Surah Al-Muddathir - Turkish Translation by Suat Yildirim
يَـٰٓأَيُّهَا ٱلۡمُدَّثِّرُ
Ey ortuye burunen! (Inziva arzu eden!) Ayaga kalk ve insanları uyar. Rabbinin buyuklugunu an. Elbiseni tertemiz tut, maddi manevi kirlerden arın, Pis ve murdar olan her seyden kacın Verdigini cok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sur'a uflendigi gun, Dogrusu, o cok cetin bir gun! Kafirlere hic kolay olmayan bir gun
Surah Al-Muddathir, Verse 1
قُمۡ فَأَنذِرۡ
Ey ortuye burunen! (Inziva arzu eden!) Ayaga kalk ve insanları uyar. Rabbinin buyuklugunu an. Elbiseni tertemiz tut, maddi manevi kirlerden arın, Pis ve murdar olan her seyden kacın Verdigini cok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sur'a uflendigi gun, Dogrusu, o cok cetin bir gun! Kafirlere hic kolay olmayan bir gun
Surah Al-Muddathir, Verse 2
وَرَبَّكَ فَكَبِّرۡ
Ey ortuye burunen! (Inziva arzu eden!) Ayaga kalk ve insanları uyar. Rabbinin buyuklugunu an. Elbiseni tertemiz tut, maddi manevi kirlerden arın, Pis ve murdar olan her seyden kacın Verdigini cok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sur'a uflendigi gun, Dogrusu, o cok cetin bir gun! Kafirlere hic kolay olmayan bir gun
Surah Al-Muddathir, Verse 3
وَثِيَابَكَ فَطَهِّرۡ
Ey ortuye burunen! (Inziva arzu eden!) Ayaga kalk ve insanları uyar. Rabbinin buyuklugunu an. Elbiseni tertemiz tut, maddi manevi kirlerden arın, Pis ve murdar olan her seyden kacın Verdigini cok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sur'a uflendigi gun, Dogrusu, o cok cetin bir gun! Kafirlere hic kolay olmayan bir gun
Surah Al-Muddathir, Verse 4
وَٱلرُّجۡزَ فَٱهۡجُرۡ
Ey ortuye burunen! (Inziva arzu eden!) Ayaga kalk ve insanları uyar. Rabbinin buyuklugunu an. Elbiseni tertemiz tut, maddi manevi kirlerden arın, Pis ve murdar olan her seyden kacın Verdigini cok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sur'a uflendigi gun, Dogrusu, o cok cetin bir gun! Kafirlere hic kolay olmayan bir gun
Surah Al-Muddathir, Verse 5
وَلَا تَمۡنُن تَسۡتَكۡثِرُ
Ey ortuye burunen! (Inziva arzu eden!) Ayaga kalk ve insanları uyar. Rabbinin buyuklugunu an. Elbiseni tertemiz tut, maddi manevi kirlerden arın, Pis ve murdar olan her seyden kacın Verdigini cok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sur'a uflendigi gun, Dogrusu, o cok cetin bir gun! Kafirlere hic kolay olmayan bir gun
Surah Al-Muddathir, Verse 6
وَلِرَبِّكَ فَٱصۡبِرۡ
Ey ortuye burunen! (Inziva arzu eden!) Ayaga kalk ve insanları uyar. Rabbinin buyuklugunu an. Elbiseni tertemiz tut, maddi manevi kirlerden arın, Pis ve murdar olan her seyden kacın Verdigini cok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sur'a uflendigi gun, Dogrusu, o cok cetin bir gun! Kafirlere hic kolay olmayan bir gun
Surah Al-Muddathir, Verse 7
فَإِذَا نُقِرَ فِي ٱلنَّاقُورِ
Ey ortuye burunen! (Inziva arzu eden!) Ayaga kalk ve insanları uyar. Rabbinin buyuklugunu an. Elbiseni tertemiz tut, maddi manevi kirlerden arın, Pis ve murdar olan her seyden kacın Verdigini cok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sur'a uflendigi gun, Dogrusu, o cok cetin bir gun! Kafirlere hic kolay olmayan bir gun
