sorarlar. De ki: «O, insanlar ve hacc icin belirlenmis vakitlerdir. Iyilik (birr), evlere arkalarından gelmeniz degildir, ama iyilik sakınan(ın tutumudur) . Evlere kapılarından girin. Allah´tan sakının, umulur ki kurtulusa erersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 189


وَقَٰتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ ٱلَّذِينَ يُقَٰتِلُونَكُمۡ وَلَا تَعۡتَدُوٓاْۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلۡمُعۡتَدِينَ

Sizinle savasanlara karsı Allah yolunda savasın, (ancak) asırı gitmeyin. Elbette Allah asırı gidenleri sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 190


وَٱقۡتُلُوهُمۡ حَيۡثُ ثَقِفۡتُمُوهُمۡ وَأَخۡرِجُوهُم مِّنۡ حَيۡثُ أَخۡرَجُوكُمۡۚ وَٱلۡفِتۡنَةُ أَشَدُّ مِنَ ٱلۡقَتۡلِۚ وَلَا تُقَٰتِلُوهُمۡ عِندَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ حَتَّىٰ يُقَٰتِلُوكُمۡ فِيهِۖ فَإِن قَٰتَلُوكُمۡ فَٱقۡتُلُوهُمۡۗ كَذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Onları, buldugunuz yerde oldurun ve sizi cıkardıkları yerden siz de onları cıkarın. Fitne, oldurmeden beterdir. Onlar, size karsı savasıncaya kadar siz, Mescid-i Haram yanında onlarla savasmayın. Sizinle savasırlarsa siz de onlarla savasın. Kafirlerin cezası iste boyledir
Surah Al-Baqara, Verse 191


فَإِنِ ٱنتَهَوۡاْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Onlar, (savasa) son verirlerse (siz de son verin) : suphesiz Allah, bagıslayandır, esirgeyendir
Surah Al-Baqara, Verse 192


وَقَٰتِلُوهُمۡ حَتَّىٰ لَا تَكُونَ فِتۡنَةٞ وَيَكُونَ ٱلدِّينُ لِلَّهِۖ فَإِنِ ٱنتَهَوۡاْ فَلَا عُدۡوَٰنَ إِلَّا عَلَى ٱلظَّـٰلِمِينَ

(Yeryuzunde) Fitne kalmayıncaya ve din (yalnız) Allah´ın oluncaya kadar onlarla savasın. Eger vazgecerlerse, artık zulum yapanlardan baskasına karsı dusmanlık yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 193


ٱلشَّهۡرُ ٱلۡحَرَامُ بِٱلشَّهۡرِ ٱلۡحَرَامِ وَٱلۡحُرُمَٰتُ قِصَاصٞۚ فَمَنِ ٱعۡتَدَىٰ عَلَيۡكُمۡ فَٱعۡتَدُواْ عَلَيۡهِ بِمِثۡلِ مَا ٱعۡتَدَىٰ عَلَيۡكُمۡۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلۡمُتَّقِينَ

Haram ay, haram aya karsılıktır: hurmetler (de) karsılıklıdır. Oyleyse kim size saldırırsa, size saldırdıgı gibi siz de ona saldırın. Allah´tan korkup sakının ve bilin ki muhakkak Allah, korkup sakınanlarla beraberdir
Surah Al-Baqara, Verse 194


وَأَنفِقُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا تُلۡقُواْ بِأَيۡدِيكُمۡ إِلَى ٱلتَّهۡلُكَةِ وَأَحۡسِنُوٓاْۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Allah yolunda infak edin ve kendinizi kendi ellerinizle tehlikeye atmayın. Iyilik edin. Suphesiz Allah, iyilik edenleri sever
Surah Al-Baqara, Verse 195


وَأَتِمُّواْ ٱلۡحَجَّ وَٱلۡعُمۡرَةَ لِلَّهِۚ فَإِنۡ أُحۡصِرۡتُمۡ فَمَا ٱسۡتَيۡسَرَ مِنَ ٱلۡهَدۡيِۖ وَلَا تَحۡلِقُواْ رُءُوسَكُمۡ حَتَّىٰ يَبۡلُغَ ٱلۡهَدۡيُ مَحِلَّهُۥۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوۡ بِهِۦٓ أَذٗى مِّن رَّأۡسِهِۦ فَفِدۡيَةٞ مِّن صِيَامٍ أَوۡ صَدَقَةٍ أَوۡ نُسُكٖۚ فَإِذَآ أَمِنتُمۡ فَمَن تَمَتَّعَ بِٱلۡعُمۡرَةِ إِلَى ٱلۡحَجِّ فَمَا ٱسۡتَيۡسَرَ مِنَ ٱلۡهَدۡيِۚ فَمَن لَّمۡ يَجِدۡ فَصِيَامُ ثَلَٰثَةِ أَيَّامٖ فِي ٱلۡحَجِّ وَسَبۡعَةٍ إِذَا رَجَعۡتُمۡۗ تِلۡكَ عَشَرَةٞ كَامِلَةٞۗ ذَٰلِكَ لِمَن لَّمۡ يَكُنۡ أَهۡلُهُۥ حَاضِرِي ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Haccı da, umreyi de Allah icin tamamlayın. Eger (dusman, hastalık ve buna benzer nedenlerle) kusatılırsanız, artık size kolay gelen kurban(ı gonderin) . Kurban yerine varıncaya kadar baslarınızı tıras etmeyin. Kim sizden hasta ise ya da basından sikayeti varsa, onun ya oruc ya sadaka veya kurban olarak fidye (vermesi gerekir) . Guvenlige kavusursanız, hacca kadar umre ile yararlanmak isteyene, kolayına gelen bir kurban (ı kesmesi gerekir) . Bulamayana da, hacc´da uc gun, dondugunuzde yedi (gun) olmak uzere, bunlara, tamı tamına on (gundur) oruc vardır. Bu, ailesi Mescid-i Haram´da olmayanlar icindir. Allah´tan korkun ve bilin ki Allah, muhakkak cezası pek cetin olandır
Surah Al-Baqara, Verse 196


ٱلۡحَجُّ أَشۡهُرٞ مَّعۡلُومَٰتٞۚ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ ٱلۡحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِي ٱلۡحَجِّۗ وَمَا تَفۡعَلُواْ مِنۡ خَيۡرٖ يَعۡلَمۡهُ ٱللَّهُۗ وَتَزَوَّدُواْ فَإِنَّ خَيۡرَ ٱلزَّادِ ٱلتَّقۡوَىٰۖ وَٱتَّقُونِ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ

Hac, bilinen aylardır. Boylelikle kim onlarda haccı farz eder, (yerine getirir) se, (bilsin ki) hacda kadına yaklasmak, fısk yapmak ve kavgaya girismek yoktur. Siz, hayır adına ne yaparsanız, Allah, onu bilir. Azık edinin, kuskusuz, azıgın en hayırlısı takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, benden korkup sakının
Surah Al-Baqara, Verse 197


لَيۡسَ عَلَيۡكُمۡ جُنَاحٌ أَن تَبۡتَغُواْ فَضۡلٗا مِّن رَّبِّكُمۡۚ فَإِذَآ أَفَضۡتُم مِّنۡ عَرَفَٰتٖ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ عِندَ ٱلۡمَشۡعَرِ ٱلۡحَرَامِۖ وَٱذۡكُرُوهُ كَمَا هَدَىٰكُمۡ وَإِن كُنتُم مِّن قَبۡلِهِۦ لَمِنَ ٱلضَّآلِّينَ

Rabbinizden bir fazl istemenizde size sakınca yoktur. Arafat´tan hep birlikte indiginizde Allah´ı Mes´ar-ı Haram´da anın. O, sizi nasıl dogru yola yoneltip ilettiyse, siz de O´nu anın. Gercek su ki, siz bundan evvel sapık olanlardandınız
Surah Al-Baqara, Verse 198


ثُمَّ أَفِيضُواْ مِنۡ حَيۡثُ أَفَاضَ ٱلنَّاسُ وَٱسۡتَغۡفِرُواْ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Sonra insanların (topluca) akın ettigi yerden siz de akın edin ve Allah´tan bagıslanma dileyin. Suphesiz Allah, bagıslayandır, esirgeyendir
Surah Al-Baqara, Verse 199


فَإِذَا قَضَيۡتُم مَّنَٰسِكَكُمۡ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ كَذِكۡرِكُمۡ ءَابَآءَكُمۡ أَوۡ أَشَدَّ ذِكۡرٗاۗ فَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِي ٱلدُّنۡيَا وَمَا لَهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ مِنۡ خَلَٰقٖ

(Hac) ibadetlerinizi bitirdiginizde, artık (cahiliye doneminde) atalarınızı andıgınız gibi hatta ondan da kuvvetli bir anma ile Allah´ı anın. Insanlardan oylesi vardır ki: «Rabbimiz, bize dunyada ver» der; onun ahirette nasibi yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 200


وَمِنۡهُم مَّن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِي ٱلدُّنۡيَا حَسَنَةٗ وَفِي ٱلۡأٓخِرَةِ حَسَنَةٗ وَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ

Onlardan oylesi de vardır ki: «Rabbimiz, bize dunyada da iyilik ver, ahirette de iyilik (ver) ve bizi atesin azabından koru.» der
Surah Al-Baqara, Verse 201


أُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمۡ نَصِيبٞ مِّمَّا كَسَبُواْۚ وَٱللَّهُ سَرِيعُ ٱلۡحِسَابِ

Iste bunların kazandıklarına karsılık nasibleri vardır. Allah, hesabı pek seri gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 202


۞وَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ فِيٓ أَيَّامٖ مَّعۡدُودَٰتٖۚ فَمَن تَعَجَّلَ فِي يَوۡمَيۡنِ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِ وَمَن تَأَخَّرَ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۖ لِمَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّكُمۡ إِلَيۡهِ تُحۡشَرُونَ

Sayılı gunlerde Allah´ı anın. Iki gunde (Mina´dan donmek icin) elini cabuk tutana gunah yoktur, geri kalana da gunah yoktur. (Bu) sakınan icin(dir.) Allah´tan korkup sakının ve gercekten bilin ki, siz O´na dondurulup toplanacaksınız
Surah Al-Baqara, Verse 203


