UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah Al-Baqara - Turkish Translation by Muhammed Esed


الٓمٓ

Elif-Lam-Mim
Surah Al-Baqara, Verse 1


ذَٰلِكَ ٱلۡكِتَٰبُ لَا رَيۡبَۛ فِيهِۛ هُدٗى لِّلۡمُتَّقِينَ

Uzerinde hicbir supheye yer olmayan bu ilahi kelam Allah´a karsı sorumluluklarının bilincinde olanlara bir rehber (olarak indirilmis)tir
Surah Al-Baqara, Verse 2


ٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡغَيۡبِ وَيُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَمِمَّا رَزَقۡنَٰهُمۡ يُنفِقُونَ

Onlar ki, insan idrakini asa(n olguların varlıgı)na inanırlar ve namazlarında dikkatli ve devamlıdırlar; kendilerine verdigimiz rızıktan baskaları icin harcarlar
Surah Al-Baqara, Verse 3


وَٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيۡكَ وَمَآ أُنزِلَ مِن قَبۡلِكَ وَبِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ يُوقِنُونَ

Ve onlar (ey peygamber), sana indirilene de senden once indirilmis olana da iman ederler, oteki dunyanın varlıgından butun kalpleriyle emindirler
Surah Al-Baqara, Verse 4


أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَىٰ هُدٗى مِّن رَّبِّهِمۡۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ

Iste Rablerinin gosterdigi yolda yuruyenler onlardır, mutluluga erisecek olanlarda
Surah Al-Baqara, Verse 5


إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ سَوَآءٌ عَلَيۡهِمۡ ءَأَنذَرۡتَهُمۡ أَمۡ لَمۡ تُنذِرۡهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Unutma ki, hakikati inkara sartlanmıs olanlar icin kendilerini uyarıp uyarmaman fark etmez; onlar inanmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 6


خَتَمَ ٱللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِهِمۡ وَعَلَىٰ سَمۡعِهِمۡۖ وَعَلَىٰٓ أَبۡصَٰرِهِمۡ غِشَٰوَةٞۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ عَظِيمٞ

Allah onların kalplerini ve kulaklarını muhurlemistir ve gozleri uzerinde de bir perde vardır; dehset verici bir azap beklemektedir onları
Surah Al-Baqara, Verse 7


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَبِٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَمَا هُم بِمُؤۡمِنِينَ

Ve oyle kimseler var ki, gercekte inanmadıkları halde "Biz Allah´a ve Ahiret Gunu´ne inanıyoruz" derler
Surah Al-Baqara, Verse 8


يُخَٰدِعُونَ ٱللَّهَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَمَا يَخۡدَعُونَ إِلَّآ أَنفُسَهُمۡ وَمَا يَشۡعُرُونَ

(Aslında) onlar, (boylece) Allah´ı ve iman etmis olanları kandırmak isterler. Halbuki kendilerinden baska kimseyi kandıramazlar; ve bunu da fark etmezler
Surah Al-Baqara, Verse 9


فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ فَزَادَهُمُ ٱللَّهُ مَرَضٗاۖ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمُۢ بِمَا كَانُواْ يَكۡذِبُونَ

Kalpleri hastalıklıdır, Allah hastalıklarını daha da artırmıstır ve ısrarlı yalanlarından dolayı onları siddetli bir azap beklemektedir
Surah Al-Baqara, Verse 10


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ لَا تُفۡسِدُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ قَالُوٓاْ إِنَّمَا نَحۡنُ مُصۡلِحُونَ

Onlara "Yeryuzunde yozlasmaya ve curumeye yol acmayın!" dediklerinde "Biz sadece duzeltmeye ve iyilestirmeye calısıyoruz!" diye cevap verirler
Surah Al-Baqara, Verse 11


أَلَآ إِنَّهُمۡ هُمُ ٱلۡمُفۡسِدُونَ وَلَٰكِن لَّا يَشۡعُرُونَ

Gercekte onlar yozlasmaya ve curumeye yol acan kimselerdir, ama bunu (kendileri de) idrak etmezler
Surah Al-Baqara, Verse 12


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ ءَامِنُواْ كَمَآ ءَامَنَ ٱلنَّاسُ قَالُوٓاْ أَنُؤۡمِنُ كَمَآ ءَامَنَ ٱلسُّفَهَآءُۗ أَلَآ إِنَّهُمۡ هُمُ ٱلسُّفَهَآءُ وَلَٰكِن لَّا يَعۡلَمُونَ

Onlara: "Diger insanların inandıgı gibi inanın!" denildiginde, "(Su) dar kafalıların inandıgı gibi mi?" diye cevap verirler. Gercekte onlardır dar kafalılar, ama bunu bilmezler
Surah Al-Baqara, Verse 13


وَإِذَا لَقُواْ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَوۡاْ إِلَىٰ شَيَٰطِينِهِمۡ قَالُوٓاْ إِنَّا مَعَكُمۡ إِنَّمَا نَحۡنُ مُسۡتَهۡزِءُونَ

Ve iman etmis olanlarla karsılastıkları zaman da, "Biz de (sizin gibi) inanıyoruz!" iddiasında bulunurlar; ama seytani durtuleriyle bas basa kaldıklarında, "Aslında biz sizin yanınızdayız, onlarla sadece egleniyoruz" derler
Surah Al-Baqara, Verse 14


ٱللَّهُ يَسۡتَهۡزِئُ بِهِمۡ وَيَمُدُّهُمۡ فِي طُغۡيَٰنِهِمۡ يَعۡمَهُونَ

Allah da bu alaycı tavırlarından dolayı onlara hak ettikleri karsılıgı verecek ve onları kustahlıkları ile bas basa saskınca bocalamaya terk edecektir
Surah Al-Baqara, Verse 15


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلضَّلَٰلَةَ بِٱلۡهُدَىٰ فَمَا رَبِحَت تِّجَٰرَتُهُمۡ وَمَا كَانُواْ مُهۡتَدِينَ

(Cunku) onlar, hidayete karsılık sapıklıgı satın almıslar, ama ne (bu) ticaretleri onlara fayda saglamıs, ne de (baska bir sekilde) hidayet bulmuslardır
Surah Al-Baqara, Verse 16


مَثَلُهُمۡ كَمَثَلِ ٱلَّذِي ٱسۡتَوۡقَدَ نَارٗا فَلَمَّآ أَضَآءَتۡ مَا حَوۡلَهُۥ ذَهَبَ ٱللَّهُ بِنُورِهِمۡ وَتَرَكَهُمۡ فِي ظُلُمَٰتٖ لَّا يُبۡصِرُونَ

Onların hali, ates yakan oyle kimselerin haline benzer ki, o (ates), cevresini aydınlatır aydınlatmaz Allah, gormesinler diye ısıklarını alıp onları zifiri karanlıga gomer
Surah Al-Baqara, Verse 17


صُمُّۢ بُكۡمٌ عُمۡيٞ فَهُمۡ لَا يَرۡجِعُونَ

Onlar, sagır, dilsiz, kordurler; ve (artık) geriye donusleri de yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 18


أَوۡ كَصَيِّبٖ مِّنَ ٱلسَّمَآءِ فِيهِ ظُلُمَٰتٞ وَرَعۡدٞ وَبَرۡقٞ يَجۡعَلُونَ أَصَٰبِعَهُمۡ فِيٓ ءَاذَانِهِم مِّنَ ٱلصَّوَٰعِقِ حَذَرَ ٱلۡمَوۡتِۚ وَٱللَّهُ مُحِيطُۢ بِٱلۡكَٰفِرِينَ

Ya da (onların durumu) gokten zifiri karanlıklar icinde gok gurultusu ve simsekle gelen siddetli bir saganag(a benzer): Olumun dehseti icinde yıldırımlardan korunmak icin parmakları ile kulaklarını tıkarlar, ama Allah hakikati inkar edenleri (kudreti ile) kusatır
Surah Al-Baqara, Verse 19


يَكَادُ ٱلۡبَرۡقُ يَخۡطَفُ أَبۡصَٰرَهُمۡۖ كُلَّمَآ أَضَآءَ لَهُم مَّشَوۡاْ فِيهِ وَإِذَآ أَظۡلَمَ عَلَيۡهِمۡ قَامُواْۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَذَهَبَ بِسَمۡعِهِمۡ وَأَبۡصَٰرِهِمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Cakan simsekler neredeyse gozlerini alıverir; ısık verince hareket ederler, karanlık cokunce oldukları yerde cakılıp kalırlar. Sayet Allah dileseydi, onları isitme ve gorme (yetenek)lerinden yoksun bırakabilirdi: Cunku Allah her seye kadirdir
Surah Al-Baqara, Verse 20


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱعۡبُدُواْ رَبَّكُمُ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ وَٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Ey insanlar! Sizi ve sizden once yasamıs olanları yaratan Rabbinize kulluk edin ki, O´na karsı sorumlulugunuzun bilincine varasınız
Surah Al-Baqara, Verse 21


ٱلَّذِي جَعَلَ لَكُمُ ٱلۡأَرۡضَ فِرَٰشٗا وَٱلسَّمَآءَ بِنَآءٗ وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجَ بِهِۦ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ رِزۡقٗا لَّكُمۡۖ فَلَا تَجۡعَلُواْ لِلَّهِ أَندَادٗا وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

O ki, yeryuzunu size bir dinlenme yeri, gokyuzunu bir cardak yapmıs, gokten su indirmis ve onunla size rızık olarak meyveler cıkarmıstır: O halde (Bir ve Tek Ilah oldugunu) bile bile Allah´a ortaklar kosmayın
Surah Al-Baqara, Verse 22


وَإِن كُنتُمۡ فِي رَيۡبٖ مِّمَّا نَزَّلۡنَا عَلَىٰ عَبۡدِنَا فَأۡتُواْ بِسُورَةٖ مِّن مِّثۡلِهِۦ وَٱدۡعُواْ شُهَدَآءَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Eger kulumuz (Muhammed)´e katımızdan safha safha indirdigimiz vahyin bir kısmından suphe ediyorsanız o zaman aynı degerde bir sure getirin (de gorelim) ve -eger dediginiz dogruysa- Allah´tan baskalarını da size sahitlik etmeleri icin cagırın
Surah Al-Baqara, Verse 23


فَإِن لَّمۡ تَفۡعَلُواْ وَلَن تَفۡعَلُواْ فَٱتَّقُواْ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي وَقُودُهَا ٱلنَّاسُ وَٱلۡحِجَارَةُۖ أُعِدَّتۡ لِلۡكَٰفِرِينَ

Eger bunu yapamıyorsanız -ki kesinlikle yapamayacaksınız- o zaman yakıtı insanlar ve taslar olan, hakikati inkar edenler icin hazırlanmıs atesi bekleyin
Surah Al-Baqara, Verse 24


وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ أَنَّ لَهُمۡ جَنَّـٰتٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۖ كُلَّمَا رُزِقُواْ مِنۡهَا مِن ثَمَرَةٖ رِّزۡقٗا قَالُواْ هَٰذَا ٱلَّذِي رُزِقۡنَا مِن قَبۡلُۖ وَأُتُواْ بِهِۦ مُتَشَٰبِهٗاۖ وَلَهُمۡ فِيهَآ أَزۡوَٰجٞ مُّطَهَّرَةٞۖ وَهُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Ama imana ermis olup dogru ve yararlı isler yapanlara, iclerinden ırmaklar akan has bahcelerin kendilerine ait olacagını mujdele! Onlara ne zaman rızık olarak oradan bazı urunler bahsedilse, "Bunlar, bize daha once bahsedilenlerin aynısıymıs" diyecekler. Cunku onlara o(gecmiste tadılanlar)ı hatırlatacak seyler verilecek. Onlar, orada tertemiz esler bulacaklar ve orayı mesken edinecekler
Surah Al-Baqara, Verse 25


۞إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَسۡتَحۡيِۦٓ أَن يَضۡرِبَ مَثَلٗا مَّا بَعُوضَةٗ فَمَا فَوۡقَهَاۚ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ فَيَعۡلَمُونَ أَنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡۖ وَأَمَّا ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَيَقُولُونَ مَاذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلٗاۘ يُضِلُّ بِهِۦ كَثِيرٗا وَيَهۡدِي بِهِۦ كَثِيرٗاۚ وَمَا يُضِلُّ بِهِۦٓ إِلَّا ٱلۡفَٰسِقِينَ

Bakın, Allah, bir sivrisinegi (hatta) ondan daha kucuk bir seyi ornek getirmekten kacınmaz. Imana ermis olanlara gelince, onun Rablerinden gelen bir hakikat oldugunu bilirler. Hakikati inkara sartlanmıs olanlar ise, "Bu ornek ile Allah ne demek istiyor acaba?" derler. Bu yolla Allah, bir cogunu saptırırken bir cogunu da dogruya yoneltir, fakat fasıklardan baskasını saptırmaz
Surah Al-Baqara, Verse 26


ٱلَّذِينَ يَنقُضُونَ عَهۡدَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعۡدِ مِيثَٰقِهِۦ وَيَقۡطَعُونَ مَآ أَمَرَ ٱللَّهُ بِهِۦٓ أَن يُوصَلَ وَيُفۡسِدُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِۚ أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ

Onlar ki, (fıtratlarına) yerlestikten sonra Allah´a karsı taahhutlerini bozarlar, Allah´ın birlestirilmesini emrettigi seyi koparıp ayırır ve yeryuzunu fesada verirler: Iste bunlardır husrana ugrayanlar
Surah Al-Baqara, Verse 27


كَيۡفَ تَكۡفُرُونَ بِٱللَّهِ وَكُنتُمۡ أَمۡوَٰتٗا فَأَحۡيَٰكُمۡۖ ثُمَّ يُمِيتُكُمۡ ثُمَّ يُحۡيِيكُمۡ ثُمَّ إِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ

Cansız iken size hayat veren ve sizi olume goturen, sonra tekrar hayata kavusturan ve (sonunda) Kendisine donduruleceginiz Allah´ı nasıl inkar edersiniz
Surah Al-Baqara, Verse 28


هُوَ ٱلَّذِي خَلَقَ لَكُم مَّا فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰٓ إِلَى ٱلسَّمَآءِ فَسَوَّىٰهُنَّ سَبۡعَ سَمَٰوَٰتٖۚ وَهُوَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Ve dunya uzerinde ne varsa sizin icin yaratan, plan ve tasarımını goklere uygulayıp onları yedi gok seklinde duzenleyen O´dur; ve yalnızca O´dur her seyin tam bilgisine sahip olan
Surah Al-Baqara, Verse 29


وَإِذۡ قَالَ رَبُّكَ لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ إِنِّي جَاعِلٞ فِي ٱلۡأَرۡضِ خَلِيفَةٗۖ قَالُوٓاْ أَتَجۡعَلُ فِيهَا مَن يُفۡسِدُ فِيهَا وَيَسۡفِكُ ٱلدِّمَآءَ وَنَحۡنُ نُسَبِّحُ بِحَمۡدِكَ وَنُقَدِّسُ لَكَۖ قَالَ إِنِّيٓ أَعۡلَمُ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

Iste o zaman Rabbin meleklere: "Bakın, Ben yeryuzunde ona sahip cıkacak birini yaratacagım!" demisti. Onlar: "Seni ovguyle yuceltip takdis eden bizler dururken, orada bozgunculuga ve yozlasmaya yol acacak ve kan dokecek birini mi yaratacaksın? dediler. (Allah) "Sizin bilmediginiz (cok sey var, onları) Ben bilirim!" diye cevapladı
Surah Al-Baqara, Verse 30


وَعَلَّمَ ءَادَمَ ٱلۡأَسۡمَآءَ كُلَّهَا ثُمَّ عَرَضَهُمۡ عَلَى ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ فَقَالَ أَنۢبِـُٔونِي بِأَسۡمَآءِ هَـٰٓؤُلَآءِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Ve O, Adem´e her seyin ismini ogretti, sonra onları meleklerin onune koydu ve "Dedikleriniz dogruysa haydi bu (seylerin) isimlerini Bana soyleyin bakalım!"dedi
Surah Al-Baqara, Verse 31


قَالُواْ سُبۡحَٰنَكَ لَا عِلۡمَ لَنَآ إِلَّا مَا عَلَّمۡتَنَآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَلِيمُ ٱلۡحَكِيمُ

Onlar: "Sen kudret ve egemenlikte kusursuz ve eksiksizsin! Senin bize bildirdigin dısında bir bilgimiz yoktur. Dogrusu yalnız Sensin her seyi bilen, gercek hikmet Sahibi!" diye cevap verdiler
Surah Al-Baqara, Verse 32


قَالَ يَـٰٓـَٔادَمُ أَنۢبِئۡهُم بِأَسۡمَآئِهِمۡۖ فَلَمَّآ أَنۢبَأَهُم بِأَسۡمَآئِهِمۡ قَالَ أَلَمۡ أَقُل لَّكُمۡ إِنِّيٓ أَعۡلَمُ غَيۡبَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَأَعۡلَمُ مَا تُبۡدُونَ وَمَا كُنتُمۡ تَكۡتُمُونَ

O: "Ey Adem, bu (seylerin) isimlerini onlara bildir!" buyurdu. (Adem) isimleri onlara bildirince (Allah): "Size, ´goklerin ve yerin gizli gercegini, acıkladıklarınızın ve gizlediklerinizin tumunu yalnız Ben bilirim´ dememis miydim?" dedi
Surah Al-Baqara, Verse 33


وَإِذۡ قُلۡنَا لِلۡمَلَـٰٓئِكَةِ ٱسۡجُدُواْ لِأٓدَمَ فَسَجَدُوٓاْ إِلَّآ إِبۡلِيسَ أَبَىٰ وَٱسۡتَكۡبَرَ وَكَانَ مِنَ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Sonra Meleklere "(Haydi!) Adem´in onunde yere kapanın" dedigimizde Iblis dısında hepsi yere kapandı, o ise reddetti ve (ustelik) kustahca boburlendi: Boylece hakkı inkar edenlerden oldu
Surah Al-Baqara, Verse 34


وَقُلۡنَا يَـٰٓـَٔادَمُ ٱسۡكُنۡ أَنتَ وَزَوۡجُكَ ٱلۡجَنَّةَ وَكُلَا مِنۡهَا رَغَدًا حَيۡثُ شِئۡتُمَا وَلَا تَقۡرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Ve (sonra) "Ey Adem" dedik: "Sen ve esin bu bahceye yerlesin ve orada dilediginizden serbestce yiyin; ancak bir tek su agaca yaklasmayın ki zalimlerden olmayasınız
Surah Al-Baqara, Verse 35


فَأَزَلَّهُمَا ٱلشَّيۡطَٰنُ عَنۡهَا فَأَخۡرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِۖ وَقُلۡنَا ٱهۡبِطُواْ بَعۡضُكُمۡ لِبَعۡضٍ عَدُوّٞۖ وَلَكُمۡ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُسۡتَقَرّٞ وَمَتَٰعٌ إِلَىٰ حِينٖ

Ama Seytan orada ikisini de yoldan cıkardı ve boylece sahip oldukları konumu yitirmelerine sebep oldu. Bu yuzden Biz: "Inin, (bundan boyle) kiminiz kiminize dusman olarak yasayın ve yeryuzunu bir muddet icin mesken edinip orada geciminizi saglayın!" dedik
Surah Al-Baqara, Verse 36


فَتَلَقَّىٰٓ ءَادَمُ مِن رَّبِّهِۦ كَلِمَٰتٖ فَتَابَ عَلَيۡهِۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Derken Adem Rabbinden (yol gosterici) sozler aldı. Ve (Allah) O´nun tevbesini kabul etti: Cunku yalnız O´dur tevbeleri kabul eden, rahmet dagıtan
Surah Al-Baqara, Verse 37


قُلۡنَا ٱهۡبِطُواْ مِنۡهَا جَمِيعٗاۖ فَإِمَّا يَأۡتِيَنَّكُم مِّنِّي هُدٗى فَمَن تَبِعَ هُدَايَ فَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Biz, "Hepiniz buradan cıkıp gidin!" dedikse de size yol gostericiligimiz devam edecektir: ve Benim yol gosterici mesajlarıma uyanlar icin artık ne korku vardır, ne de uzuntu
Surah Al-Baqara, Verse 38


وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَآ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Hakikati inkara sartlanmıs olanlara ve mesajlarımızı yalanlayanlara gelince -iste onlar, icinde yasayıp kalmak uzere atese mahkum olan kimselerdir
Surah Al-Baqara, Verse 39


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَوۡفُواْ بِعَهۡدِيٓ أُوفِ بِعَهۡدِكُمۡ وَإِيَّـٰيَ فَٱرۡهَبُونِ

Ey Israil ogulları! Size bagısladıgım o nimetleri hatırlayın ve Bana verdiginiz sozu tutun (ki) Ben de sozumu tutayım; ve Benden, yalnız Benden sakının
Surah Al-Baqara, Verse 40


وَءَامِنُواْ بِمَآ أَنزَلۡتُ مُصَدِّقٗا لِّمَا مَعَكُمۡ وَلَا تَكُونُوٓاْ أَوَّلَ كَافِرِۭ بِهِۦۖ وَلَا تَشۡتَرُواْ بِـَٔايَٰتِي ثَمَنٗا قَلِيلٗا وَإِيَّـٰيَ فَٱتَّقُونِ

Bunun icin de, size gecmiste bildirilmis olan haberleri dogrulayıcı nitelikte indirdigim bu vahye inanın; onun gercekligini inkar edenlerin oncusu olmayın; mesajlarımı kucuk bir kazanca degismeyin; ve Bana, yalnızca Bana karsı sorumluluk bilinci tasıyın
Surah Al-Baqara, Verse 41


وَلَا تَلۡبِسُواْ ٱلۡحَقَّ بِٱلۡبَٰطِلِ وَتَكۡتُمُواْ ٱلۡحَقَّ وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Hakkı batıl ile ortup bile bile gizlemeyin
Surah Al-Baqara, Verse 42


وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ وَٱرۡكَعُواْ مَعَ ٱلرَّـٰكِعِينَ

Namazda dikkatli ve devamlı olun, karsılıksız yardımda bulunun ve namazda ruku edenlerle birlikte ruku edin
Surah Al-Baqara, Verse 43


۞أَتَأۡمُرُونَ ٱلنَّاسَ بِٱلۡبِرِّ وَتَنسَوۡنَ أَنفُسَكُمۡ وَأَنتُمۡ تَتۡلُونَ ٱلۡكِتَٰبَۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ

Siz kendinizi unutarak diger insanlara erdemli olmayı mı ogutluyorsunuz -hem de ilahi kelamı okuyup durdugunuz halde?- Siz hic aklınızı kullanmaz mısınız
Surah Al-Baqara, Verse 44


وَٱسۡتَعِينُواْ بِٱلصَّبۡرِ وَٱلصَّلَوٰةِۚ وَإِنَّهَا لَكَبِيرَةٌ إِلَّا عَلَى ٱلۡخَٰشِعِينَ

(Ey muminler!) Sabır ve namazla yardım dileyin: Bu, tam bir sıgınma duygusu icinde yurekten Allah´a yonelenler dısında herkes icin zor bir istir
Surah Al-Baqara, Verse 45


ٱلَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلَٰقُواْ رَبِّهِمۡ وَأَنَّهُمۡ إِلَيۡهِ رَٰجِعُونَ

Onlar ise (sonunda) Rablerine kavusacaklarını ve O´na doneceklerini kesinlikle bilirler
Surah Al-Baqara, Verse 46


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَنِّي فَضَّلۡتُكُمۡ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ey Israilogulları! Size bagısladıgım nimetleri ve sizin diger kavimlere karsı ustun gelmenizi sagladıgım gunleri hatırlasanıza
Surah Al-Baqara, Verse 47


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا لَّا تَجۡزِي نَفۡسٌ عَن نَّفۡسٖ شَيۡـٔٗا وَلَا يُقۡبَلُ مِنۡهَا شَفَٰعَةٞ وَلَا يُؤۡخَذُ مِنۡهَا عَدۡلٞ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Ve hicbir insanın otekine en ufak bir yararının dokunmayacagı, hic kimseden sefaatin kabul edilmeyecegi, kimseden fidye alınmayacagı ve hic kimsenin yardım gormeyecegi Gun(un mutlaka gelip catacagı) bilinciyle yasasanıza
Surah Al-Baqara, Verse 48


وَإِذۡ نَجَّيۡنَٰكُم مِّنۡ ءَالِ فِرۡعَوۡنَ يَسُومُونَكُمۡ سُوٓءَ ٱلۡعَذَابِ يُذَبِّحُونَ أَبۡنَآءَكُمۡ وَيَسۡتَحۡيُونَ نِسَآءَكُمۡۚ وَفِي ذَٰلِكُم بَلَآءٞ مِّن رَّبِّكُمۡ عَظِيمٞ

Ve (hatırlayın) azapların en korkuncu olarak -ki sizin icin Rabbinizden buyuk bir imtihandı- ogullarınızı bogazlayıp kadınlarınızı sag bırakan Firavun hanedanının elinden sizi kurtardıgımız (gunleri)
Surah Al-Baqara, Verse 49


وَإِذۡ فَرَقۡنَا بِكُمُ ٱلۡبَحۡرَ فَأَنجَيۡنَٰكُمۡ وَأَغۡرَقۡنَآ ءَالَ فِرۡعَوۡنَ وَأَنتُمۡ تَنظُرُونَ

Ve onunuzdeki denizi yararak sizi kurtarıp, Firavun hanedanını gozlerinizin onunde bogdugumuz (gunleri)
Surah Al-Baqara, Verse 50


وَإِذۡ وَٰعَدۡنَا مُوسَىٰٓ أَرۡبَعِينَ لَيۡلَةٗ ثُمَّ ٱتَّخَذۡتُمُ ٱلۡعِجۡلَ مِنۢ بَعۡدِهِۦ وَأَنتُمۡ ظَٰلِمُونَ

Musa´yı (Sina Dagı´nda) kırk gece tuttugumuz ve O´nun yoklugunda (altın) buzagıya tapmaya basladıgınız ve boylece zalimlerden oldugunuz
Surah Al-Baqara, Verse 51


ثُمَّ عَفَوۡنَا عَنكُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ لَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

Dahası, (butun) bunlardan sonra, belki sukredenlerden olursunuz diye bu gunahınızı affettigimiz (gunleri)
Surah Al-Baqara, Verse 52


وَإِذۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡفُرۡقَانَ لَعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ

Ve (hatırlayın), Musa´ya ilahi kelamı -(boylece) dogruyu yanlıstan ayırt etmek icin (kullanacagı) olcuyu -vermistik ki dogru yola yonelesiniz
Surah Al-Baqara, Verse 53


وَإِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦ يَٰقَوۡمِ إِنَّكُمۡ ظَلَمۡتُمۡ أَنفُسَكُم بِٱتِّخَاذِكُمُ ٱلۡعِجۡلَ فَتُوبُوٓاْ إِلَىٰ بَارِئِكُمۡ فَٱقۡتُلُوٓاْ أَنفُسَكُمۡ ذَٰلِكُمۡ خَيۡرٞ لَّكُمۡ عِندَ بَارِئِكُمۡ فَتَابَ عَلَيۡكُمۡۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Ve Musa, halkına (donup) "Ey halkım!" demisti. "Dogrusu buzagıya taparak kendinize karsı suc islediniz, o halde tevbe ederek (tekrar) Yaratıcınıza yonelin ve nefsinizi yok edin; bu, sizin icin Yaratıcınızın katında en hayırlısı olacaktır." Bunun uzerine O, tevbenizi kabul etmisti: Cunku yalnız O´dur tevbeleri kabul eden, Rahmet Dagıtan
Surah Al-Baqara, Verse 54


وَإِذۡ قُلۡتُمۡ يَٰمُوسَىٰ لَن نُّؤۡمِنَ لَكَ حَتَّىٰ نَرَى ٱللَّهَ جَهۡرَةٗ فَأَخَذَتۡكُمُ ٱلصَّـٰعِقَةُ وَأَنتُمۡ تَنظُرُونَ

Ve (hatırlayın) (hani), "Ey Musa, dogrusu Allah´ı kendi gozumuzle gormedikce sana asla inanmayacagız!" dediginizde, (iste o an) siz daha (ne oluyor diye) cevrenize bakıp dururken ceza yıldırımı sizi yakalamıstı
Surah Al-Baqara, Verse 55


ثُمَّ بَعَثۡنَٰكُم مِّنۢ بَعۡدِ مَوۡتِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

Ama olu (bir toplum) haline geldikten sonra belki sukredenlerden olursunuz diye sizi tekrar dirilttik
Surah Al-Baqara, Verse 56


وَظَلَّلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡغَمَامَ وَأَنزَلۡنَا عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَنَّ وَٱلسَّلۡوَىٰۖ كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡۚ وَمَا ظَلَمُونَا وَلَٰكِن كَانُوٓاْ أَنفُسَهُمۡ يَظۡلِمُونَ

Ve bulutların sizi golgeleri ile ferahlatmasını sagladık, ayrıca "Size rızık olarak verdigimiz guzel seylerden yararlanın" (diyerek) kudret helvası ve bıldırcın gonderdik. O soydaslarınız (isledikleri gunahlarla) bize hicbir zarar vermediler, fakat (sadece) kendilerine zulmettiler
Surah Al-Baqara, Verse 57


وَإِذۡ قُلۡنَا ٱدۡخُلُواْ هَٰذِهِ ٱلۡقَرۡيَةَ فَكُلُواْ مِنۡهَا حَيۡثُ شِئۡتُمۡ رَغَدٗا وَٱدۡخُلُواْ ٱلۡبَابَ سُجَّدٗا وَقُولُواْ حِطَّةٞ نَّغۡفِرۡ لَكُمۡ خَطَٰيَٰكُمۡۚ وَسَنَزِيدُ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Ve yine (hatırlayın o gunleri), Biz, "Bu beldeye girin ve yiyeceklerinden dilediginiz kadar bol bol yiyin; fakat kapıdan (tevazu icinde) boyun egerek girin ve ´Gunahlarımızın yukunu uzerimizden kaldır!´ deyin ki, gunahlarınızı bagıslayayım ve iyilik yapanlara sınırsız mukafat vereyim" demistik
Surah Al-Baqara, Verse 58


فَبَدَّلَ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ قَوۡلًا غَيۡرَ ٱلَّذِي قِيلَ لَهُمۡ فَأَنزَلۡنَا عَلَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ رِجۡزٗا مِّنَ ٱلسَّمَآءِ بِمَا كَانُواْ يَفۡسُقُونَ

Ama o zulmetmeye sartlanmıs olanlar kendilerine tevdi edilmis olan (soz)u baska bir sozle degistirdiler: bunun uzerinde Biz de yoldan cıkmalarından oturu o zalimlerin uzerine gokten bir bela indirdik
Surah Al-Baqara, Verse 59


۞وَإِذِ ٱسۡتَسۡقَىٰ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦ فَقُلۡنَا ٱضۡرِب بِّعَصَاكَ ٱلۡحَجَرَۖ فَٱنفَجَرَتۡ مِنۡهُ ٱثۡنَتَا عَشۡرَةَ عَيۡنٗاۖ قَدۡ عَلِمَ كُلُّ أُنَاسٖ مَّشۡرَبَهُمۡۖ كُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ مِن رِّزۡقِ ٱللَّهِ وَلَا تَعۡثَوۡاْ فِي ٱلۡأَرۡضِ مُفۡسِدِينَ

Ve yine bir keresinde Musa, kavminin su ihtiyacı icin (Bize) yalvarmıstı ve Biz de kendisine: "Asanla kayaya vur" demistik. Bunun uzerine oradan on iki kaynak (birden) fıskırmıstı ki halkın tumu nereden (hangi kaynaktan) icecegini bilsin. (Ve Musa demisti): "Allah tarafından verilen rızıktan yiyip icin, ama yeryuzunun yozlasmasına ve curumesine yol acacak bozgunculuk yapmayın
Surah Al-Baqara, Verse 60


وَإِذۡ قُلۡتُمۡ يَٰمُوسَىٰ لَن نَّصۡبِرَ عَلَىٰ طَعَامٖ وَٰحِدٖ فَٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُخۡرِجۡ لَنَا مِمَّا تُنۢبِتُ ٱلۡأَرۡضُ مِنۢ بَقۡلِهَا وَقِثَّآئِهَا وَفُومِهَا وَعَدَسِهَا وَبَصَلِهَاۖ قَالَ أَتَسۡتَبۡدِلُونَ ٱلَّذِي هُوَ أَدۡنَىٰ بِٱلَّذِي هُوَ خَيۡرٌۚ ٱهۡبِطُواْ مِصۡرٗا فَإِنَّ لَكُم مَّا سَأَلۡتُمۡۗ وَضُرِبَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلذِّلَّةُ وَٱلۡمَسۡكَنَةُ وَبَآءُو بِغَضَبٖ مِّنَ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَانُواْ يَكۡفُرُونَ بِـَٔايَٰتِ ٱللَّهِ وَيَقۡتُلُونَ ٱلنَّبِيِّـۧنَ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّۚ ذَٰلِكَ بِمَا عَصَواْ وَّكَانُواْ يَعۡتَدُونَ

Ve bir zamanlar yine size: "Ey Musa, dogrusu biz bir cesit yiyecekle yetinemeyiz, oyleyse Rabbine dua et de bize topraktan yetisen urunler, sebze, salatalık, sarımsak, mercimek, sogan (gibi urunler) cıkarsın" demistiniz. (Musa): "Daha hayırlı (ve onurlu) olan durumu daha asagılık olanla mı degistirmek istiyorsunuz? O halde, utanc icinde Mısır´a donun; orada istediginiz seylere kavusabilirsiniz!" demisti. Boylece, onlara yoksulluk, duskunluk damgası vuruldu ve Allah´ın gazabına ugradılar. Butun bunlar, Allah´ın mesajının gercegini inkar etmedeki ısrarları ve haksız sekilde Peygamberleri oldurmeleri yuzundendir: Butun bunlar, (Allah´a) isyan etmeleri ve hakkın sınırlarını ihlal etmedeki ısrarlarından dolayıdır
Surah Al-Baqara, Verse 61


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱلَّذِينَ هَادُواْ وَٱلنَّصَٰرَىٰ وَٱلصَّـٰبِـِٔينَ مَنۡ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَعَمِلَ صَٰلِحٗا فَلَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Kuskusuz, (bu ilahi kelama) iman edenler ile Yahudi inancının takipcilerinden, Hıristiyanlardan ve Sabiilerden Allah´a ve Ahiret Gunu´ne inanmıs, dogru ve yararlı isler yapmıs olanların tumu Rablerinden hak ettikleri mukafatları alacaklardır; ve onlar ne korkacak, ne de uzuleceklerdir
Surah Al-Baqara, Verse 62


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ وَرَفَعۡنَا فَوۡقَكُمُ ٱلطُّورَ خُذُواْ مَآ ءَاتَيۡنَٰكُم بِقُوَّةٖ وَٱذۡكُرُواْ مَا فِيهِ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Iste o zaman, Sina Dagı´nı uzerinize sahit tutarak ciddi ve samimi (gorunen) taahhudunuzu kabul etmis ve "Size bahsettigimiz seye (butun) gucunuzle sımsıkı sarılın ki Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincine varasınız!" (demistik)
Surah Al-Baqara, Verse 63


ثُمَّ تَوَلَّيۡتُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَۖ فَلَوۡلَا فَضۡلُ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡ وَرَحۡمَتُهُۥ لَكُنتُم مِّنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ

Ama siz ondan sonra sozunuzden dondunuz! Eger Allah´ın size lutfu ve merhameti olmasaydı kendinizi muhakkak ziyana ugrayanlar arasında bulurdunuz
Surah Al-Baqara, Verse 64


وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلَّذِينَ ٱعۡتَدَوۡاْ مِنكُمۡ فِي ٱلسَّبۡتِ فَقُلۡنَا لَهُمۡ كُونُواْ قِرَدَةً خَٰسِـِٔينَ

Nitekim, icinizde Sebt Gunu´nun kutsallıgını ihlal edenleri biliyoruz; bu davranıslarınızdan oturu onlara: "Asagılık maymunlar gibi olun!" dedik
Surah Al-Baqara, Verse 65


فَجَعَلۡنَٰهَا نَكَٰلٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهَا وَمَا خَلۡفَهَا وَمَوۡعِظَةٗ لِّلۡمُتَّقِينَ

Ve onları hem kendi zamanları, hem de butun gelecek zamanlar icin uyarıcı bir ornek kıldık, Allah´a karsı sorumluluklarının bilincinde olanlara da ibret alınacak bir ders
Surah Al-Baqara, Verse 66


وَإِذۡ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوۡمِهِۦٓ إِنَّ ٱللَّهَ يَأۡمُرُكُمۡ أَن تَذۡبَحُواْ بَقَرَةٗۖ قَالُوٓاْ أَتَتَّخِذُنَا هُزُوٗاۖ قَالَ أَعُوذُ بِٱللَّهِ أَنۡ أَكُونَ مِنَ ٱلۡجَٰهِلِينَ

Hani, o zaman Musa, halkına: "Dinleyin! Allah bir sıgır kurban etmenizi emrediyor" demisti. Onlar: "Sen bizimle alay mı ediyorsun?" dediler. O: "Bu kadar cahil olmaktan Allah´a sıgınırım!" diye cevap verdi
Surah Al-Baqara, Verse 67


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَۚ قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ لَّا فَارِضٞ وَلَا بِكۡرٌ عَوَانُۢ بَيۡنَ ذَٰلِكَۖ فَٱفۡعَلُواْ مَا تُؤۡمَرُونَ

Onlar: "(Madem oyle), Rabbine bizim icin dua et de bunun nasıl bir kurban olacagını bize acıklasın" dediler. (Musa) "Bakın!" dedi, "O, ne yaslı ne korpe, ama ikisi arasında orta yasta bir sıgır olmasını istiyor. O halde size verilen emri yerine getirin
Surah Al-Baqara, Verse 68


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا لَوۡنُهَاۚ قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ صَفۡرَآءُ فَاقِعٞ لَّوۡنُهَا تَسُرُّ ٱلنَّـٰظِرِينَ

Onlar: "Rabbine bizim icin dua et de onun renginin nasıl olacagını bize acıklasın" dediler. (Musa´nın) cevabı su oldu: "O, kurbanın sarı renkte, parlak tonda, gorenlere zevk veren bir sıgır olmasını istiyor
Surah Al-Baqara, Verse 69


قَالُواْ ٱدۡعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَ إِنَّ ٱلۡبَقَرَ تَشَٰبَهَ عَلَيۡنَا وَإِنَّآ إِن شَآءَ ٱللَّهُ لَمُهۡتَدُونَ

Onlar: "Rabbine bizim icin dua et de onun nasıl olacagını bize (daha acık) bildirsin, (cunku) bize gore tum sıgırlar birbirine benzer; ve sonra, Allah arzu ederse biz elbette dogru yola yoneliriz!" dediler
Surah Al-Baqara, Verse 70


قَالَ إِنَّهُۥ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٞ لَّا ذَلُولٞ تُثِيرُ ٱلۡأَرۡضَ وَلَا تَسۡقِي ٱلۡحَرۡثَ مُسَلَّمَةٞ لَّا شِيَةَ فِيهَاۚ قَالُواْ ٱلۡـَٰٔنَ جِئۡتَ بِٱلۡحَقِّۚ فَذَبَحُوهَا وَمَا كَادُواْ يَفۡعَلُونَ

(Musa´nın) cevabı su oldu: "O, kurbanın ekinleri sulamak veya topragı surmek icin hic kosulmamıs, kusursuz, alacasız bir sıgır olmasını istiyor." Onlar: "Iste, sonunda gercegi bildirdin!" dediler; ve hemen (onu) kurban ettiler, halbuki neredeyse hicbir sey yapmadan kalacaklardı
Surah Al-Baqara, Verse 71


وَإِذۡ قَتَلۡتُمۡ نَفۡسٗا فَٱدَّـٰرَ ٰٔتُمۡ فِيهَاۖ وَٱللَّهُ مُخۡرِجٞ مَّا كُنتُمۡ تَكۡتُمُونَ

Cunku ey Israilogulları, siz bir adam oldurmustunuz ve sonra da bu suclunun sorumlulugunu birbirinizin ustune atmıstınız. Oysa Allah, sizin ortbas ettiginiz her seyi acıga cıkarmaya kadirdir
Surah Al-Baqara, Verse 72


فَقُلۡنَا ٱضۡرِبُوهُ بِبَعۡضِهَاۚ كَذَٰلِكَ يُحۡيِ ٱللَّهُ ٱلۡمَوۡتَىٰ وَيُرِيكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

Biz dedik ki: "Bu (prensibi) bu gibi (cozumlenmemis cinayet olaylarının bazılarında da uygulayın: Bu yolla Allah canları olumden korur ve kendi iradesini size gosterir ki (bunu gorup) muhakemenizi kullan(mayı ogren)ebilirsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 73


ثُمَّ قَسَتۡ قُلُوبُكُم مِّنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ فَهِيَ كَٱلۡحِجَارَةِ أَوۡ أَشَدُّ قَسۡوَةٗۚ وَإِنَّ مِنَ ٱلۡحِجَارَةِ لَمَا يَتَفَجَّرُ مِنۡهُ ٱلۡأَنۡهَٰرُۚ وَإِنَّ مِنۡهَا لَمَا يَشَّقَّقُ فَيَخۡرُجُ مِنۡهُ ٱلۡمَآءُۚ وَإِنَّ مِنۡهَا لَمَا يَهۡبِطُ مِنۡ خَشۡيَةِ ٱللَّهِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Ama, butun bunlardan sonra kalpleriniz katılastı; kaya gibi hatta daha da sert oldu; Cunku, unutmayın, oyle kayalar var ki icinden ırmaklar fıskırır; ve oylesi de var ki, yarıldıgında icinden su cıkar; bazısı da Allah korkusuyla (yerinden kopup) asagı yuvarlanır. Allah, yaptıklarınızdan gafil degildir
Surah Al-Baqara, Verse 74


۞أَفَتَطۡمَعُونَ أَن يُؤۡمِنُواْ لَكُمۡ وَقَدۡ كَانَ فَرِيقٞ مِّنۡهُمۡ يَسۡمَعُونَ كَلَٰمَ ٱللَّهِ ثُمَّ يُحَرِّفُونَهُۥ مِنۢ بَعۡدِ مَا عَقَلُوهُ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ

Simdi, onların teblig ettigimiz seye inanacaklarını bekliyor musunuz? Aksine, bir cogu Allah´ın kelamını dinler ama onu anladıktan sonra bile bile carpıtırlar
Surah Al-Baqara, Verse 75


وَإِذَا لَقُواْ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا وَإِذَا خَلَا بَعۡضُهُمۡ إِلَىٰ بَعۡضٖ قَالُوٓاْ أَتُحَدِّثُونَهُم بِمَا فَتَحَ ٱللَّهُ عَلَيۡكُمۡ لِيُحَآجُّوكُم بِهِۦ عِندَ رَبِّكُمۡۚ أَفَلَا تَعۡقِلُونَ

Nitekim, imana ermis olanlarla bulustuklarında, "(Sizin inandıgınız gibi) inanıyoruz!" derler; ama birbirleriyle bas basa kaldıklarında, "Rabbinizin kelamını size karsı koz olarak kullansınlar diye mi Allah´ın size acıkladıgı seyleri onlara haber veriyorsunuz? Aklınızı basınıza toplamayacak mısınız? derler
Surah Al-Baqara, Verse 76


أَوَلَا يَعۡلَمُونَ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا يُسِرُّونَ وَمَا يُعۡلِنُونَ

Bilmezler mi ki Allah, acıga vurdukları seylerden de gizlediklerinden de haberdardır
Surah Al-Baqara, Verse 77


وَمِنۡهُمۡ أُمِّيُّونَ لَا يَعۡلَمُونَ ٱلۡكِتَٰبَ إِلَّآ أَمَانِيَّ وَإِنۡ هُمۡ إِلَّا يَظُنُّونَ

Onlar arasında ilahi kelamın gercek bilgisine sahip olmayan, kitap ile ilgisiz insanlar var; (ki bunlar) sadece bir takım kuruntular(a tabi olurlar) ve zanna dayanırlar
Surah Al-Baqara, Verse 78


فَوَيۡلٞ لِّلَّذِينَ يَكۡتُبُونَ ٱلۡكِتَٰبَ بِأَيۡدِيهِمۡ ثُمَّ يَقُولُونَ هَٰذَا مِنۡ عِندِ ٱللَّهِ لِيَشۡتَرُواْ بِهِۦ ثَمَنٗا قَلِيلٗاۖ فَوَيۡلٞ لَّهُم مِّمَّا كَتَبَتۡ أَيۡدِيهِمۡ وَوَيۡلٞ لَّهُم مِّمَّا يَكۡسِبُونَ

O halde, yazıklar olsun onlara ki, kendi elleriyle, ilahi kelam(dan oldugunu iddia ettikleri hususlar)ı kaydettikten sonra, az bir kazanc elde etmek icin, "Bu Allah´tandır!" derler. (Boyle diyerek) kendi elleriyle kaydettiklerinden oturu yazıklar olsun onlara! Ve yine butun o kazandıklarından oturu yazıklar olsun boylelerine
Surah Al-Baqara, Verse 79


وَقَالُواْ لَن تَمَسَّنَا ٱلنَّارُ إِلَّآ أَيَّامٗا مَّعۡدُودَةٗۚ قُلۡ أَتَّخَذۡتُمۡ عِندَ ٱللَّهِ عَهۡدٗا فَلَن يُخۡلِفَ ٱللَّهُ عَهۡدَهُۥٓۖ أَمۡ تَقُولُونَ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

Ve onlar: "Ates bize birkac gunden fazla dokunmaz" derler. De ki (onlara): "Allah´tan bir soz mu aldınız -cunku Allah hicbir zaman sozunden caymaz- yoksa asla bilemeyeceginiz bir seyi mi Allah´a isnat ediyorsunuz
Surah Al-Baqara, Verse 80


بَلَىٰۚ مَن كَسَبَ سَيِّئَةٗ وَأَحَٰطَتۡ بِهِۦ خَطِيٓـَٔتُهُۥ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Evet! Iste (boylesine) buyuk bir kotuluk isleyen ve (bunun) gunahıyla cepecevre kusatılan kimseler var ya, iste boyleleridir icinde kalmak uzere atese mahkum olanlar
Surah Al-Baqara, Verse 81


وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡجَنَّةِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Imana ermis olup dogru ve yararlı isler yapanlara gelince, surekli icinde kalmak uzere cenneti hak edenler de iste bunlardır
Surah Al-Baqara, Verse 82


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ لَا تَعۡبُدُونَ إِلَّا ٱللَّهَ وَبِٱلۡوَٰلِدَيۡنِ إِحۡسَانٗا وَذِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَقُولُواْ لِلنَّاسِ حُسۡنٗا وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَ ثُمَّ تَوَلَّيۡتُمۡ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنكُمۡ وَأَنتُم مُّعۡرِضُونَ

Ve bir zaman, (ey) Israilogulları, (sizden) su (konularda) kesin taahhut almıstık: "Allah´tan baskasına kulluk etmeyeceksiniz; akraba ve ebeveyninize, yetimlere ve fakirlere iyilik yapacaksınız; butun insanlarla guzellikle konusacaksınız; namazlarınızda dikkatli ve devamlı olacaksınız ve karsılıksız yardımda bulunacaksınız." Ama, birkacınız dısında bu sozunuzden dondunuz: zaten siz, inatcı, isyankar bir topluluksunuz
Surah Al-Baqara, Verse 83


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ لَا تَسۡفِكُونَ دِمَآءَكُمۡ وَلَا تُخۡرِجُونَ أَنفُسَكُم مِّن دِيَٰرِكُمۡ ثُمَّ أَقۡرَرۡتُمۡ وَأَنتُمۡ تَشۡهَدُونَ

O zaman, birbirinizin kanını dokmeyeceginize, birbirinizi yurtlarınızdan surmeyeceginize dair kesin soz almıstık sizden, siz de kabul etmistiniz; ve (simdi de) buna sahitlik yapıyorsunuz
Surah Al-Baqara, Verse 84


ثُمَّ أَنتُمۡ هَـٰٓؤُلَآءِ تَقۡتُلُونَ أَنفُسَكُمۡ وَتُخۡرِجُونَ فَرِيقٗا مِّنكُم مِّن دِيَٰرِهِمۡ تَظَٰهَرُونَ عَلَيۡهِم بِٱلۡإِثۡمِ وَٱلۡعُدۡوَٰنِ وَإِن يَأۡتُوكُمۡ أُسَٰرَىٰ تُفَٰدُوهُمۡ وَهُوَ مُحَرَّمٌ عَلَيۡكُمۡ إِخۡرَاجُهُمۡۚ أَفَتُؤۡمِنُونَ بِبَعۡضِ ٱلۡكِتَٰبِ وَتَكۡفُرُونَ بِبَعۡضٖۚ فَمَا جَزَآءُ مَن يَفۡعَلُ ذَٰلِكَ مِنكُمۡ إِلَّا خِزۡيٞ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۖ وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ يُرَدُّونَ إِلَىٰٓ أَشَدِّ ٱلۡعَذَابِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Buna ragmen yine sizlersiniz birbirinizi katleden ve -kesinlikle yasaklanmıs oldugu halde- kendi halkınızdan bir kısmını yurtlarından suren, onlara karsı gunahkarlık ve nefrette yarısıp yardımlasan ve esir olarak elinize dustuklerinde onları ancak fidye alarak bırakan! Boyle yaparak, ilahi kelamın bir kısmına inanıyor, diger kısmını inkar mı ediyorsunuz? Oyleyse bilin ki, icinizden boyle yapanların karsılıgı, butun dunya hayatında zilletten ve Kıyamet Gunu en acıklı azaba ugratılmaktan baska bir sey olmayacaktır. Zira Allah, yaptıklarınızdan gafil degildir
Surah Al-Baqara, Verse 85


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا بِٱلۡأٓخِرَةِۖ فَلَا يُخَفَّفُ عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابُ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Ahiret hayatı karsılıgında bu dunya hayatını satın alanlar var ya, iste boylelerinin azabı hafifletilmeyecek ve onlara yardım edilmeyecektir
Surah Al-Baqara, Verse 86


وَلَقَدۡ ءَاتَيۡنَا مُوسَى ٱلۡكِتَٰبَ وَقَفَّيۡنَا مِنۢ بَعۡدِهِۦ بِٱلرُّسُلِۖ وَءَاتَيۡنَا عِيسَى ٱبۡنَ مَرۡيَمَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدۡنَٰهُ بِرُوحِ ٱلۡقُدُسِۗ أَفَكُلَّمَا جَآءَكُمۡ رَسُولُۢ بِمَا لَا تَهۡوَىٰٓ أَنفُسُكُمُ ٱسۡتَكۡبَرۡتُمۡ فَفَرِيقٗا كَذَّبۡتُمۡ وَفَرِيقٗا تَقۡتُلُونَ

Biz Musa´ya ilahi kelamı bahsettik ve birbiri ardınca O´nu izleyen elciler gonderdik: Meryem oglu Isa´ya da hakikatin tum kanıtlarını vahy ettik ve O´nu kutsal ilham ile guclendirdik. (Ama) ne zaman bir elci hosunuza gitmeyen bir sey getirdiyse kustahlıkla haddi asarak bir kısmını oldurdunuz ve digerlerini yalanladınız, oyle degil mi
Surah Al-Baqara, Verse 87


وَقَالُواْ قُلُوبُنَا غُلۡفُۢۚ بَل لَّعَنَهُمُ ٱللَّهُ بِكُفۡرِهِمۡ فَقَلِيلٗا مَّا يُؤۡمِنُونَ

Ama onlar: "Kalplerimiz zaten bilgi ile dolu!" derler. Hayır, bilakis Allah, onları hakikati kabullenmeyi reddettikleri icin gozden cıkarmıstır. Zira onlar sadece basmakalıp birkac seye inanırlar
Surah Al-Baqara, Verse 88


وَلَمَّا جَآءَهُمۡ كِتَٰبٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٞ لِّمَا مَعَهُمۡ وَكَانُواْ مِن قَبۡلُ يَسۡتَفۡتِحُونَ عَلَى ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَلَمَّا جَآءَهُم مَّا عَرَفُواْ كَفَرُواْ بِهِۦۚ فَلَعۡنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ

Ve ne zaman Allah katından onlara, halen sahip oldukları hakikati tasdik eden bir (yeni) vahiy geldiyse, daha once, hakikati inkara sartlanmıs olanlara karsı ustun gelmek icin yalvarıp yakardı(klarını carcabuk unutarak) daha once tanıdıkları (hakikati) bu defa inkara kalkıstılar. Ve Allah´ın laneti, hakikati inkar eden herkesin uzerindedir
Surah Al-Baqara, Verse 89


بِئۡسَمَا ٱشۡتَرَوۡاْ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمۡ أَن يَكۡفُرُواْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بَغۡيًا أَن يُنَزِّلَ ٱللَّهُ مِن فَضۡلِهِۦ عَلَىٰ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦۖ فَبَآءُو بِغَضَبٍ عَلَىٰ غَضَبٖۚ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٞ مُّهِينٞ

Allah´ın lutfunu diledigi kuluna bahsetmesini kıskanarak Allah´ın indirdigi hakikati inkar etmeleri ve boylece kendilerini kaptırdıkları su (bos gurur) ne kotu! Onlar boylece Allah´ın gazabını tekrar tekrar hak ettiler. Ve o hakikati inkar edenler icin hazırlanmıs utanc verici bir azap vardır
Surah Al-Baqara, Verse 90


