Surah Al-Waqia - Turkish Translation by Muhammed Esed
إِذَا وَقَعَتِ ٱلۡوَاقِعَةُ
Gerceklesecek olan (sonunda) gerceklestigi zaman
Surah Al-Waqia, Verse 1
لَيۡسَ لِوَقۡعَتِهَا كَاذِبَةٌ
onun yalan olmadıgı apacık ortaya cıkacaktır
Surah Al-Waqia, Verse 2
خَافِضَةٞ رَّافِعَةٌ
o, (bazılarını) alcaltan, (digerlerini) yucelten(dir)
Surah Al-Waqia, Verse 3
إِذَا رُجَّتِ ٱلۡأَرۡضُ رَجّٗا
Yer (siddetli) bir sarsıntı ile sarsıldıgında
Surah Al-Waqia, Verse 4
وَبُسَّتِ ٱلۡجِبَالُ بَسّٗا
ve daglar ufalana ufalana
Surah Al-Waqia, Verse 5
فَكَانَتۡ هَبَآءٗ مُّنۢبَثّٗا
toz toprak haline geldiginde
Surah Al-Waqia, Verse 6
وَكُنتُمۡ أَزۡوَٰجٗا ثَلَٰثَةٗ
(iste o Gun,) siz uc sınıf(a ayrılmıs) olacaksınız
Surah Al-Waqia, Verse 7
فَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَيۡمَنَةِ
Kiminiz dogruyu bulmuslardan olacak. Ah! ne (mutlu) kimselerdir dogruyu bulmus olanlar
Surah Al-Waqia, Verse 8
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡمَشۡـَٔمَةِ
Ve kiminiz kotuluge batmıslardan olacak. Ah! ne (mutsuz) kimselerdir kotuluge batmıs olanlar
Surah Al-Waqia, Verse 9
وَٱلسَّـٰبِقُونَ ٱلسَّـٰبِقُونَ
Onde olanlar ise (hayatta iken, inanc ve guzel fiillerde) one cıkanlar olacak
Surah Al-Waqia, Verse 10
أُوْلَـٰٓئِكَ ٱلۡمُقَرَّبُونَ
(Her zaman) Allah´a yakınlık saglayanlar
Surah Al-Waqia, Verse 11
فِي جَنَّـٰتِ ٱلنَّعِيمِ
(Onlar) esenlik ve mutluluk bahcelerinde (yasayacaklar)
Surah Al-Waqia, Verse 12
ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
cogu eski zamanların
Surah Al-Waqia, Verse 13
وَقَلِيلٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
ama (sadece) pek azı sonraki donemlerin (insanları)
Surah Al-Waqia, Verse 14
عَلَىٰ سُرُرٖ مَّوۡضُونَةٖ
Onlar, altın islemeli mutluluk tahtlarına (kurulacaklar)
Surah Al-Waqia, Verse 15
مُّتَّكِـِٔينَ عَلَيۡهَا مُتَقَٰبِلِينَ
(ve) birbirlerine (sevgi ile) bakarak uzanacaklar
Surah Al-Waqia, Verse 16
يَطُوفُ عَلَيۡهِمۡ وِلۡدَٰنٞ مُّخَلَّدُونَ
Onları olumsuz genclikler bekleyecek
Surah Al-Waqia, Verse 17
بِأَكۡوَابٖ وَأَبَارِيقَ وَكَأۡسٖ مِّن مَّعِينٖ
tertemiz kaynakların suyundan doldurulmus kaseler, ibrikler ve fincanlarla
Surah Al-Waqia, Verse 18
لَّا يُصَدَّعُونَ عَنۡهَا وَلَا يُنزِفُونَ
ne kafalarını dumanlayan ne de onları sarhos eden (bir su)
Surah Al-Waqia, Verse 19
وَفَٰكِهَةٖ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ
ve secebilecekleri her cesit meyveyle
Surah Al-Waqia, Verse 20
وَلَحۡمِ طَيۡرٖ مِّمَّا يَشۡتَهُونَ
ve canlarının cekebilecegi her cesit kus etiyle