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يُعۡجِبُكَ قَوۡلُهُۥ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَيُشۡهِدُ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا فِي قَلۡبِهِۦ وَهُوَ أَلَدُّ ٱلۡخِصَامِ

insanlardan oylesi de vardır ki, dunya hayatına iliskin sozleri senin hosuna gider ve kalbindekine ragmen Allah´ı sahid getirir; oysa o azılı bir dusmandır
Surah Al-Baqara, Verse 204


وَإِذَا تَوَلَّىٰ سَعَىٰ فِي ٱلۡأَرۡضِ لِيُفۡسِدَ فِيهَا وَيُهۡلِكَ ٱلۡحَرۡثَ وَٱلنَّسۡلَۚ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلۡفَسَادَ

O, is basına gecti mi (ya da sırtını cevrip gitti mi) yeryuzunde fesad cıkarmaya, ekini ve nesli helak etmeye caba harcar. Allah ise, fesadı (bozgunculugu ve kıskırtıcılıgı) sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 205


وَإِذَا قِيلَ لَهُ ٱتَّقِ ٱللَّهَ أَخَذَتۡهُ ٱلۡعِزَّةُ بِٱلۡإِثۡمِۚ فَحَسۡبُهُۥ جَهَنَّمُۖ وَلَبِئۡسَ ٱلۡمِهَادُ

Ona: «Allah´tan kork» denildigi zaman, onu buyukluk gururu gunaha surukleyerek alıp kusatır. Boylesine cehennem yeter; ne kotu bir yataktır o
Surah Al-Baqara, Verse 206


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَشۡرِي نَفۡسَهُ ٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ رَءُوفُۢ بِٱلۡعِبَادِ

Insanlardan oylesi de vardır ki, Allah´ın rızasını ara(yıp kazan) mak amacıyla nefsini satın alır. Allah, kullarına karsı sefkatli olandır
Surah Al-Baqara, Verse 207


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱدۡخُلُواْ فِي ٱلسِّلۡمِ كَآفَّةٗ وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ

Ey iman edenler, hepiniz topluca ´barıs ve guvenlige (silm´e Islam´a) girin ve seytanın adımlarını izlemeyin. Cunku o, size apacık bir dusmandır
Surah Al-Baqara, Verse 208


فَإِن زَلَلۡتُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡكُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ فَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Size, apacık belgeler (ayetler) geldikten sonra yine ayagınız kayarsa, bilin ki Allah, gercekten ustun ve gucludur, hukum ve hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 209


هَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّآ أَن يَأۡتِيَهُمُ ٱللَّهُ فِي ظُلَلٖ مِّنَ ٱلۡغَمَامِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ وَقُضِيَ ٱلۡأَمۡرُۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرۡجَعُ ٱلۡأُمُورُ

Onlar, bulut golgeleri icinde Allah´ın (azabının) meleklerle onlara gelmesini ve isin bitirilivermesini mi gozluyorlar? Oysa butun isler Allah´a doner
Surah Al-Baqara, Verse 210


سَلۡ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ كَمۡ ءَاتَيۡنَٰهُم مِّنۡ ءَايَةِۭ بَيِّنَةٖۗ وَمَن يُبَدِّلۡ نِعۡمَةَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُ فَإِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Israilogularına sor, onlara nice acık ayet(ler) verdik. Kendisine geldikten sonra kim Allah´ın nimetini degistirirse, (bilsin ki) suphesiz Allah, cezası pek siddetli olandır
Surah Al-Baqara, Verse 211


زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا وَيَسۡخَرُونَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۘ وَٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ فَوۡقَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۗ وَٱللَّهُ يَرۡزُقُ مَن يَشَآءُ بِغَيۡرِ حِسَابٖ

Inkar edenlere dunya hayatı cekici kılındı (suslendi) . Onlar, iman edenlerden kimileriyle alay ederler. Oysa korkup sakınanlar, kıyamet gunu onların ustundedir. Allah, diledigine hesapsız rızık verir
Surah Al-Baqara, Verse 212


كَانَ ٱلنَّاسُ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗ فَبَعَثَ ٱللَّهُ ٱلنَّبِيِّـۧنَ مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ وَأَنزَلَ مَعَهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّ لِيَحۡكُمَ بَيۡنَ ٱلنَّاسِ فِيمَا ٱخۡتَلَفُواْ فِيهِۚ وَمَا ٱخۡتَلَفَ فِيهِ إِلَّا ٱلَّذِينَ أُوتُوهُ مِنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ بَغۡيَۢا بَيۡنَهُمۡۖ فَهَدَى ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لِمَا ٱخۡتَلَفُواْ فِيهِ مِنَ ٱلۡحَقِّ بِإِذۡنِهِۦۗ وَٱللَّهُ يَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٍ

Insanlar tek bir ummetti. Allah, mujdeciler ve uyarıcı-korkutucular olarak peygamberler gonderdi ve beraberlerinde, insanların anlasmazlıga dustukleri seyler konusunda, aralarında hukum vermek uzere hak kitaplar indirdi. Oysa kendilerine apacık ayetler geldikten sonra, birbirlerine karsı-olan ´azgınlık ve kıskanclıkları yuzunden anlasmazlıga dusenler, o, (Kitap) verilenlerden baskası degildir.´ Boylece Allah, iman edenleri, hakkında ayrılıga dustukleri gercege kendi izniyle eristirdi. Allah, kimi dilerse onu dogruya yoneltip iletir
Surah Al-Baqara, Verse 213


أَمۡ حَسِبۡتُمۡ أَن تَدۡخُلُواْ ٱلۡجَنَّةَ وَلَمَّا يَأۡتِكُم مَّثَلُ ٱلَّذِينَ خَلَوۡاْ مِن قَبۡلِكُمۖ مَّسَّتۡهُمُ ٱلۡبَأۡسَآءُ وَٱلضَّرَّآءُ وَزُلۡزِلُواْ حَتَّىٰ يَقُولَ ٱلرَّسُولُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ مَتَىٰ نَصۡرُ ٱللَّهِۗ أَلَآ إِنَّ نَصۡرَ ٱللَّهِ قَرِيبٞ

Yoksa sizden once gelip gecenlerin hali, basınıza gelmeden cennete gireceginizi mi sandınız? Onlara oyle bir yoksulluk oyle dayanılmaz bir zorluk cattı ve oylesine sarsıldılar ki, sonunda peygamber, beraberindeki mu´minlerle: «Allah´ın yardımı ne zaman?» diyordu. Dikkat edin. Suphesiz Allah´ın yardımı pek yakındır
Surah Al-Baqara, Verse 214


يَسۡـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَۖ قُلۡ مَآ أَنفَقۡتُم مِّنۡ خَيۡرٖ فَلِلۡوَٰلِدَيۡنِ وَٱلۡأَقۡرَبِينَ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَٱبۡنِ ٱلسَّبِيلِۗ وَمَا تَفۡعَلُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٞ

Sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: «Hayır olarak infak edeceginiz sey, anne-babaya, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yol ogluna (yolda kalmısa) dır. Hayır olarak her ne yaparsanız, Allah onu kuskusuz bilir.»
Surah Al-Baqara, Verse 215


كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِتَالُ وَهُوَ كُرۡهٞ لَّكُمۡۖ وَعَسَىٰٓ أَن تَكۡرَهُواْ شَيۡـٔٗا وَهُوَ خَيۡرٞ لَّكُمۡۖ وَعَسَىٰٓ أَن تُحِبُّواْ شَيۡـٔٗا وَهُوَ شَرّٞ لَّكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ وَأَنتُمۡ لَا تَعۡلَمُونَ

Savas, hosunuza gitmedigi halde uzerinize yazıldı (farz kılındı) . Olur ki hosunuza gitmeyen bir sey, sizin icin hayırlıdır ve olur ki, sevdiginiz sey de sizin icin bir serdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 216


يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلشَّهۡرِ ٱلۡحَرَامِ قِتَالٖ فِيهِۖ قُلۡ قِتَالٞ فِيهِ كَبِيرٞۚ وَصَدٌّ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ وَكُفۡرُۢ بِهِۦ وَٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ وَإِخۡرَاجُ أَهۡلِهِۦ مِنۡهُ أَكۡبَرُ عِندَ ٱللَّهِۚ وَٱلۡفِتۡنَةُ أَكۡبَرُ مِنَ ٱلۡقَتۡلِۗ وَلَا يَزَالُونَ يُقَٰتِلُونَكُمۡ حَتَّىٰ يَرُدُّوكُمۡ عَن دِينِكُمۡ إِنِ ٱسۡتَطَٰعُواْۚ وَمَن يَرۡتَدِدۡ مِنكُمۡ عَن دِينِهِۦ فَيَمُتۡ وَهُوَ كَافِرٞ فَأُوْلَـٰٓئِكَ حَبِطَتۡ أَعۡمَٰلُهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Sana haram olan ayı, onda savasmayı sorarlar. De ki: «Onda savasmak buyuk (bir gunahtır).» Allah katında ise, Allah´ın yolundan alıkoymak, onu inkar etmek, Mescid-i Haram´a engel olmak ve halkını oradan cıkarmak daha buyuk (bir gunahtır). Fitne ise, katilden beterdir. Eger guc yetirirlerse, sizi dininizden geri cevirinceye kadar sizinle savasmayı surdururler; sizden kim dininden doner ve kafir olarak olurse, artık onların butun yapıp etmeleri (amelleri) dunyada da, ahirette de bosa cıkmıstır ve onlar atesin halkıdır, onda surekli kalacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 217


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱلَّذِينَ هَاجَرُواْ وَجَٰهَدُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ أُوْلَـٰٓئِكَ يَرۡجُونَ رَحۡمَتَ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Suphesiz iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda cihad edenler; iste onlar, Allah´ın rahmetini umabilirler. Allah bagıslayandır, esirgeyendir
Surah Al-Baqara, Verse 218


