Surah An-Naziat - Turkish Translation by Celal Y Ld R M
وَٱلنَّـٰزِعَٰتِ غَرۡقٗا
And olsun o tutup bogarcasına cekip alanlara
Surah An-Naziat, Verse 1
وَٱلنَّـٰشِطَٰتِ نَشۡطٗا
O hafif dokunup usulca alanlara
Surah An-Naziat, Verse 2
وَٱلسَّـٰبِحَٰتِ سَبۡحٗا
Yuzdukce yuzenlere
Surah An-Naziat, Verse 3
فَٱلسَّـٰبِقَٰتِ سَبۡقٗا
Yarıstıkca yarısanlara
Surah An-Naziat, Verse 4
فَٱلۡمُدَبِّرَٰتِ أَمۡرٗا
Isi yonetip yonlendirenlere
Surah An-Naziat, Verse 5
يَوۡمَ تَرۡجُفُ ٱلرَّاجِفَةُ
O gun (yeri) sarsan sarsacak
Surah An-Naziat, Verse 6
تَتۡبَعُهَا ٱلرَّادِفَةُ
Ardı sıra bir digeri izleyecek
Surah An-Naziat, Verse 7
قُلُوبٞ يَوۡمَئِذٖ وَاجِفَةٌ
Kalbler o gun (titreyip) yerinden oynayacak
Surah An-Naziat, Verse 8
أَبۡصَٰرُهَا خَٰشِعَةٞ
Gozleri saygı ile yere bakıp kalacak
Surah An-Naziat, Verse 9
يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرۡدُودُونَ فِي ٱلۡحَافِرَةِ
(Inkarcı sapıklar) derler ki: «Biz curuyup ufalanmıs kemikler haline geldigimizde acaba eski durumumuza dondurulecek miyiz?!»
Surah An-Naziat, Verse 10
أَءِذَا كُنَّا عِظَٰمٗا نَّخِرَةٗ
(Inkarcı sapıklar) derler ki: «Biz curuyup ufalanmıs kemikler haline geldigimizde acaba eski durumumuza dondurulecek miyiz?!»
Surah An-Naziat, Verse 11
قَالُواْ تِلۡكَ إِذٗا كَرَّةٌ خَاسِرَةٞ
«O takdirde bu zararlı bir donustur..» derler
Surah An-Naziat, Verse 12
فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ
(Ama onların dirilip eski hallerine gelmesi icin yetecek) bir tek haykırıs
Surah An-Naziat, Verse 13
فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ
Bir de bakarsın (hepsi) uyanık olarak topragın ustundeler
Surah An-Naziat, Verse 14
هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ
Musa´nın hadisesi (basından gecen kıssası) sana geldi degil mi
Surah An-Naziat, Verse 15
إِذۡ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلۡوَادِ ٱلۡمُقَدَّسِ طُوًى
Hani Rabbi ona mukaddes vadi Tuva´da (soyle) seslenmisti
Surah An-Naziat, Verse 16
ٱذۡهَبۡ إِلَىٰ فِرۡعَوۡنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
Fir´avn´a git, dogrusu o iyice azmıstır
Surah An-Naziat, Verse 17
فَقُلۡ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ
Ona de ki: «Arınmak ister misin
Surah An-Naziat, Verse 18
وَأَهۡدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخۡشَىٰ
Sana, Rabbına giden dogru yolu gostereyim de derin bir saygıyla korkup egilesin.»
Surah An-Naziat, Verse 19
فَأَرَىٰهُ ٱلۡأٓيَةَ ٱلۡكُبۡرَىٰ
Bunun uzerine Musa, ona o buyuk mu´cizeyi gosterdi
Surah An-Naziat, Verse 20
فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ
Fir´avn (onu) yalanladı ve bas kaldırdı
Surah An-Naziat, Verse 21
ثُمَّ أَدۡبَرَ يَسۡعَىٰ
Sonra da arkasını cevirip acele gitti
Surah An-Naziat, Verse 22
فَحَشَرَ فَنَادَىٰ
(Halkı) biraraya toplayıp seslendi
Surah An-Naziat, Verse 23
فَقَالَ أَنَا۠ رَبُّكُمُ ٱلۡأَعۡلَىٰ
«Ben sizin en yuce tanrınızım !» dedi
Surah An-Naziat, Verse 24
فَأَخَذَهُ ٱللَّهُ نَكَالَ ٱلۡأٓخِرَةِ وَٱلۡأُولَىٰٓ
Bu yuzden Allah onu (ogut ve ibret alınacak sekilde) Dunya ve Ahiret azabıyla yakalayıverdi
Surah An-Naziat, Verse 25
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَعِبۡرَةٗ لِّمَن يَخۡشَىٰٓ
Suphesiz ki bu hadisede, Allah´tan saygı ile korkanlara ibret ve ogut vardır
Surah An-Naziat, Verse 26
ءَأَنتُمۡ أَشَدُّ خَلۡقًا أَمِ ٱلسَّمَآءُۚ بَنَىٰهَا
Sizi yaratmak mı daha zordur yoksa gogu yaratmak mı ? (Allah) onu insa edip var kılmıstır. (Hala gormuyor musunuz)
Surah An-Naziat, Verse 27
رَفَعَ سَمۡكَهَا فَسَوَّىٰهَا
Tavanını yukseltti de ona (en uygun) duzen ve dengeyi sagladı
Surah An-Naziat, Verse 28
وَأَغۡطَشَ لَيۡلَهَا وَأَخۡرَجَ ضُحَىٰهَا
Gecesini karanlık yaptı, kuslugunu (aydınlık olarak) cıkardı
Surah An-Naziat, Verse 29
وَٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ ذَٰلِكَ دَحَىٰهَآ
Arkasından da yeryuzunu doseyip hazırladı
Surah An-Naziat, Verse 30
أَخۡرَجَ مِنۡهَا مَآءَهَا وَمَرۡعَىٰهَا
Ondan da suyunu ve otlagını (cesit cesit agac ve bitkilerini) cıkardı
Surah An-Naziat, Verse 31
وَٱلۡجِبَالَ أَرۡسَىٰهَا
Dagları dikip saglamlastırdı
Surah An-Naziat, Verse 32
مَتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ
(Butun bunları) size ve davarlarınıza yararlı gecimlik kılmıstır
Surah An-Naziat, Verse 33
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلطَّآمَّةُ ٱلۡكُبۡرَىٰ
O guc getirilemiyecek buyuk (Kıyamet) felaketi geldigi zaman
Surah An-Naziat, Verse 34
يَوۡمَ يَتَذَكَّرُ ٱلۡإِنسَٰنُ مَا سَعَىٰ
O gun insan ne icin calısıp cabaladıgını hatırlayıp anlar
Surah An-Naziat, Verse 35
وَبُرِّزَتِ ٱلۡجَحِيمُ لِمَن يَرَىٰ
Cehennem de ortaya cıkıp gorebilene gorunur
Surah An-Naziat, Verse 36
فَأَمَّا مَن طَغَىٰ
Artık kim azıp dunya hayatını secerek tercih etmisse, suphesiz Cehennem onun varacagı yerdir
Surah An-Naziat, Verse 37
وَءَاثَرَ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا
Artık kim azıp dunya hayatını secerek tercih etmisse, suphesiz Cehennem onun varacagı yerdir
Surah An-Naziat, Verse 38
فَإِنَّ ٱلۡجَحِيمَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ
Artık kim azıp dunya hayatını secerek tercih etmisse, suphesiz Cehennem onun varacagı yerdir
Surah An-Naziat, Verse 39
وَأَمَّا مَنۡ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ وَنَهَى ٱلنَّفۡسَ عَنِ ٱلۡهَوَىٰ
Kim de Rabbının (yuce) makamından korkmus da nefsini havai seylerden alıkoymussa, suphesiz ki Cennet onun varacagı yerdir
Surah An-Naziat, Verse 40
فَإِنَّ ٱلۡجَنَّةَ هِيَ ٱلۡمَأۡوَىٰ
Kim de Rabbının (yuce) makamından korkmus da nefsini havai seylerden alıkoymussa, suphesiz ki Cennet onun varacagı yerdir
Surah An-Naziat, Verse 41
يَسۡـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلسَّاعَةِ أَيَّانَ مُرۡسَىٰهَا
Senden Kıyamet´in kopus saatinin ne vakit ortaya cıkacagını soruyorlar
Surah An-Naziat, Verse 42
فِيمَ أَنتَ مِن ذِكۡرَىٰهَآ
Sende ona ait bilgi nerede ki anlatasın
Surah An-Naziat, Verse 43
إِلَىٰ رَبِّكَ مُنتَهَىٰهَآ
Onun kopus anının bilgisi Rabbına dayanıp noktalanır
Surah An-Naziat, Verse 44
إِنَّمَآ أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخۡشَىٰهَا
Sen ancak (Allah´tan) saygı ile korkup egilenleri uyaransın
Surah An-Naziat, Verse 45
كَأَنَّهُمۡ يَوۡمَ يَرَوۡنَهَا لَمۡ يَلۡبَثُوٓاْ إِلَّا عَشِيَّةً أَوۡ ضُحَىٰهَا
Kıyamet´i gordukleri gun sanki (Dunya´da) ancak bir aksam veya kusluk vakti kadar kalmıs gibidirler. (Dunya´nın omrunun uzunluguna, Ahiretin sonsulzuguna nisbetle insanoglunun omrunun ne kadar kısa olduguna isaret ediliyor)
Surah An-Naziat, Verse 46