Surah Al-Waqia, Verse 21
وَحُورٌ عِينٞ
Ve en guzel gozlu saf ve temiz esler (yanlarında olacak)
Surah Al-Waqia, Verse 22
كَأَمۡثَٰلِ ٱللُّؤۡلُوِٕ ٱلۡمَكۡنُونِ
kabuklarının icinde saklı bulunan inciler gibi
Surah Al-Waqia, Verse 23
جَزَآءَۢ بِمَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ
(Hayatta iken) yaptıklarının bir odulu (olacak bu)
Surah Al-Waqia, Verse 24
لَا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا تَأۡثِيمًا
Orada ne bos konusmalar duyacaklar, ne de gunaha yonelten bir cagrı
Surah Al-Waqia, Verse 25
إِلَّا قِيلٗا سَلَٰمٗا سَلَٰمٗا
ama sadece ic sukuneti ve barıs mujdesi
Surah Al-Waqia, Verse 26
وَأَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلۡيَمِينِ
Durust ve erdemli bir hayat yasayanlara gelince, nedir bu durust ve erdemli hayat surenler(in odulu)
Surah Al-Waqia, Verse 27
فِي سِدۡرٖ مَّخۡضُودٖ
(Onlar,) meyve dolu sidre agacları arasında (bulacaklar kendilerini)
Surah Al-Waqia, Verse 28
وَطَلۡحٖ مَّنضُودٖ
ciceklerle bezenmis akasyalar
Surah Al-Waqia, Verse 29
وَظِلّٖ مَّمۡدُودٖ
genisce yayılmıs golgeler
Surah Al-Waqia, Verse 30
وَمَآءٖ مَّسۡكُوبٖ
fıskıran sular
Surah Al-Waqia, Verse 31
وَفَٰكِهَةٖ كَثِيرَةٖ
ve bol bol meyveler
Surah Al-Waqia, Verse 32
لَّا مَقۡطُوعَةٖ وَلَا مَمۡنُوعَةٖ
hic eksilmeyen, hic tukenmeyen
Surah Al-Waqia, Verse 33
وَفُرُشٖ مَّرۡفُوعَةٍ
Ve yuceltilmis esler(i onlarla olacak)
Surah Al-Waqia, Verse 34
إِنَّآ أَنشَأۡنَٰهُنَّ إِنشَآءٗ
cunku, Biz onları yenilenmis bir hayatta tekrar var etmis olacagız
Surah Al-Waqia, Verse 35
فَجَعَلۡنَٰهُنَّ أَبۡكَارًا
ve bakireler olarak diriltecegiz
Surah Al-Waqia, Verse 36
عُرُبًا أَتۡرَابٗا
sevgi dolu ve uyum icinde
Surah Al-Waqia, Verse 37
لِّأَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
durust ve erdemli olanlarla
Surah Al-Waqia, Verse 38
ثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأَوَّلِينَ
bir kısmı eski zamanlardan
Surah Al-Waqia, Verse 39
وَثُلَّةٞ مِّنَ ٱلۡأٓخِرِينَ
bir kısmı da sonraki zamanlardan
Surah Al-Waqia, Verse 40
وَأَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ مَآ أَصۡحَٰبُ ٱلشِّمَالِ
Kotulukte ısrar edenlere gelince, nedir bu kotuluk ısrarcıları(nın cezası)
Surah Al-Waqia, Verse 41
فِي سَمُومٖ وَحَمِيمٖ
(Onlar,) kavurucu ruzgarlar ve yakıcı bir umitsizlik icinde (bulacaklar kendilerini)
Surah Al-Waqia, Verse 42
وَظِلّٖ مِّن يَحۡمُومٖ
ve siyah duman golgesinde
Surah Al-Waqia, Verse 43
لَّا بَارِدٖ وَلَا كَرِيمٍ
ne serinleten, ne de rahatlatan (bir golge)