وَإِذَا قِيلَ لَهُمۡ ءَامِنُواْ بِمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُواْ نُؤۡمِنُ بِمَآ أُنزِلَ عَلَيۡنَا وَيَكۡفُرُونَ بِمَا وَرَآءَهُۥ وَهُوَ ٱلۡحَقُّ مُصَدِّقٗا لِّمَا مَعَهُمۡۗ قُلۡ فَلِمَ تَقۡتُلُونَ أَنۢبِيَآءَ ٱللَّهِ مِن قَبۡلُ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Nitekim onlara: "Allah´ın indirdigine inanın!" denildiginde, "Biz (yalnızca) bize indirilene inanırız!" diye cevap verirler; ve zaten bildikleri bir gercegi tasdik ve teyit eden bir hakikat bile olsa, sonra gelen her haberi inkar ederler. De ki: "Madem (gercek) muminler idiniz neden Allah´ın onceki peygamberlerini oldurdunuz
Surah Al-Baqara, Verse 91


۞وَلَقَدۡ جَآءَكُم مُّوسَىٰ بِٱلۡبَيِّنَٰتِ ثُمَّ ٱتَّخَذۡتُمُ ٱلۡعِجۡلَ مِنۢ بَعۡدِهِۦ وَأَنتُمۡ ظَٰلِمُونَ

Gercekten Musa size hakikatin tum kanıtları ile gelmisti (ama) O´nun yoklugunda hemen (altın) buzagıya tapmaya baslamıs ve boylece haince bir davranıs icine girmistiniz
Surah Al-Baqara, Verse 92


وَإِذۡ أَخَذۡنَا مِيثَٰقَكُمۡ وَرَفَعۡنَا فَوۡقَكُمُ ٱلطُّورَ خُذُواْ مَآ ءَاتَيۡنَٰكُم بِقُوَّةٖ وَٱسۡمَعُواْۖ قَالُواْ سَمِعۡنَا وَعَصَيۡنَا وَأُشۡرِبُواْ فِي قُلُوبِهِمُ ٱلۡعِجۡلَ بِكُفۡرِهِمۡۚ قُلۡ بِئۡسَمَا يَأۡمُرُكُم بِهِۦٓ إِيمَٰنُكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Biz o zaman, Sina Dagı´nı uzerinize sahit tutarak, "Size emanet ettigimiz seye (butun) gucunuzle sarılın ve ona kulak verin!" (diyerek) sizden kesin bir taahhut almıstık. (Butun bu hatırlatmalara ragmen) onlar; "Dinledik, ama itaat etmiyoruz!" derler. Zira, hakikati reddetmeleri yuzunden bunların kalplerini (altın) buzagı sevgisi kaplamıstır. De ki: "Ne kotu (su) inancınızın sizi yonelttigi (sey)! Eger gercekten bir seylere inanıyorsanız
Surah Al-Baqara, Verse 93


قُلۡ إِن كَانَتۡ لَكُمُ ٱلدَّارُ ٱلۡأٓخِرَةُ عِندَ ٱللَّهِ خَالِصَةٗ مِّن دُونِ ٱلنَّاسِ فَتَمَنَّوُاْ ٱلۡمَوۡتَ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

De ki: "Eger Allah katındaki ahiret hayatı, baska hic kimseye degil de yalnız size mahsus ise ve kanaatinizde samimi iseniz o zaman olumu arzulamanız gerekmez mi
Surah Al-Baqara, Verse 94


وَلَن يَتَمَنَّوۡهُ أَبَدَۢا بِمَا قَدَّمَتۡ أَيۡدِيهِمۡۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلظَّـٰلِمِينَ

Ama kendi elleriyle yapıp ettikleri ortadayken bunu hicbir zaman temenni etmeyecekler: Allah zalimleri her halleriyle bilmektedir
Surah Al-Baqara, Verse 95


وَلَتَجِدَنَّهُمۡ أَحۡرَصَ ٱلنَّاسِ عَلَىٰ حَيَوٰةٖ وَمِنَ ٱلَّذِينَ أَشۡرَكُواْۚ يَوَدُّ أَحَدُهُمۡ لَوۡ يُعَمَّرُ أَلۡفَ سَنَةٖ وَمَا هُوَ بِمُزَحۡزِحِهِۦ مِنَ ٱلۡعَذَابِ أَن يُعَمَّرَۗ وَٱللَّهُ بَصِيرُۢ بِمَا يَعۡمَلُونَ

Ve sen onları baskalarından daha ihtirasla hayata sarılmıs goreceksin, hatta Allah´tan baskasına ilahlık yakıstırmaya sartlanmıs olanlardan bile daha cok onların her biri binlerce yıl yasamak ister; halbuki uzun yasaması, boyle birini (ahirette) azaptan kurtarmaz; zira Allah onun butun yapıp ettiklerini gormektedir
Surah Al-Baqara, Verse 96


قُلۡ مَن كَانَ عَدُوّٗا لِّـجِبۡرِيلَ فَإِنَّهُۥ نَزَّلَهُۥ عَلَىٰ قَلۡبِكَ بِإِذۡنِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٗا لِّمَا بَيۡنَ يَدَيۡهِ وَهُدٗى وَبُشۡرَىٰ لِلۡمُؤۡمِنِينَ

(Ey peygamber, onlara) sunu anlat: Kim ki, Allah´ın izniyle senin kalbine, onceki caglarda indirdiklerini dogrulayan, inananlara bir mustu ve rehber olan bu (ilahi kelam)ı indirdigi icin Cebrail´e dusmanlık besliyorsa
Surah Al-Baqara, Verse 97


مَن كَانَ عَدُوّٗا لِّلَّهِ وَمَلَـٰٓئِكَتِهِۦ وَرُسُلِهِۦ وَجِبۡرِيلَ وَمِيكَىٰلَ فَإِنَّ ٱللَّهَ عَدُوّٞ لِّلۡكَٰفِرِينَ

Kim ki Allah´a, O´nun meleklerine, Cebrail ve Mikail de dahil O´nun elcilerine dusmanlık besliyorsa, bilsin ki Allah da hakikati inkar eden herkese dusmanlık beslemektedir
Surah Al-Baqara, Verse 98


وَلَقَدۡ أَنزَلۡنَآ إِلَيۡكَ ءَايَٰتِۭ بَيِّنَٰتٖۖ وَمَا يَكۡفُرُ بِهَآ إِلَّا ٱلۡفَٰسِقُونَ

Gercekten Biz sana apacık mesajlar indirdik ve onların gercekligini yoldan cıkmıs olanlardan baskası inkar etmez
Surah Al-Baqara, Verse 99


أَوَكُلَّمَا عَٰهَدُواْ عَهۡدٗا نَّبَذَهُۥ فَرِيقٞ مِّنۡهُمۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Ne zaman (Allah´a) soz verdilerse bazıları sozlerini (cigneyip) bir kenara atmadı mı? Gercek su ki, aslında onların cogu inanmıyor
Surah Al-Baqara, Verse 100


وَلَمَّا جَآءَهُمۡ رَسُولٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ مُصَدِّقٞ لِّمَا مَعَهُمۡ نَبَذَ فَرِيقٞ مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ كِتَٰبَ ٱللَّهِ وَرَآءَ ظُهُورِهِمۡ كَأَنَّهُمۡ لَا يَعۡلَمُونَ

Ve(simdi bile), ne zaman Allah´tan onlara halen sahip oldukları hakikati tasdik eden bir elci gelse, kendilerini onceki caglarda vahyedilen kelama baglı sayanlardan bazısı, (O´nun dediklerinin) farkında degillermis gibi ilahi kelama sırtlarını donerler
Surah Al-Baqara, Verse 101


وَٱتَّبَعُواْ مَا تَتۡلُواْ ٱلشَّيَٰطِينُ عَلَىٰ مُلۡكِ سُلَيۡمَٰنَۖ وَمَا كَفَرَ سُلَيۡمَٰنُ وَلَٰكِنَّ ٱلشَّيَٰطِينَ كَفَرُواْ يُعَلِّمُونَ ٱلنَّاسَ ٱلسِّحۡرَ وَمَآ أُنزِلَ عَلَى ٱلۡمَلَكَيۡنِ بِبَابِلَ هَٰرُوتَ وَمَٰرُوتَۚ وَمَا يُعَلِّمَانِ مِنۡ أَحَدٍ حَتَّىٰ يَقُولَآ إِنَّمَا نَحۡنُ فِتۡنَةٞ فَلَا تَكۡفُرۡۖ فَيَتَعَلَّمُونَ مِنۡهُمَا مَا يُفَرِّقُونَ بِهِۦ بَيۡنَ ٱلۡمَرۡءِ وَزَوۡجِهِۦۚ وَمَا هُم بِضَآرِّينَ بِهِۦ مِنۡ أَحَدٍ إِلَّا بِإِذۡنِ ٱللَّهِۚ وَيَتَعَلَّمُونَ مَا يَضُرُّهُمۡ وَلَا يَنفَعُهُمۡۚ وَلَقَدۡ عَلِمُواْ لَمَنِ ٱشۡتَرَىٰهُ مَا لَهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ مِنۡ خَلَٰقٖۚ وَلَبِئۡسَ مَا شَرَوۡاْ بِهِۦٓ أَنفُسَهُمۡۚ لَوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ

Ve (onun yerine) Suleyman´ın hukumdarlıgı sırasında seytanca niyetler tasıyan kimselerin telkin ede geldiklerine uyarlar. Hakikati inkar eden Suleyman degildi, ama o seytanca niyetler tasıyan kisiler halka sihir ogreterek hakikati inkar ettiler; -ve onlar, Babil´deki iki melek Harut ve Marut vasıtasıyla ihdas edilene (uyarlar)- gerci bu ikili, oncelikle, "Biz sadece ayartıcılar; sakın (Allah´ın vahyettigi) hakikati inkara yeltenmeyin!" seklinde uyarıda bulunmadan hic kimseye onu ogretmediler. Ve onlar, bu ikiliden, karı koca arasında nasıl huzursuzluk cıkarılacagını ogreniyorlardır; ancak Allah´ın izni olmadan onunla hic kimseye zarar veremedikleri gibi sadece kendilerine zarar veren ve hic faydası olmayan bir bilgi ediniyorlardı; oysa onlar, bu (bilgiyi) edinenin ahiret hayatının guzelliginden nasipsiz kalacagını biliyorlardı. Dogrusu, karsılıgında ruhlarını sattıkları o (sanat) ne kotudur, keske bunu bilselerdi
Surah Al-Baqara, Verse 102


وَلَوۡ أَنَّهُمۡ ءَامَنُواْ وَٱتَّقَوۡاْ لَمَثُوبَةٞ مِّنۡ عِندِ ٱللَّهِ خَيۡرٞۚ لَّوۡ كَانُواْ يَعۡلَمُونَ

Eger inansalar ve O´na karsı sorumluluklarının bilincinde olsalardı, dogrusu, Allah´ın mukafatı onlara iyilik getirecekti; keske bunu bilselerdi
Surah Al-Baqara, Verse 103


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَقُولُواْ رَٰعِنَا وَقُولُواْ ٱنظُرۡنَا وَٱسۡمَعُواْۗ وَلِلۡكَٰفِرِينَ عَذَابٌ أَلِيمٞ

Siz ey imana ermis olanlar! (Peygambere) "Bizi dinle" demeyin; onun yerine, "Bize karsı tahammullu ol!" demeyi tercih edin. Ve (O´na) kulak verin. Cunku, hakikati inkar edenleri siddetli azap bekliyor
Surah Al-Baqara, Verse 104


مَّا يَوَدُّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ وَلَا ٱلۡمُشۡرِكِينَ أَن يُنَزَّلَ عَلَيۡكُم مِّنۡ خَيۡرٖ مِّن رَّبِّكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَخۡتَصُّ بِرَحۡمَتِهِۦ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ ذُو ٱلۡفَضۡلِ ٱلۡعَظِيمِ

Ne onceki vahyin takipcilerinden hakikati inkara yeltenenler, ne de Allah´tan baska seylere ilahlık yakıstıranlar, Rabbin tarafından sana indirilen bir hayrı gormekten hoslanırlar; ancak Allah diledigini rahmete ulastırır; zira Allah, sınırsız lutuf Sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 105


۞مَا نَنسَخۡ مِنۡ ءَايَةٍ أَوۡ نُنسِهَا نَأۡتِ بِخَيۡرٖ مِّنۡهَآ أَوۡ مِثۡلِهَآۗ أَلَمۡ تَعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ

Biz yururlukten kaldırdıgımız veya unutturdugumuz her hangi bir mesajı mutlaka daha iyisi veya benzeri ile degistiririz. Allah´ın her seye kadir oldugunu bilmez misin
Surah Al-Baqara, Verse 106


أَلَمۡ تَعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۗ وَمَا لَكُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ مِن وَلِيّٖ وَلَا نَصِيرٍ

Bilmez misin ki goklerin ve yerin hukumdarlıgı Allah´ındır ve Allah´tan baska sizi koruyacak ve yardım edecek hic kimse yoktur
Surah Al-Baqara, Verse 107


أَمۡ تُرِيدُونَ أَن تَسۡـَٔلُواْ رَسُولَكُمۡ كَمَا سُئِلَ مُوسَىٰ مِن قَبۡلُۗ وَمَن يَتَبَدَّلِ ٱلۡكُفۡرَ بِٱلۡإِيمَٰنِ فَقَدۡ ضَلَّ سَوَآءَ ٱلسَّبِيلِ

Yoksa, size gonderilmis olan Elci´den, daha once Musa´dan istenenleri mi istiyorsunuz? Ama her kim, hakikate inanmak yerine onu inkar etmeyi tercih ederse dogru yoldan sapmıs olur
Surah Al-Baqara, Verse 108


وَدَّ كَثِيرٞ مِّنۡ أَهۡلِ ٱلۡكِتَٰبِ لَوۡ يَرُدُّونَكُم مِّنۢ بَعۡدِ إِيمَٰنِكُمۡ كُفَّارًا حَسَدٗا مِّنۡ عِندِ أَنفُسِهِم مِّنۢ بَعۡدِ مَا تَبَيَّنَ لَهُمُ ٱلۡحَقُّۖ فَٱعۡفُواْ وَٱصۡفَحُواْ حَتَّىٰ يَأۡتِيَ ٱللَّهُ بِأَمۡرِهِۦٓۗ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Kendilerini onceki vahye baglı sayanların cogu, kıskanclıklarından dolayı, sizi iman ettikten sonra yeniden hakikati inkara dondurmek isterler; (hatta) hakikat kendileri icin apacık ortaya cıktıktan sonra bile. Buna karsılık, siz (ey imana erisenler) Allah´ın iradesini ortaya koyacagı vakte kadar onları hosgorun ve dayanın: Unutmayın, Allah her seye kadirdir
Surah Al-Baqara, Verse 109


وَأَقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتُواْ ٱلزَّكَوٰةَۚ وَمَا تُقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُم مِّنۡ خَيۡرٖ تَجِدُوهُ عِندَ ٱللَّهِۗ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ

Namazınızda dikkatli ve devamlı olun, arındırıcı (mali) yukumlulugunuzu yerine getirin, cunku kendiniz icin onceden yaptıgınız her iyiligi Allah katında mutlaka bulacaksınız: Unutmayın, Allah butun yaptıklarınızı gorur
Surah Al-Baqara, Verse 110


وَقَالُواْ لَن يَدۡخُلَ ٱلۡجَنَّةَ إِلَّا مَن كَانَ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰۗ تِلۡكَ أَمَانِيُّهُمۡۗ قُلۡ هَاتُواْ بُرۡهَٰنَكُمۡ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Onlar: "Yahudi ve Hıristiyan olmadıkca hic kimse cennete giremez!" diye iddia ederler. Bu onların kuruntusudur! De ki: "Eger soylediklerinizde samimi iseniz, iddianızı kanıtlayın
Surah Al-Baqara, Verse 111


بَلَىٰۚ مَنۡ أَسۡلَمَ وَجۡهَهُۥ لِلَّهِ وَهُوَ مُحۡسِنٞ فَلَهُۥٓ أَجۡرُهُۥ عِندَ رَبِّهِۦ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Evet, gercekten her kim tum benligini Allah´a teslim eder ve iyilik yapanlardan olursa, Rabbi katında mukafatını gorecektir, ve boyleleri ne korkacak, ne de uzulecekler
Surah Al-Baqara, Verse 112


وَقَالَتِ ٱلۡيَهُودُ لَيۡسَتِ ٱلنَّصَٰرَىٰ عَلَىٰ شَيۡءٖ وَقَالَتِ ٱلنَّصَٰرَىٰ لَيۡسَتِ ٱلۡيَهُودُ عَلَىٰ شَيۡءٖ وَهُمۡ يَتۡلُونَ ٱلۡكِتَٰبَۗ كَذَٰلِكَ قَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ مِثۡلَ قَوۡلِهِمۡۚ فَٱللَّهُ يَحۡكُمُ بَيۡنَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فِيمَا كَانُواْ فِيهِ يَخۡتَلِفُونَ

Ayrıca Yahudiler, "Hıristiyanlar gecerli, tutarlı bir inanc temelinden yoksunlar" iddiasında bulunurken Hıristiyanlar da (aynı sekilde); "Yahudiler, gecerli, tutarlı bir inanc temelinden yoksunlar" diye iddia ederler; ve her iki taraf da (bu iddialarında) ilahi kelama atıfta bulunurlar! Hatta bilgiden yoksun bulunanlar, onların soylediklerini aynen tekrarlayıp dururlar; ama anlasamadıkları seyler konusunda Kıyamet Gunu aralarında hukum verecek olan Allah´tır
Surah Al-Baqara, Verse 113


وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن مَّنَعَ مَسَٰجِدَ ٱللَّهِ أَن يُذۡكَرَ فِيهَا ٱسۡمُهُۥ وَسَعَىٰ فِي خَرَابِهَآۚ أُوْلَـٰٓئِكَ مَا كَانَ لَهُمۡ أَن يَدۡخُلُوهَآ إِلَّا خَآئِفِينَۚ لَهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَا خِزۡيٞ وَلَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ عَذَابٌ عَظِيمٞ

Allah´ın adının O´nun meclislerinde anılmasına mani olan ve onları tahrip etmek icin calısan kimselerden daha zalim kim olabilir? Iste boylelerinin bu yerlere (Allah) korkusu dısında bir saikle girmeye hakları yoktur! Onlar icin bu dunyada zillet, ahirette ise korkunc bir azap vardır
Surah Al-Baqara, Verse 114


وَلِلَّهِ ٱلۡمَشۡرِقُ وَٱلۡمَغۡرِبُۚ فَأَيۡنَمَا تُوَلُّواْ فَثَمَّ وَجۡهُ ٱللَّهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Dogu da Batı da Allah´ındır: Nereye donerseniz donun Allah´ın yonu orasıdır. Unutmayın ki, Allah rahmet ve kudretinde sınırsızdır, her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 115


وَقَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱللَّهُ وَلَدٗاۗ سُبۡحَٰنَهُۥۖ بَل لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ كُلّٞ لَّهُۥ قَٰنِتُونَ

Bir kısım insanlar da, "Allah kendilerine bir ogul edindi!" iddiasında bulunurlar. (Asla!) O, yaratılmıslara ozgu boyle vasıflardan kesinlikle uzaktır. Goklerde ve yerde ne varsa yalnız O´nundur. Her sey butun varlıgıyla O´nun iradesine tabidir
Surah Al-Baqara, Verse 116


بَدِيعُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۖ وَإِذَا قَضَىٰٓ أَمۡرٗا فَإِنَّمَا يَقُولُ لَهُۥ كُن فَيَكُونُ

Goklerin ve yerin yaratıcısı O´dur; bir seyin olmasını istediginde ona sadece "Ol" der -ve o (sey hemen) oluverir
Surah Al-Baqara, Verse 117


وَقَالَ ٱلَّذِينَ لَا يَعۡلَمُونَ لَوۡلَا يُكَلِّمُنَا ٱللَّهُ أَوۡ تَأۡتِينَآ ءَايَةٞۗ كَذَٰلِكَ قَالَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِم مِّثۡلَ قَوۡلِهِمۡۘ تَشَٰبَهَتۡ قُلُوبُهُمۡۗ قَدۡ بَيَّنَّا ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يُوقِنُونَ

(Yalnız) bilgiden yoksun olanlar: "Allah neden bizimle konusmaz ve neden bize (mucizevi) bir isaret gostermez?" derler. Onlardan once yasamıs olanlar da tıpkı onların dedikleri gibi demislerdi: Kalpleri hep birbirine benziyor. Gercekte Biz, butun isaretleri, yurekten inanıp tasdik etmeye niyetli olanlar icin acık ve anlasılır kıldık
Surah Al-Baqara, Verse 118


إِنَّآ أَرۡسَلۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ بَشِيرٗا وَنَذِيرٗاۖ وَلَا تُسۡـَٔلُ عَنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡجَحِيمِ

Dogrusu Biz seni (ey Peygamber) hakikat ile gonderdik: Bir mujdeleyici ve uyarıcı olarak; yakıcı atese mahkum olanlardan sen sorumlu degilsin
Surah Al-Baqara, Verse 119


وَلَن تَرۡضَىٰ عَنكَ ٱلۡيَهُودُ وَلَا ٱلنَّصَٰرَىٰ حَتَّىٰ تَتَّبِعَ مِلَّتَهُمۡۗ قُلۡ إِنَّ هُدَى ٱللَّهِ هُوَ ٱلۡهُدَىٰۗ وَلَئِنِ ٱتَّبَعۡتَ أَهۡوَآءَهُم بَعۡدَ ٱلَّذِي جَآءَكَ مِنَ ٱلۡعِلۡمِ مَا لَكَ مِنَ ٱللَّهِ مِن وَلِيّٖ وَلَا نَصِيرٍ

Sen onların inanc sistemine uymadıkca ne Yahudiler ne de Hıristiyanlar senden memnun olmayacaklardır. De ki: "Dinleyin! Allah´ın rehberligi tek dogru rehberliktir." Ve dogrusu, sana ilim geldikten sonra onların sapık goruslerini takip etmeye devam edersen ne seni Allah´ın elinden alacak bir kimse bulursun, ne de yardımcı
Surah Al-Baqara, Verse 120


ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَتۡلُونَهُۥ حَقَّ تِلَاوَتِهِۦٓ أُوْلَـٰٓئِكَ يُؤۡمِنُونَ بِهِۦۗ وَمَن يَكۡفُرۡ بِهِۦ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡخَٰسِرُونَ

Kendilerine ilahi kelamı emanet ettiklerimiz (ve) ona geregi gibi uyanlar -iste onlardır (gercekten) iman edenler; hakikati inkara kalkısanlara gelince- iste onlardır asıl kaybedenler
Surah Al-Baqara, Verse 121


يَٰبَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ ٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتِيَ ٱلَّتِيٓ أَنۡعَمۡتُ عَلَيۡكُمۡ وَأَنِّي فَضَّلۡتُكُمۡ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Ey Israilogulları! Size lutfettigim o nimetleri ve sizin diger kavimlere ustun gelmenizi sagladıgım gunleri hatırlayın
Surah Al-Baqara, Verse 122


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا لَّا تَجۡزِي نَفۡسٌ عَن نَّفۡسٖ شَيۡـٔٗا وَلَا يُقۡبَلُ مِنۡهَا عَدۡلٞ وَلَا تَنفَعُهَا شَفَٰعَةٞ وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

Ve hicbir insanın digerine bir yararının olmayacagı, hic birinden fidye kabul edilmeyecegi; sefaatin fayda etmeyecegi ve hic kimseye yardım edilmeyecegi bir Gunu(n gelip catacagını) aklınızdan cıkarmayın
Surah Al-Baqara, Verse 123


۞وَإِذِ ٱبۡتَلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ رَبُّهُۥ بِكَلِمَٰتٖ فَأَتَمَّهُنَّۖ قَالَ إِنِّي جَاعِلُكَ لِلنَّاسِ إِمَامٗاۖ قَالَ وَمِن ذُرِّيَّتِيۖ قَالَ لَا يَنَالُ عَهۡدِي ٱلظَّـٰلِمِينَ

Ve (sunu hatırlayın): Rabbi, Ibrahim´i buyrukları ile sınadıgında ve Ibrahim de bunları yerine getirdiginde O´na: "Seni insanlara onder yapacagım!" demisti. Ibrahim de sormustu: "Benim neslimden de mi (onderler cıkaracaksın)?" (Allah) cevap vermisti: "Benim ahdim zalimleri kapsamaz
Surah Al-Baqara, Verse 124


وَإِذۡ جَعَلۡنَا ٱلۡبَيۡتَ مَثَابَةٗ لِّلنَّاسِ وَأَمۡنٗا وَٱتَّخِذُواْ مِن مَّقَامِ إِبۡرَٰهِـۧمَ مُصَلّٗىۖ وَعَهِدۡنَآ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ أَن طَهِّرَا بَيۡتِيَ لِلطَّآئِفِينَ وَٱلۡعَٰكِفِينَ وَٱلرُّكَّعِ ٱلسُّجُودِ

O zaman Biz Mabed´i insanların tekrar tekrar yonelecegi bir hedef ve bir kutsal sıgınak yapmıstık: Oyleyse Ibrahim icin vaktiyle belirlenen yeri ibadet mahalli edinin. Nitekim Biz, Ibrahim ve Ismail´e emrettik: "Mabedimi, onu tavaf edecekler icin, onun yanında tefekkure dalacaklar icin ve (namazda) ruku ve secde edecekler icin temiz tutun
Surah Al-Baqara, Verse 125


وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّ ٱجۡعَلۡ هَٰذَا بَلَدًا ءَامِنٗا وَٱرۡزُقۡ أَهۡلَهُۥ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ مَنۡ ءَامَنَ مِنۡهُم بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۚ قَالَ وَمَن كَفَرَ فَأُمَتِّعُهُۥ قَلِيلٗا ثُمَّ أَضۡطَرُّهُۥٓ إِلَىٰ عَذَابِ ٱلنَّارِۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ

Ve Ibrahim: "Ey Rabbim!" diye yalvardı, "Burayı emin bir bolge yap ve halkından Allah´a ve Ahiret Gunu´ne iman edenlere bereketli rızıklar bagısla." (Allah): "Her kim hakikati inkar ederse, onun kısa bir sure zevk u sefa icinde yasamasına izin veririm -ama sonunda onu atesin azabına surerim; ne kotu bir duraktır o!" diye cevap verdi
Surah Al-Baqara, Verse 126


وَإِذۡ يَرۡفَعُ إِبۡرَٰهِـۧمُ ٱلۡقَوَاعِدَ مِنَ ٱلۡبَيۡتِ وَإِسۡمَٰعِيلُ رَبَّنَا تَقَبَّلۡ مِنَّآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Ibrahim ve Ismail Mabed´in temellerini yukseltirken yalvardılar: "Ey Rabbimiz! Bunu kabul et; Sensin her seyi bilen, her seyi duyan
Surah Al-Baqara, Verse 127


