UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Al-Baqara - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr


الٓمٓ

Elif, Lam, Mim
Surah Al-Baqara, Verse 1


ذَٰلِكَ ٱلۡكِتَٰبُ لَا رَيۡبَۛ فِيهِۛ هُدٗى لِّلۡمُتَّقِينَ

Iste bu Kitap; O´nda hic(bir acıdan) suphe yoktur. Takva sahipleri icin bir hidayettir
Surah Al-Baqara, Verse 2


ٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡغَيۡبِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَمِمَّا رَزَقۡنَٰهُمۡ يُنفِقُونَ

Onlar (takva sahipleridir) ki; gaybe (gaybte Allah´a) iman ederler, namazlarını kılarlar ve kendilerini rızıklandırdıgımız seylerden infak ederler (baskalarına verirler)
Surah Al-Baqara, Verse 3


وَٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيۡكَ وَمَآ أُنزِلَ مِن قَبۡلِكَ وَبِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ يُوقِنُونَ

Onlar (takva sahipleridir) ki; sana indirilene ve senden once indirilenlere (butun semavi kitaplara) iman ederler ve onlar ahirete (ruhlarını Allah´a ulastıracaklarına) yakin hasıl ederler (yakin seviyesinde inanırlar)
Surah Al-Baqara, Verse 4


أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَىٰ هُدٗى مِّن رَّبِّهِمۡۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ

Iste onlar, Rab´lerinden bir hidayet uzeredirler. Ve iste onlar, muflihundurlar (felaha, kurtulusa erenlerdir)
Surah Al-Baqara, Verse 5


إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡهِمۡ ءَأَنذَرۡتَهُمۡ أَمۡ لَمۡ تُنذِرۡهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Onlar muhakkak ki kafirdirler. Onları ikaz etsen de etmesen de onlar icin esittir, onlar mu´min olmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 6


خَتَمَ ٱللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ وَعَلَىٰ سَمۡعِهِمۡۖ وَعَلَىٰٓ أَبۡصَٰرِهِمۡ غِشَٰوَةٞۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ عَظِيمٞ

Allah onların kalplerinin uzerini ve isitme (sem´i) hassasının uzerini muhurledi ve gorme (basar) hassasının uzerine gısavet (perde) cekti. Onlar icin azim (buyuk) bir azap vardır
Surah Al-Baqara, Verse 7


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَبِٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَمَا هُم بِمُؤۡمِنِينَ

Ve insanlardan bir kısmı derler ki: “Biz, Allah´a ve ahiret gunune (hayatta iken ruhun Allah´a ulasacagı gune) iman ettik.” Ve onlar mu´min degillerdir
Surah Al-Baqara, Verse 8


يُخَٰدِعُونَ ٱللَّهَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَمَا يَخۡدَعُونَ إِلَّآ أَنفُسَهُمۡ وَمَا يَشۡعُرُونَ

(Zannederler ki) Allah´ı ve amenu olanları aldatırlar. Halbuki onlar, ancak kendilerini aldatırlar ve farkına varmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 9


فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ فَزَادَهُمُ ٱللَّهُ مَرَضٗاۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمُۢ بِمَا كَانُواْ يَكۡذِبُونَ

Onların kalplerinde maraz (hastalık) vardır. Allah da bu sebeple onların hastalıgını artırmıstır. Tekzip etmeleri (Allah´a ulasmayı yalanlamaları) sebebiyle onlar icin elim bir azap vardır
Surah Al-Baqara, Verse 10


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ لَا تُفۡسِدُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ قَالُوٓاْ إِنَّمَا نَحۡنُ مُصۡلِحُونَ

Onlara (Allah´a ulasmayı dilemedikleri icin, kalpleri engelli ve baskalarını hidayetten men ettikleri icin Allah´ın hastalıklarını artırdıgı insanlara): “Yeryuzunde fesat cıkarmayın (baskalarını Allah´ın yolundan men etmeyin).” denildigi zaman: “Biz sadece ıslah ediciyiz (din ogreticileri, nefs tezkiyecileriyiz).” dediler
Surah Al-Baqara, Verse 11


أَلَآ إِنَّهُمۡ هُمُ ٱلۡمُفۡسِدُونَ وَلَٰكِن لَّا يَشۡعُرُونَ

Muhakkak ki onlar, (evet) onlar fesat cıkaranlardır ve lakin (suurunda) bilincinde olmazlar, (oyle) degil mi
Surah Al-Baqara, Verse 12


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ ءَامِنُواْ كَمَآ ءَامَنَ ٱلنَّاسُ قَالُوٓاْ أَنُؤۡمِنُ كَمَآ ءَامَنَ ٱلسُّفَهَآءُۗ أَلَآ إِنَّهُمۡ هُمُ ٱلسُّفَهَآءُ وَلَٰكِن لَّا يَعۡلَمُونَ

Ve onlara: “Insanların inandıkları gibi siz de amenu olun (Allah´a ulasmayı dileyin).” denildigi zaman: “O sefihlerin (akılsızların) iman ettigi gibi amenu mu olalım?” dediler. Muhakkak ki onlar, (evet) onlar sefihlerdir fakat bilmezler, (oyle) degil mi
Surah Al-Baqara, Verse 13


وَإِذَا لَقُواْ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَوۡاْ إِلَىٰ شَيَٰطِينِهِمۡ قَالُوٓاْ إِنَّا مَعَكُمۡ إِنَّمَا نَحۡنُ مُسۡتَهۡزِءُونَ

Ve amenu olanlarla bulustukları zaman: “Biz iman ettik.” dediler. Seytanlarıyla yalnız kaldıkları zaman: “Muhakkak ki biz, sizinle beraberiz. Biz (onlarla) sadece alay eden kimseleriz.” dediler
Surah Al-Baqara, Verse 14


ٱللَّهُ يَسۡتَهۡزِئُ بِهِمۡ وَيَمُدُّهُمۡ فِي طُغۡيَٰنِهِمۡ يَعۡمَهُونَ

Allah da onlarla istihza (alay) eder ve onlara muhlet verir. Kendi azgınlıkları (isyanları) icinde bocalarlar
Surah Al-Baqara, Verse 15


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلضَّلَٰلَةَ بِٱلۡهُدَىٰ فَمَا رَبِحَت تِّجَٰرَتُهُمۡ وَمَا كَانُواْ مُهۡتَدِينَ

Iste onlar, o kimselerdir ki; hidayet ile dalaleti satın aldılar. Fakat onların ticareti, onlara hic kar saglamadı ve hidayete ermis degillerdi
Surah Al-Baqara, Verse 16


مَثَلُهُمۡ كَمَثَلِ ٱلَّذِي ٱسۡتَوۡقَدَ نَارٗا فَلَمَّآ أَضَآءَتۡ مَا حَوۡلَهُۥ ذَهَبَ ٱللَّهُ بِنُورِهِمۡ وَتَرَكَهُمۡ فِي ظُلُمَٰتٖ لَّا يُبۡصِرُونَ

Onların durumu, ates yakıp boylece cevresindeki seyleri aydınlattıgı zaman Allah´ın nurlarını giderdigi ve onları karanlıklar icinde bıraktıgı kimselerin durumu gibidir. (Artık) onlar goremezler
Surah Al-Baqara, Verse 17


صُمُّۢ بُكۡمٌ عُمۡيٞ فَهُمۡ لَا يَرۡجِعُونَ

Sagır, dilsiz ve kordurler. Artık onlar, (Rab´lerine) donmezler
Surah Al-Baqara, Verse 18


أَوۡ كَصَيِّبٖ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فِيهِ ظُلُمَٰتٞ وَرَعۡدٞ وَبَرۡقٞ يَجۡعَلُونَ أَصَٰبِعَهُمۡ فِيٓ ءَاذَانِهِم مِّنَ ٱلصَّوَٰعِقِ حَذَرَ ٱلۡمَوۡتِۚ وَٱللَّهُ مُحِيطُۢ بِٱلۡكَٰفِرِينَ

Veya (onlar), gokten bosanan, icinde karanlıklar, gok gurlemesi ve simsek bulunan bir yagmura (tutulmus) gibidirler. Yıldırımların (dehsetinden) olum korkusuyla kulaklarını parmaklarıyla tıkarlar. Ve Allah, kafirleri kusatandır
Surah Al-Baqara, Verse 19


يَكَادُ ٱلۡبَرۡقُ يَخۡطَفُ أَبۡصَٰرَهُمۡۖ كُلَّمَآ أَضَآءَ لَهُم مَّشَوۡاْ فِيهِ وَإِذَآ أَظۡلَمَ عَلَيۡهِمۡ قَامُواْۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَذَهَبَ بِسَمۡعِهِمۡ وَأَبۡصَٰرِهِمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Simsek neredeyse onların gozlerini kamastırır. Onları her aydınlatmasında onun (ısıgında) yururler. Ve onların uzerlerine karanlık cokunce de dikilip kalırlar. Ve eger Allah dileseydi, onların duymalarını da gormelerini de elbette giderirdi. Muhakkak ki Allah, herseye kaadirdir (herseye gucu yeter)
Surah Al-Baqara, Verse 20


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱعۡبُدُواْ رَبَّكُمُ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ وَٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Ey insanlar! Rabbinize kul olun ki O, sizi ve sizden oncekileri yarattı. Umulur ki boylece siz, takva sahibi olursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 21


ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ فِرَٰشٗا وَٱلسَّمَآءَ بِنَآءٗ وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجَ بِهِۦ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ رِزۡقٗا لَّكُمۡۖ فَلَا تَجۡعَلُواْ لِلَّهِ أَندَادٗا وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

O (Allah) ki; yeryuzunu sizin icin dosek ve gogu de bina kıldı. Ve gokten su indirdi. Ve boylece onunla mahsullerden sizin icin rızık cıkardı. Oyleyse bile bile Allah´a esler kılmayın
Surah Al-Baqara, Verse 22


وَإِن كُنتُمۡ فِي رَيۡبٖ مِّمَّا نَزَّلۡنَا عَلَىٰ عَبۡدِنَا فَأۡتُواْ بِسُورَةٖ مِّن مِّثۡلِهِۦ وَٱدۡعُواْ شُهَدَآءَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Eger kulumuza indirdigimiz seyden (Kur´an´dan) suphe icindeyseniz, o zaman O´nun mislinden bir sure getirin ve Allah´tan baska sahitlerinizi de davet edin, eger siz sadıklarsanız
Surah Al-Baqara, Verse 23


فَإِن لَّمۡ تَفۡعَلُواْ وَلَن تَفۡعَلُواْ فَٱتَّقُواْ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي وَقُودُهَا ٱلنَّاسُ وَٱلۡحِجَارَةُۖ أُعِدَّتۡ لِلۡكَٰفِرِينَ

Fakat, eger yapamazsanız ki asla yapamazsınız, o taktirde kafirler icin hazırlanmıs, yakıtı insanlar ve taslar olan atesten sakının
Surah Al-Baqara, Verse 24


وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ أَنَّ لَهُمۡ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ كُلَّمَا رُزِقُواْ مِنۡهَا مِن ثَمَرَةٖ رِّزۡقٗا قَالُواْ هَٰذَا ٱلَّذِي رُزِقۡنَا مِن قَبۡلُۖ وَأُتُواْ بِهِۦ مُتَشَٰبِهٗاۖ وَلَهُمۡ فِيهَآ أَزۡوَٰجٞ مُّطَهَّرَةٞۖ وَهُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Ve iman edip, ıslah edici (nefsi tezkiye ve tasfiye edici) amelde bulunanlar icin altlarından nehirler akan cennetler oldugunu mujdele. Oradaki meyvelerden ve mahsullerden bir rızıkla her rızıklandırılıslarında: “Iste bu bizim daha once de rızıklandırıldıgımız (yedigimiz) seydir.” dediler. (Evet) ona (dunyadaki rızıklarına) benzeri (lezzet ve nefaset bakımından cok farklısı) verilmistir. Onlar icin orada temiz esler vardır ve onlar orada devamlı kalacak olanlardır
Surah Al-Baqara, Verse 25


۞إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَسۡتَحۡيِۦٓ أَن يَضۡرِبَ مَثَلٗا مَّا بَعُوضَةٗ فَمَا فَوۡقَهَاۚ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ فَيَعۡلَمُونَ أَنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡۖ وَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَيَقُولُونَ مَاذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلٗاۘ يُضِلُّ بِهِۦ كَثِيرٗا وَيَهۡدِي بِهِۦ كَثِيرٗاۚ وَمَا يُضِلُّ بِهِۦٓ إِلَّا ٱلۡفَٰسِقِينَ

Hic suphesiz Allah, bir sivrisinegi, hatta onun ustunde olanı da misal vermekten cekinmez. Fakat amenu olanlar (Allah´a ulasmayı dileyenler), onun Rab´lerinden bir hak oldugunu muhakkak ki bilirler. Kafirler (Allah´a ulasmayı dilemeyenler) ise: “Allah, bu misalle ne demek istedi?” derler. (Allah) onunla bircogunu dalalette bırakır, bircogunu da onunla hidayete erdirir. Ve fasıklardan baskasını dalalette bırakmaz
Surah Al-Baqara, Verse 26


ٱلَّذِينَ يَنقُضُونَ عَهۡدَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعۡدِ مِيثَٰقِهِۦ وَيَقۡطَعُونَ مَآ أَمَرَ ٱللَّهُ بِهِۦٓ أَن يُوصَلَ وَيُفۡسِدُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ

O (fasıklar) ki; (kalu bela gunu Allah´a verdikleri) MISAK´ten sonra Allah´ın ahdini bozarlar. Ve Allah´ın O´na (Allah´a) ulastırılmasını emrettigi seyi keserler. (Baska insanların, ruhlarını Allah´a ulastırmalarına mani olurlar. Ve bu sebeple) yeryuzunde fesat cıkarırlar. Iste onlar (kazandıkları pozitif dereceler negatif derecelerden az olanlar) husranda olanlardır
Surah Al-Baqara, Verse 27


كَيۡفَ تَكۡفُرُونَ بِٱللَّهِ وَكُنتُمۡ أَمۡوَٰتٗا فَأَحۡيَٰكُمۡۖ ثُمَّ يُمِيتُكُمۡ ثُمَّ يُحۡيِيكُمۡ ثُمَّ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ

Allah´ı nasıl inkar edersiniz? (Kıyamet gunu sur´a ufuruldukten sonra) siz olu idiniz. Sonra sizi (kıyamet gunu zaman tersine calıstıgı icin) diriltti. Sonra sizi (sur´a ikinci ufurulusunde yeniden) oldurecek. Sonra (sur´a ucuncu ufurulusunde tekrar) diriltecek. Sonra da (Indi Ilahi´de) O´na donduruleceksiniz
Surah Al-Baqara, Verse 28


هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَ لَكُم مَّا فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰٓ إِلَى ٱلسَّمَآءِ فَسَوَّىٰهُنَّ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖۚ وَهُوَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

O (Allah) ki; yeryuzundeki seylerin hepsini sizin icin yarattı. Sonra (kudret ve iradesiyle) goge yonelip, onları da yedi (kat) gok olarak duzenledi. Ve O, herseyi en iyi bilen (Alim)´dir
Surah Al-Baqara, Verse 29


وَإِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٞ فِي ٱلۡأَرۡضِ خَلِيفَةٗۖ قَالُوٓاْ أَتَجۡعَلُ فِيهَا مَن يُفۡسِدُ فِيهَا وَيَسۡفِكُ ٱلدِّمَآءَ وَنَحۡنُ نُسَبِّحُ بِحَمۡدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَۖ قَالَ إِنِّيٓ أَعۡلَمُ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

Ve Rabbin meleklere: “Muhakkak ki Ben, yeryuzunde bir halife kılacagım.” demisti. (Melekler de): “Orada fesat cıkaracak ve kan dokecek birisini mi (halife) kılacaksın? Biz Seni, hamdinle tesbih ve Seni takdis ediyoruz.” dediler. (Rabbin de): “Muhakkak ki Ben, sizin bilmediklerinizi bilirim.” buyurdu
Surah Al-Baqara, Verse 30


وَعَلَّمَ ءَادَمَ ٱلۡأَسۡمَآءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمۡ عَلَى ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ فَقَالَ أَنۢبِـُٔونِي بِأَسۡمَآءِ هَـٰٓؤُلَآءِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Ve Allah, Adem´e O´nun (Allah´ın) butun isimlerini (bu isimlerdeki hikmetleri) ogretti. Sonra onları meleklere arz ederek dedi ki: “Haydi sadıklardan iseniz bunları isimleri ile Bana haber verin (soyleyin).”
Surah Al-Baqara, Verse 31


قَالُواْ سُبۡحَٰنَكَ لَا عِلۡمَ لَنَآ إِلَّا مَا عَلَّمۡتَنَآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ

(Melekler): “Seni tenzih ederiz.” dediler. “Senin bize ogrettiginden baska (hic)bir ilmimiz yoktur. Muhakkak ki Sen, Alim´sin (en iyi bilensin), Hakim´sin (hikmet sahibisin).”
Surah Al-Baqara, Verse 32


قَالَ يَـٰٓـَٔادَمُ أَنۢبِئۡهُم بِأَسۡمَآئِهِمۡۖ فَلَمَّآ أَنۢبَأَهُم بِأَسۡمَآئِهِمۡ قَالَ أَلَمۡ أَقُل لَّكُمۡ إِنِّيٓ أَعۡلَمُ غَيۡبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَأَعۡلَمُ مَا تُبۡدُونَ وَمَا كُنتُمۡ تَكۡتُمُونَ

(Allah): “Ey Adem! Bunları onlara, isimleriyle haber ver (bildir).” dedi. Adem, onları isimleriyle onlara bildirdigi zaman (Allah, meleklere): “Ben size, Ben muhakkak ki, goklerin ve yerin bilinmeyenlerini bilirim. Ve sizin acıkladıgınız ve (icinizde) gizlemekte oldugunuz seyleri de bilirim, demedim mi?” dedi
Surah Al-Baqara, Verse 33


وَإِذۡ قُلۡنَا لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ ٱسۡجُدُواْ لِأٓدَمَ فَسَجَدُوٓاْ إِلَّآ إِبۡلِيسَ أَبَىٰ وَٱسۡتَكۡبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Ve meleklere: “Adem´e secde edin.” dedigimiz zaman iblis haric, (onlar) hemen secde ettiler. (Iblis) direndi ve kibirlendi. Ve kafirlerden oldu
Surah Al-Baqara, Verse 34


وَقُلۡنَا يَـٰٓـَٔادَمُ ٱسۡكُنۡ أَنتَ وَزَوۡجُكَ ٱلۡجَنَّةَ وَكُلَا مِنۡهَا رَغَدًا حَيۡثُ شِئۡتُمَا وَلَا تَقۡرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Dedik ki: “Ey Adem! Sen ve esin, cennette yerlesin. Ondan (ondaki yiyeceklerden) dilediginiz yerden bol bol yeyin. Ve su agaca yaklasmayın, yoksa zalimlerden olursunuz.”
Surah Al-Baqara, Verse 35


فَأَزَلَّهُمَا ٱلشَّيۡطَٰنُ عَنۡهَا فَأَخۡرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِۖ وَقُلۡنَا ٱهۡبِطُواْ بَعۡضُكُمۡ لِبَعۡضٍ عَدُوّٞۖ وَلَكُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُسۡتَقَرّٞ وَمَتَٰعٌ إِلَىٰ حِينٖ

Fakat seytan, ikisinin (ayagını) oradan kaydırdı. Boylece ikisini de icinde oldukları seyden (ni´metten) cıkardı. Ve: “Birbirinize dusman olarak (dunyaya) inin. Sizin icin (belli) bir zamana kadar yeryuzunde oturma ve faydalanma vardır (gecimini temin etme ve faydalanma vardır).” dedik
Surah Al-Baqara, Verse 36


فَتَلَقَّىٰٓ ءَادَمُ مِن رَّبِّهِۦ كَلِمَٰتٖ فَتَابَ عَلَيۡهِۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Sonra Adem, Rabbinden kelimeler aldı (ve Rabbine tovbe etti.) Bunun uzerine (Allah), onun tovbesini kabul buyurdu. Muhakkak ki O, Tevvab´tır, Rahim´dir (tovbeleri kabul eden, merhametli ve rahmet nuru gonderendir)
Surah Al-Baqara, Verse 37


قُلۡنَا ٱهۡبِطُواْ مِنۡهَا جَمِيعٗاۖ فَإِمَّا يَأۡتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدٗى فَمَن تَبِعَ هُدَايَ فَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Biz dedik ki: “Hepiniz oradan (asagıya) inin. Benden size mutlaka hidayet gelecektir. O zaman kim hidayetime tabi olursa, artık onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar.”
Surah Al-Baqara, Verse 38


وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَآ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Ve inkar edenler ve ayetlerimizi yalanlayanlar, iste onlar ates ehlidir, orada ebedi kalacak olanlardır
Surah Al-Baqara, Verse 39


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَوۡفُواْ بِعَهۡدِيٓ أُوفِ بِعَهۡدِكُمۡ وَإِيَّـٰيَ فَٱرۡهَبُونِ

Ey Israilogulları! Sizi ni´metlendirdigim o ni´metimi hatırlayın ve ahdimi yerine getirin. Ve (boylece) Ben de size olan ahdimi yerine getireyim (sizleri vaadettigim cennetime alayım). Ve (ahdinize sadık kalmakta) sadece Benden korkun
Surah Al-Baqara, Verse 40


وَءَامِنُواْ بِمَآ أَنزَلۡتُ مُصَدِّقٗا لِّمَا مَعَكُمۡ وَلَا تَكُونُوٓاْ أَوَّلَ كَافِرِۭ بِهِۦۖ وَلَا تَشۡتَرُواْ بِـَٔايَٰتِي ثَمَنٗا قَلِيلٗا وَإِيَّـٰيَ فَٱتَّقُونِ

Sizin yanınızda olanı (Tevrat´ı) tasdik edici olarak indirdigim seye (Kur´an´a) iman edin ve O´nu inkar edenlerin ilki siz olmayın. Ve (sakın) ayetlerimi az bir bedelle satmayın. Ve sadece Bana karsı takva sahibi olun
Surah Al-Baqara, Verse 41


وَلَا تَلۡبِسُواْ ٱلۡحَقَّ بِٱلۡبَٰطِلِ وَتَكۡتُمُواْ ٱلۡحَقَّ وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Ve hakkı batıl ile karıstırmayın (ortmeyin) ve hakkı gizlemeyin. Ve (cunku) siz biliyorsunuz
Surah Al-Baqara, Verse 42


وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ وَٱرۡكَعُواْ مَعَ ٱلرَّـٰكِعِينَ

Ve namazı kılın (ikame edin) ve zekatı verin ve ruku edenlerle beraber ruku edin
Surah Al-Baqara, Verse 43


۞أَتَأۡمُرُونَ ٱلنَّاسَ بِٱلۡبِرِّ وَتَنسَوۡنَ أَنفُسَكُمۡ وَأَنتُمۡ تَتۡلُونَ ٱلۡكِتَٰبَۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ

Insanlara birr´i (tezkiye ve teslim olmayı) emrediyorsunuz da kendinizi unutuyor musunuz? Ve siz, Kitab´ı okudugunuz halde hala akıl etmiyor musunuz
Surah Al-Baqara, Verse 44


وَٱسۡتَعِينُواْ بِٱلصَّبۡرِ وَٱلصَّلَوٰةِۚ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلَّا عَلَى ٱلۡخَٰشِعِينَ

(Allah´tan) sabırla ve namazla istiane (yardım) isteyin. Ve muhakkak ki o (hacet namazı ile Allah´a ulastıracak mursidini sormak), husu sahibi olanlardan baskasına elbette agır gelir
Surah Al-Baqara, Verse 45


ٱلَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلَٰقُواْ رَبِّهِمۡ وَأَنَّهُمۡ إِلَيۡهِ رَٰجِعُونَ

O (husu sahipleri) ki; onlar, Rab´lerine (dunya hayatında) muhakkak mulaki olacaklarına ve (sonunda olumle) O´na doneceklerine yakin derecesinde inanırlar
Surah Al-Baqara, Verse 46


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَنِّي فَضَّلۡتُكُمۡ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ey Israilogulları! Size en´am ettigim o ni´metimi ve Benim sizi alemlere ustun kıldıgımı hatırlayın
Surah Al-Baqara, Verse 47


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا لَّا تَجۡزِي نَفۡسٌ عَن نَّفۡسٖ شَيۡـٔٗا وَلَا يُقۡبَلُ مِنۡهَا شَفَٰعَةٞ وَلَا يُؤۡخَذُ مِنۡهَا عَدۡلٞ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Ve hic kimseden bir kimseye bir seyin odenmedigi ve ondan (hic kimseden) bir sefaatin kabul olunmadıgı ve hic kimseden bir fidye alınmadıgı ve onlara yardım da edilmedigi gunden sakının
Surah Al-Baqara, Verse 48


وَإِذۡ نَجَّيۡنَٰكُم مِّنۡ ءَالِ فِرۡعَوۡنَ يَسُومُونَكُمۡ سُوٓءَ ٱلۡعَذَابِ يُذَبِّحُونَ أَبۡنَآءَكُمۡ وَيَسۡتَحۡيُونَ نِسَآءَكُمۡۚ وَفِي ذَٰلِكُم بَلَآءٞ مِّن رَّبِّكُمۡ عَظِيمٞ

Ve sizi firavun ailesinden kurtarmıstık ki (onlar), size kotu azap ediyorlar, ogullarınızı kesip kadınlarınızı sag bırakıyorlardı. Ve bunda sizin icin Rabbinizden buyuk bir imtihan vardır
Surah Al-Baqara, Verse 49


وَإِذۡ فَرَقۡنَا بِكُمُ ٱلۡبَحۡرَ فَأَنجَيۡنَٰكُمۡ وَأَغۡرَقۡنَآ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ وَأَنتُمۡ تَنظُرُونَ

Ve sizin icin denizi yardık. Boylece sizi kurtarıp firavun ailesini bogduk. Ve siz de (bunu) goruyordunuz
Surah Al-Baqara, Verse 50


وَإِذۡ وَٰعَدۡنَا مُوسَىٰٓ أَرۡبَعِينَ لَيۡلَةٗ ثُمَّ ٱتَّخَذۡتُمُ ٱلۡعِجۡلَ مِنۢ بَعۡدِهِۦ وَأَنتُمۡ ظَٰلِمُونَ