۞يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡخَمۡرِ وَٱلۡمَيۡسِرِۖ قُلۡ فِيهِمَآ إِثۡمٞ كَبِيرٞ وَمَنَٰفِعُ لِلنَّاسِ وَإِثۡمُهُمَآ أَكۡبَرُ مِن نَّفۡعِهِمَاۗ وَيَسۡـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَۖ قُلِ ٱلۡعَفۡوَۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَتَفَكَّرُونَ

Sana ickiyi ve kumarı sorarlar. De ki: «Onlarda hem buyuk gunah, hem de insanlar icin (bazı) yararlar vardır. Ama gunahları yararlarından daha buyuktur.» Ve sana neyi infak edeceklerini sorarlar. De ki: «Ihtiyactan artakalanı.» Boylece Allah, size ayetlerini acıklar; umulur ki dusunursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 219


فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِۗ وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡيَتَٰمَىٰۖ قُلۡ إِصۡلَاحٞ لَّهُمۡ خَيۡرٞۖ وَإِن تُخَالِطُوهُمۡ فَإِخۡوَٰنُكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ ٱلۡمُفۡسِدَ مِنَ ٱلۡمُصۡلِحِۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَأَعۡنَتَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Hem dunya (konusun) da, hem ahiret (konusunda) . Ve sana yetimleri sorarlar. De ki: «Onları ıslah etmek (yararlı kılmak) hayırlıdır. Eger onları aranıza katarsanız, artık onlar sizin kardeslerinizdir. Allah bozgun (fesad) cıkaranı ıslah ediciden bilir (ayırdeder) . Eger Allah dileseydi size gucluk cıkarırdı. Suphesiz Allah guclu ve ustun olandır, hukum ve hikmet sahibidir.»
Surah Al-Baqara, Verse 220


وَلَا تَنكِحُواْ ٱلۡمُشۡرِكَٰتِ حَتَّىٰ يُؤۡمِنَّۚ وَلَأَمَةٞ مُّؤۡمِنَةٌ خَيۡرٞ مِّن مُّشۡرِكَةٖ وَلَوۡ أَعۡجَبَتۡكُمۡۗ وَلَا تُنكِحُواْ ٱلۡمُشۡرِكِينَ حَتَّىٰ يُؤۡمِنُواْۚ وَلَعَبۡدٞ مُّؤۡمِنٌ خَيۡرٞ مِّن مُّشۡرِكٖ وَلَوۡ أَعۡجَبَكُمۡۗ أُوْلَـٰٓئِكَ يَدۡعُونَ إِلَى ٱلنَّارِۖ وَٱللَّهُ يَدۡعُوٓاْ إِلَى ٱلۡجَنَّةِ وَٱلۡمَغۡفِرَةِ بِإِذۡنِهِۦۖ وَيُبَيِّنُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ

Musrik kadınları, iman edinceye kadar nikahlamayın; iman eden bir cariye, -hosunuza gitse de- musrik bir kadından daha hayırlıdır. Musrik erkekleri de iman edinceye kadar nikahlamayın; iman eden bir kole, -hosunuza gitse de- musrik bir erkekten daha hayırlıdır. Onlar, atese cagırırlar, Allah ise kendi izniyle cennete ve magfirete cagırır. O, insanlara ayetlerini acıklar. Umulur ki ogut alıp dusunurler
Surah Al-Baqara, Verse 221


وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡمَحِيضِۖ قُلۡ هُوَ أَذٗى فَٱعۡتَزِلُواْ ٱلنِّسَآءَ فِي ٱلۡمَحِيضِ وَلَا تَقۡرَبُوهُنَّ حَتَّىٰ يَطۡهُرۡنَۖ فَإِذَا تَطَهَّرۡنَ فَأۡتُوهُنَّ مِنۡ حَيۡثُ أَمَرَكُمُ ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلتَّوَّـٰبِينَ وَيُحِبُّ ٱلۡمُتَطَهِّرِينَ

Sana ´kadınların aybası halini´ sorarlar. De ki: «O, bir rahatsızlık (eza) dır. Aybası halinde kadınlardan ayrılın ve temizleninceye kadar onlara yaklasmayın. Eger temizlenirlerse, Allah´ın size emrettigi yerden onlara gidin. Suphesiz Allah, tevbe edenleri sever, temizlenenleri de sever.»
Surah Al-Baqara, Verse 222


نِسَآؤُكُمۡ حَرۡثٞ لَّكُمۡ فَأۡتُواْ حَرۡثَكُمۡ أَنَّىٰ شِئۡتُمۡۖ وَقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُمۡۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّكُم مُّلَٰقُوهُۗ وَبَشِّرِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ

Kadınlarınız sizin tarlanızdır; tarlanıza dilediginiz gibi varın. Kendiniz icin (gelecege hazırlık olarak guzel davranıslar) takdim edin. Allah´tan korkup sakının ve bilin ki elbette O´na kavusucusunuz. Iman edenlere mujde ver
Surah Al-Baqara, Verse 223


وَلَا تَجۡعَلُواْ ٱللَّهَ عُرۡضَةٗ لِّأَيۡمَٰنِكُمۡ أَن تَبَرُّواْ وَتَتَّقُواْ وَتُصۡلِحُواْ بَيۡنَ ٱلنَّاسِۚ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Bir de yeminlerinizi bahane ederek iyilik yapmanız, sakınmanız ve insanların arasını duzeltmenize Allah´ı engel kılmayın. Allah isitendir, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 224


لَّا يُؤَاخِذُكُمُ ٱللَّهُ بِٱللَّغۡوِ فِيٓ أَيۡمَٰنِكُمۡ وَلَٰكِن يُؤَاخِذُكُم بِمَا كَسَبَتۡ قُلُوبُكُمۡۗ وَٱللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٞ

Allah sizi, yeminlerinizdeki ´rastgele soylemelerinizden, bos sozler (lagv) ´den dolayı sorumlu tutmaz; fakat sizi kalplerinizin kazandıklarından dolayı sorumlu tutar. Allah bagıslayandır, yumusak davranandır
Surah Al-Baqara, Verse 225


لِّلَّذِينَ يُؤۡلُونَ مِن نِّسَآئِهِمۡ تَرَبُّصُ أَرۡبَعَةِ أَشۡهُرٖۖ فَإِن فَآءُو فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Kadınlarından uzaklasmaya yemin edenler icin dort ay bekleme suresi vardır. Eger (bu sure icinde) donerlerse, suphesiz Allah, bagıslayandır, esirgeyendir
Surah Al-Baqara, Verse 226


وَإِنۡ عَزَمُواْ ٱلطَّلَٰقَ فَإِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

(Yok) Eger bosamada kararlı davranırsa (bosanırlar) . Suphesiz Allah, isitendir, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 227


وَٱلۡمُطَلَّقَٰتُ يَتَرَبَّصۡنَ بِأَنفُسِهِنَّ ثَلَٰثَةَ قُرُوٓءٖۚ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَن يَكۡتُمۡنَ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ فِيٓ أَرۡحَامِهِنَّ إِن كُنَّ يُؤۡمِنَّ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۚ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِي ذَٰلِكَ إِنۡ أَرَادُوٓاْ إِصۡلَٰحٗاۚ وَلَهُنَّ مِثۡلُ ٱلَّذِي عَلَيۡهِنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۚ وَلِلرِّجَالِ عَلَيۡهِنَّ دَرَجَةٞۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Bosanmıs kadınlar kendi kendilerine uc ´hayız ve temizlenme suresi´ beklerler. Eger Allah´a ve ahiret gunune inanıyorlarsa Allah´ın rahimlerinde yarattıgını saklamaları onlara helal olmaz. Kocaları, bu sure icinde barısmak isterlerse, onları geri almada (herkesten) daha cok hak sahibidirler. Onların lehine de, aleyhlerindeki maruf hakka denk bir hak vardır. Yalnız erkekler icin onlar uzerinde bir derece (farkı) var. Allah Aziz olandır. Hakim olandır
Surah Al-Baqara, Verse 228


ٱلطَّلَٰقُ مَرَّتَانِۖ فَإِمۡسَاكُۢ بِمَعۡرُوفٍ أَوۡ تَسۡرِيحُۢ بِإِحۡسَٰنٖۗ وَلَا يَحِلُّ لَكُمۡ أَن تَأۡخُذُواْ مِمَّآ ءَاتَيۡتُمُوهُنَّ شَيۡـًٔا إِلَّآ أَن يَخَافَآ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِۖ فَإِنۡ خِفۡتُمۡ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَا فِيمَا ٱفۡتَدَتۡ بِهِۦۗ تِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَعۡتَدُوهَاۚ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ ٱللَّهِ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

Bosanma iki defadır. (Sonra ise) Ya iyilikle tutmak ya da guzellikle bırakmadır. Onlara (kadınlara) verdiginiz bir seyi geri almanız sizin icin helal olmaz: Ancak ikisinin Allah´ın sınırlarını ayakta tutmayacaklarından korkmus olmaları (durumu baska) . Eger ikisinin Allah´ın sınırlarını ayakta tutamıyacaklarından korkarsanız, bu durumda (kadının) fidye vermesinde ikisi icin de gunah yoktur. Iste bunlar, Allah´ın sınırlarıdır; onlara tecavuz etmeyin. Kim Allah´ın sınırlarına tecavuz ederse, onlar zalimlerin ta kendileridir
Surah Al-Baqara, Verse 229


فَإِن طَلَّقَهَا فَلَا تَحِلُّ لَهُۥ مِنۢ بَعۡدُ حَتَّىٰ تَنكِحَ زَوۡجًا غَيۡرَهُۥۗ فَإِن طَلَّقَهَا فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَآ أَن يَتَرَاجَعَآ إِن ظَنَّآ أَن يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِۗ وَتِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ يُبَيِّنُهَا لِقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ

Yine onu (kadını ucuncu defa) bosarsa, (kadın) onun dısında bir baska kocayla nikahlanmadıkca ona helal olmaz. Eger (bu koca da) onu bosarsa, onlar (ilk koca ile karısı) Allah´ın sınırlarını ayakta tutacaklarını sanıyorlarsa, tekrar birbirlerine donmelerinde ikisi icin de gunah yoktur. Iste bunlar, Allah´ın sınırlarıdır; bilen bir topluluk icin bunları (boyle) acıklar
Surah Al-Baqara, Verse 230


