Surah An-Najm - Turkish Translation by Y. N. Ozturk
وَٱلنَّجۡمِ إِذَا هَوَىٰ
Yemin olsun inip cıktıgı zaman yıldıza/fıskırıp cıktıgı zaman cimene/suzulup aktıgı zaman Ulker Yıldızı´na/asagı indigi zaman o parcalar halinde agır agır gelene
Surah An-Najm, Verse 1
مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمۡ وَمَا غَوَىٰ
Ki arkadasınız ne saptı ne de azdı
Surah An-Najm, Verse 2
وَمَا يَنطِقُ عَنِ ٱلۡهَوَىٰٓ
O; kuruntudan, keyfinden konusmuyor
Surah An-Najm, Verse 3
إِنۡ هُوَ إِلَّا وَحۡيٞ يُوحَىٰ
Indirilmis bir vahiyden baskası degildir o
Surah An-Najm, Verse 4
عَلَّمَهُۥ شَدِيدُ ٱلۡقُوَىٰ
Kuvvetleri cok muthis olan belletip ogretti onu ona
Surah An-Najm, Verse 5
ذُو مِرَّةٖ فَٱسۡتَوَىٰ
Akıl, guzellik ve guc sahibidir. Dogrulup dikildi
Surah An-Najm, Verse 6
وَهُوَ بِٱلۡأُفُقِ ٱلۡأَعۡلَىٰ
En yuksek ufuktadır o
Surah An-Najm, Verse 7
ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّىٰ
Sonra iyice yaklastı ve sarktı
Surah An-Najm, Verse 8
فَكَانَ قَابَ قَوۡسَيۡنِ أَوۡ أَدۡنَىٰ
Iki yayın beraberligi gibi, belki ondan da yakındı
Surah An-Najm, Verse 9
فَأَوۡحَىٰٓ إِلَىٰ عَبۡدِهِۦ مَآ أَوۡحَىٰ
Boylece vahyetti kuluna vahyettigini
Surah An-Najm, Verse 10
مَا كَذَبَ ٱلۡفُؤَادُ مَا رَأَىٰٓ
Kalp yalanlamadı gordugunu
Surah An-Najm, Verse 11
أَفَتُمَٰرُونَهُۥ عَلَىٰ مَا يَرَىٰ
Onun gordugu sey hakkında kuskuya dusup onunla cekisiyor musunuz
Surah An-Najm, Verse 12
وَلَقَدۡ رَءَاهُ نَزۡلَةً أُخۡرَىٰ
Yemin olsun ki onu bir baska iniste de gormustu
Surah An-Najm, Verse 13
عِندَ سِدۡرَةِ ٱلۡمُنتَهَىٰ
Son sınır agacı, Sidretul Munteha yanında
Surah An-Najm, Verse 14
عِندَهَا جَنَّةُ ٱلۡمَأۡوَىٰٓ
O agacın yanındadır sıgınılacak bahce
Surah An-Najm, Verse 15
إِذۡ يَغۡشَى ٱلسِّدۡرَةَ مَا يَغۡشَىٰ
O vakit kusatıp sarıyordu Sidre´yi kusatıp saran
Surah An-Najm, Verse 16
مَا زَاغَ ٱلۡبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ
Goz ne kayıp sastı ne azıp haddi astı
Surah An-Najm, Verse 17
لَقَدۡ رَأَىٰ مِنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِ ٱلۡكُبۡرَىٰٓ
Yemin olsun ki Rabbinin en buyuk ayetlerinden bir kısmını gordu
Surah An-Najm, Verse 18
أَفَرَءَيۡتُمُ ٱللَّـٰتَ وَٱلۡعُزَّىٰ
Gordunuz mu Uzza´yı, Lat´ı
Surah An-Najm, Verse 19
وَمَنَوٰةَ ٱلثَّالِثَةَ ٱلۡأُخۡرَىٰٓ
Ve otekini, ucuncusu olan Menat´ı
Surah An-Najm, Verse 20
أَلَكُمُ ٱلذَّكَرُ وَلَهُ ٱلۡأُنثَىٰ
Erkek size, disi Allah´a mı
Surah An-Najm, Verse 21
تِلۡكَ إِذٗا قِسۡمَةٞ ضِيزَىٰٓ
Iste bu, insafsız bir bolusturme
Surah An-Najm, Verse 22
إِنۡ هِيَ إِلَّآ أَسۡمَآءٞ سَمَّيۡتُمُوهَآ أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُم مَّآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بِهَا مِن سُلۡطَٰنٍۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَمَا تَهۡوَى ٱلۡأَنفُسُۖ وَلَقَدۡ جَآءَهُم مِّن رَّبِّهِمُ ٱلۡهُدَىٰٓ
Bunlar, sizin ve atalarınızın taktıgı isimlerden baska seyler degildir. Onlar hakkında Allah bir kanıt indirmemistir. Onlar, sadece sanıya, bir de nefislerin hoslandıgı seylere uyuyorlar. Yemin olsun, onlara hidayet Rablerinden gelmistir
Surah An-Najm, Verse 23
أَمۡ لِلۡإِنسَٰنِ مَا تَمَنَّىٰ
Insan icin, her ozleyip hayal ettigi var mı acaba
Surah An-Najm, Verse 24
فَلِلَّهِ ٱلۡأٓخِرَةُ وَٱلۡأُولَىٰ
Sonrası da oncesi de/ahiret de dunya da Allah´ındır
Surah An-Najm, Verse 25
۞وَكَم مِّن مَّلَكٖ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ لَا تُغۡنِي شَفَٰعَتُهُمۡ شَيۡـًٔا إِلَّا مِنۢ بَعۡدِ أَن يَأۡذَنَ ٱللَّهُ لِمَن يَشَآءُ وَيَرۡضَىٰٓ
Goklerde nice melekler var ki, sefaatleri hicbir ise yaramaz. Allah´ın, diledigi ve hosnut oldugu kimseler icin izin vermesinden sonraki durum mustesna
Surah An-Najm, Verse 26
إِنَّ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ لَيُسَمُّونَ ٱلۡمَلَـٰٓئِكَةَ تَسۡمِيَةَ ٱلۡأُنثَىٰ
O ahirete inanmayanlar, meleklere mutlaka disilerin adlarını takarlar
Surah An-Najm, Verse 27
وَمَا لَهُم بِهِۦ مِنۡ عِلۡمٍۖ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّۖ وَإِنَّ ٱلظَّنَّ لَا يُغۡنِي مِنَ ٱلۡحَقِّ شَيۡـٔٗا
Onların bu konuda hicbir bilgisi yoktur. Yalnızca sanıya uyuyorlar. Sanı ise haktan hicbir sey kazandırmaz
Surah An-Najm, Verse 28
فَأَعۡرِضۡ عَن مَّن تَوَلَّىٰ عَن ذِكۡرِنَا وَلَمۡ يُرِدۡ إِلَّا ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا
Bizim zikrimizden/Kur´an´ımızdan yuz ceviren ve igreti dunya hayatından baska bir sey istemeyen kimseden, sen de yuz cevir
Surah An-Najm, Verse 29
ذَٰلِكَ مَبۡلَغُهُم مِّنَ ٱلۡعِلۡمِۚ إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعۡلَمُ بِمَن ضَلَّ عَن سَبِيلِهِۦ وَهُوَ أَعۡلَمُ بِمَنِ ٱهۡتَدَىٰ
Onların, ilimden ulasacakları sey iste budur. Kuskusuz, yolundan sapmıs olanı Rabbin cok iyi bilir. Hidayet uzere yuruyeni de en iyi O bilir