Ve Musa´ya (Tur Dagı´nda) kırk gece (beraberlik) vaadetmistik. Sonra siz, hemen onun ardından (Samiri´nin altından yaptıgı) buzagıyı (tanrı) edindiniz. Ve (boylece) zalimler oldunuz
Surah Al-Baqara, Verse 51


ثُمَّ عَفَوۡنَا عَنكُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ لَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

Sonra sizi, bunun (buzagıyı ilah edinmenin) ardından affettik. Umulur ki boylece siz sukredersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 52


وَإِذۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡفُرۡقَانَ لَعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ

Ve Musa´ya, hidayete eresiniz diye kitap ve furkan vermistik
Surah Al-Baqara, Verse 53


وَإِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦ يَٰقَوۡمِ إِنَّكُمۡ ظَلَمۡتُمۡ أَنفُسَكُم بِٱتِّخَاذِكُمُ ٱلۡعِجۡلَ فَتُوبُوٓاْ إِلَىٰ بَارِئِكُمۡ فَٱقۡتُلُوٓاْ أَنفُسَكُمۡ ذَٰلِكُمۡ خَيۡرٞ لَّكُمۡ عِندَ بَارِئِكُمۡ فَتَابَ عَلَيۡكُمۡۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Ve Musa kavmine: “Ey kavmim! Buzagıyı (ilah) edinmenizle muhakkak ki siz, kendi nefslerinize zulmettiniz. Hemen Yaratıcınız´a tovbe edin. Artık nefslerinizi (birbirinizi) oldurun. Bu, Yaratıcınız katında sizin icin daha hayırlıdır.” demisti. Boylece O, tovbenizi kabul buyurdu. Muhakkak ki O; O, tovbeleri kabul eden ve Rahim olandır
Surah Al-Baqara, Verse 54


وَإِذۡ قُلۡتُمۡ يَٰمُوسَىٰ لَن نُّؤۡمِنَ لَكَ حَتَّىٰ نَرَى ٱللَّهَ جَهۡرَةٗ فَأَخَذَتۡكُمُ ٱلصَّـٰعِقَةُ وَأَنتُمۡ تَنظُرُونَ

Ve: “Ya Musa! Biz, Allah´ı acıkca gormedikce asla sana inanmayız.” demistiniz. Sizi bunun uzerine yıldırım yakaladı. Ve siz de (bunu) goruyordunuz
Surah Al-Baqara, Verse 55


ثُمَّ بَعَثۡنَٰكُم مِّنۢ بَعۡدِ مَوۡتِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

Sonra umulur ki siz sukredersiniz diye olumunuzden sonra sizi tekrar dirilttik
Surah Al-Baqara, Verse 56


وَظَلَّلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡغَمَامَ وَأَنزَلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَنَّ وَٱلسَّلۡوَىٰۖ كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡۚ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَٰكِن كَانُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ يَظۡلِمُونَ

Ve bulutu sizin ustunuze golgeledik. Size kudret helvası ve bıldırcın indirdik. Sizi rızıklandırdıgımız temiz seylerden yeyin. Ve onlar, bize zulmetmediler, fakat kendi nefslerine zulmediyorlardı
Surah Al-Baqara, Verse 57


وَإِذۡ قُلۡنَا ٱدۡخُلُواْ هَٰذِهِ ٱلۡقَرۡيَةَ فَكُلُواْ مِنۡهَا حَيۡثُ شِئۡتُمۡ رَغَدٗا وَٱدۡخُلُواْ ٱلۡبَابَ سُجَّدٗا وَقُولُواْ حِطَّةٞ نَّغۡفِرۡ لَكُمۡ خَطَٰيَٰكُمۡۚ وَسَنَزِيدُ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Ve o zaman demistik ki: “Bu kasabaya girin, boylece onun (ni´metlerinden) dilediginiz yerden bol bol yeyin. Secde ederek kapıdan girin ve “hıtta (gunahlarımızın bagıslanmasını diliyoruz)” deyin. Biz de sizlere magfiret edelim (gunahlarınızı sevaba cevirelim). Ve muhsinlerin (ni´metlerini daha da) artıracagız.”
Surah Al-Baqara, Verse 58


فَبَدَّلَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ قَوۡلًا غَيۡرَ ٱلَّذِي قِيلَ لَهُمۡ فَأَنزَلۡنَا عَلَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ رِجۡزٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ بِمَا كَانُواْ يَفۡسُقُونَ

Boylece o zalimler, sozleri, kendilerine soylenenden baska bir sozle degistirdiler. Biz de o zaman fıska dustuklerinden dolayı o zulmedenlerin uzerine gokten bir azap indirdik
Surah Al-Baqara, Verse 59


۞وَإِذِ ٱسۡتَسۡقَىٰ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦ فَقُلۡنَا ٱضۡرِب بِّعَصَاكَ ٱلۡحَجَرَۖ فَٱنفَجَرَتۡ مِنۡهُ ٱثۡنَتَا عَشۡرَةَ عَيۡنٗاۖ قَدۡ عَلِمَ كُلُّ أُنَاسٖ مَّشۡرَبَهُمۡۖ كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ مِن رِّزۡقِ ٱللَّهِ وَلَا تَعۡثَوۡاْ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُفۡسِدِينَ

Ve Musa, kavmi icin suya kavusmayı istemisti. Biz de o zaman: “Asanla kayaya vur.” dedik. Boylece ondan (kayadan) on iki pınar fıskırdı. Insanların hepsi kendi icecegi yeri (pınarını) bilmisti. Allah´ın rızkından yeyin, icin ve sakın azıp yeryuzunde fesat cıkaranlar olmayın
Surah Al-Baqara, Verse 60


وَإِذۡ قُلۡتُمۡ يَٰمُوسَىٰ لَن نَّصۡبِرَ عَلَىٰ طَعَامٖ وَٰحِدٖ فَٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُخۡرِجۡ لَنَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلۡأَرۡضُ مِنۢ بَقۡلِهَا وَقِثَّآئِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَاۖ قَالَ أَتَسۡتَبۡدِلُونَ ٱلَّذِي هُوَ أَدۡنَىٰ بِٱلَّذِي هُوَ خَيۡرٌۚ ٱهۡبِطُواْ مِصۡرٗا فَإِنَّ لَكُم مَّا سَأَلۡتُمۡۗ وَضُرِبَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلذِّلَّةُ وَٱلۡمَسۡكَنَةُ وَبَآءُو بِغَضَبٖ مِّنَ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَانُواْ يَكۡفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقۡتُلُونَ ٱلنَّبِيِّـۧنَ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّۚ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَواْ وَّكَانُواْ يَعۡتَدُونَ

Ve siz: “Ey Musa! Biz bir tek yemek (yemeye) sabredemeyiz. Bizim icin Rabbine dua et. Bize yeryuzunun yetistirdigi sebze, hıyar, sarımsak, mercimek ve sogan cıkarsın.” demistiniz. Musa: “Bir hayır olan bunu, daha degersiz olan bir seyle degistirmek mi istiyorsunuz? (Oyle ise) Mısır´a inin, sizin istediginiz seyler muhakkak ki orada var.” demisti. (Sonra da) onların uzerlerine fakirlik ve sefalet (damgası) vuruldu. Ve onlar, Allah´tan bir gazaba ugradılar. Muhakkak ki bu, Allah´ın ayetlerini inkar ettikleri ve peygamberleri haksız yere oldurdukleri icindi. Iste bu (ceza) isyan edip, haddi asmakta oldukları icindi
Surah Al-Baqara, Verse 61


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱلَّذِينَ هَادُواْ وَٱلنَّصَٰرَىٰ وَٱلصَّـٰبِـِٔينَ مَنۡ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَعَمِلَ صَٰلِحٗا فَلَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Suphesiz ki; amenu olanlar, yahudiler, hristiyanlar ve sabiiler, bunlardan her kim, Allah´a ve yevm´il ahire inanır ve ıslah edici ameller islerse (nefsini tezkiye ederse), bu durumda onların mukafatları Rab´lerinin katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 62


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ وَرَفَعۡنَا فَوۡقَكُمُ ٱلطُّورَ خُذُواْ مَآ ءَاتَيۡنَٰكُم بِقُوَّةٖ وَٱذۡكُرُواْ مَا فِيهِ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Sizin misakinizi (yeminlerinizi) aldıgımız zaman Tur Dagı´nı ustunuze kaldırmıstık. Size verdigimiz seylere kuvvetle sarılın ve onun icindeki seyleri hatırlayın ki; boylece takva sahibi olasınız
Surah Al-Baqara, Verse 63


ثُمَّ تَوَلَّيۡتُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَۖ فَلَوۡلَا فَضۡلُ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡ وَرَحۡمَتُهُۥ لَكُنتُم مِّنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ

Siz bundan (bu sozu verdikten) sonra dondunuz. Eger Allah´ın fazlı ve O´nun rahmeti sizin uzerinize olmasaydı, siz muhakkak ki husrandaki (kimse)lerden olurdunuz
Surah Al-Baqara, Verse 64


وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلَّذِينَ ٱعۡتَدَوۡاْ مِنكُمۡ فِي ٱلسَّبۡتِ فَقُلۡنَا لَهُمۡ كُونُواْ قِرَدَةً خَٰسِـِٔينَ

Andolsun ki sizden cumartesi gunundeki (avlanma yasagını) cigneyenleri biliyordunuz. O zaman onlara: “Kovulmus maymunlar olun.” dedik
Surah Al-Baqara, Verse 65


فَجَعَلۡنَٰهَا نَكَٰلٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهَا وَمَا خَلۡفَهَا وَمَوۡعِظَةٗ لِّلۡمُتَّقِينَ

Boylece onu (cezayı) hayatta olanlara ve onların ardından geleceklere bir ibret ve takva sahipleri icin bir ogut kıldık
Surah Al-Baqara, Verse 66


وَإِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦٓ إِنَّ ٱللَّهَ يَأۡمُرُكُمۡ أَن تَذۡبَحُواْ بَقَرَةٗۖ قَالُوٓاْ أَتَتَّخِذُنَا هُزُوٗاۖ قَالَ أَعُوذُ بِٱللَّهِ أَنۡ أَكُونَ مِنَ ٱلۡجَٰهِلِينَ

Musa kavmine: “Muhakkak ki Allah, sizin bir inek kesmenizi emrediyor.” demisti. (Onlar): “Bizimle alay mı ediyorsun?” dediler. (Musa) onlara: “Cahillerden olmaktan Allah´a sıgınırım.” demisti
Surah Al-Baqara, Verse 67


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَۚ قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ لَّا فَارِضٞ وَلَا بِكۡرٌ عَوَانُۢ بَيۡنَ ذَٰلِكَۖ فَٱفۡعَلُواْ مَا تُؤۡمَرُونَ

(Onlar da) dediler ki: “Bizim icin Rabbine dua et, onun ne (evsafta) oldugunu bize acıklasın.” (Musa) dedi ki: “Hic suphesiz O buyuruyor ki; muhakkak o ne genc ne de yaslı, ikisinin ortası yasta bir inek (olsun). Oyleyse emrolundugunuz seyi yapın.”
Surah Al-Baqara, Verse 68


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا لَوۡنُهَاۚ قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ صَفۡرَآءُ فَاقِعٞ لَّوۡنُهَا تَسُرُّ ٱلنَّـٰظِرِينَ

(Onlar da) dediler ki: “(Oyle ise) bizim icin Rabbine dua et de onun rengi nedir, bize acıklasın.” (Musa): “Suphesiz O, buyuruyor ki; o muhakkak gorenlerin hosuna gidecek parlak, sarı renkte bir inektir.” dedi
Surah Al-Baqara, Verse 69


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَ إِنَّ ٱلۡبَقَرَ تَشَٰبَهَ عَلَيۡنَا وَإِنَّآ إِن شَآءَ ٱللَّهُ لَمُهۡتَدُونَ

(Onlar da) dediler ki: “(Oyle ise) bizim icin Rabbine dua et, onun nasıl bir sey oldugunu bize acıklasın. Muhakkak ki bu inek, bize (diger ineklerin) benzeri gibi geliyor. Eger Allah dilerse, muhakkak ki biz (kesilmesi emrolunan sıgıra) ulasırız.”
Surah Al-Baqara, Verse 70


قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ لَّا ذَلُولٞ تُثِيرُ ٱلۡأَرۡضَ وَلَا تَسۡقِي ٱلۡحَرۡثَ مُسَلَّمَةٞ لَّا شِيَةَ فِيهَاۚ قَالُواْ ٱلۡـَٰٔنَ جِئۡتَ بِٱلۡحَقِّۚ فَذَبَحُوهَا وَمَا كَادُواْ يَفۡعَلُونَ

(Hz. Musa) dedi ki: “Suphesiz O, buyuruyor ki; muhakkak ki o henuz boyunduruk altına alınmamıs bir inektir. Yeri surmez, ekin sulamaz. Salmadır, hic alacası, lekesi yoktur.” Dediler ki: “Iste simdi hakikatle (gercekle) geldin.” Boylece onu (o evsafta bir inek) kestiler. Az kalsın bunu yapamayacaklardı
Surah Al-Baqara, Verse 71


وَإِذۡ قَتَلۡتُمۡ نَفۡسٗا فَٱدَّـٰرَ ٰٔتُمۡ فِيهَاۖ وَٱللَّهُ مُخۡرِجٞ مَّا كُنتُمۡ تَكۡتُمُونَ

Ve siz, bir adam oldurmustunuz de (katilini saklayarak) onun hakkındaki (sucu) birbirinize yuklemistiniz. Oysa Allah, gizlemis oldugunuz seyi (acıga) cıkarandır
Surah Al-Baqara, Verse 72


فَقُلۡنَا ٱضۡرِبُوهُ بِبَعۡضِهَاۚ كَذَٰلِكَ يُحۡيِ ٱللَّهُ ٱلۡمَوۡتَىٰ وَيُرِيكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

O zaman Biz: “Onun (inegin) bir kısmıyla ona (oldurulen adama) vurun.” demistik. (Vurunca olu adam dirildi), iste boylece Allah oluleri diriltir ve size ayetlerini (kudretinin ispatını) gosterir. Umulur ki; aklınızı kullanırsınız (akıl edersiniz)
Surah Al-Baqara, Verse 73


ثُمَّ قَسَتۡ قُلُوبُكُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ فَهِيَ كَٱلۡحِجَارَةِ أَوۡ أَشَدُّ قَسۡوَةٗۚ وَإِنَّ مِنَ ٱلۡحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنۡهُ ٱلۡأَنۡهَٰرُۚ وَإِنَّ مِنۡهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخۡرُجُ مِنۡهُ ٱلۡمَآءُۚ وَإِنَّ مِنۡهَا لَمَا يَهۡبِطُ مِنۡ خَشۡيَةِ ٱللَّهِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Sonra yine kalpleriniz kasiyet bagladı (katılastı ve karardı), tas gibi, hatta daha da kasvetli oldu. Ve muhakkak ki taslardan oyleleri vardır ki, ondan ırmaklar kaynar. Ve muhakkak ki ondan (tastan) oyleleri vardır ki; yarılır da icinden su cıkar. Ve suphesiz oyleleri vardır ki; Allah´a oyle husu duyar ki asagıya duser. Ve Allah, yaptıklarınızdan gafil degildir
Surah Al-Baqara, Verse 74


۞أَفَتَطۡمَعُونَ أَن يُؤۡمِنُواْ لَكُمۡ وَقَدۡ كَانَ فَرِيقٞ مِّنۡهُمۡ يَسۡمَعُونَ كَلَٰمَ ٱللَّهِ ثُمَّ يُحَرِّفُونَهُۥ مِنۢ بَعۡدِ مَا عَقَلُوهُ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ

(Ey mu´minler)! Simdi bunların size inanacaklarını umuyor musunuz? Onlardan bir fırka (grup) vardı ki; Allah´ın kelamını isitip ona arif olduktan (ogrendikten) sonra onu bile bile tahrif ederlerdi
Surah Al-Baqara, Verse 75


وَإِذَا لَقُواْ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَا بَعۡضُهُمۡ إِلَىٰ بَعۡضٖ قَالُوٓاْ أَتُحَدِّثُونَهُم بِمَا فَتَحَ ٱللَّهُ عَلَيۡكُمۡ لِيُحَآجُّوكُم بِهِۦ عِندَ رَبِّكُمۡۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ

Ve onlar, amenu olanlarla (Allah´a ulasmayı dileyenlerle) karsılastıkları (mulaki oldukları) zaman “Amenu olduk.” dediler. Yalnız kaldıkları zaman onlardan bazıları bazılarına: “Allah´ın size acıkladıgı seyleri (Resulallah´a ait evsafı) onlara (mu´minlere) Rabbinizin katında size karsı huccet (delil) gostersinler diye mi acıklıyorsunuz? Hala akıl etmiyor musunuz?” dediler
Surah Al-Baqara, Verse 76


أَوَلَا يَعۡلَمُونَ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعۡلِنُونَ

Ve onlar, gizlenen ve acıklanan seyleri Allah´ın biliyor oldugunu bilmiyorlar mı
Surah Al-Baqara, Verse 77


وَمِنۡهُمۡ أُمِّيُّونَ لَا يَعۡلَمُونَ ٱلۡكِتَٰبَ إِلَّآ أَمَانِيَّ وَإِنۡ هُمۡ إِلَّا يَظُنُّونَ

Onlardan bir kısmı ummilerdir. Onlar (Allah´ın) Kitabı´nı bilmezler, sadece emaniyyeyi (kisilerin yazdıgı kitapları) bilirler. Ve onlar sadece zannediyorlar
Surah Al-Baqara, Verse 78


فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ يَكۡتُبُونَ ٱلۡكِتَٰبَ بِأَيۡدِيهِمۡ ثُمَّ يَقُولُونَ هَٰذَا مِنۡ عِندِ ٱللَّهِ لِيَشۡتَرُواْ بِهِۦ ثَمَنٗا قَلِيلٗاۖ فَوَيۡلٞ لَّهُم مِّمَّا كَتَبَتۡ أَيۡدِيهِمۡ وَوَيۡلٞ لَّهُم مِّمَّا يَكۡسِبُونَ

Yazıklar olsun onlara ki; elleriyle kitap yazarlar, sonra da (emaniyye bilgiler iceren) bu yazdıklarını az bir bedel (para) karsılıgında satmak icin: “Bu, Allah´ın indindendir.” derler. Yazıklar olsun onlara, elleriyle yazdıkları seylerden dolayı. Yazıklar olsun onlara, kazandıkları seyler sebebiyle
Surah Al-Baqara, Verse 79


وَقَالُواْ لَن تَمَسَّنَا ٱلنَّارُ إِلَّآ أَيَّامٗا مَّعۡدُودَةٗۚ قُلۡ أَتَّخَذۡتُمۡ عِندَ ٱللَّهِ عَهۡدٗا فَلَن يُخۡلِفَ ٱللَّهُ عَهۡدَهُۥٓۖ أَمۡ تَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

Ve (o emaniyyeye tabi olanlar): “Ates bize ancak sayılı birkac gun dokunacak (gunahlarımız kadar yanıp cennete girecegiz).” dediler. De ki: “Allah katından bir ahd mi edindiniz?” (Eger boyle bir ahd, almıssanız) Allah, ahdinden asla donmez (Allah´ın ahdinde hilaf olmaz). Yoksa Allah´a karsı bilmediginiz bir sey mi soyluyorsunuz
Surah Al-Baqara, Verse 80


بَلَىٰۚ مَن كَسَبَ سَيِّئَةٗ وَأَحَٰطَتۡ بِهِۦ خَطِيٓـَٔتُهُۥ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Hayır, (sandıgınız gibi degil) kim gunah kazanmıs da hataları kendisini kusatmıssa; iste onlar, ates halkıdır ve icinde de devamlı kalacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 81


وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Ve amenu olup (Allah´a ulasmayı dileyip), ıslah edici (nefsi tezkiye edici) amel isleyenler, iste onlar, cennet halkıdır ve icinde (cennette) devamlı kalacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 82


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ لَا تَعۡبُدُونَ إِلَّا ٱللَّهَ وَبِٱلۡوَٰلِدَيۡنِ إِحۡسَانٗا وَذِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَقُولُواْ لِلنَّاسِ حُسۡنٗا وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ ثُمَّ تَوَلَّيۡتُمۡ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنكُمۡ وَأَنتُم مُّعۡرِضُونَ

Biz, Israilogulları´ndan: “Allah´tan baskasına kul olmayın, ana-babaya, yakınlara, (akrabaya) yetimlere ve miskinlere ihsanda bulunun, insanlara guzel soz soyleyin, namazı (hakkıyla) kılın, zekatı verin.” diye misak almıstık. Sonra da sizden pek azınız haric, yuz cevirdiniz. (Zaten) siz doneklersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 83


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ لَا تَسۡفِكُونَ دِمَآءَكُمۡ وَلَا تُخۡرِجُونَ أَنفُسَكُم مِّن دِيَٰرِكُمۡ ثُمَّ أَقۡرَرۡتُمۡ وَأَنتُمۡ تَشۡهَدُونَ

Ve “Birbirinizin kanlarını dokmeyin, birbirinizi yurdunuzdan cıkarmayın.” diye sizden misak almıstık. Siz de bunu (misakinizi) ikrar etmistiniz. Sizler (buna) sahadet edersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 84


ثُمَّ أَنتُمۡ هَـٰٓؤُلَآءِ تَقۡتُلُونَ أَنفُسَكُمۡ وَتُخۡرِجُونَ فَرِيقٗا مِّنكُم مِّن دِيَٰرِهِمۡ تَظَٰهَرُونَ عَلَيۡهِم بِٱلۡإِثۡمِ وَٱلۡعُدۡوَٰنِ وَإِن يَأۡتُوكُمۡ أُسَٰرَىٰ تُفَٰدُوهُمۡ وَهُوَ مُحَرَّمٌ عَلَيۡكُمۡ إِخۡرَاجُهُمۡۚ أَفَتُؤۡمِنُونَ بِبَعۡضِ ٱلۡكِتَٰبِ وَتَكۡفُرُونَ بِبَعۡضٖۚ فَمَا جَزَآءُ مَن يَفۡعَلُ ذَٰلِكَ مِنكُمۡ إِلَّا خِزۡيٞ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۖ وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ يُرَدُّونَ إِلَىٰٓ أَشَدِّ ٱلۡعَذَابِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Sonra siz (o kisilersiniz ki); birbirinizi olduruyorsunuz, sizden bir grubu yurtlarından cıkarıyorsunuz ve onlara karsı gunah ve dusmanlıkta yardımlasıyorsunuz. Eger onlar, size esir olarak gelecek olsalar (yine de onların yurtlarında kalmalarına izin vermeyip) fidye karsılıgı degistirirsiniz. Oysa o, onların (yurtlarından) cıkarılması size haram kılınmıstı. Yoksa Kitab´ın bir kısmına inanıp, bir kısmını inkar mı ediyorsunuz? Sizden boyle yapanların cezası; dunya hayatında ancak rezilliktir. Kıyamet gununde ise onlar azabın en siddetlisine maruz bırakılır. Allah, yaptıgınız seylerden gafil degildir
Surah Al-Baqara, Verse 85


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا بِٱلۡأٓخِرَةِۖ فَلَا يُخَفَّفُ عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابُ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Iste onlar oyle kimselerdir ki, dunya hayatını ahirete karsı satın almıslardır. Bu sebeple azap onlardan hic hafifletilmeyecek ve onlara yardım da olunmayacaktır
Surah Al-Baqara, Verse 86


وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ وَقَفَّيۡنَا مِنۢ بَعۡدِهِۦ بِٱلرُّسُلِۖ وَءَاتَيۡنَا عِيسَى ٱبۡنَ مَرۡيَمَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدۡنَٰهُ بِرُوحِ ٱلۡقُدُسِۗ أَفَكُلَّمَا جَآءَكُمۡ رَسُولُۢ بِمَا لَا تَهۡوَىٰٓ أَنفُسُكُمُ ٱسۡتَكۡبَرۡتُمۡ فَفَرِيقٗا كَذَّبۡتُمۡ وَفَرِيقٗا تَقۡتُلُونَ

Andolsun ki Biz, Musa´ya kitap verdik ve ondan sonra da birbiri ardından (araları kesilmeksizin, pespese) resuller gonderdik. Ve Meryem´in oglu Isa´ya beyyineler (acık kanıtlar) verdik ve onu Ruh´ul Kudus ile destekledik. Her ne zaman size bir resul, nefslerinizin hoslanmadıgı bir seyle (emirle) geldiyse, hemen kibirlendiniz. Bu sebeple bir kısmını yalanladınız ve bir kısmını da oldurdunuz
Surah Al-Baqara, Verse 87


وَقَالُواْ قُلُوبُنَا غُلۡفُۢۚ بَل لَّعَنَهُمُ ٱللَّهُ بِكُفۡرِهِمۡ فَقَلِيلٗا مَّا يُؤۡمِنُونَ

Ve dediler ki: “Bizim kalplerimiz kılıflıdır.” Hayır, Allah, kufurleri (sebebi) ile onları lanetledi. Bu sebeple ne kadar az iman ediyorlar
Surah Al-Baqara, Verse 88


وَلَمَّا جَآءَهُمۡ كِتَٰبٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٞ لِّمَا مَعَهُمۡ وَكَانُواْ مِن قَبۡلُ يَسۡتَفۡتِحُونَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَلَمَّا جَآءَهُم مَّا عَرَفُواْ كَفَرُواْ بِهِۦۚ فَلَعۡنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ

Onlara, Allah katından onların beraberindeki seyi (Tevrat´ı) tasdik eden bir Kitap, (Kur´an) geldigi zaman (O´nu kabul etmediler). Oysa (Kur´an gelmeden) once kafirlere karsı (zor durumda kaldıklarında, Tevrat´ta bahsi gecen ahir zaman Peygamberi adına) fetih ve zafer icin (Allah´tan) yardım isteyip dururlardı. O (Tevrat´ta vasfını) bildikleri (Peygamber) onlara gelince O´nu inkar ettiler. Bu yuzden Allah´ın laneti kafirlerin uzerindedir
Surah Al-Baqara, Verse 89