وَإِذَا طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمۡسِكُوهُنَّ بِمَعۡرُوفٍ أَوۡ سَرِّحُوهُنَّ بِمَعۡرُوفٖۚ وَلَا تُمۡسِكُوهُنَّ ضِرَارٗا لِّتَعۡتَدُواْۚ وَمَن يَفۡعَلۡ ذَٰلِكَ فَقَدۡ ظَلَمَ نَفۡسَهُۥۚ وَلَا تَتَّخِذُوٓاْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ هُزُوٗاۚ وَٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتَ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡ وَمَآ أَنزَلَ عَلَيۡكُم مِّنَ ٱلۡكِتَٰبِ وَٱلۡحِكۡمَةِ يَعِظُكُم بِهِۦۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Kadınları bosadıgınızda, bekleme surelerini tamamlamıslarsa, onları ya guzellikle tutun ya da guzellikle bırakın. Fakat haklarını ihlal edip zarar vermek icin onları (yanınızda) tutmayın. Kim boyle yaparsa artık o, kendi nefsine zulmetmis olur. Allah´ın ayetlerini oyun (konusu) edinmeyin ve Allah´ın size verdigi nimeti ve size ogut olsun diye size indirdigi Kitab´ı ve hikmeti anın. Allah´tan da korkup sakının ve bilin ki, Allah her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 231


وَإِذَا طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا تَعۡضُلُوهُنَّ أَن يَنكِحۡنَ أَزۡوَٰجَهُنَّ إِذَا تَرَٰضَوۡاْ بَيۡنَهُم بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ ذَٰلِكَ يُوعَظُ بِهِۦ مَن كَانَ مِنكُمۡ يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۗ ذَٰلِكُمۡ أَزۡكَىٰ لَكُمۡ وَأَطۡهَرُۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ وَأَنتُمۡ لَا تَعۡلَمُونَ

Kadınları bosadıgınızda, bekleme surelerini de tamamlamıslarsa -birbirleriyle maruf (bilinen mesru bicimde) anlastıkları takdirde- onlara, kendilerini kocalarına nikahlamalarına engel cıkarmayın. Iste, icinizde Allah´a ve ahiret gunune iman edenlere bununla (boyle) ogut verilir. Bu, sizin icin daha hayırlı ve daha temizdir. Allah, bilir de siz bilmezsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 232


۞وَٱلۡوَٰلِدَٰتُ يُرۡضِعۡنَ أَوۡلَٰدَهُنَّ حَوۡلَيۡنِ كَامِلَيۡنِۖ لِمَنۡ أَرَادَ أَن يُتِمَّ ٱلرَّضَاعَةَۚ وَعَلَى ٱلۡمَوۡلُودِ لَهُۥ رِزۡقُهُنَّ وَكِسۡوَتُهُنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۚ لَا تُكَلَّفُ نَفۡسٌ إِلَّا وُسۡعَهَاۚ لَا تُضَآرَّ وَٰلِدَةُۢ بِوَلَدِهَا وَلَا مَوۡلُودٞ لَّهُۥ بِوَلَدِهِۦۚ وَعَلَى ٱلۡوَارِثِ مِثۡلُ ذَٰلِكَۗ فَإِنۡ أَرَادَا فِصَالًا عَن تَرَاضٖ مِّنۡهُمَا وَتَشَاوُرٖ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَاۗ وَإِنۡ أَرَدتُّمۡ أَن تَسۡتَرۡضِعُوٓاْ أَوۡلَٰدَكُمۡ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ إِذَا سَلَّمۡتُم مَّآ ءَاتَيۡتُم بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ

Emzirmeyi tamamlamak isteyenler icin anneler cocuklarını iki tam yıl emzirirler. Onların (annelerin) yiyecegi, giyecegi bilinen (orf) e uygun olarak, cocuk kendisinin olana (babaya) aittir. Kimseye guc yetireceginin dısında (yuk ve sorumluluk) teklif edilmez. Anne, cocugu, cocuk kendisinin olan baba da, cocugu dolayısıyla zarara ugratılmasın; mirascı uzerindeki (sorumluluk ve gorev) de bunun gibidir. Eger (anne ve baba) aralarında rıza ile ve danısarak (cocugu iki yıl tamamlanmadan) sutten ayırmayı isterlerse, ikisi icin de bir gucluk yoktur. Ve eger cocuklarınızı (bir sut anneye) emzirtmek isterseniz, orfe uygun vereceginizi odedikten sonra size bir sorumluluk yoktur. Allah´tan korkup sakının ve bilin ki, Allah yapmakta olduklarınızı gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 233


وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوۡنَ مِنكُمۡ وَيَذَرُونَ أَزۡوَٰجٗا يَتَرَبَّصۡنَ بِأَنفُسِهِنَّ أَرۡبَعَةَ أَشۡهُرٖ وَعَشۡرٗاۖ فَإِذَا بَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِيمَا فَعَلۡنَ فِيٓ أَنفُسِهِنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ

Icinizden olenlerin (geride) bıraktıgı esler, kendi kendilerine dort ay on (gun) beklerler. Bu bekleme suresi doldugundan, artık onların kendi haklarında maruf (mesru) bir sekilde yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah, islediklerinizden haberi olandır
Surah Al-Baqara, Verse 234


وَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِيمَا عَرَّضۡتُم بِهِۦ مِنۡ خِطۡبَةِ ٱلنِّسَآءِ أَوۡ أَكۡنَنتُمۡ فِيٓ أَنفُسِكُمۡۚ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمۡ سَتَذۡكُرُونَهُنَّ وَلَٰكِن لَّا تُوَاعِدُوهُنَّ سِرًّا إِلَّآ أَن تَقُولُواْ قَوۡلٗا مَّعۡرُوفٗاۚ وَلَا تَعۡزِمُواْ عُقۡدَةَ ٱلنِّكَاحِ حَتَّىٰ يَبۡلُغَ ٱلۡكِتَٰبُ أَجَلَهُۥۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ فَٱحۡذَرُوهُۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ حَلِيمٞ

(Iddeti bekleyen) Kadınları nikahlamak istediginizi (onlara) sezdirmenizde ya da boyle bir istegi gonlunuzde saklamanızda sizin icin bir sakınca yoktur. Gercekte Allah, sizin onları (kalbinizden gecirip) anacagınızı bilmistir. Sakın bilinen (mesru) sozler dısında onlarla gizlice vaadlesmeyin; bekleme suresi tamamlanıncaya kadar nikah bagını baglamaya kesin karar vermeyin. Ve bilin ki, elbette Allah kalbinizden geceni bilmektedir. Artık ondan kacının. Ve bilin ki, suphesiz Allah bagıslayandır, (kullara) yumusak davranandır
Surah Al-Baqara, Verse 235


لَّا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ إِن طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ مَا لَمۡ تَمَسُّوهُنَّ أَوۡ تَفۡرِضُواْ لَهُنَّ فَرِيضَةٗۚ وَمَتِّعُوهُنَّ عَلَى ٱلۡمُوسِعِ قَدَرُهُۥ وَعَلَى ٱلۡمُقۡتِرِ قَدَرُهُۥ مَتَٰعَۢا بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Kendilerine el surmediginiz, mehirlerini de tesbit etmediginiz kadınları bosamanızda sizin icin bir sakınca yoktur. Onları yararlandırın, zengin olan kendi gucu, darda olan da kendi gucu oranında, maruf (mesru ve orfe uygun) bir sekilde yararlandırmalı. (Bu,) Iyilik edenler uzerinde bir haktır
Surah Al-Baqara, Verse 236


وَإِن طَلَّقۡتُمُوهُنَّ مِن قَبۡلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ وَقَدۡ فَرَضۡتُمۡ لَهُنَّ فَرِيضَةٗ فَنِصۡفُ مَا فَرَضۡتُمۡ إِلَّآ أَن يَعۡفُونَ أَوۡ يَعۡفُوَاْ ٱلَّذِي بِيَدِهِۦ عُقۡدَةُ ٱلنِّكَاحِۚ وَأَن تَعۡفُوٓاْ أَقۡرَبُ لِلتَّقۡوَىٰۚ وَلَا تَنسَوُاْ ٱلۡفَضۡلَ بَيۡنَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ

Eger onlara mehir tesbit eder de, el surmeden bosarsanız, bu durumda -kendileri ya da nikah bagı elinde olanın bagıslaması haric- tesbit ettiginiz (mehr) in yarısı onlarındır. sizin (tumunu veya fazlasını) bagıslamanız takvaya daha yakındır. Aranızdaki ustunlugu (derece farkını) da unutmayın. Suphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 237


حَٰفِظُواْ عَلَى ٱلصَّلَوَٰتِ وَٱلصَّلَوٰةِ ٱلۡوُسۡطَىٰ وَقُومُواْ لِلَّهِ قَٰنِتِينَ

Namazları ve orta namazını (ustlerine duserek, titizlik gostererek) koruyun ve Allah´a gonulden boyun egiciler olarak (namaza) durun
Surah Al-Baqara, Verse 238


فَإِنۡ خِفۡتُمۡ فَرِجَالًا أَوۡ رُكۡبَانٗاۖ فَإِذَآ أَمِنتُمۡ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ كَمَا عَلَّمَكُم مَّا لَمۡ تَكُونُواْ تَعۡلَمُونَ

Eger korkarsanız, yaya veya binekte iken kılın. Guvenlige girdiginizde ise, yine Allah´ı, size bilmediklerinizi nasıl ogrettiyse oyle anın
Surah Al-Baqara, Verse 239


وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوۡنَ مِنكُمۡ وَيَذَرُونَ أَزۡوَٰجٗا وَصِيَّةٗ لِّأَزۡوَٰجِهِم مَّتَٰعًا إِلَى ٱلۡحَوۡلِ غَيۡرَ إِخۡرَاجٖۚ فَإِنۡ خَرَجۡنَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِي مَا فَعَلۡنَ فِيٓ أَنفُسِهِنَّ مِن مَّعۡرُوفٖۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Icinizde olup de (geride) esler bırakmakta olanlar, (evlerinden) cıkarılmaksızın, senesine kadar yararlanmaları icin eslerine vasiyet (bıraksınlar) . Ama onlar, (kendiliklerinden) cıkarlarsa, artık onların maruf (mesru) olarak kendileri icin yaptıklarından dolayı size sorumluluk yoktur. Allah guclu ve ustun olandır. Hukum ve hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 240


وَلِلۡمُطَلَّقَٰتِ مَتَٰعُۢ بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُتَّقِينَ

Bosanmıs (kadın) ların maruf (mesru) bir tarzda yararlanma (ve gecim pay) ları vardır. Bu korkup sakınanlar uzerinde bir haktır
Surah Al-Baqara, Verse 241


كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

Iste Allah, size ayetlerini boyle acıklar; umulur ki akıl erdirirsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 242


۞أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ خَرَجُواْ مِن دِيَٰرِهِمۡ وَهُمۡ أُلُوفٌ حَذَرَ ٱلۡمَوۡتِ فَقَالَ لَهُمُ ٱللَّهُ مُوتُواْ ثُمَّ أَحۡيَٰهُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَشۡكُرُونَ

Binlerce kisinin olum korkusuyla yurtlarından cıktıklarını gormedin mi? Allah onlara: «Olun» dedi, sonra da onları diriltti. Suphesiz Allah, insanlara karsı fazl sahibidir. Ancak, insanların cogunlugu sukretmez
Surah Al-Baqara, Verse 243


وَقَٰتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Allah yolunda savasın ve bilin ki, suphesiz Allah isitendir, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 244


مَّن ذَا ٱلَّذِي يُقۡرِضُ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا فَيُضَٰعِفَهُۥ لَهُۥٓ أَضۡعَافٗا كَثِيرَةٗۚ وَٱللَّهُ يَقۡبِضُ وَيَبۡصُۜطُ وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ

Allah´a karsılıgını cok arttırma ile kat kat arttıracagı guzel bir borcu verecek olan kimdir? Allah, daraltır ve genisletir ve siz O´na donduruleceksiniz
Surah Al-Baqara, Verse 245


أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلۡمَلَإِ مِنۢ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ مِنۢ بَعۡدِ مُوسَىٰٓ إِذۡ قَالُواْ لِنَبِيّٖ لَّهُمُ ٱبۡعَثۡ لَنَا مَلِكٗا نُّقَٰتِلۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِۖ قَالَ هَلۡ عَسَيۡتُمۡ إِن كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِتَالُ أَلَّا تُقَٰتِلُواْۖ قَالُواْ وَمَا لَنَآ أَلَّا نُقَٰتِلَ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَقَدۡ أُخۡرِجۡنَا مِن دِيَٰرِنَا وَأَبۡنَآئِنَاۖ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقِتَالُ تَوَلَّوۡاْ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنۡهُمۡۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلظَّـٰلِمِينَ

Musa´dan sonra Israilogullarının onde gelenlerini gormedin mi? Hani, peygamberlerinden birine: «Bize bir melik gonder de Allah yolunda savasalım» demislerdi, O: «Ya uzerinize savas yazıldıgı halde, savasmayacak olursanız?» demisti. «Bize ne oluyor ki Allah yolunda savasmayalım? Ki biz yurdumuzdan cıkarıldık ve cocuklarımızdan (uzaklastırıldık.)» demislerdi. Ama onlara savas yazıldıgı (ongoruldugu) zaman, az bir kısmı dısında (cogunlugu) yuz cevirdiler. Allah zalimleri bilir
Surah Al-Baqara, Verse 246


وَقَالَ لَهُمۡ نَبِيُّهُمۡ إِنَّ ٱللَّهَ قَدۡ بَعَثَ لَكُمۡ طَالُوتَ مَلِكٗاۚ قَالُوٓاْ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ ٱلۡمُلۡكُ عَلَيۡنَا وَنَحۡنُ أَحَقُّ بِٱلۡمُلۡكِ مِنۡهُ وَلَمۡ يُؤۡتَ سَعَةٗ مِّنَ ٱلۡمَالِۚ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصۡطَفَىٰهُ عَلَيۡكُمۡ وَزَادَهُۥ بَسۡطَةٗ فِي ٱلۡعِلۡمِ وَٱلۡجِسۡمِۖ وَٱللَّهُ يُؤۡتِي مُلۡكَهُۥ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Onlara peygamberleri dedi ki: «Allah size Talut´u (melik olarak) gonderdi.» Onlar: «Biz hukumdarlıga, ona gore daha cok hak sahibiyken ve ona bir mal (servet) bollugu verilmemisken, nasıl bizi (yonetmek uzere) hukumdarlık (mulk) onun olabilir?» demislerdi. O (soyle) demisti: «Dogrusu Allah size onu secti ve onun bilgi ve vucud gelisimini arttırdı. Allah, kime dilerse mulkunu verir; Allah (rahmetiyle) genis olandır, bilendir.»
Surah Al-Baqara, Verse 247


وَقَالَ لَهُمۡ نَبِيُّهُمۡ إِنَّ ءَايَةَ مُلۡكِهِۦٓ أَن يَأۡتِيَكُمُ ٱلتَّابُوتُ فِيهِ سَكِينَةٞ مِّن رَّبِّكُمۡ وَبَقِيَّةٞ مِّمَّا تَرَكَ ءَالُ مُوسَىٰ وَءَالُ هَٰرُونَ تَحۡمِلُهُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗ لَّكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Peygamberi, onlara (soyle) dedi: «Onun hukumdarlıgının belgesi, size Tabut´un gelmesi (olacaktır ki) onda Rabbinizden ´bir guven duygusu ve huzur´ ile Musa ailesinden ve Harun ailesinden artakalanlar var; onu melekler tasır. Eger inanmıslarsanız, bunda suphesiz sizin icin bir delil vardır.»
Surah Al-Baqara, Verse 248


فَلَمَّا فَصَلَ طَالُوتُ بِٱلۡجُنُودِ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ مُبۡتَلِيكُم بِنَهَرٖ فَمَن شَرِبَ مِنۡهُ فَلَيۡسَ مِنِّي وَمَن لَّمۡ يَطۡعَمۡهُ فَإِنَّهُۥ مِنِّيٓ إِلَّا مَنِ ٱغۡتَرَفَ غُرۡفَةَۢ بِيَدِهِۦۚ فَشَرِبُواْ مِنۡهُ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنۡهُمۡۚ فَلَمَّا جَاوَزَهُۥ هُوَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ قَالُواْ لَا طَاقَةَ لَنَا ٱلۡيَوۡمَ بِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦۚ قَالَ ٱلَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلَٰقُواْ ٱللَّهِ كَم مِّن فِئَةٖ قَلِيلَةٍ غَلَبَتۡ فِئَةٗ كَثِيرَةَۢ بِإِذۡنِ ٱللَّهِۗ وَٱللَّهُ مَعَ ٱلصَّـٰبِرِينَ

Talut, ordusuyla birlikte ayrıldıgında dedi ki: «Dogrusu Allah sizi bir ırmakla imtihan edecektir. Kim bundan icerse, artık o benden degildir ve kim de -eliyle bir avuc avuclayanlar haric- onu tadmazsa o bendendir. Onlardan az bir bolumu dısında ondan ictiler. O, kendisiyle beraber iman edenlerle onu (ırmagı) gecince onlar (geride kalanlar) : «Bugun bizim Calut´a ve ordusuna karsı (koyacak) gucumuz yok.» dediler. (O zaman) Elbette Allah´a kavusacaklarını umanlar (soyle) dediler: «Nice az bir topluluk, daha cok olan bir topluluga Allah´ın izniyle galib gelmistir; Allah sabredenlerle beraberdir.»
Surah Al-Baqara, Verse 249


وَلَمَّا بَرَزُواْ لِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦ قَالُواْ رَبَّنَآ أَفۡرِغۡ عَلَيۡنَا صَبۡرٗا وَثَبِّتۡ أَقۡدَامَنَا وَٱنصُرۡنَا عَلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Onlar, Calut ve ordusuna karsı meydana (savasa) cıktıklarında, dediler ki: «Rabbimiz, uzerimize sabır yagdır, adımlarımızı sabit kıl (kaydırma) ve kafirler topluluguna karsı bize yardım et.»
Surah Al-Baqara, Verse 250


فَهَزَمُوهُم بِإِذۡنِ ٱللَّهِ وَقَتَلَ دَاوُۥدُ جَالُوتَ وَءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلۡمُلۡكَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَعَلَّمَهُۥ مِمَّا يَشَآءُۗ وَلَوۡلَا دَفۡعُ ٱللَّهِ ٱلنَّاسَ بَعۡضَهُم بِبَعۡضٖ لَّفَسَدَتِ ٱلۡأَرۡضُ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ ذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Boylece onları, Allah´ın izniyle yenilgiye ugrattılar. Davud Calut´u oldurdu. Allah da ona mulk ve hikmet verdi; ona dilediginden ogretti. Eger Allah´ın, insanların bir kısmı ile bir kısmını def´i (engellemesi) olmasaydı, yeryuzu mutlaka fesada ugrardı. Ancak Allah, alemlere karsı buyuk fazl (ve ihsan) sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 251


تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ نَتۡلُوهَا عَلَيۡكَ بِٱلۡحَقِّۚ وَإِنَّكَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ

Iste bunlar, Allah´ın ayetleridir; onları sana hak olarak okuyoruz. Sen de gonderilen elcilerdensin
Surah Al-Baqara, Verse 252


۞تِلۡكَ ٱلرُّسُلُ فَضَّلۡنَا بَعۡضَهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖۘ مِّنۡهُم مَّن كَلَّمَ ٱللَّهُۖ وَرَفَعَ بَعۡضَهُمۡ دَرَجَٰتٖۚ وَءَاتَيۡنَا عِيسَى ٱبۡنَ مَرۡيَمَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدۡنَٰهُ بِرُوحِ ٱلۡقُدُسِۗ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقۡتَتَلَ ٱلَّذِينَ مِنۢ بَعۡدِهِم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ وَلَٰكِنِ ٱخۡتَلَفُواْ فَمِنۡهُم مَّنۡ ءَامَنَ وَمِنۡهُم مَّن كَفَرَۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقۡتَتَلُواْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَفۡعَلُ مَا يُرِيدُ

