Surah Al-Qaria - Turkish Translation by Muhammed Esed
ٱلۡقَارِعَةُ
Ah! Apansız (gelen) bir bela
Surah Al-Qaria, Verse 1
مَا ٱلۡقَارِعَةُ
Ne korkunctur apansız (gelen) bela
Surah Al-Qaria, Verse 2
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا ٱلۡقَارِعَةُ
Bilir misin nedir, nasıl olacaktır o apansız bela
Surah Al-Qaria, Verse 3
يَوۡمَ يَكُونُ ٱلنَّاسُ كَٱلۡفَرَاشِ ٱلۡمَبۡثُوثِ
(O,) insanların saskın vaziyette ucusan pervanelere benzeyecegi Gun
Surah Al-Qaria, Verse 4
وَتَكُونُ ٱلۡجِبَالُ كَٱلۡعِهۡنِ ٱلۡمَنفُوشِ
ve dagların yumusak yun topaklarını andıracagı Gun (vuku bulacaktır)
Surah Al-Qaria, Verse 5
فَأَمَّا مَن ثَقُلَتۡ مَوَٰزِينُهُۥ
O zaman, (iyiliklerinin) tartısı agır basan
Surah Al-Qaria, Verse 6
فَهُوَ فِي عِيشَةٖ رَّاضِيَةٖ
kendisini mutlu bir hayat icinde bulacak
Surah Al-Qaria, Verse 7
وَأَمَّا مَنۡ خَفَّتۡ مَوَٰزِينُهُۥ
tartısı hafif gelen ise
Surah Al-Qaria, Verse 8
فَأُمُّهُۥ هَاوِيَةٞ
bir ucurumun girdabına suruklenecektir
Surah Al-Qaria, Verse 9
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا هِيَهۡ
Bilir misin nedir o (ucurum)
Surah Al-Qaria, Verse 10
نَارٌ حَامِيَةُۢ
Daglayan bir ates
Surah Al-Qaria, Verse 11