بِئۡسَمَا ٱشۡتَرَوۡاْ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمۡ أَن يَكۡفُرُواْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بَغۡيًا أَن يُنَزِّلَ ٱللَّهُ مِن فَضۡلِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦۖ فَبَآءُو بِغَضَبٍ عَلَىٰ غَضَبٖۚ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٞ مُّهِينٞ

Onların, Allah´ın kullarından diledigi kimse uzerine, fazlından indirmekte olduguna (vahye), haset ederek Allah´ın indirdigi seyi inkar etmeleri ve bununla kendilerini satmaları ne kadar kotu sey. Boylece gazaptan gazaba ugradılar. Kafirler icin alcaltıcı bir azap var
Surah Al-Baqara, Verse 90


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ ءَامِنُواْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُواْ نُؤۡمِنُ بِمَآ أُنزِلَ عَلَيۡنَا وَيَكۡفُرُونَ بِمَا وَرَآءَهُۥ وَهُوَ ٱلۡحَقُّ مُصَدِّقٗا لِّمَا مَعَهُمۡۗ قُلۡ فَلِمَ تَقۡتُلُونَ أَنۢبِيَآءَ ٱللَّهِ مِن قَبۡلُ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Onlara: “Allah´ın indirdigine iman edin.” denildigi zaman: “Biz, bize indirilene iman ederiz.” dediler. Ve onun arkasındakini (ondan sonra geleni) inkar ederler. Ve o haktır. Ve onların yanındakini tasdik edicidir. De ki: “Eger siz, mu´minler iseniz bundan once niye Allah´ın peygamberlerini olduruyordunuz?”
Surah Al-Baqara, Verse 91


۞وَلَقَدۡ جَآءَكُم مُّوسَىٰ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ ثُمَّ ٱتَّخَذۡتُمُ ٱلۡعِجۡلَ مِنۢ بَعۡدِهِۦ وَأَنتُمۡ ظَٰلِمُونَ

Andolsun ki; Musa size beyyineler (acık deliller) ile geldi. Sonra siz onun ardından buzagıyı (ilah) edindiniz ve siz zalimlersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 92


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ وَرَفَعۡنَا فَوۡقَكُمُ ٱلطُّورَ خُذُواْ مَآ ءَاتَيۡنَٰكُم بِقُوَّةٖ وَٱسۡمَعُواْۖ قَالُواْ سَمِعۡنَا وَعَصَيۡنَا وَأُشۡرِبُواْ فِي قُلُوبِهِمُ ٱلۡعِجۡلَ بِكُفۡرِهِمۡۚ قُلۡ بِئۡسَمَا يَأۡمُرُكُم بِهِۦٓ إِيمَٰنُكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Sizden, misak almıs ve Tur´u ustunuze yukseltmistik. Size verdigimiz (Tevrat´ı) seyi, kuvvetle alın ve (emirlerimizi) isitin (demistik). “Isittik ve isyan ettik.” dediler. Kufurleri sebebiyle onların kalpleri icine buzagı(ya tapmanın) kufru icirildi (yerlestirildi). De ki: “Eger siz mu´min (kimse)ler iseniz imanınız size onunla ne kotu seyler emrediyor.”
Surah Al-Baqara, Verse 93


قُلۡ إِن كَانَتۡ لَكُمُ ٱلدَّارُ ٱلۡأٓخِرَةُ عِندَ ٱللَّهِ خَالِصَةٗ مِّن دُونِ ٱلنَّاسِ فَتَمَنَّوُاْ ٱلۡمَوۡتَ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

De ki: “Allah katındaki ahiret yurdu (gercekten dediginiz gibi) eger baska insanların degil de sadece sizin icin ise (ve bu iddianızda) eger sadıklarsanız haydi (o zaman) olumu temenni edin.”
Surah Al-Baqara, Verse 94


وَلَن يَتَمَنَّوۡهُ أَبَدَۢا بِمَا قَدَّمَتۡ أَيۡدِيهِمۡۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلظَّـٰلِمِينَ

Ve elleriyle takdim ettikleri (gunahları) sebebiyle bunu (olumu), ebediyyen asla temenni etmezler. Ve Allah, zalimleri bilir
Surah Al-Baqara, Verse 95


وَلَتَجِدَنَّهُمۡ أَحۡرَصَ ٱلنَّاسِ عَلَىٰ حَيَوٰةٖ وَمِنَ ٱلَّذِينَ أَشۡرَكُواْۚ يَوَدُّ أَحَدُهُمۡ لَوۡ يُعَمَّرُ أَلۡفَ سَنَةٖ وَمَا هُوَ بِمُزَحۡزِحِهِۦ مِنَ ٱلۡعَذَابِ أَن يُعَمَّرَۗ وَٱللَّهُ بَصِيرُۢ بِمَا يَعۡمَلُونَ

Ve onları hayata karsı mutlaka insanların en hırslısı bulursun. (Hatta) o musriklerden herbiri sayet bin sene omurlendirilse; (yasamayı) sever (arzu eder). Oysa onun omurlendirilmesi, onu azaptan uzaklastırıcı degildir. Allah yaptıklarınızı gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 96


قُلۡ مَن كَانَ عَدُوّٗا لِّـجِبۡرِيلَ فَإِنَّهُۥ نَزَّلَهُۥ عَلَىٰ قَلۡبِكَ بِإِذۡنِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهِ وَهُدٗى وَبُشۡرَىٰ لِلۡمُؤۡمِنِينَ

De ki: “Kim Cibril´e dusmansa o zaman (bilsin ki) muhakkak ki O, ellerindeki (daha onceki kitapları) tasdik eden (Kur´an´ı), Allah´ın izniyle senin kalbine indirdi. (O Kur´an), mu´minler icin bir hidayet (rehberi) ve mujdedir.”
Surah Al-Baqara, Verse 97


مَن كَانَ عَدُوّٗا لِّلَّهِ وَمَلَـٰٓئِكَتِهِۦ وَرُسُلِهِۦ وَجِبۡرِيلَ وَمِيكَىٰلَ فَإِنَّ ٱللَّهَ عَدُوّٞ لِّلۡكَٰفِرِينَ

Kim, Allah´a ve O´nun meleklerine ve O´nun resullerine ve Cebrail´e ve Mikail´e dusman olursa, o taktirde muhakkak ki Allah kafirlere dusmandır
Surah Al-Baqara, Verse 98


وَلَقَدۡ أَنزَلۡنَآ إِلَيۡكَ ءَايَٰتِۭ بَيِّنَٰتٖۖ وَمَا يَكۡفُرُ بِهَآ إِلَّا ٱلۡفَٰسِقُونَ

Andolsun ki sana apacık ayetler indirdik. Ve bunları fasıklardan baska kimse inkar etmez
Surah Al-Baqara, Verse 99


أَوَكُلَّمَا عَٰهَدُواْ عَهۡدٗا نَّبَذَهُۥ فَرِيقٞ مِّنۡهُمۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Bir ahd yaptıkları zaman, her defasında onlardan bir kısmı onu nakzettiler mi (bozdular mı)? Evet, (bozdular). Onların cogu iman etmezler
Surah Al-Baqara, Verse 100


وَلَمَّا جَآءَهُمۡ رَسُولٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٞ لِّمَا مَعَهُمۡ نَبَذَ فَرِيقٞ مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ كِتَٰبَ ٱللَّهِ وَرَآءَ ظُهُورِهِمۡ كَأَنَّهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ

Ve onlara ne zaman Allah katından beraberlerindeki seyi (Kitap´ı) tasdik eden (dogrulayan) bir resul gelse; kitap verilenlerden bir kısmı, sanki hic bilmiyorlarmıs gibi, Allah´ın Kitap´ını arkalarına atıverdiler
Surah Al-Baqara, Verse 101


وَٱتَّبَعُواْ مَا تَتۡلُواْ ٱلشَّيَٰطِينُ عَلَىٰ مُلۡكِ سُلَيۡمَٰنَۖ وَمَا كَفَرَ سُلَيۡمَٰنُ وَلَٰكِنَّ ٱلشَّيَٰطِينَ كَفَرُواْ يُعَلِّمُونَ ٱلنَّاسَ ٱلسِّحۡرَ وَمَآ أُنزِلَ عَلَى ٱلۡمَلَكَيۡنِ بِبَابِلَ هَٰرُوتَ وَمَٰرُوتَۚ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنۡ أَحَدٍ حَتَّىٰ يَقُولَآ إِنَّمَا نَحۡنُ فِتۡنَةٞ فَلَا تَكۡفُرۡۖ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنۡهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِهِۦ بَيۡنَ ٱلۡمَرۡءِ وَزَوۡجِهِۦۚ وَمَا هُم بِضَآرِّينَ بِهِۦ مِنۡ أَحَدٍ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمۡ وَلَا يَنفَعُهُمۡۚ وَلَقَدۡ عَلِمُواْ لَمَنِ ٱشۡتَرَىٰهُ مَا لَهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ مِنۡ خَلَٰقٖۚ وَلَبِئۡسَ مَا شَرَوۡاْ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمۡۚ لَوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ

Onlar, Suleyman (A.S)´ın mulku uzerine seytanların okudugu (anlattıgı, tilavet ettigi) seylere tabi oldular (uydular). Suleyman (A.S), inkar etmedi (sihir yapmadı ve kafir olmadı). Fakat seytanlar insanlara, sihri ve Babil Sehri´ndeki iki melege, Harut ve Marut´a indirilen seyleri ogretmekle kafir oldular. Oysa onlar: “Biz sadece bir fitneyiz (sizin icin bir imtihanız). O halde (sakın sihir ilmini ogrenerek) kafir olmayın.” demedikce hic kimseye bunu ogretmezlerdi. Fakat o ikisinden, erkek ile karısının arasını acacak seyler ogreniyorlardı ve de onlar, Allah´ın izni olmadan onunla (sihirle) hic kimseye zarar verebilecek degillerdir. Ve onlar kendilerine fayda vermeyen, zarar veren seyleri ogreniyorlar. Andolsun ki onlar, onu (sihri ve ona ait bilgileri) satın alan kimsenin ahirette bir nasibi olmadıgını kesin olarak ogrendiler. Elbette onunla (sihre karsılık) nefslerini sattıkları sey ne kotu, keske bilselerdi
Surah Al-Baqara, Verse 102


وَلَوۡ أَنَّهُمۡ ءَامَنُواْ وَٱتَّقَوۡاْ لَمَثُوبَةٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ خَيۡرٞۚ لَّوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ

Sayet onlar amenu olup (Allah´a ulasmayı dileyip) takva sahibi olsalardı; Allah katından (kendilerine verilecek) sevap, elbette daha hayırlı (olacaktı), eger biliyor olsalardı
Surah Al-Baqara, Verse 103


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَقُولُواْ رَٰعِنَا وَقُولُواْ ٱنظُرۡنَا وَٱسۡمَعُواْۗ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٌ أَلِيمٞ

Ey iman edenler! “Raina (bizi gozet)” demeyin. ve “unzurna (bize bak)” deyin ve (Allah´ın hukmunu) dinleyin (isitin). Ve kafirler icin elim bir azap vardır
Surah Al-Baqara, Verse 104


مَّا يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ وَلَا ٱلۡمُشۡرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيۡكُم مِّنۡ خَيۡرٖ مِّن رَّبِّكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَخۡتَصُّ بِرَحۡمَتِهِۦ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ

Ehli kitaptan kafir olanlar ve musrikler, Rabbinizden sizin uzerinize hayırdan (rahmet ve fazl) indirilmesini sevmezler (istemezler). Ve Allah, rahmetini diledigi kimseye tahsis eder. Ve Allah, fazlıl azimin sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 105


۞مَا نَنسَخۡ مِنۡ ءَايَةٍ أَوۡ نُنسِهَا نَأۡتِ بِخَيۡرٖ مِّنۡهَآ أَوۡ مِثۡلِهَآۗ أَلَمۡ تَعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ

Biz bir ayetten neyi nesheder (kaldırır, degistirir)sek veya neyi unutturursak, ondan daha hayırlısını veya onun mislini getiririz. Bilmez misin? Muhakkak ki Allah, herseye kaadirdir
Surah Al-Baqara, Verse 106


أَلَمۡ تَعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۗ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ مِن وَلِيّٖ وَلَا نَصِيرٍ

Bilmez misiniz? Muhakkak ki goklerin ve yerin mulku Allah´ındır, O´nundur. Ve sizin icin Allah´tan baska dost ve yardımcı da yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 107


أَمۡ تُرِيدُونَ أَن تَسۡـَٔلُواْ رَسُولَكُمۡ كَمَا سُئِلَ مُوسَىٰ مِن قَبۡلُۗ وَمَن يَتَبَدَّلِ ٱلۡكُفۡرَ بِٱلۡإِيمَٰنِ فَقَدۡ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Yoksa siz de, daha onceden Musa´ya soruldugu gibi, resulunuzu (ondan supheye duserek) sorguya cekmek mi istiyorsunuz? Kim imanı kufur ile degistirirse andolsun ki; dogru yoldan sapmıstır
Surah Al-Baqara, Verse 108


وَدَّ كَثِيرٞ مِّنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ لَوۡ يَرُدُّونَكُم مِّنۢ بَعۡدِ إِيمَٰنِكُمۡ كُفَّارًا حَسَدٗا مِّنۡ عِندِ أَنفُسِهِم مِّنۢ بَعۡدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ ٱلۡحَقُّۖ فَٱعۡفُواْ وَٱصۡفَحُواْ حَتَّىٰ يَأۡتِيَ ٱللَّهُ بِأَمۡرِهِۦٓۗ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Ehli kitaptan cogu, hak kendilerine apacık beyan edildikten (belli olduktan) sonra nefslerinin icindeki hasetten dolayı, sizin imanınızdan sonra kafir olmanızı (fıska dusmenizi) arzu ederler. Ta ki; Allah´ın (bu husustaki) emri gelinceye kadar bagıslayıp, hosgorun. Hic suphesiz Allah, herseye kaadirdir
Surah Al-Baqara, Verse 109


وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَۚ وَمَا تُقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُم مِّنۡ خَيۡرٖ تَجِدُوهُ عِندَ ٱللَّهِۗ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ

Namazı (geregi uzere) kılın, zekatı verin. Nefsleriniz icin hayır olarak takdim ettiginiz (sundugunuz) sey (ne ise) Allah´ın indinde onu bulursunuz. Muhakkak ki Allah, amellerinizi gorucudur
Surah Al-Baqara, Verse 110


وَقَالُواْ لَن يَدۡخُلَ ٱلۡجَنَّةَ إِلَّا مَن كَانَ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰۗ تِلۡكَ أَمَانِيُّهُمۡۗ قُلۡ هَاتُواْ بُرۡهَٰنَكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Dediler ki: “Cennete yahudi veya hristiyan olan kisinin dısında kimse girmeyecektir.” Bu, onların emaniyye (zan ve kuruntularına ait bilgi)leridir. De ki: “Eger siz (iddianızda) sadıklar iseniz delilinizi getirin.”
Surah Al-Baqara, Verse 111


بَلَىٰۚ مَنۡ أَسۡلَمَ وَجۡهَهُۥ لِلَّهِ وَهُوَ مُحۡسِنٞ فَلَهُۥٓ أَجۡرُهُۥ عِندَ رَبِّهِۦ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Hayır, (oyle degil), kim vechini (fizik vucudunu) Allah´a teslim ederse o, muhsinlerden (olur). Artık onun mukafatı Rabbinin katındadır. Onlara (onların uzerine) korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 112


وَقَالَتِ ٱلۡيَهُودُ لَيۡسَتِ ٱلنَّصَٰرَىٰ عَلَىٰ شَيۡءٖ وَقَالَتِ ٱلنَّصَٰرَىٰ لَيۡسَتِ ٱلۡيَهُودُ عَلَىٰ شَيۡءٖ وَهُمۡ يَتۡلُونَ ٱلۡكِتَٰبَۗ كَذَٰلِكَ قَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ مِثۡلَ قَوۡلِهِمۡۚ فَٱللَّهُ يَحۡكُمُ بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ

Yahudiler dedi ki: “Hristiyanlar bir sey (hak bir din) uzere degildir.” Hristiyanlar dedi ki: “Yahudiler bir sey (hak bir din) uzere degildir.” Halbuki onlar (her iki taraf da) Kitap´ı okuyorlar (tilavet ediyorlar). Tıpkı onlar gibi (bu hususta) bilgisi olmayanlar da (taklit yolunu secerek) onların dediklerine benzer (sozler soylediler). Boylece Allah, ihtilaf icinde oldukları o sey hakkında, kıyamet gunu, onların aralarında hukmunu verecektir
Surah Al-Baqara, Verse 113


وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن مَّنَعَ مَسَٰجِدَ ٱللَّهِ أَن يُذۡكَرَ فِيهَا ٱسۡمُهُۥ وَسَعَىٰ فِي خَرَابِهَآۚ أُوْلَـٰٓئِكَ مَا كَانَ لَهُمۡ أَن يَدۡخُلُوهَآ إِلَّا خَآئِفِينَۚ لَهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَا خِزۡيٞ وَلَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٞ

Allah´ın mescidlerinde O´nun adının zikredilmesini men eden (engelleyip yasaklayan) ve onların (mescidlerin) harap olmasına calısan kimseden daha zalim kim vardır? Bunlar icin mescidlere girmek yoktur. Ancak (endise ve) korku icinde (oraya o mescidlere girebilirler). Onlar icin dunyada rezillik, ahirette de azim azap (azabın en buyugu) vardır
Surah Al-Baqara, Verse 114


وَلِلَّهِ ٱلۡمَشۡرِقُ وَٱلۡمَغۡرِبُۚ فَأَيۡنَمَا تُوَلُّواْ فَثَمَّ وَجۡهُ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Dogu da Allah´ındır batı da (dogu da batı da Allah icindir). Artık hangi tarafa donerseniz donun, Allah´ın Vechi (Zat´ı) oradadır. Cunku Allah, herseyi kusatan (Vasiun Alim)dir
Surah Al-Baqara, Verse 115


وَقَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ وَلَدٗاۗ سُبۡحَٰنَهُۥۖ بَل لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ كُلّٞ لَّهُۥ قَٰنِتُونَ

“Allah cocuk edindi.” dediler. (Hasa!) O, (bundan) munezzehtir (beridir). Hayır, goklerde ve yerde ne varsa (hepsi) O´nundur (O´nun icindir). Hepsi de O´na boyun egmis (emrine amade bir vaziyette)dir
Surah Al-Baqara, Verse 116


بَدِيعُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَإِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ

Gokleri ve yeri, essiz, orneksiz (ilahi bir tarzda ilk olarak) yaratandır. O, emir olarak bir seyi kaza etmek (irade etmek, ifa etmek) istedigi zaman o seye muhakkak ki (sadece) “Ol!” der. O da hemen oluverir
Surah Al-Baqara, Verse 117


وَقَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ لَوۡلَا يُكَلِّمُنَا ٱللَّهُ أَوۡ تَأۡتِينَآ ءَايَةٞۗ كَذَٰلِكَ قَالَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِم مِّثۡلَ قَوۡلِهِمۡۘ تَشَٰبَهَتۡ قُلُوبُهُمۡۗ قَدۡ بَيَّنَّا ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يُوقِنُونَ

(Gercegi) bilmeyenler dediler ki: “Allah bizimle konussa ya.” veya “Bize de bir ayet gelse ya.” Bunlar gibi bundan oncekiler de onların dediklerine benzer (sozler) soyledi. Onların kalpleri (de ne kadar) birbirine benzer. Ayetlerimizi yakine ulasan (ust seviyede hakikati bilip supheden kurtulan) bir kavim (topluluk) icin beyan etmisizdir (acıklamısızdır)
Surah Al-Baqara, Verse 118


إِنَّآ أَرۡسَلۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ بَشِيرٗا وَنَذِيرٗاۖ وَلَا تُسۡـَٔلُ عَنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡجَحِيمِ

Hic suphesiz Biz seni, hak ile mujdeleyici ve uyarıcı olarak gonderdik. Ashabı cehim (cehennemlikler)den sana sual etmeyiz (sen cehenneme gideceklerden sorumlu degilsin)
Surah Al-Baqara, Verse 119


وَلَن تَرۡضَىٰ عَنكَ ٱلۡيَهُودُ وَلَا ٱلنَّصَٰرَىٰ حَتَّىٰ تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمۡۗ قُلۡ إِنَّ هُدَى ٱللَّهِ هُوَ ٱلۡهُدَىٰۗ وَلَئِنِ ٱتَّبَعۡتَ أَهۡوَآءَهُم بَعۡدَ ٱلَّذِي جَآءَكَ مِنَ ٱلۡعِلۡمِ مَا لَكَ مِنَ ٱللَّهِ مِن وَلِيّٖ وَلَا نَصِيرٍ

Sen onların dinine tabi olmadıkca (uymadıkca) ne yahudiler ve ne de hristiyanlar senden (asla) razı olmazlar. De ki: “Muhakkak ki Allah´a ulasmak (var ya) iste o, hidayettir.” Sana gelen bunca ilimden sonra eger onların hevalarına uyarsan andolsun ki; Allah´tan sana ne bir dost ve ne de bir yardımcı olur
Surah Al-Baqara, Verse 120


ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَتۡلُونَهُۥ حَقَّ تِلَاوَتِهِۦٓ أُوْلَـٰٓئِكَ يُؤۡمِنُونَ بِهِۦۗ وَمَن يَكۡفُرۡ بِهِۦ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ

Kendilerine kitap verdigimiz (nebiler ve resuller) kimseler, onu hakiki bir tilavet ile tilavet ederler (okuyup acıklarlar). Iste onlar, buna iman ederler. Kim de onu (inkar edip) kafir olursa iste onlar da hasirundur (husrana dusenlerdir)
Surah Al-Baqara, Verse 121


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَنِّي فَضَّلۡتُكُمۡ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ey Israilogulları! Sizin uzerinize en´am ettigim o ni´metimi hatırlayın. Muhakkak ki Ben, (bir zamanlar) sizi alemlere ustun kılmıstım
Surah Al-Baqara, Verse 122


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا لَّا تَجۡزِي نَفۡسٌ عَن نَّفۡسٖ شَيۡـٔٗا وَلَا يُقۡبَلُ مِنۡهَا عَدۡلٞ وَلَا تَنفَعُهَا شَفَٰعَةٞ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Kimseden kimseye bir sey odenmedigi ve onlardan bir fidye (bedel) kabul edilmeyecegi ve kendilerine sefaatin fayda vermeyecegi ve onlara yardım da olunmayacagı bir gunden sakının
Surah Al-Baqara, Verse 123


۞وَإِذِ ٱبۡتَلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ رَبُّهُۥ بِكَلِمَٰتٖ فَأَتَمَّهُنَّۖ قَالَ إِنِّي جَاعِلُكَ لِلنَّاسِ إِمَامٗاۖ قَالَ وَمِن ذُرِّيَّتِيۖ قَالَ لَا يَنَالُ عَهۡدِي ٱلظَّـٰلِمِينَ

Hani o zaman ki; Rabbi Ibrahim´i (birtakım) kelimelerle imtihan etti. Nihayet imtihan tamamlanınca da (Allah soyle) buyurdu: “Muhakkak ki Ben, seni insanlara imam kılacagım.” (Ibrahim A.S): “Benim zurriyetimden de (imamlar kıl).” deyince; (Allah): “Benim ahdime (imamlık ve onderlik rahmetime, senin zurriyetinden olan) zalimler nail olamaz.” diye buyurdu
Surah Al-Baqara, Verse 124


وَإِذۡ جَعَلۡنَا ٱلۡبَيۡتَ مَثَابَةٗ لِّلنَّاسِ وَأَمۡنٗا وَٱتَّخِذُواْ مِن مَّقَامِ إِبۡرَٰهِـۧمَ مُصَلّٗىۖ وَعَهِدۡنَآ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيۡتِيَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلۡعَٰكِفِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ

Hani Biz Beyt´i (Kabe´yi) insanlar icin sevap (kazanılacak) ve emin (bir yer) kılmıstık. Siz de Ibrahim´in makamından bir namaz yeri ittihaz edin (edinin) ve Biz, Ibrahim ve Ismail´e de soyle ahd (emr) etmistik: “Tavaf edenler, akifler (ibadet icin kalanlar), ruku ve secde edenler icin Beytim´i tertemiz tutun.”
Surah Al-Baqara, Verse 125


وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّ ٱجۡعَلۡ هَٰذَا بَلَدًا ءَامِنٗا وَٱرۡزُقۡ أَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ مَنۡ ءَامَنَ مِنۡهُم بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۚ قَالَ وَمَن كَفَرَ فَأُمَتِّعُهُۥ قَلِيلٗا ثُمَّ أَضۡطَرُّهُۥٓ إِلَىٰ عَذَابِ ٱلنَّارِۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ

Ibrahim: “Rabbim burayı emin (guvenli) bir belde kıl. Onun halkından Allah´a ve yevm´il ahire iman edenleri semerelerinden (turlu cesit meyvelerden) rızıklandır.” dedigi zaman (Allah) soyle buyurdu: “Kafir olan kimseyi de (yasadıgı) az bir sure gecindirir ve sonra onu ates azabına maruz bırakırım. Orası ne kotu bir donus yeridir.”
Surah Al-Baqara, Verse 126


وَإِذۡ يَرۡفَعُ إِبۡرَٰهِـۧمُ ٱلۡقَوَاعِدَ مِنَ ٱلۡبَيۡتِ وَإِسۡمَٰعِيلُ رَبَّنَا تَقَبَّلۡ مِنَّآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Hani o zaman ki; Ibrahim ve Ismail, Beyt´in (Kabe´nin) temellerini yukseltiyorlardı (ve soyle dua ediyorlardı): “Rabbimiz, bizden (bunu) kabul buyur. Muhakkak ki Sen, (evet) Sen, (herseyi isiten ve bilen) Semiul Alim´sin.”
Surah Al-Baqara, Verse 127


رَبَّنَا وَٱجۡعَلۡنَا مُسۡلِمَيۡنِ لَكَ وَمِن ذُرِّيَّتِنَآ أُمَّةٗ مُّسۡلِمَةٗ لَّكَ وَأَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبۡ عَلَيۡنَآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Rabbimiz, bizim ikimizi sana teslim olanlardan kıl, zurriyetimizden de sana teslim olan bir (topluluk) ummet (kıl). Bize (hac) ibadetinin yerlerini (ve kurallarını) goster. Tovbemizi kabul et. Muhakkak ki Sen, (evet) Sen, Tevvabur Rahim´sin (tovbeleri kabul eden ve rahmet gonderensin)
Surah Al-Baqara, Verse 128