رَبَّنَا وَٱجۡعَلۡنَا مُسۡلِمَيۡنِ لَكَ وَمِن ذُرِّيَّتِنَآ أُمَّةٗ مُّسۡلِمَةٗ لَّكَ وَأَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبۡ عَلَيۡنَآۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Ey Rabbimiz, bizi Sana teslim olanlardan kıl ve bizim soyumuzdan Sana teslim olacak bir topluluk cıkar, bize ibadet yollarını goster ve tevbemizi kabul et: Suphesiz yalnız Sensin tevbeleri kabul eden, rahmet dagıtan
Surah Al-Baqara, Verse 128


رَبَّنَا وَٱبۡعَثۡ فِيهِمۡ رَسُولٗا مِّنۡهُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَيُزَكِّيهِمۡۖ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡحَكِيمُ

Ey Rabbimiz! Soyumuz icinden onlara Senin mesajlarını iletecek, vahyi ve hikmeti ogretecek ve onları arındırıp temiz kılacak bir elci cıkar: Cunku yalnız Sensin kudret ve hikmet sahibi
Surah Al-Baqara, Verse 129


وَمَن يَرۡغَبُ عَن مِّلَّةِ إِبۡرَٰهِـۧمَ إِلَّا مَن سَفِهَ نَفۡسَهُۥۚ وَلَقَدِ ٱصۡطَفَيۡنَٰهُ فِي ٱلدُّنۡيَاۖ وَإِنَّهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ لَمِنَ ٱلصَّـٰلِحِينَ

Ve dusunme melekeleri dumura ugramıs olanlar dısında kim, bu dunyada gercekten yucelttigimiz ve suphesiz ahirette de durust ve erdemliler arasında yer alacak olan Ibrahim´in inanc sistemini terk etmek ister
Surah Al-Baqara, Verse 130


إِذۡ قَالَ لَهُۥ رَبُّهُۥٓ أَسۡلِمۡۖ قَالَ أَسۡلَمۡتُ لِرَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

Rabbi, O´na: "Bana teslim ol!" dediginde; "(Sana), butun alemlerin Rabbine teslim oldum!" diye cevap verdi
Surah Al-Baqara, Verse 131


وَوَصَّىٰ بِهَآ إِبۡرَٰهِـۧمُ بَنِيهِ وَيَعۡقُوبُ يَٰبَنِيَّ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصۡطَفَىٰ لَكُمُ ٱلدِّينَ فَلَا تَمُوتُنَّ إِلَّا وَأَنتُم مُّسۡلِمُونَ

Ve Ibrahim cocuklarına bunu aynen vasiyet etti; Yakup da (boyle yaptı): "Evlatlarım! Bakın, Allah size en saf ve temiz inancı bahsetti; oyleyse O´na teslim olmadan olumun sizi alt etmesine izin vermeyin
Surah Al-Baqara, Verse 132


أَمۡ كُنتُمۡ شُهَدَآءَ إِذۡ حَضَرَ يَعۡقُوبَ ٱلۡمَوۡتُ إِذۡ قَالَ لِبَنِيهِ مَا تَعۡبُدُونَ مِنۢ بَعۡدِيۖ قَالُواْ نَعۡبُدُ إِلَٰهَكَ وَإِلَٰهَ ءَابَآئِكَ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ إِلَٰهٗا وَٰحِدٗا وَنَحۡنُ لَهُۥ مُسۡلِمُونَ

Evet, siz, (ey Israilogulları) Yakub´un, son nefesini vermeye yaklasırken ogullarına: "Ben gittikten sonra siz kime kulluk edeceksiniz? diye seslendigine sahitsiniz. Onlar: "Senin tanrına, ataların Ibrahim, Ismail ve Ishak´ın tanrısına, O Tek Tanrıya kulluk edecek ve O´na teslim olacagız!" diye cevap verdiler
Surah Al-Baqara, Verse 133


تِلۡكَ أُمَّةٞ قَدۡ خَلَتۡۖ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَلَكُم مَّا كَسَبۡتُمۡۖ وَلَا تُسۡـَٔلُونَ عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Simdi o toplumlar gecip gittiler; onların kazandıkları kendilerine yazılacak, sizin kazandıklarınız ise size; ve siz, onların yaptıklarından oturu yargılanacak degilsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 134


وَقَالُواْ كُونُواْ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰ تَهۡتَدُواْۗ قُلۡ بَلۡ مِلَّةَ إِبۡرَٰهِـۧمَ حَنِيفٗاۖ وَمَا كَانَ مِنَ ٱلۡمُشۡرِكِينَ

Onlar: "Yahudi ve Hıristiyan olun ki dogru yolu bulasınız" derler. De ki: "Hayır, (bizimki) batıl olan her seyden yuz ceviren ve Allah´tan baskasına ilahlık yakıstıranlardan olmayan Ibrahim´in inanc sistemi(dir)
Surah Al-Baqara, Verse 135


قُولُوٓاْ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيۡنَا وَمَآ أُنزِلَ إِلَىٰٓ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطِ وَمَآ أُوتِيَ مُوسَىٰ وَعِيسَىٰ وَمَآ أُوتِيَ ٱلنَّبِيُّونَ مِن رَّبِّهِمۡ لَا نُفَرِّقُ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّنۡهُمۡ وَنَحۡنُ لَهُۥ مُسۡلِمُونَ

Deyin ki: "Biz Allah´a inanırız; ve bize indirilene ve Ibrahim´e, Ismail´e, Ishak´a, Yakub´a ve onların soyundan gelenlere indirilene; ve Musa´ya, Isa´ya ve Rableri tarafından (diger) tum peygamberlere tevdi edilmis olana (inanırız); onların arasında hicbir ayrım yapmayız. Ve biz O´na teslim olanlarız
Surah Al-Baqara, Verse 136


فَإِنۡ ءَامَنُواْ بِمِثۡلِ مَآ ءَامَنتُم بِهِۦ فَقَدِ ٱهۡتَدَواْۖ وَّإِن تَوَلَّوۡاْ فَإِنَّمَا هُمۡ فِي شِقَاقٖۖ فَسَيَكۡفِيكَهُمُ ٱللَّهُۚ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Eger (otekiler de) sizin inandıgınız gibi inanırlarsa suphesiz dogru yolu bulmus olurlar; yuz cevirirlerse de derin bir cıkmaza saplanmıs olurlar, ama Allah seni bundan korumaktadır. Zira yalnız O´dur her seyi isiten, her seyi bilen
Surah Al-Baqara, Verse 137


صِبۡغَةَ ٱللَّهِ وَمَنۡ أَحۡسَنُ مِنَ ٱللَّهِ صِبۡغَةٗۖ وَنَحۡنُ لَهُۥ عَٰبِدُونَ

(De ki: "Hayatımız) Allah´ın rengi (ile renklenir!) Kim (hayata) Allah´tan daha guzel renk verebilir, eger gercekten O´na kulluk ediyorsak
Surah Al-Baqara, Verse 138


قُلۡ أَتُحَآجُّونَنَا فِي ٱللَّهِ وَهُوَ رَبُّنَا وَرَبُّكُمۡ وَلَنَآ أَعۡمَٰلُنَا وَلَكُمۡ أَعۡمَٰلُكُمۡ وَنَحۡنُ لَهُۥ مُخۡلِصُونَ

(Yahudi ve Hıristiyanlara) de ki: "Allah hakkında bizimle tartısıyor musunuz? Nasıl olur? O, bizim gibi sizin de Rabbinizdir; bizim isimiz bize, sizin isiniz de size aittir; ve biz kendimizi yalnızca O´na adamısızdır
Surah Al-Baqara, Verse 139


أَمۡ تَقُولُونَ إِنَّ إِبۡرَٰهِـۧمَ وَإِسۡمَٰعِيلَ وَإِسۡحَٰقَ وَيَعۡقُوبَ وَٱلۡأَسۡبَاطَ كَانُواْ هُودًا أَوۡ نَصَٰرَىٰۗ قُلۡ ءَأَنتُمۡ أَعۡلَمُ أَمِ ٱللَّهُۗ وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّن كَتَمَ شَهَٰدَةً عِندَهُۥ مِنَ ٱللَّهِۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Ibrahim´in, Ismail´in, Ishak´ın, Yakub´un ve onların soyundan gelenlerin ´Yahudi´ yahut ´Hıristiyan´ olduklarını mı iddia ediyorsunuz?" De ki: "Allah´tan iyi mi biliyorsunuz? Allah tarafından kendilerine verilen bir delili ortbas edenden daha zalim kim olabilir? Ama Allah yaptıklarınızdan gafil degildir
Surah Al-Baqara, Verse 140


تِلۡكَ أُمَّةٞ قَدۡ خَلَتۡۖ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَلَكُم مَّا كَسَبۡتُمۡۖ وَلَا تُسۡـَٔلُونَ عَمَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Simdi o toplumlar gelip gectiler; onların kazandıkları onlara yazılacak, sizin kazandıklarınız ise size. Ve siz onların yaptıklarından oturu yargılanacak degilsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 141


۞سَيَقُولُ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَ ٱلنَّاسِ مَا وَلَّىٰهُمۡ عَن قِبۡلَتِهِمُ ٱلَّتِي كَانُواْ عَلَيۡهَاۚ قُل لِّلَّهِ ٱلۡمَشۡرِقُ وَٱلۡمَغۡرِبُۚ يَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ

Insanlar arasındaki dar kafalı dusunceler, "Simdiye kadar uydukları kıbleden onları vazgeciren nedir?" diyecekler. De ki: "Dogu da Batı da Allah´ındır; O, diledigini dogru yola iletir
Surah Al-Baqara, Verse 142


وَكَذَٰلِكَ جَعَلۡنَٰكُمۡ أُمَّةٗ وَسَطٗا لِّتَكُونُواْ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ وَيَكُونَ ٱلرَّسُولُ عَلَيۡكُمۡ شَهِيدٗاۗ وَمَا جَعَلۡنَا ٱلۡقِبۡلَةَ ٱلَّتِي كُنتَ عَلَيۡهَآ إِلَّا لِنَعۡلَمَ مَن يَتَّبِعُ ٱلرَّسُولَ مِمَّن يَنقَلِبُ عَلَىٰ عَقِبَيۡهِۚ وَإِن كَانَتۡ لَكَبِيرَةً إِلَّا عَلَى ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُۗ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَٰنَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِٱلنَّاسِ لَرَءُوفٞ رَّحِيمٞ

Ve boylece sizin dengeli ve olculu bir toplum olmanızı istedik ki (hayatınızla) tum insanlıgın huzurunda hakikatin sahitleri olmanız ve Elci de sizin huzurunuzda ona sahitlik yapsın. Ve Elci´ye uyanlar ile okceleri uzerinde gerisin geri donenler arasında acık bir ayrım yapabilmek amacıyla senin, (ey Peygamber) daha once yoneldigin hedefi (bu topluluk icin) kıble olarak tayin ettik: Suphesiz bu, Allah´ın dogru yola ulastırdıgı kisilerden baska herkes icin zor bir sınavdı. Allah sizin inancınızı kesinlikle goz ardı etmeyecektir; zira, unutmayın ki, Allah insana karsı en sefkatli olandır, rahmet kaynagıdır
Surah Al-Baqara, Verse 143


قَدۡ نَرَىٰ تَقَلُّبَ وَجۡهِكَ فِي ٱلسَّمَآءِۖ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبۡلَةٗ تَرۡضَىٰهَاۚ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَحَيۡثُ مَا كُنتُمۡ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ شَطۡرَهُۥۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ لَيَعۡلَمُونَ أَنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا يَعۡمَلُونَ

Biz, (ey Peygamber) senin sık sık yuzunu (bir kılavuz arayısı icinde) goge cevirdigini goruyoruz: ve simdi seni tam tatmin edecek bir kıbleye donduruyoruz. Artık yuzunu Mescid-i Haram´a cevir; ve siz, hepiniz, nerede olursanız olun, yuzunuzu (namaz esnasında) o yone dondurun. Dogrusu, daha once kendilerine vahiy tevdi edilmis olanlar, bu emrin Rablerinden gelen bir hakikat oldugunu cok iyi bilirler; ve Allah onların yaptıklarından habersiz degildir
Surah Al-Baqara, Verse 144


وَلَئِنۡ أَتَيۡتَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ بِكُلِّ ءَايَةٖ مَّا تَبِعُواْ قِبۡلَتَكَۚ وَمَآ أَنتَ بِتَابِعٖ قِبۡلَتَهُمۡۚ وَمَا بَعۡضُهُم بِتَابِعٖ قِبۡلَةَ بَعۡضٖۚ وَلَئِنِ ٱتَّبَعۡتَ أَهۡوَآءَهُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَكَ مِنَ ٱلۡعِلۡمِ إِنَّكَ إِذٗا لَّمِنَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Ama daha once kendilerine vahiy tevdi edilmis olanların onune butun delilleri koymus olsaydın bile senin kıblene yonelmezlerdi; ne sen onların kıblelerine yonelirsin, ne de onlar birbirlerinin kıblelerine yonelirler. Ve eger sana ilim geldikten sonra onların asılsız goruslerine uysaydın muhakkak ki zalimlerden olurdun
Surah Al-Baqara, Verse 145


ٱلَّذِينَ ءَاتَيۡنَٰهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ يَعۡرِفُونَهُۥ كَمَا يَعۡرِفُونَ أَبۡنَآءَهُمۡۖ وَإِنَّ فَرِيقٗا مِّنۡهُمۡ لَيَكۡتُمُونَ ٱلۡحَقَّ وَهُمۡ يَعۡلَمُونَ

Daha once kendilerine vahiy verdiklerimiz, onu kendi cocuklarını tanıdıkları gibi tanırlar: Ancak bilin ki, onların bazısı hakikati bile bile ortbas eder
Surah Al-Baqara, Verse 146


ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡمُمۡتَرِينَ

Rablerinden gelen hakikati! O halde sen, suphe edenlerden olma
Surah Al-Baqara, Verse 147


وَلِكُلّٖ وِجۡهَةٌ هُوَ مُوَلِّيهَاۖ فَٱسۡتَبِقُواْ ٱلۡخَيۡرَٰتِۚ أَيۡنَ مَا تَكُونُواْ يَأۡتِ بِكُمُ ٱللَّهُ جَمِيعًاۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Cunku her topluluk, merkezinde O´nun, (Allah´ın) bulundugu kendisine ait bir istikamete yoneltir. Oyleyse, iyi ve guzel islerde yarısın. Nerede olursanız olun Allah sizi kendi katında toplayacaktır: cunku, Allah her seye kadirdir
Surah Al-Baqara, Verse 148


وَمِنۡ حَيۡثُ خَرَجۡتَ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۖ وَإِنَّهُۥ لَلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا تَعۡمَلُونَ

Boylece, nereden gelirseniz gelin, (namazda) yuzunuzu Mescid-i Haram´a dogru cevirin. Bilin ki bu (emir) Rabbinizden gelen bir hakikattir; ve Allah, yaptıklarınızdan habersiz degildir
Surah Al-Baqara, Verse 149


وَمِنۡ حَيۡثُ خَرَجۡتَ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَحَيۡثُ مَا كُنتُمۡ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ شَطۡرَهُۥ لِئَلَّا يَكُونَ لِلنَّاسِ عَلَيۡكُمۡ حُجَّةٌ إِلَّا ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ مِنۡهُمۡ فَلَا تَخۡشَوۡهُمۡ وَٱخۡشَوۡنِي وَلِأُتِمَّ نِعۡمَتِي عَلَيۡكُمۡ وَلَعَلَّكُمۡ تَهۡتَدُونَ

O halde, nereden gelirseniz gelin, (namazda) yuzunuzu Mescid-i Haram´a cevirin ve nerede olursanız olun yuzunuzu ona cevirin ki, zulum yapmaya sartlanmıs olmadıkca insanların size karsı hicbir bahaneleri kalmasın. Onlardan korkmayın, Ben´den korkun. (Bana itaat edin) ki, size olan nimetimi tamamlayayım ve boylece siz de dogru yolu bulabilesiniz
Surah Al-Baqara, Verse 150


كَمَآ أَرۡسَلۡنَا فِيكُمۡ رَسُولٗا مِّنكُمۡ يَتۡلُواْ عَلَيۡكُمۡ ءَايَٰتِنَا وَيُزَكِّيكُمۡ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَيُعَلِّمُكُم مَّا لَمۡ تَكُونُواْ تَعۡلَمُونَ

Nitekim size, mesajlarımı iletmesi, sizi arındırması, vahiy ve hikmeti bildirmesi ve bilmediklerinizi ogretmesi icin icinizden bir elci gonderdik
Surah Al-Baqara, Verse 151


فَٱذۡكُرُونِيٓ أَذۡكُرۡكُمۡ وَٱشۡكُرُواْ لِي وَلَا تَكۡفُرُونِ

Oyleyse Beni anın ki, Ben de sizi anayım; Bana sukredin ve Beni inkar etmeyin
Surah Al-Baqara, Verse 152


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱسۡتَعِينُواْ بِٱلصَّبۡرِ وَٱلصَّلَوٰةِۚ إِنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلصَّـٰبِرِينَ

Siz ey imana ermis olanlar! Sarsılmaz bir sabır ve namaz ile yardım arayın; zira, unutmayın, Allah zorluklara karsı sabredenlerle birliktedir
Surah Al-Baqara, Verse 153


وَلَا تَقُولُواْ لِمَن يُقۡتَلُ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ أَمۡوَٰتُۢۚ بَلۡ أَحۡيَآءٞ وَلَٰكِن لَّا تَشۡعُرُونَ

Allah yolunda oldurulenlere "olu" demeyin: Hayır, onlar yasıyor, ama siz farkında degilsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 154


وَلَنَبۡلُوَنَّكُم بِشَيۡءٖ مِّنَ ٱلۡخَوۡفِ وَٱلۡجُوعِ وَنَقۡصٖ مِّنَ ٱلۡأَمۡوَٰلِ وَٱلۡأَنفُسِ وَٱلثَّمَرَٰتِۗ وَبَشِّرِ ٱلصَّـٰبِرِينَ

Muhakkak ki, olum tehlikesiyle ve aclıkla, dunya malının, canın ve (alın teri) urunlerinin kaybı ile sizi sınayacagız. Ama zorluklara karsı sabredenlere iyi haberler mujdele
Surah Al-Baqara, Verse 155


ٱلَّذِينَ إِذَآ أَصَٰبَتۡهُم مُّصِيبَةٞ قَالُوٓاْ إِنَّا لِلَّهِ وَإِنَّآ إِلَيۡهِ رَٰجِعُونَ

Ki, onların basına bir musibet gelince, "Dogrusu biz Allah´a aidiz ve muhakkak O´na donecegiz!" derler
Surah Al-Baqara, Verse 156


أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَيۡهِمۡ صَلَوَٰتٞ مِّن رَّبِّهِمۡ وَرَحۡمَةٞۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُهۡتَدُونَ

Iste Rablerinin nimetleri ve lutfu onlar icindir ve dogru yol uzerinde olanlar iste onlardır
Surah Al-Baqara, Verse 157


۞إِنَّ ٱلصَّفَا وَٱلۡمَرۡوَةَ مِن شَعَآئِرِ ٱللَّهِۖ فَمَنۡ حَجَّ ٱلۡبَيۡتَ أَوِ ٱعۡتَمَرَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِ أَن يَطَّوَّفَ بِهِمَاۚ وَمَن تَطَوَّعَ خَيۡرٗا فَإِنَّ ٱللَّهَ شَاكِرٌ عَلِيمٌ

(O halde) unutmayın, Safa ve Merve, Allah tarafından konulmus sembollerdendir; boylece hac veya umre icin Mabede gelen birinin bu ikisi arasında gidip gelmesinde bir mahzur yoktur. Zira, eger kisi, yapılması gerekenden daha cok iyilik yaparsa bilsin ki Allah, sukre bol karsılık verendir, her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 158


إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكۡتُمُونَ مَآ أَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَٱلۡهُدَىٰ مِنۢ بَعۡدِ مَا بَيَّنَّـٰهُ لِلنَّاسِ فِي ٱلۡكِتَٰبِ أُوْلَـٰٓئِكَ يَلۡعَنُهُمُ ٱللَّهُ وَيَلۡعَنُهُمُ ٱللَّـٰعِنُونَ

Bakın, katımızdan indirdigimiz hakikatin ve rehberligin delilini ilahi kelam aracılıgıyla insanlıgın onune koyduktan sonra onu gizleyip ortbas edenlere gelince: Iste onlardır Allah´ın lanet edecegi ve onlardır yargılama yetenegine sahip herkesin de lanet yagdıracagı
Surah Al-Baqara, Verse 159


إِلَّا ٱلَّذِينَ تَابُواْ وَأَصۡلَحُواْ وَبَيَّنُواْ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَتُوبُ عَلَيۡهِمۡ وَأَنَا ٱلتَّوَّابُ ٱلرَّحِيمُ

Ancak, tevbe edenler, kendilerini duzeltenler ve (teblig edilen) hakikati duyuranlar bunun dısındadır: Onların tevbesini kabul edecegim; zira yalnız Benim tevbeleri kabul eden, rahmet dagıtan
Surah Al-Baqara, Verse 160


إِنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَمَاتُواْ وَهُمۡ كُفَّارٌ أُوْلَـٰٓئِكَ عَلَيۡهِمۡ لَعۡنَةُ ٱللَّهِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ وَٱلنَّاسِ أَجۡمَعِينَ

Hakikati inkara sartlanmıs olanlara ve hakikat inkarcıları olarak olenlere gelince: Onların cezası, Allah´ın, meleklerin ve tum (durust ve erdemli) insanların lanetine ugramalarıdır
Surah Al-Baqara, Verse 161


خَٰلِدِينَ فِيهَا لَا يُخَفَّفُ عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابُ وَلَا هُمۡ يُنظَرُونَ

Onlar bu halde kalacaklar; (ve) ne azapları hafifletilecek, ne de soluk almalarına imkan verilecek
Surah Al-Baqara, Verse 162


وَإِلَٰهُكُمۡ إِلَٰهٞ وَٰحِدٞۖ لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلرَّحۡمَٰنُ ٱلرَّحِيمُ

Ve sizin tanrınız, Tek Tanrı´dır; O´ndan baska tanrı yoktur; Rahmandır, Rahimdir
Surah Al-Baqara, Verse 163


إِنَّ فِي خَلۡقِ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَٱخۡتِلَٰفِ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ وَٱلۡفُلۡكِ ٱلَّتِي تَجۡرِي فِي ٱلۡبَحۡرِ بِمَا يَنفَعُ ٱلنَّاسَ وَمَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مِن مَّآءٖ فَأَحۡيَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَا وَبَثَّ فِيهَا مِن كُلِّ دَآبَّةٖ وَتَصۡرِيفِ ٱلرِّيَٰحِ وَٱلسَّحَابِ ٱلۡمُسَخَّرِ بَيۡنَ ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَعۡقِلُونَ

Kuskusuz, goklerin ve yerin yaratılısında, gece ile gunduzun birbirini takip edisinde; insanlara faydalı yuklerle denizlerde seyreden gemilerde; Allah´ın gokten indirerek onunla olu topraga can verdigi ve her cesit canlının cogalmasını sagladıgı yagmurlarda; ruzgarların (yonunun) degismesinde ve gokle yer arasında kendileri icin tayin edilmis belirli guzergahlarda akan bulutlarda: (butun bunlarda) dusunup, akıllarını kullananlar icin mesajlar vardır
Surah Al-Baqara, Verse 164


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَتَّخِذُ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَندَادٗا يُحِبُّونَهُمۡ كَحُبِّ ٱللَّهِۖ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَشَدُّ حُبّٗا لِّلَّهِۗ وَلَوۡ يَرَى ٱلَّذِينَ ظَلَمُوٓاْ إِذۡ يَرَوۡنَ ٱلۡعَذَابَ أَنَّ ٱلۡقُوَّةَ لِلَّهِ جَمِيعٗا وَأَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعَذَابِ

Ama hala Allah´a rakip gordukleri varlıklara inanmayı tercih eden ve onları (yalnızca) Allah´a ozgu (olması gereken) bir sevgi ile seven insanlar var: Halbuki imana ermis olanlar, Allah´ı baska her seyden daha cok severler. Zulum yapmaya sartlanmıs olanlar, (Kıyamet Gunu) azaba ugratıldıkları zaman gorecekleri gibi, butun kudretin yalnızca Allah´a ait oldugunu ve Allah´ın cezalandırmada ne cetin oldugunu da keske gorselerdi
Surah Al-Baqara, Verse 165


إِذۡ تَبَرَّأَ ٱلَّذِينَ ٱتُّبِعُواْ مِنَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُواْ وَرَأَوُاْ ٱلۡعَذَابَ وَتَقَطَّعَتۡ بِهِمُ ٱلۡأَسۡبَابُ

(O Gun, haksız yere) kutsananlar, kendilerine tabi olanları tanımazlıktan gelecekler ve onlara tabi olanlar, butun umitleri paramparca olmus bir sekilde (kendilerini bekleyen) azabı cekeceklerdir
Surah Al-Baqara, Verse 166


وَقَالَ ٱلَّذِينَ ٱتَّبَعُواْ لَوۡ أَنَّ لَنَا كَرَّةٗ فَنَتَبَرَّأَ مِنۡهُمۡ كَمَا تَبَرَّءُواْ مِنَّاۗ كَذَٰلِكَ يُرِيهِمُ ٱللَّهُ أَعۡمَٰلَهُمۡ حَسَرَٰتٍ عَلَيۡهِمۡۖ وَمَا هُم بِخَٰرِجِينَ مِنَ ٱلنَّارِ

Ve o tabi olanlar, "(Hayatta) ikinci bir fırsat yakalasaydık da onların bizi tanımazlıktan geldigi gibi biz de onları gormezden gelip reddetseydik!" diyecekler. Boylece, Allah yapıp ettiklerini onlara acı bir pismanlık (duygusu) tattırarak gosterecektir; ve onlar atesten cıkarılmayacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 167


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ كُلُواْ مِمَّا فِي ٱلۡأَرۡضِ حَلَٰلٗا طَيِّبٗا وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٌ

Ey Insanlar! Yeryuzunde mesru ve iyi ne varsa ondan nasibinizi alın ve Seytanın izinden gitmeyin: Zira o sizin apacık dusmanınızdır
Surah Al-Baqara, Verse 168


إِنَّمَا يَأۡمُرُكُم بِٱلسُّوٓءِ وَٱلۡفَحۡشَآءِ وَأَن تَقُولُواْ عَلَى ٱللَّهِ مَا لَا تَعۡلَمُونَ