Surah Al-Muddathir, Verse 8
فَذَٰلِكَ يَوۡمَئِذٖ يَوۡمٌ عَسِيرٌ
Ey ortuye burunen! (Inziva arzu eden!) Ayaga kalk ve insanları uyar. Rabbinin buyuklugunu an. Elbiseni tertemiz tut, maddi manevi kirlerden arın, Pis ve murdar olan her seyden kacın Verdigini cok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sur'a uflendigi gun, Dogrusu, o cok cetin bir gun! Kafirlere hic kolay olmayan bir gun
Surah Al-Muddathir, Verse 9
عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ غَيۡرُ يَسِيرٖ
Ey ortuye burunen! (Inziva arzu eden!) Ayaga kalk ve insanları uyar. Rabbinin buyuklugunu an. Elbiseni tertemiz tut, maddi manevi kirlerden arın, Pis ve murdar olan her seyden kacın Verdigini cok bularak minnet etme! Rabbinin yolunda sabret! Sur'a uflendigi gun, Dogrusu, o cok cetin bir gun! Kafirlere hic kolay olmayan bir gun
Surah Al-Muddathir, Verse 10
ذَرۡنِي وَمَنۡ خَلَقۡتُ وَحِيدٗا
Mal ve ailesiz, tek olarak yarattıgım, sonra cok cok mal, servet ve etrafında dolasan ogullar verdigim, her turlu imkanı onune serdigim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak
Surah Al-Muddathir, Verse 11
وَجَعَلۡتُ لَهُۥ مَالٗا مَّمۡدُودٗا
Mal ve ailesiz, tek olarak yarattıgım, sonra cok cok mal, servet ve etrafında dolasan ogullar verdigim, her turlu imkanı onune serdigim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak
Surah Al-Muddathir, Verse 12
وَبَنِينَ شُهُودٗا
Mal ve ailesiz, tek olarak yarattıgım, sonra cok cok mal, servet ve etrafında dolasan ogullar verdigim, her turlu imkanı onune serdigim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak
Surah Al-Muddathir, Verse 13
وَمَهَّدتُّ لَهُۥ تَمۡهِيدٗا
Mal ve ailesiz, tek olarak yarattıgım, sonra cok cok mal, servet ve etrafında dolasan ogullar verdigim, her turlu imkanı onune serdigim, o adamın hakkından gelmeyi sen Bana bırak
Surah Al-Muddathir, Verse 14
ثُمَّ يَطۡمَعُ أَنۡ أَزِيدَ
Hala da acgozlulukle imkanlarını daha da artırmama hevesleniyor
Surah Al-Muddathir, Verse 15
كَلَّآۖ إِنَّهُۥ كَانَ لِأٓيَٰتِنَا عَنِيدٗا
Hic heveslenmesin! Cunku o Bizim ayetlerimize karsı inatcı kesildi
Surah Al-Muddathir, Verse 16
سَأُرۡهِقُهُۥ صَعُودًا
Ben de onu sarp mı sarp bir yokusa sardıracagım
Surah Al-Muddathir, Verse 17
إِنَّهُۥ فَكَّرَ وَقَدَّرَ
O dusundu, olctu, bicti
Surah Al-Muddathir, Verse 18
فَقُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ
Kahrolası, nasıl da olctu bicti
Surah Al-Muddathir, Verse 19
ثُمَّ قُتِلَ كَيۡفَ قَدَّرَ
Hay kahrolası! Nasıl, nasıl da olctu bicti
Surah Al-Muddathir, Verse 20
ثُمَّ نَظَرَ
Sonra baktı
Surah Al-Muddathir, Verse 21
ثُمَّ عَبَسَ وَبَسَرَ
Derken suratını astı, kaslarını cattı
Surah Al-Muddathir, Verse 22
ثُمَّ أَدۡبَرَ وَٱسۡتَكۡبَرَ
Sonra da sırtını dondu, kibirinden kabardı, arkasına bakmadan cekip gitti
Surah Al-Muddathir, Verse 23
فَقَالَ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ يُؤۡثَرُ
“Bu, buyuculerden nakledilen buyuden ibarettir.” dedi
Surah Al-Muddathir, Verse 24
إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا قَوۡلُ ٱلۡبَشَرِ
Bu, beser sozunden baska bir sey degildir.”
