Surah Abasa - Turkish Translation by Yasar Nuri Ozturk
عَبَسَ وَتَوَلَّىٰٓ
Yüzünü ekşitti ve öteye döndü
Surah Abasa, Verse 1
أَن جَآءَهُ ٱلۡأَعۡمَىٰ
Yanına kör adam geldi diye
Surah Abasa, Verse 2
وَمَا يُدۡرِيكَ لَعَلَّهُۥ يَزَّكَّىٰٓ
Nereden bilirsin, belki de o arınıp temizlenecek
Surah Abasa, Verse 3
أَوۡ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ ٱلذِّكۡرَىٰٓ
Belki de düşünüp taşınacak da öğüt kendisine yarayacak
Surah Abasa, Verse 4
أَمَّا مَنِ ٱسۡتَغۡنَىٰ
O, kendisini her türlü ihtiyacın üstünde görene gelince
Surah Abasa, Verse 5
فَأَنتَ لَهُۥ تَصَدَّىٰ
Ki sen ona yöneliyorsun
Surah Abasa, Verse 6
وَمَا عَلَيۡكَ أَلَّا يَزَّكَّىٰ
Sana ne onun arınmasından
Surah Abasa, Verse 7
وَأَمَّا مَن جَآءَكَ يَسۡعَىٰ
O, koşarak sana gelen var ya
Surah Abasa, Verse 8
وَهُوَ يَخۡشَىٰ
Odur içine ürperti düşen
Surah Abasa, Verse 9
فَأَنتَ عَنۡهُ تَلَهَّىٰ
Sen ona aldırmazlık ediyorsun
Surah Abasa, Verse 10
كَلَّآ إِنَّهَا تَذۡكِرَةٞ
Hayır, hiç de öyle değil! O, bir düşündürücüdür
Surah Abasa, Verse 11
فَمَن شَآءَ ذَكَرَهُۥ
Dileyen onu düşünüp öğüt alır
Surah Abasa, Verse 12
فِي صُحُفٖ مُّكَرَّمَةٖ
Kutsanan-bereketli sayfalardadır o
Surah Abasa, Verse 13
مَّرۡفُوعَةٖ مُّطَهَّرَةِۭ
Yüceltilen, tertemiz sayfalarda
Surah Abasa, Verse 14
بِأَيۡدِي سَفَرَةٖ
Yazıcıların ellerinde
Surah Abasa, Verse 15
كِرَامِۭ بَرَرَةٖ
Ak-pak, mübarek yazıcıların
Surah Abasa, Verse 16
قُتِلَ ٱلۡإِنسَٰنُ مَآ أَكۡفَرَهُۥ
Kahrolası insan, ne kadar da nankördür
Surah Abasa, Verse 17
مِنۡ أَيِّ شَيۡءٍ خَلَقَهُۥ
Hangi şeyden yarattı onu
Surah Abasa, Verse 18
مِن نُّطۡفَةٍ خَلَقَهُۥ فَقَدَّرَهُۥ
Bir spermden! Yarattı onu, ölçülendirip biçimlendirdi onu
Surah Abasa, Verse 19
ثُمَّ ٱلسَّبِيلَ يَسَّرَهُۥ
Sonra, yolu kolaylaştırdı ona
Surah Abasa, Verse 20
ثُمَّ أَمَاتَهُۥ فَأَقۡبَرَهُۥ
Sonra öldürdü onu, kabre koydurdu onu
Surah Abasa, Verse 21
ثُمَّ إِذَا شَآءَ أَنشَرَهُۥ
Sonra dilediği zaman diriltip ortaya çıkardı onu
Surah Abasa, Verse 22
كَلَّا لَمَّا يَقۡضِ مَآ أَمَرَهُۥ
Hayır, hayır! O, O'nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi
Surah Abasa, Verse 23
فَلۡيَنظُرِ ٱلۡإِنسَٰنُ إِلَىٰ طَعَامِهِۦٓ
Hadi, bakıversin insan, kendi yiyeceğine
Surah Abasa, Verse 24
أَنَّا صَبَبۡنَا ٱلۡمَآءَ صَبّٗا
Biz suyu döktük de döktük
Surah Abasa, Verse 25
ثُمَّ شَقَقۡنَا ٱلۡأَرۡضَ شَقّٗا
Sonra yeryüzünü yardık da yardık
Surah Abasa, Verse 26
فَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا حَبّٗا
Ardından orada dâneler bitirdik
Surah Abasa, Verse 27
وَعِنَبٗا وَقَضۡبٗا
Üzümler, yoncalar
Surah Abasa, Verse 28
وَزَيۡتُونٗا وَنَخۡلٗا
Zeytinlikler, hurmalıklar
Surah Abasa, Verse 29
وَحَدَآئِقَ غُلۡبٗا
Gür çimenli, bol ağaçlı bahçeler
Surah Abasa, Verse 30
وَفَٰكِهَةٗ وَأَبّٗا
Meyve, otlak/sebze
Surah Abasa, Verse 31
مَّتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ
Sizin ve hayvanlarınızın yararına
Surah Abasa, Verse 32
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلصَّآخَّةُ
Şiddetle çarpanın çıkardığı korkunç ses geldiğinde
Surah Abasa, Verse 33
يَوۡمَ يَفِرُّ ٱلۡمَرۡءُ مِنۡ أَخِيهِ
Bir gün ki o, kişi öz kardeşinden kaçar
Surah Abasa, Verse 34
وَأُمِّهِۦ وَأَبِيهِ
Öz annesinden, öz babasından
Surah Abasa, Verse 35
وَصَٰحِبَتِهِۦ وَبَنِيهِ
Eşinden, oğullarından
Surah Abasa, Verse 36
لِكُلِّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ يَوۡمَئِذٖ شَأۡنٞ يُغۡنِيهِ
O gün onlardan her kişinin kendisine yetecek bir uğraşı vardır
Surah Abasa, Verse 37
وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ مُّسۡفِرَةٞ
Yüzler vardır o gün, pırıl pırıl
Surah Abasa, Verse 38
ضَاحِكَةٞ مُّسۡتَبۡشِرَةٞ
Gülen, müjdelerle parıldayan
Surah Abasa, Verse 39
وَوُجُوهٞ يَوۡمَئِذٍ عَلَيۡهَا غَبَرَةٞ
Ve yüzler vardır o gün toza-toprağa bulanmış
Surah Abasa, Verse 40
تَرۡهَقُهَا قَتَرَةٌ
Tozu-toprağı da bir is bürümüştür
Surah Abasa, Verse 41
أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡكَفَرَةُ ٱلۡفَجَرَةُ
İşte bunlardır küfre sapanlar, kötülüğe batanlar
Surah Abasa, Verse 42