Surah Al-Lail - Turkish Translation by Ali Fikri Yavuz
وَٱلَّيۡلِ إِذَا يَغۡشَىٰ
And olsun, burudugu zaman geceye
Surah Al-Lail, Verse 1
وَٱلنَّهَارِ إِذَا تَجَلَّىٰ
Acılıb aydınlandıgı zaman gunduze
Surah Al-Lail, Verse 2
وَمَا خَلَقَ ٱلذَّكَرَ وَٱلۡأُنثَىٰٓ
Erkegi ve disiyi yaratana ki
Surah Al-Lail, Verse 3
إِنَّ سَعۡيَكُمۡ لَشَتَّىٰ
Muhakkak calısmanız cesit cesittir
Surah Al-Lail, Verse 4
فَأَمَّا مَنۡ أَعۡطَىٰ وَٱتَّقَىٰ
Amma kim (Allah yolunda harcar) verir ve Allah’dan korkarsa
Surah Al-Lail, Verse 5
وَصَدَّقَ بِٱلۡحُسۡنَىٰ
O en guzel kelimeyi, (La ilahe IllAllah sozunu) tasdik ederse
Surah Al-Lail, Verse 6
فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلۡيُسۡرَىٰ
Biz, onu, (Allah’ın razı olacagı) en kolay yola hazırlarız
Surah Al-Lail, Verse 7
وَأَمَّا مَنۢ بَخِلَ وَٱسۡتَغۡنَىٰ
Fakat kim cimrilik eder (dunya malına razı olur, Allah’ına) ihtiyac gostermez
Surah Al-Lail, Verse 8
وَكَذَّبَ بِٱلۡحُسۡنَىٰ
Bir de en guzel kelimeyi (tevhidi) inkar ederse
Surah Al-Lail, Verse 9
فَسَنُيَسِّرُهُۥ لِلۡعُسۡرَىٰ
Biz de onu, en siddetli yola (atese) hazırlarız
Surah Al-Lail, Verse 10
وَمَا يُغۡنِي عَنۡهُ مَالُهُۥٓ إِذَا تَرَدَّىٰٓ
(Cehennem cukuruna) dustugu zaman, onu malı kurtaramıyacak
Surah Al-Lail, Verse 11
إِنَّ عَلَيۡنَا لَلۡهُدَىٰ
Muhakkak ki bize dusen, dogru yolu gostermektir
Surah Al-Lail, Verse 12
وَإِنَّ لَنَا لَلۡأٓخِرَةَ وَٱلۡأُولَىٰ
Subhe yok ki hem ahiret, hem dunya bizimdir
Surah Al-Lail, Verse 13
فَأَنذَرۡتُكُمۡ نَارٗا تَلَظَّىٰ
Iste sizi, alevlendikce alevlenen bir atesle korkuttum
Surah Al-Lail, Verse 14
لَا يَصۡلَىٰهَآ إِلَّا ٱلۡأَشۡقَى
Girer oraya ancak kafir olan
Surah Al-Lail, Verse 15
ٱلَّذِي كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
(Peygamberleri) inkar eden ve (imandan) yuz ceviren
Surah Al-Lail, Verse 16
وَسَيُجَنَّبُهَا ٱلۡأَتۡقَى
Uzaklastırılacaktır ondan, takva sahibi olan
Surah Al-Lail, Verse 17
ٱلَّذِي يُؤۡتِي مَالَهُۥ يَتَزَكَّىٰ
Malını (hayra) veren, (gosteris yapmıyarak) temizlenen
Surah Al-Lail, Verse 18
وَمَا لِأَحَدٍ عِندَهُۥ مِن نِّعۡمَةٖ تُجۡزَىٰٓ
Onda, (bu takva sahibinde) hic kimsenin bir nimeti yoktur ki, (yaptıgı hayırlı amel) o nimete karsılık tutulmus olsun
Surah Al-Lail, Verse 19
إِلَّا ٱبۡتِغَآءَ وَجۡهِ رَبِّهِ ٱلۡأَعۡلَىٰ
O, ancak yuce Rabbinin rızasını kazanmak icin verir
Surah Al-Lail, Verse 20
وَلَسَوۡفَ يَرۡضَىٰ
Muhakkak o, ileride (Allah’ın kendisine ihsan edecegi cennet nimetlerinden oturu) razı olacaktır. (Bu ayeti-i kerimeler, Hz. Ebu Bekir efendimizin Hz. Bilal’i satın alarak kolelikten kurtarması uzerine, kendileri hakkında nazil olmuslardır)
Surah Al-Lail, Verse 21