Surah Al-Waqia, Verse 44
إِنَّهُمۡ كَانُواْ قَبۡلَ ذَٰلِكَ مُتۡرَفِينَ
Cunku, gecmiste onlar kendilerini tamamen hazlara kaptırmıslardı
Surah Al-Waqia, Verse 45
وَكَانُواْ يُصِرُّونَ عَلَى ٱلۡحِنثِ ٱلۡعَظِيمِ
cirkin gunahlar islemekte inat ediyorlardı
Surah Al-Waqia, Verse 46
وَكَانُواْ يَقُولُونَ أَئِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ
ve diyorlardı ki: "Ne Yani! Biz olup de toz ve kemik yıgını haline geldikten sonra mı diriltilecegiz yeniden
Surah Al-Waqia, Verse 47
أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ
Ve eski atalarımız da mı
Surah Al-Waqia, Verse 48
قُلۡ إِنَّ ٱلۡأَوَّلِينَ وَٱلۡأٓخِرِينَ
De ki: "Daha once yasamıs olanlar da, sonrakiler de
Surah Al-Waqia, Verse 49
لَمَجۡمُوعُونَ إِلَىٰ مِيقَٰتِ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ
(yalnızca Allah tarafından) bilinen bir Gun´un belirlenmis olan bir vaktinde bir araya getirilecekler
Surah Al-Waqia, Verse 50
ثُمَّ إِنَّكُمۡ أَيُّهَا ٱلضَّآلُّونَ ٱلۡمُكَذِّبُونَ
ve o zaman, siz ey yoldan sapmıs ve hakikati yalanlamıs olanlar
Surah Al-Waqia, Verse 51
لَأٓكِلُونَ مِن شَجَرٖ مِّن زَقُّومٖ
siz kesinlikle agulu meyve agacından tadacaksınız
Surah Al-Waqia, Verse 52
فَمَالِـُٔونَ مِنۡهَا ٱلۡبُطُونَ
ve karnınızı onunla dolduracaksınız
Surah Al-Waqia, Verse 53
فَشَٰرِبُونَ عَلَيۡهِ مِنَ ٱلۡحَمِيمِ
ve yakıcı umitsizligi (yudum yudum) iceceksiniz
Surah Al-Waqia, Verse 54
فَشَٰرِبُونَ شُرۡبَ ٱلۡهِيمِ
doymak bilmez susuz develerin icisi gibi iceceksiniz
Surah Al-Waqia, Verse 55
هَٰذَا نُزُلُهُمۡ يَوۡمَ ٱلدِّينِ
Hesap Gunu onların karsılanısı iste boyle olacak
Surah Al-Waqia, Verse 56
نَحۡنُ خَلَقۡنَٰكُمۡ فَلَوۡلَا تُصَدِّقُونَ
Sizi yaratan Biziz, (ey insanlar!) Oyleyse neden hakikati kabul etmezsiniz
Surah Al-Waqia, Verse 57
أَفَرَءَيۡتُم مَّا تُمۡنُونَ
Attıgınız o (tohum)u hic dusundunuz mu
Surah Al-Waqia, Verse 58
ءَأَنتُمۡ تَخۡلُقُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡخَٰلِقُونَ
Onu yaratan siz misiniz, yoksa Biz miyiz onun yaratılısının kaynagı
Surah Al-Waqia, Verse 59
نَحۡنُ قَدَّرۡنَا بَيۡنَكُمُ ٱلۡمَوۡتَ وَمَا نَحۡنُ بِمَسۡبُوقِينَ
Olumun sizin aranızda (her zaman gecerli) olmasını emrettik: ama hicbir sey Bizi alıkoyamaz
Surah Al-Waqia, Verse 60
عَلَىٰٓ أَن نُّبَدِّلَ أَمۡثَٰلَكُمۡ وَنُنشِئَكُمۡ فِي مَا لَا تَعۡلَمُونَ
varolusunuzun tabiatını degistirmekten ve (henuz) size malum olmayan bir sekilde sizi (yeniden) var etmekten
Surah Al-Waqia, Verse 61
وَلَقَدۡ عَلِمۡتُمُ ٱلنَّشۡأَةَ ٱلۡأُولَىٰ فَلَوۡلَا تَذَكَّرُونَ