Sizi yalnız kotuluk islemeye, igrenc ve cirkin isler yapmaya ve hakkında bilgi sahibi olmadıgınız seyleri Allah´a isnat etmeye cagırır
Surah Al-Baqara, Verse 169


وَإِذَا قِيلَ لَهُمُ ٱتَّبِعُواْ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ قَالُواْ بَلۡ نَتَّبِعُ مَآ أَلۡفَيۡنَا عَلَيۡهِ ءَابَآءَنَآۚ أَوَلَوۡ كَانَ ءَابَآؤُهُمۡ لَا يَعۡقِلُونَ شَيۡـٔٗا وَلَا يَهۡتَدُونَ

Ama onlara, "Allah´ın indirdigine uyun!" denildiginde bazıları: "Hayır, biz (yalnız) atalarımızdan gordugumuz (inanc ve eylemler)e uyarız!" diye cevap verirler. Ya ataları akıllarını hic kullanmamıs ve hidayetten nasip almamıs iseler
Surah Al-Baqara, Verse 170


وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ كَمَثَلِ ٱلَّذِي يَنۡعِقُ بِمَا لَا يَسۡمَعُ إِلَّا دُعَآءٗ وَنِدَآءٗۚ صُمُّۢ بُكۡمٌ عُمۡيٞ فَهُمۡ لَا يَعۡقِلُونَ

Boylece, hakikati inkara sartlanmıs olanların durumu, cobanın haykırısını isiten ama onu yalnız bir ses ve cagrı seklinde algılayan surunun durumuna benzer. Onlar sagırdırlar, dilsizdirler, kordurler; zira akıllarını kullanmazlar
Surah Al-Baqara, Verse 171


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُلُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا رَزَقۡنَٰكُمۡ وَٱشۡكُرُواْ لِلَّهِ إِن كُنتُمۡ إِيَّاهُ تَعۡبُدُونَ

Ey imana ermis olanlar! Size rızk olarak sagladıgımız iyi seylerden nasiplenin ve Allah´a sukredin, eger gercekten O´na kulluk ediyorsanız
Surah Al-Baqara, Verse 172


إِنَّمَا حَرَّمَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡمَيۡتَةَ وَٱلدَّمَ وَلَحۡمَ ٱلۡخِنزِيرِ وَمَآ أُهِلَّ بِهِۦ لِغَيۡرِ ٱللَّهِۖ فَمَنِ ٱضۡطُرَّ غَيۡرَ بَاغٖ وَلَا عَادٖ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٌ

O, size yalnız lesi, kanı, domuz etini ve uzerinde Allah´ın adından baska bir adın anıldıgı seyi yasakladı. Ama kim onlara mecbur kalırsa -bir arzu ve istah duymamak ve zaruri ihtiyacının ustune cıkmamak sartıyla- gunaha girmis olmaz: cunku, unutmayın, Allah cok bagıslayıcıdır, rahmet kaynagıdır
Surah Al-Baqara, Verse 173


إِنَّ ٱلَّذِينَ يَكۡتُمُونَ مَآ أَنزَلَ ٱللَّهُ مِنَ ٱلۡكِتَٰبِ وَيَشۡتَرُونَ بِهِۦ ثَمَنٗا قَلِيلًا أُوْلَـٰٓئِكَ مَا يَأۡكُلُونَ فِي بُطُونِهِمۡ إِلَّا ٱلنَّارَ وَلَا يُكَلِّمُهُمُ ٱللَّهُ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَلَا يُزَكِّيهِمۡ وَلَهُمۡ عَذَابٌ أَلِيمٌ

Allah´ın indirdigi vahiyden bazı kısımları gizleyenler ve bunu az bir kazanc karsılıgı degistirenlere gelince: onlar karınlarını atesle doldurur. Ve Kıyamet Gunu Allah onlarla ne konusacak, ne de (gunahlarından) onları arındıracaktır; siddetli azap onları beklemektedir
Surah Al-Baqara, Verse 174


أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ ٱشۡتَرَوُاْ ٱلضَّلَٰلَةَ بِٱلۡهُدَىٰ وَٱلۡعَذَابَ بِٱلۡمَغۡفِرَةِۚ فَمَآ أَصۡبَرَهُمۡ عَلَى ٱلنَّارِ

Iste onlar hidayet karsılıgında sapıklıgı ve magfiret karsılıgında azabı satın almıslardır. Oysa atesten ne kadar az korkar gorunuyorlar
Surah Al-Baqara, Verse 175


ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ نَزَّلَ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ ٱخۡتَلَفُواْ فِي ٱلۡكِتَٰبِ لَفِي شِقَاقِۭ بَعِيدٖ

Iste boyle; hakikati ortaya koymak icin ilahi kelamı indiren Allah olduguna gore, ona karsı kendi goruslerini dayatanlar derin bir acmazdadırlar
Surah Al-Baqara, Verse 176


۞لَّيۡسَ ٱلۡبِرَّ أَن تُوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ قِبَلَ ٱلۡمَشۡرِقِ وَٱلۡمَغۡرِبِ وَلَٰكِنَّ ٱلۡبِرَّ مَنۡ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةِ وَٱلۡكِتَٰبِ وَٱلنَّبِيِّـۧنَ وَءَاتَى ٱلۡمَالَ عَلَىٰ حُبِّهِۦ ذَوِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينَ وَٱبۡنَ ٱلسَّبِيلِ وَٱلسَّآئِلِينَ وَفِي ٱلرِّقَابِ وَأَقَامَ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَى ٱلزَّكَوٰةَ وَٱلۡمُوفُونَ بِعَهۡدِهِمۡ إِذَا عَٰهَدُواْۖ وَٱلصَّـٰبِرِينَ فِي ٱلۡبَأۡسَآءِ وَٱلضَّرَّآءِ وَحِينَ ٱلۡبَأۡسِۗ أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ صَدَقُواْۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُتَّقُونَ

Gercekte erdemlilik, yuzunu doguya veya batıya cevirmeniz ile ilgili degildir; ama gercek erdem sahibi, Allah´a, Ahiret Gunu´ne, melekler, vahye ve Peygamberlere inanan, servetini -kendisi icin ne kadar kıymetli olsa da- akrabasına, yetimlere, ihtiyac sahiplerine, yolculara, (yardım) isteyenlere ve insanları kolelikten kurtarmaya harcayan; namazında devamlı ve dikkatli olan ve arındırıcı (mali) yukumlulugunu ifa eden kisidir; ve (gercek erdem sahipleri) soz verdiklerinde sozunu tutan, felaket, zorluk ve sıkıntı anlarında sabredenlerdir. Iste onlardır sadakatlerini gosterenler ve iste onlardır Allah´a karsı sorumluluklarının bilincinde olanlar
Surah Al-Baqara, Verse 177


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِصَاصُ فِي ٱلۡقَتۡلَىۖ ٱلۡحُرُّ بِٱلۡحُرِّ وَٱلۡعَبۡدُ بِٱلۡعَبۡدِ وَٱلۡأُنثَىٰ بِٱلۡأُنثَىٰۚ فَمَنۡ عُفِيَ لَهُۥ مِنۡ أَخِيهِ شَيۡءٞ فَٱتِّبَاعُۢ بِٱلۡمَعۡرُوفِ وَأَدَآءٌ إِلَيۡهِ بِإِحۡسَٰنٖۗ ذَٰلِكَ تَخۡفِيفٞ مِّن رَّبِّكُمۡ وَرَحۡمَةٞۗ فَمَنِ ٱعۡتَدَىٰ بَعۡدَ ذَٰلِكَ فَلَهُۥ عَذَابٌ أَلِيمٞ

Siz, ey imana ermis olanlar! Oldurme (olayların)da adil karsılık (kısas) size farz kılındı: Hur icin hur, kole icin kole ve kadın icin kadın. Ve eger kardesi tarafından suclu kimse (nin sucunun bir bolumunu) bagıslanmıssa, bu (bagıs) uygun sekilde tatbik edilmeli ve kardesine tazminatı guzellikle odenmelidir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Buna ragmen hak ve adalet sınırlarını bilerek ve isteyerek ihlal eden icin siddetli azap vardır
Surah Al-Baqara, Verse 178


وَلَكُمۡ فِي ٱلۡقِصَاصِ حَيَوٰةٞ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Cunku, ey derin kavrayıs sahipleri, adil karsılık ((kısas) yasası)nda sizin icin hayat vardır, boylece belki Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 179


كُتِبَ عَلَيۡكُمۡ إِذَا حَضَرَ أَحَدَكُمُ ٱلۡمَوۡتُ إِن تَرَكَ خَيۡرًا ٱلۡوَصِيَّةُ لِلۡوَٰلِدَيۡنِ وَٱلۡأَقۡرَبِينَ بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُتَّقِينَ

Herhangi birinize olum yaklastıgında, eger arkasında yeterli bir servet bırakıyorsa, ebeveynine ve (diger) yakın akrabalarına uygun sekilde vasiyette bulunmak size farz kılındı: Bu, Allah´a karsı sorumluluk bilincini duyanlar icin bir yukumluluktur
Surah Al-Baqara, Verse 180


فَمَنۢ بَدَّلَهُۥ بَعۡدَ مَا سَمِعَهُۥ فَإِنَّمَآ إِثۡمُهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ يُبَدِّلُونَهُۥٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Ve kim, ogrendikten sonra boyle bir hukmu degistirirse, boyle davranmanın gunahı, yalnızca onu degistirenedir. Dogrusu Allah, her seyi isitendir, her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 181


فَمَنۡ خَافَ مِن مُّوصٖ جَنَفًا أَوۡ إِثۡمٗا فَأَصۡلَحَ بَيۡنَهُمۡ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Ama her kim, vasiyet edenin bir hata yaptıgından veya (bilerek) bir kusur islediginden endise eder ve bunun uzerine mirascılar arasında bir uzlasma saglanırsa (bu nedenle) kendisine bir gunah terettub etmez. Dogrusu Allah cok affedicidir, rahmet kaynagıdır
Surah Al-Baqara, Verse 182


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَتَّقُونَ

Siz ey imana ermis olanlar! Oruc, sizden oncekilere farz kılındıgı gibi size de farz kılındı, ki Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincine varasınız
Surah Al-Baqara, Verse 183


أَيَّامٗا مَّعۡدُودَٰتٖۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوۡ عَلَىٰ سَفَرٖ فَعِدَّةٞ مِّنۡ أَيَّامٍ أُخَرَۚ وَعَلَى ٱلَّذِينَ يُطِيقُونَهُۥ فِدۡيَةٞ طَعَامُ مِسۡكِينٖۖ فَمَن تَطَوَّعَ خَيۡرٗا فَهُوَ خَيۡرٞ لَّهُۥۚ وَأَن تَصُومُواْ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Sayılı gunlerde (oruc). Ancak sizden kim, hasta veya seyahatte olursa diger zamanlarda (aynı gun sayısı kadar oruc tutmalıdır); ve (bu gibi hallerde) gucu yetenlere bir muhtacı doyurarak fidye vermek, bir yukumluluktur. Her kim, yapmaya yukumlu oldugundan daha fazla iyilik yaparsa kendisine iyilik yapmıs olur; zira oruc tutmak kendinize iyilik yapmaktır -keske bunu bilseydiniz
Surah Al-Baqara, Verse 184


شَهۡرُ رَمَضَانَ ٱلَّذِيٓ أُنزِلَ فِيهِ ٱلۡقُرۡءَانُ هُدٗى لِّلنَّاسِ وَبَيِّنَٰتٖ مِّنَ ٱلۡهُدَىٰ وَٱلۡفُرۡقَانِۚ فَمَن شَهِدَ مِنكُمُ ٱلشَّهۡرَ فَلۡيَصُمۡهُۖ وَمَن كَانَ مَرِيضًا أَوۡ عَلَىٰ سَفَرٖ فَعِدَّةٞ مِّنۡ أَيَّامٍ أُخَرَۗ يُرِيدُ ٱللَّهُ بِكُمُ ٱلۡيُسۡرَ وَلَا يُرِيدُ بِكُمُ ٱلۡعُسۡرَ وَلِتُكۡمِلُواْ ٱلۡعِدَّةَ وَلِتُكَبِّرُواْ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا هَدَىٰكُمۡ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

Kur´an, insanogluna bir rehber, bu rehberligin apacık bir delili ve dogruyu yanlıstan ayırt edici bir olcu olarak (ilk defa) bu Ramazan Ayında indirilmistir. Bundan dolayı, sizden kim bu aya erisirse onu bastan basa tutsun. Ancak hasta veya seyahatte olan, baska gunlerde (aynı sayıda oruc tutsun). Allah sizin icin kolaylık diler, zorluk cekmenizi istemez; ama (belirlenen gunlerin) sayısını tamamlamanızı ve size dogru yolu gosterdiginden dolayı Allah´ı yuceltmenizi ve (O´na) sukretmenizi (ister)
Surah Al-Baqara, Verse 185


وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌۖ أُجِيبُ دَعۡوَةَ ٱلدَّاعِ إِذَا دَعَانِۖ فَلۡيَسۡتَجِيبُواْ لِي وَلۡيُؤۡمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمۡ يَرۡشُدُونَ

Eger kullarım sana Benim hakkımda sorular sorarsa -(bilsinler ki) Ben cok yakınım; dua edenin yakarıslarına her zaman karsılık veririm; oyleyse onlar da Bana karsılık versinler ve Bana inansınlar ki dogru yolu bulabilsinler
Surah Al-Baqara, Verse 186


أُحِلَّ لَكُمۡ لَيۡلَةَ ٱلصِّيَامِ ٱلرَّفَثُ إِلَىٰ نِسَآئِكُمۡۚ هُنَّ لِبَاسٞ لَّكُمۡ وَأَنتُمۡ لِبَاسٞ لَّهُنَّۗ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمۡ كُنتُمۡ تَخۡتَانُونَ أَنفُسَكُمۡ فَتَابَ عَلَيۡكُمۡ وَعَفَا عَنكُمۡۖ فَٱلۡـَٰٔنَ بَٰشِرُوهُنَّ وَٱبۡتَغُواْ مَا كَتَبَ ٱللَّهُ لَكُمۡۚ وَكُلُواْ وَٱشۡرَبُواْ حَتَّىٰ يَتَبَيَّنَ لَكُمُ ٱلۡخَيۡطُ ٱلۡأَبۡيَضُ مِنَ ٱلۡخَيۡطِ ٱلۡأَسۡوَدِ مِنَ ٱلۡفَجۡرِۖ ثُمَّ أَتِمُّواْ ٱلصِّيَامَ إِلَى ٱلَّيۡلِۚ وَلَا تُبَٰشِرُوهُنَّ وَأَنتُمۡ عَٰكِفُونَ فِي ٱلۡمَسَٰجِدِۗ تِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَقۡرَبُوهَاۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَّقُونَ

(Gunduz) tutulan oructan sonraki gece boyunca kadınlarınıza yaklasmanız helaldir: onlar sizin icin bir elbise gibidirler ve siz de onlar icin bir elbise gibisiniz. Allah bu konuda kendinizi sıkıntıya sokacagınızı bilir; bu yuzden O size magfiret ile yonelmis ve bu zorlugu uzerinizden kaldırmıstır. Simdi oyleyse onlara yaklasabilir ve Allah´ın sizin icin uygun gordugunden yararlanabilirsiniz ve gecenin karanlıgından tan yerinin aydınlıgı fark edilinceye kadar yiyip icebilirsiniz. Sonra gece cokunceye kadar oruca devam edersiniz. Ama mescitlerde itikafta iken kadınlara yaklasmayın. Bunlar Allah´ın koydugu sınırlardır: O halde bu sınırları ihlal etmeyin: (iste) boylece Allah mesajlarını insanlara acıklıyor ki, O´na karsı sorumluluklarının bilincinde olabilsinler
Surah Al-Baqara, Verse 187


وَلَا تَأۡكُلُوٓاْ أَمۡوَٰلَكُم بَيۡنَكُم بِٱلۡبَٰطِلِ وَتُدۡلُواْ بِهَآ إِلَى ٱلۡحُكَّامِ لِتَأۡكُلُواْ فَرِيقٗا مِّنۡ أَمۡوَٰلِ ٱلنَّاسِ بِٱلۡإِثۡمِ وَأَنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Birbirinizin mallarını haksız sekilde yiyip tuketmeyin ve baskalarına ait mesru mallardan hicbirini bilerek haksızlıkla tuketmek icin hukuki hilelere basvurmayın
Surah Al-Baqara, Verse 188


۞يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡأَهِلَّةِۖ قُلۡ هِيَ مَوَٰقِيتُ لِلنَّاسِ وَٱلۡحَجِّۗ وَلَيۡسَ ٱلۡبِرُّ بِأَن تَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِن ظُهُورِهَا وَلَٰكِنَّ ٱلۡبِرَّ مَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَأۡتُواْ ٱلۡبُيُوتَ مِنۡ أَبۡوَٰبِهَاۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ لَعَلَّكُمۡ تُفۡلِحُونَ

Sana ayın evrelerini soruyorlar. De ki: "Onlar, haccın ve insanların (oteki faaliyetlerinin) vaktini gosterir." Ote yandan erdemlilik, (zannedildigi gibi) evlere arkalardan girmeniz degildir; ama gercek erdem sahibi, Allah´a karsı sorumluluk bilinci duyandır. O halde evlere kapılarından girin ve Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun ki gercek mutluluga erisebilesiniz
Surah Al-Baqara, Verse 189


وَقَٰتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ ٱلَّذِينَ يُقَٰتِلُونَكُمۡ وَلَا تَعۡتَدُوٓاْۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلۡمُعۡتَدِينَ

Size savas acanlara karsı Allah yolunda savasın, ama (amacınızı asıp) saldırganlık yapmayın; dogrusu Allah saldırganları sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 190


وَٱقۡتُلُوهُمۡ حَيۡثُ ثَقِفۡتُمُوهُمۡ وَأَخۡرِجُوهُم مِّنۡ حَيۡثُ أَخۡرَجُوكُمۡۚ وَٱلۡفِتۡنَةُ أَشَدُّ مِنَ ٱلۡقَتۡلِۚ وَلَا تُقَٰتِلُوهُمۡ عِندَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ حَتَّىٰ يُقَٰتِلُوكُمۡ فِيهِۖ فَإِن قَٰتَلُوكُمۡ فَٱقۡتُلُوهُمۡۗ كَذَٰلِكَ جَزَآءُ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Onları karsılastıgınız her yerde oldurun ve sizi surdukleri yerden siz de onları surun, zaten zulum ve baskı, oldurmekten daha kotudur. Onlar size savas acmadıkca Mescid-i Haram civarında onlarla savasmayın; ama eger sizinle savasırlarsa onları oldurun; hakikati inkar edenlerin cezası boyle verilecektir
Surah Al-Baqara, Verse 191


فَإِنِ ٱنتَهَوۡاْ فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Ancak vazgecerlerse (siz de bırakın), unutmayın ki Allah cok affedicidir, rahmet kaynagıdır
Surah Al-Baqara, Verse 192


وَقَٰتِلُوهُمۡ حَتَّىٰ لَا تَكُونَ فِتۡنَةٞ وَيَكُونَ ٱلدِّينُ لِلَّهِۖ فَإِنِ ٱنتَهَوۡاْ فَلَا عُدۡوَٰنَ إِلَّا عَلَى ٱلظَّـٰلِمِينَ

O halde, artık zulum ve baskı kalmayıncaya ve yalnızca Allah´a kulluk edilinceye kadar onlarla savasın; ancak vazgecerlerse, (bilincli olarak) zulum isleyenlerin dısındakilere karsı tum dusmanlıklar sona erecektir
Surah Al-Baqara, Verse 193


ٱلشَّهۡرُ ٱلۡحَرَامُ بِٱلشَّهۡرِ ٱلۡحَرَامِ وَٱلۡحُرُمَٰتُ قِصَاصٞۚ فَمَنِ ٱعۡتَدَىٰ عَلَيۡكُمۡ فَٱعۡتَدُواْ عَلَيۡهِ بِمِثۡلِ مَا ٱعۡتَدَىٰ عَلَيۡكُمۡۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ مَعَ ٱلۡمُتَّقِينَ

Saldırmazlık orfunun gecerli oldugu aylarda size saldıranlara siz de karsılık verin: zira saldırmazlık orfunun ihlali, adil karsılık ((kısas) yasasına tabi)dir. Boylece, eger bir kimse saldırıda bulunursa, sizde onun saldırdıgı gibi saldırın; ancak Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun ve Allah´ın, kendisine karsı sorumluluk bilinci tasıyanların yanında oldugunu bilin
Surah Al-Baqara, Verse 194


وَأَنفِقُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا تُلۡقُواْ بِأَيۡدِيكُمۡ إِلَى ٱلتَّهۡلُكَةِ وَأَحۡسِنُوٓاْۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Ve Allah yolunda (sınırsızca) harcayın, kendi elinizle kendinizi mahvetmeyin ve iyilik yapmaya azimle devam edin; unutmayın ki, Allah iyilik yapanları sever
Surah Al-Baqara, Verse 195


وَأَتِمُّواْ ٱلۡحَجَّ وَٱلۡعُمۡرَةَ لِلَّهِۚ فَإِنۡ أُحۡصِرۡتُمۡ فَمَا ٱسۡتَيۡسَرَ مِنَ ٱلۡهَدۡيِۖ وَلَا تَحۡلِقُواْ رُءُوسَكُمۡ حَتَّىٰ يَبۡلُغَ ٱلۡهَدۡيُ مَحِلَّهُۥۚ فَمَن كَانَ مِنكُم مَّرِيضًا أَوۡ بِهِۦٓ أَذٗى مِّن رَّأۡسِهِۦ فَفِدۡيَةٞ مِّن صِيَامٍ أَوۡ صَدَقَةٍ أَوۡ نُسُكٖۚ فَإِذَآ أَمِنتُمۡ فَمَن تَمَتَّعَ بِٱلۡعُمۡرَةِ إِلَى ٱلۡحَجِّ فَمَا ٱسۡتَيۡسَرَ مِنَ ٱلۡهَدۡيِۚ فَمَن لَّمۡ يَجِدۡ فَصِيَامُ ثَلَٰثَةِ أَيَّامٖ فِي ٱلۡحَجِّ وَسَبۡعَةٍ إِذَا رَجَعۡتُمۡۗ تِلۡكَ عَشَرَةٞ كَامِلَةٞۗ ذَٰلِكَ لِمَن لَّمۡ يَكُنۡ أَهۡلُهُۥ حَاضِرِي ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Haccı ve Umreyi Allah icin ifa edin; fakat yapmaktan alıkonursanız gucunuzun yetecegi bir kurban kesin ve kurban kesilinceye kadar baslarınızı tıras etmeyin; ama icinizden hasta olan yahut basında rahatsızlık olan kimse, oruc tutarak veya sadaka vererek veya (baska turlu) bir ibadet ile ozrunu karsılayacak bir sey yapmalıdır. Saglıklı ve emniyette oldugunuzda hac (vaktin)den once umre yapan, gucunun elverdigi turden bir kurban kessin; ama kurbana gucu yetmeyen, hac sırasında uc gun ve dondukten sonra yedi gun, yani tam on (gun) oruc tutsun. Butun bunlar, Mescid-i Haram civarında yasamayanlar icindir. Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun ve bilin ki Allah karsılık vermede siddetlidir
Surah Al-Baqara, Verse 196


ٱلۡحَجُّ أَشۡهُرٞ مَّعۡلُومَٰتٞۚ فَمَن فَرَضَ فِيهِنَّ ٱلۡحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِي ٱلۡحَجِّۗ وَمَا تَفۡعَلُواْ مِنۡ خَيۡرٖ يَعۡلَمۡهُ ٱللَّهُۗ وَتَزَوَّدُواْ فَإِنَّ خَيۡرَ ٱلزَّادِ ٱلتَّقۡوَىٰۖ وَٱتَّقُونِ يَـٰٓأُوْلِي ٱلۡأَلۡبَٰبِ

Hac, belli aylarda ifa edilecektir. Her kim o (aylar)da haccı ifa edecekse, hac sırasında cirkin konusmalardan, tum yakısıksız davranıslardan ve kavgadan kacınılmalıdır. Her ne iyilik yaparsanız Allah onun farkındadır. Ve kendiniz icin hazırlıkta bulunan -ama suphesiz, tum hazırlıkların en guzeli, Allah´a karsı sorumluluk bilincine sahip olmaktır. Oyleyse Bana karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun, siz ey derin kavrayıs sahipleri
Surah Al-Baqara, Verse 197


لَيۡسَ عَلَيۡكُمۡ جُنَاحٌ أَن تَبۡتَغُواْ فَضۡلٗا مِّن رَّبِّكُمۡۚ فَإِذَآ أَفَضۡتُم مِّنۡ عَرَفَٰتٖ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ عِندَ ٱلۡمَشۡعَرِ ٱلۡحَرَامِۖ وَٱذۡكُرُوهُ كَمَا هَدَىٰكُمۡ وَإِن كُنتُم مِّن قَبۡلِهِۦ لَمِنَ ٱلضَّآلِّينَ

(Bununla beraber), Rabbinizden (hac esnasında) bir lutuf elde etmek icin calısırsanız gunah islemis olmazsınız. Arafat´tan kalabalıklar halinde dalga dalga indiginizde, kutsal mahalde Allah´ı anın ve O´nu, yolunuzu gercekten kaybetmisken size dogru yolu gosteren bir Ilah olarak anın
Surah Al-Baqara, Verse 198


ثُمَّ أَفِيضُواْ مِنۡ حَيۡثُ أَفَاضَ ٱلنَّاسُ وَٱسۡتَغۡفِرُواْ ٱللَّهَۚ إِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Ve dalga dalga ilerleyen oteki kalabalıklarla birlikte siz de ilerleyin ve Allah´tan gunahlarınıza magfiret dileyin: Dogrusu Allah, cok affedicidir, rahmet kaynagıdır
Surah Al-Baqara, Verse 199


فَإِذَا قَضَيۡتُم مَّنَٰسِكَكُمۡ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ كَذِكۡرِكُمۡ ءَابَآءَكُمۡ أَوۡ أَشَدَّ ذِكۡرٗاۗ فَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِي ٱلدُّنۡيَا وَمَا لَهُۥ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ مِنۡ خَلَٰقٖ

Ibadetinizi bitirdiginizde, atalarınızı hatırladıgınız gibi, hatta daha guclu bir haykırısla Allah´ı hatırla(maya devam ed)in! Cunku oyle insanlar var ki, (sadece), "Ey Rabbimiz! Bize bu dunyada ver." diye dua ederler. Boyleleri, ahiretin nimetlerinden nasip alamayacaklardır
Surah Al-Baqara, Verse 200


وَمِنۡهُم مَّن يَقُولُ رَبَّنَآ ءَاتِنَا فِي ٱلدُّنۡيَا حَسَنَةٗ وَفِي ٱلۡأٓخِرَةِ حَسَنَةٗ وَقِنَا عَذَابَ ٱلنَّارِ

