Surah At-Tin - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
وَٱلتِّينِ وَٱلزَّيۡتُونِ
İncire ve zeytine andolsun
Surah At-Tin, Verse 1
وَطُورِ سِينِينَ
Ve tûri sînîne
Surah At-Tin, Verse 2
وَهَٰذَا ٱلۡبَلَدِ ٱلۡأَمِينِ
Ve bu emin beldeye (Mekke Şehri´ne) (andolsun)
Surah At-Tin, Verse 3
لَقَدۡ خَلَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ فِيٓ أَحۡسَنِ تَقۡوِيمٖ
Andolsun ki Biz, insanı (nefsini), ahseni takvim içinde (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi yaparak en güzele ulaşabilecek özellikte) yarattık
Surah At-Tin, Verse 4
ثُمَّ رَدَدۡنَٰهُ أَسۡفَلَ سَٰفِلِينَ
Sonra onu, esfeli safiline (en sefil hale, nefsinin karanlıklarına) iade ettik (çevirdik)
Surah At-Tin, Verse 5
إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّـٰلِحَٰتِ فَلَهُمۡ أَجۡرٌ غَيۡرُ مَمۡنُونٖ
Âmenû olanlar (Allah´a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefsi tezkiye edici amel) işleyenler hariç.İşte onlar için kesintisiz ecir (mükâfat) vardır
Surah At-Tin, Verse 6
فَمَا يُكَذِّبُكَ بَعۡدُ بِٱلدِّينِ
(Ey insan!) Öyleyse bundan sonra sana dîni tekzip ettiren (yalanlatan) nedir
Surah At-Tin, Verse 7
أَلَيۡسَ ٱللَّهُ بِأَحۡكَمِ ٱلۡحَٰكِمِينَ
Allah, hakimlerin en güzel hüküm vereni değil mi
Surah At-Tin, Verse 8