Iste bu peygamberler; bir kısmını bir kısmına ustun kıldık. Onlardan, Allah´ın kendileriyle konustugu ve derecelerle yukselttigi vardır. Meryem oglu Isa´ya apacık belgeler verdik ve onu Ruhu´l-Kudus´le destekledik. Sayet Allah dileseydi, kendilerine apacık belgeler geldikten sonra, onların pesinden gelen (ummet) ler, birbirlerini oldurmezdi. Ancak ihtilafa dustuler; onlardan kimi inandı, kimi de kufretti. Allah dileseydi birbirlerini oldurmezlerdi. Ama Allah diledigini yapandır
Surah Al-Baqara, Verse 253


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقۡنَٰكُم مِّن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَ يَوۡمٞ لَّا بَيۡعٞ فِيهِ وَلَا خُلَّةٞ وَلَا شَفَٰعَةٞۗ وَٱلۡكَٰفِرُونَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

Ey iman edenler, hic bir alıs-verisin, hic bir dostlugun ve hic bir sefaatin olmadıgı gun gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edin. Kafirler, onlar zulmedenlerdir
Surah Al-Baqara, Verse 254


ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلۡحَيُّ ٱلۡقَيُّومُۚ لَا تَأۡخُذُهُۥ سِنَةٞ وَلَا نَوۡمٞۚ لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ مَن ذَا ٱلَّذِي يَشۡفَعُ عِندَهُۥٓ إِلَّا بِإِذۡنِهِۦۚ يَعۡلَمُ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُمۡۖ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيۡءٖ مِّنۡ عِلۡمِهِۦٓ إِلَّا بِمَا شَآءَۚ وَسِعَ كُرۡسِيُّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَۖ وَلَا يَـُٔودُهُۥ حِفۡظُهُمَاۚ وَهُوَ ٱلۡعَلِيُّ ٱلۡعَظِيمُ

Allah. O´ndan baska ilah yoktur. Diridir, kaimdir. O´nu uyuklama ve uyku tutmaz. Goklerde de, yerde de ne varsa hepsi O´nundur. Izni olmaksızın O´nun katında sefaatte bulunacak kimdir? O, onlerindekini ve, arkalarındakini bilir. Diledigi kadarının dısında, O´nun ilminden hic bir seyi kavrayıp kusatamazlar. . O´nun kursusu, butun gokleri ve yeri kaplayıp kusatmıstır. Onların korunması O´na guc gelmez. O, pek yucedir, pek buyuktur
Surah Al-Baqara, Verse 255


لَآ إِكۡرَاهَ فِي ٱلدِّينِۖ قَد تَّبَيَّنَ ٱلرُّشۡدُ مِنَ ٱلۡغَيِّۚ فَمَن يَكۡفُرۡ بِٱلطَّـٰغُوتِ وَيُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ فَقَدِ ٱسۡتَمۡسَكَ بِٱلۡعُرۡوَةِ ٱلۡوُثۡقَىٰ لَا ٱنفِصَامَ لَهَاۗ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Gercek su ki, dogruluk (rusd) sapıklıktan apacık ayrılmıstır. Artık kim tagutu tanımayıp Allah´a inanırsa, o, sapasaglam bir kulpa yapısmıstır; bunun kopması yoktur. Allah, isitendir, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 256


ٱللَّهُ وَلِيُّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يُخۡرِجُهُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَوۡلِيَآؤُهُمُ ٱلطَّـٰغُوتُ يُخۡرِجُونَهُم مِّنَ ٱلنُّورِ إِلَى ٱلظُّلُمَٰتِۗ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Allah, iman edenlerin velisi (dostu ve destekcisi) dir. Onları karanlıklardan nura cıkarır; kufredenlerin velileri ise tagut´tur. Onları da nurdan karanlıklara cıkarırlar. Iste onlar, atesin halkıdırlar, onda sureki olarak kalacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 257


أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِي حَآجَّ إِبۡرَٰهِـۧمَ فِي رَبِّهِۦٓ أَنۡ ءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلۡمُلۡكَ إِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّيَ ٱلَّذِي يُحۡيِۦ وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا۠ أُحۡيِۦ وَأُمِيتُۖ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَأۡتِي بِٱلشَّمۡسِ مِنَ ٱلۡمَشۡرِقِ فَأۡتِ بِهَا مِنَ ٱلۡمَغۡرِبِ فَبُهِتَ ٱلَّذِي كَفَرَۗ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Allah, kendisine mulk verdi, diye rabbi konusunda Ibrahim´le tartısmaya gireni gormedin mi? Hani Ibrahim: «Benim Rabbim diriltir ve oldurur» demisti; o da: «Ben de oldurur ve diriltirim» demisti. (O zaman) Ibrahim: «Suphe yok, Allah gunesi dogudan getirir, (hadi) sen de onu batıdan getir» deyince, o kufre sapan boylece afallayıp kalmıstı. Allah, zalimler toplulugunu hidayete erdirmez
Surah Al-Baqara, Verse 258


أَوۡ كَٱلَّذِي مَرَّ عَلَىٰ قَرۡيَةٖ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَىٰ عُرُوشِهَا قَالَ أَنَّىٰ يُحۡيِۦ هَٰذِهِ ٱللَّهُ بَعۡدَ مَوۡتِهَاۖ فَأَمَاتَهُ ٱللَّهُ مِاْئَةَ عَامٖ ثُمَّ بَعَثَهُۥۖ قَالَ كَمۡ لَبِثۡتَۖ قَالَ لَبِثۡتُ يَوۡمًا أَوۡ بَعۡضَ يَوۡمٖۖ قَالَ بَل لَّبِثۡتَ مِاْئَةَ عَامٖ فَٱنظُرۡ إِلَىٰ طَعَامِكَ وَشَرَابِكَ لَمۡ يَتَسَنَّهۡۖ وَٱنظُرۡ إِلَىٰ حِمَارِكَ وَلِنَجۡعَلَكَ ءَايَةٗ لِّلنَّاسِۖ وَٱنظُرۡ إِلَى ٱلۡعِظَامِ كَيۡفَ نُنشِزُهَا ثُمَّ نَكۡسُوهَا لَحۡمٗاۚ فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُۥ قَالَ أَعۡلَمُ أَنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Ya da altı ustune gelmis, ıpıssız duran bir sehre ugrayan gibisi (goremedin mi?) Demisti ki: «Allah, burasını olumunden sonra nasıl diriltecekmis?» Bunun uzerine Allah, onu yuz yıl olu bıraktı, sonra onu diriltti. (Ve ona) Demisti ki: «Ne kadar kaldın?» O: «Bir gun veya bir gunden az kaldım» demisti. (Allah ona:) «Hayır, yuz yıl kaldın, boyleyken yiyecegine ve icecegine bak, henuz bozulmamıs; esegine de bir bak; (bunu yapmamız) seni insanlara ibret belgesi kılmamız icindir. Kemiklere de bir bak nasıl bir araya getiriyoruz, sonra da onlara et giydiriyoruz?» demisti. O, kendisine (bunlar) apacık belli olduktan sonra demisti ki: «(Artık simdi) Biliyorum ki gercekten Allah, her seye guc yetirendir.»
Surah Al-Baqara, Verse 259


وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّ أَرِنِي كَيۡفَ تُحۡيِ ٱلۡمَوۡتَىٰۖ قَالَ أَوَلَمۡ تُؤۡمِنۖ قَالَ بَلَىٰ وَلَٰكِن لِّيَطۡمَئِنَّ قَلۡبِيۖ قَالَ فَخُذۡ أَرۡبَعَةٗ مِّنَ ٱلطَّيۡرِ فَصُرۡهُنَّ إِلَيۡكَ ثُمَّ ٱجۡعَلۡ عَلَىٰ كُلِّ جَبَلٖ مِّنۡهُنَّ جُزۡءٗا ثُمَّ ٱدۡعُهُنَّ يَأۡتِينَكَ سَعۡيٗاۚ وَٱعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Hani Ibrahim: «Rabbim, bana oluleri nasıl dirilttigini goster» demisti. (Allah ona:) «Inanmıyor musun?» deyince «Hayır (inandım), ancak kalbimin tatmin olması icin.» demisti. Oyleyse, dort kus tut. Onları kendine alıstır, sonra onları (parcalayıp) her bir parcasını bir dagın uzerine bırak, sonra da onları cagır. Sana kosarak gelirler. Bil ki, suphesiz Allah, ustun ve guclu olandır, hukum ve hikmet sahibidir.»
Surah Al-Baqara, Verse 260


مَّثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنۢبَتَتۡ سَبۡعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنۢبُلَةٖ مِّاْئَةُ حَبَّةٖۗ وَٱللَّهُ يُضَٰعِفُ لِمَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Mallarını Allah yolunda infak edenlerin ornegi yedi basak bitiren, her bir basakta yuz ´tane´ bulunan bir tek ´tane´nin ornegi gibidir. Allah, diledigine kat kat arttırır. Allah (ihsanı) bol olandır, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 261


ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ ثُمَّ لَا يُتۡبِعُونَ مَآ أَنفَقُواْ مَنّٗا وَلَآ أَذٗى لَّهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Mallarını Allah yolunda infak edenler, sonra infak ettikleri seyin pesinden basa kakmayan ve eziyet vermeyenlerin ecirleri Rabbleri katındadır, onlar icin korku yoktur, onlar mahzun olmayacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 262


۞قَوۡلٞ مَّعۡرُوفٞ وَمَغۡفِرَةٌ خَيۡرٞ مِّن صَدَقَةٖ يَتۡبَعُهَآ أَذٗىۗ وَٱللَّهُ غَنِيٌّ حَلِيمٞ

Guzel bir soz ve bagıslama, pesinden eziyet gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah hic bir seye ihtiyacı olmayandır, yumusak davranandır
Surah Al-Baqara, Verse 263