Ama iclerinde oyleleri de var ki: "Ey Rabbimiz! Bize bu dunyada da iyilik ver, ahirette de ve bizi atesin azabından koru!" diye dua ederler
Surah Al-Baqara, Verse 201


أُوْلَـٰٓئِكَ لَهُمۡ نَصِيبٞ مِّمَّا كَسَبُواْۚ وَٱللَّهُ سَرِيعُ ٱلۡحِسَابِ

Iste bunlar, kazandıklarına karsılık (mutluluktan) nasip alacak olanlardır. Ve Allah hesabı cok cabuk gorendir
Surah Al-Baqara, Verse 202


۞وَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ فِيٓ أَيَّامٖ مَّعۡدُودَٰتٖۚ فَمَن تَعَجَّلَ فِي يَوۡمَيۡنِ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِ وَمَن تَأَخَّرَ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۖ لِمَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّكُمۡ إِلَيۡهِ تُحۡشَرُونَ

Ve Allah´ı tayin edilmis belli gunler de hatırlayın; her kim iki gun icinde acele ederse gunaha girmez, kim daha uzun kalırsa o da Allah´a karsı sorumlulugunun bilincinde oldukca gunaha girmemis olur. O halde Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun ve sonunda O´nun huzurunda toplanacagınızı bilin
Surah Al-Baqara, Verse 203


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يُعۡجِبُكَ قَوۡلُهُۥ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَيُشۡهِدُ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا فِي قَلۡبِهِۦ وَهُوَ أَلَدُّ ٱلۡخِصَامِ

Insanlardan oylesi var ki, bu dunya hayatı hakkındaki gorusleri senin hosuna gider; (dahası) kalbindekilere Allah´ı sahit tutar, ustelik tartısmada son derece ustadır
Surah Al-Baqara, Verse 204


وَإِذَا تَوَلَّىٰ سَعَىٰ فِي ٱلۡأَرۡضِ لِيُفۡسِدَ فِيهَا وَيُهۡلِكَ ٱلۡحَرۡثَ وَٱلنَّسۡلَۚ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلۡفَسَادَ

Ancak hakimiyeti eline alır almaz yeryuzunde fesat cıkarmaya, (insanın) urunu(nu) ve nesli(ni) yok etmeye calısır; Allah fesadı sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 205


وَإِذَا قِيلَ لَهُ ٱتَّقِ ٱللَّهَ أَخَذَتۡهُ ٱلۡعِزَّةُ بِٱلۡإِثۡمِۚ فَحَسۡبُهُۥ جَهَنَّمُۖ وَلَبِئۡسَ ٱلۡمِهَادُ

Kendisine ne zaman "Allah´a karsı sorumlulugunun bilincinde ol!" dense, yersiz gururu onu gunaha sevk eder: Boylelerinin payına cehennem dusecektir; ne kotu bir konaklama yeridir orası
Surah Al-Baqara, Verse 206


وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَشۡرِي نَفۡسَهُ ٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ رَءُوفُۢ بِٱلۡعِبَادِ

Ama insanlar arasında oylesi de var ki, Allah´ın rızasını kazanmak icin kendisini feda eder: Allah ise, kullarına karsı daima sefkatlidir
Surah Al-Baqara, Verse 207


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱدۡخُلُواْ فِي ٱلسِّلۡمِ كَآفَّةٗ وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ

Ey imana ermis olanlar! Allah´a kendinizi tam olarak teslim edin ve seytanın ardından gitmeyin, zira o sizin apacık dusmanınızdır
Surah Al-Baqara, Verse 208


فَإِن زَلَلۡتُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡكُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ فَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Ve eger hakikatin butun delilleri size geldikten sonra tokezlerseniz, bilin ki, Allah kudret ve hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 209


هَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّآ أَن يَأۡتِيَهُمُ ٱللَّهُ فِي ظُلَلٖ مِّنَ ٱلۡغَمَامِ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ وَقُضِيَ ٱلۡأَمۡرُۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرۡجَعُ ٱلۡأُمُورُ

Bu insanlar, Allah´ın, Kendisini bulutların golgeleri arasında meleklerle birlikte olanlara gostermesini mi bekliyorlar? Ama (o zaman) her seye karar verilmis ve her sey Allah´a dondurulmus olurdu
Surah Al-Baqara, Verse 210


سَلۡ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ كَمۡ ءَاتَيۡنَٰهُم مِّنۡ ءَايَةِۭ بَيِّنَةٖۗ وَمَن يُبَدِّلۡ نِعۡمَةَ ٱللَّهِ مِنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُ فَإِنَّ ٱللَّهَ شَدِيدُ ٱلۡعِقَابِ

Israil ogullarına sor; Onlara nice acık mesajlar verdik! Kim Allah´ın kutlu mesajlarını kendisine ulastıktan sonra degistirirse bilsin ki Allah karsılık vermede siddetlidir
Surah Al-Baqara, Verse 211


زُيِّنَ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱلۡحَيَوٰةُ ٱلدُّنۡيَا وَيَسۡخَرُونَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْۘ وَٱلَّذِينَ ٱتَّقَوۡاْ فَوۡقَهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِۗ وَٱللَّهُ يَرۡزُقُ مَن يَشَآءُ بِغَيۡرِ حِسَابٖ

Hakikati inkara sartlanmıs olanlara (yalnız) bu dunya hayatı guzel gorunur. Bu nedenle, imana ermislerle alay ederler; ama Kıyamet Gunu Allah´a karsı sorumluluk bilinci duyanlar onlardan daha ustun (bir konumda) olacaklardır. Ve Allah, diledigine hesapsız rızık verir
Surah Al-Baqara, Verse 212


كَانَ ٱلنَّاسُ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗ فَبَعَثَ ٱللَّهُ ٱلنَّبِيِّـۧنَ مُبَشِّرِينَ وَمُنذِرِينَ وَأَنزَلَ مَعَهُمُ ٱلۡكِتَٰبَ بِٱلۡحَقِّ لِيَحۡكُمَ بَيۡنَ ٱلنَّاسِ فِيمَا ٱخۡتَلَفُواْ فِيهِۚ وَمَا ٱخۡتَلَفَ فِيهِ إِلَّا ٱلَّذِينَ أُوتُوهُ مِنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ بَغۡيَۢا بَيۡنَهُمۡۖ فَهَدَى ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لِمَا ٱخۡتَلَفُواْ فِيهِ مِنَ ٱلۡحَقِّ بِإِذۡنِهِۦۗ وَٱللَّهُ يَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٍ

Butun insanlık bir zamanlar tek bir topluluktu; (sonra ihtilafa dusmeye basladılar), bunun uzerine Allah, mujdeci ve uyarıcı olarak peygamberler gonderdi ve onlar aracılıgıyla hakikati ortaya seren vahiy(ler) bahsetti ki, bununla insanların farklı gorusler edinmeye basladıkları her konuda karar verebilsin. Buna ragmen, kendilerine hakikatin butun kanıtları geldikten sonra aralarındaki kıskanclıktan dolayı onun anlamı hakkında ihtilafa dusenler bizzat bu (vahy)in tevdi edildigi aynı insanlardı. Ancak Allah, insanları, kendi iradesiyle, uzerinde ihtilafa dustukleri hakikate sevk etti; cunku Allah, (ulasmak) isteyeni dogru yola ulastırır
Surah Al-Baqara, Verse 213


أَمۡ حَسِبۡتُمۡ أَن تَدۡخُلُواْ ٱلۡجَنَّةَ وَلَمَّا يَأۡتِكُم مَّثَلُ ٱلَّذِينَ خَلَوۡاْ مِن قَبۡلِكُمۖ مَّسَّتۡهُمُ ٱلۡبَأۡسَآءُ وَٱلضَّرَّآءُ وَزُلۡزِلُواْ حَتَّىٰ يَقُولَ ٱلرَّسُولُ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ مَتَىٰ نَصۡرُ ٱللَّهِۗ أَلَآ إِنَّ نَصۡرَ ٱللَّهِ قَرِيبٞ

(Ama), sizden once gelip gecen (mumin)ler gibi sıkıntı cekmeden cennete girebileceginizi mi zannediyorsunuz? Onların basına oyle ezici sıkıntılar ve katlanılmaz darlıklar geldi ki ve oylesine sarsıldılar ki, muminlerle birlikte Elci de: "Allah´ın yardımı ne zaman gelecek?" diye feryat ediyordu. Gozunuzu acın, Allah´ın yardımı (daima) yakındır
Surah Al-Baqara, Verse 214


يَسۡـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَۖ قُلۡ مَآ أَنفَقۡتُم مِّنۡ خَيۡرٖ فَلِلۡوَٰلِدَيۡنِ وَٱلۡأَقۡرَبِينَ وَٱلۡيَتَٰمَىٰ وَٱلۡمَسَٰكِينِ وَٱبۡنِ ٱلسَّبِيلِۗ وَمَا تَفۡعَلُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٞ

Baskaları icin ne harcayacaklarını sana soruyorlar. De ki: Iyilik/hayır umarak yapacagınız harcama, (once) ebeveyninize, yakın akrabanıza, yetime, muhtaca ve yolcuya aittir; her ne iyilik yaparsanız mutlaka Allah onu cok iyi bilir
Surah Al-Baqara, Verse 215


كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِتَالُ وَهُوَ كُرۡهٞ لَّكُمۡۖ وَعَسَىٰٓ أَن تَكۡرَهُواْ شَيۡـٔٗا وَهُوَ خَيۡرٞ لَّكُمۡۖ وَعَسَىٰٓ أَن تُحِبُّواْ شَيۡـٔٗا وَهُوَ شَرّٞ لَّكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ وَأَنتُمۡ لَا تَعۡلَمُونَ

Hosunuza gitmese de savasmak size farz kılındı; mumkundur ki nefret ettiginiz bir sey sizin icin iyi olabilir ve yine mumkundur ki hoslandıgınız bir sey de sizin icin kotu olabilir: Allah bilir, ama siz bilmezsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 216


يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلشَّهۡرِ ٱلۡحَرَامِ قِتَالٖ فِيهِۖ قُلۡ قِتَالٞ فِيهِ كَبِيرٞۚ وَصَدٌّ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ وَكُفۡرُۢ بِهِۦ وَٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِ وَإِخۡرَاجُ أَهۡلِهِۦ مِنۡهُ أَكۡبَرُ عِندَ ٱللَّهِۚ وَٱلۡفِتۡنَةُ أَكۡبَرُ مِنَ ٱلۡقَتۡلِۗ وَلَا يَزَالُونَ يُقَٰتِلُونَكُمۡ حَتَّىٰ يَرُدُّوكُمۡ عَن دِينِكُمۡ إِنِ ٱسۡتَطَٰعُواْۚ وَمَن يَرۡتَدِدۡ مِنكُمۡ عَن دِينِهِۦ فَيَمُتۡ وَهُوَ كَافِرٞ فَأُوْلَـٰٓئِكَ حَبِطَتۡ أَعۡمَٰلُهُمۡ فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِۖ وَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Sana saldırmazlık orfunun gecerli ayda savasmanın hukmunu soruyorlar. De ki: "O ayda savasmak cirkin bir seydir; ancak insanları Allah yolundan cevirmek, O´nu inkar etmek ve Mescid-i Haram(a girmekten onları men etmek) ve halkını oradan surmek, (butun bunlar) Allah katında daha da kotudur, cunku zulum ve baskı oldurmekten daha korkunctur." (Dusmanlarınız) gucleri yeterse, inancınızdan dondurunceye kadar sizinle savasmaktan vazgecmeyeceklerdir. Ama sizden biri imanından doner ve hakikati inkar eden biri olarak olurse, boyle birinin yapıp ettikleri bu dunyada da, oteki dunyada da bosa gidecektir; iste boyleleri icinde yasayıp kalacakları atese mahkum kimselerdir
Surah Al-Baqara, Verse 217


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَٱلَّذِينَ هَاجَرُواْ وَجَٰهَدُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ أُوْلَـٰٓئِكَ يَرۡجُونَ رَحۡمَتَ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Suphe yok ki, imana ermis olanlar, zulum ve kotuluk diyarından uzaklasanlar ve Allah yolunda ustun gayret gosterenler, iste (ancak) onlar Allah´ın rahmetini umabilirler: Allah cok affedicidir, rahmet kaynagıdır
Surah Al-Baqara, Verse 218


۞يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡخَمۡرِ وَٱلۡمَيۡسِرِۖ قُلۡ فِيهِمَآ إِثۡمٞ كَبِيرٞ وَمَنَٰفِعُ لِلنَّاسِ وَإِثۡمُهُمَآ أَكۡبَرُ مِن نَّفۡعِهِمَاۗ وَيَسۡـَٔلُونَكَ مَاذَا يُنفِقُونَۖ قُلِ ٱلۡعَفۡوَۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَتَفَكَّرُونَ

Sana, sarhosluk veren seyler ve sans oyunları hakkında sorarlar. De ki: "Onların her ikisinde de hem buyuk bir kotuluk hem de insanlar icin bazı yararlar vardır; ancak yol actıkları kotuluk, sagladıkları yararlardan daha buyuktur." (Allah yolunda) neyi harcayacaklarını sana sorarlar. De ki: "O´nun icin ayırabileceginiz her seyi." Boylece Allah mesajlarını size acıklıyor ki tefekkur edesiniz
Surah Al-Baqara, Verse 219


فِي ٱلدُّنۡيَا وَٱلۡأٓخِرَةِۗ وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡيَتَٰمَىٰۖ قُلۡ إِصۡلَاحٞ لَّهُمۡ خَيۡرٞۖ وَإِن تُخَالِطُوهُمۡ فَإِخۡوَٰنُكُمۡۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ ٱلۡمُفۡسِدَ مِنَ ٱلۡمُصۡلِحِۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَأَعۡنَتَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Bu dunya ve ahiret hakkında, yetimler(e nasıl davranılacagı) hakkında sana sorarlar. De ki: "Onların durumlarını duzeltmek en hayırlı durumdur." Ve onların hayatlarını paylasırsanız (unutmayın ki) onlar sizin kardeslerinizdir. Zira Allah, bozgunculuk yapanları, duzeltmeye calısanlardan ayırt etmesini bilir. Ve Allah dileseydi, tasıyamayacagınız yukleri omuzlarınıza yuklerdi: (Ama) unutmayın ki Allah kudret sahibidir, hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 220


وَلَا تَنكِحُواْ ٱلۡمُشۡرِكَٰتِ حَتَّىٰ يُؤۡمِنَّۚ وَلَأَمَةٞ مُّؤۡمِنَةٌ خَيۡرٞ مِّن مُّشۡرِكَةٖ وَلَوۡ أَعۡجَبَتۡكُمۡۗ وَلَا تُنكِحُواْ ٱلۡمُشۡرِكِينَ حَتَّىٰ يُؤۡمِنُواْۚ وَلَعَبۡدٞ مُّؤۡمِنٌ خَيۡرٞ مِّن مُّشۡرِكٖ وَلَوۡ أَعۡجَبَكُمۡۗ أُوْلَـٰٓئِكَ يَدۡعُونَ إِلَى ٱلنَّارِۖ وَٱللَّهُ يَدۡعُوٓاْ إِلَى ٱلۡجَنَّةِ وَٱلۡمَغۡفِرَةِ بِإِذۡنِهِۦۖ وَيُبَيِّنُ ءَايَٰتِهِۦ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ

Ve Allah´tan baskasına ilahlık yakıstıran kadınlarla onlar (sahih) inanca ulasıncaya kadar evlenmeyin: Cunku (Allah´a) baglanmıs mumin bir kadın, Allah´tan baskasına ilahlık yakıstıran kadından -bu sizin hosunuza gitse de- kesinlikle daha hayırlıdır. Ve Allah´tan baskasına ilahlık yakıstıran erkekler ile onlar (sahih) inanca ulasıncaya kadar kadınlarınızı nikahlamayın; zira (Allah´a) baglanmıs bir mumin erkekten -bu sizi hosnut etse bile- kesinlikle daha hayırlıdır. (Boyleleri) sizi atese davet ederken Allah sizi cennete ve O´nun izniyle magfiret(e nail olma)ya davet eder; ve Allah mesajını insanlıga acıklar ki ondan ders alabilsinler
Surah Al-Baqara, Verse 221


وَيَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلۡمَحِيضِۖ قُلۡ هُوَ أَذٗى فَٱعۡتَزِلُواْ ٱلنِّسَآءَ فِي ٱلۡمَحِيضِ وَلَا تَقۡرَبُوهُنَّ حَتَّىٰ يَطۡهُرۡنَۖ فَإِذَا تَطَهَّرۡنَ فَأۡتُوهُنَّ مِنۡ حَيۡثُ أَمَرَكُمُ ٱللَّهُۚ إِنَّ ٱللَّهَ يُحِبُّ ٱلتَّوَّـٰبِينَ وَيُحِبُّ ٱلۡمُتَطَهِّرِينَ

Sana (kadınların) ay halleri hakkında soruyorlar. De ki: "O bir zayıflık halidir. Bu yuzden, ay hali sırasında kadınlardan uzak durun ve onlar temizleninceye kadar kendilerine yaklasmayın; temizlendiklerinde ise Allah´ın emrettigi sekilde onlara yaklasın." Dogrusu, Allah pismanlıkla kendisine yonelenleri ve ozlerini temiz tutanları sever
Surah Al-Baqara, Verse 222


نِسَآؤُكُمۡ حَرۡثٞ لَّكُمۡ فَأۡتُواْ حَرۡثَكُمۡ أَنَّىٰ شِئۡتُمۡۖ وَقَدِّمُواْ لِأَنفُسِكُمۡۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّكُم مُّلَٰقُوهُۗ وَبَشِّرِ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ

Kadınlarınız sizin tarlalarınızdır; tarlanıza dilediginiz sekilde girin, ama once kendi ruhlarınız icin bir hazırlık yapın. Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun ve bilin ki, O´na mutlaka kavusacaksınız. Ve sen de (ey peygamber), imana erisenleri mujdele
Surah Al-Baqara, Verse 223


وَلَا تَجۡعَلُواْ ٱللَّهَ عُرۡضَةٗ لِّأَيۡمَٰنِكُمۡ أَن تَبَرُّواْ وَتَتَّقُواْ وَتُصۡلِحُواْ بَيۡنَ ٱلنَّاسِۚ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Allah adına yaptıgınız yeminler, erdemlilige, Allah´a karsı sorumluluk bilincine ve insanlar arasında barısın getirilmesine engel teskil etmesin. Zira Allah, her seyi duyan, her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 224


لَّا يُؤَاخِذُكُمُ ٱللَّهُ بِٱللَّغۡوِ فِيٓ أَيۡمَٰنِكُمۡ وَلَٰكِن يُؤَاخِذُكُم بِمَا كَسَبَتۡ قُلُوبُكُمۡۗ وَٱللَّهُ غَفُورٌ حَلِيمٞ

Allah, dusunmeden yapmıs oldugunuz yeminlerden dolayı sizi sorumlu tutmayacak, ama kalplerinizin (ihtirasla) arzuladıklarından sorumlu tutacaktır: Allah, cok affedicidir, cok tahammul (hilm) sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 225


لِّلَّذِينَ يُؤۡلُونَ مِن نِّسَآئِهِمۡ تَرَبُّصُ أَرۡبَعَةِ أَشۡهُرٖۖ فَإِن فَآءُو فَإِنَّ ٱللَّهَ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Eslerine yaklasmayacaklarına dair yemin edenler icin dort ay bekleme suresi vardır; sayet (yeminlerinden) donerlerse, unutmayın ki Allah cok affedicidir, rahmet kaynagıdır
Surah Al-Baqara, Verse 226


وَإِنۡ عَزَمُواْ ٱلطَّلَٰقَ فَإِنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Ama eger ayrılmaya kararlı iseler, unutmayın ki Allah her seyi isitendir, her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 227


وَٱلۡمُطَلَّقَٰتُ يَتَرَبَّصۡنَ بِأَنفُسِهِنَّ ثَلَٰثَةَ قُرُوٓءٖۚ وَلَا يَحِلُّ لَهُنَّ أَن يَكۡتُمۡنَ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ فِيٓ أَرۡحَامِهِنَّ إِن كُنَّ يُؤۡمِنَّ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۚ وَبُعُولَتُهُنَّ أَحَقُّ بِرَدِّهِنَّ فِي ذَٰلِكَ إِنۡ أَرَادُوٓاْ إِصۡلَٰحٗاۚ وَلَهُنَّ مِثۡلُ ٱلَّذِي عَلَيۡهِنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۚ وَلِلرِّجَالِ عَلَيۡهِنَّ دَرَجَةٞۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

Bosanmıs kadınlar, evlenmeksizin uc ay hali boyunca bekleyeceklerdir: Cunku eger Allah´a ve Ahiret Gunu´ne inanıyorlarsa, Allah´ın rahmetinden yarattıklarını gizlemeleri mesru degildir. Ve bu sure zarfında barısmak isterlerse, kocalarının onları kabul etmeye oncelikle hakları vardır; ama adalet olculerine gore, kadınların (kocaları uzerindeki) hakları, (kocaların) onlar uzerindeki haklarına esittir, ancak erkekler (bu konuda) onlar uzerinde oncelik sahibidirler. Ve Allah kudret ve hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 228


ٱلطَّلَٰقُ مَرَّتَانِۖ فَإِمۡسَاكُۢ بِمَعۡرُوفٍ أَوۡ تَسۡرِيحُۢ بِإِحۡسَٰنٖۗ وَلَا يَحِلُّ لَكُمۡ أَن تَأۡخُذُواْ مِمَّآ ءَاتَيۡتُمُوهُنَّ شَيۡـًٔا إِلَّآ أَن يَخَافَآ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِۖ فَإِنۡ خِفۡتُمۡ أَلَّا يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَا فِيمَا ٱفۡتَدَتۡ بِهِۦۗ تِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ فَلَا تَعۡتَدُوهَاۚ وَمَن يَتَعَدَّ حُدُودَ ٱللَّهِ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

Bir bosanma iki defa (geri alınabilir), ki bu durumda evlilik ya iyilikle devam eder veya guzel bir sekilde sona erdirilir. Ve kadınlarınıza verdiklerinizden her hangi bir seyi geri almanız, her iki (taraf)ın da Allah´ın koydugu sınırları koruyamamaktan korkmaları hali dısında, sizin icin helal degildir: O halde, ikisinin de Allah´ın koydugu sınırları koruyamayacaklarından korkuyorsanız, kadının serbestligine kavusması icin (kocasına) bazı seyler bırakmasında her iki taraf icin de bir gunah yoktur. Bunlar Allah´ın koydugu sınırlardır; onları ihlal etmeyiniz: Zira kim Allah´ın koydugu sınırları ihlal ederse, iste onlar zalimlerdir
Surah Al-Baqara, Verse 229


فَإِن طَلَّقَهَا فَلَا تَحِلُّ لَهُۥ مِنۢ بَعۡدُ حَتَّىٰ تَنكِحَ زَوۡجًا غَيۡرَهُۥۗ فَإِن طَلَّقَهَا فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَآ أَن يَتَرَاجَعَآ إِن ظَنَّآ أَن يُقِيمَا حُدُودَ ٱللَّهِۗ وَتِلۡكَ حُدُودُ ٱللَّهِ يُبَيِّنُهَا لِقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ

Ve erkekler (sonunda) kadını bosarsa, bu kadın, baska bir erkekle evlenmedikce bir daha kendisine helal olmaz; eger sonraki erkek de onu bosarsa -her ikisini de Allah´ın koydugu sınırları koruyabileceklerini dusunmeleri sartıyla- birbirlerine donmelerinde ikisi icinde bir gunah yoktur: Bunlar, anlama ve kavrama yetenegine sahip olanlara Allah´ın acıkladıgı sınırlardır
Surah Al-Baqara, Verse 230


وَإِذَا طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَأَمۡسِكُوهُنَّ بِمَعۡرُوفٍ أَوۡ سَرِّحُوهُنَّ بِمَعۡرُوفٖۚ وَلَا تُمۡسِكُوهُنَّ ضِرَارٗا لِّتَعۡتَدُواْۚ وَمَن يَفۡعَلۡ ذَٰلِكَ فَقَدۡ ظَلَمَ نَفۡسَهُۥۚ وَلَا تَتَّخِذُوٓاْ ءَايَٰتِ ٱللَّهِ هُزُوٗاۚ وَٱذۡكُرُواْ نِعۡمَتَ ٱللَّهِ عَلَيۡكُمۡ وَمَآ أَنزَلَ عَلَيۡكُم مِّنَ ٱلۡكِتَٰبِ وَٱلۡحِكۡمَةِ يَعِظُكُم بِهِۦۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Boylece, kadınlarınızı bosadıgınızda ve onlar bekleme surelerinin sonuna yaklasmak uzere iken onları ya guzellikle alıkoyun ya da guzel bir sekilde bırakın. Ama, arzuları hilafına, eziyet etmek icin alıkoymayın: Cunku, boyle bir davranısta bulunan, (yalnızca) kendisine haksızlık etmis olur. Ve Allah´ın (bu) mesajlarını onemsemezlik yapmayın; Allah´ın size lutfettigi nimetleri ve size ogut icin indirdigi vahyi ve hikmeti hatırlayın; Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun, ve bilin ki Allah her seyin aslını bilir
Surah Al-Baqara, Verse 231


وَإِذَا طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ فَبَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا تَعۡضُلُوهُنَّ أَن يَنكِحۡنَ أَزۡوَٰجَهُنَّ إِذَا تَرَٰضَوۡاْ بَيۡنَهُم بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ ذَٰلِكَ يُوعَظُ بِهِۦ مَن كَانَ مِنكُمۡ يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۗ ذَٰلِكُمۡ أَزۡكَىٰ لَكُمۡ وَأَطۡهَرُۚ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ وَأَنتُمۡ لَا تَعۡلَمُونَ

Kadınları bosadıktan sonra, bekleme surelerinin sonuna gelmislerse, aralarında uygun bir sekilde anlastıkları taktirde baska erkeklerle evlenmelerine engel olmayın. Bu, Allah´a ve Ahiret Gunu´ne inanan her biriniz icin uyarıdır; bu, sizin icin en erdemli ve en temiz (yol)dur. Allah her seyi aslıyla bilir, ama siz bilmezsiniz
Surah Al-Baqara, Verse 232


