Surah Al-Adiyat - Turkish Translation by Iskender Ali Mihr
وَٱلۡعَٰدِيَٰتِ ضَبۡحٗا
Nefes nefese koşanlara andolsun
Surah Al-Adiyat, Verse 1
فَٱلۡمُورِيَٰتِ قَدۡحٗا
Sonra hızla çarparak kıvılcım saçanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 2
فَٱلۡمُغِيرَٰتِ صُبۡحٗا
Sonra sabah vakti ansızın akın edenlere andolsun ki
Surah Al-Adiyat, Verse 3
فَأَثَرۡنَ بِهِۦ نَقۡعٗا
Böylece onunla tozu dumana kattılar
Surah Al-Adiyat, Verse 4
فَوَسَطۡنَ بِهِۦ جَمۡعًا
Sonra da onunla topluluğun ortasına daldılar
Surah Al-Adiyat, Verse 5
إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لِرَبِّهِۦ لَكَنُودٞ
Muhakkak ki insan, Rabbine (karşı) gerçekten çok nankördür
Surah Al-Adiyat, Verse 6
وَإِنَّهُۥ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٞ
Ve muhakkak ki o, buna elbette şahittir
Surah Al-Adiyat, Verse 7
وَإِنَّهُۥ لِحُبِّ ٱلۡخَيۡرِ لَشَدِيدٌ
Ve muhakkak ki, onun hayır (mal) sevgisi gerçekten kuvvetlidir
Surah Al-Adiyat, Verse 8
۞أَفَلَا يَعۡلَمُ إِذَا بُعۡثِرَ مَا فِي ٱلۡقُبُورِ
Artık kabirlerde olanlar çıkarıldığı zaman, bilmiyorlar mı ki
Surah Al-Adiyat, Verse 9
وَحُصِّلَ مَا فِي ٱلصُّدُورِ
Ve göğüslerde olanlar (hayır ve şerre ait tüm düşünceler, niyetler) toplanıp izhar edildiği zaman
Surah Al-Adiyat, Verse 10
إِنَّ رَبَّهُم بِهِمۡ يَوۡمَئِذٖ لَّخَبِيرُۢ
Muhakkak ki onların Rabbi, izin günü mutlaka onların herşeyinden haberdar olandır
Surah Al-Adiyat, Verse 11