Surah Al-Adiyat - Turkish Translation by Adem Ugur
وَٱلۡعَٰدِيَٰتِ ضَبۡحٗا
Harıl harıl koşanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 1
فَٱلۡمُورِيَٰتِ قَدۡحٗا
(Nallarıyla) çakarak kıvılcım saçanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 2
فَٱلۡمُغِيرَٰتِ صُبۡحٗا
(Ansızın) sabah baskını yapanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 3
فَأَثَرۡنَ بِهِۦ نَقۡعٗا
Orada tozu dumana katanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 4
فَوَسَطۡنَ بِهِۦ جَمۡعًا
Derken orada bir topluluğun ta ortasına girenlere yemin ederim ki
Surah Al-Adiyat, Verse 5
إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لِرَبِّهِۦ لَكَنُودٞ
Şüphesiz insan, Rabbine karşı pek nankördür
Surah Al-Adiyat, Verse 6
وَإِنَّهُۥ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٞ
Şüphesiz buna kendisi de şahittir
Surah Al-Adiyat, Verse 7
وَإِنَّهُۥ لِحُبِّ ٱلۡخَيۡرِ لَشَدِيدٌ
Ve o, mal sevgisine de aşırı derecede düşkündür
Surah Al-Adiyat, Verse 8
۞أَفَلَا يَعۡلَمُ إِذَا بُعۡثِرَ مَا فِي ٱلۡقُبُورِ
Kabirlerde bulunanların diriltilip dışarı atıldığını düşünmez mi
Surah Al-Adiyat, Verse 9
وَحُصِّلَ مَا فِي ٱلصُّدُورِ
Ve kalplerde gizlenenler ortaya konduğu zaman
Surah Al-Adiyat, Verse 10
إِنَّ رَبَّهُم بِهِمۡ يَوۡمَئِذٖ لَّخَبِيرُۢ
Şüphesiz Rableri o gün onlardan tamamıyle haberdardır
Surah Al-Adiyat, Verse 11