Surah An-Naba - Turkish Translation by Ali Bulac
عَمَّ يَتَسَآءَلُونَ
Birbirlerine hangi seyi sorup duruyorlar
Surah An-Naba, Verse 1
عَنِ ٱلنَّبَإِ ٱلۡعَظِيمِ
O buyuk haberi mi
Surah An-Naba, Verse 2
ٱلَّذِي هُمۡ فِيهِ مُخۡتَلِفُونَ
Ki kendileri hakkında anlasmazlık icindedirler
Surah An-Naba, Verse 3
كَلَّا سَيَعۡلَمُونَ
Hayır; yakında bileceklerdir
Surah An-Naba, Verse 4
ثُمَّ كَلَّا سَيَعۡلَمُونَ
Yine hayır; yakında bileceklerdir
Surah An-Naba, Verse 5
أَلَمۡ نَجۡعَلِ ٱلۡأَرۡضَ مِهَٰدٗا
Biz, yeryuzunu bir dosek kılmadık mı
Surah An-Naba, Verse 6
وَٱلۡجِبَالَ أَوۡتَادٗا
Dagları da birer kazık
Surah An-Naba, Verse 7
وَخَلَقۡنَٰكُمۡ أَزۡوَٰجٗا
Sizi cift cift yarattık
Surah An-Naba, Verse 8
وَجَعَلۡنَا نَوۡمَكُمۡ سُبَاتٗا
Uykunuzu bir dinlenme yaptık
Surah An-Naba, Verse 9
وَجَعَلۡنَا ٱلَّيۡلَ لِبَاسٗا
Geceyi bir ortu yaptık
Surah An-Naba, Verse 10
وَجَعَلۡنَا ٱلنَّهَارَ مَعَاشٗا
Gunduzu bir gecim-vakti kıldık
Surah An-Naba, Verse 11
وَبَنَيۡنَا فَوۡقَكُمۡ سَبۡعٗا شِدَادٗا
Sizin ustunuze sapasaglam yedi-gok bina ettik
Surah An-Naba, Verse 12
وَجَعَلۡنَا سِرَاجٗا وَهَّاجٗا
Parıldadıkca parıldayan bir kandil (gunes) kıldık
Surah An-Naba, Verse 13
وَأَنزَلۡنَا مِنَ ٱلۡمُعۡصِرَٰتِ مَآءٗ ثَجَّاجٗا
Sıkıp suyu cıkaran (bulut)lardan 'bardaktan bosanırcasına su' indirdik
Surah An-Naba, Verse 14
لِّنُخۡرِجَ بِهِۦ حَبّٗا وَنَبَاتٗا
Bununla taneler ve bitkiler bitirip-cıkaralım diye
Surah An-Naba, Verse 15
وَجَنَّـٰتٍ أَلۡفَافًا
Ve birbirine sarmas-dolas bahceleri de
Surah An-Naba, Verse 16
إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ كَانَ مِيقَٰتٗا
Suphesiz o hukum (fasl) gunu, belirlenmis bir vakittir
Surah An-Naba, Verse 17
يَوۡمَ يُنفَخُ فِي ٱلصُّورِ فَتَأۡتُونَ أَفۡوَاجٗا
Sur'a ufurulecegi gun, artık siz dalga dalga geleceksiniz
Surah An-Naba, Verse 18
وَفُتِحَتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتۡ أَبۡوَٰبٗا
O sırada gok acılmıs ve kapı kapı olmustur
Surah An-Naba, Verse 19
وَسُيِّرَتِ ٱلۡجِبَالُ فَكَانَتۡ سَرَابًا
Daglar yurutulmus, artık bir serab oluvermistir
Surah An-Naba, Verse 20
إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتۡ مِرۡصَادٗا
Gercekten cehennem, bir gozetleme yeridir
Surah An-Naba, Verse 21
لِّلطَّـٰغِينَ مَـَٔابٗا
Taskınlık edip-azanlar icin son bir varıs yeridir
Surah An-Naba, Verse 22
لَّـٰبِثِينَ فِيهَآ أَحۡقَابٗا
Butun zamanlar boyunca icinde kalacaklardır
Surah An-Naba, Verse 23
لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرۡدٗا وَلَا شَرَابًا
Orada ne serinlik tadacaklar, ne bir icecek
Surah An-Naba, Verse 24
إِلَّا حَمِيمٗا وَغَسَّاقٗا
Kaynar sudan ve irinden baska
Surah An-Naba, Verse 25
جَزَآءٗ وِفَاقًا
(Islediklerine) Uygun olan bir ceza olarak
Surah An-Naba, Verse 26
إِنَّهُمۡ كَانُواْ لَا يَرۡجُونَ حِسَابٗا
Dogrusu onlar, hesaba cekileceklerini ummuyorlardı
Surah An-Naba, Verse 27
وَكَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا كِذَّابٗا
Bizim ayetlerimizi yalanlayabildikleri kadar yalanlıyorlardı
Surah An-Naba, Verse 28
وَكُلَّ شَيۡءٍ أَحۡصَيۡنَٰهُ كِتَٰبٗا
Oysa Biz, herseyi yazıp saymısızdır
Surah An-Naba, Verse 29
فَذُوقُواْ فَلَن نَّزِيدَكُمۡ إِلَّا عَذَابًا
Simdi tadın. Size artık azaptan baskasını arttırmayacagız
Surah An-Naba, Verse 30
إِنَّ لِلۡمُتَّقِينَ مَفَازًا
Gercek su ki, muttakiler icin 'bir kurtulus ve mutluluk' vardır
Surah An-Naba, Verse 31
حَدَآئِقَ وَأَعۡنَٰبٗا
Nice bahceler ve uzum bagları
Surah An-Naba, Verse 32
وَكَوَاعِبَ أَتۡرَابٗا
Gogusleri henuz tomurcuklanmıs yasıt kızlar
Surah An-Naba, Verse 33
وَكَأۡسٗا دِهَاقٗا
Dopdolu kadehler
Surah An-Naba, Verse 34
لَّا يَسۡمَعُونَ فِيهَا لَغۡوٗا وَلَا كِذَّـٰبٗا
Icinde, ne 'bos ve sacma bir soz' isitirler, ne bir yalan
Surah An-Naba, Verse 35
جَزَآءٗ مِّن رَّبِّكَ عَطَآءً حِسَابٗا
Rabbinden bir karsılık olmak uzere yeterli bir bagıs(tır bu)
Surah An-Naba, Verse 36
رَّبِّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا ٱلرَّحۡمَٰنِۖ لَا يَمۡلِكُونَ مِنۡهُ خِطَابٗا
Goklerin, yerin ve ikisi arasında bulunanların Rabbi Rahman olan (Allah); O’na hitap etmeye guc yetiremezler
Surah An-Naba, Verse 37
يَوۡمَ يَقُومُ ٱلرُّوحُ وَٱلۡمَلَـٰٓئِكَةُ صَفّٗاۖ لَّا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنۡ أَذِنَ لَهُ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَقَالَ صَوَابٗا
Ruh ve meleklerin saflar halinde duracakları gun; Rahman'ın kendilerine izin verdikleri dısında olanlar konusmazlar. (Konusacak olan da,) Dogruyu soyleyecektir
Surah An-Naba, Verse 38
ذَٰلِكَ ٱلۡيَوۡمُ ٱلۡحَقُّۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ مَـَٔابًا
Iste bu, hak gundur. Su halde dileyen Rabbine bir donusyolu edinsin
Surah An-Naba, Verse 39
إِنَّآ أَنذَرۡنَٰكُمۡ عَذَابٗا قَرِيبٗا يَوۡمَ يَنظُرُ ٱلۡمَرۡءُ مَا قَدَّمَتۡ يَدَاهُ وَيَقُولُ ٱلۡكَافِرُ يَٰلَيۡتَنِي كُنتُ تُرَٰبَۢا
Gercekten Biz sizi yakın bir azab ile uyardık. Kisinin kendi ellerinin onceden takdim ettiklerine bakacagı gun, kafir olan da: "Ah, keske ben bir toprak oluverseydim" diyecek
Surah An-Naba, Verse 40