Surah Al-Adiyat - Turkish Translation by Ibni Kesir
وَٱلۡعَٰدِيَٰتِ ضَبۡحٗا
Andolsun; o koştukça koşanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 1
فَٱلۡمُورِيَٰتِ قَدۡحٗا
Ve kıvılcımlar saçanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 2
فَٱلۡمُغِيرَٰتِ صُبۡحٗا
Sabah sabah baskın yapanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 3
فَأَثَرۡنَ بِهِۦ نَقۡعٗا
Ve tozu dumana katanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 4
فَوَسَطۡنَ بِهِۦ جَمۡعًا
Derken bir topluluğun ortasına dalanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 5
إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لِرَبِّهِۦ لَكَنُودٞ
Gerçekten insan; Rabbına karşı çok nankördür
Surah Al-Adiyat, Verse 6
وَإِنَّهُۥ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٞ
Doğrusu kendisi de buna, hakkıyla şahiddir
Surah Al-Adiyat, Verse 7
وَإِنَّهُۥ لِحُبِّ ٱلۡخَيۡرِ لَشَدِيدٌ
Gerçekten o, hayır sevgisinde pek şiddetlidir
Surah Al-Adiyat, Verse 8
۞أَفَلَا يَعۡلَمُ إِذَا بُعۡثِرَ مَا فِي ٱلۡقُبُورِ
Yoksa bilmez mi kabirdekilerin çıkarılacağı zamanı
Surah Al-Adiyat, Verse 9
وَحُصِّلَ مَا فِي ٱلصُّدُورِ
Göğüslerde bulunanların derlenip toparlanacağını
Surah Al-Adiyat, Verse 10
إِنَّ رَبَّهُم بِهِمۡ يَوۡمَئِذٖ لَّخَبِيرُۢ
Muhakkak ki Rabbları, o gün, onların her şeyinden haberdardır
Surah Al-Adiyat, Verse 11