Surah Al-Adiyat - Turkish Translation by Suleyman Ates
وَٱلۡعَٰدِيَٰتِ ضَبۡحٗا
Andolsun nefesleriyle (güp güp) ses çıkararak koşan(at)lara
Surah Al-Adiyat, Verse 1
فَٱلۡمُورِيَٰتِ قَدۡحٗا
(Tırnaklariyle yerden) Ateş çıkaranlara
Surah Al-Adiyat, Verse 2
فَٱلۡمُغِيرَٰتِ صُبۡحٗا
Sabahleyin akın edenlere
Surah Al-Adiyat, Verse 3
فَأَثَرۡنَ بِهِۦ نَقۡعٗا
(Koşarak) Toz koparanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 4
فَوَسَطۡنَ بِهِۦ جَمۡعًا
Derken bir topluluğun ortasına dalanlara
Surah Al-Adiyat, Verse 5
إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لِرَبِّهِۦ لَكَنُودٞ
(Bunlara andolsun) Ki insan, Rabbine karşı çok nankördür
Surah Al-Adiyat, Verse 6
وَإِنَّهُۥ عَلَىٰ ذَٰلِكَ لَشَهِيدٞ
Ve o da buna şahiddir
Surah Al-Adiyat, Verse 7
وَإِنَّهُۥ لِحُبِّ ٱلۡخَيۡرِ لَشَدِيدٌ
Doğrusu o, malı çok sever
Surah Al-Adiyat, Verse 8
۞أَفَلَا يَعۡلَمُ إِذَا بُعۡثِرَ مَا فِي ٱلۡقُبُورِ
Bilmez mi o, kabirlerde olanlar dışarı atıldığı
Surah Al-Adiyat, Verse 9
وَحُصِّلَ مَا فِي ٱلصُّدُورِ
Göğüslerde bulunanlar devşirildiği zaman
Surah Al-Adiyat, Verse 10
إِنَّ رَبَّهُم بِهِمۡ يَوۡمَئِذٖ لَّخَبِيرُۢ
O gün Rabbleri onların her halini haber almış(gizli ve açık bütün yaptıklarını bilmiş)tir
Surah Al-Adiyat, Verse 11