۞وَٱلۡوَٰلِدَٰتُ يُرۡضِعۡنَ أَوۡلَٰدَهُنَّ حَوۡلَيۡنِ كَامِلَيۡنِۖ لِمَنۡ أَرَادَ أَن يُتِمَّ ٱلرَّضَاعَةَۚ وَعَلَى ٱلۡمَوۡلُودِ لَهُۥ رِزۡقُهُنَّ وَكِسۡوَتُهُنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۚ لَا تُكَلَّفُ نَفۡسٌ إِلَّا وُسۡعَهَاۚ لَا تُضَآرَّ وَٰلِدَةُۢ بِوَلَدِهَا وَلَا مَوۡلُودٞ لَّهُۥ بِوَلَدِهِۦۚ وَعَلَى ٱلۡوَارِثِ مِثۡلُ ذَٰلِكَۗ فَإِنۡ أَرَادَا فِصَالًا عَن تَرَاضٖ مِّنۡهُمَا وَتَشَاوُرٖ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡهِمَاۗ وَإِنۡ أَرَدتُّمۡ أَن تَسۡتَرۡضِعُوٓاْ أَوۡلَٰدَكُمۡ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ إِذَا سَلَّمۡتُم مَّآ ءَاتَيۡتُم بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٞ

Ve (bosanmıs) anneler, eger emzirme muddetini tamamlamak istiyorlarsa, cocuklarına iki tam yıl bakabilirler; onların yeme-icme ve giyimlerini uygun bir sekilde temin etmek, cocugun babasına duser. Hic kimse tasıyabileceginden daha fazlasıyla yukumlu tutulmaz: Ne anneye cocugundan dolayı eziyet cektirilsin, ne de cocugundan dolayı babasına. Ve (babanın) mirascısına da aynı gorev duser. Ve eger (anne-baba), her ikisi, (anne ile cocugun) ayrılmasına karsılıklı rıza ve danısma ile karar verirlerse, (bundan dolayı) onlara bir gunah yoktur; ve eger cocugunuzu sut annelere emanet etmeye karar verirseniz, teslim edeceginiz cocugun emniyetini uygun bir sekilde saglamanız sartıyla size bir gunah yuklenmez. Ama, Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun ve bilin ki Allah tum yaptıklarınızı gorur
Surah Al-Baqara, Verse 233


وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوۡنَ مِنكُمۡ وَيَذَرُونَ أَزۡوَٰجٗا يَتَرَبَّصۡنَ بِأَنفُسِهِنَّ أَرۡبَعَةَ أَشۡهُرٖ وَعَشۡرٗاۖ فَإِذَا بَلَغۡنَ أَجَلَهُنَّ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِيمَا فَعَلۡنَ فِيٓ أَنفُسِهِنَّ بِٱلۡمَعۡرُوفِۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ

Icinizden biri olur ve ardından kadınlar bırakırsa, yeniden evlenmeleri icin dort ay on gunluk bir bekleme suresi gecirmeleri gerekir; bekleme suresinin sonuna vardıklarında kendileri ile ilgili olarak mesru sekilde ne yaparlarsa yapsınlar bir gunah yoktur. Ve Allah tum yaptıklarınızdan haberdardır
Surah Al-Baqara, Verse 234


وَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِيمَا عَرَّضۡتُم بِهِۦ مِنۡ خِطۡبَةِ ٱلنِّسَآءِ أَوۡ أَكۡنَنتُمۡ فِيٓ أَنفُسِكُمۡۚ عَلِمَ ٱللَّهُ أَنَّكُمۡ سَتَذۡكُرُونَهُنَّ وَلَٰكِن لَّا تُوَاعِدُوهُنَّ سِرًّا إِلَّآ أَن تَقُولُواْ قَوۡلٗا مَّعۡرُوفٗاۚ وَلَا تَعۡزِمُواْ عُقۡدَةَ ٱلنِّكَاحِ حَتَّىٰ يَبۡلُغَ ٱلۡكِتَٰبُ أَجَلَهُۥۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ فَٱحۡذَرُوهُۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ غَفُورٌ حَلِيمٞ

Ancak bu kadınlar(dan herhangi birin)e evlenme niyetinizi hissettirmenizde veya acıga vurmadan boyle bir niyet tasımanızda sizin icin bir gunah yoktur: (Cunku) Allah, onlara evlenme teklifinde bulunma niyetinizi bilir. Ama yine de, onlara karsı duygularınızı gizlilik icinde bildirmek yerine onlarla en uygun ve makul sekilde konusun; ve emredilen (bekleme suresi) sona ermeden once evlilik bagını kurmaya kalkısmayın. Unutmayın ki Allah aklınızdan gecenleri bilir. Bu nedenle O´na karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun; ve bilin ki Allah cok affedicidir, cok tahammul (hilm) sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 235


لَّا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ إِن طَلَّقۡتُمُ ٱلنِّسَآءَ مَا لَمۡ تَمَسُّوهُنَّ أَوۡ تَفۡرِضُواْ لَهُنَّ فَرِيضَةٗۚ وَمَتِّعُوهُنَّ عَلَى ٱلۡمُوسِعِ قَدَرُهُۥ وَعَلَى ٱلۡمُقۡتِرِ قَدَرُهُۥ مَتَٰعَۢا بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Henuz dokunmadıgınız veya mehir tespit etmediginiz kadınları bosamanızda bir gunah yoktur; ancak (boyle bir durumda bile) onlar icin gerekli tedarikleri yapın; imkanları cok olan kendi gucune dar olan da (yine) kendi gucune gore adil sekilde bir tedarikte bulunsun; bu, guzel davranan herkesin uzerinde bir yukumluluktur
Surah Al-Baqara, Verse 236


وَإِن طَلَّقۡتُمُوهُنَّ مِن قَبۡلِ أَن تَمَسُّوهُنَّ وَقَدۡ فَرَضۡتُمۡ لَهُنَّ فَرِيضَةٗ فَنِصۡفُ مَا فَرَضۡتُمۡ إِلَّآ أَن يَعۡفُونَ أَوۡ يَعۡفُوَاْ ٱلَّذِي بِيَدِهِۦ عُقۡدَةُ ٱلنِّكَاحِۚ وَأَن تَعۡفُوٓاْ أَقۡرَبُ لِلتَّقۡوَىٰۚ وَلَا تَنسَوُاْ ٱلۡفَضۡلَ بَيۡنَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ

Ve eger dokunmadan once, ama mehrini karsıladıktan sonra onları bosarsanız, o zaman, kararlastırdıgınızın yarısı(nı verin), ancak onların taleplerinden vazgecmeleri veya nikah bagını elinde tutanın (mehrin yarısı ile ilgili) talebinden vazgecmesi hali mustesna: Size dusenden vazgecmeniz, Allah´a karsı sorumluluk bilincine daha uygundur. Ve birbirinize karsı lutufkar davranma(nız geregi)ni unutmayın: Dogrusu Allah butun yaptıklarınızı gorur
Surah Al-Baqara, Verse 237


حَٰفِظُواْ عَلَى ٱلصَّلَوَٰتِ وَٱلصَّلَوٰةِ ٱلۡوُسۡطَىٰ وَقُومُواْ لِلَّهِ قَٰنِتِينَ

Namazlarınıza ve namazı en uygun sekilde ifa etmeye dikkat edin; ve Allah´ın huzurunda icten bir baglılıkla durun
Surah Al-Baqara, Verse 238


فَإِنۡ خِفۡتُمۡ فَرِجَالًا أَوۡ رُكۡبَانٗاۖ فَإِذَآ أَمِنتُمۡ فَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ كَمَا عَلَّمَكُم مَّا لَمۡ تَكُونُواْ تَعۡلَمُونَ

Ama eger tehlikede iseniz, yururken ve binek (uzerin)de (namazınızı ifa edin); tekrar guvenlige kavusunca Allah´ı anın, cunku daha once bilmediklerinizi size ogreten O´dur
Surah Al-Baqara, Verse 239


وَٱلَّذِينَ يُتَوَفَّوۡنَ مِنكُمۡ وَيَذَرُونَ أَزۡوَٰجٗا وَصِيَّةٗ لِّأَزۡوَٰجِهِم مَّتَٰعًا إِلَى ٱلۡحَوۡلِ غَيۡرَ إِخۡرَاجٖۚ فَإِنۡ خَرَجۡنَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيۡكُمۡ فِي مَا فَعَلۡنَ فِيٓ أَنفُسِهِنَّ مِن مَّعۡرُوفٖۗ وَٱللَّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Eger icinizden biri olur ve arkasında kadınlar bırakırsa, dul eslerine, (olmus kocasının evini) terk etmeksizin bir yıllık gecimlerini vasiyet etsinler. Ama eger (kendi arzularıyla) ayrılırlarsa kendileri hakkındaki mesru tasarruflarından dolayı onlara bir gunah yoktur. Ve Allah kudret ve hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 240


وَلِلۡمُطَلَّقَٰتِ مَتَٰعُۢ بِٱلۡمَعۡرُوفِۖ حَقًّا عَلَى ٱلۡمُتَّقِينَ

Ve bosanmıs kadınlar da guzel bir sekilde gecimlerini saglama (hakkına) sahip olacaklardır. Bu, Allah´a karsı sorumluluk bilinci duyan herkes icin bir gorevdir
Surah Al-Baqara, Verse 241


كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمۡ ءَايَٰتِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

Aklınızı kullan(mayı ogren)meniz icin Allah size mesajlarını boyle acıklıyor
Surah Al-Baqara, Verse 242


۞أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ خَرَجُواْ مِن دِيَٰرِهِمۡ وَهُمۡ أُلُوفٌ حَذَرَ ٱلۡمَوۡتِ فَقَالَ لَهُمُ ٱللَّهُ مُوتُواْ ثُمَّ أَحۡيَٰهُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلنَّاسِ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يَشۡكُرُونَ

Sen, olum korkusuyla yurtlarını terk eden binlerce kisiyi gormedin mi? Ki bu durumda Allah onlara "Olun!" diye seslenmis ve sonra da onları hayata geri dondurmustu. Unutmayın ki Allah, insanogluna karsı lutfunda sınırsızdır, ancak insanların cogu nankordur
Surah Al-Baqara, Verse 243


وَقَٰتِلُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Oyleyse Allah yolunda savasın ve bilin ki Allah her seyi isiten, her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 244


مَّن ذَا ٱلَّذِي يُقۡرِضُ ٱللَّهَ قَرۡضًا حَسَنٗا فَيُضَٰعِفَهُۥ لَهُۥٓ أَضۡعَافٗا كَثِيرَةٗۚ وَٱللَّهُ يَقۡبِضُ وَيَبۡصُۜطُ وَإِلَيۡهِ تُرۡجَعُونَ

Allah´ın kat kat fazlasıyla geriye odeyecegi bir guzel borcu O´na verecek olan kimdir? Allah alır ve kat kat fazlasıyla verir; ve hepiniz sonunda O´na donduruleceksiniz
Surah Al-Baqara, Verse 245


أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلۡمَلَإِ مِنۢ بَنِيٓ إِسۡرَـٰٓءِيلَ مِنۢ بَعۡدِ مُوسَىٰٓ إِذۡ قَالُواْ لِنَبِيّٖ لَّهُمُ ٱبۡعَثۡ لَنَا مَلِكٗا نُّقَٰتِلۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِۖ قَالَ هَلۡ عَسَيۡتُمۡ إِن كُتِبَ عَلَيۡكُمُ ٱلۡقِتَالُ أَلَّا تُقَٰتِلُواْۖ قَالُواْ وَمَا لَنَآ أَلَّا نُقَٰتِلَ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَقَدۡ أُخۡرِجۡنَا مِن دِيَٰرِنَا وَأَبۡنَآئِنَاۖ فَلَمَّا كُتِبَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقِتَالُ تَوَلَّوۡاْ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنۡهُمۡۚ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلظَّـٰلِمِينَ

Musa´dan sonra Israil ogullarının onde gelenlerinin, peygamberlerden birine: "Bize bir kral tayin et ki Allah yolunda savasalım!" dediklerini bilmez misin? O: "Ya savasmanız emredilir de savastan kacarsanız?" diye sordu. Onlar: "Biz ve cocuklarımız yurtlarımızdan surulmusken Allah yolunda neden savasmayalım?" diye cevap verdiler. Halbuki savasmak onlara emredilince, birkacı dısında, uzak durdular; ama Allah zalimleri cok iyi biliyordu
Surah Al-Baqara, Verse 246


وَقَالَ لَهُمۡ نَبِيُّهُمۡ إِنَّ ٱللَّهَ قَدۡ بَعَثَ لَكُمۡ طَالُوتَ مَلِكٗاۚ قَالُوٓاْ أَنَّىٰ يَكُونُ لَهُ ٱلۡمُلۡكُ عَلَيۡنَا وَنَحۡنُ أَحَقُّ بِٱلۡمُلۡكِ مِنۡهُ وَلَمۡ يُؤۡتَ سَعَةٗ مِّنَ ٱلۡمَالِۚ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ ٱصۡطَفَىٰهُ عَلَيۡكُمۡ وَزَادَهُۥ بَسۡطَةٗ فِي ٱلۡعِلۡمِ وَٱلۡجِسۡمِۖ وَٱللَّهُ يُؤۡتِي مُلۡكَهُۥ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Ve onların peygamberi, toplumunun onde gelenlerine, "Bakın," dedi, "Allah Talut´u size kral olarak tayin etti." Onlar: "Biz hukumranlıga ondan daha cok layık iken nasıl bizim uzerimizde hukum sahibi olabilir?" dediler. (Peygamber) "Bakın," dedi, "Allah onu sizden daha ustun kılmıs ve ona derin bilgi ve mukemmel bir beden bahsetmistir. Ve Allah, hukumranlıgı istedigine verir: zira Allah her seyi kusatan, her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 247


وَقَالَ لَهُمۡ نَبِيُّهُمۡ إِنَّ ءَايَةَ مُلۡكِهِۦٓ أَن يَأۡتِيَكُمُ ٱلتَّابُوتُ فِيهِ سَكِينَةٞ مِّن رَّبِّكُمۡ وَبَقِيَّةٞ مِّمَّا تَرَكَ ءَالُ مُوسَىٰ وَءَالُ هَٰرُونَ تَحۡمِلُهُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗ لَّكُمۡ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Ve Peygamberleri olan, "Bakın, mesru hukumranlıgın bir isareti olarak size icinde Rabbiniz tarafından bahsedilmis bir ic huzuru, bir sukunet bulunan ve Musa´nın ve Harun´un ailelerinden geriye kalmıs olup da meleklerce muhafaza edilen mirası icinde barındıran bir kalp bagıslanacaktır. Eger (gercekten) inanıyorsanız, bunda sizin icin bir isaret vardır" dedi
Surah Al-Baqara, Verse 248


فَلَمَّا فَصَلَ طَالُوتُ بِٱلۡجُنُودِ قَالَ إِنَّ ٱللَّهَ مُبۡتَلِيكُم بِنَهَرٖ فَمَن شَرِبَ مِنۡهُ فَلَيۡسَ مِنِّي وَمَن لَّمۡ يَطۡعَمۡهُ فَإِنَّهُۥ مِنِّيٓ إِلَّا مَنِ ٱغۡتَرَفَ غُرۡفَةَۢ بِيَدِهِۦۚ فَشَرِبُواْ مِنۡهُ إِلَّا قَلِيلٗا مِّنۡهُمۡۚ فَلَمَّا جَاوَزَهُۥ هُوَ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَعَهُۥ قَالُواْ لَا طَاقَةَ لَنَا ٱلۡيَوۡمَ بِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦۚ قَالَ ٱلَّذِينَ يَظُنُّونَ أَنَّهُم مُّلَٰقُواْ ٱللَّهِ كَم مِّن فِئَةٖ قَلِيلَةٍ غَلَبَتۡ فِئَةٗ كَثِيرَةَۢ بِإِذۡنِ ٱللَّهِۗ وَٱللَّهُ مَعَ ٱلصَّـٰبِرِينَ

Ve Talut, kuvvetleriyle yola koyuldugunda "Bakın," dedi, "Allah sizi simdi bir nehirle imtihan edecek: ondan icen benden olmayacak, onu tatmaktan sakınan ise benden olacaktır; ondan sadece bir avuc dolusu icen ise affa mazhar olacaktır." Ancak, birkacı dısında hepsi ondan (dolu dolu) ictiler.O ve ona inananlar nehri gecer gecmez otekiler: "Calut ve kuvvetlerine karsı (koymak icin) bugun hic gucumuz yok!" dediler.(Ama) kesin olarak Allah´a kavusacaklarını bilenler: "Nice kucuk topluluklar, Allah´ın izniyle buyuk kalabalıklara ustun gelmistir! Zira Allah, gucluklere karsı sabırlı olanlarla beraberdir." diye cevap verdiler
Surah Al-Baqara, Verse 249


وَلَمَّا بَرَزُواْ لِجَالُوتَ وَجُنُودِهِۦ قَالُواْ رَبَّنَآ أَفۡرِغۡ عَلَيۡنَا صَبۡرٗا وَثَبِّتۡ أَقۡدَامَنَا وَٱنصُرۡنَا عَلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Onlar Calut ve kuvvetleriyle karsı karsıya geldiklerinde, "Ey Rabbimiz! Bize zorluklara tahammul gucu bagısla, adımlarımızı saglam kıl ve hakikati inkar eden bu topluma karsı bize yardım et!" diye dua ettiler
Surah Al-Baqara, Verse 250


فَهَزَمُوهُم بِإِذۡنِ ٱللَّهِ وَقَتَلَ دَاوُۥدُ جَالُوتَ وَءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلۡمُلۡكَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَعَلَّمَهُۥ مِمَّا يَشَآءُۗ وَلَوۡلَا دَفۡعُ ٱللَّهِ ٱلنَّاسَ بَعۡضَهُم بِبَعۡضٖ لَّفَسَدَتِ ٱلۡأَرۡضُ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ ذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلۡعَٰلَمِينَ

Bunun uzerine, onları Allah´ın izniyle bozguna ugrattılar, Davud da Calut´u oldurdu; Allah ona hukumranlık ve hikmet verdi ve istedigi seyin bilgisini ogretti. Ve eger Allah, insanlara kendilerini baskalarına karsı savunma gucu vermeseydi yeryuzu curume ve yozlasmaya maruz kalırdı: ama Allah butun alemlere karsı sınırsız lutuf sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 251


تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱللَّهِ نَتۡلُوهَا عَلَيۡكَ بِٱلۡحَقِّۚ وَإِنَّكَ لَمِنَ ٱلۡمُرۡسَلِينَ

Bunlar Allah´ın mesajlarıdır: Biz (ey Peygamber,) hakikati ortaya koyan bu (mesaj)ları sana iletiyoruz: dogrusu sen, bu mesajların emanet edildigi (elcilerden)sin
Surah Al-Baqara, Verse 252


۞تِلۡكَ ٱلرُّسُلُ فَضَّلۡنَا بَعۡضَهُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖۘ مِّنۡهُم مَّن كَلَّمَ ٱللَّهُۖ وَرَفَعَ بَعۡضَهُمۡ دَرَجَٰتٖۚ وَءَاتَيۡنَا عِيسَى ٱبۡنَ مَرۡيَمَ ٱلۡبَيِّنَٰتِ وَأَيَّدۡنَٰهُ بِرُوحِ ٱلۡقُدُسِۗ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقۡتَتَلَ ٱلَّذِينَ مِنۢ بَعۡدِهِم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡهُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ وَلَٰكِنِ ٱخۡتَلَفُواْ فَمِنۡهُم مَّنۡ ءَامَنَ وَمِنۡهُم مَّن كَفَرَۚ وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَا ٱقۡتَتَلُواْ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَفۡعَلُ مَا يُرِيدُ

Bu elcilerin bazılarına digerlerinden daha fazla meziyetler bahsettik: Iclerinden kimi ile Allah (bizzat) konusmus, kimini de daha ust derecelere yukseltmistir. Biz, Meryem oglu Isa´ya hakikatin tum kanıtlarını bahsettik ve o´nu kutsal ilham ile destekledik. Ve eger Allah dileseydi, o (elciler)den sonra gelenler, kendilerine hakikatin butun kanıtları geldikten sonra birbirleriyle catısmazlardı; ancak (vaki oldugu uzere) onlar karsıt goruslere kapıldılar ve bazıları imana ererken digerleri hakikati inkara yoneldi. Buna ragmen Allah dileseydi, birbirleriyle catısmazlardı. Ama Allah diledigini yapar
Surah Al-Baqara, Verse 253


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنفِقُواْ مِمَّا رَزَقۡنَٰكُم مِّن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَ يَوۡمٞ لَّا بَيۡعٞ فِيهِ وَلَا خُلَّةٞ وَلَا شَفَٰعَةٞۗ وَٱلۡكَٰفِرُونَ هُمُ ٱلظَّـٰلِمُونَ

Siz ey imana ermis olanlar! Pazarlıgın, dostlugun ve sefaatin gecerli olmayacagı bir Gun gelmeden once size rızık olarak bagısladıgımız seylerden (Bizim yolumuzda) harcayın. Ve bilin ki hakikati inkar edenler zalimlerin ta kendileridir
Surah Al-Baqara, Verse 254


ٱللَّهُ لَآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَ ٱلۡحَيُّ ٱلۡقَيُّومُۚ لَا تَأۡخُذُهُۥ سِنَةٞ وَلَا نَوۡمٞۚ لَّهُۥ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ مَن ذَا ٱلَّذِي يَشۡفَعُ عِندَهُۥٓ إِلَّا بِإِذۡنِهِۦۚ يَعۡلَمُ مَا بَيۡنَ أَيۡدِيهِمۡ وَمَا خَلۡفَهُمۡۖ وَلَا يُحِيطُونَ بِشَيۡءٖ مِّنۡ عِلۡمِهِۦٓ إِلَّا بِمَا شَآءَۚ وَسِعَ كُرۡسِيُّهُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَۖ وَلَا يَـُٔودُهُۥ حِفۡظُهُمَاۚ وَهُوَ ٱلۡعَلِيُّ ٱلۡعَظِيمُ

Allah -O´ndan baska ilah yoktur-; Her zaman diridir, butun varlıkların kendi kendine yeterli yegane kaynagıdır. Ne uyuklama tutar O´nu, ne de uyku. Yeryuzunde ve goklerde ne varsa O´nundur. O´nun izni olmaksızın nezdinde sefaat edebilecek olan kimdir? O, insanların gozlerinin onunde olanı da, onlardan gizli tutulanı da bilir; oysa O dilemedikce insanlar O´nun ilminden hicbir sey edinemez, hicbir sey kavrayamazlar. O´nun sonsuz kudreti ve egemenligi gokleri ve yeri kaplar ve onların korunup desteklenmesi O´na agır gelmez. Gercekten yuce ve buyuk olan yalnızca O´dur
Surah Al-Baqara, Verse 255


لَآ إِكۡرَاهَ فِي ٱلدِّينِۖ قَد تَّبَيَّنَ ٱلرُّشۡدُ مِنَ ٱلۡغَيِّۚ فَمَن يَكۡفُرۡ بِٱلطَّـٰغُوتِ وَيُؤۡمِنۢ بِٱللَّهِ فَقَدِ ٱسۡتَمۡسَكَ بِٱلۡعُرۡوَةِ ٱلۡوُثۡقَىٰ لَا ٱنفِصَامَ لَهَاۗ وَٱللَّهُ سَمِيعٌ عَلِيمٌ

Dinde zorlama yoktur. Artık dogru ile yanlıs, birbirinden ayrılmıstır: O halde, seytani guclere ve duzenlere (uymayı) reddedenler ve Allah´a inananlar, hicbir zaman kopmayacak en saglam mesnede tutunmuslardır: Zira Allah her seyi isitendir, her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 256


ٱللَّهُ وَلِيُّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يُخۡرِجُهُم مِّنَ ٱلظُّلُمَٰتِ إِلَى ٱلنُّورِۖ وَٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ أَوۡلِيَآؤُهُمُ ٱلطَّـٰغُوتُ يُخۡرِجُونَهُم مِّنَ ٱلنُّورِ إِلَى ٱلظُّلُمَٰتِۗ أُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Allah inanc sahiplerine yakındır, onları koyu karanlıktan aydınlıga cıkarır; oysa hakikati inkara sartlanmıs olanlara yakınlık gosterenler onları aydınlıktan cıkarıp derin karanlıga iten seytani guclerdir: Icinde yasayıp kalmak uzere atese mahkum olanlar da iste boyleleridir
Surah Al-Baqara, Verse 257


أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِي حَآجَّ إِبۡرَٰهِـۧمَ فِي رَبِّهِۦٓ أَنۡ ءَاتَىٰهُ ٱللَّهُ ٱلۡمُلۡكَ إِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّيَ ٱلَّذِي يُحۡيِۦ وَيُمِيتُ قَالَ أَنَا۠ أُحۡيِۦ وَأُمِيتُۖ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَأۡتِي بِٱلشَّمۡسِ مِنَ ٱلۡمَشۡرِقِ فَأۡتِ بِهَا مِنَ ٱلۡمَغۡرِبِ فَبُهِتَ ٱلَّذِي كَفَرَۗ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّـٰلِمِينَ

Sırf Allah kendisine hukumdarlık bagısladıgı icin Ibrahim ile Rabbi hakkında munakasa eden o (hukumdar)dan haberin yok mu? Hani Ibrahim: "Rabbim hayat veren ve olum dagıtandır!" demisti. Hukumdar cevap vermisti: "Ben (de) hayat verir ve olum dagıtırım!" Ibrahim: "Allah gunesi dogudan dogdurur; oyleyse sen de batıdan dogdur!" demisti. Bunun uzerine, hakikati inkara sartlanmıs olan o kisi hayretler icinde kaldı: Allah (bile bile) zulum isleyen toplumu hidayete erdirmez
Surah Al-Baqara, Verse 258


أَوۡ كَٱلَّذِي مَرَّ عَلَىٰ قَرۡيَةٖ وَهِيَ خَاوِيَةٌ عَلَىٰ عُرُوشِهَا قَالَ أَنَّىٰ يُحۡيِۦ هَٰذِهِ ٱللَّهُ بَعۡدَ مَوۡتِهَاۖ فَأَمَاتَهُ ٱللَّهُ مِاْئَةَ عَامٖ ثُمَّ بَعَثَهُۥۖ قَالَ كَمۡ لَبِثۡتَۖ قَالَ لَبِثۡتُ يَوۡمًا أَوۡ بَعۡضَ يَوۡمٖۖ قَالَ بَل لَّبِثۡتَ مِاْئَةَ عَامٖ فَٱنظُرۡ إِلَىٰ طَعَامِكَ وَشَرَابِكَ لَمۡ يَتَسَنَّهۡۖ وَٱنظُرۡ إِلَىٰ حِمَارِكَ وَلِنَجۡعَلَكَ ءَايَةٗ لِّلنَّاسِۖ وَٱنظُرۡ إِلَى ٱلۡعِظَامِ كَيۡفَ نُنشِزُهَا ثُمَّ نَكۡسُوهَا لَحۡمٗاۚ فَلَمَّا تَبَيَّنَ لَهُۥ قَالَ أَعۡلَمُ أَنَّ ٱللَّهَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

