Surah An-Naziat - Turkish Translation by Muslim Shahin
وَٱلنَّـٰزِعَٰتِ غَرۡقٗا
Sokup cıkaranlara , andolsun
Surah An-Naziat, Verse 1
وَٱلنَّـٰشِطَٰتِ نَشۡطٗا
yavasca cekenlere , andolsun
Surah An-Naziat, Verse 2
وَٱلسَّـٰبِحَٰتِ سَبۡحٗا
yuzdukce yuzenlere , andolsun
Surah An-Naziat, Verse 3
فَٱلسَّـٰبِقَٰتِ سَبۡقٗا
yarıstıkca yarısanlara , andolsun
Surah An-Naziat, Verse 4
فَٱلۡمُدَبِّرَٰتِ أَمۡرٗا
is duzenleyenlere , andolsun
Surah An-Naziat, Verse 5
يَوۡمَ تَرۡجُفُ ٱلرَّاجِفَةُ
Birinci uflemenin (kainatı) sarstıgı
Surah An-Naziat, Verse 6
تَتۡبَعُهَا ٱلرَّادِفَةُ
onu ikinci uflemenin takip ettigi gun
Surah An-Naziat, Verse 7
قُلُوبٞ يَوۡمَئِذٖ وَاجِفَةٌ
iste o gun yurekler kaygıdan oynar
Surah An-Naziat, Verse 8
أَبۡصَٰرُهَا خَٰشِعَةٞ
gozler yorgun duser
Surah An-Naziat, Verse 9
يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرۡدُودُونَ فِي ٱلۡحَافِرَةِ
«Oldukten sonra biz, (dunyadaki) ilk halimize mi dondurulecegiz, derler
Surah An-Naziat, Verse 10
أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمٗا نَّخِرَةٗ
(Hem de) curumus kemikler olduktan sonra mı?»
Surah An-Naziat, Verse 11
قَالُواْ تِلۡكَ إِذٗا كَرَّةٌ خَاسِرَةٞ
«O zaman bu, ziyanlı bir donus olur» dediler
Surah An-Naziat, Verse 12
فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ
Bu donus, sadece bir seslenmeye bakar
Surah An-Naziat, Verse 13
فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ
Birdenbire kendilerini mahserde buluverirler
Surah An-Naziat, Verse 14
هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ
(Habibim!) Sana Musa'nın haberi geldi mi
Surah An-Naziat, Verse 15
إِذۡ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوًى
Kutsal vadi Tuva'da Rabbi ona soyle seslenmisti
Surah An-Naziat, Verse 16
ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
Firavun'a git! Cunku o cok azdı
Surah An-Naziat, Verse 17
فَقُلۡ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ
De ki: Arınmayı ister misin
Surah An-Naziat, Verse 18
وَأَهۡدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخۡشَىٰ
Seni Rabbimin yoluna iletmemi, boylece ondan korkarsın
Surah An-Naziat, Verse 19
فَأَرَىٰهُ ٱلۡأٓيَةَ ٱلۡكُبۡرَىٰ
Ve ona en buyuk mucizeyi gosterdi
Surah An-Naziat, Verse 20
فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ
(O ise) hemen yalanladı ve isyan etti
Surah An-Naziat, Verse 21
ثُمَّ أَدۡبَرَ يَسۡعَىٰ
Sonra (inkar icin) olanca cabasını gostererek sırtını dondu
Surah An-Naziat, Verse 22
فَحَشَرَ فَنَادَىٰ
Derhal (adamlarını) topladı ve (onlara) bagırdı
Surah An-Naziat, Verse 23
فَقَالَ أَنَا۠ رَبُّكُمُ ٱلۡأَعۡلَىٰ
Ben, sizin en yuce Rabbinizim! dedi
Surah An-Naziat, Verse 24
فَأَخَذَهُ ٱللَّهُ نَكَالَ ٱلۡأٓخِرَةِ وَٱلۡأُولَىٰٓ
Allah onu, (herkese ibret olarak) dunya ve ahiret azabıyla cezalandırdı
Surah An-Naziat, Verse 25
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَعِبۡرَةٗ لِّمَن يَخۡشَىٰٓ
Elbette bunda, korkan kimseler icin buyuk bir ibret vardır
Surah An-Naziat, Verse 26
ءَأَنتُمۡ أَشَدُّ خَلۡقًا أَمِ ٱلسَّمَآءُۚ بَنَىٰهَا
Sizi yaratmak mı daha guc, yoksa gokyuzunu yaratmak mı, ki onu Allah bina etti
Surah An-Naziat, Verse 27
رَفَعَ سَمۡكَهَا فَسَوَّىٰهَا
onu yukseltip duzene koydu
Surah An-Naziat, Verse 28
وَأَغۡطَشَ لَيۡلَهَا وَأَخۡرَجَ ضُحَىٰهَا
Gecesini kararttı, gunduzunu agarttı
Surah An-Naziat, Verse 29
وَٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ ذَٰلِكَ دَحَىٰهَآ
Ondan sonra da yeryuzunu yayıp dosedi
Surah An-Naziat, Verse 30
أَخۡرَجَ مِنۡهَا مَآءَهَا وَمَرۡعَىٰهَا
Yerden suyunu ve otlagını cıkardı
Surah An-Naziat, Verse 31
وَٱلۡجِبَالَ أَرۡسَىٰهَا
ve dagları saglam bir sekilde yerlestirdi
Surah An-Naziat, Verse 32
مَتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ
Kendiniz ve hayvanlarınız icin bir faydalanma olmak uzere
Surah An-Naziat, Verse 33
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلطَّآمَّةُ ٱلۡكُبۡرَىٰ
her seyi alt ust eden o buyuk felaket geldigi vakit
Surah An-Naziat, Verse 34
يَوۡمَ يَتَذَكَّرُ ٱلۡإِنسَٰنُ مَا سَعَىٰ
insanın yapıp ettiklerini hatırlayacagı gun
Surah An-Naziat, Verse 35
وَبُرِّزَتِ ٱلۡجَحِيمُ لِمَن يَرَىٰ
ve gorene cehennem acık bir sekilde gosterildigi zaman
Surah An-Naziat, Verse 36
فَأَمَّا مَن طَغَىٰ
azana
Surah An-Naziat, Verse 37
وَءَاثَرَ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا
ve dunya hayatını ahirete tercih edene
Surah An-Naziat, Verse 38
فَإِنَّ ٱلۡجَحِيمَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ
suphesiz cehennem tek barınaktır
Surah An-Naziat, Verse 39
وَأَمَّا مَنۡ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ وَنَهَى ٱلنَّفۡسَ عَنِ ٱلۡهَوَىٰ
Rabbinin makamından korkan ve nefsini kotu arzulardan uzaklastıran icin ise
Surah An-Naziat, Verse 40
فَإِنَّ ٱلۡجَنَّةَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ
suphesiz cennet yegane barınaktır
Surah An-Naziat, Verse 41
يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلسَّاعَةِ أَيَّانَ مُرۡسَىٰهَا
Sana kıyameti sorarlar: Gelip catması ne zamandır? (derler)
Surah An-Naziat, Verse 42
فِيمَ أَنتَ مِن ذِكۡرَىٰهَآ
Sen onu nereden bilip bildireceksin
Surah An-Naziat, Verse 43
إِلَىٰ رَبِّكَ مُنتَهَىٰهَآ
O'nun nihai ilmi yalnız Rabbine aittir
Surah An-Naziat, Verse 44
إِنَّمَآ أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخۡشَىٰهَا
Sen ancak ondan korkanları uyarırsın
Surah An-Naziat, Verse 45
كَأَنَّهُمۡ يَوۡمَ يَرَوۡنَهَا لَمۡ يَلۡبَثُوٓاْ إِلَّا عَشِيَّةً أَوۡ ضُحَىٰهَا
Kıyamet gununu gorduklerinde (dunyada) sadece bir aksam vakti ya da kusluk zamanı kadar kaldıklarını sanırlar
Surah An-Naziat, Verse 46