رَبَّنَا وَٱبۡعَثۡ فِيهِمۡ رَسُولٗا مِّنۡهُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَيُزَكِّيهِمۡۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ

Rabbimiz, onların icinden (birini), onların icinde (arasında) onlara Senin ayetlerini tilavet edecek (okuyup acıklayacak), onlara Kitap´ı ve hikmeti ogretecek ve onları (nefslerini) tezkiye (ve tasfiye) edecek resul beas et (hayata getir). Muhakkak ki Sen, (evet) Sen, Azizul Hakim´sin
Surah Al-Baqara, Verse 129


وَمَن يَرۡغَبُ عَن مِّلَّةِ إِبۡرَٰهِـۧمَ إِلَّا مَن سَفِهَ نَفۡسَهُۥۚ وَلَقَدِ ٱصۡطَفَيۡنَٰهُ فِي ٱلدُّنۡيَاۖ وَإِنَّهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ لَمِنَ ٱلصَّـٰلِحِينَ

Nefsini sefih kılan (kendi kendini bilmeyen) kisi haric, kim Ibrahim´in dininden (yuz cevirir) uzaklasır? Andolsun ki; Biz, onu dunyada sectik. Muhakkak ki o, ahirette de salihlerdendir
Surah Al-Baqara, Verse 130


إِذۡ قَالَ لَهُۥ رَبُّهُۥٓ أَسۡلِمۡۖ قَالَ أَسۡلَمۡتُ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

Hani Rabbi ona: “Teslim ol!” dedigi zaman “Alemlerin Rabbine teslim oldum.” dedi
Surah Al-Baqara, Verse 131


وَوَصَّىٰ بِهَآ إِبۡرَٰهِـۧمُ بَنِيهِ وَيَعۡقُوبُ يَٰبَنِيَّ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصۡطَفَىٰ لَكُمُ ٱلدِّينَ فَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنتُم مُّسۡلِمُونَ

Ibrahim de bunu kendi ogullarına vasiyet etti. Yakub da: “Ey ogullarım! Muhakkak ki Allah, bu dini sizin icin secti. Artık siz olmeyin. Ancak Allah´a teslim olarak (olun).” dedi
Surah Al-Baqara, Verse 132


أَمۡ كُنتُمۡ شُهَدَآءَ إِذۡ حَضَرَ يَعۡقُوبَ ٱلۡمَوۡتُ إِذۡ قَالَ لِبَنِيهِ مَا تَعۡبُدُونَ مِنۢ بَعۡدِيۖ قَالُواْ نَعۡبُدُ إِلَٰهَكَ وَإِلَٰهَ ءَابَآئِكَ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ إِلَٰهٗا وَٰحِدٗا وَنَحۡنُ لَهُۥ مُسۡلِمُونَ

Yoksa Yakub, olume hazır oldugu zaman: “(Ey yahudiler)! Siz orada sahit miydiniz?” Hani Yakub, o zaman ogullarına: “Ben oldukten sonra kime kul olacaksınız?” dedi. Onlar da: “Senin ilahına, ataların Ibrahim, Ismail ve Ishak´ın ilahı olan Tek Ilah´a kul olacagız. Zaten biz, O´na teslim olanlarız.” dediler
Surah Al-Baqara, Verse 133


تِلۡكَ أُمَّةٞ قَدۡ خَلَتۡۖ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَلَكُم مَّا كَسَبۡتُمۡۖ وَلَا تُسۡـَٔلُونَ عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Iste onlar bir ummetti ki geldi, gecti. Onların kazandıgı seyler kendilerine, sizin kazandıgınız da sizedir. Onların yapmıs olduklarından siz sorumlu degilsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 134


وَقَالُواْ كُونُواْ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰ تَهۡتَدُواْۗ قُلۡ بَلۡ مِلَّةَ إِبۡرَٰهِـۧمَ حَنِيفٗاۖ وَمَا كَانَ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ

Ve dediler ki: “Yahudi veya hristiyan olun ki; hidayete eresiniz.” De ki: “Hayır. Ibrahim´in milleti haniftir (hidayete ermistir). (Cunku o); musriklerden olmadı
Surah Al-Baqara, Verse 135


قُولُوٓاْ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيۡنَا وَمَآ أُنزِلَ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطِ وَمَآ أُوتِيَ مُوسَىٰ وَعِيسَىٰ وَمَآ أُوتِيَ ٱلنَّبِيُّونَ مِن رَّبِّهِمۡ لَا نُفَرِّقُ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّنۡهُمۡ وَنَحۡنُ لَهُۥ مُسۡلِمُونَ

Deyin ki: “Biz Allah´a, bize indirilenlere, Ibrahim´e Ismail´e, Ishak´a, Yakub ve torunlarına indirilenlere, Musa ve Isa´ya verilenlere ve (diger) nebilere, Rab´leri (tarafı)ndan verilenlere (sahife, kitap ve vahiylere) iman ettik. Onların arasında hicbir ayırım yapmayız (fark gozetmeyiz). zaten biz, O´na teslim olanlarız.”
Surah Al-Baqara, Verse 136


فَإِنۡ ءَامَنُواْ بِمِثۡلِ مَآ ءَامَنتُم بِهِۦ فَقَدِ ٱهۡتَدَواْۖ وَّإِن تَوَلَّوۡاْ فَإِنَّمَا هُمۡ فِي شِقَاقٖۖ فَسَيَكۡفِيكَهُمُ ٱللَّهُۚ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Eger onlar da sizin O´na (Allah´a) iman ettiginiz gibi iman etselerdi, muhakkak ki hidayete ererlerdi. Ve eger (yuz cevirirlerse) donerlerse, mutlaka bir ayrılık icindedirler (Allah´ın yolundan ayrılmıslardır). Allah, (onlara karsı) sana kafi (yeterli)dir. O, (herseyi isiten ve bilen) Semiul Alim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 137


صِبۡغَةَ ٱللَّهِ وَمَنۡ أَحۡسَنُ مِنَ ٱللَّهِ صِبۡغَةٗۖ وَنَحۡنُ لَهُۥ عَٰبِدُونَ

Allah´ın boyası (ile boyan). Allah´ın boyası ile boyanandan daha guzel (ahsen) olan kimdir? Ve (iste) biz, O´na kul olanlarız
Surah Al-Baqara, Verse 138


قُلۡ أَتُحَآجُّونَنَا فِي ٱللَّهِ وَهُوَ رَبُّنَا وَرَبُّكُمۡ وَلَنَآ أَعۡمَٰلُنَا وَلَكُمۡ أَعۡمَٰلُكُمۡ وَنَحۡنُ لَهُۥ مُخۡلِصُونَ

De ki: “Allah hakkında bizimle mucadele mi ediyorsunuz? O, bizim de Rabbimizdir sizin de Rabbinizdir. Bizim amellerimiz bize, sizin amelleriniz de size aittir. Ve biz, onun icin ihlas sahibi (muhlis) (kul)larız.”
Surah Al-Baqara, Verse 139


أَمۡ تَقُولُونَ إِنَّ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطَ كَانُواْ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰۗ قُلۡ ءَأَنتُمۡ أَعۡلَمُ أَمِ ٱللَّهُۗ وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن كَتَمَ شَهَٰدَةً عِندَهُۥ مِنَ ٱللَّهِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Yoksa siz: “Muhakkak ki; Ibrahim, Ismail, Ishak, Yakup ve torunları yahudi veya hristiyan idiler mi?” diyorsunuz. De ki: “Sizler mi daha iyi biliyorsunuz, yoksa Allah mı?” Allah´tan (verilen) Allah´ın katındaki sahitligi gizleyen kimseden daha zalim olan kimdir? Allah, yaptıklarınızdan gafil degildir
Surah Al-Baqara, Verse 140


تِلۡكَ أُمَّةٞ قَدۡ خَلَتۡۖ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَلَكُم مَّا كَسَبۡتُمۡۖ وَلَا تُسۡـَٔلُونَ عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Iste onlar bir ummetti ki geldi, gecti. Onların kazandıgı seyler kendilerine, sizin kazandıklarınız da sizedir. Onların yapmıs olduklarından siz sorumlu degilsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 141


۞سَيَقُولُ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَ ٱلنَّاسِ مَا وَلَّىٰهُمۡ عَن قِبۡلَتِهِمُ ٱلَّتِي كَانُواْ عَلَيۡهَاۚ قُل لِّلَّهِ ٱلۡمَشۡرِقُ وَٱلۡمَغۡرِبُۚ يَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ

Insanlardan sefih olanlar diyecekler ki: “Onları, uzerinde bulundukları kıbleden ceviren nedir?” De ki: “Dogu da batı da Allah´ındır. O, diledigini Sıratı Mustakim´e ulastırır.”
Surah Al-Baqara, Verse 142


وَكَذَٰلِكَ جَعَلۡنَٰكُمۡ أُمَّةٗ وَسَطٗا لِّتَكُونُواْ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ وَيَكُونَ ٱلرَّسُولُ عَلَيۡكُمۡ شَهِيدٗاۗ وَمَا جَعَلۡنَا ٱلۡقِبۡلَةَ ٱلَّتِي كُنتَ عَلَيۡهَآ إِلَّا لِنَعۡلَمَ مَن يَتَّبِعُ ٱلرَّسُولَ مِمَّن يَنقَلِبُ عَلَىٰ عَقِبَيۡهِۚ وَإِن كَانَتۡ لَكَبِيرَةً إِلَّا عَلَى ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُۗ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَٰنَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِٱلنَّاسِ لَرَءُوفٞ رَّحِيمٞ

Iste boylece insanların uzerine (hak) sahitler olmanız icin Biz, sizi vasat (hayırlı, ustun ve faziletli) bir ummet kıldık. Resul de sizin uzerinize sahit olsun. Biz sadece Resul´e uyanı, topugu uzerinde geriye donenden ayırıp bilmeniz icin, halen o uzerine (yonelmekte) oldugunuz (Kabe´yi) kıble yaptık. Bu elbette zor bir istir, ancak Allah´ın hidayete erdirdigi kimseler haric (bu onlara zor gelmez). Allah sizin imanınızı zayi edecek degildir. Muhakkak ki Allah, insanlara (cok sefkatli ve merhametli) Rauf´ur Rahim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 143


قَدۡ نَرَىٰ تَقَلُّبَ وَجۡهِكَ فِي ٱلسَّمَآءِۖ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبۡلَةٗ تَرۡضَىٰهَاۚ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَحَيۡثُ مَا كُنتُمۡ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ شَطۡرَهُۥۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ لَيَعۡلَمُونَ أَنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا يَعۡمَلُونَ

Andolsun ki Biz, senin (ilahi emri bekleyerek), yuzunu goge cevirip durdugunu goruyoruz. Artık seni razı (hosnut) olacagın kıbleye dondurecegiz. (Bundan boyle) yuzunu Mescid-i Haram´a (tarafına) cevir. Siz de (Ey mu´minler)! Nerede iseniz (olursanız olun) (namazda) yuzlerinizi o yone cevirin. Suphesiz kendilerine kitap verilenler bunun Rab´lerinden (gelme) bir hak oldugunu elbette bilirler. Allah onların yaptıklarından habersiz degildir
Surah Al-Baqara, Verse 144


وَلَئِنۡ أَتَيۡتَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ بِكُلِّ ءَايَةٖ مَّا تَبِعُواْ قِبۡلَتَكَۚ وَمَآ أَنتَ بِتَابِعٖ قِبۡلَتَهُمۡۚ وَمَا بَعۡضُهُم بِتَابِعٖ قِبۡلَةَ بَعۡضٖۚ وَلَئِنِ ٱتَّبَعۡتَ أَهۡوَآءَهُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَكَ مِنَ ٱلۡعِلۡمِ إِنَّكَ إِذٗا لَّمِنَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Andolsun ki; kendilerine kitap verilenlere ayetlerin (kanıt, belge) hepsini getirsen yine de senin kıblene tabi olmazlar (uymazlar). (Elbette) sen de onların kıblesine uymazsın. (Zaten) onlar da birbirlerinin kıblesine uymazlar. Andolsun ki; sana gelen bunca ilimden sonra onların hevalarına uyacak olursan; hic suphesiz o zaman sen de, elbette zalimlerden olursun
Surah Al-Baqara, Verse 145


ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَعۡرِفُونَهُۥ كَمَا يَعۡرِفُونَ أَبۡنَآءَهُمۡۖ وَإِنَّ فَرِيقٗا مِّنۡهُمۡ لَيَكۡتُمُونَ ٱلۡحَقَّ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ

Kendilerine kitap verdiklerimiz, O´na (Hz. Muhammed (S.A.V)´e) kendi ogullarına arif oldukları (tanıdıkları) gibi ariftir (tanıyıp bilir)ler. Ama muhakkak ki onlardan bir kısmı (bir fırka), bile bile hakkı gizlerler
Surah Al-Baqara, Verse 146


ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُمۡتَرِينَ

Hak, Rabbinden (sana gelen)dir. Sakın supheye dusenlerden olma
Surah Al-Baqara, Verse 147


وَلِكُلّٖ وِجۡهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَاۖ فَٱسۡتَبِقُواْ ٱلۡخَيۡرَٰتِۚ أَيۡنَ مَا تَكُونُواْ يَأۡتِ بِكُمُ ٱللَّهُ جَمِيعًاۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Hepsinin (butun milletlerin, ummetlerin) bir yonu vardır ki; ona dogru donerler (yonelirler). Siz ise (ey Muhammed ummeti!) hayırlarda (birbirinizle) yarısın. (O zaman, o taktirde) nerede olursanız olun, Allah sizleri biraraya getirir. Muhakkak ki Allah, herseye kaadirdir
Surah Al-Baqara, Verse 148


وَمِنۡ حَيۡثُ خَرَجۡتَ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۖ وَإِنَّهُۥ لَلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Nereden yola cıkarsan cık. (Namazda) vechini (yuzunu) Mescid-i Haram yonune cevir. Bu, hic suphesiz Rabbinden elbette bir hak (emir)dir. Allah yaptıklarınızdan gafil (habersiz) degildir
Surah Al-Baqara, Verse 149


وَمِنۡ حَيۡثُ خَرَجۡتَ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَحَيۡثُ مَا كُنتُمۡ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ شَطۡرَهُۥ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيۡكُمۡ حُجَّةٌ إِلَّا ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنۡهُمۡ فَلَا تَخۡشَوۡهُمۡ وَٱخۡشَوۡنِي وَلِأُتِمَّ نِعۡمَتِي عَلَيۡكُمۡ وَلَعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ

Nereden (yola) cıkarsan cık, yuzunu Mescid-i Haram yonune cevir. Nerede olursanız olun, yuzlerinizi o yone cevirin ki; insanların sizin aleyhinizde (kullanabilecekleri) delil olmasın. Onlardan zulmedenler haric. Oyleyse onlardan korkmayın. Benden (sizin uzerinizdeki sevgimin azalacagından) korkun ki; sizin uzerinizdeki ni´metimi tamamlayayım da boylece hidayete eresiniz
Surah Al-Baqara, Verse 150


كَمَآ أَرۡسَلۡنَا فِيكُمۡ رَسُولٗا مِّنكُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِنَا وَيُزَكِّيكُمۡ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَيُعَلِّمُكُم مَّا لَمۡ تَكُونُواْ تَعۡلَمُونَ

Nitekim size icinizde (gorev yapmak uzere) sizden bir Resul (Peygamber) gonderdik ki; ayetlerimizi size tilavet etsin (okuyup acıklasın) ve sizi (nefsinizi) tezkiye etsin, size kitap ve hikmet ogretsin ve (hikmetin de otesinde) bilmediginiz seyleri ogretsin
Surah Al-Baqara, Verse 151


فَٱذۡكُرُونِيٓ أَذۡكُرۡكُمۡ وَٱشۡكُرُواْ لِي وَلَا تَكۡفُرُونِ

Oyle ise Beni zikredin ki Ben de sizi zikredeyim. Ve Bana sukredin ve sakın kufur uzerine olmayın
Surah Al-Baqara, Verse 152


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱسۡتَعِينُواْ بِٱلصَّبۡرِ وَٱلصَّلَوٰةِۚ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلصَّـٰبِرِينَ

Ey iman edenler! Sabır ve namazla istiane isteyin. Muhakkak ki Allah, sabredenlerle beraberdir
Surah Al-Baqara, Verse 153


وَلَا تَقُولُواْ لِمَن يُقۡتَلُ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ أَمۡوَٰتُۢۚ بَلۡ أَحۡيَآءٞ وَلَٰكِن لَّا تَشۡعُرُونَ

Ve Allah yolunda oldurulen kimseler icin “oluler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz, farkında olmazsınız
Surah Al-Baqara, Verse 154


وَلَنَبۡلُوَنَّكُم بِشَيۡءٖ مِّنَ ٱلۡخَوۡفِ وَٱلۡجُوعِ وَنَقۡصٖ مِّنَ ٱلۡأَمۡوَٰلِ وَٱلۡأَنفُسِ وَٱلثَّمَرَٰتِۗ وَبَشِّرِ ٱلصَّـٰبِرِينَ

Ve sizi biraz korku, biraz aclık, biraz da maldan, candan ve urunlerden eksiltmekle imtihan ederiz. Sabredenleri mujdele
Surah Al-Baqara, Verse 155


ٱلَّذِينَ إِذَآ أَصَٰبَتۡهُم مُّصِيبَةٞ قَالُوٓاْ إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّآ إِلَيۡهِ رَٰجِعُونَ

Onlar ki; kendilerine bir musibet isabet ettigi zaman: “Biz muhakkak ki Allah iciniz (O´na ulasmak ve teslim olmak icin yaratıldık) ve muhakkak O´na donecegiz (ulasacagız).” dediler
Surah Al-Baqara, Verse 156


أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَيۡهِمۡ صَلَوَٰتٞ مِّن رَّبِّهِمۡ وَرَحۡمَةٞۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُهۡتَدُونَ

Onlar (dunya hayatında Allah´a mutlaka doneceklerinden emin olanlar var ya), Rab´lerinden salavat ve rahmet onların uzerinedir. Iste onlar, hidayette olanlardır
Surah Al-Baqara, Verse 157


۞إِنَّ ٱلصَّفَا وَٱلۡمَرۡوَةَ مِن شَعَآئِرِ ٱللَّهِۖ فَمَنۡ حَجَّ ٱلۡبَيۡتَ أَوِ ٱعۡتَمَرَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِ أَن يَطَّوَّفَ بِهِمَاۚ وَمَن تَطَوَّعَ خَيۡرٗا فَإِنَّ ٱللَّهَ شَاكِرٌ عَلِيمٌ

Safa ile Merve, Allah´ın (ibadet yerlerini gosterir dini) siarlarındandır (nisanlarındandır). Artık kim Beyt´i (Kabe´yi) hacceder ve umre (niyetiyle ziyaret ederse), bu ikisini tavaf etmesinde bir gunah yoktur. Her kim de kendiliginden (vacip olmadıgı halde) hayır yaparsa mutlaka Allah da sakir (sukrun karsılıgını veren) ve Alim (herseyi bilen)´dir
Surah Al-Baqara, Verse 158


إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكۡتُمُونَ مَآ أَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَٱلۡهُدَىٰ مِنۢ بَعۡدِ مَا بَيَّنَّـٰهُ لِلنَّاسِ فِي ٱلۡكِتَٰبِ أُوْلَـٰٓئِكَ يَلۡعَنُهُمُ ٱللَّهُ وَيَلۡعَنُهُمُ ٱللَّـٰعِنُونَ

Indirdigimiz o beyyinelerden olan seyleri ve hidayeti (olmeden evvel ruhun Allah´a ulastırılmasını) Kitap´ta Allah insanlara acıkladıktan sonra gizleyenler (var ya), onlara, hem Allah lanet eder hem de lanet ediciler lanet eder
Surah Al-Baqara, Verse 159


إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُواْ وَأَصۡلَحُواْ وَبَيَّنُواْ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَتُوبُ عَلَيۡهِمۡ وَأَنَا ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

(Ancak) tovbe edenler, ıslah (tezkiye) olanlar ve beyan edenler (acıklayıp ortaya koyanlar) haric. (Onlara lanet olunmaz), bu taktirde artık onların tovbelerini kabul ederim. Cunku; (tovbeleri kabul eden, Rahim esmasıyla tecelli eden) Tevvabur Rahim, Benim
Surah Al-Baqara, Verse 160


إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَمَاتُواْ وَهُمۡ كُفَّارٌ أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَيۡهِمۡ لَعۡنَةُ ٱللَّهِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجۡمَعِينَ

Muhakkak ki (Allah´a ruhun olmeden ulasmasını yani hidayeti) kufredip (ortup gizleyip) kafir olarak olenlere, iste onlara, Allah´ın, meleklerin ve insanların hepsinin laneti onların ustunedir
Surah Al-Baqara, Verse 161


خَٰلِدِينَ فِيهَا لَا يُخَفَّفُ عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابُ وَلَا هُمۡ يُنظَرُونَ

(Onlar) onun (lanetin) icinde ebediyyen kalacak olanlardır. Onlardan azap hafifletilmez ve onlara bakılmaz
Surah Al-Baqara, Verse 162


وَإِلَٰهُكُمۡ إِلَٰهٞ وَٰحِدٞۖ لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلرَّحۡمَٰنُ ٱلرَّحِيمُ

Sizin ilahınız tek bir ilahtır. O´ndan baska ilah yoktur. O, Rahman´dır, Rahim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 163


إِنَّ فِي خَلۡقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَٱخۡتِلَٰفِ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلۡفُلۡكِ ٱلَّتِي تَجۡرِي فِي ٱلۡبَحۡرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٖ فَأَحۡيَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٖ وَتَصۡرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلۡمُسَخَّرِ بَيۡنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَعۡقِلُونَ

Muhakkak ki goklerin ve yerin yaratılısında, gece ve gunduzun birbiri ardınca gelmesinde, insanlara yarar saglayarak denizde akıp giden o gemilerde, O´nun (Allah´ın) gokten su indirip boylece onunla, olumunden sonra yeryuzunu diriltmesinde, orada butun hayvanlardan yaymasında, ruzgarların (degisik yonlerden) esmesinde ve yerle gok arasında musahhar (emre amade) kılınmıs bulutlarda akıl eden kavim icin mutlaka ayetler (deliller) vardır
Surah Al-Baqara, Verse 164


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَتَّخِذُ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَندَادٗا يُحِبُّونَهُمۡ كَحُبِّ ٱللَّهِۖ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَشَدُّ حُبّٗا لِّلَّهِۗ وَلَوۡ يَرَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ إِذۡ يَرَوۡنَ ٱلۡعَذَابَ أَنَّ ٱلۡقُوَّةَ لِلَّهِ جَمِيعٗا وَأَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعَذَابِ

Ve insanlardan bir kısmı, Allah´tan baska “es ve ortak (putlar)” edinenler, onları (es ve ortak edindikleri seyleri), Allah´ı sever gibi severler. (Oysa) amenu olanların Allah´a olan sevgileri cok daha kuvvetlidir. Ve zulmedenler, azap gorecekleri (azaba ugrayacakları) zaman, butun kuvvetin tamamen Allah´a ait oldugunu ve Allah´ın siddetli azabı oldugunu keske gorselerdi (bilselerdi)
Surah Al-Baqara, Verse 165


إِذۡ تَبَرَّأَ ٱلَّذِينَ ٱتُّبِعُواْ مِنَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُواْ وَرَأَوُاْ ٱلۡعَذَابَ وَتَقَطَّعَتۡ بِهِمُ ٱلۡأَسۡبَابُ

O zaman tabi olunanlar, (kendilerine) tabi olanlardan beri oldular (uzaklastılar) ve azabı gorduler. (Artık) onlarla (aralarındaki) butun sebepler (baglar) koparıldı
Surah Al-Baqara, Verse 166


وَقَالَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُواْ لَوۡ أَنَّ لَنَا كَرَّةٗ فَنَتَبَرَّأَ مِنۡهُمۡ كَمَا تَبَرَّءُواْ مِنَّاۗ كَذَٰلِكَ يُرِيهِمُ ٱللَّهُ أَعۡمَٰلَهُمۡ حَسَرَٰتٍ عَلَيۡهِمۡۖ وَمَا هُم بِخَٰرِجِينَ مِنَ ٱلنَّارِ

Ve o (Allah´tan baskasına) tabi olanlar dedi ki: “Keske bizim icin (dunyaya) bir kere daha donus olsaydı. O zaman bizden uzaklastıkları gibi, biz de onlardan uzaklasırdık.” Boylece Allah, onlara amellerinin hasara ugradıgını (husrana dustuklerini) gosterecek. Ve onlar atesten cıkacak da degiller
Surah Al-Baqara, Verse 167


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ كُلُواْ مِمَّا فِي ٱلۡأَرۡضِ حَلَٰلٗا طَيِّبٗا وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٌ

Ey insanlar! Yeryuzundeki helal ve temiz seylerden yeyin. Ve seytanın adımlarına tabi olmayın (izinden gitmeyin). Muhakkak ki o, sizin icin apacık bir dusmandır
Surah Al-Baqara, Verse 168


إِنَّمَا يَأۡمُرُكُم بِٱلسُّوٓءِ وَٱلۡفَحۡشَآءِ وَأَن تَقُولُواْ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

O size sadece kotulugu, fuhsu (hayasızlıgı) ve Allah´a karsı (Allah hakkında) bilmediginiz seyleri soylemenizi emreder
Surah Al-Baqara, Verse 169


وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّبِعُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُواْ بَلۡ نَتَّبِعُ مَآ أَلۡفَيۡنَا عَلَيۡهِ ءَابَآءَنَآۚ أَوَلَوۡ كَانَ ءَابَآؤُهُمۡ لَا يَعۡقِلُونَ شَيۡـٔٗا وَلَا يَهۡتَدُونَ

Ve onlara: “Allah´ın indirdigi seye tabi olun!” denildiginde; “Hayır! Biz atalarımızı uzerinde buldugumuz (yola) tabi oluruz.” dediler. Ve eger, onların ataları hicbir seyi akıl etmiyor ve hidayete ermemis olsalar bile mi
Surah Al-Baqara, Verse 170


وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ كَمَثَلِ ٱلَّذِي يَنۡعِقُ بِمَا لَا يَسۡمَعُ إِلَّا دُعَآءٗ وَنِدَآءٗۚ صُمُّۢ بُكۡمٌ عُمۡيٞ فَهُمۡ لَا يَعۡقِلُونَ

O inkar edenlerin (kafirlerin) hali, haykırması sebebiyle bagırıp cagırmadan baska bir sey isitmeyen (anlamayan) kimsenin durumu gibidir. (Onlar) sagır, dilsiz ve kordurler. Bu yuzden onlar akıl edemezler (idrak edemezler)
Surah Al-Baqara, Verse 171


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡ وَٱشۡكُرُواْ لِلَّهِ إِن كُنتُمۡ إِيَّاهُ تَعۡبُدُونَ

Ey amenu olanlar! Sizi rızıklandırdıgımız temiz (helal) seylerden yeyin. Ve eger sadece O´na kul olduysanız, Allah´a sukredin
Surah Al-Baqara, Verse 172


إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَيۡتَةَ وَٱلدَّمَ وَلَحۡمَ ٱلۡخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ بِهِۦ لِغَيۡرِ ٱللَّهِۖ فَمَنِ ٱضۡطُرَّ غَيۡرَ بَاغٖ وَلَا عَادٖ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ

Fakat (Allah) size, sadece olu hayvan etini, kanı, domuz etini haram kıldı. Ve Allah´tan baskası icin olanı (putlar ve sahıslar adına kesilen hayvanı) helal kılmadı. Ama kim zarurette (aclıkta ve zor durumda) kalırsa, o taktirde (baskasının) hakkına el uzatmamak ve zaruret miktarını asmamak (sartıyla) onun uzerine gunah yoktur. Muhakkak ki Allah, Gafur´dur, Rahim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 173


إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكۡتُمُونَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلۡكِتَٰبِ وَيَشۡتَرُونَ بِهِۦ ثَمَنٗا قَلِيلًا أُوْلَـٰٓئِكَ مَا يَأۡكُلُونَ فِي بُطُونِهِمۡ إِلَّا ٱلنَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ ٱللَّهُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَلَا يُزَكِّيهِمۡ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Muhakkak ki onlar, Allah´ın indirdigi Kitap´tan bir seyleri gizlerler ve onu az bir bedelle satarlar. Iste onların yedikleri (bu rusvet), karınlarında atesten baska bir sey olmaz. Ve kıyamet gunu Allah, onlarla konusmayacak ve onları tezkiye de etmeyecek (temize de cıkarılmayacaklar). Ve onlar icin elim bir azap vardır
Surah Al-Baqara, Verse 174


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلضَّلَٰلَةَ بِٱلۡهُدَىٰ وَٱلۡعَذَابَ بِٱلۡمَغۡفِرَةِۚ فَمَآ أَصۡبَرَهُمۡ عَلَى ٱلنَّارِ

Iste onlar ki hidayet karsılıgında dalaleti; magfiret karsılıgında da azabı satın alanlardır. Oyleyse onları atese karsı bu kadar sabırlı kılan nedir
Surah Al-Baqara, Verse 175


ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ نَزَّلَ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ ٱخۡتَلَفُواْ فِي ٱلۡكِتَٰبِ لَفِي شِقَاقِۭ بَعِيدٖ

Iste bu (azap), Allah´ın, Kitap´ı hak ile indirmis olması sebebiyledir. Ve muhakkak ki Kitap hakkında ihtilafa dusenler, mutlaka uzak bir ayrılık icindedirler
Surah Al-Baqara, Verse 176


۞لَّيۡسَ ٱلۡبِرَّ أَن تُوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ قِبَلَ ٱلۡمَشۡرِقِ وَٱلۡمَغۡرِبِ وَلَٰكِنَّ ٱلۡبِرَّ مَنۡ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ وَٱلۡكِتَٰبِ وَٱلنَّبِيِّـۧنَ وَءَاتَى ٱلۡمَالَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ ذَوِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينَ وَٱبۡنَ ٱلسَّبِيلِ وَٱلسَّآئِلِينَ وَفِي ٱلرِّقَابِ وَأَقَامَ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَى ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلۡمُوفُونَ بِعَهۡدِهِمۡ إِذَا عَٰهَدُواْۖ وَٱلصَّـٰبِرِينَ فِي ٱلۡبَأۡسَآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَحِينَ ٱلۡبَأۡسِۗ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ صَدَقُواْۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُتَّقُونَ

Yuzlerinizi dogu ve batı tarafına cevirmeniz (hakiki imanı yansıtan) BIRR (ebrar kılacak davranıs bicimi) degildir. Lakin birr, kisinin, Allah´a, yevm´il ahire (Allah´a ulasılan sonraki gune, hidayet gunune, vuslat gunune) meleklere, Kitab´a ve peygamberlere iman etmesi ve sevdigi maldan, akrabalara (yakınlık sahiplerine), yetimlere, miskinlere (calısamaz durumda olan ihtiyarlara), yolda kalmıs yolculara, isteyen (muhtaclara), kole ve (kurtulmaları icin) esirlere vermesi ve namazı kılması, zekatı vermesidir. Ve (Allah´a ve insanlara) ahd verdikleri zaman ahdlerine vefa edenler (yerine getirenler), zorlukta ve darlıkta ve siddetli savas halinde sabredenler, iste onlar sadık olanlardır. Iste onlar muttekilerdir (takva sahibi olanlardır)
Surah Al-Baqara, Verse 177


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِصَاصُ فِي ٱلۡقَتۡلَىۖ ٱلۡحُرُّ بِٱلۡحُرِّ وَٱلۡعَبۡدُ بِٱلۡعَبۡدِ وَٱلۡأُنثَىٰ بِٱلۡأُنثَىٰۚ فَمَنۡ عُفِيَ لَهُۥ مِنۡ أَخِيهِ شَيۡءٞ فَٱتِّبَاعُۢ بِٱلۡمَعۡرُوفِ وَأَدَآءٌ إِلَيۡهِ بِإِحۡسَٰنٖۗ ذَٰلِكَ تَخۡفِيفٞ مِّن رَّبِّكُمۡ وَرَحۡمَةٞۗ فَمَنِ ٱعۡتَدَىٰ بَعۡدَ ذَٰلِكَ فَلَهُۥ عَذَابٌ أَلِيمٞ

Ey amenu olanlar! Katl (oldurulme) konusunda kısas uzerinize yazıldı (size farz kılındı). Hure hur, koleye kole, disiye disi (kısas olunur), fakat kim, onun (oldurulenin) kardesi tarafından bir sey ile (bir diyet karsılıgı) affolunursa (bagıslanırsa), o taktirde gereken, orfe tabi olunması ve ona (affedene), (diyetin) ihsanla odenmesidir. Iste bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Artık kim bundan sonra haddi asarsa (saldırıya kalkarsa) o zaman onun icin elim bir azap vardır
Surah Al-Baqara, Verse 178


وَلَكُمۡ فِي ٱلۡقِصَاصِ حَيَوٰةٞ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Ey ulul´elbab! Kısasta sizin icin hayat vardır. Umulur boylece ki siz, takva sahibi olursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 179


كُتِبَ عَلَيۡكُمۡ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ ٱلۡمَوۡتُ إِن تَرَكَ خَيۡرًا ٱلۡوَصِيَّةُ لِلۡوَٰلِدَيۡنِ وَٱلۡأَقۡرَبِينَ بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُتَّقِينَ

Sizden birinize olum geldigi zaman eger bir hayır (mal vs.) bırakırsa, anne-babaya ve yakınlarına (akrabalarına) marufla (orf ve adete uygun olarak) vasiyet etmek, siz muttekilerin (takva sahiplerinin) uzerine (yerine getirilmesi gereken) bir hakk (bir borc) olarak farz kılındı
Surah Al-Baqara, Verse 180


فَمَنۢ بَدَّلَهُۥ بَعۡدَ مَا سَمِعَهُۥ فَإِنَّمَآ إِثۡمُهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ يُبَدِّلُونَهُۥٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Artık kim onu (vasiyeti) isittikten sonra degistirirse, o taktirde onun gunahı (vebali), sadece onu degistirenlerin uzerinedir. Muhakkak ki Allah, Sem´i´dir (en iyi isitendir), Alim´dir (en iyi bilendir)
Surah Al-Baqara, Verse 181


فَمَنۡ خَافَ مِن مُّوصٖ جَنَفًا أَوۡ إِثۡمٗا فَأَصۡلَحَ بَيۡنَهُمۡ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Fakat kim, vasiyet edenin, bir haktan uzaklasacagından veya gunaha gireceginden korkarsa, bu sebeple onların aralarını ıslah ederse (duzeltirse), bu durumda, onun uzerine bir gunah (vebal) yoktur. Muhakkak ki Allah, bagıslayan ve merhamet eden Gafur´dur (magfiret edendir), Rahim´dir (Rahim esması ile tecelli edendir)
Surah Al-Baqara, Verse 182


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Ey amenu olanlar! Oruc, sizden oncekilerin uzerine yazıldıgı (farz kılındıgı) gibi sizin uzerinize de yazıldı (farz kılındı). Umulur ki boylece siz takva sahibi olursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 183


أَيَّامٗا مَّعۡدُودَٰتٖۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوۡ عَلَىٰ سَفَرٖ فَعِدَّةٞ مِّنۡ أَيَّامٍ أُخَرَۚ وَعَلَى ٱلَّذِينَ يُطِيقُونَهُۥ فِدۡيَةٞ طَعَامُ مِسۡكِينٖۖ فَمَن تَطَوَّعَ خَيۡرٗا فَهُوَ خَيۡرٞ لَّهُۥۚ وَأَن تَصُومُواْ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

(Farz kılınan oruc) sayılı gunlerdir. Fakat sizden kim hasta veya yolculukta olursa, o taktirde (tutamadıgı gunlerin sayısı), diger (baska) gunlerden (oruc tutarak) tamamlanır. (Ihtiyarlıktan veya iyilesmesi umulmayan bir hastalıktan dolayı) ona (oruc tutmaya) guc yetiremeyenlerin, bir yoksulu (sabah, aksam) doyuracak (kadar) bir fidye vermesi (gerekir). Artık kim isteyerek (gonulden) bir hayır yaparsa (orucunu veya fidyeyi artırırsa), iste o, kendisi icin bir hayırdır. Oruc tutmak sizi icin daha hayırlıdır, keske bilseydiniz
Surah Al-Baqara, Verse 184


شَهۡرُ رَمَضَانَ ٱلَّذِيٓ أُنزِلَ فِيهِ ٱلۡقُرۡءَانُ هُدٗى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَٰتٖ مِّنَ ٱلۡهُدَىٰ وَٱلۡفُرۡقَانِۚ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ ٱلشَّهۡرَ فَلۡيَصُمۡهُۖ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوۡ عَلَىٰ سَفَرٖ فَعِدَّةٞ مِّنۡ أَيَّامٍ أُخَرَۗ يُرِيدُ ٱللَّهُ بِكُمُ ٱلۡيُسۡرَ وَلَا يُرِيدُ بِكُمُ ٱلۡعُسۡرَ وَلِتُكۡمِلُواْ ٱلۡعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا هَدَىٰكُمۡ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

Ramazan ayı ki, insanlar icin hidayete erdirici (hidayete erme, Allah´a ulasma vesilesi) ve beyyineler (acık deliller ve ispat vasıtaları) ve Furkan (hakkı batıldan ayırıcı) olarak Kur´an, Huda tarafından onda (o ayın icinde) indirildi. Artık icinizden kim bu aya (yetisir de ramazan ayını gorup) sahit olursa o zaman onu, oruc tutarak gecirsin. Ve kim, hasta veya yolculukta olursa, o taktirde (tutamadıgı gunlerin sayısı) diger gunlerde (oruc tutarak) tamamlanır. Allah sizin icin kolaylık diler, zorluk dilemez. (Size bu kolaylık) sayıyı tamamlamanız ve sizi hidayet erdirdigi seye karsılık (sizin de) Allah´ı tekbir etmeniz (yuceltmeniz) icindir. Umulur ki boylece siz (butun bu kolaylıklara) sukredersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 185


وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌۖ أُجِيبُ دَعۡوَةَ ٱلدَّاعِ إِذَا دَعَانِۖ فَلۡيَسۡتَجِيبُواْ لِي وَلۡيُؤۡمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمۡ يَرۡشُدُونَ

Ve kullarım sana, Benden sordugu zaman, muhakkak ki Ben, (onlara) yakınım. Bana dua edilince, dua edenin duasına (davetine) icabet ederim. O halde onlar da Bana (Benim davetime) icabet etsinler ve Bana amenu olsunlar (Bana ulasmayı dilesinler). Umulur ki boylece onlar irsada ulasırlar (irsad olurlar)
Surah Al-Baqara, Verse 186


أُحِلَّ لَكُمۡ لَيۡلَةَ ٱلصِّيَامِ ٱلرَّفَثُ إِلَىٰ نِسَآئِكُمۡۚ هُنَّ لِبَاسٞ لَّكُمۡ وَأَنتُمۡ لِبَاسٞ لَّهُنَّۗ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمۡ كُنتُمۡ تَخۡتَانُونَ أَنفُسَكُمۡ فَتَابَ عَلَيۡكُمۡ وَعَفَا عَنكُمۡۖ فَٱلۡـَٰٔنَ بَٰشِرُوهُنَّ وَٱبۡتَغُواْ مَا كَتَبَ ٱللَّهُ لَكُمۡۚ وَكُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ حَتَّىٰ يَتَبَيَّنَ لَكُمُ ٱلۡخَيۡطُ ٱلۡأَبۡيَضُ مِنَ ٱلۡخَيۡطِ ٱلۡأَسۡوَدِ مِنَ ٱلۡفَجۡرِۖ ثُمَّ أَتِمُّواْ ٱلصِّيَامَ إِلَى ٱلَّيۡلِۚ وَلَا تُبَٰشِرُوهُنَّ وَأَنتُمۡ عَٰكِفُونَ فِي ٱلۡمَسَٰجِدِۗ تِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَقۡرَبُوهَاۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ

Oruc gecesi kadınlarınıza yaklasmamanız size helal kılındı. Onlar sizin icin, siz de onlar icin birer elbisesiniz. Allah, sizin nefslerinize ihanet ettiginizi bildi. Bunun uzerine tovbelerinizi kabul etti ve sizi affetti. Simdi artık onlara (eslerinize) yaklasın ve Allah´ın sizin icin yazdıgı (takdir ettigi) seyleri isteyin. Fecr vaktinde beyaz iplik, siyah iplikten tebeyyun edinceye (size belli oluncaya, gunduzun aydınlıgı, gecenin karanlıgından sıyrılıncaya) kadar yeyin ve icin. Sonra orucu geceye kadar tamamlayın. Mescidlerde itikafta iseniz geceleri onlarla (kadınlarınızla) mubaseret etmeyin. Bu Allah´ın hudududur (yasaklarıdır). Artık ona (yasaklara) yaklasmayın. Allah, ayetlerini insanlara iste boyle acıklıyor. Umulur ki boylece onlar takva sahibi olurlar
Surah Al-Baqara, Verse 187


وَلَا تَأۡكُلُوٓاْ أَمۡوَٰلَكُم بَيۡنَكُم بِٱلۡبَٰطِلِ وَتُدۡلُواْ بِهَآ إِلَى ٱلۡحُكَّامِ لِتَأۡكُلُواْ فَرِيقٗا مِّنۡ أَمۡوَٰلِ ٱلنَّاسِ بِٱلۡإِثۡمِ وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Ve birbirinizin mallarınızı aranızda batıl ile (haksızlıkla) yemeyin. Ve insanların mallarından bir kısmını, bildiginiz halde gunahla yemeniz icin, onu hakimlere (rusvet olarak) vermeyin
Surah Al-Baqara, Verse 188


۞يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡأَهِلَّةِۖ قُلۡ هِيَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلۡحَجِّۗ وَلَيۡسَ ٱلۡبِرُّ بِأَن تَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلۡبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِنۡ أَبۡوَٰبِهَاۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُونَ

Sana hilallerden (Ay´ın hilale donusen hallerinden) soruyorlar. De ki: “O, insanlar icin vakitleri ve hac zamanını bildiren bir vakit olcusudur.” Birr (kisiyi ebrar yapan guzel davranıslar), (cahiliyet devrinde oldugu gibi) evlere arkalarından girmek degildir. Oysa birr, kisinin takva sahibi olmasıdır. Evlere kapılarından girin. Ve Allah´a karsı takva sahibi olun. Umulur ki boylece siz felaha erersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 189


وَقَٰتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ ٱلَّذِينَ يُقَٰتِلُونَكُمۡ وَلَا تَعۡتَدُوٓاْۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلۡمُعۡتَدِينَ

Ve sizinle savasanlarla (sizi oldurenlerle), Allah´ın yolunda savasın (siz de oldurun) ve asırı gitmeyin. Muhakkak ki Allah, asırı gidenleri (haddi asanları) sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 190


وَٱقۡتُلُوهُمۡ حَيۡثُ ثَقِفۡتُمُوهُمۡ وَأَخۡرِجُوهُم مِّنۡ حَيۡثُ أَخۡرَجُوكُمۡۚ وَٱلۡفِتۡنَةُ أَشَدُّ مِنَ ٱلۡقَتۡلِۚ وَلَا تُقَٰتِلُوهُمۡ عِندَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ حَتَّىٰ يُقَٰتِلُوكُمۡ فِيهِۖ فَإِن قَٰتَلُوكُمۡ فَٱقۡتُلُوهُمۡۗ كَذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Onları (size savas acanları), buldugunuz (yakaladıgınız) yerde oldurun. Sizi cıkardıkları yerden (Mekke´den) siz de onları cıkarın. Fitne (cıkarmak), (adam) oldurmekten daha siddetlidir (kotudur). Mescid-i Haram yanında, onlar sizinle savasmadıkca siz de onlarla orada savasmayın. Fakat eger (orada) sizi oldurmeye (kalkarlarsa) o taktirde (siz de) onları oldurun. Kafirlerin cezası iste boyledir
Surah Al-Baqara, Verse 191


فَإِنِ ٱنتَهَوۡاْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Bundan sonra eger (inkardan ve savastan) vazgecerlerse, o taktirde muhakkak ki Allah, Gafur´dur, Rahim´dir (magfiret edendir, rahmet sahibidir)
Surah Al-Baqara, Verse 192


وَقَٰتِلُوهُمۡ حَتَّىٰ لَا تَكُونَ فِتۡنَةٞ وَيَكُونَ ٱلدِّينُ لِلَّهِۖ فَإِنِ ٱنتَهَوۡاْ فَلَا عُدۡوَٰنَ إِلَّا عَلَى ٱلظَّـٰلِمِينَ

Ve fitne kalmayıncaya ve din, Allah icin oluncaya kadar onlarla savasın (onları oldurun). Bundan sonra eger vazgecerlerse o zaman zalimlerden baskasına karsı dusmanlık yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 193


ٱلشَّهۡرُ ٱلۡحَرَامُ بِٱلشَّهۡرِ ٱلۡحَرَامِ وَٱلۡحُرُمَٰتُ قِصَاصٞۚ فَمَنِ ٱعۡتَدَىٰ عَلَيۡكُمۡ فَٱعۡتَدُواْ عَلَيۡهِ بِمِثۡلِ مَا ٱعۡتَدَىٰ عَلَيۡكُمۡۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلۡمُتَّقِينَ

Haram ay, haram aya karsılıktır. Hurmetler (yasaklar) karsılıklıdır. O halde kim size saldırırsa o zaman onun size saldırdıgı kadar siz de ona saldırın. Allah´a karsı takva sahibi olun ve Allah´ın takva sahipleriyle beraber oldugunu bilin
Surah Al-Baqara, Verse 194


وَأَنفِقُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا تُلۡقُواْ بِأَيۡدِيكُمۡ إِلَى ٱلتَّهۡلُكَةِ وَأَحۡسِنُوٓاْۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

(Mallarınızı) Allah yolunda infak edin (baskalarına verin), Ve kendi elinizle (kendinizi) tehlikeye atmayın. Ahsen olun! Muhakkak ki Allah, muhsinleri sever
Surah Al-Baqara, Verse 195


وَأَتِمُّواْ ٱلۡحَجَّ وَٱلۡعُمۡرَةَ لِلَّهِۚ فَإِنۡ أُحۡصِرۡتُمۡ فَمَا ٱسۡتَيۡسَرَ مِنَ ٱلۡهَدۡيِۖ وَلَا تَحۡلِقُواْ رُءُوسَكُمۡ حَتَّىٰ يَبۡلُغَ ٱلۡهَدۡيُ مَحِلَّهُۥۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوۡ بِهِۦٓ أَذٗى مِّن رَّأۡسِهِۦ فَفِدۡيَةٞ مِّن صِيَامٍ أَوۡ صَدَقَةٍ أَوۡ نُسُكٖۚ فَإِذَآ أَمِنتُمۡ فَمَن تَمَتَّعَ بِٱلۡعُمۡرَةِ إِلَى ٱلۡحَجِّ فَمَا ٱسۡتَيۡسَرَ مِنَ ٱلۡهَدۡيِۚ فَمَن لَّمۡ يَجِدۡ فَصِيَامُ ثَلَٰثَةِ أَيَّامٖ فِي ٱلۡحَجِّ وَسَبۡعَةٍ إِذَا رَجَعۡتُمۡۗ تِلۡكَ عَشَرَةٞ كَامِلَةٞۗ ذَٰلِكَ لِمَن لَّمۡ يَكُنۡ أَهۡلُهُۥ حَاضِرِي ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Hac ve umreyi Allah icin tamamlayın. Fakat eger (elde olmayan bir) alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen kurbandan (gonderin). Kurban yerine ulasıncaya kadar da baslarınızı tras etmeyin. Fakat sizden hasta olan veya basından bir ezası olan (ve bundan dolayı kurban yerine varmadan once tras olmak zorunda kalan) kimsenin bu durumda, oructan, sadakadan veya kurbandan (biriyle) fidye vermesi (gerekir). Artık emin oldugunuzda (guvene kavustugunuzda) o zaman kim, hac (zamanına) kadar umreden faydalanırsa, o taktirde kolayına gelen kurbandan (keser). Fakat kim bunu bulamazsa, o zaman uc gun hacta, (evine) dondugunuz zaman da yedi (gun) oruc tutması gerekir ki bunların tamamı on (gundur). Bu, ailesi Mescid-i Haram´da hazır olmayan (oturmayan) kimseler icindir. Ve Allah´a (karsı) takva sahibi olun. Ve Allah´ın ikabının (cezasının) siddetli oldugunu bilin
Surah Al-Baqara, Verse 196


ٱلۡحَجُّ أَشۡهُرٞ مَّعۡلُومَٰتٞۚ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ ٱلۡحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِي ٱلۡحَجِّۗ وَمَا تَفۡعَلُواْ مِنۡ خَيۡرٖ يَعۡلَمۡهُ ٱللَّهُۗ وَتَزَوَّدُواْ فَإِنَّ خَيۡرَ ٱلزَّادِ ٱلتَّقۡوَىٰۖ وَٱتَّقُونِ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ

Hac, bilinen aylardır. Iste kim onlarda (o aylarda), (ihrama girerek) haccı (kendine) farz edinirse artık hacta kadına yaklasmak (ve benzeri davranıslar), fasıklık (gunaha sapmak), cedellesmek (surtusmek, kavga etmek) yoktur. Siz hayırdan ne yaparsanız Allah onu bilir. (Salih amellerle) (kendinize) azık hazırlayın. Fakat azıgın en hayırlısı, muhakkak ki takva sahibi olmaktır. Ve ey ulul´elbab! Bana karsı takva sahibi olun
Surah Al-Baqara, Verse 197


لَيۡسَ عَلَيۡكُمۡ جُنَاحٌ أَن تَبۡتَغُواْ فَضۡلٗا مِّن رَّبِّكُمۡۚ فَإِذَآ أَفَضۡتُم مِّنۡ عَرَفَٰتٖ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ عِندَ ٱلۡمَشۡعَرِ ٱلۡحَرَامِۖ وَٱذۡكُرُوهُ كَمَا هَدَىٰكُمۡ وَإِن كُنتُم مِّن قَبۡلِهِۦ لَمِنَ ٱلضَّآلِّينَ

Rabbinizden fazl istemeniz size gunah degildir. Artık Arafat´tan akın akın geldiginiz zaman Mes´aril Haram´ın yanında Allah´ı zikredin. Ve sizi hidayete erdirdigi sekilde siz de O´nu zikredin. Dogrusu siz ondan once (hidayetten once) elbette dalalette olanlardandınız
Surah Al-Baqara, Verse 198


ثُمَّ أَفِيضُواْ مِنۡ حَيۡثُ أَفَاضَ ٱلنَّاسُ وَٱسۡتَغۡفِرُواْ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Sonra insanların akın akın geldikleri yerden, akın akın gelin ve Allah´a istigfar edin (magfiret dileyin). Muhakkak ki Allah, Gafur´dur, Rahim´dir (magfiret edendir, Rahim esması ile tecelli edendir)
Surah Al-Baqara, Verse 199


فَإِذَا قَضَيۡتُم مَّنَٰسِكَكُمۡ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ كَذِكۡرِكُمۡ ءَابَآءَكُمۡ أَوۡ أَشَدَّ ذِكۡرٗاۗ فَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِي ٱلدُّنۡيَا وَمَا لَهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ مِنۡ خَلَٰقٖ

Boylece (hacca ait) ibadetlerinizi tamamladıgınız zaman, artık atalarınızı zikrettiginiz gibi, hatta daha da siddetli (bir zikirle) Allah´ı zikredin. Fakat insanlardan kim: “Rabbimiz bize dunyada ver.” derse, ahirette onun bir nasibi yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 200


وَمِنۡهُم مَّن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِي ٱلدُّنۡيَا حَسَنَةٗ وَفِي ٱلۡأٓخِرَةِ حَسَنَةٗ وَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ

Ve onlardan (insanlardan) kim: “Rabbimiz bize dunyada hasene (guzellik ve iyilikler) ver ve ahirette de hasene (guzellik ve iyilikler) ver. Bizi atesin azabından koru.” derse
Surah Al-Baqara, Verse 201


أُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمۡ نَصِيبٞ مِّمَّا كَسَبُواْۚ وَٱللَّهُ سَرِيعُ ٱلۡحِسَابِ

Iste onlar ki, onların, kazandıklarından (kazandıkları derecelerden dolayı) nasibi vardır. Ve Allah, hesabı cabuk gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 202


۞وَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ فِيٓ أَيَّامٖ مَّعۡدُودَٰتٖۚ فَمَن تَعَجَّلَ فِي يَوۡمَيۡنِ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِ وَمَن تَأَخَّرَ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۖ لِمَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّكُمۡ إِلَيۡهِ تُحۡشَرُونَ

Ve sayılı gunlerde Allah´ı (tekbir ile) zikredin. Fakat kim, iki gun icinde (Mina´dan donmek icin) acele ederse, bundan sonra onun uzerine bir gunah yoktur. Kim de tehir ederse (geriye kalırsa), o taktirde de onun uzerine bir gunah yoktur. (Tabii bu) takva sahibi (olan) kimseler icindir. Ve, Allah´a karsı takva sahibi olun. Ve O´na (Allah´a) hasrolunacagınızı bilin
Surah Al-Baqara, Verse 203


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يُعۡجِبُكَ قَوۡلُهُۥ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَيُشۡهِدُ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا فِي قَلۡبِهِۦ وَهُوَ أَلَدُّ ٱلۡخِصَامِ

Ve insanlardan, dunya hayatında sozu senin hosuna giden kimseler vardır. Ve kalbinde olana, Allah´ı sahit tutar. Oysa o, hasımların (dusmanların) en azılısıdır
Surah Al-Baqara, Verse 204


وَإِذَا تَوَلَّىٰ سَعَىٰ فِي ٱلۡأَرۡضِ لِيُفۡسِدَ فِيهَا وَيُهۡلِكَ ٱلۡحَرۡثَ وَٱلنَّسۡلَۚ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلۡفَسَادَ

Ve donup (gittigi) zaman; yeryuzunde fesat cıkarmak, ekini ve nesli helak etmek (yok etmek) icin calısır. Ve Allah fesadı sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 205


وَإِذَا قِيلَ لَهُ ٱتَّقِ ٱللَّهَ أَخَذَتۡهُ ٱلۡعِزَّةُ بِٱلۡإِثۡمِۚ فَحَسۡبُهُۥ جَهَنَّمُۖ وَلَبِئۡسَ ٱلۡمِهَادُ

Ve ona: “Allah´a karsı takva sahibi ol.” denildigi zaman izzet (nefsin gururu) onu gunahla tutar (mani olup onu gunaha sokar). Artık ona cehennem yeter ve elbette (o) kotu bir dosektir
Surah Al-Baqara, Verse 206


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَشۡرِي نَفۡسَهُ ٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ رَءُوفُۢ بِٱلۡعِبَادِ

Ve insanlardan, Allah´ın rızasını dileyerek (Allah´ın rızası karsılıgında) kendi nefsini satan kimseler vardır. Ve Allah, kullarına Rauf´tur (cok sefkatlidir)
Surah Al-Baqara, Verse 207


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱدۡخُلُواْ فِي ٱلسِّلۡمِ كَآفَّةٗ وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ

Ey amenu olanlar! Hepiniz SILM´e dahil olun (teslim olma dairesi icine girin). Ve seytanın adımlarına (izlerine) tabi olmayın. Muhakkak ki o, size apacık dusmandır
Surah Al-Baqara, Verse 208


فَإِن زَلَلۡتُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡكُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ فَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Artık size beyyineler geldikten sonra eger hala (Allah´a ulasan yoldan) saparsanız, o zaman Allah´ın Aziz (ustun), Hakim (hukum sahibi) oldugunu bilin
Surah Al-Baqara, Verse 209


هَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّآ أَن يَأۡتِيَهُمُ ٱللَّهُ فِي ظُلَلٖ مِّنَ ٱلۡغَمَامِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ وَقُضِيَ ٱلۡأَمۡرُۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرۡجَعُ ٱلۡأُمُورُ

Onlar mutlaka Allah´ın ve meleklerin kendilerine buluttan golgeler icinde gelmesini ve emrin (isin) bitirilmesini mi gozluyorlar? (Oysa) butun emirler (isler) Allah´a dondurulur
Surah Al-Baqara, Verse 210


سَلۡ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ كَمۡ ءَاتَيۡنَٰهُم مِّنۡ ءَايَةِۭ بَيِّنَةٖۗ وَمَن يُبَدِّلۡ نِعۡمَةَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُ فَإِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Onlara nice acık ayetler (deliller, mucizeler) verdigimizi Israilogulları´na sor. Ve kim, kendisine (acık ayetler) geldikten sonra Allah´ın ni´metini degistirirse, o taktirde muhakkak ki Allah, cezası siddetli olandır
Surah Al-Baqara, Verse 211


زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا وَيَسۡخَرُونَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۘ وَٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ فَوۡقَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۗ وَٱللَّهُ يَرۡزُقُ مَن يَشَآءُ بِغَيۡرِ حِسَابٖ

Inkar edenlere, dunya hayatı muzeyyen kılındı (suslu gosterildi) ve onlar, amenu olanların bir kısmı ile alay ediyorlar (fakir olanları kucumsuyorlar). (Oysa) takva sahibi olanlar, kıyamet gunu onların ustundedir. Ve Allah, diledigi kimseyi hesapsız rızıklandırır
Surah Al-Baqara, Verse 212


كَانَ ٱلنَّاسُ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗ فَبَعَثَ ٱللَّهُ ٱلنَّبِيِّـۧنَ مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ وَأَنزَلَ مَعَهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّ لِيَحۡكُمَ بَيۡنَ ٱلنَّاسِ فِيمَا ٱخۡتَلَفُواْ فِيهِۚ وَمَا ٱخۡتَلَفَ فِيهِ إِلَّا ٱلَّذِينَ أُوتُوهُ مِنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ بَغۡيَۢا بَيۡنَهُمۡۖ فَهَدَى ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لِمَا ٱخۡتَلَفُواْ فِيهِ مِنَ ٱلۡحَقِّ بِإِذۡنِهِۦۗ وَٱللَّهُ يَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٍ

Insanlar bir tek ummetti. Sonra Allah, mujdeleyici ve uyarıcı peygamberler beas etti (hayata getirdi, gonderdi). Ve onlarla birlikte insanların aralarında, ayrılıga dustukleri sey hakkında hukum vermeleri icin hak ile kitap indirdi. Kendilerine (apacık) beyyineler (belgeler) geldikten sonra kendi aralarındaki cekememezlik (ve haset yuzunden) onun hakkında ayrılıga dusenler, sadece kendilerine (kitap) verilenlerdir. Bu sebeple amenu olan (Allah´a ulasmayı dileyen) o kimselerin haktan yana ayrılıga dustukleri seyi (hidayeti) acıklamaları icin Allah, Kendi izniyle onları hidayete erdirdi. Allah, diledigi kimseyi Sıratı Mustakim´e iletir
Surah Al-Baqara, Verse 213


أَمۡ حَسِبۡتُمۡ أَن تَدۡخُلُواْ ٱلۡجَنَّةَ وَلَمَّا يَأۡتِكُم مَّثَلُ ٱلَّذِينَ خَلَوۡاْ مِن قَبۡلِكُمۖ مَّسَّتۡهُمُ ٱلۡبَأۡسَآءُ وَٱلضَّرَّآءُ وَزُلۡزِلُواْ حَتَّىٰ يَقُولَ ٱلرَّسُولُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ مَتَىٰ نَصۡرُ ٱللَّهِۗ أَلَآ إِنَّ نَصۡرَ ٱللَّهِ قَرِيبٞ

Yoksa siz, kendinizden once gecenlerin basına gelenlerin, sizin de basınıza gelmedikce, cennete gireceginizi mi zannettiniz? Onlara oylesine siddetli bela ve sıkıntılar (felaketler) dokundu ki, resul ve onun yanındaki amenu olanlar: “Allah´ın yardımı ne zaman?” diyecek kadar sarsıldılar. Allah´ın yardımı mutlaka yakındır, (oyle) degil mi
Surah Al-Baqara, Verse 214


يَسۡـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَۖ قُلۡ مَآ أَنفَقۡتُم مِّنۡ خَيۡرٖ فَلِلۡوَٰلِدَيۡنِ وَٱلۡأَقۡرَبِينَ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَٱبۡنِ ٱلسَّبِيلِۗ وَمَا تَفۡعَلُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٞ

Sana (Allah yolunda) ne infak edeceklerini soruyorlar. De ki: “Hayır olarak ne infak ederseniz (Allah yolunda verirseniz) iste o, anne-baba, akrabalar, yetimler, yoksullar ve (yolda kalmıs) yolcular icindir. Ve hayır olarak ne yaparsanız, o taktirde muhakkak ki Allah, onu en iyi bilendir.”
Surah Al-Baqara, Verse 215


كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِتَالُ وَهُوَ كُرۡهٞ لَّكُمۡۖ وَعَسَىٰٓ أَن تَكۡرَهُواْ شَيۡـٔٗا وَهُوَ خَيۡرٞ لَّكُمۡۖ وَعَسَىٰٓ أَن تُحِبُّواْ شَيۡـٔٗا وَهُوَ شَرّٞ لَّكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ وَأَنتُمۡ لَا تَعۡلَمُونَ

Savas, o sizin icin kerih olsa da (hosunuza gitmese de) uzerinize farz kılındı. Ve hoslanmayacagınız bir sey olur ki, o, sizin icin bir hayırdır. Ve seveceginiz bir sey olur ki, o, sizin icin bir serrdir. Ve (butun bunları) Allah bilir, siz bilmezsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 216


يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلشَّهۡرِ ٱلۡحَرَامِ قِتَالٖ فِيهِۖ قُلۡ قِتَالٞ فِيهِ كَبِيرٞۚ وَصَدٌّ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ وَكُفۡرُۢ بِهِۦ وَٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ وَإِخۡرَاجُ أَهۡلِهِۦ مِنۡهُ أَكۡبَرُ عِندَ ٱللَّهِۚ وَٱلۡفِتۡنَةُ أَكۡبَرُ مِنَ ٱلۡقَتۡلِۗ وَلَا يَزَالُونَ يُقَٰتِلُونَكُمۡ حَتَّىٰ يَرُدُّوكُمۡ عَن دِينِكُمۡ إِنِ ٱسۡتَطَٰعُواْۚ وَمَن يَرۡتَدِدۡ مِنكُمۡ عَن دِينِهِۦ فَيَمُتۡ وَهُوَ كَافِرٞ فَأُوْلَـٰٓئِكَ حَبِطَتۡ أَعۡمَٰلُهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Sana haram (hurmetli) aydan ve onun icinde yapılan savastan soruyorlar. De ki: “Onun icinde (o ayda) savas buyuk (gunahtır). (Fakat insanları) Allah yolundan saptırmak (alıkoymak) ve O´nu inkar etmek, (mu´minlere) Mescid-i Haram´ı (yasaklamak) ve onun halkını oradan (Mekke´den surup) cıkarmak ise Allah katında daha buyuk (gunahtır). Ve fitne, (adam) oldurmekten daha da buyuk (bir suc ve gunahtır). Eger onların gucleri yetse (yapabilseler), sizi dininizden dondurunceye kadar sizinle savasmaktan geri kalmazlar. Sizden kim dininden donerse, o taktirde o, kafir olarak olur. Bu sebeple iste onlar, onların amelleri dunyada ve ahirette bosa gitmistir. Ve iste onlar, ates ehlidir. Ve onlar, orada ebediyyen kalacak olanlardır.”
Surah Al-Baqara, Verse 217


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱلَّذِينَ هَاجَرُواْ وَجَٰهَدُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ أُوْلَـٰٓئِكَ يَرۡجُونَ رَحۡمَتَ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Muhakkak ki amenu olanlar ve hicret (goc) edenler ve Allah yolunda cihad edenler; iste onlar, Allah´ın rahmetini dilerler. Ve Allah, Gafur´dur, Rahim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 218


۞يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡخَمۡرِ وَٱلۡمَيۡسِرِۖ قُلۡ فِيهِمَآ إِثۡمٞ كَبِيرٞ وَمَنَٰفِعُ لِلنَّاسِ وَإِثۡمُهُمَآ أَكۡبَرُ مِن نَّفۡعِهِمَاۗ وَيَسۡـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَۖ قُلِ ٱلۡعَفۡوَۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَتَفَكَّرُونَ

Sana saraptan ve kumardan soruyorlar. De ki: “O ikisinde de hem buyuk gunah hem de insanlar icin (bazı) faydalar vardır. (Fakat) onların gunahları, faydalarından daha buyuktur.” Ve sana (Allah icin) neyi infak edeceklerini (vereceklerini) soruyorlar. De ki: “Afv ettiklerinizi (vazgectiklerinizi, ihtiyac fazlasını) (infak edin).” Allah, ayetleri size iste boyle acıklıyor. Umulur ki boylece siz tefekkur edersiniz (bunlardaki hikmetleri dusunursunuz)
Surah Al-Baqara, Verse 219


فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِۗ وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡيَتَٰمَىٰۖ قُلۡ إِصۡلَاحٞ لَّهُمۡ خَيۡرٞۖ وَإِن تُخَالِطُوهُمۡ فَإِخۡوَٰنُكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ ٱلۡمُفۡسِدَ مِنَ ٱلۡمُصۡلِحِۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَأَعۡنَتَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Dunya ve ahiret hakkında ve yetimlerden sana soruyorlar. De ki: “Onları ıslah etmek (durumlarını duzeltmek) hayırlıdır. Eger onlara karısırsanız (birarada yasarsanız), artık onlar sizin kardeslerinizdir. Ve Allah, fesat cıkaranı, ıslah edenden (ayırıp) bilir. Eger Allah dileseydi, elbette sizi sıkıntıya sokardı. Muhakkak ki Allah, Aziz´dir (ustundur), Hakim´dir (hukum sahibidir)
Surah Al-Baqara, Verse 220


وَلَا تَنكِحُواْ ٱلۡمُشۡرِكَٰتِ حَتَّىٰ يُؤۡمِنَّۚ وَلَأَمَةٞ مُّؤۡمِنَةٌ خَيۡرٞ مِّن مُّشۡرِكَةٖ وَلَوۡ أَعۡجَبَتۡكُمۡۗ وَلَا تُنكِحُواْ ٱلۡمُشۡرِكِينَ حَتَّىٰ يُؤۡمِنُواْۚ وَلَعَبۡدٞ مُّؤۡمِنٌ خَيۡرٞ مِّن مُّشۡرِكٖ وَلَوۡ أَعۡجَبَكُمۡۗ أُوْلَـٰٓئِكَ يَدۡعُونَ إِلَى ٱلنَّارِۖ وَٱللَّهُ يَدۡعُوٓاْ إِلَى ٱلۡجَنَّةِ وَٱلۡمَغۡفِرَةِ بِإِذۡنِهِۦۖ وَيُبَيِّنُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ

Musrik (Allah´a ortak kosan) kadınlarla, (onlar) mu´min oluncaya kadar nikahlamayın. Mu´min bir cariye musrik (hur) bir kadından elbette hayırlıdır, hosunuza gitse bile. (Kadınlarınızı da) musrik erkeklerle, (onlar) mu´min oluncaya kadar nikahlamayın. Mu´min bir kole, musrik (hur) birinden hoslansanız bile elbette hayırlıdır. Iste onlar, (sizi) atese davet ederler. Allah ise kendi izni ile (sizi) cennete ve magfirete davet ediyor ve insanlar icin ayetlerini acıklıyor. Umulur ki onlar boylece tezekkur ederler
Surah Al-Baqara, Verse 221


وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡمَحِيضِۖ قُلۡ هُوَ أَذٗى فَٱعۡتَزِلُواْ ٱلنِّسَآءَ فِي ٱلۡمَحِيضِ وَلَا تَقۡرَبُوهُنَّ حَتَّىٰ يَطۡهُرۡنَۖ فَإِذَا تَطَهَّرۡنَ فَأۡتُوهُنَّ مِنۡ حَيۡثُ أَمَرَكُمُ ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلتَّوَّـٰبِينَ وَيُحِبُّ ٱلۡمُتَطَهِّرِينَ

Sana hayz halinden (kadınların belirli gunlerinden) soruyorlar. De ki: “O bir ezadır. Bu yuzden hayz zamanında (belirli gunlerinde) kadınlardan (cinsel olarak) uzak durun ve temizleninceye kadar onlara yaklasmayın. Temizlendikleri zaman ise artık Allah´ın emrettigi yerden onlarla biraraya gelin. Muhakkak ki Allah, tevvabin olanları (tovbe edenleri) sever ve temizlenenleri sever.”
Surah Al-Baqara, Verse 222


نِسَآؤُكُمۡ حَرۡثٞ لَّكُمۡ فَأۡتُواْ حَرۡثَكُمۡ أَنَّىٰ شِئۡتُمۡۖ وَقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُمۡۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّكُم مُّلَٰقُوهُۗ وَبَشِّرِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ

Kadınlarınız sizin icin tarladır. O halde tarlanıza nasıl dilerseniz oyle yaklasın. Kendiniz icin (derecelerinizi arttıracak ameller) takdim edin. Ve Allah´a karsı takva sahibi olun ve O´na mulaki olacagınızı (kavusacagınızı) bilin. Ve mu´minleri mujdele
Surah Al-Baqara, Verse 223


وَلَا تَجۡعَلُواْ ٱللَّهَ عُرۡضَةٗ لِّأَيۡمَٰنِكُمۡ أَن تَبَرُّواْ وَتَتَّقُواْ وَتُصۡلِحُواْ بَيۡنَ ٱلنَّاسِۚ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Ebrar olmanız, takva sahibi olmanız ve insanların arasını ıslah etmeniz icin (sizi alıkoyan) yeminleriniz sebebiyle, Allah´ı engel kılmayın (Allah´ı kendinize siper etmeyin). Allah Sem´i´dir (en iyi isitendir), Alim´dir (en iyi bilendir)
Surah Al-Baqara, Verse 224


لَّا يُؤَاخِذُكُمُ ٱللَّهُ بِٱللَّغۡوِ فِيٓ أَيۡمَٰنِكُمۡ وَلَٰكِن يُؤَاخِذُكُم بِمَا كَسَبَتۡ قُلُوبُكُمۡۗ وَٱللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٞ

Allah sizi, yeminlerinizdeki bos sozlerden dolayı muaheze etmez (sorumlu tutmaz). Fakat, kalplerinizin kazandıgı seylerden (negatif derecelerden, serrlerden, gunahlardan) sizi muaheze eder (sorumlu tutar). Ve Allah, Gafur´dur, Halim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 225


لِّلَّذِينَ يُؤۡلُونَ مِن نِّسَآئِهِمۡ تَرَبُّصُ أَرۡبَعَةِ أَشۡهُرٖۖ فَإِن فَآءُو فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Kadınlarına (yaklasmamaya) yemin edenler, dort ay (ayrı kalıp) beklerler. Fakat eger (erkekler, bu sure dolmadan kefaret verip de kadınlarına) donerlerse, o taktirde muhakkak ki Allah, Gafur´dur, Rahim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 226


وَإِنۡ عَزَمُواْ ٱلطَّلَٰقَ فَإِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Ve (bu tur yemin edenler), eger bosamaya azmederlerse (kesin karar verirlerse), o taktirde muhakkak ki Allah Sem´i´dir, Alim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 227


وَٱلۡمُطَلَّقَٰتُ يَتَرَبَّصۡنَ بِأَنفُسِهِنَّ ثَلَٰثَةَ قُرُوٓءٖۚ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَن يَكۡتُمۡنَ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ فِيٓ أَرۡحَامِهِنَّ إِن كُنَّ يُؤۡمِنَّ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۚ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِي ذَٰلِكَ إِنۡ أَرَادُوٓاْ إِصۡلَٰحٗاۚ وَلَهُنَّ مِثۡلُ ٱلَّذِي عَلَيۡهِنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۚ وَلِلرِّجَالِ عَلَيۡهِنَّ دَرَجَةٞۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Bosanmıs kadınlar uc kur (uc ay hali muddeti) kendi kendilerine beklerler (hamile olup olmadıklarına bakarlar). Eger Allah´a ve yevm´il ahire iman ediyorlarsa, rahimlerinde Allah´ın yaratmıs oldugu seyi gizlemeleri onlar icin helal olmaz. Sayet onların kocaları barısmak (arayı duzeltmek) isterlerse, bu (bekleme suresi) icinde onlara tekrar geri donmeye (baskasından) daha cok hak sahibidirler. Erkeklerin, kadınları uzerinde (hakları oldugu) gibi kadınların da erkekleri uzerinde maruf (hakları vardır). Erkeklerin, kadınların uzerindeki (hakkı) bir derece daha ustundur. Ve Allah, Aziz´dir, Hakim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 228


ٱلطَّلَٰقُ مَرَّتَانِۖ فَإِمۡسَاكُۢ بِمَعۡرُوفٍ أَوۡ تَسۡرِيحُۢ بِإِحۡسَٰنٖۗ وَلَا يَحِلُّ لَكُمۡ أَن تَأۡخُذُواْ مِمَّآ ءَاتَيۡتُمُوهُنَّ شَيۡـًٔا إِلَّآ أَن يَخَافَآ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِۖ فَإِنۡ خِفۡتُمۡ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَا فِيمَا ٱفۡتَدَتۡ بِهِۦۗ تِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَعۡتَدُوهَاۚ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ ٱللَّهِ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

Bosanma iki keredir. Bundan sonra (kadın) ya ma´rufla (orf ve adete uygun olarak) iyilikle tutulur veya ihsanla serbest bırakılır. Kadınlarınıza bir sey almanız sizin icin helal olmaz. Ancak ikisi de Allah´ın (evlilik hakkındaki) hududunu geregi uzere yerine getiremeyeceklerinden (ayakta tutamayacaklarından) korkmaları haric. O zaman siz de, Allah´ın bu hududunu ikame edemeyeceklerinden (geregi uzere yerine getirip ayakta tutamayacaklarından) eger korkarsanız; bu durumda kadının (ayrılmak icin) verdigi fidye hakkından (vazgecmesinde) her ikisinin uzerine de gunah yoktur. Iste bunlar, Allah´ın hudutlardır. Artık onları (Allah´ın hudutlarını) asmayın. Kim Allah´ın hudutlarını asarsa iste onlar, onlar zalimlerdir
Surah Al-Baqara, Verse 229


فَإِن طَلَّقَهَا فَلَا تَحِلُّ لَهُۥ مِنۢ بَعۡدُ حَتَّىٰ تَنكِحَ زَوۡجًا غَيۡرَهُۥۗ فَإِن طَلَّقَهَا فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَآ أَن يَتَرَاجَعَآ إِن ظَنَّآ أَن يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِۗ وَتِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ يُبَيِّنُهَا لِقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ

Bundan sonra eger (koca), karısını (iki kere bosadıktan sonra ucuncu kere) bosarsa, artık o kadın baska bir zevceye (erkege) nikahlanmadıkca (ve sonra da o nikahtan bosanmadıkca) kendisi icin helal olmaz. Eger (bu ikinci koca da) onu bosarsa, Allah´ın (koydugu) hudutları ikame edeceklerini (geregi uzere yerine getirip ayakta tutacaklarını) inanırlarsa eger, (eski karı-kocanın tekrar) birbirine donmelerinde, o taktirde onların uzerine bir gunah yoktur. Iste bunlar Allah´ın hudutlarıdır. Allah, onları bilen bir kavim icin acıklıyor
Surah Al-Baqara, Verse 230


وَإِذَا طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمۡسِكُوهُنَّ بِمَعۡرُوفٍ أَوۡ سَرِّحُوهُنَّ بِمَعۡرُوفٖۚ وَلَا تُمۡسِكُوهُنَّ ضِرَارٗا لِّتَعۡتَدُواْۚ وَمَن يَفۡعَلۡ ذَٰلِكَ فَقَدۡ ظَلَمَ نَفۡسَهُۥۚ وَلَا تَتَّخِذُوٓاْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ هُزُوٗاۚ وَٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتَ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡ وَمَآ أَنزَلَ عَلَيۡكُم مِّنَ ٱلۡكِتَٰبِ وَٱلۡحِكۡمَةِ يَعِظُكُم بِهِۦۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Ve kadınları bosadıgınız zaman bekleme surelerini tamamladıktan sonra, artık onları marufla (orf ve adete uygun olarak iyilikle) tutun veya onları marufla (orf ve adete uygun olarak iyilikle) serbest bırakın. Haklarına tecavuz icin sakın zararlarına olarak onları tutmayın. Kim bunu yaparsa, o taktirde kendisine zulmetmistir. Allah´ın ayetlerini alay konusu edinmeyin. Ve Allah´ın uzerinizdeki ni´metini, kitaptan size indirdigini ve hikmeti hatırlayın ki onunla, size ogut veriyor. Ve Allah´a karsı takva sahibi olun, Allah´ın herseyi en iyi bildigini bilin
Surah Al-Baqara, Verse 231


وَإِذَا طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا تَعۡضُلُوهُنَّ أَن يَنكِحۡنَ أَزۡوَٰجَهُنَّ إِذَا تَرَٰضَوۡاْ بَيۡنَهُم بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ ذَٰلِكَ يُوعَظُ بِهِۦ مَن كَانَ مِنكُمۡ يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۗ ذَٰلِكُمۡ أَزۡكَىٰ لَكُمۡ وَأَطۡهَرُۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ وَأَنتُمۡ لَا تَعۡلَمُونَ

Ve kadınları bosadıgınız zaman bekleme surelerini tamamladıktan sonra artık onlar kendi aralarında ma´rufla (orf ve adete uygun olarak iyilikle) razı olurlarsa, o taktirde onların kendilerini eslerine nikahlamalarına engel olmayın. Iste boyle sizden Allah´a ve yevm´il ahire iman etmis olan kimseye bununla ogut veriliyor (vazediliyor). Iste bu, sizin daha cok tezkiye olmanız ve daha iyi temizlenmeniz icindir. Ve Allah bilir, siz bilmezsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 232