Yoksa (ey insanoglu, sen,) halkının terk ettigi, catıları yıkılıp harap olmus (virane) bir kasabadan gecen (ve): "Allah butun bunları oldukten sonra nasıl diriltebilirmis?" diyen o kisi (ile aynı fikirde) misin? Bunun uzerine Allah, onu yuzyıl sure ile olu bırakmıs ve sonra tekrar hayata dondurerek sormustu: "Bu halde ne kadar kaldın?" O da: "Bu halde bir gun veya bir gunden biraz daha az bir sure kaldım" diye cevap vermisti. (Allah): "Hayır" dedi, "bu halde bir yuzyıl kaldın! Yiyecegine ve icecegine bak -gecen yıllar onları bozmamıs- ve esegine bak! (Biz butun bunları) insanlara bir ibret olman icin (yaptık). Birde su (insanların ve hayvanların) kemiklerine bak -onları nasıl birlestirip et ile orttugumuzu dusun!" (Butun bunlar) ona acıklanınca, "(Simdi) ogrendim ki" dedi, "Allah her seye kadirdir
Surah Al-Baqara, Verse 259


وَإِذۡ قَالَ إِبۡرَٰهِـۧمُ رَبِّ أَرِنِي كَيۡفَ تُحۡيِ ٱلۡمَوۡتَىٰۖ قَالَ أَوَلَمۡ تُؤۡمِنۖ قَالَ بَلَىٰ وَلَٰكِن لِّيَطۡمَئِنَّ قَلۡبِيۖ قَالَ فَخُذۡ أَرۡبَعَةٗ مِّنَ ٱلطَّيۡرِ فَصُرۡهُنَّ إِلَيۡكَ ثُمَّ ٱجۡعَلۡ عَلَىٰ كُلِّ جَبَلٖ مِّنۡهُنَّ جُزۡءٗا ثُمَّ ٱدۡعُهُنَّ يَأۡتِينَكَ سَعۡيٗاۚ وَٱعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٞ

Hani Ibrahim, "Ey Rabbim! Oluye nasıl hayat verdigini bana goster!" demisti. O da, "Yoksa inancın yok mu?" diye sormustu. (Ibrahim) cevap vermisti: "Hayır, ama (gormeme izin ver) ki kalbim tamamen mutmain olsun." "Oyleyse" demisti Allah, "Dort kus al ve onlara sana itaat etmeyi ogret; sonra onları (etrafındaki) her tepeye ayrı ayrı sal; sonra da cagır: ucarak sana gelecekler. Bil ki Allah her seye kadirdir, hikmet sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 260


مَّثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ كَمَثَلِ حَبَّةٍ أَنۢبَتَتۡ سَبۡعَ سَنَابِلَ فِي كُلِّ سُنۢبُلَةٖ مِّاْئَةُ حَبَّةٖۗ وَٱللَّهُ يُضَٰعِفُ لِمَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Allah yolunda mallarını harcayanların durumu, kendisinden yedi basak cıkan ve her basakta yuz tane bulunan bir bugday tohumuna benzer: Allah diledigine kat kat verir; ve Allah her seyi kusatan, her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 261


ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ ثُمَّ لَا يُتۡبِعُونَ مَآ أَنفَقُواْ مَنّٗا وَلَآ أَذٗى لَّهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Allah yolunda mallarını harcayan ve sonra iyiliklerini basa kakıp (muhtac kisinin duygularını) inciterek (bu) harcamalarının degerini dusurmeyenler mukafatlarını Rableri katında bulacaklar; onlar icin artık ne korku vardır, ne de uzuntu
Surah Al-Baqara, Verse 262


۞قَوۡلٞ مَّعۡرُوفٞ وَمَغۡفِرَةٌ خَيۡرٞ مِّن صَدَقَةٖ يَتۡبَعُهَآ أَذٗىۗ وَٱللَّهُ غَنِيٌّ حَلِيمٞ

Gonul alıcı bir soz ve baskasının eksigini gizlemek, pesinden incitmenin geldigi bir yardımdan daha hayırlıdır; ve Allah Kendine yeterlidir, tahammul (hilm) Sahibidir
Surah Al-Baqara, Verse 263


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تُبۡطِلُواْ صَدَقَٰتِكُم بِٱلۡمَنِّ وَٱلۡأَذَىٰ كَٱلَّذِي يُنفِقُ مَالَهُۥ رِئَآءَ ٱلنَّاسِ وَلَا يُؤۡمِنُ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِۖ فَمَثَلُهُۥ كَمَثَلِ صَفۡوَانٍ عَلَيۡهِ تُرَابٞ فَأَصَابَهُۥ وَابِلٞ فَتَرَكَهُۥ صَلۡدٗاۖ لَّا يَقۡدِرُونَ عَلَىٰ شَيۡءٖ مِّمَّا كَسَبُواْۗ وَٱللَّهُ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Siz ey imana ermis olanlar! Servetini gosteris ve ovgu icin harcayan, Allah´a ve Ahiret Gunu´ne inanmayan kisinin yaptıgı gibi, iyiliginizi basa kakarak ve (muhtac kimsenin duygularını) inciterek yardımlarınızı degersiz hale sokmayın: Onun hali, uzerinde (biraz) toprak bulunan yumusak bir kayanın hali gibidir, bir saganak vurunca onu sert ve cıplak bırakıverir. Bu gibilerin, yaptıkları (hayırlı) islerinden hicbir kazancları olmaz: zira Allah, hakikati reddeden bir toplumu hidayete erdirmez
Surah Al-Baqara, Verse 264


وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمُ ٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِ ٱللَّهِ وَتَثۡبِيتٗا مِّنۡ أَنفُسِهِمۡ كَمَثَلِ جَنَّةِۭ بِرَبۡوَةٍ أَصَابَهَا وَابِلٞ فَـَٔاتَتۡ أُكُلَهَا ضِعۡفَيۡنِ فَإِن لَّمۡ يُصِبۡهَا وَابِلٞ فَطَلّٞۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ

Servetlerini Allah´ın rızasını kazanmak arzusuyla ve kalben mutmain olarak harcayanların durumu (ise), verimli topraklar uzerindeki bahce gibidir: Bir saganak vurur, bu sayede urun iki misli artar; saganak olmadıgı zaman da hafif yagmur (duser oraya). Ve Allah yaptıgınız her seyi gorur
Surah Al-Baqara, Verse 265


أَيَوَدُّ أَحَدُكُمۡ أَن تَكُونَ لَهُۥ جَنَّةٞ مِّن نَّخِيلٖ وَأَعۡنَابٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ لَهُۥ فِيهَا مِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ وَأَصَابَهُ ٱلۡكِبَرُ وَلَهُۥ ذُرِّيَّةٞ ضُعَفَآءُ فَأَصَابَهَآ إِعۡصَارٞ فِيهِ نَارٞ فَٱحۡتَرَقَتۡۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَتَفَكَّرُونَ

Sizden biriniz, icinden ırmaklar akan ve cesit cesit meyve ile dolu bir hurma ve asma bahcesine sahip olmayı -ama sonra da sadece (bakıma muhtac) zayıf cocuklarıyla yaslılıga terkedilmeyi- ve sonra kızgın bir kasırganın bahceye isabet edip onu tamamen kasıp kavurmasını ister mi? Belki dusunursunuz diye Allah mesajlarını size boylece acıklar
Surah Al-Baqara, Verse 266


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنفِقُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا كَسَبۡتُمۡ وَمِمَّآ أَخۡرَجۡنَا لَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِۖ وَلَا تَيَمَّمُواْ ٱلۡخَبِيثَ مِنۡهُ تُنفِقُونَ وَلَسۡتُم بِـَٔاخِذِيهِ إِلَّآ أَن تُغۡمِضُواْ فِيهِۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ

Siz ey imana ermis olanlar! Kazandıgınız guzel seylerden ve topraktan sizin icin bitirdigimiz (urunler)den baskaları icin harcayın; ama harcamak icin, size verildiginde kucumser sekilde bakıslarınızı cevirmeden kabul etmeyeceginiz bayagı seyleri secmeyin. Ve bilin ki Allah kendine yeterlidir, her zaman ovguye layık olandır
Surah Al-Baqara, Verse 267


ٱلشَّيۡطَٰنُ يَعِدُكُمُ ٱلۡفَقۡرَ وَيَأۡمُرُكُم بِٱلۡفَحۡشَآءِۖ وَٱللَّهُ يَعِدُكُم مَّغۡفِرَةٗ مِّنۡهُ وَفَضۡلٗاۗ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Seytan sizi fakirlik ihtimali ile korkutur ve cimriligi telkin eder. Oysa Allah, size bagıslamasını ve lutfunu vaad eder: Allah kudret ve egemenlikte sınırsızdır, her seyi bilendir
Surah Al-Baqara, Verse 268


يُؤۡتِي ٱلۡحِكۡمَةَ مَن يَشَآءُۚ وَمَن يُؤۡتَ ٱلۡحِكۡمَةَ فَقَدۡ أُوتِيَ خَيۡرٗا كَثِيرٗاۗ وَمَا يَذَّكَّرُ إِلَّآ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ

Diledigine hikmet bagıslar ve her kime hikmet bagıslanmıssa dogrusu ona en buyuk servet verilmis demektir. Ama derin kavrayıs sahipleri dısında kimse bunu dusunup anlayamaz
Surah Al-Baqara, Verse 269


وَمَآ أَنفَقۡتُم مِّن نَّفَقَةٍ أَوۡ نَذَرۡتُم مِّن نَّذۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُهُۥۗ وَمَا لِلظَّـٰلِمِينَ مِنۡ أَنصَارٍ

Cunku, baskaları icin her ne harcarsanız ve neyi (harcamak icin) adarsanız, Allah onu mutlaka bilir. Ve (hayırda bulunmayı engelleyerek) zulum isleyenler, kendilerine yardım edecek kimse bulamazlar
Surah Al-Baqara, Verse 270


إِن تُبۡدُواْ ٱلصَّدَقَٰتِ فَنِعِمَّا هِيَۖ وَإِن تُخۡفُوهَا وَتُؤۡتُوهَا ٱلۡفُقَرَآءَ فَهُوَ خَيۡرٞ لَّكُمۡۚ وَيُكَفِّرُ عَنكُم مِّن سَيِّـَٔاتِكُمۡۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ خَبِيرٞ

Yardımları acıktan yapmanız guzeldir; ama muhtaca gizlice vermeniz sizin icin daha hayırlı olur ve gunahlarınızın bir kısmını bagıslatır. Allah yaptıgınız her seyden haberdardır
Surah Al-Baqara, Verse 271


۞لَّيۡسَ عَلَيۡكَ هُدَىٰهُمۡ وَلَٰكِنَّ ٱللَّهَ يَهۡدِي مَن يَشَآءُۗ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَلِأَنفُسِكُمۡۚ وَمَا تُنفِقُونَ إِلَّا ٱبۡتِغَآءَ وَجۡهِ ٱللَّهِۚ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ يُوَفَّ إِلَيۡكُمۡ وَأَنتُمۡ لَا تُظۡلَمُونَ

(Ey Peygamber,) Insanları hidayete erdirmek senin isin degil, zira ancak Allah, diledigini hidayete erdirir. Ve yalnız Allah´ın rızasını kazanmak icin harcamanız sartıyla, baskalarına her ne iyilik yaparsanız bu kendi yararınızadır: Cunku yapacagınız her iyilik size oldugu gibi geri donecek ve size haksızlık yapılmayacaktır
Surah Al-Baqara, Verse 272


لِلۡفُقَرَآءِ ٱلَّذِينَ أُحۡصِرُواْ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ لَا يَسۡتَطِيعُونَ ضَرۡبٗا فِي ٱلۡأَرۡضِ يَحۡسَبُهُمُ ٱلۡجَاهِلُ أَغۡنِيَآءَ مِنَ ٱلتَّعَفُّفِ تَعۡرِفُهُم بِسِيمَٰهُمۡ لَا يَسۡـَٔلُونَ ٱلنَّاسَ إِلۡحَافٗاۗ وَمَا تُنفِقُواْ مِنۡ خَيۡرٖ فَإِنَّ ٱللَّهَ بِهِۦ عَلِيمٌ

(Ve) Allah yoluna kendilerini tamamen adamıs oldukları icin yeryuzunde (rızık aramak niyetiyle) gezip dolasamayan muhtaclar(a yardım edin). (Onların durumunun) farkında olmayan, onları zengin zanneder, cunku (istemekten) cekinirler; (ancak) sen onları (bazı) ozelliklerinden tanıyabilirsin: insanlardan arsız bir sekilde istemekten kacınırlar. Ve onlara ne iyilik yaparsanız, dogrusu Allah hepsini bilir
Surah Al-Baqara, Verse 273


ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُم بِٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ سِرّٗا وَعَلَانِيَةٗ فَلَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Servetlerini (Allah rızası icin) gece ve gunduz, gizlice ve acıkca harcayanlar, mukafatlarını Rablerinin katında goreceklerdir: onlara ne korku vardır, ne de uzulurler
Surah Al-Baqara, Verse 274


ٱلَّذِينَ يَأۡكُلُونَ ٱلرِّبَوٰاْ لَا يَقُومُونَ إِلَّا كَمَا يَقُومُ ٱلَّذِي يَتَخَبَّطُهُ ٱلشَّيۡطَٰنُ مِنَ ٱلۡمَسِّۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَالُوٓاْ إِنَّمَا ٱلۡبَيۡعُ مِثۡلُ ٱلرِّبَوٰاْۗ وَأَحَلَّ ٱللَّهُ ٱلۡبَيۡعَ وَحَرَّمَ ٱلرِّبَوٰاْۚ فَمَن جَآءَهُۥ مَوۡعِظَةٞ مِّن رَّبِّهِۦ فَٱنتَهَىٰ فَلَهُۥ مَا سَلَفَ وَأَمۡرُهُۥٓ إِلَى ٱللَّهِۖ وَمَنۡ عَادَ فَأُوْلَـٰٓئِكَ أَصۡحَٰبُ ٱلنَّارِۖ هُمۡ فِيهَا خَٰلِدُونَ

Faiz yiyenler, seytanın carptıgı kimseler gibi davranırlar; cunku onlar "Alısveris de bir tur faizdir!" derler. Halbuki Allah alısverisi helal ve faizi haram kılmıstır. Bu nedenle, kim Rabbinin ogudunu dinler ve hemen (faizden) vazgecerse, evvelki kazanclarını koruyabilir ve onun hakkında karar vermek artık Allah´a kalır; ona, (faize) geri donenlere gelince; icinde yasayıp kalacakları atese mahkum olanlar iste boyleleridir
Surah Al-Baqara, Verse 275


يَمۡحَقُ ٱللَّهُ ٱلرِّبَوٰاْ وَيُرۡبِي ٱلصَّدَقَٰتِۗ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ كُلَّ كَفَّارٍ أَثِيمٍ

Allah faizli kazancları bereketten mahrum eder, ama karsılıksız yardımları kat kat arttırarak bereketlendirir. Allah, inatcı nankorleri ve gunahta ısrarlı olanları sevmez
Surah Al-Baqara, Verse 276


إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَءَاتَوُاْ ٱلزَّكَوٰةَ لَهُمۡ أَجۡرُهُمۡ عِندَ رَبِّهِمۡ وَلَا خَوۡفٌ عَلَيۡهِمۡ وَلَا هُمۡ يَحۡزَنُونَ

Imana ermis olanlar, dogru ve yararlı isler yapanlar, namazlarında dikkatli ve devamlı olanlar ve karsılıksız yardımda bulunanlar; iste onlar mukafatlarını Rablerinden alacaklardır ve onlara ne korku vardır, ne de uzulurler
Surah Al-Baqara, Verse 277


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَذَرُواْ مَا بَقِيَ مِنَ ٱلرِّبَوٰٓاْ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Siz ey imana ermis olanlar! Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun ve eger (gercekten) muminseniz faizden dogan kazancların tumunden vazgecin
Surah Al-Baqara, Verse 278


فَإِن لَّمۡ تَفۡعَلُواْ فَأۡذَنُواْ بِحَرۡبٖ مِّنَ ٱللَّهِ وَرَسُولِهِۦۖ وَإِن تُبۡتُمۡ فَلَكُمۡ رُءُوسُ أَمۡوَٰلِكُمۡ لَا تَظۡلِمُونَ وَلَا تُظۡلَمُونَ

cunku eger boyle yapmazsanız, bilin ki Allah´a ve Elcisine savas acmıs olursunuz. Ama eger tevbe ederseniz, ana-paranız(ı geri almay)a hak kazanırsınız: Boylece ne haksızlık yapmıs ne de haksızlıga ugramıs olursunuz
Surah Al-Baqara, Verse 279


وَإِن كَانَ ذُو عُسۡرَةٖ فَنَظِرَةٌ إِلَىٰ مَيۡسَرَةٖۚ وَأَن تَصَدَّقُواْ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

Ancak (borclu) guc durumda ise, rahatlayıncaya kadar ona bir vade verin; eger bilirseniz, bir karsılık beklemeden (borcu tamamiyle) silmek, sizin kendi iyiliginize olacaktır
Surah Al-Baqara, Verse 280


وَٱتَّقُواْ يَوۡمٗا تُرۡجَعُونَ فِيهِ إِلَى ٱللَّهِۖ ثُمَّ تُوَفَّىٰ كُلُّ نَفۡسٖ مَّا كَسَبَتۡ وَهُمۡ لَا يُظۡلَمُونَ

Allah´a doneceginiz, sonra herkesin kazancının kendisine eksiksiz geri verilecegi ve hic kimsenin haksızlıga ugratılmayacagı gunu aklınızdan cıkarmayın
Surah Al-Baqara, Verse 281


يَـٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِذَا تَدَايَنتُم بِدَيۡنٍ إِلَىٰٓ أَجَلٖ مُّسَمّٗى فَٱكۡتُبُوهُۚ وَلۡيَكۡتُب بَّيۡنَكُمۡ كَاتِبُۢ بِٱلۡعَدۡلِۚ وَلَا يَأۡبَ كَاتِبٌ أَن يَكۡتُبَ كَمَا عَلَّمَهُ ٱللَّهُۚ فَلۡيَكۡتُبۡ وَلۡيُمۡلِلِ ٱلَّذِي عَلَيۡهِ ٱلۡحَقُّ وَلۡيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥ وَلَا يَبۡخَسۡ مِنۡهُ شَيۡـٔٗاۚ فَإِن كَانَ ٱلَّذِي عَلَيۡهِ ٱلۡحَقُّ سَفِيهًا أَوۡ ضَعِيفًا أَوۡ لَا يَسۡتَطِيعُ أَن يُمِلَّ هُوَ فَلۡيُمۡلِلۡ وَلِيُّهُۥ بِٱلۡعَدۡلِۚ وَٱسۡتَشۡهِدُواْ شَهِيدَيۡنِ مِن رِّجَالِكُمۡۖ فَإِن لَّمۡ يَكُونَا رَجُلَيۡنِ فَرَجُلٞ وَٱمۡرَأَتَانِ مِمَّن تَرۡضَوۡنَ مِنَ ٱلشُّهَدَآءِ أَن تَضِلَّ إِحۡدَىٰهُمَا فَتُذَكِّرَ إِحۡدَىٰهُمَا ٱلۡأُخۡرَىٰۚ وَلَا يَأۡبَ ٱلشُّهَدَآءُ إِذَا مَا دُعُواْۚ وَلَا تَسۡـَٔمُوٓاْ أَن تَكۡتُبُوهُ صَغِيرًا أَوۡ كَبِيرًا إِلَىٰٓ أَجَلِهِۦۚ ذَٰلِكُمۡ أَقۡسَطُ عِندَ ٱللَّهِ وَأَقۡوَمُ لِلشَّهَٰدَةِ وَأَدۡنَىٰٓ أَلَّا تَرۡتَابُوٓاْ إِلَّآ أَن تَكُونَ تِجَٰرَةً حَاضِرَةٗ تُدِيرُونَهَا بَيۡنَكُمۡ فَلَيۡسَ عَلَيۡكُمۡ جُنَاحٌ أَلَّا تَكۡتُبُوهَاۗ وَأَشۡهِدُوٓاْ إِذَا تَبَايَعۡتُمۡۚ وَلَا يُضَآرَّ كَاتِبٞ وَلَا شَهِيدٞۚ وَإِن تَفۡعَلُواْ فَإِنَّهُۥ فُسُوقُۢ بِكُمۡۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَۖ وَيُعَلِّمُكُمُ ٱللَّهُۗ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Siz ey imana ermis olanlar! Ne zaman belli bir vade ile borc verir veya alırsanız yazıyla tesbit edin. Bir yazıcı, tarafsız olarak onu kaydetsin. Ve hicbir yazıcı, Allah´ın ona ogrettigi gibi yazmayı reddetmesin: oylece, oldugu gibi yazsın. Borclanan kaydettirsin, Rabbine karsı sorumlulugunun bilincinde olsun ve taahhudunden bir sey eksiltmesin. Ve eger borc altına girenin akli veya bedeni bir zaafı varsa veya kendisi (islemi) kaydettirebilecek durumda degilse, onun menfaatini kollamakla gorevli olan kimse, onu adil bir sekilde kaydettirsin. Ve icinizden iki erkek sahit tutun; eger iki erkek bulunmazsa, kabul edebileceginiz kimselerden bir erkek ve iki kadını sahit tutun ki onlardan biri hata yaparsa digeri ona hatırlatabilsin. Ve sahitler cagrıldıklarında reddetmesinler. Kucuk olsun buyuk olsun, her anlasma maddesini vade tarihi ile birlikte yazmaya usenmeyin: Bu, Allah nazarında daha adil, kanıtlanma acısından daha guvenilir ve (sonra) sizi supheye dusmekten alıkoymakta daha uygun olandır. Ama eger (aranızdaki muamele,) birbirinize dogrudan dogruya devredeceginiz hazır mallar ile ilgiliyse onu yazmamanızda bir mahzur yoktur. Ve birbirinizle alıs veris yapacagınız zaman bir sahit bulundurun, ancak ne yazıcı ne de sahit bir zarara ugramasın; eger onlara (zarar verici bir is) yaparsanız, unutmayın ki, bu, sizin icin gunahkarca bir davranıs olacaktır. Allah´a karsı sorumlulugunuzun bilincinde olun, cunku sizi egiten Allah´tır ve Allah, her seyin bilgisine sahiptir
Surah Al-Baqara, Verse 282


۞وَإِن كُنتُمۡ عَلَىٰ سَفَرٖ وَلَمۡ تَجِدُواْ كَاتِبٗا فَرِهَٰنٞ مَّقۡبُوضَةٞۖ فَإِنۡ أَمِنَ بَعۡضُكُم بَعۡضٗا فَلۡيُؤَدِّ ٱلَّذِي ٱؤۡتُمِنَ أَمَٰنَتَهُۥ وَلۡيَتَّقِ ٱللَّهَ رَبَّهُۥۗ وَلَا تَكۡتُمُواْ ٱلشَّهَٰدَةَۚ وَمَن يَكۡتُمۡهَا فَإِنَّهُۥٓ ءَاثِمٞ قَلۡبُهُۥۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ عَلِيمٞ

Eger seyahatte iseniz ve bir yazıcı bulamazsanız, alınmıs taahhutler ile yetinilebilir: ancak eger birbirinize guveniyorsanız, kendisine guven duyulan, bu guvene uygun davransın ve Rabbine karsı sorumlulugunun bilincinde olsun. Ve sahit oldugunuz seyi gizlemeyin; zira, onu gizleyen kalben vebal altındadır; ve Allah yaptıgınız her seyin tum bilgisine sahiptir
Surah Al-Baqara, Verse 283


لِّلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِۗ وَإِن تُبۡدُواْ مَا فِيٓ أَنفُسِكُمۡ أَوۡ تُخۡفُوهُ يُحَاسِبۡكُم بِهِ ٱللَّهُۖ فَيَغۡفِرُ لِمَن يَشَآءُ وَيُعَذِّبُ مَن يَشَآءُۗ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٌ

Goklerdeki ve yerdeki her sey Allah´a aittir. Aklınızdan geceni acıklasanız da gizleseniz de Allah sizi onun icin hesaba cekecektir; ve sonra O, istedigini affedecek, istedigini cezalandıracaktır: Zira Allah her seye kadirdir
Surah Al-Baqara, Verse 284


ءَامَنَ ٱلرَّسُولُ بِمَآ أُنزِلَ إِلَيۡهِ مِن رَّبِّهِۦ وَٱلۡمُؤۡمِنُونَۚ كُلٌّ ءَامَنَ بِٱللَّهِ وَمَلَـٰٓئِكَتِهِۦ وَكُتُبِهِۦ وَرُسُلِهِۦ لَا نُفَرِّقُ بَيۡنَ أَحَدٖ مِّن رُّسُلِهِۦۚ وَقَالُواْ سَمِعۡنَا وَأَطَعۡنَاۖ غُفۡرَانَكَ رَبَّنَا وَإِلَيۡكَ ٱلۡمَصِيرُ

Elci ve o´nunla birlikte olan muminler, Rabbi tarafından o´na indirilene inanırlar: Hepsi, Allah´a, meleklerine, vahiylerine ve elcilerine inanırlar; O´nun elcilerinden hic biri arasında ayrım yapmazlar ve: "Isittik ve itaat ettik. Bize magfiret et ey Rabbimiz, zira butun yolculukların varıs yeri Sensin!" derler
Surah Al-Baqara, Verse 285


لَا يُكَلِّفُ ٱللَّهُ نَفۡسًا إِلَّا وُسۡعَهَاۚ لَهَا مَا كَسَبَتۡ وَعَلَيۡهَا مَا ٱكۡتَسَبَتۡۗ رَبَّنَا لَا تُؤَاخِذۡنَآ إِن نَّسِينَآ أَوۡ أَخۡطَأۡنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تَحۡمِلۡ عَلَيۡنَآ إِصۡرٗا كَمَا حَمَلۡتَهُۥ عَلَى ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِنَاۚ رَبَّنَا وَلَا تُحَمِّلۡنَا مَا لَا طَاقَةَ لَنَا بِهِۦۖ وَٱعۡفُ عَنَّا وَٱغۡفِرۡ لَنَا وَٱرۡحَمۡنَآۚ أَنتَ مَوۡلَىٰنَا فَٱنصُرۡنَا عَلَى ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Allah hic kimseye tasıyabileceginden daha fazlasını yuklemez: Kisinin yaptıgı her iyilik kendi lehinedir, her kotuluk de kendi aleyhine." "Ey Rabbimiz! Unutur veya bilmeden hata yaparsak bizi sorgulama!" "Ey Rabbimiz! Bizden oncekilere yukledigin gibi bize de agır yukler yukleme! Ey Rabbimiz! Guc yetiremeyecegimiz yukleri bize tasıtma!" "Ve gunahlarımızı affet, bizi bagısla ve rahmetini yagdır ustumuze! Sen Yuce Mevlamızsın, hakikati inkar eden topluma karsı bize yardım et
Surah Al-Baqara, Verse 286


Author: Muhammed Esed


<< Surah 1
>> Surah 3

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai