Surah Al-Waqia - Turkish Translation by Abdulbaki Golpinarli
إِذَا وَقَعَتِ ٱلۡوَاقِعَةُ
Ansızın kopacak kıyamet kopunca
Surah Al-Waqia, Verse 1
لَيۡسَ لِوَقۡعَتِهَا كَاذِبَةٌ
Kopacağına dair söylenen sözlerde yalan yok
Surah Al-Waqia, Verse 2
خَافِضَةٞ رَّافِعَةٌ
Halkı alçaltır, yüceltir
Surah Al-Waqia, Verse 3
إِذَا رُجَّتِ ٱلۡأَرۡضُ رَجّٗا
Yeryüzü şiddetli bir sarsıntıyla sarsılınca
Surah Al-Waqia, Verse 4
وَبُسَّتِ ٱلۡجِبَالُ بَسّٗا
Ve dağlar, paramparça olunca
Surah Al-Waqia, Verse 5
فَكَانَتۡ هَبَآءٗ مُّنۢبَثّٗا
Dağılmış zerre zerre toz haline gelince
Surah Al-Waqia, Verse 6
وَكُنتُمۡ أَزۡوَٰجٗا ثَلَٰثَةٗ
Artık üç bölük olursunuz siz
Surah Al-Waqia, Verse 7
فَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ
Sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli
Surah Al-Waqia, Verse 8
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ
Ve sol taraf ehli, ama ne de sol taraf ehli
Surah Al-Waqia, Verse 9
وَٱلسَّـٰبِقُونَ ٱلسَّـٰبِقُونَ
Ve bir de ileri geçenler ki herkesi geçmişlerdir
Surah Al-Waqia, Verse 10
أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ
Onlardır mabutlarına yaklaştırılanlar
Surah Al-Waqia, Verse 11
فِي جَنَّـٰتِ ٱلنَّعِيمِ
Naim cennetlerinde
Surah Al-Waqia, Verse 12
ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Öncekilerin birçoğu
Surah Al-Waqia, Verse 13
وَقَلِيلٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
Sonra gelenlerdense azı onlardan
Surah Al-Waqia, Verse 14
عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ
Altınlarla, mücevherlerle bezenmiş tahtlarda otururlar
Surah Al-Waqia, Verse 15
مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ
Onlara yaslanırlar, birbirlerine karşı
Surah Al-Waqia, Verse 16
يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ
İhtiyarlamıyan delikanlı hizmetçiler dolaşır etraflarında
Surah Al-Waqia, Verse 17
بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ
Kaynağından doldurulmuş şaraplarla dolu taslarla ve ibriklerle ve kadehlerle
Surah Al-Waqia, Verse 18
لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ
O şaraptan başları da ağrımaz ve sarhoş da olmazlar
Surah Al-Waqia, Verse 19
وَفَٰكِهَةٖ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
Beğendikleri meyvelerden
Surah Al-Waqia, Verse 20
وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ
İstedikleri kuş etlerinden sunulur onlara
Surah Al-Waqia, Verse 21
وَحُورٌ عِينٞ
Ve onlara kara gözlü huriler de var ki
Surah Al-Waqia, Verse 22
كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ
Sanki haznelerde saklanmış inciler
Surah Al-Waqia, Verse 23
جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
Yaptıklarına karşılık
Surah Al-Waqia, Verse 24
لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا
Orada boş ve çirkin bir söz de duymazlar, günaha ait bir söz de
Surah Al-Waqia, Verse 25
إِلَّا قِيلٗا سَلَٰمٗا سَلَٰمٗا
Ancak, esenlik size, esenlik denir
Surah Al-Waqia, Verse 26
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ
Ve sağ taraf ehli, ama ne de sağ taraf ehli
Surah Al-Waqia, Verse 27
فِي سِدۡرٖ مَّخۡضُودٖ
Dikensiz sedir ağaçlarıyla
Surah Al-Waqia, Verse 28
وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ
Ve meyveleri birbirine yaslanıp istiflenmiş muz ağaçlarıyla dolu bir yerdedir onlar
Surah Al-Waqia, Verse 29
وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ
Ve uzayıp giden bir gölgelik
Surah Al-Waqia, Verse 30
وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ
Ve çağlayaçağlaya akan sular
Surah Al-Waqia, Verse 31
وَفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ
Ve birçok meyveler
Surah Al-Waqia, Verse 32
لَّا مَقۡطُوعَةٖ وَلَا مَمۡنُوعَةٖ
Ne biter, zamanları geçer, ne yiyene yeme denir, yeter
Surah Al-Waqia, Verse 33
وَفُرُشٖ مَّرۡفُوعَةٍ
ve yüksek döşekler
Surah Al-Waqia, Verse 34
إِنَّآ أَنشَأۡنَٰهُنَّ إِنشَآءٗ
Şüphe yok ki biz, onların eşlerini de yeniden yarattık
Surah Al-Waqia, Verse 35
فَجَعَلۡنَٰهُنَّ أَبۡكَارًا
Onları, kız oğlan kız olarak halkettik
Surah Al-Waqia, Verse 36
عُرُبًا أَتۡرَابٗا
Cilveli, şirin sözlü, eşlerine aşık ve onlarla yaşıt kıldık
Surah Al-Waqia, Verse 37
لِّأَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
Sağ taraf ehli için
Surah Al-Waqia, Verse 38
ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
Onlarda, evvelkilerden de birçok topluluk var
Surah Al-Waqia, Verse 39
وَثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
Ve sonra gelenlerden de birçok topluluk
Surah Al-Waqia, Verse 40
وَأَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ
Ve sol taraf ehli, ama ne de sol taraf ehli
Surah Al-Waqia, Verse 41
فِي سَمُومٖ وَحَمِيمٖ
Onlar, iliklere kadar işleyen bir sam yeli içinde, kaynar sular içmedeler
Surah Al-Waqia, Verse 42
وَظِلّٖ مِّن يَحۡمُومٖ
Ve karardıkça kararan bir dumanın gölgesindeler
Surah Al-Waqia, Verse 43
لَّا بَارِدٖ وَلَا كَرِيمٍ
Ne bir serinlik var, ne bir güzellik var
Surah Al-Waqia, Verse 44
إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُتۡرَفِينَ
Bundan önce onlar, nimetler içindeydi
Surah Al-Waqia, Verse 45
وَكَانُواْ يُصِرُّونَ عَلَى ٱلۡحِنثِ ٱلۡعَظِيمِ
Ve büyük günahları yapmada ısrar ederlerdi
Surah Al-Waqia, Verse 46
وَكَانُواْ يَقُولُونَ أَئِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ
Ve biz derlerdi, ölüp bir yığın toprak ve kemik olduktan sonra mı dirileceğiz
Surah Al-Waqia, Verse 47
أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ
Yoksa önceden gelip geçen atalarımız mı dirilecek
Surah Al-Waqia, Verse 48
قُلۡ إِنَّ ٱلۡأَوَّلِينَ وَٱلۡأٓخِرِينَ
De ki: Şüphe yok, öncekiler de, sonra gelenler de
Surah Al-Waqia, Verse 49
لَمَجۡمُوعُونَ إِلَىٰ مِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
Elbette bilinen günün muayyen ve mukadder vaktinde toplanacaksınız
Surah Al-Waqia, Verse 50
ثُمَّ إِنَّكُمۡ أَيُّهَا ٱلضَّآلُّونَ ٱلۡمُكَذِّبُونَ
Sonra da siz ey yalanlayan sapıklar, şüphe yok ki
Surah Al-Waqia, Verse 51
لَأٓكِلُونَ مِن شَجَرٖ مِّن زَقُّومٖ