Surah Al-Muddathir, Verse 25
سَأُصۡلِيهِ سَقَرَ
(“Beser” desin bakalım) “Ben de onu sekar'a atacagım
Surah Al-Muddathir, Verse 26
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا سَقَرُ
Sekar nedir bilir misin? Nereden bileceksin
Surah Al-Muddathir, Verse 27
لَا تُبۡقِي وَلَا تَذَرُ
O, icine atılanı yer, bitirir. Yine de bırakmaz, eski haline cevirip bu isi tekrar eder
Surah Al-Muddathir, Verse 28
لَوَّاحَةٞ لِّلۡبَشَرِ
Surekli olarak derileri kavurur
Surah Al-Muddathir, Verse 29
عَلَيۡهَا تِسۡعَةَ عَشَرَ
Uzerinde on dokuz gorevli vardır
Surah Al-Muddathir, Verse 30
وَمَا جَعَلۡنَآ أَصۡحَٰبَ ٱلنَّارِ إِلَّا مَلَـٰٓئِكَةٗۖ وَمَا جَعَلۡنَا عِدَّتَهُمۡ إِلَّا فِتۡنَةٗ لِّلَّذِينَ كَفَرُواْ لِيَسۡتَيۡقِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ وَيَزۡدَادَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِيمَٰنٗا وَلَا يَرۡتَابَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡمُؤۡمِنُونَ وَلِيَقُولَ ٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ وَٱلۡكَٰفِرُونَ مَاذَآ أَرَادَ ٱللَّهُ بِهَٰذَا مَثَلٗاۚ كَذَٰلِكَ يُضِلُّ ٱللَّهُ مَن يَشَآءُ وَيَهۡدِي مَن يَشَآءُۚ وَمَا يَعۡلَمُ جُنُودَ رَبِّكَ إِلَّا هُوَۚ وَمَا هِيَ إِلَّا ذِكۡرَىٰ لِلۡبَشَرِ
Biz cehennem gorevlilerini sadece melaikelerden kıldık. Onların sayısını da kafirler icin imtihan ve sıkıntı sebebi yaptık ki Ehl-i kitaptan olanlar Peygambere imanda yakin sahibi olup, daha kesin inansınlar. mu'minlerin imanlarındaki yakinleri artsın. Ehl-i kitap ve muminler tereddude dusmesinler. Kalplerinde hastalık olan munafıklar ile kafirler de neticede: “Allah, bu misal ile ne anlatmak istemis olabilir?” desinler. Boylece Allah diledigini sasırtır, diledigini dogru yola iletir. Rabbinin ordularını Kendisinden baska kimse bilemez. Bu, (yani cehennem veya ondan bahseden ayetler) besere bir ogut ve uyarıdan baska bir sey degildir
Surah Al-Muddathir, Verse 31
كَلَّا وَٱلۡقَمَرِ
Hayır! Is kafirlerin dedigi gibi degil. Ay'a
Surah Al-Muddathir, Verse 32
وَٱلَّيۡلِ إِذۡ أَدۡبَرَ
Ve donup giden geceye
Surah Al-Muddathir, Verse 33
وَٱلصُّبۡحِ إِذَآ أَسۡفَرَ
Agardıgı dem sabaha kasem edip sahit tutarım ki
Surah Al-Muddathir, Verse 34
إِنَّهَا لَإِحۡدَى ٱلۡكُبَرِ
O sekar belaların en muthisidir
Surah Al-Muddathir, Verse 35
نَذِيرٗا لِّلۡبَشَرِ
Beser icin en buyuk uyarıdır
Surah Al-Muddathir, Verse 36
لِمَن شَآءَ مِنكُمۡ أَن يَتَقَدَّمَ أَوۡ يَتَأَخَّرَ
Ileri veya geri gitmek durumunda olanlar icin en buyuk uyarıdır
Surah Al-Muddathir, Verse 37
كُلُّ نَفۡسِۭ بِمَا كَسَبَتۡ رَهِينَةٌ
Ashab-ı yeminden, hesap defterini sag tarafından alan cennetlikler dısında herkes, yaptıgı islerin rehini ve esiri olacaktır
Surah Al-Muddathir, Verse 38
إِلَّآ أَصۡحَٰبَ ٱلۡيَمِينِ
Ashab-ı yeminden, hesap defterini sag tarafından alan cennetlikler dısında herkes, yaptıgı islerin rehini ve esiri olacaktır
