Surah Al-Burooj - Turkish Translation by Muhammed Esed
وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلۡبُرُوجِ
Düşün büyük burçlarla dolu göğü
Surah Al-Burooj, Verse 1
وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡمَوۡعُودِ
ve (tahayyül et) vaad edilen Günü
Surah Al-Burooj, Verse 2
وَشَاهِدٖ وَمَشۡهُودٖ
ve O (her şeye) tanıklık eden ile (O´nun tarafından) tanıklık edileni
Surah Al-Burooj, Verse 3
قُتِلَ أَصۡحَٰبُ ٱلۡأُخۡدُودِ
Onlar (yalnızca) kendilerini yok ederler, o çukuru hazırlayanlar
Surah Al-Burooj, Verse 4
ٱلنَّارِ ذَاتِ ٱلۡوَقُودِ
(imana ermiş olanlara karşı) şiddetle yanan ateş (çukurunu)
Surah Al-Burooj, Verse 5
إِذۡ هُمۡ عَلَيۡهَا قُعُودٞ
Hani, onlar (keyifle) o (ateşi) seyretmişlerdi
Surah Al-Burooj, Verse 6
وَهُمۡ عَلَىٰ مَا يَفۡعَلُونَ بِٱلۡمُؤۡمِنِينَ شُهُودٞ
müminlere ne yaptıklarının bilincinde olarak
Surah Al-Burooj, Verse 7
وَمَا نَقَمُواْ مِنۡهُمۡ إِلَّآ أَن يُؤۡمِنُواْ بِٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَمِيدِ
yalnızca Kudret Sahibi, bütün övgülere layık olan Allah´a inanmalarından dolayı nefret ediyorlardı o müminlerden
Surah Al-Burooj, Verse 8
ٱلَّذِي لَهُۥ مُلۡكُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ شَهِيدٌ
O Allah ki göklerin ve yerin hükümranlığına sahiptir. Allah ki her şeye tanıktır
Surah Al-Burooj, Verse 9
إِنَّ ٱلَّذِينَ فَتَنُواْ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ وَٱلۡمُؤۡمِنَٰتِ ثُمَّ لَمۡ يَتُوبُواْ فَلَهُمۡ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمۡ عَذَابُ ٱلۡحَرِيقِ
İnanan erkekler ile inanan kadınlara işkence edenlere ve sonra hiçbir pişmanlık duymayanlara gelince, onları cehennem azabı beklemektedir; evet, yakıcı azap beklemektedir onları
Surah Al-Burooj, Verse 10
إِنَّ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ لَهُمۡ جَنَّـٰتٞ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُۚ ذَٰلِكَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡكَبِيرُ
(Ama,) imana ermiş olup da doğru ve yararlı işler yapanlar, (öteki dünyada) içinden ırmaklar akan bahçeler bulacaklardır; bu, büyük bir kurtuluştur
Surah Al-Burooj, Verse 11
إِنَّ بَطۡشَ رَبِّكَ لَشَدِيدٌ
Şüphesiz, Rabbinin yakalaması son derece çetindir
Surah Al-Burooj, Verse 12
إِنَّهُۥ هُوَ يُبۡدِئُ وَيُعِيدُ
O´dur (insanı) yoktan var eden ve sonra yeniden hayata getiren
Surah Al-Burooj, Verse 13
وَهُوَ ٱلۡغَفُورُ ٱلۡوَدُودُ
Ve yalnız O´dur gerçek bağışlayıcı, sevgide kapsayıcı
Surah Al-Burooj, Verse 14
ذُو ٱلۡعَرۡشِ ٱلۡمَجِيدُ
şanlı kudret tahtının sahibi
Surah Al-Burooj, Verse 15
فَعَّالٞ لِّمَا يُرِيدُ
dilediği her şeyin mutlak Yapıcısı
Surah Al-Burooj, Verse 16
هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلۡجُنُودِ
(Günahkar) orduların kıssasından haberin var mı
Surah Al-Burooj, Verse 17
فِرۡعَوۡنَ وَثَمُودَ
Firavun ve Semud (kavmi)nin
Surah Al-Burooj, Verse 18
بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فِي تَكۡذِيبٖ
Ama, hakikati inkara şartlanmış olanlar onu yalanlamakta ısrar ederler
Surah Al-Burooj, Verse 19
وَٱللَّهُ مِن وَرَآئِهِم مُّحِيطُۢ
halbuki Allah onları, farkında olmadıkları halde, (ilmi ve kudreti ile) kuşatır
Surah Al-Burooj, Verse 20
بَلۡ هُوَ قُرۡءَانٞ مَّجِيدٞ
Yok yok, hayır! Bu (reddettikleri ilahi kelam) şerefli/soylu bir hitabedir
Surah Al-Burooj, Verse 21
فِي لَوۡحٖ مَّحۡفُوظِۭ
kaybolmayan bir levha üzerine (işlenmiş (bir hitabe)
Surah Al-Burooj, Verse 22