Zakkum ağacının meyvesinden yiyeceksiniz elbet
Surah Al-Waqia, Verse 52
فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ
Derken karınlar, dolup şişecek
Surah Al-Waqia, Verse 53
فَشَٰرِبُونَ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡحَمِيمِ
Derken üstüne, kaynar su içeceksiniz
Surah Al-Waqia, Verse 54
فَشَٰرِبُونَ شُرۡبَ ٱلۡهِيمِ
Derken susuzluk illetine uğrayıp içecekiçecek de kanmayacaksınız
Surah Al-Waqia, Verse 55
هَٰذَا نُزُلُهُمۡ يَوۡمَ ٱلدِّينِ
Budur ceza günü ziyafetleri
Surah Al-Waqia, Verse 56
نَحۡنُ خَلَقۡنَٰكُمۡ فَلَوۡلَا تُصَدِّقُونَ
Biz yarattık sizi, hala mı gerçeklemezsiniz
Surah Al-Waqia, Verse 57
أَفَرَءَيۡتُم مَّا تُمۡنُونَ
Görmez misiniz rahimlere döktüğüm bir katre suyu
Surah Al-Waqia, Verse 58
ءَأَنتُمۡ تَخۡلُقُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡخَٰلِقُونَ
Siz mi yaratıyorsunuz onu, yoksa biz mi yaratmadayız
Surah Al-Waqia, Verse 59
نَحۡنُ قَدَّرۡنَا بَيۡنَكُمُ ٱلۡمَوۡتَ وَمَا نَحۡنُ بِمَسۡبُوقِينَ
Biz takdir ettik aranızda ölümü ve kimse geçemez önümüze bizim
Surah Al-Waqia, Verse 60
عَلَىٰٓ أَن نُّبَدِّلَ أَمۡثَٰلَكُمۡ وَنُنشِئَكُمۡ فِي مَا لَا تَعۡلَمُونَ
Sizin gibi bir topluluk yaratıp yerinize geçirmek istersek ve sizi de, bilmediğiniz bir şekle döndürmeyi dilersek
Surah Al-Waqia, Verse 61
وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأُولَىٰ فَلَوۡلَا تَذَكَّرُونَ
Ve andolsun ki ilk yaratılışı biliyorsunuz, biliyorsunuz da ne diye düşünmüyorsunuz
Surah Al-Waqia, Verse 62
أَفَرَءَيۡتُم مَّا تَحۡرُثُونَ
Görmez misiniz ektiğiniz tohumu
Surah Al-Waqia, Verse 63
ءَأَنتُمۡ تَزۡرَعُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلزَّـٰرِعُونَ
Siz mi bitiriyorsunuz onu, yoksa biz mi bitirmedeyiz
Surah Al-Waqia, Verse 64
لَوۡ نَشَآءُ لَجَعَلۡنَٰهُ حُطَٰمٗا فَظَلۡتُمۡ تَفَكَّهُونَ
Dilersek elbette onu kurutup çerçöp haline getirirdik de şaşırırkalır, nadim olurdururdunuz
Surah Al-Waqia, Verse 65
إِنَّا لَمُغۡرَمُونَ
Gerçekten de biz derdiniz, ziyan ettik
Surah Al-Waqia, Verse 66
بَلۡ نَحۡنُ مَحۡرُومُونَ
Hayır, biz mahrum olduk
Surah Al-Waqia, Verse 67
أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلۡمَآءَ ٱلَّذِي تَشۡرَبُونَ
Görmez misiniz içtiğiniz suyu
Surah Al-Waqia, Verse 68
ءَأَنتُمۡ أَنزَلۡتُمُوهُ مِنَ ٱلۡمُزۡنِ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنزِلُونَ
Siz mi yağdırıyorsunuz onu buluttan, yoksa biz mi yağdırmadayız
Surah Al-Waqia, Verse 69
لَوۡ نَشَآءُ جَعَلۡنَٰهُ أُجَاجٗا فَلَوۡلَا تَشۡكُرُونَ
Dileseydik onu tuzlu, acı bir su haline getirirdik, hala mı şükretmezsiniz
Surah Al-Waqia, Verse 70
أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي تُورُونَ
Görmez misiniz çakmakla çakıp yaktığınız ateşi
Surah Al-Waqia, Verse 71
ءَأَنتُمۡ أَنشَأۡتُمۡ شَجَرَتَهَآ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنشِـُٔونَ
Siz mi onun ağacını meydana getiriyorsunuz, yoksa biz mi meydana getirmedeyiz
Surah Al-Waqia, Verse 72
نَحۡنُ جَعَلۡنَٰهَا تَذۡكِرَةٗ وَمَتَٰعٗا لِّلۡمُقۡوِينَ
