Surah Abasa - Turkish Translation by Suleyman Ates
عَبَسَ وَتَوَلَّىٰٓ
Surat astı ve döndü
Surah Abasa, Verse 1
أَن جَآءَهُ ٱلۡأَعۡمَىٰ
Kör geldi diye
Surah Abasa, Verse 2
وَمَا يُدۡرِيكَ لَعَلَّهُۥ يَزَّكَّىٰٓ
Ne bilirsin belki o arınacak
Surah Abasa, Verse 3
أَوۡ يَذَّكَّرُ فَتَنفَعَهُ ٱلذِّكۡرَىٰٓ
Yahut öğüt dinleyecek de öğüt, kendisine yarayacak
Surah Abasa, Verse 4
أَمَّا مَنِ ٱسۡتَغۡنَىٰ
Kendisini zengin görüp tenezzül etmeyene gelince
Surah Abasa, Verse 5
فَأَنتَ لَهُۥ تَصَدَّىٰ
Sen ona yöneliyorsun
Surah Abasa, Verse 6
وَمَا عَلَيۡكَ أَلَّا يَزَّكَّىٰ
Onun arınmamasından sana ne
Surah Abasa, Verse 7
وَأَمَّا مَن جَآءَكَ يَسۡعَىٰ
Fakat koşarak sana gelen
Surah Abasa, Verse 8
وَهُوَ يَخۡشَىٰ
Saygılı olarak gelmişken
Surah Abasa, Verse 9
فَأَنتَ عَنۡهُ تَلَهَّىٰ
Sen onunla ilgilenmiyorsun
Surah Abasa, Verse 10
كَلَّآ إِنَّهَا تَذۡكِرَةٞ
Hayır (olmaz böyle şey); o (ayetler), bir hatırlatmadır
Surah Abasa, Verse 11
فَمَن شَآءَ ذَكَرَهُۥ
Dileyen onu düşünüp öğüt alır
Surah Abasa, Verse 12
فِي صُحُفٖ مُّكَرَّمَةٖ
(O öğüt) Sahifeler içindedir: Değer verilen
Surah Abasa, Verse 13
مَّرۡفُوعَةٖ مُّطَهَّرَةِۭ
Saygı ile yükseltilen, tertemiz (sayfalar)
Surah Abasa, Verse 14
بِأَيۡدِي سَفَرَةٖ
Yazıcıların ellerinde
Surah Abasa, Verse 15
كِرَامِۭ بَرَرَةٖ
Değerli, iyi (yazıcıların)
Surah Abasa, Verse 16
قُتِلَ ٱلۡإِنسَٰنُ مَآ أَكۡفَرَهُۥ
Kahrolası insan, ne kadar da nankördür
Surah Abasa, Verse 17
مِنۡ أَيِّ شَيۡءٍ خَلَقَهُۥ
(Allah) Onu hangi şeyden yarattı
Surah Abasa, Verse 18
مِن نُّطۡفَةٍ خَلَقَهُۥ فَقَدَّرَهُۥ
Nutfe (sperm)den. Onu yarattı, ona biçim verdi
Surah Abasa, Verse 19
ثُمَّ ٱلسَّبِيلَ يَسَّرَهُۥ
Sonra ona yolu kolaylaştırdı
Surah Abasa, Verse 20
ثُمَّ أَمَاتَهُۥ فَأَقۡبَرَهُۥ
Sonra onu öldürdü, kabre koydurdu
Surah Abasa, Verse 21
ثُمَّ إِذَا شَآءَ أَنشَرَهُۥ
Sonra dilediği zaman onu diriltip kaldırdı
Surah Abasa, Verse 22
كَلَّا لَمَّا يَقۡضِ مَآ أَمَرَهُۥ
Hayır, insan, O'nun kendisine emrettiğini yapmadı
Surah Abasa, Verse 23
فَلۡيَنظُرِ ٱلۡإِنسَٰنُ إِلَىٰ طَعَامِهِۦٓ
İnsan şu yiyeceğine baksın
Surah Abasa, Verse 24
أَنَّا صَبَبۡنَا ٱلۡمَآءَ صَبّٗا
Biz suyu iyice döktük
Surah Abasa, Verse 25
ثُمَّ شَقَقۡنَا ٱلۡأَرۡضَ شَقّٗا
Sonra toprağı güzelce yardık da
Surah Abasa, Verse 26
فَأَنۢبَتۡنَا فِيهَا حَبّٗا
Orada bitirdik: Dane
Surah Abasa, Verse 27
وَعِنَبٗا وَقَضۡبٗا
Üzüm, yonca
Surah Abasa, Verse 28
وَزَيۡتُونٗا وَنَخۡلٗا
Zeytin, hurma
Surah Abasa, Verse 29
وَحَدَآئِقَ غُلۡبٗا
İri ve gür bahçeler
Surah Abasa, Verse 30
وَفَٰكِهَةٗ وَأَبّٗا
Meyva ve çayır
Surah Abasa, Verse 31
مَّتَٰعٗا لَّكُمۡ وَلِأَنۡعَٰمِكُمۡ
Sizin ve hayvanlarınızın geçimi için
Surah Abasa, Verse 32
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلصَّآخَّةُ
Çarpınca kulakları sağır eden o gürültü geldiği zaman
Surah Abasa, Verse 33
يَوۡمَ يَفِرُّ ٱلۡمَرۡءُ مِنۡ أَخِيهِ
İşte o gün kişi kaçar: kardeşinden
Surah Abasa, Verse 34
وَأُمِّهِۦ وَأَبِيهِ
Anasından, babasından
Surah Abasa, Verse 35
وَصَٰحِبَتِهِۦ وَبَنِيهِ
Eşinden ve oğullarından
Surah Abasa, Verse 36
لِكُلِّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ يَوۡمَئِذٖ شَأۡنٞ يُغۡنِيهِ
O gün, onlardan her kişinin, kendisine yeter derecede işi vardır
Surah Abasa, Verse 37
وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ مُّسۡفِرَةٞ
Yüzler var ki o gün parıl parıl
Surah Abasa, Verse 38
ضَاحِكَةٞ مُّسۡتَبۡشِرَةٞ
Güleç, sevinçli
Surah Abasa, Verse 39
وَوُجُوهٞ يَوۡمَئِذٍ عَلَيۡهَا غَبَرَةٞ
Yüzler de var ki o gün tozlanmış
Surah Abasa, Verse 40
تَرۡهَقُهَا قَتَرَةٌ
Onları karanlık bürümüş (öylesine üzgün, öylesine dertli)
Surah Abasa, Verse 41
أُوْلَـٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡكَفَرَةُ ٱلۡفَجَرَةُ
İşte onlar kafirler, Hak'tan sapanlardır
Surah Abasa, Verse 42