۞وَٱلۡوَٰلِدَٰتُ يُرۡضِعۡنَ أَوۡلَٰدَهُنَّ حَوۡلَيۡنِ كَامِلَيۡنِۖ لِمَنۡ أَرَادَ أَن يُتِمَّ ٱلرَّضَاعَةَۚ وَعَلَى ٱلۡمَوۡلُودِ لَهُۥ رِزۡقُهُنَّ وَكِسۡوَتُهُنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۚ لَا تُكَلَّفُ نَفۡسٌ إِلَّا وُسۡعَهَاۚ لَا تُضَآرَّ وَٰلِدَةُۢ بِوَلَدِهَا وَلَا مَوۡلُودٞ لَّهُۥ بِوَلَدِهِۦۚ وَعَلَى ٱلۡوَارِثِ مِثۡلُ ذَٰلِكَۗ فَإِنۡ أَرَادَا فِصَالًا عَن تَرَاضٖ مِّنۡهُمَا وَتَشَاوُرٖ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَاۗ وَإِنۡ أَرَدتُّمۡ أَن تَسۡتَرۡضِعُوٓاْ أَوۡلَٰدَكُمۡ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ إِذَا سَلَّمۡتُم مَّآ ءَاتَيۡتُم بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ

Anneler, (nikahlı olsun veya bosanmıs olsun, dogan) cocuklarını tam iki sene emzirirler. (Bu hukum) sut emzirmeyi tamamlamak isteyen kimseler icindir. (Annelerin) yiyecekleri ve giyecekleri marufla (orf ve adete uygun olarak) kendisi icin dogurulmus olanın (babanın) uzerinedir. (Hic) kimse kendi gucunun yettiginden fazlasıyla mukellef (sorumlu) tutulmasın. Ne bir anne cocugu ile ne de kendisi icin dogurulmus olan (baba) cocugu ile zarara ugratılmasın. Ve mirascının uzerindeki (sorumluluk) da bunun gibidir. Fakat eger (ana ile baba) musavere ederek (goruserek) rızalarıyla cocugu sutten kesmek isterlerse, o taktirde onların ikisi uzerine bir gunah yoktur. Ve eger cocuklarınızı (sut anne tutup) emzirtmek isterseniz, vereceginizi (taktir ettiginiz emzirme ucretini), marufla (orf ve adete uygun olarak sut anneye) teslim ettiginiz zaman artık sizin uzerinize bir gunah yoktur. Ve Allah´a karsı takva sahibi olun. Allah´ın yaptıklarınızı cok iyi gordugunu bilin
Surah Al-Baqara, Verse 233


وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوۡنَ مِنكُمۡ وَيَذَرُونَ أَزۡوَٰجٗا يَتَرَبَّصۡنَ بِأَنفُسِهِنَّ أَرۡبَعَةَ أَشۡهُرٖ وَعَشۡرٗاۖ فَإِذَا بَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِيمَا فَعَلۡنَ فِيٓ أَنفُسِهِنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ

Ve sizden vefat ettirilenlerin, geriye bıraktıgı esleri dort ay, on gun kendi kendilerine beklerler. Boylece onların bekleme suresi tamamlandıgı zaman kendileri haklarında marufla (orf ve adete uygun olarak) yaptıkları seylerden artık sizin uzerinize bir gunah yoktur. Allah yaptıklarınızdan haberdardır
Surah Al-Baqara, Verse 234


وَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِيمَا عَرَّضۡتُم بِهِۦ مِنۡ خِطۡبَةِ ٱلنِّسَآءِ أَوۡ أَكۡنَنتُمۡ فِيٓ أَنفُسِكُمۡۚ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمۡ سَتَذۡكُرُونَهُنَّ وَلَٰكِن لَّا تُوَاعِدُوهُنَّ سِرًّا إِلَّآ أَن تَقُولُواْ قَوۡلٗا مَّعۡرُوفٗاۚ وَلَا تَعۡزِمُواْ عُقۡدَةَ ٱلنِّكَاحِ حَتَّىٰ يَبۡلُغَ ٱلۡكِتَٰبُ أَجَلَهُۥۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ فَٱحۡذَرُوهُۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ حَلِيمٞ

(Bekleme suresi icindeki kadınlara), onlarla evlenme istediginizi ima etmenizde veya kendi icinizde (boyle bir arzuyu) gizlemenizde sizin uzerinize gunah yoktur. Allah, sizin onları daima hatırlayacagınızı bildi. Fakat onlara (orf ve adete uygun) bir soz soylemeniz haric (ustu kapalı evlenme isteginiz dısında), sakın onlarla gizlice sozlesmeyin. Farz olan bekleme suresi sona erinceye kadar nikah akdine azmetmeyin. Ve Allah´ın icinizde olanı bildigini bilin! Artık O´ndan sakının. Allah´ın, Gafur (ve) Halim oldugunu bilin
Surah Al-Baqara, Verse 235


لَّا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ إِن طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ مَا لَمۡ تَمَسُّوهُنَّ أَوۡ تَفۡرِضُواْ لَهُنَّ فَرِيضَةٗۚ وَمَتِّعُوهُنَّ عَلَى ٱلۡمُوسِعِ قَدَرُهُۥ وَعَلَى ٱلۡمُقۡتِرِ قَدَرُهُۥ مَتَٰعَۢا بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Eger henuz kendilerine dokunmadıgınız veya kendileri icin (farz olarak) bir mehir takdir etmediginiz kadınları bosarsanız sizin uzerinize gunah yoktur. Eli genis (zengin) olanın kendi takdirine (kudretine), eli dar (fakir) olanın da kendi takdirine (kudretine) gore marufla (orf ve adete uygun) bir meta verererek faydalandırmaları, muhsinlerin uzerine bir haktır
Surah Al-Baqara, Verse 236


وَإِن طَلَّقۡتُمُوهُنَّ مِن قَبۡلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ وَقَدۡ فَرَضۡتُمۡ لَهُنَّ فَرِيضَةٗ فَنِصۡفُ مَا فَرَضۡتُمۡ إِلَّآ أَن يَعۡفُونَ أَوۡ يَعۡفُوَاْ ٱلَّذِي بِيَدِهِۦ عُقۡدَةُ ٱلنِّكَاحِۚ وَأَن تَعۡفُوٓاْ أَقۡرَبُ لِلتَّقۡوَىٰۚ وَلَا تَنسَوُاْ ٱلۡفَضۡلَ بَيۡنَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ

Onlar icin bir mehir taktir ettiyseniz ve eger onlara dokunmadan once bosarsanız, o zaman onlar icin (farz olarak) takdir edilen mehirin yarısını vermek size farz kılınmıstır. (Kadınların) bunu affetmesi (vazgecmesi) veya nikah ahdi elinde bulunanın (erkegin) affetmesi (diger yarısını da kadına bagıslaması) haric. Sizin affetmeniz (diger yarısını da vermeniz) takvaya daha yakındır. Aranızdaki fazileti unutmayın. Muhakkak ki Allah, yaptıklarınızı en iyi gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 237


حَٰفِظُواْ عَلَى ٱلصَّلَوَٰتِ وَٱلصَّلَوٰةِ ٱلۡوُسۡطَىٰ وَقُومُواْ لِلَّهِ قَٰنِتِينَ

Salavat´a (Allah´tan gelen nurlara ve namazlara) ve salat-ı vusta´ya hafiz olun (koruyun, bu namaza kesintisiz devam edin). Ve kalkın, Allah icin kanitin olun (Allah´ın huzurunda husu icinde ve saygı ile uzun sure durun)
Surah Al-Baqara, Verse 238


فَإِنۡ خِفۡتُمۡ فَرِجَالًا أَوۡ رُكۡبَانٗاۖ فَإِذَآ أَمِنتُمۡ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ كَمَا عَلَّمَكُم مَّا لَمۡ تَكُونُواْ تَعۡلَمُونَ

Fakat eger (hayati bir tehlikeden) korkarsanız, o zaman yaya yururken veya binekte iken (namazınızı kılın). Nihayet (korkuyu atıp da) emin oldugunuz zaman (Allah´ı nasıl zikredeceginizi) siz bilmiyorken size ogrettigi sekilde artık siz de Allah´ı zikredin
Surah Al-Baqara, Verse 239


وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوۡنَ مِنكُمۡ وَيَذَرُونَ أَزۡوَٰجٗا وَصِيَّةٗ لِّأَزۡوَٰجِهِم مَّتَٰعًا إِلَى ٱلۡحَوۡلِ غَيۡرَ إِخۡرَاجٖۚ فَإِنۡ خَرَجۡنَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِي مَا فَعَلۡنَ فِيٓ أَنفُسِهِنَّ مِن مَّعۡرُوفٖۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Ve icinizden vefat ettirilen ve geriye esler bırakanların (vasilerinin), vasiyet olarak, onların eslerinin (evlerinden) cıkarılmaksızın bir seneye kadar gecimini saglaması gerekir. Buna ragmen eger (esleri, kendi arzularıyla evlerinden) cıkarlarsa, onlar bunu, kendilerince maruftan (iyilikle orf ve adete uygun olarak) yaptıkları seylerde artık sizin uzerinize gunah yoktur. Ve Allah, Aziz´dir (ustundur), Hakim´dir (hukum sahibidir)
Surah Al-Baqara, Verse 240


وَلِلۡمُطَلَّقَٰتِ مَتَٰعُۢ بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُتَّقِينَ

Ve bosanmıs kadınlar icin, marufla (iyilikle, orf ve adete uygun olarak) metalandırılması (faydalandırılması), takva sahiplerinin uzerine bir haktır (borctur)
Surah Al-Baqara, Verse 241


كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

Allah size ayetlerini iste boyle acıklıyor. Umulur ki boylece siz akıl edersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 242


۞أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ خَرَجُواْ مِن دِيَٰرِهِمۡ وَهُمۡ أُلُوفٌ حَذَرَ ٱلۡمَوۡتِ فَقَالَ لَهُمُ ٱللَّهُ مُوتُواْ ثُمَّ أَحۡيَٰهُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَشۡكُرُونَ

Olum korkusuyla kendi diyarlarından cıkan binlerce kisiyi gormedin mi? Oysa Allah onlara: “Olun.” dedi (boylece olduler). Sonra da onları diriltti. Muhakkak ki Allah,insanlar uzerine elbette fazlın sahibidir. Lakin insanların cogu sukretmezler
Surah Al-Baqara, Verse 243


وَقَٰتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Allah yolunda savasın. Allah´ın Sem´i (en iyi isiten), Alim (en iyi bilen) oldugunu bilin
Surah Al-Baqara, Verse 244


مَّن ذَا ٱلَّذِي يُقۡرِضُ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا فَيُضَٰعِفَهُۥ لَهُۥٓ أَضۡعَافٗا كَثِيرَةٗۚ وَٱللَّهُ يَقۡبِضُ وَيَبۡصُۜطُ وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ

Kim Allah´a guzel bir borc verirse, o taktirde, o (verdigi) kendisine kat kat cogaltılarak odenir. Ve Allah, (ilahi kanun geregi kisinin rızkını) daraltır ve genisletir. Ve O´na donduruleceksiniz
Surah Al-Baqara, Verse 245


أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلۡمَلَإِ مِنۢ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ مِنۢ بَعۡدِ مُوسَىٰٓ إِذۡ قَالُواْ لِنَبِيّٖ لَّهُمُ ٱبۡعَثۡ لَنَا مَلِكٗا نُّقَٰتِلۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِۖ قَالَ هَلۡ عَسَيۡتُمۡ إِن كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِتَالُ أَلَّا تُقَٰتِلُواْۖ قَالُواْ وَمَا لَنَآ أَلَّا نُقَٰتِلَ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَقَدۡ أُخۡرِجۡنَا مِن دِيَٰرِنَا وَأَبۡنَآئِنَاۖ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقِتَالُ تَوَلَّوۡاْ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنۡهُمۡۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلظَّـٰلِمِينَ

Hz. Musa´dan sonra Israilogulları´ndan ileri gelenleri gormedin mi? Kendi peygamberlerine: “Bizim icin bir melik beas et (gorevlendir) de Allah yolunda savasalım.” demislerdi. (O Peygamber de) dedi ki: “Eger savas sizin uzerinize yazılırsa (farz kılınırsa) sizin savasmamanızdan korkulur.” (Ileri gelenler): “Biz nicin Allah yolunda savasmayalım? Yurtlarımızdan ve ogullarımız (arasından) cıkarılmıstık.” dediler. Fakat savas onların uzerine yazılınca (farz kılınınca) onlardan pek azı haric, hepsi yuz cevirdiler. Ve Allah, zalimleri bilir
Surah Al-Baqara, Verse 246


وَقَالَ لَهُمۡ نَبِيُّهُمۡ إِنَّ ٱللَّهَ قَدۡ بَعَثَ لَكُمۡ طَالُوتَ مَلِكٗاۚ قَالُوٓاْ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ ٱلۡمُلۡكُ عَلَيۡنَا وَنَحۡنُ أَحَقُّ بِٱلۡمُلۡكِ مِنۡهُ وَلَمۡ يُؤۡتَ سَعَةٗ مِّنَ ٱلۡمَالِۚ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصۡطَفَىٰهُ عَلَيۡكُمۡ وَزَادَهُۥ بَسۡطَةٗ فِي ٱلۡعِلۡمِ وَٱلۡجِسۡمِۖ وَٱللَّهُ يُؤۡتِي مُلۡكَهُۥ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Onların Peygamber´i onlara dedi ki: “Muhakkak ki Allah, sizin icin melik olarak Talut´u beas etmisti (gorevlendirmisti).” Dediler ki: “Bizim uzerimize onun melikligi nasıl olur? Meliklige biz ondan daha cok hak sahibiyiz (daha cok layıgız). Ve de ona maldan bir genislik (servetce bolluk) verilmedi.” (Peygamber de) “Muhakkak ki Allah, onu sizin uzerinize (melik) secti ve onun ilmini (bilgisini) ve cismini (kuvvetini) artırdı.” Ve Allah, mulkunu diledigi kimseye verir. Ve Allah, Vasi´dir (rahmeti ve ilmi herseyi ihata eder), Alim´dir (en iyi bilendir)
Surah Al-Baqara, Verse 247


وَقَالَ لَهُمۡ نَبِيُّهُمۡ إِنَّ ءَايَةَ مُلۡكِهِۦٓ أَن يَأۡتِيَكُمُ ٱلتَّابُوتُ فِيهِ سَكِينَةٞ مِّن رَّبِّكُمۡ وَبَقِيَّةٞ مِّمَّا تَرَكَ ءَالُ مُوسَىٰ وَءَالُ هَٰرُونَ تَحۡمِلُهُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗ لَّكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Ve onların Peygamber´i, onlara dedi ki: “Muhakkak ki onun melikliginin ayeti (delili), icinde Rabbinizden sekinet ve Hz. Musa ailesinin ve Harun ailesinin bıraktıgı seylerden bakiye (kalıntı) bulunan, meleklerin tasıdıgı bir tabutun (tahta sandıgın) size gelmesidir. Muhakkak ki bunda, sizin icin elbette ayet (delil) vardır, eger siz mu´minlerseniz.”
Surah Al-Baqara, Verse 248


فَلَمَّا فَصَلَ طَالُوتُ بِٱلۡجُنُودِ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ مُبۡتَلِيكُم بِنَهَرٖ فَمَن شَرِبَ مِنۡهُ فَلَيۡسَ مِنِّي وَمَن لَّمۡ يَطۡعَمۡهُ فَإِنَّهُۥ مِنِّيٓ إِلَّا مَنِ ٱغۡتَرَفَ غُرۡفَةَۢ بِيَدِهِۦۚ فَشَرِبُواْ مِنۡهُ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنۡهُمۡۚ فَلَمَّا جَاوَزَهُۥ هُوَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ قَالُواْ لَا طَاقَةَ لَنَا ٱلۡيَوۡمَ بِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦۚ قَالَ ٱلَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلَٰقُواْ ٱللَّهِ كَم مِّن فِئَةٖ قَلِيلَةٍ غَلَبَتۡ فِئَةٗ كَثِيرَةَۢ بِإِذۡنِ ٱللَّهِۗ وَٱللَّهُ مَعَ ٱلصَّـٰبِرِينَ

Boylece Talut, askerlerle (ordu ile) (Kudus´ten) ayrıldıgı zaman dedi ki: “Muhakkak ki Allah, sizi bir nehir ile imtihan edecek. Bundan sonra kim ondan icerse, artık (o kimse) benden degildir. Ve kim ondan (doyacak kadar) icmez ise sadece eliyle bir avuc avuclayıp icen haric, o taktirde muhakkak ki o bendendir.” Fakat onlardan ancak pek azı haric, (o sudan doyasıya) ictiler. Nitekim o (Talut) ve iman edenler birlikte (nehri) gectikleri zaman: “Bugun bizim, Calut ve onun askerleri ile (ordusuyla) (savasacak) takatimiz (gucumuz) yok.” dediler. O kendilerinin muhakkak Allah´a mulaki olacaklarını kesin olarak bilenler (yakin hasıl edenler) ise soyle dediler: “Nice az bir topluluk, Allah´ın izniyle cok bir topluluga galip gelmistir. Ve Allah, sabredenlerle beraberdir.”
Surah Al-Baqara, Verse 249


وَلَمَّا بَرَزُواْ لِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦ قَالُواْ رَبَّنَآ أَفۡرِغۡ عَلَيۡنَا صَبۡرٗا وَثَبِّتۡ أَقۡدَامَنَا وَٱنصُرۡنَا عَلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Ve (Talut´un askerleri), Calut ve onun askerlerinin (ordusunun) karsısına cıktıkları zaman soyle dediler: “Rabbimiz uzerimize sabır yagdır, ayaklarımızı (dusman karsısında) sabit kıl ve kafirler kavmine karsı bize yardım et.”
Surah Al-Baqara, Verse 250


فَهَزَمُوهُم بِإِذۡنِ ٱللَّهِ وَقَتَلَ دَاوُۥدُ جَالُوتَ وَءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلۡمُلۡكَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَعَلَّمَهُۥ مِمَّا يَشَآءُۗ وَلَوۡلَا دَفۡعُ ٱللَّهِ ٱلنَّاسَ بَعۡضَهُم بِبَعۡضٖ لَّفَسَدَتِ ٱلۡأَرۡضُ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ ذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Nihayet Allah´ın izniyle onları hezimete ugrattılar. Ve Davut, Calut´u oldurdu. Ve Allah ona (Davut´a), meliklik (hukumdarlık) ve hikmet verdi ve ona diledigi seylerden ogretti. Ve eger Allah´ın, insanları birbiriyle defetmesi olmasaydı, yeryuzunde mutlaka fesat cıkardı (yeryuzunun duzeni bozulurdu). Lakin Allah, alemlerin uzerine fazl sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 251


تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ نَتۡلُوهَا عَلَيۡكَ بِٱلۡحَقِّۚ وَإِنَّكَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ

Iste bunlar, Allah´ın ayetleridir, O´nu sana, hak ile tilavet ediyoruz (okuyoruz). Ve muhakkak ki sen, elbette gonderilen resullerdensin
Surah Al-Baqara, Verse 252


۞تِلۡكَ ٱلرُّسُلُ فَضَّلۡنَا بَعۡضَهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖۘ مِّنۡهُم مَّن كَلَّمَ ٱللَّهُۖ وَرَفَعَ بَعۡضَهُمۡ دَرَجَٰتٖۚ وَءَاتَيۡنَا عِيسَى ٱبۡنَ مَرۡيَمَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدۡنَٰهُ بِرُوحِ ٱلۡقُدُسِۗ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقۡتَتَلَ ٱلَّذِينَ مِنۢ بَعۡدِهِم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ وَلَٰكِنِ ٱخۡتَلَفُواْ فَمِنۡهُم مَّنۡ ءَامَنَ وَمِنۡهُم مَّن كَفَرَۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقۡتَتَلُواْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَفۡعَلُ مَا يُرِيدُ

Iste Biz, o resullerden bir kısmını, digerlerinin uzerine faziletli kıldık. Allah, onlardan kimiyle konustu, kimini de derecelerle yukseltti. Ve Biz, Meryem´in oglu Isa´ya beyyineler verdik. Ve onu Ruh´ul Kudus (Cebrail A.S) ile destekledik (dogruladık). Eger Allah dileseydi, onlardan sonra gelenler, kendilerine beyyineler (ispat vasıtaları) geldikten sonra birbirlerini oldurmezlerdi. Lakin ayrılıga dustuler. O zaman onlardan kimi iman etti, kimi de inkar etti. Eger Allah dileseydi, birbirlerini oldurmezlerdi. Lakin Allah, diledigi seyi yapar
Surah Al-Baqara, Verse 253


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقۡنَٰكُم مِّن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَ يَوۡمٞ لَّا بَيۡعٞ فِيهِ وَلَا خُلَّةٞ وَلَا شَفَٰعَةٞۗ وَٱلۡكَٰفِرُونَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

Ey amenu olanlar! Icinde, ne bir alısverisin ne bir dostlugun ve ne de bir sefaatin bulunmadıgı gun (kıyamet gunu) gelmeden once, size verdigimiz rızıklardan infak edin (Allah icin verin). Ve kafirler, onlar zalimlerdir
Surah Al-Baqara, Verse 254


ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلۡحَيُّ ٱلۡقَيُّومُۚ لَا تَأۡخُذُهُۥ سِنَةٞ وَلَا نَوۡمٞۚ لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ مَن ذَا ٱلَّذِي يَشۡفَعُ عِندَهُۥٓ إِلَّا بِإِذۡنِهِۦۚ يَعۡلَمُ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُمۡۖ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيۡءٖ مِّنۡ عِلۡمِهِۦٓ إِلَّا بِمَا شَآءَۚ وَسِعَ كُرۡسِيُّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَۖ وَلَا يَـُٔودُهُۥ حِفۡظُهُمَاۚ وَهُوَ ٱلۡعَلِيُّ ٱلۡعَظِيمُ

Allah ki, O´ndan baska ilah yoktur (Sadece O vardır). Hayy´ul Kayyum´dur. O´nu ne bir uyuklama ve ne de bir uyku hali tutmaz. Goklerde ve yerde olan hersey O´nundur. O´nun izni olmadan, O´nun katında kim sefaat etme yetkisine sahiptir? Onların onlerinde ve arkalarında olanları (gecmis ve geleceklerini) bilir. Ve O´nun ilminden, O´nun dilediginden baska bir sey ihata edemezler (kavrayamazlar). O´nun kursusu gokleri ve yeri kaplamıstır. Ve o ikisini muhafaza etmek (koruyup gozetmek), kendisine zor gelmez ve O Ala´dır (cok yucedir), Azim´dir (buyuktur)
Surah Al-Baqara, Verse 255


لَآ إِكۡرَاهَ فِي ٱلدِّينِۖ قَد تَّبَيَّنَ ٱلرُّشۡدُ مِنَ ٱلۡغَيِّۚ فَمَن يَكۡفُرۡ بِٱلطَّـٰغُوتِ وَيُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ فَقَدِ ٱسۡتَمۡسَكَ بِٱلۡعُرۡوَةِ ٱلۡوُثۡقَىٰ لَا ٱنفِصَامَ لَهَاۗ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Dinde zorlama yoktur. Irsad yolu (hidayet yolu; Allah´a ulastıran yol), gayy yolundan (dalalet yolu; seytana, cehenneme ulastıran yoldan) acıkca (ayrılıp) ortaya cıkmıstır. Artık kim tagutu (seytanı ve seytana ulastıran yolu) inkar edip de Allah´a iman ederse (mu´min olur, Allah´a ulastıran yolu tercih ederse), boylece o, (Allah´tan) kopması mumkun olmayan urvetul vuskaya (saglam bir kulba, mursidin eline) tutunmustur. Allah Sem´i´dir, Alim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 256


ٱللَّهُ وَلِيُّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يُخۡرِجُهُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَوۡلِيَآؤُهُمُ ٱلطَّـٰغُوتُ يُخۡرِجُونَهُم مِّنَ ٱلنُّورِ إِلَى ٱلظُّلُمَٰتِۗ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Allah, amenu olanların (Allah´a ulasmayı dileyenlerin) dostudur, onları (onların nefslerinin kalplerini) zulmetten nura cıkarır. Ve kafirlerin dostları taguttur (onlar, seytanı dost edinirler, seytan kimseye dost olmaz), onları (onların nefslerinin kalplerini) nurdan zulmete cıkarırlar. Iste onlar, ates ehlidir. Onlar, orada ebedi kalacak olanlardır
Surah Al-Baqara, Verse 257


أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِي حَآجَّ إِبۡرَٰهِـۧمَ فِي رَبِّهِۦٓ أَنۡ ءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلۡمُلۡكَ إِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّيَ ٱلَّذِي يُحۡيِۦ وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا۠ أُحۡيِۦ وَأُمِيتُۖ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَأۡتِي بِٱلشَّمۡسِ مِنَ ٱلۡمَشۡرِقِ فَأۡتِ بِهَا مِنَ ٱلۡمَغۡرِبِ فَبُهِتَ ٱلَّذِي كَفَرَۗ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Allah´ın kendisine meliklik (hukumdarlık) vermesi sebebiyle (azarak) Rabbi hakkında Ibrahim ile tartısan kimseyi gormedin mi? Hz. Ibrahim (ona): “Benim Rabbim ki O, diriltir ve oldurur.” demisti. (O da): “Ben de diriltir ve oldururum.” dedi. Hz. Ibrahim: “Oyleyse muhakkak ki Allah, Gunes´i dogudan getiriyor, haydi sen de onu batıdan getir.” dedi. O zaman (Allah´ı) inkar eden kimse sasırıp kaldı (cevap veremedi). Allah, zalimler kavmini hidayete erdirmez
Surah Al-Baqara, Verse 258