Biz onu, cehennem ateşini bir andırma ve çöllerde konup göçenlere bir fayda olarak halkettik
Surah Al-Waqia, Verse 73
فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
Artık pek ulu Rabbinin adını anarak tenzih et onu
Surah Al-Waqia, Verse 74
۞فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَوَٰقِعِ ٱلنُّجُومِ
Andolsun yıldızların yerlerine
Surah Al-Waqia, Verse 75
وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ
Ve şüphe yok ki bu, elbette pek büyük bir anttır bilseniz
Surah Al-Waqia, Verse 76
إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ
Şüphe yok ki bu, pek güzel ve şerefli Kur'an'dır
Surah Al-Waqia, Verse 77
فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ
Saklanmış bir kitapta
Surah Al-Waqia, Verse 78
لَّا يَمَسُّهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُطَهَّرُونَ
Ona, temiz olanlardan başkaları dokunamaz
Surah Al-Waqia, Verse 79
تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
Alemlerin Rabbinden indirilmiştir
Surah Al-Waqia, Verse 80
أَفَبِهَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ أَنتُم مُّدۡهِنُونَ
Artık siz, bu sözü mü yalanlayacaksınız
Surah Al-Waqia, Verse 81
وَتَجۡعَلُونَ رِزۡقَكُمۡ أَنَّكُمۡ تُكَذِّبُونَ
Ve o kitaptan nasibiniz, yalnız onu yalanlamaktan ibaret mi olacak
Surah Al-Waqia, Verse 82
فَلَوۡلَآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلۡحُلۡقُومَ
Hani can gırtlağa gelince
Surah Al-Waqia, Verse 83
وَأَنتُمۡ حِينَئِذٖ تَنظُرُونَ
Siz de o sırada bakar durursunuz
Surah Al-Waqia, Verse 84
وَنَحۡنُ أَقۡرَبُ إِلَيۡهِ مِنكُمۡ وَلَٰكِن لَّا تُبۡصِرُونَ
Ve biz, ona sizden daha yakınız ve fakat göremezsiniz
Surah Al-Waqia, Verse 85
فَلَوۡلَآ إِن كُنتُمۡ غَيۡرَ مَدِينِينَ
İnanmıyorsanız, ceza görmeyeceğinizi sanıyorsanız
Surah Al-Waqia, Verse 86
تَرۡجِعُونَهَآ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
O gırtlağa gelen canı geri çevirin bakalım doğru söylüyorsanız
Surah Al-Waqia, Verse 87
فَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ
Artık o kişi yakınlaştırılanlardansa
Surah Al-Waqia, Verse 88
فَرَوۡحٞ وَرَيۡحَانٞ وَجَنَّتُ نَعِيمٖ
Artık ona huzur ve rahat ve rızık ve Naim cenneti
Surah Al-Waqia, Verse 89
وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
Ve ama sağ taraf ehlindense
Surah Al-Waqia, Verse 90
فَسَلَٰمٞ لَّكَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
Artık esenlik sana sağ taraf ehlinden
Surah Al-Waqia, Verse 91
وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُكَذِّبِينَ ٱلضَّآلِّينَ
Ve ama yalanlayan sapıklardansa
Surah Al-Waqia, Verse 92
فَنُزُلٞ مِّنۡ حَمِيمٖ
Kaynar suyla ziyafet ona
Surah Al-Waqia, Verse 93
وَتَصۡلِيَةُ جَحِيمٍ
Ve cehenneme atılma
Surah Al-Waqia, Verse 94
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ حَقُّ ٱلۡيَقِينِ
Şüphe yok ki bu, haktır, gerçeğin ta kendisidir
Surah Al-Waqia, Verse 95
فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
Artık pek ulu Rabbinin adını anarak tenzih et onu
Surah Al-Waqia, Verse 96