Surah At-Takwir - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
إِذَا ٱلشَّمۡسُ كُوِّرَتۡ
Güneş kararıp dürüldüğünde
Surah At-Takwir, Verse 1
وَإِذَا ٱلنُّجُومُ ٱنكَدَرَتۡ
Yıldızlar parçalanıp döküldüğünde
Surah At-Takwir, Verse 2
وَإِذَا ٱلۡجِبَالُ سُيِّرَتۡ
Dağlar yerinden oynatılıp yürütüldüğünde
Surah At-Takwir, Verse 3
وَإِذَا ٱلۡعِشَارُ عُطِّلَتۡ
Gebe olan develer (kendi haline) bırakıldığında
Surah At-Takwir, Verse 4
وَإِذَا ٱلۡوُحُوشُ حُشِرَتۡ
Vahşi hayvanlar (korkudan) biraraya toplandığında
Surah At-Takwir, Verse 5
وَإِذَا ٱلۡبِحَارُ سُجِّرَتۡ
Denizler birbirine karışıp kaynaştığında (veya ateş haline geldiğinde)
Surah At-Takwir, Verse 6
وَإِذَا ٱلنُّفُوسُ زُوِّجَتۡ
Ruhlar bedenlerle; iyiler iyilerle, kötüler kötülerle birleştiğinde
Surah At-Takwir, Verse 7
وَإِذَا ٱلۡمَوۡءُۥدَةُ سُئِلَتۡ
Diri diri gömülen veya gömülmeden öldürülüp öylece gömülen kız çocuğuna, hangi suçtan dolayı öldürüldüğü sorulduğunda
Surah At-Takwir, Verse 8
بِأَيِّ ذَنۢبٖ قُتِلَتۡ
Diri diri gömülen veya gömülmeden öldürülüp öylece gömülen kız çocuğuna, hangi suçtan dolayı öldürüldüğü sorulduğunda
Surah At-Takwir, Verse 9
وَإِذَا ٱلصُّحُفُ نُشِرَتۡ
(Amel) sahifeleri açıldığında
Surah At-Takwir, Verse 10
وَإِذَا ٱلسَّمَآءُ كُشِطَتۡ
Gök(teki cisimler) yörüngesinden kaydırılıp dürüldüğünde
Surah At-Takwir, Verse 11
وَإِذَا ٱلۡجَحِيمُ سُعِّرَتۡ
Cehennem iyice alev alev kızıştırdığında
Surah At-Takwir, Verse 12
وَإِذَا ٱلۡجَنَّةُ أُزۡلِفَتۡ
Cennet (mü´minlere) yaklaştırıldığında
Surah At-Takwir, Verse 13
عَلِمَتۡ نَفۡسٞ مَّآ أَحۡضَرَتۡ
Herkes neler hazırladığını bilip anlayacak
Surah At-Takwir, Verse 14
فَلَآ أُقۡسِمُ بِٱلۡخُنَّسِ
Yemin ederim o (gündüzleyin) sinip gizlenen (yıldız)lara
Surah At-Takwir, Verse 15
ٱلۡجَوَارِ ٱلۡكُنَّسِ
(Geceleyin) ortaya çıkıp gözükenlere
Surah At-Takwir, Verse 16
وَٱلَّيۡلِ إِذَا عَسۡعَسَ
Karanlığa gömülen geceye
Surah At-Takwir, Verse 17
وَٱلصُّبۡحِ إِذَا تَنَفَّسَ
Teneffüs eden (ağarıp nefes nafes belirginleşen) sabaha ki
Surah At-Takwir, Verse 18
إِنَّهُۥ لَقَوۡلُ رَسُولٖ كَرِيمٖ
Muhakkak o (Kur´ân), yüce şerefli, Arş´ın sahibi yanında güçlü ve kudretli bir elçinin sözüdür
Surah At-Takwir, Verse 19
ذِي قُوَّةٍ عِندَ ذِي ٱلۡعَرۡشِ مَكِينٖ
Muhakkak o (Kur´ân), yüce şerefli, Arş´ın sahibi yanında güçlü ve kudretli bir elçinin sözüdür
Surah At-Takwir, Verse 20
مُّطَاعٖ ثَمَّ أَمِينٖ
O elçi kendisine uyulandır, güvenilirdir
Surah At-Takwir, Verse 21
وَمَا صَاحِبُكُم بِمَجۡنُونٖ
Arkadaşınız (Muhammed) deli ve dengesiz değildir
Surah At-Takwir, Verse 22
وَلَقَدۡ رَءَاهُ بِٱلۡأُفُقِ ٱلۡمُبِينِ
And olsun ki. O, onu (Muhammed, Melek Cebrail´i) açık ufukta gördü
Surah At-Takwir, Verse 23
وَمَا هُوَ عَلَى ٱلۡغَيۡبِ بِضَنِينٖ
O (Muhammed) gaybe karşı suç zanlısı veya cimri de değildir
Surah At-Takwir, Verse 24
وَمَا هُوَ بِقَوۡلِ شَيۡطَٰنٖ رَّجِيمٖ
Bu (Kur´ân) ilâhî rahmetten kovulmuş bir şeytanın sözü değildir
Surah At-Takwir, Verse 25
فَأَيۡنَ تَذۡهَبُونَ
O halde nereye gidiyorsunuz
Surah At-Takwir, Verse 26
إِنۡ هُوَ إِلَّا ذِكۡرٞ لِّلۡعَٰلَمِينَ
O, âlemler için ve sizden doğru davranmayı arzu edenler için katıksız bir öğüttür
Surah At-Takwir, Verse 27
لِمَن شَآءَ مِنكُمۡ أَن يَسۡتَقِيمَ
O, âlemler için ve sizden doğru davranmayı arzu edenler için katıksız bir öğüttür
Surah At-Takwir, Verse 28
وَمَا تَشَآءُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ رَبُّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Âlemlerin Rabbi Allah dilemedikçe siz dileyemezsiniz
Surah At-Takwir, Verse 29