Surah Al-Maarij - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
سَأَلَ سَآئِلُۢ بِعَذَابٖ وَاقِعٖ
Bir soran, yukselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah´tan kafirlerin basına gelecek ve hicbir kimsenin savamayacagı azabı soruyor
Surah Al-Maarij, Verse 1
لِّلۡكَٰفِرِينَ لَيۡسَ لَهُۥ دَافِعٞ
Bir soran, yukselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah´tan kafirlerin basına gelecek ve hicbir kimsenin savamayacagı azabı soruyor
Surah Al-Maarij, Verse 2
مِّنَ ٱللَّهِ ذِي ٱلۡمَعَارِجِ
Bir soran, yukselme yollarının ve basamaklarının sahibi Allah´tan kafirlerin basına gelecek ve hicbir kimsenin savamayacagı azabı soruyor
Surah Al-Maarij, Verse 3
تَعۡرُجُ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ وَٱلرُّوحُ إِلَيۡهِ فِي يَوۡمٖ كَانَ مِقۡدَارُهُۥ خَمۡسِينَ أَلۡفَ سَنَةٖ
Melekler ve Ruh (Melek Cebrail veya cok buyuk bir melek olan Ruh), miktarı elli bin yıl olan bir gunde ona (o derecelere) yukselirler
Surah Al-Maarij, Verse 4
فَٱصۡبِرۡ صَبۡرٗا جَمِيلًا
Artık sen, guzelce sabret (de neticeyi bekle)
Surah Al-Maarij, Verse 5
إِنَّهُمۡ يَرَوۡنَهُۥ بَعِيدٗا
Suphesiz o kafirler azabı uzak gorurler
Surah Al-Maarij, Verse 6
وَنَرَىٰهُ قَرِيبٗا
Biz ise, onu yakın gormekteyiz
Surah Al-Maarij, Verse 7
يَوۡمَ تَكُونُ ٱلسَّمَآءُ كَٱلۡمُهۡلِ
O gun ki gok erimis maden gibi olur
Surah Al-Maarij, Verse 8
وَتَكُونُ ٱلۡجِبَالُ كَٱلۡعِهۡنِ
Daglar, atılmıs renk renk yune benzer
Surah Al-Maarij, Verse 9
وَلَا يَسۡـَٔلُ حَمِيمٌ حَمِيمٗا
Candan hicbir dost, candan bir dostunu sormaz
Surah Al-Maarij, Verse 10
يُبَصَّرُونَهُمۡۚ يَوَدُّ ٱلۡمُجۡرِمُ لَوۡ يَفۡتَدِي مِنۡ عَذَابِ يَوۡمِئِذِۭ بِبَنِيهِ
Birbirlerine gosterilirler (ama) suclu gunahkarlar o gunun azabına karsılık ogullarını, esini, kardesini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryuzundeki her seyi fidye verip kendini kurtarmak ister
Surah Al-Maarij, Verse 11
وَصَٰحِبَتِهِۦ وَأَخِيهِ
Birbirlerine gosterilirler (ama) suclu gunahkarlar o gunun azabına karsılık ogullarını, esini, kardesini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryuzundeki her seyi fidye verip kendini kurtarmak ister
Surah Al-Maarij, Verse 12
وَفَصِيلَتِهِ ٱلَّتِي تُـٔۡوِيهِ
Birbirlerine gosterilirler (ama) suclu gunahkarlar o gunun azabına karsılık ogullarını, esini, kardesini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryuzundeki her seyi fidye verip kendini kurtarmak ister
Surah Al-Maarij, Verse 13
وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا ثُمَّ يُنجِيهِ