Ve (mademki) bastaki yaratılısınızı(n mucizevi bir olay oldugunu) biliyorsunuz; oyleyse, neden (Bizim hakkımızda) dusunup dersler cıkarmazsınız
Surah Al-Waqia, Verse 62
أَفَرَءَيۡتُم مَّا تَحۡرُثُونَ
Topraga ektiginiz tohumu hic dusundunuz mu
Surah Al-Waqia, Verse 63
ءَأَنتُمۡ تَزۡرَعُونَهُۥٓ أَمۡ نَحۡنُ ٱلزَّـٰرِعُونَ
Onu buyutup yeserten siz misiniz, yoksa Biz miyiz onun buyuyup yesermesinin sebebi
Surah Al-Waqia, Verse 64
لَوۡ نَشَآءُ لَجَعَلۡنَٰهُ حُطَٰمٗا فَظَلۡتُمۡ تَفَكَّهُونَ
(Cunku,) dileseydik, onu kuru bir cope dondururduk ve siz hayret (ve dehset) icinde kalırdınız
Surah Al-Waqia, Verse 65
إِنَّا لَمُغۡرَمُونَ
Eyvah, mahvolduk
Surah Al-Waqia, Verse 66
بَلۡ نَحۡنُ مَحۡرُومُونَ
Yok yok, aslında (gecinme imkanlarımızdan) mahrum bırakıldık!" (diyerek)
Surah Al-Waqia, Verse 67
أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلۡمَآءَ ٱلَّذِي تَشۡرَبُونَ
Hic ictiginiz suyu dusundunuz mu
Surah Al-Waqia, Verse 68
ءَأَنتُمۡ أَنزَلۡتُمُوهُ مِنَ ٱلۡمُزۡنِ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنزِلُونَ
Siz mi onu bulutlardan indirdiniz, yoksa Biz miyiz onun yere inmesini saglayan
Surah Al-Waqia, Verse 69
لَوۡ نَشَآءُ جَعَلۡنَٰهُ أُجَاجٗا فَلَوۡلَا تَشۡكُرُونَ
(O tatlı bir su seklinde iner, ama) dileseydik yakacak kadar tuzlu ve acı yapabilirdik. Oyleyse neden (Bize) sukretmiyorsunuz
Surah Al-Waqia, Verse 70
أَفَرَءَيۡتُمُ ٱلنَّارَ ٱلَّتِي تُورُونَ
Hic tutusturdugunuz atesi dusundunuz mu
Surah Al-Waqia, Verse 71
ءَأَنتُمۡ أَنشَأۡتُمۡ شَجَرَتَهَآ أَمۡ نَحۡنُ ٱلۡمُنشِـُٔونَ
Atesin yakıtı olarak gorevlendirilen agacı var eden siz misiniz, yoksa Biz miyiz onun varolusunun sebebi
Surah Al-Waqia, Verse 72
نَحۡنُ جَعَلۡنَٰهَا تَذۡكِرَةٗ وَمَتَٰعٗا لِّلۡمُقۡوِينَ
Onu (Bizi) hatırlamanı(zı)n bir vasıtası ve (hayatlarının) yabaniligi icinde kaybolmus ve acıkıp susamıs butun insanlar icin bir rahatlama vasıtası yaptık
Surah Al-Waqia, Verse 73
فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
Oyleyse kudret sahibi Rabbinin ismini yucelt
Surah Al-Waqia, Verse 74
۞فَلَآ أُقۡسِمُ بِمَوَٰقِعِ ٱلنُّجُومِ
Hayır, (bu Kuran´ın) parcalar halinde indirilisini tanıklıga cagırırım
Surah Al-Waqia, Verse 75
وَإِنَّهُۥ لَقَسَمٞ لَّوۡ تَعۡلَمُونَ عَظِيمٌ
eger bilseniz bu en guclu bir teyiddir
Surah Al-Waqia, Verse 76
إِنَّهُۥ لَقُرۡءَانٞ كَرِيمٞ
O, gercekten degerli bir hitabedir
Surah Al-Waqia, Verse 77
فِي كِتَٰبٖ مَّكۡنُونٖ
saglam korunan ilahi kelam icinde (insana teblig edilmis)tir
Surah Al-Waqia, Verse 78