Surah An-Najm, Verse 30
وَلِلَّهِ مَا فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَمَا فِي ٱلۡأَرۡضِ لِيَجۡزِيَ ٱلَّذِينَ أَسَـٰٓـُٔواْ بِمَا عَمِلُواْ وَيَجۡزِيَ ٱلَّذِينَ أَحۡسَنُواْ بِٱلۡحُسۡنَى
Goklerde ne var yerde ne varsa Allah´ındır. Bu, Allah´ın; yaptıklarıyla kotuluk sergileyenleri cezalandırması, guzel davranıp guzel dusunenleri de guzellikle odullendirmesi icindir
Surah An-Najm, Verse 31
ٱلَّذِينَ يَجۡتَنِبُونَ كَبَـٰٓئِرَ ٱلۡإِثۡمِ وَٱلۡفَوَٰحِشَ إِلَّا ٱللَّمَمَۚ إِنَّ رَبَّكَ وَٰسِعُ ٱلۡمَغۡفِرَةِۚ هُوَ أَعۡلَمُ بِكُمۡ إِذۡ أَنشَأَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِ وَإِذۡ أَنتُمۡ أَجِنَّةٞ فِي بُطُونِ أُمَّهَٰتِكُمۡۖ فَلَا تُزَكُّوٓاْ أَنفُسَكُمۡۖ هُوَ أَعۡلَمُ بِمَنِ ٱتَّقَىٰٓ
Oyle kisilerdir ki onlar, gunahın buyuklerinden ve igrencliklerden cekinip kacınırlar. Bazı kucuk surcmeler haric. Hic kuskusuz, senin Rabbin affı genis olandır. Sizi en iyi bilen O´dur: Hem sizi topraktan olusturdugu zaman hem de annelerinizin karınlarında ceninler halinde bulundugunuz zaman. O halde kendi kendinizi temize cıkmıs gostermeyin; kimin sakındıgını en iyi bilen O´dur
Surah An-Najm, Verse 32
أَفَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي تَوَلَّىٰ
O yuz geri doneni gordun mu
Surah An-Najm, Verse 33
وَأَعۡطَىٰ قَلِيلٗا وَأَكۡدَىٰٓ
Azıcık verdi, sona inatla sıkıca tuttu
Surah An-Najm, Verse 34
أَعِندَهُۥ عِلۡمُ ٱلۡغَيۡبِ فَهُوَ يَرَىٰٓ
Gaybın bilgisi onun yanında da o mu goruyor
Surah An-Najm, Verse 35
أَمۡ لَمۡ يُنَبَّأۡ بِمَا فِي صُحُفِ مُوسَىٰ
Yoksa haber verilmedi mi ona, Musa´nın sayfalarındakiler
Surah An-Najm, Verse 36
وَإِبۡرَٰهِيمَ ٱلَّذِي وَفَّىٰٓ
Ve o cok vefalı Ibrahim´in sayfalarındakiler
Surah An-Najm, Verse 37
أَلَّا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰ
Gercek su ki, hicbir gunahkar bir baska gunahkarın yukunu sırtlamaz
Surah An-Najm, Verse 38
وَأَن لَّيۡسَ لِلۡإِنسَٰنِ إِلَّا مَا سَعَىٰ
Gercek su ki, insan icin calısıp didindiginden baskası yoktur
Surah An-Najm, Verse 39
وَأَنَّ سَعۡيَهُۥ سَوۡفَ يُرَىٰ
Ve onun calısıp didinmesi yakında gorulecektir
Surah An-Najm, Verse 40
ثُمَّ يُجۡزَىٰهُ ٱلۡجَزَآءَ ٱلۡأَوۡفَىٰ
Sonra karsılıgı kendisine hic eksiksiz verilecektir
Surah An-Najm, Verse 41
وَأَنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلۡمُنتَهَىٰ
Hic kuskusuz, son varıs Rabbinedir
Surah An-Najm, Verse 42
وَأَنَّهُۥ هُوَ أَضۡحَكَ وَأَبۡكَىٰ
Hic kuskusuz, gulduren de O´dur, aglatan da
Surah An-Najm, Verse 43
وَأَنَّهُۥ هُوَ أَمَاتَ وَأَحۡيَا
Hic kuskusuz, olduren de O´dur, dirilten de
Surah An-Najm, Verse 44
وَأَنَّهُۥ خَلَقَ ٱلزَّوۡجَيۡنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلۡأُنثَىٰ
Hic kuskusuz, iki cifti, erkegi ve disiyi yaratan O´dur
Surah An-Najm, Verse 45
مِن نُّطۡفَةٍ إِذَا تُمۡنَىٰ
Meni halinde atıldıgı zaman bir spermden
Surah An-Najm, Verse 46
وَأَنَّ عَلَيۡهِ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأُخۡرَىٰ
Hic kuskusuz, o ikinci olusum da O´nun isidir
Surah An-Najm, Verse 47
وَأَنَّهُۥ هُوَ أَغۡنَىٰ وَأَقۡنَىٰ
Hic kuskusuz, zenginlik veren de O´dur, nimete bogan da
Surah An-Najm, Verse 48
وَأَنَّهُۥ هُوَ رَبُّ ٱلشِّعۡرَىٰ
Hic kuskusuz, Si´ra yıldızının/suurlanmanın Rabbi de O´dur
Surah An-Najm, Verse 49
وَأَنَّهُۥٓ أَهۡلَكَ عَادًا ٱلۡأُولَىٰ
Hic kuskusuz, daha onceden gelmis olan Ad´ı helak etti
Surah An-Najm, Verse 50
وَثَمُودَاْ فَمَآ أَبۡقَىٰ
Semud´u da. Boylece geriye bir sey bırakmadı
Surah An-Najm, Verse 51
وَقَوۡمَ نُوحٖ مِّن قَبۡلُۖ إِنَّهُمۡ كَانُواْ هُمۡ أَظۡلَمَ وَأَطۡغَىٰ
Daha once de Nuh kavmini. Cunku onlar, evet onlar zulmettiler, azdılar
Surah An-Najm, Verse 52
وَٱلۡمُؤۡتَفِكَةَ أَهۡوَىٰ
Altı ustune gelmis kentleri de yere gecirdi O
Surah An-Najm, Verse 53
فَغَشَّىٰهَا مَا غَشَّىٰ
Sarıp doladı onlara, sarıp doladıgını
Surah An-Najm, Verse 54
فَبِأَيِّ ءَالَآءِ رَبِّكَ تَتَمَارَىٰ
Peki, Rabbinin nimetlerinden hangisinde kuskuya dusuyorsun
Surah An-Najm, Verse 55
هَٰذَا نَذِيرٞ مِّنَ ٱلنُّذُرِ ٱلۡأُولَىٰٓ
Bu da ilk uyarıcılar gibi bir uyarıcıdır
Surah An-Najm, Verse 56
أَزِفَتِ ٱلۡأٓزِفَةُ
Yaklasmakta/yaklasacak olan yaklastı
Surah An-Najm, Verse 57
لَيۡسَ لَهَا مِن دُونِ ٱللَّهِ كَاشِفَةٌ
Onu Allah´tan baska kaldıracak/uzaklastıracak yok
Surah An-Najm, Verse 58
أَفَمِنۡ هَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ تَعۡجَبُونَ
Simdi siz bu sozden mi hayrete dusuyorsunuz
Surah An-Najm, Verse 59
وَتَضۡحَكُونَ وَلَا تَبۡكُونَ
Guluyorsunuz, aglamıyorsunuz
Surah An-Najm, Verse 60
وَأَنتُمۡ سَٰمِدُونَ
Ve siz, kibirlenip kafa tutarak sersemce somurtuyorsunuz
Surah An-Najm, Verse 61
فَٱسۡجُدُواْۤ لِلَّهِۤ وَٱعۡبُدُواْ۩
Artık Allah icin secdeye kapanın, ibadet edin/is yapıp deger uretin
Surah An-Najm, Verse 62