Surah Al-Burooj - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلۡبُرُوجِ
Burçlara sahip semaya andolsun
Surah Al-Burooj, Verse 1
وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡمَوۡعُودِ
Ve vaadedilen güne
Surah Al-Burooj, Verse 2
وَشَاهِدٖ وَمَشۡهُودٖ
Ve şahit olana ve şahit olunana (görene ve görülene) (andolsun)
Surah Al-Burooj, Verse 3
قُتِلَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡأُخۡدُودِ
Hendeklerin sahipleri helâk edildi
Surah Al-Burooj, Verse 4
ٱلنَّارِ ذَاتِ ٱلۡوَقُودِ
(İçi) yakıt dolu ateşin (sahipleri)
Surah Al-Burooj, Verse 5
إِذۡ هُمۡ عَلَيۡهَا قُعُودٞ
Ki onlar, onun (ateşin) etrafında oturmuşlardı
Surah Al-Burooj, Verse 6
وَهُمۡ عَلَىٰ مَا يَفۡعَلُونَ بِٱلۡمُؤۡمِنِينَ شُهُودٞ
Ve onlar, mü´minlere yaptıkları şeyleri seyrediyorlardı
Surah Al-Burooj, Verse 7
وَمَا نَقَمُواْ مِنۡهُمۡ إِلَّآ أَن يُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَمِيدِ
Ve onlardan intikam almaları, Aziz ve Hamîd olan Allah´a îmân etmelerinden başka bir şey için değildi
Surah Al-Burooj, Verse 8
ٱلَّذِي لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ شَهِيدٌ
O (Allah) ki, semaların ve yeryüzünün mülkü O´nundur. Ve Allah, herşeye şahittir
Surah Al-Burooj, Verse 9
إِنَّ ٱلَّذِينَ فَتَنُواْ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ ثُمَّ لَمۡ يَتُوبُواْ فَلَهُمۡ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمۡ عَذَابُ ٱلۡحَرِيقِ
Muhakkak ki onlar, mü´min erkeklere ve mü´min kadınlara işkence edip, sonra da tövbe etmemişlerdir. Artık onlar için cehennem azabı ve yakıcı azap vardır
Surah Al-Burooj, Verse 10
إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ لَهُمۡ جَنَّـٰتٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡكَبِيرُ
Muhakkak ki âmenû olanlar (yaşarken Allah´a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefsi tezkiye edici amel) yapanlar, onlar için altından nehirler akan cennetler vardır ve işte bu büyük fevzdir (kurtuluş ve şerefli bir ikramdır)
Surah Al-Burooj, Verse 11
إِنَّ بَطۡشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ
Muhakkak ki Rabbinin yakalaması elbette çok şiddetlidir
Surah Al-Burooj, Verse 12
إِنَّهُۥ هُوَ يُبۡدِئُ وَيُعِيدُ
Muhakkak ki O, ilk defa (yoktan var ederek) yaratır. Ve (sonra geri) döndürür
Surah Al-Burooj, Verse 13
وَهُوَ ٱلۡغَفُورُ ٱلۡوَدُودُ
Ve O, Gafur´dur (mağfiret edendir), Vedûd´dur (çok sevendir)
Surah Al-Burooj, Verse 14
ذُو ٱلۡعَرۡشِ ٱلۡمَجِيدُ
Arşın Sahibi´dir, Mecid´dir (çok yüce ve şereflidir)
Surah Al-Burooj, Verse 15
فَعَّالٞ لِّمَا يُرِيدُ
Dilediği şeyi yapandır
Surah Al-Burooj, Verse 16
هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلۡجُنُودِ
Sana, o orduların haberi (kıssası) geldi mi
Surah Al-Burooj, Verse 17
فِرۡعَوۡنَ وَثَمُودَ
Firavun ve Semud (kavminin ordularının)
Surah Al-Burooj, Verse 18
بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فِي تَكۡذِيبٖ
Hayır, inkâr edenler, tekzip etmektedirler (yalanlama içindedirler)
Surah Al-Burooj, Verse 19
وَٱللَّهُ مِن وَرَآئِهِم مُّحِيطُۢ
Ve Allah, onları arkalarından ihata edendir (kuşatmıştır)
Surah Al-Burooj, Verse 20
بَلۡ هُوَ قُرۡءَانٞ مَّجِيدٞ
Hayır, O Kur´ân, Mecid´dir (yüce ve şerefli Kur´ân´dır)
Surah Al-Burooj, Verse 21
فِي لَوۡحٖ مَّحۡفُوظِۭ
Levhi Mahfuz´dadır (merkezî kompüter sisteminde kayıtlıdır)
Surah Al-Burooj, Verse 22