Surah Al-Alaq - Turkish Translation by Hasan Basri Cantay
ٱقۡرَأۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلَّذِي خَلَقَ
Yaratan Rabbinin adiyle oku
Surah Al-Alaq, Verse 1
خَلَقَ ٱلۡإِنسَٰنَ مِنۡ عَلَقٍ
O, insanı bir kan pıhtısından yaratdı
Surah Al-Alaq, Verse 2
ٱقۡرَأۡ وَرَبُّكَ ٱلۡأَكۡرَمُ
Oku. Rabbin nihayetsiz kerem saahibidir
Surah Al-Alaq, Verse 3
ٱلَّذِي عَلَّمَ بِٱلۡقَلَمِ
Ki O, kalemle (yazı yazmayı) öğretendir
Surah Al-Alaq, Verse 4
عَلَّمَ ٱلۡإِنسَٰنَ مَا لَمۡ يَعۡلَمۡ
İnsana bilmediğini O öğretdi
Surah Al-Alaq, Verse 5
كَلَّآ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لَيَطۡغَىٰٓ
(Okumamakdan) sakın! Çünkü insan muhakkak azar
Surah Al-Alaq, Verse 6
أَن رَّءَاهُ ٱسۡتَغۡنَىٰٓ
Kendisini (mal sebebiyle) ihtiyacdan vareste gördü diye
Surah Al-Alaq, Verse 7
إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلرُّجۡعَىٰٓ
(Ey insan) şübhesiz dönüş (ün) ancak Rabbinedir
Surah Al-Alaq, Verse 8
أَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي يَنۡهَىٰ
Bir kulu, namaz kılarken, men edecek (adam) gördün mü sen
Surah Al-Alaq, Verse 9
عَبۡدًا إِذَا صَلَّىٰٓ
Bir kulu, namaz kılarken, men edecek (adam) gördün mü sen
Surah Al-Alaq, Verse 10
أَرَءَيۡتَ إِن كَانَ عَلَى ٱلۡهُدَىٰٓ
Gördün mü (şu cür´eti)? Ya o doğru yol üzerinde ise
Surah Al-Alaq, Verse 11
أَوۡ أَمَرَ بِٱلتَّقۡوَىٰٓ
Yahud takvayı emretdiyse
Surah Al-Alaq, Verse 12
أَرَءَيۡتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰٓ
gördün mü? Ya (öbürü hakkı) yalan saydı, (îmandan) yüz çevirdi ise
Surah Al-Alaq, Verse 13
أَلَمۡ يَعۡلَم بِأَنَّ ٱللَّهَ يَرَىٰ
(O adam) Allahın muhakkak (herşey´i) görüb durduğunu hiç de bitmemiş mi
Surah Al-Alaq, Verse 14
كَلَّا لَئِن لَّمۡ يَنتَهِ لَنَسۡفَعَۢا بِٱلنَّاصِيَةِ
(Böyle şeylerden) sakınsın o. Eğer (küfründen) vaz geçmezse, andolsun, onu aln (ının saç) ından tutub (cehenneme) sürükleriz
Surah Al-Alaq, Verse 15
نَاصِيَةٖ كَٰذِبَةٍ خَاطِئَةٖ
(Ya´nî) yalancı, günahkâr aln (ının saç) ından
Surah Al-Alaq, Verse 16
فَلۡيَدۡعُ نَادِيَهُۥ
O vakit (durmasın) meclisini da´vet etsin
Surah Al-Alaq, Verse 17
سَنَدۡعُ ٱلزَّبَانِيَةَ
Biz (de) zebanileri çağırırız
Surah Al-Alaq, Verse 18
كَلَّا لَا تُطِعۡهُ وَٱسۡجُدۡۤ وَٱقۡتَرِب۩
Sakın (Habîbim) ona boyun eğme. Secde et. Yaklaş
Surah Al-Alaq, Verse 19