Birbirlerine gosterilirler (ama) suclu gunahkarlar o gunun azabına karsılık ogullarını, esini, kardesini, kendisini barındıran kabile ve obasını ve yeryuzundeki her seyi fidye verip kendini kurtarmak ister
Surah Al-Maarij, Verse 14
كَلَّآۖ إِنَّهَا لَظَىٰ
Hayır (bu mumkun degil), dogrusu Cehennem alev alev kopurup duran yerdir
Surah Al-Maarij, Verse 15
نَزَّاعَةٗ لِّلشَّوَىٰ
Bedenin etrafını ve organlarını koparırcasına kavurur
Surah Al-Maarij, Verse 16
تَدۡعُواْ مَنۡ أَدۡبَرَ وَتَوَلَّىٰ
Arkasını doneni, yuzcevirip gideni, mal toplayıp yıganı davet eder
Surah Al-Maarij, Verse 17
وَجَمَعَ فَأَوۡعَىٰٓ
Arkasını doneni, yuzcevirip gideni, mal toplayıp yıganı davet eder
Surah Al-Maarij, Verse 18
۞إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ خُلِقَ هَلُوعًا
Suphesiz ki insan, hırslı acgozlu yaratılmıstır
Surah Al-Maarij, Verse 19
إِذَا مَسَّهُ ٱلشَّرُّ جَزُوعٗا
Kendisine bir kotuluk dokununca basar feryadı
Surah Al-Maarij, Verse 20
وَإِذَا مَسَّهُ ٱلۡخَيۡرُ مَنُوعًا
Bir iyilik erisince de (kıskanır da onu baskasından) men´eder
Surah Al-Maarij, Verse 21
إِلَّا ٱلۡمُصَلِّينَ
Ancak sunlar mustesna : Namaz kılanlar ve namazlarına devam edenler
Surah Al-Maarij, Verse 22
ٱلَّذِينَ هُمۡ عَلَىٰ صَلَاتِهِمۡ دَآئِمُونَ
Ancak sunlar mustesna : Namaz kılanlar ve namazlarına devam edenler
Surah Al-Maarij, Verse 23
وَٱلَّذِينَ فِيٓ أَمۡوَٰلِهِمۡ حَقّٞ مَّعۡلُومٞ
Mallarında, muhtac durumda olana, maldan yoksun bulunana belirli bir hak ayıranlar
Surah Al-Maarij, Verse 24
لِّلسَّآئِلِ وَٱلۡمَحۡرُومِ
Mallarında, muhtac durumda olana, maldan yoksun bulunana belirli bir hak ayıranlar
Surah Al-Maarij, Verse 25
وَٱلَّذِينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ
Hesap ve ceza gununu dogrulayıp inananlar
Surah Al-Maarij, Verse 26
وَٱلَّذِينَ هُم مِّنۡ عَذَابِ رَبِّهِم مُّشۡفِقُونَ
Rablarının azabından korkup ici titreyenler, —ki Rablarının azabından elbette guven icinde kalınmaz—
Surah Al-Maarij, Verse 27
إِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمۡ غَيۡرُ مَأۡمُونٖ
Rablarının azabından korkup ici titreyenler, —ki Rablarının azabından elbette guven icinde kalınmaz—
Surah Al-Maarij, Verse 28
وَٱلَّذِينَ هُمۡ لِفُرُوجِهِمۡ حَٰفِظُونَ
Eslerine ve ellerinin sahip bulundugu cariyelere karsı mustesna —ki bunlara karsı kınanmazlar—, iffetlerini koruyanlar
Surah Al-Maarij, Verse 29
إِلَّا عَلَىٰٓ أَزۡوَٰجِهِمۡ أَوۡ مَا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُهُمۡ فَإِنَّهُمۡ غَيۡرُ مَلُومِينَ
Eslerine ve ellerinin sahip bulundugu cariyelere karsı mustesna —ki bunlara karsı kınanmazlar—, iffetlerini koruyanlar
Surah Al-Maarij, Verse 30
فَمَنِ ٱبۡتَغَىٰ وَرَآءَ ذَٰلِكَ فَأُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡعَادُونَ
Bunun otesini arayıp arzu edenler (olursa), iste onlar (mesru´ sınırı) asanlardır
Surah Al-Maarij, Verse 31
وَٱلَّذِينَ هُمۡ لِأَمَٰنَٰتِهِمۡ وَعَهۡدِهِمۡ رَٰعُونَ
Emanetlerini ve verdikleri sozu yerine getirirler
Surah Al-Maarij, Verse 32
وَٱلَّذِينَ هُم بِشَهَٰدَٰتِهِمۡ قَآئِمُونَ
Sahitliklerini dosdogru yerine getirirler
Surah Al-Maarij, Verse 33
وَٱلَّذِينَ هُمۡ عَلَىٰ صَلَاتِهِمۡ يُحَافِظُونَ
Namazlarını (vakitlerinde) kılarak korurlar
Surah Al-Maarij, Verse 34
أُوْلَـٰٓئِكَ فِي جَنَّـٰتٖ مُّكۡرَمُونَ
Iste bunlar Cennetlerde agırlananlardır
Surah Al-Maarij, Verse 35
فَمَالِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ قِبَلَكَ مُهۡطِعِينَ
O inkar edenlere ne oluyor ki, sagdan soldan boluk boluk boyunlarını uzatarak sana dogru kosuyorlar
Surah Al-Maarij, Verse 36
عَنِ ٱلۡيَمِينِ وَعَنِ ٱلشِّمَالِ عِزِينَ
O inkar edenlere ne oluyor ki, sagdan soldan boluk boluk boyunlarını uzatarak sana dogru kosuyorlar
Surah Al-Maarij, Verse 37
أَيَطۡمَعُ كُلُّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ أَن يُدۡخَلَ جَنَّةَ نَعِيمٖ
Onlardan her kisi Nimet Cenneti (veya Naim Cennetijne yerlestirilmeyi mi umuyorlar)
Surah Al-Maarij, Verse 38
كَلَّآۖ إِنَّا خَلَقۡنَٰهُم مِّمَّا يَعۡلَمُونَ
Hayır, elbette biz, onları bildikleri seyden yarattık
Surah Al-Maarij, Verse 39
فَلَآ أُقۡسِمُ بِرَبِّ ٱلۡمَشَٰرِقِ وَٱلۡمَغَٰرِبِ إِنَّا لَقَٰدِرُونَ
Hayır, (Ilahi sunnet onların sandıgı gibi degildir). Doguların ve batıların Rabbına and icerim ki, elbette bizim onların yerine kendilerinden hayırlısını getirmege kudretimiz yeter ve bizim onumuze de gecilmez
Surah Al-Maarij, Verse 40
عَلَىٰٓ أَن نُّبَدِّلَ خَيۡرٗا مِّنۡهُمۡ وَمَا نَحۡنُ بِمَسۡبُوقِينَ
Hayır, (Ilahi sunnet onların sandıgı gibi degildir). Doguların ve batıların Rabbına and icerim ki, elbette bizim onların yerine kendilerinden hayırlısını getirmege kudretimiz yeter ve bizim onumuze de gecilmez
Surah Al-Maarij, Verse 41
فَذَرۡهُمۡ يَخُوضُواْ وَيَلۡعَبُواْ حَتَّىٰ يُلَٰقُواْ يَوۡمَهُمُ ٱلَّذِي يُوعَدُونَ
Artık sen, onları bırak da, kendileri icin va´dolunan gune kavusuncaya kadar (inkar ve azgınlıklarına) dalıp oynasınlar
Surah Al-Maarij, Verse 42
يَوۡمَ يَخۡرُجُونَ مِنَ ٱلۡأَجۡدَاثِ سِرَاعٗا كَأَنَّهُمۡ إِلَىٰ نُصُبٖ يُوفِضُونَ
O gun onlar, sanki dikili hedefe acele akın edip gidiyorlarmıs gibi kabirlerinden sur´atle cıkarlar
Surah Al-Maarij, Verse 43
خَٰشِعَةً أَبۡصَٰرُهُمۡ تَرۡهَقُهُمۡ ذِلَّةٞۚ ذَٰلِكَ ٱلۡيَوۡمُ ٱلَّذِي كَانُواْ يُوعَدُونَ
Gozleri korkudan alcalıp dusuk bir haldedir, zillet kendilerini saracak ; iste bu, Va´dolundukları gundur
Surah Al-Maarij, Verse 44