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تُبۡطِلُواْ صَدَقَٰتِكُم بِٱلۡمَنِّ وَٱلۡأَذَىٰ كَٱلَّذِي يُنفِقُ مَالَهُۥ رِئَآءَ ٱلنَّاسِ وَلَا يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۖ فَمَثَلُهُۥ كَمَثَلِ صَفۡوَانٍ عَلَيۡهِ تُرَابٞ فَأَصَابَهُۥ وَابِلٞ فَتَرَكَهُۥ صَلۡدٗاۖ لَّا يَقۡدِرُونَ عَلَىٰ شَيۡءٖ مِّمَّا كَسَبُواْۗ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Ey iman edenler, Allah´a ve ahiret gunune inanmayıp, insanlara karsı gosteris olsun diye malını infak eden gibi minnet ve eziyet ederek sadakalarınızı gecersiz kılmayın. Boylesinin durumu, uzerinde toprak bulunan bir kayanın durumuna benzer; ona saganak bir yagmur dustu mu, onu cırılcıplak bırakıverir. Onlar kazandıklarından hic bir seye guc yetiremez (elde edemez) ler. Allah, kafirler topluluguna hidayet vermez
Surah Al-Baqara, Verse 264


وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمُ ٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِ ٱللَّهِ وَتَثۡبِيتٗا مِّنۡ أَنفُسِهِمۡ كَمَثَلِ جَنَّةِۭ بِرَبۡوَةٍ أَصَابَهَا وَابِلٞ فَـَٔاتَتۡ أُكُلَهَا ضِعۡفَيۡنِ فَإِن لَّمۡ يُصِبۡهَا وَابِلٞ فَطَلّٞۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ

Yalnızca Allah´ın rızasını istemek ve kendilerinde olanı koklestirip guclendirmek icin mallarını infak edenlerin ornegi, yuksekce bir tepede bulunan, sagnak yagmur aldıgında urunlerini iki kat veren bir bahcenin ornegine benzer ki ona sagnak yagmur isabet etmese de bir cisintisi (vardır) . Allah, yapmakta olduklarınızı gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 265


أَيَوَدُّ أَحَدُكُمۡ أَن تَكُونَ لَهُۥ جَنَّةٞ مِّن نَّخِيلٖ وَأَعۡنَابٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ لَهُۥ فِيهَا مِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ وَأَصَابَهُ ٱلۡكِبَرُ وَلَهُۥ ذُرِّيَّةٞ ضُعَفَآءُ فَأَصَابَهَآ إِعۡصَارٞ فِيهِ نَارٞ فَٱحۡتَرَقَتۡۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَتَفَكَّرُونَ

Hangi biriniz ister ki, altından ırmaklar akan hurmalardan, uzumlerden bir bahcesi olsun, icinde kendisinin olan butun urunler de bulunsun; fakat kendisine ihtiyarlık gelip catsın, (ustelik) zayıf ve kucuk cocukları olsun (boyle durumda iken), ona (bahcesine) atesli bir kasırga isabet etsin de yanıversin. Iste Allah, size ayetleri boyle acıklar, umulur ki dusunursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 266


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنفِقُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا كَسَبۡتُمۡ وَمِمَّآ أَخۡرَجۡنَا لَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِۖ وَلَا تَيَمَّمُواْ ٱلۡخَبِيثَ مِنۡهُ تُنفِقُونَ وَلَسۡتُم بِـَٔاخِذِيهِ إِلَّآ أَن تُغۡمِضُواْ فِيهِۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ

Ey iman edenler, kazandıklarınızın iyi olanından ve sizin icin yerden bitirdiklerimizden infak edin. Kendinizin goz yummadan alamıyacagınız bayagı seyleri vermeye kalkısmayın ve bilin ki, suphesiz Allah, hic bir seye ihtiyacı olmayandır, ovulmeye layık olandır
Surah Al-Baqara, Verse 267


ٱلشَّيۡطَٰنُ يَعِدُكُمُ ٱلۡفَقۡرَ وَيَأۡمُرُكُم بِٱلۡفَحۡشَآءِۖ وَٱللَّهُ يَعِدُكُم مَّغۡفِرَةٗ مِّنۡهُ وَفَضۡلٗاۗ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Seytan, sizi fakirlikle korkutuyor ve size cirkin-hayasızlıgı emrediyor. Allah ise, size kendisinden bagıslama ve bol ihsan (fazl) vadediyor. Allah (rahmetiyle) genis olandır, bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 268


يُؤۡتِي ٱلۡحِكۡمَةَ مَن يَشَآءُۚ وَمَن يُؤۡتَ ٱلۡحِكۡمَةَ فَقَدۡ أُوتِيَ خَيۡرٗا كَثِيرٗاۗ وَمَا يَذَّكَّرُ إِلَّآ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ

Kime dilerse hikmeti ona verir; suphesiz kendisine hikmet verilene buyuk bir hayır da verilmistir. Temiz akıl sahiplerinden baskası ogut alıp dusunmez
Surah Al-Baqara, Verse 269


وَمَآ أَنفَقۡتُم مِّن نَّفَقَةٍ أَوۡ نَذَرۡتُم مِّن نَّذۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُهُۥۗ وَمَا لِلظَّـٰلِمِينَ مِنۡ أَنصَارٍ

Nafakadan her ne infak eder veya adaktan her ne adarsanız, muhakkak Allah onu bilir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 270


إِن تُبۡدُواْ ٱلصَّدَقَٰتِ فَنِعِمَّا هِيَۖ وَإِن تُخۡفُوهَا وَتُؤۡتُوهَا ٱلۡفُقَرَآءَ فَهُوَ خَيۡرٞ لَّكُمۡۚ وَيُكَفِّرُ عَنكُم مِّن سَيِّـَٔاتِكُمۡۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ

Sadakaları acıkta verirseniz o ne iyi; fakat gizleyip de fakirlere verirseniz bu, sizin icin daha hayırlıdır. O, gunahlarınızdan bir kısmını bagıslar. Allah, yapmakta olduklarınızdan haberi olandır
Surah Al-Baqara, Verse 271


۞لَّيۡسَ عَلَيۡكَ هُدَىٰهُمۡ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَهۡدِي مَن يَشَآءُۗ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَلِأَنفُسِكُمۡۚ وَمَا تُنفِقُونَ إِلَّا ٱبۡتِغَآءَ وَجۡهِ ٱللَّهِۚ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ يُوَفَّ إِلَيۡكُمۡ وَأَنتُمۡ لَا تُظۡلَمُونَ

Onların hidayete ermesi, senin uzerinde (kesin bir yukumluluk) degildir. Ancak Allah, diledigini hidayete erdirir. Hayır olarak her ne infak ederseniz, kendiniz icindir. Zaten siz, ancak Allah´ın hosnutlugunu istemekten baska (bir amacla) infak etmezsiniz. Hayırdan her ne infak ederseniz -haksızlıga (zulme) ugratılmaksızın- size eksiksizce odenecektir
Surah Al-Baqara, Verse 272


لِلۡفُقَرَآءِ ٱلَّذِينَ أُحۡصِرُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ لَا يَسۡتَطِيعُونَ ضَرۡبٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ يَحۡسَبُهُمُ ٱلۡجَاهِلُ أَغۡنِيَآءَ مِنَ ٱلتَّعَفُّفِ تَعۡرِفُهُم بِسِيمَٰهُمۡ لَا يَسۡـَٔلُونَ ٱلنَّاسَ إِلۡحَافٗاۗ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٌ

(Sadakalar) Kendilerini Allah yolunda adayan fakirler icindir ki, onlar, yeryuzunde dolasmaya guc yetiremezler. Iffetlerinden dolayı cahil olan (kisi,) onları zengin sanır. (Ama) Sen onları yuzlerinden tanırsın. Yuzsuzluk ederek insanlardan istemezler. Hayırdan her ne infak ederseniz, suphesiz Allah onu bilir
Surah Al-Baqara, Verse 273


ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُم بِٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ سِرّٗا وَعَلَانِيَةٗ فَلَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Onlar ki, mallarını gece, gunduz; gizli ve acık infak ederler. Artık bunların ecirleri Rableri katındadır, onlar icin korku yoktur, onlar mahzun olmayacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 274


ٱلَّذِينَ يَأۡكُلُونَ ٱلرِّبَوٰاْ لَا يَقُومُونَ إِلَّا كَمَا يَقُومُ ٱلَّذِي يَتَخَبَّطُهُ ٱلشَّيۡطَٰنُ مِنَ ٱلۡمَسِّۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّمَا ٱلۡبَيۡعُ مِثۡلُ ٱلرِّبَوٰاْۗ وَأَحَلَّ ٱللَّهُ ٱلۡبَيۡعَ وَحَرَّمَ ٱلرِّبَوٰاْۚ فَمَن جَآءَهُۥ مَوۡعِظَةٞ مِّن رَّبِّهِۦ فَٱنتَهَىٰ فَلَهُۥ مَا سَلَفَ وَأَمۡرُهُۥٓ إِلَى ٱللَّهِۖ وَمَنۡ عَادَ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Faiz (riba) yiyenler, ancak kendisini seytan carpmıs olanın kalkısı gibi, carpılmıs olmaktan baska (bir tarzda) kalkmazlar. Bu, onların: «Alım-satım da ancak faiz gibidir» demelerinden dolayıdır. Oysa Allah, alısverisi helal, faizi ise haram kılmıstır. Kime Rabbinden bir ogut gelir de (faize) bir son verirse, artık gecmisi kendisine, isi de Allah´a aittir. Kim de (faize) geri donerse, artık onlar atesin halkıdır, orada onlar surekli kalacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 275


يَمۡحَقُ ٱللَّهُ ٱلرِّبَوٰاْ وَيُرۡبِي ٱلصَّدَقَٰتِۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ كَفَّارٍ أَثِيمٍ

Allah, faizi yok eder de, sadakaları arttırır. Allah, gunahkar olan kafirlerin hic birini sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 276


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَوُاْ ٱلزَّكَوٰةَ لَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Suphesiz iman edip guzel amellerde bulunanlar, dosdogru namazı kılanlar ve zekatı verenler; onların ecirleri Rablerinin katındadır. Onlara korku yoktur, onlar mahzun olmayacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 277


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَذَرُواْ مَا بَقِيَ مِنَ ٱلرِّبَوٰٓاْ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Ey iman edenler, Allah´tan korkup sakının ve eger inanmıssanız, faizden artakalanı bırakın
Surah Al-Baqara, Verse 278


فَإِن لَّمۡ تَفۡعَلُواْ فَأۡذَنُواْ بِحَرۡبٖ مِّنَ ٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦۖ وَإِن تُبۡتُمۡ فَلَكُمۡ رُءُوسُ أَمۡوَٰلِكُمۡ لَا تَظۡلِمُونَ وَلَا تُظۡلَمُونَ

Sayet boyle yapmazsanız, Allah´a ve Rasulune karsı savas actıgınızı bilin. Eger tevbe ederseniz, artık sermayeleriniz sizindir. (Boylece) Ne zulmetmis olursunuz, ne de zulme ugratılmıs olursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 279


وَإِن كَانَ ذُو عُسۡرَةٖ فَنَظِرَةٌ إِلَىٰ مَيۡسَرَةٖۚ وَأَن تَصَدَّقُواْ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Eger (borclu) zorluk icindeyse, ona elverisli bir zamana kadar sure (verin) . (Borcu) Sadaka olarak bagıslamanız ise, sizin icin daha hayırlıdır; eger bilirseniz
Surah Al-Baqara, Verse 280


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا تُرۡجَعُونَ فِيهِ إِلَى ٱللَّهِۖ ثُمَّ تُوَفَّىٰ كُلُّ نَفۡسٖ مَّا كَسَبَتۡ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ

Allah´a doneceginiz gunden korkun-sakının. Sonra herkese kazandıgı eksiksizce odenecek ve onlara haksızlık yapılmayacaktır
Surah Al-Baqara, Verse 281


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا تَدَايَنتُم بِدَيۡنٍ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمّٗى فَٱكۡتُبُوهُۚ وَلۡيَكۡتُب بَّيۡنَكُمۡ كَاتِبُۢ بِٱلۡعَدۡلِۚ وَلَا يَأۡبَ كَاتِبٌ أَن يَكۡتُبَ كَمَا عَلَّمَهُ ٱللَّهُۚ فَلۡيَكۡتُبۡ وَلۡيُمۡلِلِ ٱلَّذِي عَلَيۡهِ ٱلۡحَقُّ وَلۡيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥ وَلَا يَبۡخَسۡ مِنۡهُ شَيۡـٔٗاۚ فَإِن كَانَ ٱلَّذِي عَلَيۡهِ ٱلۡحَقُّ سَفِيهًا أَوۡ ضَعِيفًا أَوۡ لَا يَسۡتَطِيعُ أَن يُمِلَّ هُوَ فَلۡيُمۡلِلۡ وَلِيُّهُۥ بِٱلۡعَدۡلِۚ وَٱسۡتَشۡهِدُواْ شَهِيدَيۡنِ مِن رِّجَالِكُمۡۖ فَإِن لَّمۡ يَكُونَا رَجُلَيۡنِ فَرَجُلٞ وَٱمۡرَأَتَانِ مِمَّن تَرۡضَوۡنَ مِنَ ٱلشُّهَدَآءِ أَن تَضِلَّ إِحۡدَىٰهُمَا فَتُذَكِّرَ إِحۡدَىٰهُمَا ٱلۡأُخۡرَىٰۚ وَلَا يَأۡبَ ٱلشُّهَدَآءُ إِذَا مَا دُعُواْۚ وَلَا تَسۡـَٔمُوٓاْ أَن تَكۡتُبُوهُ صَغِيرًا أَوۡ كَبِيرًا إِلَىٰٓ أَجَلِهِۦۚ ذَٰلِكُمۡ أَقۡسَطُ عِندَ ٱللَّهِ وَأَقۡوَمُ لِلشَّهَٰدَةِ وَأَدۡنَىٰٓ أَلَّا تَرۡتَابُوٓاْ إِلَّآ أَن تَكُونَ تِجَٰرَةً حَاضِرَةٗ تُدِيرُونَهَا بَيۡنَكُمۡ فَلَيۡسَ عَلَيۡكُمۡ جُنَاحٌ أَلَّا تَكۡتُبُوهَاۗ وَأَشۡهِدُوٓاْ إِذَا تَبَايَعۡتُمۡۚ وَلَا يُضَآرَّ كَاتِبٞ وَلَا شَهِيدٞۚ وَإِن تَفۡعَلُواْ فَإِنَّهُۥ فُسُوقُۢ بِكُمۡۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۖ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱللَّهُۗ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Ey iman edenler, belirli bir sure icin borclandıgınız zaman onu yazınız. Aranızdan bir katip dogru olarak yazsın, katip Allah´ın kendisine ogrettigi gibi yazmaktan kacınmasın, yazsın. Uzerinde hak olan (borclu) da yazdırsın ve Rabbi olan Allah´tan korkup sakınsın, ondan hic bir seyi eksiltmesin. Eger uzerinde hak olan (borclu), dusuk akıllı ya da za´f sahibi veya kendisi yazmaya guc yetirmeyecekse, velisi dosdogru yazdırsın. Erkeklerinizden de iki sahid tutun; eger iki erkek yoksa, sahidlerden rıza gostereceginiz bir erkek ve biri unuttugunda oburu ona hatırlatacak iki kadın (da olur) . Sahidler cagırıldıkları zaman kacınmasınlar. Onu (borcu) az olsun, cok olsun, suresiyle birlikte yazmaya usenmeyin. Bu, Allah katında en adil, sahitlik icin en saglam, suphelenmemeniz icin de en yakın olandır. Ancak aranızda devredip durdugunuz ve pesin olarak yaptıgınız ticaret baska, bunu yazmamanızda sizin icin bir sakınca yoktur. Alıs-veris ettiginizde de sahid tutun. Yazana da, sahide de zarar verilmesin. (Aksini) Yaparsanız, o, kendiniz icin (bir zulum ve gunah) fısktır. Allah´tan korkup sakının. Allah size ogretiyor. Allah her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 282


۞وَإِن كُنتُمۡ عَلَىٰ سَفَرٖ وَلَمۡ تَجِدُواْ كَاتِبٗا فَرِهَٰنٞ مَّقۡبُوضَةٞۖ فَإِنۡ أَمِنَ بَعۡضُكُم بَعۡضٗا فَلۡيُؤَدِّ ٱلَّذِي ٱؤۡتُمِنَ أَمَٰنَتَهُۥ وَلۡيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥۗ وَلَا تَكۡتُمُواْ ٱلشَّهَٰدَةَۚ وَمَن يَكۡتُمۡهَا فَإِنَّهُۥٓ ءَاثِمٞ قَلۡبُهُۥۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ عَلِيمٞ

Eger yolculukta iseniz ve katip de bulamazsanız, bu durumda alınan rehin (yeter) . Su durumda eger birbirinize guveniyorsanız, kendisine guven duyulan, Rabbi olan Allah´tan korkup sakınsın da emanetini odesin. Sahidligi gizlemeyin. Kim onu gizlerse, artık suphesiz, onun kalbi gunahkardır. Allah, yapmakta olduklarınızı bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 283


لِّلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ وَإِن تُبۡدُواْ مَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ أَوۡ تُخۡفُوهُ يُحَاسِبۡكُم بِهِ ٱللَّهُۖ فَيَغۡفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُۗ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ

Goklerde ve yerde ne varsa Allah´ındır. Icinizdekini acıga vursanız da, gizleseniz de, Allah sizi onunla sorguya ceker. Sonra diledigini bagıslar, diledigini azablandırır. Allah, her seye guc yetirendir
Surah Al-Baqara, Verse 284


ءَامَنَ ٱلرَّسُولُ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيۡهِ مِن رَّبِّهِۦ وَٱلۡمُؤۡمِنُونَۚ كُلٌّ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَمَلَـٰٓئِكَتِهِۦ وَكُتُبِهِۦ وَرُسُلِهِۦ لَا نُفَرِّقُ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّن رُّسُلِهِۦۚ وَقَالُواْ سَمِعۡنَا وَأَطَعۡنَاۖ غُفۡرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيۡكَ ٱلۡمَصِيرُ

Peygamber, kendisine Rabbinden indirilene iman etti, mu´minler de. Tumu, Allah´a, meleklerine, kitaplarına ve peygamberlerine inandı. «O´nun peygamberleri arasında hic birini (digerinden) ayırdetmeyiz. Isittik ve itaat ettik. Rabbimiz bagıslamanı (dileriz) . Varıs ancak Sana´dır» dediler
Surah Al-Baqara, Verse 285


لَا يُكَلِّفُ ٱللَّهُ نَفۡسًا إِلَّا وُسۡعَهَاۚ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَعَلَيۡهَا مَا ٱكۡتَسَبَتۡۗ رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذۡنَآ إِن نَّسِينَآ أَوۡ أَخۡطَأۡنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحۡمِلۡ عَلَيۡنَآ إِصۡرٗا كَمَا حَمَلۡتَهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلۡنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِهِۦۖ وَٱعۡفُ عَنَّا وَٱغۡفِرۡ لَنَا وَٱرۡحَمۡنَآۚ أَنتَ مَوۡلَىٰنَا فَٱنصُرۡنَا عَلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Allah, hic kimseye guc yetireceginden baskasını yuklemez. Kazandıgı lehine, kazandırdıkları da aleyhinedir. «Rabbimiz, unuttuklarımızdan ya da yanıldıklarımızdan dolayı bizi sorumlu tutma. Rabbimiz, bizden oncekilere yukledigin gibi bize de agır yuk yukleme. Rabbimiz, kendisine guc yetiremeyecegimiz seyi bize tasıtma. Bizi affet, bizi bagısla. Bizi esirge, Sen bizim mevlamızsın. Kafirler topluluguna karsı bize yardım et.»
Surah Al-Baqara, Verse 286


Author: Tefhim Ul Kuran


<< Surah 1
>> Surah 3

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai