UAE Prayer Times

  • Dubai
  • Abu Dhabi
  • Sharjah
  • Ajman
  • Fujairah
  • Umm Al Quwain
  • Ras Al Khaimah
  • Quran Translations

Surah An-Najm - Turkish Translation by Hasan Basri Cantay


وَٱلنَّجۡمِ إِذَا هَوَىٰ

Batdığı dem yıldıza and olsun ki
Surah An-Najm, Verse 1


مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمۡ وَمَا غَوَىٰ

saahibiniz (doğru yoldan) sapmadı. Baatıla da inanmadı
Surah An-Najm, Verse 2


وَمَا يَنطِقُ عَنِ ٱلۡهَوَىٰٓ

Kendi (re´y-ü) hevâsından söylemez o
Surah An-Najm, Verse 3


إِنۡ هُوَ إِلَّا وَحۡيٞ يُوحَىٰ

O, kendisine (Allahdan) ilkaa edilegelen bir vahyden başkası değildir
Surah An-Najm, Verse 4


عَلَّمَهُۥ شَدِيدُ ٱلۡقُوَىٰ

Onu müdhiş kuvvetlere mâlik olan öğretdi
Surah An-Najm, Verse 5


ذُو مِرَّةٖ فَٱسۡتَوَىٰ

(Ki o) akıl ve re´yinde kâmil (bir melek) dir. Hemen (kendi suretine girib) doğruldu
Surah An-Najm, Verse 6


وَهُوَ بِٱلۡأُفُقِ ٱلۡأَعۡلَىٰ

O, en yüksek ufukda idi
Surah An-Najm, Verse 7


ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّىٰ

Sonra (Cebrail, ona) yaklaşdı. Derken sarkdı
Surah An-Najm, Verse 8


فَكَانَ قَابَ قَوۡسَيۡنِ أَوۡ أَدۡنَىٰ

(Bu suretle o, peygamberlere) iki yay kadar, yahud daha yakın oldu da
Surah An-Najm, Verse 9


فَأَوۡحَىٰٓ إِلَىٰ عَبۡدِهِۦ مَآ أَوۡحَىٰ

(Allahın) kuluna vahy etdiği neyse onu vahyetdi
Surah An-Najm, Verse 10


مَا كَذَبَ ٱلۡفُؤَادُ مَا رَأَىٰٓ

Onun gördüğünü kalb (i) yalana çıkarmadı
Surah An-Najm, Verse 11


أَفَتُمَٰرُونَهُۥ عَلَىٰ مَا يَرَىٰ

Şimdi siz onun bu görüşüne karşı da kendisiyle mücâdele mi edeceksiniz
Surah An-Najm, Verse 12


وَلَقَدۡ رَءَاهُ نَزۡلَةً أُخۡرَىٰ

Andolsun ki onu diğer bir defa da Sidre-tül müntehânın yanında gördü o
Surah An-Najm, Verse 13


عِندَ سِدۡرَةِ ٱلۡمُنتَهَىٰ

Andolsun ki onu diğer bir defa da Sidre-tül müntehânın yanında gördü o
Surah An-Najm, Verse 14


عِندَهَا جَنَّةُ ٱلۡمَأۡوَىٰٓ

ki Cennet-ül me´vâ onun yanındadır
Surah An-Najm, Verse 15


إِذۡ يَغۡشَى ٱلسِّدۡرَةَ مَا يَغۡشَىٰ

O (gördüğü) zaman Sidreyi bürüyordu onu bürümekde olan
Surah An-Najm, Verse 16


مَا زَاغَ ٱلۡبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ

(Peygamberin) göz (ü, gördüğünden) ağmadı, (onu) aşmadı da
Surah An-Najm, Verse 17


لَقَدۡ رَأَىٰ مِنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِ ٱلۡكُبۡرَىٰٓ

Andolsun ki o, Rabbinin en büyük âyetlerinden bir kısmını görmüşdür
Surah An-Najm, Verse 18


أَفَرَءَيۡتُمُ ٱللَّـٰتَ وَٱلۡعُزَّىٰ

(Allâhı bırakıb tapdığınız) Lât(ın), Uzzâ (nın) ve (bunların) üçüncüsü olan diğer Menât (ın her hangi birşey hakkında zerrece kudretleri var mı?) Bize haber verin
Surah An-Najm, Verse 19


وَمَنَوٰةَ ٱلثَّالِثَةَ ٱلۡأُخۡرَىٰٓ

(Allâhı bırakıb tapdığınız) Lât(ın), Uzzâ (nın) ve (bunların) üçüncüsü olan diğer Menât (ın her hangi birşey hakkında zerrece kudretleri var mı?) Bize haber verin
Surah An-Najm, Verse 20


أَلَكُمُ ٱلذَّكَرُ وَلَهُ ٱلۡأُنثَىٰ

Erkek sizin de dişi Onun mu
Surah An-Najm, Verse 21


تِلۡكَ إِذٗا قِسۡمَةٞ ضِيزَىٰٓ

O takdîrde bu, insafsızca bir taksîm
Surah An-Najm, Verse 22


إِنۡ هِيَ إِلَّآ أَسۡمَآءٞ سَمَّيۡتُمُوهَآ أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُم مَّآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بِهَا مِن سُلۡطَٰنٍۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَمَا تَهۡوَى ٱلۡأَنفُسُۖ وَلَقَدۡ جَآءَهُم مِّن رَّبِّهِمُ ٱلۡهُدَىٰٓ

Bu (putlar) sizin ve atalarınızın takdığınız adlardan başkası değildir. Allah onlara hiçbir hüccet indirmedi. Onlar, kuruntudan ve nefisler (in) in arzuu etdiği hevâ (ve heves) den başkasına tâbi´ olmuyorlar. Halbuki andolsun, kendilerine Rablerinden o hidâyet (rehberi) gelmişdir
Surah An-Najm, Verse 23


أَمۡ لِلۡإِنسَٰنِ مَا تَمَنَّىٰ

Yoksa insana her umduğu şey´ (e nail olma imkânı) mı var
Surah An-Najm, Verse 24


فَلِلَّهِ ٱلۡأٓخِرَةُ وَٱلۡأُولَىٰ

İşte âhiret de, dünyâ da Allahındır
Surah An-Najm, Verse 25


۞وَكَم مِّن مَّلَكٖ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ لَا تُغۡنِي شَفَٰعَتُهُمۡ شَيۡـًٔا إِلَّا مِنۢ بَعۡدِ أَن يَأۡذَنَ ٱللَّهُ لِمَن يَشَآءُ وَيَرۡضَىٰٓ

Göklerde nice melek vardır ki onların şefaatleri bile hiçbir şey´e yaramaz. Meğer ki (o şefaat) Allahın dileyeceği ve raazî olacağı kimseler için (ve ancak Onun) izin vermesinden sonra ola
Surah An-Najm, Verse 26


إِنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ لَيُسَمُّونَ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةَ تَسۡمِيَةَ ٱلۡأُنثَىٰ

Hakıykat, âhirete îman etmez olanlar, meleklere alabildiğine dişi adı takarlar
Surah An-Najm, Verse 27


وَمَا لَهُم بِهِۦ مِنۡ عِلۡمٍۖ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّۖ وَإِنَّ ٱلظَّنَّ لَا يُغۡنِي مِنَ ٱلۡحَقِّ شَيۡـٔٗا

Halbuki onların buna dâir de bilgisi yokdur. Onlar kuruntudan başkasına tâbi´ olmazlar. Kuruntu ise, şübhesiz, hakdan hiç birşey´i ifâde etmez
Surah An-Najm, Verse 28


فَأَعۡرِضۡ عَن مَّن تَوَلَّىٰ عَن ذِكۡرِنَا وَلَمۡ يُرِدۡ إِلَّا ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا

Onun için sen (Habîbim) bizim zikrimize arka çeviren, dünyâ hayâtından başkasını arzuu etmeyen kimselerden yüz çevir
Surah An-Najm, Verse 29


ذَٰلِكَ مَبۡلَغُهُم مِّنَ ٱلۡعِلۡمِۚ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعۡلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِمَنِ ٱهۡتَدَىٰ

Onların ilimden erebildikleri (son had) işte budur. Şübhesiz ki Rabbin, yolundan sapan kimseleri çok iyi bilenin ta kendisidir. O, hidâyet bulan kimseleri de pek iyi bilendir
Surah An-Najm, Verse 30


وَلِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ لِيَجۡزِيَ ٱلَّذِينَ أَسَـٰٓـُٔواْ بِمَا عَمِلُواْ وَيَجۡزِيَ ٱلَّذِينَ أَحۡسَنُواْ بِٱلۡحُسۡنَى

Göklerde ne var, yerde ne varsa Allahındır. (Bunların yaratılması ve nizaama getirilmesi ise Allahın) kötülük edenleri, yapdıklarına mukaabil cezalandırılması, güzel hareket edenleri de daha güzeliyle mükâfatlandırması içindir
Surah An-Najm, Verse 31


ٱلَّذِينَ يَجۡتَنِبُونَ كَبَـٰٓئِرَ ٱلۡإِثۡمِ وَٱلۡفَوَٰحِشَ إِلَّا ٱللَّمَمَۚ إِنَّ رَبَّكَ وَٰسِعُ ٱلۡمَغۡفِرَةِۚ هُوَ أَعۡلَمُ بِكُمۡ إِذۡ أَنشَأَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ وَإِذۡ أَنتُمۡ أَجِنَّةٞ فِي بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمۡۖ فَلَا تُزَكُّوٓاْ أَنفُسَكُمۡۖ هُوَ أَعۡلَمُ بِمَنِ ٱتَّقَىٰٓ

(O güzel hareket edenler), ufak ufak suçlar (ı) haaric olmak üzere, günâhın büyüklerinden ve fuhuşlardan kaçınanlardır. Şübhesiz ki Rabbin, mağfireti bol olandır. O, sizi daha toprakdan yaratdığı zaman ve siz henüz analarınızın karınlarında döller haalinde olduğunuz sırada siz (in ne olduğunuzu) çok iyi bilendir. Bunun için kendinizi (beğenib) temize çıkarmayın. O, (fenâlıkdan) sakınan kimdir, çok iyi bilendir
Surah An-Najm, Verse 32


أَفَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي تَوَلَّىٰ

Şimdi (îmandan) dönen, (malından) biraz (ını) verib de gerisini sert kaya gibi elinde tutan adamı gördün mü
Surah An-Najm, Verse 33


وَأَعۡطَىٰ قَلِيلٗا وَأَكۡدَىٰٓ

Şimdi (îmandan) dönen, (malından) biraz (ını) verib de gerisini sert kaya gibi elinde tutan adamı gördün mü
Surah An-Najm, Verse 34


أَعِندَهُۥ عِلۡمُ ٱلۡغَيۡبِ فَهُوَ يَرَىٰٓ

Gaybın ilmi onun nezdindedir de kendisi mi görüyor
Surah An-Najm, Verse 35


أَمۡ لَمۡ يُنَبَّأۡ بِمَا فِي صُحُفِ مُوسَىٰ

Yoksa Musânın ve (Allahdan aldığı emri) vazifesini tastamam îfâ eden İbrâhîmin sahîfelerinde olan (şun) lardan haberdâr mı edilmedi
Surah An-Najm, Verse 36


وَإِبۡرَٰهِيمَ ٱلَّذِي وَفَّىٰٓ

Yoksa Musânın ve (Allahdan aldığı emri) vazifesini tastamam îfâ eden Ibrâhîmin sahîfelerinde olan (şun) lardan haberdâr mı edilmedi
Surah An-Najm, Verse 37


أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰ

Hakıykaten hiçbir günahkâr diğerinin günâh yükünü çekmez
Surah An-Najm, Verse 38


وَأَن لَّيۡسَ لِلۡإِنسَٰنِ إِلَّا مَا سَعَىٰ

Hakıykaten insan için kendi çalışdığından başkası yokdur
Surah An-Najm, Verse 39


وَأَنَّ سَعۡيَهُۥ سَوۡفَ يُرَىٰ

Hakıykaten çalışdığı ileride (kıyamet gününde mizanından) görülecek
Surah An-Najm, Verse 40


ثُمَّ يُجۡزَىٰهُ ٱلۡجَزَآءَ ٱلۡأَوۡفَىٰ

Sonra buna en kâmil mükâfat verilecekdir
Surah An-Najm, Verse 41


وَأَنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلۡمُنتَهَىٰ

Şübhesiz ki en son gidiş ancak Rabbinedir
Surah An-Najm, Verse 42


وَأَنَّهُۥ هُوَ أَضۡحَكَ وَأَبۡكَىٰ

Hakıykat şu: Güldüren de, ağlatan da Odur
Surah An-Najm, Verse 43


وَأَنَّهُۥ هُوَ أَمَاتَ وَأَحۡيَا

Hakıykat şu: (Dünyâda) öldüren de, (âhiretde) dirilten de Odur
Surah An-Najm, Verse 44


وَأَنَّهُۥ خَلَقَ ٱلزَّوۡجَيۡنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلۡأُنثَىٰ

Hakıykaten meniden, (rahme) döküldüğü zaman, erkek ve dişi iki çifti o yaratdı
Surah An-Najm, Verse 45


مِن نُّطۡفَةٍ إِذَا تُمۡنَىٰ

Hakıykaten meniden, (rahme) döküldüğü zaman, erkek ve dişi iki çifti o yaratdı
Surah An-Najm, Verse 46


وَأَنَّ عَلَيۡهِ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأُخۡرَىٰ

Şübhesiz ki (ölümden sonra) tekrar diriltmek de Ona âiddir
Surah An-Najm, Verse 47


وَأَنَّهُۥ هُوَ أَغۡنَىٰ وَأَقۡنَىٰ

Hakıykat şu (İnsanları) başkalarına muhtâc olmakdan o kurtardı ve O, sermâye saahibi kıldı
Surah An-Najm, Verse 48


وَأَنَّهُۥ هُوَ رَبُّ ٱلشِّعۡرَىٰ

Hakıykat şu: «Şi´râ» yıldızının Rabbi de O
Surah An-Najm, Verse 49


وَأَنَّهُۥٓ أَهۡلَكَ عَادًا ٱلۡأُولَىٰ

Hakıykat şu: Evvelki Aadi O helak etdi
Surah An-Najm, Verse 50


وَثَمُودَاْ فَمَآ أَبۡقَىٰ

Semuudu da. Öyle ki (onlardan hiçbirini) bırakmadı
Surah An-Najm, Verse 51


وَقَوۡمَ نُوحٖ مِّن قَبۡلُۖ إِنَّهُمۡ كَانُواْ هُمۡ أَظۡلَمَ وَأَطۡغَىٰ

Daha evvel Nuuh kavmini de (O helak etdi) çünkü bunlar çok zaalim ve çok azgın (insan) ların ta kendileri idi
Surah An-Najm, Verse 52


وَٱلۡمُؤۡتَفِكَةَ أَهۡوَىٰ

(Lût kavminin) altı üstüne gelen kasabalarını da O kaldırıb yere çarpdı da
Surah An-Najm, Verse 53


فَغَشَّىٰهَا مَا غَشَّىٰ

Onlara giydirdiğini giydirdi
Surah An-Najm, Verse 54


فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكَ تَتَمَارَىٰ

Şimdi (ey insan) Rabbinin ni´metlerinden hangisi hakkında şübhe edersin
Surah An-Najm, Verse 55


هَٰذَا نَذِيرٞ مِّنَ ٱلنُّذُرِ ٱلۡأُولَىٰٓ

İşte bu (zât) de (Allahın azabından) korkutan evvelki (peygamber) lerden (sonuncusu olmak üzere ayni şeyle) korkutucu (bir peygamber) dir
Surah An-Najm, Verse 56


أَزِفَتِ ٱلۡأٓزِفَةُ

Yaklaşan yaklaşdı
Surah An-Najm, Verse 57


لَيۡسَ لَهَا مِن دُونِ ٱللَّهِ كَاشِفَةٌ

Onu Allahdan başka açığa çıkaracak yokdur
Surah An-Najm, Verse 58


أَفَمِنۡ هَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ تَعۡجَبُونَ

Şimdi siz bu söze mi şaşıyorsunuz
Surah An-Najm, Verse 59


وَتَضۡحَكُونَ وَلَا تَبۡكُونَ

Ve (istihza ederek) gülüyorsunuz, (günâhlarınıza) ağlamıyorsunuz
Surah An-Najm, Verse 60


وَأَنتُمۡ سَٰمِدُونَ

Siz gafil ve oyuna meclûb (adam) larsınız
Surah An-Najm, Verse 61


فَٱسۡجُدُواْۤ لِلَّهِۤ وَٱعۡبُدُواْ۩

Haydi (putlara değil, sizi yaratan) Allaha secde, edin, (Ona) kulluk edin
Surah An-Najm, Verse 62


Author: Hasan Basri Cantay


<< Surah 52
>> Surah 54

Turkish Translations by other Authors


Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Abdulbaki Golpinarli
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Adem Ugur
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Bulac
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Ali Fikri Yavuz
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Celal Y Ld R M
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Isleri
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Diyanet Vakfi
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Edip Yuksel
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmalili Hamdi Yazir
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Elmal L Sadelestirilmis
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Fizilal Il Kuran
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Gultekin Onan
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Hasan Basri Cantay
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Ibni Kesir
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Iskender Ali Mihr
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Latin Alphabet
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammed Esed
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muhammet Abay
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Muslim Shahin
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Saban Piris
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Shaban Britch
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suat Yildirim
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Suleyman Ates
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Tefhim Ul Kuran
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Www.islamhouse.com
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Yasar Nuri Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Turkish Translation By Y. N. Ozturk
Popular Areas
Apartments for rent in Dubai Apartments for rent Abu Dhabi Villas for rent in Dubai House for rent Abu Dhabi Apartments for sale in Dubai Apartments for sale in Abu Dhabi Flat for rent Sharjah
Popular Searches
Studios for rent in UAE Apartments for rent in UAE Villas for rent in UAE Apartments for sale in UAE Villas for sale in UAE Land for sale in UAE Dubai Real Estate
Trending Areas
Apartments for rent in Dubai Marina Apartments for sale in Dubai Marina Villa for rent in Sharjah Villa for sale in Dubai Flat for rent in Ajman Studio for rent in Abu Dhabi Villa for rent in Ajman
Trending Searches
Villa for rent in Abu Dhabi Shop for rent in Dubai Villas for sale in Ajman Studio for rent in Sharjah 1 Bedroom Apartment for rent in Dubai Property for rent in Abu Dhabi Commercial properties for sale
© Copyright Dubai Prayer Time. All Rights Reserved
Designed by Prayer Time In Dubai