Surah At-Tin - Turkish Translation by Adem Ugur
وَٱلتِّينِ وَٱلزَّيۡتُونِ
İncire, zeytine
Surah At-Tin, Verse 1
وَطُورِ سِينِينَ
Sina dağına
Surah At-Tin, Verse 2
وَهَٰذَا ٱلۡبَلَدِ ٱلۡأَمِينِ
Ve şu emîn beldeye yemin ederim ki
Surah At-Tin, Verse 3
لَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ فِيٓ أَحۡسَنِ تَقۡوِيمٖ
Biz insanı en güzel biçimde yarattık
Surah At-Tin, Verse 4
ثُمَّ رَدَدۡنَٰهُ أَسۡفَلَ سَٰفِلِينَ
Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına attık
Surah At-Tin, Verse 5
إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ فَلَهُمۡ أَجۡرٌ غَيۡرُ مَمۡنُونٖ
Fakat iman edip sâlih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır
Surah At-Tin, Verse 6
فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعۡدُ بِٱلدِّينِ
Artık bundan sonra, ceza günü konusunda seni kim yalanlayabilir
Surah At-Tin, Verse 7
أَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِأَحۡكَمِ ٱلۡحَٰكِمِينَ
Allah, hüküm verenlerin en üstünü değil midir
Surah At-Tin, Verse 8