أَوۡ كَٱلَّذِي مَرَّ عَلَىٰ قَرۡيَةٖ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَىٰ عُرُوشِهَا قَالَ أَنَّىٰ يُحۡيِۦ هَٰذِهِ ٱللَّهُ بَعۡدَ مَوۡتِهَاۖ فَأَمَاتَهُ ٱللَّهُ مِاْئَةَ عَامٖ ثُمَّ بَعَثَهُۥۖ قَالَ كَمۡ لَبِثۡتَۖ قَالَ لَبِثۡتُ يَوۡمًا أَوۡ بَعۡضَ يَوۡمٖۖ قَالَ بَل لَّبِثۡتَ مِاْئَةَ عَامٖ فَٱنظُرۡ إِلَىٰ طَعَامِكَ وَشَرَابِكَ لَمۡ يَتَسَنَّهۡۖ وَٱنظُرۡ إِلَىٰ حِمَارِكَ وَلِنَجۡعَلَكَ ءَايَةٗ لِّلنَّاسِۖ وَٱنظُرۡ إِلَى ٱلۡعِظَامِ كَيۡفَ نُنشِزُهَا ثُمَّ نَكۡسُوهَا لَحۡمٗاۚ فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُۥ قَالَ أَعۡلَمُ أَنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Veya catıları uzerine cokmus (altı ustune gelmis) bir karyeye ugrayan kimsenin, “Allah bunu (bu kasabayı) olumunden sonra nasıl diriltecek?” demesi gibi. Bunun uzerine Allah, onu yuz sene oldurdu. Sonra da diriltti. (Ona) “Ne kadar (olu bir vaziyette) kaldın?” dedi. (O da): “Bir gun veya gunun bir kısmı kadar.” dedi. (Allah): “Hayır, yuz yıl kaldın. Haydi yiyecek ve icecegine bak, bozulup kokusmadı. Ve merkebine bak. (Bu), seni insanlara bir ayet (canlı bir ibret) kılmamız icindir. Ve kemiklere bak. Onları nasıl insa ediyoruz (kemikleri birlestirerek iskeleti kuruyoruz), sonra ona et giydiriyoruz.” Boylece (merkep dirilip, eski haline gelince ve hersey) ona acıkca belli olunca: “Allah´ın, herseye kaadir oldugunu biliyorum.” dedi
Surah Al-Baqara, Verse 259


وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّ أَرِنِي كَيۡفَ تُحۡيِ ٱلۡمَوۡتَىٰۖ قَالَ أَوَلَمۡ تُؤۡمِنۖ قَالَ بَلَىٰ وَلَٰكِن لِّيَطۡمَئِنَّ قَلۡبِيۖ قَالَ فَخُذۡ أَرۡبَعَةٗ مِّنَ ٱلطَّيۡرِ فَصُرۡهُنَّ إِلَيۡكَ ثُمَّ ٱجۡعَلۡ عَلَىٰ كُلِّ جَبَلٖ مِّنۡهُنَّ جُزۡءٗا ثُمَّ ٱدۡعُهُنَّ يَأۡتِينَكَ سَعۡيٗاۚ وَٱعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Hz. Ibrahim: “Rabbim, oluleri nasıl diriltecegini bana goster.” demisti. (Allah) “Inanmıyor musun?” buyurdu. (Hz. Ibrahim de): “Evet (inanıyorum). Fakat kalbimin tatmin olması icin.” dedi. “Oyleyse kuslardan dort tane tut, sonra onları yanına al, parcala. Her dag uzerine onlardan bir parca koy, sonra da onları cagır. Sana kosarak gelirler. Ve Allah´ın, Aziz oldugunu, Hakim oldugunu bil
Surah Al-Baqara, Verse 260


مَّثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنۢبَتَتۡ سَبۡعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنۢبُلَةٖ مِّاْئَةُ حَبَّةٖۗ وَٱللَّهُ يُضَٰعِفُ لِمَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Mallarını Allah yolunda harcayanların durumu, her sunbulunde (basagında) yuz adet tane (tohum) olmak uzere, yedi sunbul (basak) veren bir tek tohumun durumu gibidir. Allah, diledigi kimse icin (onun rızkını) kat kat artırıp verir. Ve Allah Vasi´dir, Alim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 261


ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ ثُمَّ لَا يُتۡبِعُونَ مَآ أَنفَقُواْ مَنّٗا وَلَآ أَذٗى لَّهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Mallarını Allah yolunda infak ettikten (verdikten) sonra verdikleri seyin arkasından minnet ettirmeyenlerin (basa kakmayanların) ve onlara eza etmeyenlerin ecirleri (mukafatları), Rab´lerinin katındadır. Ve onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 262


۞قَوۡلٞ مَّعۡرُوفٞ وَمَغۡفِرَةٌ خَيۡرٞ مِّن صَدَقَةٖ يَتۡبَعُهَآ أَذٗىۗ وَٱللَّهُ غَنِيٌّ حَلِيمٞ

Guzel bir soz ve magfiret (bagıslayıp iyi davranma), arkasından eza gelen bir sadakadan daha hayırlıdır. Allah Gani´dir, Halim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 263


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تُبۡطِلُواْ صَدَقَٰتِكُم بِٱلۡمَنِّ وَٱلۡأَذَىٰ كَٱلَّذِي يُنفِقُ مَالَهُۥ رِئَآءَ ٱلنَّاسِ وَلَا يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۖ فَمَثَلُهُۥ كَمَثَلِ صَفۡوَانٍ عَلَيۡهِ تُرَابٞ فَأَصَابَهُۥ وَابِلٞ فَتَرَكَهُۥ صَلۡدٗاۖ لَّا يَقۡدِرُونَ عَلَىٰ شَيۡءٖ مِّمَّا كَسَبُواْۗ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Ey amenu olanlar! Allah´a ve yevm´il ahire inanmayarak, malını insanlara riya (gosteris) icin infak eden (veren) kisi gibi, sadakalarınızı minnetle (basa kakarak) ve eza ile batıl etmeyin (bosa cıkartmayın). Iste onun durumu, uzerinde toprak bulunan sert bir kayaya benzer ki, ona kuvvetli bir yagmur isabet edince, boylece (uzerindeki topragın) gidip, onu (tekrar) sert (verimsiz) bir kaya halinde bırakması gibidir. Onlar kazandıklarından bir sey elde edemezler. Allah, kafirler kavmini hidayete erdirmez
Surah Al-Baqara, Verse 264


وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمُ ٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِ ٱللَّهِ وَتَثۡبِيتٗا مِّنۡ أَنفُسِهِمۡ كَمَثَلِ جَنَّةِۭ بِرَبۡوَةٍ أَصَابَهَا وَابِلٞ فَـَٔاتَتۡ أُكُلَهَا ضِعۡفَيۡنِ فَإِن لَّمۡ يُصِبۡهَا وَابِلٞ فَطَلّٞۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ

Allah´ın rızasını talep ederek (isteyerek) ve kendi nefslerinde (bunu) sabit kılarak (sebat ederek) mallarını infak edenlerin (verenlerin) durumu, munbit bir tepe uzerinde bulunan bahceye benzer ki, ona kuvvetli bir yagmur isabet edince, boylece urununu iki kat verir. Hatta kuvvetli bir yagmur ona isabet etmese, ciselese bile. Ve Allah, yaptıklarınızı en iyi gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 265


أَيَوَدُّ أَحَدُكُمۡ أَن تَكُونَ لَهُۥ جَنَّةٞ مِّن نَّخِيلٖ وَأَعۡنَابٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ لَهُۥ فِيهَا مِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ وَأَصَابَهُ ٱلۡكِبَرُ وَلَهُۥ ذُرِّيَّةٞ ضُعَفَآءُ فَأَصَابَهَآ إِعۡصَارٞ فِيهِ نَارٞ فَٱحۡتَرَقَتۡۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَتَفَكَّرُونَ

Sizden biriniz temenni eder mi ki, onun altından nehirler akan hurmalık ve uzumlukten bir bahcesi olsun onun, orada her turlu urunu (meyvesi) bulunsun ve ona yaslılık isabet etsin (ihtiyarlasın) ve onun zayıf (gucsuz) cocukları bulunsun. Sonra da ona (bahceye), icinde ates bulunan bir kasırga isabet etsin, boylece onu yaksın. Allah size ayetleri, iste boyle beyan ediyor (acıklıyor). Umulur ki boylece siz tefekkur edersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 266


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنفِقُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا كَسَبۡتُمۡ وَمِمَّآ أَخۡرَجۡنَا لَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِۖ وَلَا تَيَمَّمُواْ ٱلۡخَبِيثَ مِنۡهُ تُنفِقُونَ وَلَسۡتُم بِـَٔاخِذِيهِ إِلَّآ أَن تُغۡمِضُواْ فِيهِۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ

Ey amenu olanlar! Kazandıklarınızın ve yerden sizin icin cıkardıklarımızın temizlerinden infak edin (baskalarına, ihtiyacı olanlara verin). Ve sakın onun kotusunden ve kendiniz icin gozu kapalı (gonul rahatlıgıyla) alamayacagınız (ucuz ve dusuk evsaflı seyleri) infak etmeye meyletmeyin (kalkısmayın). Ve Allah´ın, Gani (ve) Hamid oldugunu bilin
Surah Al-Baqara, Verse 267


ٱلشَّيۡطَٰنُ يَعِدُكُمُ ٱلۡفَقۡرَ وَيَأۡمُرُكُم بِٱلۡفَحۡشَآءِۖ وَٱللَّهُ يَعِدُكُم مَّغۡفِرَةٗ مِّنۡهُ وَفَضۡلٗاۗ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Seytan size fakirlik vaadeder ve size fuhsuyatı emreder. Allah ise size kendinden magfiret ve fazl vaadediyor. Allah, Vasi´dir, Alim´dir
Surah Al-Baqara, Verse 268


يُؤۡتِي ٱلۡحِكۡمَةَ مَن يَشَآءُۚ وَمَن يُؤۡتَ ٱلۡحِكۡمَةَ فَقَدۡ أُوتِيَ خَيۡرٗا كَثِيرٗاۗ وَمَا يَذَّكَّرُ إِلَّآ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ

(Allah) hikmeti diledigine verir. Kime hikmet verilmisse boylece ona cok hayır verilmistir, ulul´elbabtan baskası tezekkur edemez
Surah Al-Baqara, Verse 269


وَمَآ أَنفَقۡتُم مِّن نَّفَقَةٍ أَوۡ نَذَرۡتُم مِّن نَّذۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُهُۥۗ وَمَا لِلظَّـٰلِمِينَ مِنۡ أَنصَارٍ

Nafakadan ne infak ettinizse (verdinizse) veya adaktan ne adadınızsa, o taktirde muhakkak ki Allah, onu bilir. Ve zalimler icin bir yardımcı yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 270


إِن تُبۡدُواْ ٱلصَّدَقَٰتِ فَنِعِمَّا هِيَۖ وَإِن تُخۡفُوهَا وَتُؤۡتُوهَا ٱلۡفُقَرَآءَ فَهُوَ خَيۡرٞ لَّكُمۡۚ وَيُكَفِّرُ عَنكُم مِّن سَيِّـَٔاتِكُمۡۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ

Eger sadakaları acıkca verirseniz, iste o (davranısınız) ne guzel! Ve eger o (sadakaları) gizleyerek fakirlere verirseniz artık o sizin icin daha da hayırlıdır. (Boylece Allah), gunahlarınızdan (bir kısmını) orter (bagıslar). Allah, yaptıklarınızdan haberdar olandır
Surah Al-Baqara, Verse 271


۞لَّيۡسَ عَلَيۡكَ هُدَىٰهُمۡ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَهۡدِي مَن يَشَآءُۗ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَلِأَنفُسِكُمۡۚ وَمَا تُنفِقُونَ إِلَّا ٱبۡتِغَآءَ وَجۡهِ ٱللَّهِۚ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ يُوَفَّ إِلَيۡكُمۡ وَأَنتُمۡ لَا تُظۡلَمُونَ

Onların hidayete ermesi senin uzerine (vazife) degildir. Fakat Allah, diledigi kimseyi hidayete erdirir. Ve hayırdan ne infak ederseniz, iste o sizin kendi nefsiniz icindir. Siz (ey mu´minler), sadece Allah´ın vechini (Zat´ını, Allah´ın Zat´ına ulasmayı) dileyerek infak edersiniz (verirsiniz). Ve hayır olarak ne infak ederseniz, (o) size tamamen odenir ve siz zulmedilmezsiniz (size haksızlık yapılmaz)
Surah Al-Baqara, Verse 272


لِلۡفُقَرَآءِ ٱلَّذِينَ أُحۡصِرُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ لَا يَسۡتَطِيعُونَ ضَرۡبٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ يَحۡسَبُهُمُ ٱلۡجَاهِلُ أَغۡنِيَآءَ مِنَ ٱلتَّعَفُّفِ تَعۡرِفُهُم بِسِيمَٰهُمۡ لَا يَسۡـَٔلُونَ ٱلنَّاسَ إِلۡحَافٗاۗ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٌ

(Infaklarınız ve sadakalarınız), kendilerini Allah yoluna hasreden (adayan), yeryuzunde dolasmaya (ticaret yapıp kazanmaya) gucu yetmeyen fakirler icindir. Onların durumlarını bilmeyen, onları iffetlerinden (sabırlarından) dolayı zengin zanneder. Onları sen, yuzlerinden tanırsın. Zorla insanlardan bir sey istemezler. Hayır olarak ne infak ederseniz (verirseniz), o taktirde muhakkak ki Allah, onu en iyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 273


ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُم بِٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ سِرّٗا وَعَلَانِيَةٗ فَلَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Mallarını gece ve gunduz, gizli ve asikar (Allah yolunda) infak edenler (verenler), iste onların ecirleri (mukafatları) Rab´leri katındadır. Onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 274


ٱلَّذِينَ يَأۡكُلُونَ ٱلرِّبَوٰاْ لَا يَقُومُونَ إِلَّا كَمَا يَقُومُ ٱلَّذِي يَتَخَبَّطُهُ ٱلشَّيۡطَٰنُ مِنَ ٱلۡمَسِّۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّمَا ٱلۡبَيۡعُ مِثۡلُ ٱلرِّبَوٰاْۗ وَأَحَلَّ ٱللَّهُ ٱلۡبَيۡعَ وَحَرَّمَ ٱلرِّبَوٰاْۚ فَمَن جَآءَهُۥ مَوۡعِظَةٞ مِّن رَّبِّهِۦ فَٱنتَهَىٰ فَلَهُۥ مَا سَلَفَ وَأَمۡرُهُۥٓ إِلَى ٱللَّهِۖ وَمَنۡ عَادَ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Riba (faiz) yiyenler, kabirlerinden ancak seytan carpmasından hırpalanmıs bir kimse gibi kalkarlar. Iste bu, onların: “Fakat alısveris faiz gibidir.” demeleri sebebiyledir. Allah, alısverisi helal; faizi haram kılmıstır. Bundan sonra, Rabbinden kendisine ogut gelen kimse (ona uyarak) artık (faizden) vazgecerse, o taktirde gecmis olan (onceden aldıgı faiz) onundur ve onun isi (onun hakkındaki hukum) Allah´a aittir. Ve kim de (faizcilige) donerse, iste onlar, ates ehlidir. Ve onlar orada ebedi kalacak olanlardır
Surah Al-Baqara, Verse 275


يَمۡحَقُ ٱللَّهُ ٱلرِّبَوٰاْ وَيُرۡبِي ٱلصَّدَقَٰتِۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ كَفَّارٍ أَثِيمٍ

Allah, ribayı eksiltir (onun bereketini giderir) ve sadakayı artırır (onu bereketlendirir). Ve Allah gunahkar kafirlerin hicbirini sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 276


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَوُاْ ٱلزَّكَوٰةَ لَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Muhakkak ki amenu olanların (Allah´a ulasmayı dileyenlerin) ve ıslah edici (nefsi tezkiye edici) amel isleyenlerin, namazı ikame edenlerin (yerine getirenlerin) ve zekatı verenlerin ecirleri (mukafatları), Rab´leri katındadır. Ve onlara korku yoktur ve onlar mahzun da olmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 277


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَذَرُواْ مَا بَقِيَ مِنَ ٱلرِّبَوٰٓاْ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Ey amenu olanlar! Allah´a karsı takva sahibi olun. Eger (gercek) mu´minlerseniz, ribadan (faizden) arta kalan seyi (faizin bakiyesini) bırakın (bakiyeyi almayın)
Surah Al-Baqara, Verse 278


فَإِن لَّمۡ تَفۡعَلُواْ فَأۡذَنُواْ بِحَرۡبٖ مِّنَ ٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦۖ وَإِن تُبۡتُمۡ فَلَكُمۡ رُءُوسُ أَمۡوَٰلِكُمۡ لَا تَظۡلِمُونَ وَلَا تُظۡلَمُونَ

Bundan sonra eger (bunu) yapmazsanız, o zaman Allah ve O´nun Resul´u tarafından savasa maruz kalacagınızı bilin (savasa hazır olun). Ve sayet tovbe ederseniz, o taktirde ana malınız (sermayeniz) sizindir. Zulmetmezsiniz ve zulmedilmezsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 279


وَإِن كَانَ ذُو عُسۡرَةٖ فَنَظِرَةٌ إِلَىٰ مَيۡسَرَةٖۚ وَأَن تَصَدَّقُواْ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Eger (borclu) zor durumda ise (odeyemeyecekse) o taktirde durumu kolaylasıncaya kadar beklenmelidir. Ve (alacagınızı) sadaka olarak bagıslamanız, sizin icin daha hayırlıdır. Keske bilseydiniz
Surah Al-Baqara, Verse 280


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا تُرۡجَعُونَ فِيهِ إِلَى ٱللَّهِۖ ثُمَّ تُوَفَّىٰ كُلُّ نَفۡسٖ مَّا كَسَبَتۡ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ

Allah´a donduruleceginiz ve sonra herkese kazandıgının (iktisap ettigi derecelerin karsılıgının) tam olarak odenecegi gunden sakının. Ve onlar zulmedilmezler (haksızlıga ugramazlar)
Surah Al-Baqara, Verse 281


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا تَدَايَنتُم بِدَيۡنٍ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمّٗى فَٱكۡتُبُوهُۚ وَلۡيَكۡتُب بَّيۡنَكُمۡ كَاتِبُۢ بِٱلۡعَدۡلِۚ وَلَا يَأۡبَ كَاتِبٌ أَن يَكۡتُبَ كَمَا عَلَّمَهُ ٱللَّهُۚ فَلۡيَكۡتُبۡ وَلۡيُمۡلِلِ ٱلَّذِي عَلَيۡهِ ٱلۡحَقُّ وَلۡيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥ وَلَا يَبۡخَسۡ مِنۡهُ شَيۡـٔٗاۚ فَإِن كَانَ ٱلَّذِي عَلَيۡهِ ٱلۡحَقُّ سَفِيهًا أَوۡ ضَعِيفًا أَوۡ لَا يَسۡتَطِيعُ أَن يُمِلَّ هُوَ فَلۡيُمۡلِلۡ وَلِيُّهُۥ بِٱلۡعَدۡلِۚ وَٱسۡتَشۡهِدُواْ شَهِيدَيۡنِ مِن رِّجَالِكُمۡۖ فَإِن لَّمۡ يَكُونَا رَجُلَيۡنِ فَرَجُلٞ وَٱمۡرَأَتَانِ مِمَّن تَرۡضَوۡنَ مِنَ ٱلشُّهَدَآءِ أَن تَضِلَّ إِحۡدَىٰهُمَا فَتُذَكِّرَ إِحۡدَىٰهُمَا ٱلۡأُخۡرَىٰۚ وَلَا يَأۡبَ ٱلشُّهَدَآءُ إِذَا مَا دُعُواْۚ وَلَا تَسۡـَٔمُوٓاْ أَن تَكۡتُبُوهُ صَغِيرًا أَوۡ كَبِيرًا إِلَىٰٓ أَجَلِهِۦۚ ذَٰلِكُمۡ أَقۡسَطُ عِندَ ٱللَّهِ وَأَقۡوَمُ لِلشَّهَٰدَةِ وَأَدۡنَىٰٓ أَلَّا تَرۡتَابُوٓاْ إِلَّآ أَن تَكُونَ تِجَٰرَةً حَاضِرَةٗ تُدِيرُونَهَا بَيۡنَكُمۡ فَلَيۡسَ عَلَيۡكُمۡ جُنَاحٌ أَلَّا تَكۡتُبُوهَاۗ وَأَشۡهِدُوٓاْ إِذَا تَبَايَعۡتُمۡۚ وَلَا يُضَآرَّ كَاتِبٞ وَلَا شَهِيدٞۚ وَإِن تَفۡعَلُواْ فَإِنَّهُۥ فُسُوقُۢ بِكُمۡۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۖ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱللَّهُۗ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Ey amenu olanlar! Birbirinize belirli bir sureye kadar borc verdiginiz zaman onu yazın (senet yapın). Aranızda bir katip onu adaletle yazsın. Ve Allah´ın kendisine ogrettigi gibi yazmaktan cekinmesin, aynı sekilde yazsın. Uzerinde hak bulunan (borclu) da yazdırsın. Ve Rabbi olan Allah´a karsı takva sahibi olsun (ve emirlerinden sakınsın) ve ondan bir sey eksiltmesin. Fakat, eger uzerinde hak olan (borclu) olan kisi, sefih (aklı ermeyen) veya zayıf (kucuk, gucsuz) ise veya kendisi onu (soyleyip) yazdıramayacak bir durumda ise o taktirde velisi onu adaletle yazdırsın. Ve erkeklerinizden iki kisiyi sahit tutun. Fakat eger iki erkek bulunamıyorsa, o zaman sahitlerden razı olacagınız bir erkek ve iki kadını (sahit) tutun ki, ikisinden biri unutursa o taktirde, digeri ona hatırlatır. Sahitler cagrıldıkları zaman (sahitlikten) kacınmasınlar. Borc buyuk olsun, kucuk olsun vadesine kadar onu yazmaktan usanmayın. Iste bu, Allah´ın katında en adil ve sahitlik icin en saglam, suphe etmemeniz icin en yakın olandır. Ancak aranızda devretmeye hazır olan pesin bir ticaret (alım-satım) ise o zaman bunu yazmamanızdan dolayı sizin uzerinize bir gunah yoktur. alım-satım yaptıgınız zaman da sahit tutun. Katibe (yazıcıya) ve sahitlere bir zarar verilmesin. Eger bunu yaparsanız (bir zarar verirseniz), bundan sonra o mutlaka sizin icin bir fısk olur. Allah´a karsı takva sahibi olun. Allah size ogretiyor. Ve Allah, herseyi en iyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 282


۞وَإِن كُنتُمۡ عَلَىٰ سَفَرٖ وَلَمۡ تَجِدُواْ كَاتِبٗا فَرِهَٰنٞ مَّقۡبُوضَةٞۖ فَإِنۡ أَمِنَ بَعۡضُكُم بَعۡضٗا فَلۡيُؤَدِّ ٱلَّذِي ٱؤۡتُمِنَ أَمَٰنَتَهُۥ وَلۡيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥۗ وَلَا تَكۡتُمُواْ ٱلشَّهَٰدَةَۚ وَمَن يَكۡتُمۡهَا فَإِنَّهُۥٓ ءَاثِمٞ قَلۡبُهُۥۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ عَلِيمٞ

Ve eger siz yolculukta iseniz ve bir katip de bulamazsanız o zaman (borcludan) alınan rehinler (yeter), birbirinizden emin oldugunuz taktirde (guven duyuyorsanız), o halde guven duyulan kisi emanetini (borcunu) odesin. Ve Rabbi olan Allah´a karsı takva sahibi olsun (ve sakınsın). Sahitligi de gizlemeyin. Ve kim onu (sahit oldugu seyi) gizlerse o taktirde muhakkak ki onun kalbi gunahkardır. Allah yaptıklarınızı en iyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 283


لِّلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ وَإِن تُبۡدُواْ مَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ أَوۡ تُخۡفُوهُ يُحَاسِبۡكُم بِهِ ٱللَّهُۖ فَيَغۡفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُۗ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ

Goklerde ve yerdeki (sey)ler Allah´a aittir. Nefsinizdekini (kendi icinizdekini) acıklasanız da, gizleseniz de Allah sizi onunla hesaba ceker. O zaman diledigi kimseyi bagıslar, diledigi kimseyi de azaplandırır. Allah herseye KAADIR´dir
Surah Al-Baqara, Verse 284


ءَامَنَ ٱلرَّسُولُ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيۡهِ مِن رَّبِّهِۦ وَٱلۡمُؤۡمِنُونَۚ كُلٌّ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَمَلَـٰٓئِكَتِهِۦ وَكُتُبِهِۦ وَرُسُلِهِۦ لَا نُفَرِّقُ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّن رُّسُلِهِۦۚ وَقَالُواْ سَمِعۡنَا وَأَطَعۡنَاۖ غُفۡرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيۡكَ ٱلۡمَصِيرُ

Resul, Rabbinden kendisine indirilene iman etti ve mu´minler de, hepsi Allah´a, meleklerine, kitaplarına ve resullerine iman etti. “Biz, O´nun resulleri arasından birini, digerinden ayırmayız.” Ve “Isittik ve itaat ettik! Senin magfiretini (dileriz). Rabbimiz, masir (varıs) Sanadır (Sana dogru yola cıkarız ve Sana ulasırız).” dediler
Surah Al-Baqara, Verse 285


لَا يُكَلِّفُ ٱللَّهُ نَفۡسًا إِلَّا وُسۡعَهَاۚ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَعَلَيۡهَا مَا ٱكۡتَسَبَتۡۗ رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذۡنَآ إِن نَّسِينَآ أَوۡ أَخۡطَأۡنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحۡمِلۡ عَلَيۡنَآ إِصۡرٗا كَمَا حَمَلۡتَهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلۡنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِهِۦۖ وَٱعۡفُ عَنَّا وَٱغۡفِرۡ لَنَا وَٱرۡحَمۡنَآۚ أَنتَ مَوۡلَىٰنَا فَٱنصُرۡنَا عَلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Allah, kimseyi gucunun yettiginden baskasıyla mukellef kılmaz (sorumlu tutmaz). Kazandıgı (dereceler) onundur ve iktisap ettigi (kazandıgı negatif dereceler) de onundur (sorumlulugu onun uzerindedir). Rabbimiz! Sayet unuttuysak veya hata yaptıysak, bizi aheze etme (sorgulama). Rabbimiz, bizden oncekilere yukledigin gibi bizim uzerimize agır yuk yukleme. Rabbimiz, takat (guc) yetiremeyecegimiz seyi bize yukleme. Ve bizi af ve magfiret et ve bize rahmet et (Rahim esması ile bize tecelli et, rahmet nurunu gonder). Sen bizim Mevlamız´sın. Artık kafirler kavmine karsı bize yardım et
Surah Al-Baqara, Verse 286


Author: Iskender Ali Mihr


<< Surah 1
>> Surah 3

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai