Surah Al-Adiyat - Turkish Translation by Yasar Nuri Ozturk
وَٱلۡعَٰدِيَٰتِ ضَبۡحٗا
Yemin olsun soluyuşlarıyla ses çıkararak koşanlara/nefes nefese saldıranlara
Surah Al-Adiyat, Verse 1
فَٱلۡمُورِيَٰتِ قَدۡحٗا
Çakıp çakıp ateş çıkaranlara
Surah Al-Adiyat, Verse 2
فَٱلۡمُغِيرَٰتِ صُبۡحٗا
Sabahleyin akın edenlere/baskın yapıp toprak fethedenlere
Surah Al-Adiyat, Verse 3
فَأَثَرۡنَ بِهِۦ نَقۡعٗا
Derken, onunla toz duman çıkaranlara
Surah Al-Adiyat, Verse 4
فَوَسَطۡنَ بِهِۦ جَمۡعًا
Derken, onunla bir topluluğun ortasına dalanlara ki
Surah Al-Adiyat, Verse 5
إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لِرَبِّهِۦ لَكَنُودٞ
İnsan, Rabbine karşı gerçekten çok nankördür
Surah Al-Adiyat, Verse 6
وَإِنَّهُۥ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٞ
Ve kendisi de buna iyiden iyiye tanıktır
Surah Al-Adiyat, Verse 7
وَإِنَّهُۥ لِحُبِّ ٱلۡخَيۡرِ لَشَدِيدٌ
O, mal ve servet arzusu yüzünden alabildiğine katıdır
Surah Al-Adiyat, Verse 8
۞أَفَلَا يَعۡلَمُ إِذَا بُعۡثِرَ مَا فِي ٱلۡقُبُورِ
Bilmez mi ki o, kabirler içindekiler dışarı fırlatıldığında
Surah Al-Adiyat, Verse 9
وَحُصِّلَ مَا فِي ٱلصُّدُورِ
Göğüslerin içindekiler derlenip toplandığında
Surah Al-Adiyat, Verse 10
إِنَّ رَبَّهُم بِهِمۡ يَوۡمَئِذٖ لَّخَبِيرُۢ
Hiç kuşkusuz, o gün, Rableri onlardan iyice haberdar olacaktır
Surah Al-Adiyat, Verse 11