Surah Abasa - Turkish Translation by Ali Bulac
عَبَسَ وَتَوَلَّىٰٓ
Surat astı ve yüz çevirdi
Surah Abasa, Verse 1
أَن جَآءَهُ ٱلۡأَعۡمَىٰ
Kendisine o kör geldi diye
Surah Abasa, Verse 2
وَمَا يُدۡرِيكَ لَعَلَّهُۥ يَزَّكَّىٰٓ
Nerden biliyorsun; belki o, temizlenip-arınacak
Surah Abasa, Verse 3
أَوۡ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ ٱلذِّكۡرَىٰٓ
Veya öğüt alacak; böylelikle bu öğüt kendisine yarar sağlayacak
Surah Abasa, Verse 4
أَمَّا مَنِ ٱسۡتَغۡنَىٰ
Fakat kendini müstağni gören (hiçbir şeye ihtiyacı olmadığını sanan) ise
Surah Abasa, Verse 5
فَأَنتَ لَهُۥ تَصَدَّىٰ
İşte sen, onda 'yankı uyandırmaya’ çalışıyorsun
Surah Abasa, Verse 6
وَمَا عَلَيۡكَ أَلَّا يَزَّكَّىٰ
Oysa, onun temizlenip-arınmasından sana ne
Surah Abasa, Verse 7
وَأَمَّا مَن جَآءَكَ يَسۡعَىٰ
Ama koşarak sana gelen ise
Surah Abasa, Verse 8
وَهُوَ يَخۡشَىٰ
Ki o, 'içi titreyerek korkar' bir durumdadır
Surah Abasa, Verse 9
فَأَنتَ عَنۡهُ تَلَهَّىٰ
Sen ona aldırış etmeden oyalanıyorsun
Surah Abasa, Verse 10
كَلَّآ إِنَّهَا تَذۡكِرَةٞ
Hayır; çünkü o (Kur'an), bir öğüttür
Surah Abasa, Verse 11
فَمَن شَآءَ ذَكَرَهُۥ
Artık dileyen, onu 'düşünüp-öğüt alsın
Surah Abasa, Verse 12
فِي صُحُفٖ مُّكَرَّمَةٖ
O (Kur'an), 'şerefli-üstün' sahifelerdedir
Surah Abasa, Verse 13
مَّرۡفُوعَةٖ مُّطَهَّرَةِۭ
Yüceltilmiş, tertemiz (mutahhar) kılınmış
Surah Abasa, Verse 14
بِأَيۡدِي سَفَرَةٖ
Katiplerin ellerinde
Surah Abasa, Verse 15
كِرَامِۭ بَرَرَةٖ
(Ki onlar,) Üstün değerli, 'iyilik ve dürüstlük sembolü
Surah Abasa, Verse 16
قُتِلَ ٱلۡإِنسَٰنُ مَآ أَكۡفَرَهُۥ
Kahrolası insan, ne kadar nankördür
Surah Abasa, Verse 17
مِنۡ أَيِّ شَيۡءٍ خَلَقَهُۥ
(Allah) Onu hangi şeyden yarattı
Surah Abasa, Verse 18
مِن نُّطۡفَةٍ خَلَقَهُۥ فَقَدَّرَهُۥ
Bir damla sudan yarattı da onu 'bir ölçüyle biçime soktu
Surah Abasa, Verse 19
ثُمَّ ٱلسَّبِيلَ يَسَّرَهُۥ
Sonra ona yolu kolaylaştırdı
Surah Abasa, Verse 20
ثُمَّ أَمَاتَهُۥ فَأَقۡبَرَهُۥ
Sonra onu öldürdü, böylece kabre gömdürdü
Surah Abasa, Verse 21
ثُمَّ إِذَا شَآءَ أَنشَرَهُۥ
Sonra dilediği zaman onu diriltir
Surah Abasa, Verse 22
كَلَّا لَمَّا يَقۡضِ مَآ أَمَرَهُۥ
Hayır; ona (Allah'ın) emrettiğini yerine getirmedi
Surah Abasa, Verse 23
فَلۡيَنظُرِ ٱلۡإِنسَٰنُ إِلَىٰ طَعَامِهِۦٓ
Bir de insan, yediğine bir bakıversin
Surah Abasa, Verse 24
أَنَّا صَبَبۡنَا ٱلۡمَآءَ صَبّٗا
Biz şüphesiz, suyu akıttıkça akıttık
Surah Abasa, Verse 25
ثُمَّ شَقَقۡنَا ٱلۡأَرۡضَ شَقّٗا
Sonra yeri yardıkça yardık
Surah Abasa, Verse 26
فَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا حَبّٗا
Böylece onda taneler bitirdik
Surah Abasa, Verse 27
وَعِنَبٗا وَقَضۡبٗا
Üzümler, yoncalar
Surah Abasa, Verse 28
وَزَيۡتُونٗا وَنَخۡلٗا
Zeytinler, hurmalar
Surah Abasa, Verse 29
وَحَدَآئِقَ غُلۡبٗا
Boyları birbiriyle yarışan ve içiçe girmiş ağaçlı bahçeler
Surah Abasa, Verse 30
وَفَٰكِهَةٗ وَأَبّٗا
Meyveler ve otlaklıklar
Surah Abasa, Verse 31
مَّتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ
Size ve hayvanlarınıza bir yarar (meta) olmak üzere
Surah Abasa, Verse 32
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلصَّآخَّةُ
Fakat 'kulakları patlatırcasına olan o gürleme' geldiği zaman
Surah Abasa, Verse 33
يَوۡمَ يَفِرُّ ٱلۡمَرۡءُ مِنۡ أَخِيهِ
Kişi o gün, kendi kardeşinden kaçar
Surah Abasa, Verse 34
وَأُمِّهِۦ وَأَبِيهِ
Annesinden ve babasından
Surah Abasa, Verse 35
وَصَٰحِبَتِهِۦ وَبَنِيهِ
Eşinden ve çocuklarından
Surah Abasa, Verse 36
لِكُلِّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ يَوۡمَئِذٖ شَأۡنٞ يُغۡنِيهِ
O gün, onlardan her birisinin kendine yetecek bir işi vardır
Surah Abasa, Verse 37
وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ مُّسۡفِرَةٞ
O gün, öyle yüzler vardır ki apaydınlıktır
Surah Abasa, Verse 38
ضَاحِكَةٞ مُّسۡتَبۡشِرَةٞ
Güler ve sevinç içindedir
Surah Abasa, Verse 39
وَوُجُوهٞ يَوۡمَئِذٍ عَلَيۡهَا غَبَرَةٞ
Ve o gün, öyle yüzler de vardır ki üzerini toz bürümüştür
Surah Abasa, Verse 40
تَرۡهَقُهَا قَتَرَةٌ
Bir karartı sarıp-kaplamıştır
Surah Abasa, Verse 41
أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡكَفَرَةُ ٱلۡفَجَرَةُ
İşte onlar da, kafir, facir olanlardır
Surah Abasa, Verse 42