لَّا يَمَسُّهُۥٓ إِلَّا ٱلۡمُطَهَّرُونَ
ki ona ancak (kalben) temiz olanlar dokunabilir
Surah Al-Waqia, Verse 79
تَنزِيلٞ مِّن رَّبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ
butun alemlerin Rabbinden (gelen) bir vahiy
Surah Al-Waqia, Verse 80
أَفَبِهَٰذَا ٱلۡحَدِيثِ أَنتُم مُّدۡهِنُونَ
Simdi boyle bir habere kucumseyerek mi bakıyorsunuz
Surah Al-Waqia, Verse 81
وَتَجۡعَلُونَ رِزۡقَكُمۡ أَنَّكُمۡ تُكَذِّبُونَ
ve hakikati yalanlamayı gunluk gıdanız olarak mı goruyorsunuz
Surah Al-Waqia, Verse 82
فَلَوۡلَآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلۡحُلۡقُومَ
Peki, oyleyse, (olum dosegindeki bir adamın) bogazına (son nefesi) dayandıgında
Surah Al-Waqia, Verse 83
وَأَنتُمۡ حِينَئِذٖ تَنظُرُونَ
siz de (caresiz bir sekilde) durup seyrederken
Surah Al-Waqia, Verse 84
وَنَحۡنُ أَقۡرَبُ إِلَيۡهِ مِنكُمۡ وَلَٰكِن لَّا تُبۡصِرُونَ
ve (Bizi) gormediginiz halde, Biz ona sizden daha yakınken
Surah Al-Waqia, Verse 85
فَلَوۡلَآ إِن كُنتُمۡ غَيۡرَ مَدِينِينَ
peki oyleyse, eger (Bize) bagımlı olmadı(gınızı dusunuyor)sanız
Surah Al-Waqia, Verse 86
تَرۡجِعُونَهَآ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ
o (bitip tukenen hayatı) geri dondurebilir misiniz, eger iddianızda haklı iseniz
Surah Al-Waqia, Verse 87
فَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُقَرَّبِينَ
(Hepiniz olumu tadacaksınız.) Eger bir kimse Allah´a yaklasanlardan olursa
Surah Al-Waqia, Verse 88
فَرَوۡحٞ وَرَيۡحَانٞ وَجَنَّتُ نَعِيمٖ
(oteki dunyada onu) mutluluk, gonul rahatlıgı ve bir esenlik bahcesi (bekler)
Surah Al-Waqia, Verse 89
وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
Ve yine eger bir kimse durust ve erdemli bir hayat surenlerden olursa
Surah Al-Waqia, Verse 90
فَسَلَٰمٞ لَّكَ مِنۡ أَصۡحَٰبِ ٱلۡيَمِينِ
(cennette su sozlerle karsılanacaktır:) "Durust ve erdemlilerden (olan) sana selam olsun
Surah Al-Waqia, Verse 91
وَأَمَّآ إِن كَانَ مِنَ ٱلۡمُكَذِّبِينَ ٱلضَّآلِّينَ
Ama eger biriniz hakikati yalanlayanlardan ve (boylece) yoldan sapmıslardan olursa
Surah Al-Waqia, Verse 92
فَنُزُلٞ مِّنۡ حَمِيمٖ
(oteki dunyada onu) yakıcı bir umitsizlik karsılar
Surah Al-Waqia, Verse 93
وَتَصۡلِيَةُ جَحِيمٍ
ve alev sacan bir atesin sıcaklıgı
Surah Al-Waqia, Verse 94
إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ حَقُّ ٱلۡيَقِينِ
Kuskusuz bu, hakikatlerin hakikatidir
Surah Al-Waqia, Verse 95
فَسَبِّحۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلۡعَظِيمِ
Oyleyse kudret sahibi Rabbinin ismini yucelt
Surah Al-Waqia, Verse 96