Surah Al-Muddathir, Verse 39
فِي جَنَّـٰتٖ يَتَسَآءَلُونَ
Onlar mutlaka cennetlerde mucrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konusurlar. O suclulara: “Neydi bu cehenneme sizi surukleyen?” diye sorulur
Surah Al-Muddathir, Verse 40
عَنِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ
Onlar mutlaka cennetlerde mucrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konusurlar. O suclulara: “Neydi bu cehenneme sizi surukleyen?” diye sorulur
Surah Al-Muddathir, Verse 41
مَا سَلَكَكُمۡ فِي سَقَرَ
Onlar mutlaka cennetlerde mucrimlerin durumu hakkında, kendi aralarında konusurlar. O suclulara: “Neydi bu cehenneme sizi surukleyen?” diye sorulur
Surah Al-Muddathir, Verse 42
قَالُواْ لَمۡ نَكُ مِنَ ٱلۡمُصَلِّينَ
Onlar soyle cevap verirler: Biz namaz kılanlardan degildik
Surah Al-Muddathir, Verse 43
وَلَمۡ نَكُ نُطۡعِمُ ٱلۡمِسۡكِينَ
Fakirleri doyurmaz, onların ihtiyaclarıyla ilgilenmezdik
Surah Al-Muddathir, Verse 44
وَكُنَّا نَخُوضُ مَعَ ٱلۡخَآئِضِينَ
Batıl sozlere dalanlarla beraber biz de dalardık
Surah Al-Muddathir, Verse 45
وَكُنَّا نُكَذِّبُ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ
Bu hesap gununu yalan sayardık
Surah Al-Muddathir, Verse 46
حَتَّىٰٓ أَتَىٰنَا ٱلۡيَقِينُ
Olum bizi yakalayıncaya kadar hep boyle idik.”
Surah Al-Muddathir, Verse 47
فَمَا تَنفَعُهُمۡ شَفَٰعَةُ ٱلشَّـٰفِعِينَ
Artık onlara sefaatcilerin sefaati fayda etmez
Surah Al-Muddathir, Verse 48
فَمَا لَهُمۡ عَنِ ٱلتَّذۡكِرَةِ مُعۡرِضِينَ
Ne oluyor onlara ki bu ogutten, bu irsaddan arslandan urkup kacan yaban esegi gibi kacıyorlar
Surah Al-Muddathir, Verse 49
كَأَنَّهُمۡ حُمُرٞ مُّسۡتَنفِرَةٞ
Ne oluyor onlara ki bu ogutten, bu irsaddan arslandan urkup kacan yaban esegi gibi kacıyorlar
Surah Al-Muddathir, Verse 50
فَرَّتۡ مِن قَسۡوَرَةِۭ
Ne oluyor onlara ki bu ogutten, bu irsaddan arslandan urkup kacan yaban esegi gibi kacıyorlar
Surah Al-Muddathir, Verse 51
بَلۡ يُرِيدُ كُلُّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ أَن يُؤۡتَىٰ صُحُفٗا مُّنَشَّرَةٗ
Bu beyler, bu ogutle yetinmeyip ustelik her biri kendisine mahsus ozel kitap, ozel ferman isterler
Surah Al-Muddathir, Verse 52
كَلَّاۖ بَل لَّا يَخَافُونَ ٱلۡأٓخِرَةَ
Hayır! onlar aslında ahiret endisesi tasımazlar
Surah Al-Muddathir, Verse 53
كَلَّآ إِنَّهُۥ تَذۡكِرَةٞ
Hayır! Gercekten bu bir oguttur, bir uyarıdır
Surah Al-Muddathir, Verse 54
فَمَن شَآءَ ذَكَرَهُۥ
Dileyen onu okur, dusunur ve ders alır
Surah Al-Muddathir, Verse 55
وَمَا يَذۡكُرُونَ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُۚ هُوَ أَهۡلُ ٱلتَّقۡوَىٰ وَأَهۡلُ ٱلۡمَغۡفِرَةِ
Ama Allah dilemedikce onlar ders alamazlar. Saygı duyulup cezasından sakınmaya layık olan da, gunahkarların gunahlarını bagıslama sanına yarasan da yalnız O'dur
Surah Al-Muddathir, Verse 56